Yetki
MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli
ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında,
"Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve
cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları
Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline
devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar
ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları
vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine
ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Sahte veya
muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları
vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki
kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına
bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine
bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak
zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri
belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan
tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde
ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli
ve 24300 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
(Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.
Açıklamanın yapılması
MADDE 2 – (1) Anılan
maddenin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;
a) 2018 yılında yapılacak açıklamaların, vergi
dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 17/8/2018 ile
17/9/2018 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında
Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 24/9/2018 ile 9/10/2018 tarihleri
arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması,
b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000
TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve
cezası bulunan mükelleflerin alınması,
c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2017 tarihi
itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2018 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan
ve nev'i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile
açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile
1/6/2017-31/5/2018 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate
alınması,
ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve
diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile
belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin "İnternet Ortamında
Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği
adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve
Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)'nin;
1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer
örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (III),
Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No:9/1 Çankaya/ANKARA
adresine göndermeleri,
2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer
örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire
Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah.
Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA adresine göndermeleri,
uygun görülmüştür.
Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar
MADDE 3 – (1) Açıklama
kapsamına;
a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve
5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine
Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve
mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir
belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin
%50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden
vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,
b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında
daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri
ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine
Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda
bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,
c) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,
ç) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması
devam eden,
d) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre
yapılandırılması devam eden,
e) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci
fıkrası kapsamında yapılandırılan,
f) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre
yapılandırılması devam eden,
g) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların
Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde
Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması
devam eden (Kanunun 5 inci maddesi kapsamındakiler dahil),
ğ) 11/5/2018 tarihli 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılan (Kanunun 11 inci
maddesi kapsamındakiler dahil),
alacakların alınmaması uygun görülmüştür.
Yürürlük
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ
hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
|
Sayfalar
- kanunlar
- güncel
- Şirketler
- anonim şti
- limidet şti
- BA/BS
- hisse devri
- tasfiye
- iflas/haciz
- çek
- kurumlar
- gelir vergisi-gerçek
- adi ortaklık
- Sirküler
- fatura
- vergi
- kdv
- ötv
- vuk
- ttk
- m.t.v
- inşaat
- serbest bölge
- özelge
- mesleki
- sgk
- SGK genelgeler
- bağkur
- emeklilik
- memur
- yabancı işçi
- işçi
- İŞKUR
- yurtdışı boçlanma
- gayrimenkul
- tebliğ
- Dernek/Vakıf
- kaçakçılık
- kat mülkiyeti
- Ticaret Odası
- Tacir
- GİB
- Teşvik-destek
- koskep
- AATUHK /6183
- Gümrük bakanlığı/ Dış Ticaret
- Bankalar
- Kefil-kefalet
- İhale
- kooparatif
- Ticari defter
- gider vergileri
- çalışma ve sosyal güvenlik
- ekonomi
- sanayi sicil
- Vergi Davaları Dilekçeler
- muhtasar
- uzlaştırma
- Arabuluculuk
14 Temmuz 2018 Cumartesi
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 501)
MİLLİ EMLAK GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 244)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: 388)
MADDE 1 – 14/2/2000
tarihli ve 23964 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliği
(Sıra No: 244)’nin açıklama kısmının ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Sorunun çözümü ile ilgili olarak, Havza-i Fahmiye
sınırları içinde kalmaları nedeniyle Hazine adına tescil edilmiş bulunan
taşınmaz malların zilyetlik durumu araştırıldıktan sonra hak sahiplerine
bedelli devrine ilişkin işlemlerin aşağıda belirtilen usul ve esaslar
çerçevesinde yapılması gerekmektedir.”
MADDE 2 – Aynı Tebliğin
“1-Başvuru” başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Hak sahiplerinin örneği bu Tebliğe ekli dilekçe (Ek:1)
ile kadastro işlemlerinin kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde
devrini istedikleri taşınmaz malların bulunduğu defterdarlık veya malmüdürlüklerine
başvurmaları gerekir.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin
“2-Hak Sahipliği” başlıklı bölümü başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“2. Devir Şartları
3303 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamında
bedelli devir hükümlerinden yararlanmak için;
a) Hak sahiplerinin süresi içinde başvuruda bulunmuş
olması,
b) Devri istenen taşınmaz malın 14.11.1999 tarihinden
önce yapılan tapulama ve kadastro çalışmaları sonucunda hükmen de olsa Hazine
adına tescil edilen taşınmaz mallar ile tescil harici bırakılan Devletin
hüküm tasarrufu altındaki yerlerden olması,
c) Taşınmaz malın, 1958 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı
ile genişletilen sınırları da dahil olmak üzere, Havza-i Fahmiye sınırları
içinde olması,
d) Taşınmaz malın, 3303 sayılı Kanunun ek 2 nci
maddesinde sayılan yerlerden olmaması,
e) Devir talebinde bulunanların; tapu kütüğünün
beyanlar hanesinde taşınmazın zilyedi/kullanıcısı ve/veya üzerindeki
muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişiler veya bunların kanuni ya da akdi
halefleri olması,
gerekmektedir.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin
“3. Devir Konusu Yapılacak Taşınmaz Malların Miktarları” başlıklı bölümünün
birinci paragrafının birinci cümlesi ile üçüncü paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“3303 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesine göre bedelli
devir konusu yapılacak yerlerin miktarı konusunda da sınırlama
getirilmiştir.”
“Bu nedenle, hak sahiplerine sulu arazide 40 ve kuru
arazide 100 dönümden fazla taşınmaz mal devre konu edilmeyecektir.”
MADDE 5 – Aynı Tebliğin
“4. Devir Konusu Yapılmayacak Taşınmaz Mallar” başlıklı bölümünün birinci
paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Devir konusu yapılmayacak taşınmaz mallar 3303 sayılı
Kanunun ek 2 nci maddesinde belirtilmiştir.”
MADDE 6 –Aynı Tebliğin “5
Devir Bedeli” başlıklı bölümünün birinci paragrafında yer alan “zilyetlerine
veya bunların kanuni veya akdi haleflerine” ibaresi “hak sahiplerine” olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 7 – Aynı Tebliğin
“6. Devir Bedelinin Ödenmesi” başlıklı bölümünün başlığı “6. Devir Bedelinin
Ödenmesi ve Ecrimisil” olarak, birinci paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Taşınmaz mallar için belirlenen devir bedeli, peşin ya
da taksitle ödenebilir. Taksitle ödenmesi durumunda, bedelin dörtte biri
idarenin devir kararının tebliğinden itibaren otuz gün içinde, kalanı ise en
çok yirmi dört ayda ve dört eşit taksitle ve kanuni faizleri ile birlikte
ödenir.”
“Hak sahibi olan kullanıcılardan ecrimisil alınmaz,
tahakkuk ettirilen ecrimisiller terkin edilir, başvuru tarihi itibarıyla son
beş yıl için tahsil edilen ecrimisil bedeli satış bedelinden mahsup edilir,
satış bedelinden fazlası iade edilmez.”
MADDE 8 – Aynı Tebliğin
“7. İfraz İşlemleri” başlıklı bölümünün birinci paragrafında yer alan “3303
sayılı Kanuna 4479 sayılı Kanunla eklenen Ek:1’inci maddeye göre;” ibaresi
“3303 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesine göre;” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 9 – Aynı Tebliğin
“8. Devir ve Tescil İşlemleri” başlıklı bölümünün birinci paragrafında yer
alan “kanunî faizleri, vergi, resim, harç, katkı payı ve diğer giderler”
ibaresi “kanunî faizleri ile varsa diğer giderler” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 10 – Aynı
Tebliğin “9. Devir Bedellerinin Ödenmemesi” başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“a) Peşin ödemelerde, bedelin tebligatı izleyen otuz
gün içinde ödenmesi gerekmektedir.
b) Taksitle ödemelerde, bedelin dörtte birinin
tebligatı izleyen otuz gün içinde yatırılması gerekmektedir.
Taksit bedellerinin belirlenen sürede ödenmemesi
halinde kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle geçmiş dönemlere ait taksit
tutarları son taksit süresi sonuna kadar tahsil edilir.
Son taksit süresi sonuna kadar herhangi bir sebeple
ödenmemiş taksit bedeli ile buna ilişkin faizin bulunması halinde hak
sahipliği ortadan kalkar ve tahsil edilen bedeller ilgilisine faizsiz olarak
ödenir.”
MADDE 11 – Aynı
Tebliğin “11. Kanunların Uygulanması Yetkisi” başlıklı bölümünün birinci
paragrafında yer alan “3303 ve 4479 sayılı Kanunlarla ilgili” ibaresi “Bu
Tebliğ kapsamında” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 12 – Aynı
Tebliğin Ek-1’innde yer alan dilekçenin birinci paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“…………..…. ili, ……….…… ilçesi, ………………..
köyü/mahallesinde bulunan ve tapunun, …….…. ada ve ………….. parsel numarasında
………………….. m² yüzölçümlü olarak Hazine adına kayıtlı taşınmaz malı, 3303
sayılı Taşkömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanunun ek 1
inci maddesine göre bedeli karşılığında almak istiyorum.”
MADDE 13 – Aynı
Tebliğin Ek-2’sinin birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
ikinci paragrafında yer alan “1/4'ü” ibaresi “dörtte biri” olarak
değiştirilmiştir.
“…………..…… ili, ………………… ilçesi, …………………….
köyü/mahallesinde, bulunan ve tapunun …………… ada ve …………….. parsel numarasında
……………….. m² yüzölçümlü olarak Hazine adına kayıtlı taşınmaz malı, 3303 sayılı
Taşkömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanunun ek 1 inci
maddesine göre bedeli karşılığında almak için başvuruda bulundum/bulunduk.”
MADDE 14 – Bu
Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 15 – Bu
Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütülür.
|
6 Temmuz 2018 Cuma
KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 19)
MADDE 1 – 26/4/2014
tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel
Uygulama Tebliğinin (I/C) kısmının;
a) (2.1.3.3.3.1.), (2.1.3.3.4.2.), (2.1.5.2.1.),
(2.1.5.2.2.) bölümlerinde yer alan “atıklarının” ibareleri “atıkları ile
konfeksiyon kırpıntılarının” olarak; (2.1.5.2.1.), (2.1.5.2.2.) bölümlerindeki
“atıklarından” ibareleri “atıkları ile konfeksiyon kırpıntılarından” olarak;
(2.1.3.3.4.) bölümünün başlığı “2.1.3.3.4. Metal, Plastik, Lastik, Kauçuk,
Kâğıt, Cam Hurda ve Atıkları ile Konfeksiyon Kırpıntılarından Elde Edilen
Hammadde Teslimi” olarak değiştirilmiştir.
b) (2.1.3.3.3.2.) bölümünün üçüncü paragrafındaki “cam
kırıkları” ibaresinden sonra gelmek üzere “, konfeksiyon kırpıntıları” ibaresi
eklenmiştir.
MADDE 2 – Aynı
Tebliğin (II/A-1.1.1.) bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesine göre, ihracat
teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler KDV’den istisnadır. Aynı Kanunun
12 nci maddesi uyarınca bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için
aşağıdaki iki şartın gerçekleşmesi gerekir:
a) Teslim, yurtdışındaki bir müşteriye veya serbest
bölgedeki alıcıya veya 4458 sayılı Gümrük Kanununun 95 inci maddesinin (1)
numaralı fıkrasına göre faaliyette bulunan gümrüksüz satış mağazalarında
satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına ya da yetkili gümrük
antreposu işleticisine yapılmalı veya mallar yetkili gümrük antreposu
işleticisine tevdi edilmelidir.
3065 sayılı Kanunun (12/2) nci maddesine göre
yurtdışındaki müşteri, ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurtdışında
olan alıcılar ile yurtiçinde bulunan firmanın yurtdışında kendi adına müstakil
olarak faaliyet gösteren şubeleridir.
Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezi
bulunan firmaların yurtdışında iş yapmak için açmış oldukları büro,
temsilcilik, acentelik ve benzeri kuruluşlar Türkiye’de mukim firmaların
yurtdışında kendi adına müstakil olarak faaliyet gösteren şubeleri
kapsamındadır. Dolayısıyla, KDV mükelleflerinin yurtdışında iş yapmak için
açmış oldukları şube, büro, temsilcilik, acentelik ve benzeri kuruluşlarında
kullanmak veya satmak üzere yurtdışına çıkaracakları mallarla ilgili teslimler
de kesin ihracat olması koşuluyla ihracat teslimi niteliğindedir.
Serbest bölgedeki alıcı kavramı, ilgili mevzuatları
çerçevesinde söz konusu bölgelerde faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişi
alıcıları ifade eder.
İhracat teslimine ait fatura ve benzeri belgelerin
yukarıda belirtilen yurtdışındaki müşteri veya serbest bölgedeki alıcı adına
düzenlenmesi gerekir.
b) Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük
bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da
gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların
depolarına veya yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır.
3065 sayılı Kanundaki istisna uygulamasında ihracat, esas
itibarıyla, serbest dolaşımda bulunan bir malın dış ticaret ve gümrük
mevzuatları doğrultusunda, ihracat işlemlerinin tamamlanmasından sonra Türkiye
Cumhuriyeti gümrük bölgesi dışına çıkarılmasıdır. Dış ticaret mevzuatında
ihracat olarak değerlendirilen ancak, 3065 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ve
Tebliğin bu bölümünde belirlenen şartları taşımayan işlemlerin ihracat
istisnası kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
Teslim konusu malın ihraç edilmeden önce yurtdışındaki
alıcı adına hareket eden yurtiçindeki firmalar veya bizzat alıcı tarafından
işlenmesi ya da herhangi bir şekilde değerlendirilmesi halinde ihracat
istisnasının uygulanabilmesi için malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden
çıkması şarttır. Bu durumda, yurtdışındaki alıcı adına hareket eden
yurtiçindeki ilgililere yapılan teslimler vergiye tabi olacak, bunların yaptığı
ihracat ise istisna kapsamına girecektir.
3065 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca, bir serbest
bölgedeki alıcıya yapılan ve serbest bölgeye vasıl olan teslimler ile gümrüksüz
satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına
yapılan teslimler ihracat istisnası kapsamındadır. Gümrüksüz satış mağazaları
ve depoları, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 95 inci maddesinin (1) numaralı
fıkrasındaki yetkiye istinaden 8/8/2017 tarihli ve 30148 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Gümrüksüz Satış Mağazaları Yönetmeliğinde tanımlanmıştır. Gümrüksüz
satış mağazalarına veya depolarına sadece ilgili gümrük mevzuatına göre
buralarda satılması uygun bulunan mallar istisna kapsamında teslim
edilebileceğinden, gümrüksüz satış mağazalarına veya bunların depolarına
istisna kapsamında teslim edilecek malların ilgili gümrük mevzuatına göre
gümrüksüz satış mağazalarında satılabilecek mal cinslerinden olup olmadığı
mükelleflerce kontrol edilir.
Uluslararası taşımacılığa ilişkin olarak deniz ve hava
taşıma araçlarına yapılan akaryakıt, kumanya, teknik ve diğer malzeme
şeklindeki teslimler aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde vergiden istisnadır:
a) Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı
bayraklı gemilere ve uçaklara yapılan akaryakıt, kumanya, teknik ve diğer
malzeme şeklindeki teslimler ihracat teslimi kapsamında KDV’den istisnadır.
b) Uluslararası taşımacılık yapan yerli gemi ve uçaklar
ise "yurtiçinde bulunan bir firmanın yurtdışında kendi adına müstakilen
faaliyet gösteren şubesi" niteliği taşıdığından bu araçlara yapılan söz
konusu teslimler ihracat istisnası kapsamına girer.
c) Yukarıda açıklanan ve istisna kapsamına giren
teslimlere ilişkin işlem veya ödemelerin acenteler tarafından yapılması
istisnanın uygulanmasına engel değildir.
ç) Söz konusu teslimlerin ihracat istisnası kapsamında
değerlendirilebilmesi için gümrük çıkış beyannamesi ile tevsik edilmesi
gerektiği tabiidir.
Mal ihracına ilişkin istisna, ihracatın gerçekleştiği
tarih olan gümrük beyannamesinin “kapanma tarihi”ni içine alan vergilendirme
dönemine ait KDV beyannamesi ile beyan edilir. İhracat işlemleri iç gümrüklerde
yapılan ihracat teslimlerinde, gümrük beyannamesinin sınır gümrüklerince
kapatıldığı tarih, ihracatın gerçekleştiği tarih olarak kabul edilir.
Serbest bölgelere yapılan ihracat teslimlerinde, gümrük
beyannamesinin düzenlenmediği hallerde, malın serbest bölgeye giriş
işlemlerinin tamamlanarak serbest bölgeye vasıl olduğu tarih ihracatın
gerçekleştiği tarih olarak kabul edilir. Bu tarih, malların serbest bölgeye
girişinin yapıldığını gösteren, serbest bölge işlem formunun ilgili idare
tarafından onaylandığı tarihtir.
Gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu
mağazalara veya bunların depolarına yapılan teslimlerde, antrepo beyannamesi
düzenlenecek olup, malın gümrüksüz satış mağazasına veya deposuna konulduğunu
(fiilen işleticiye teslim edildiğini/işletici tarafından fiilen teslim
alındığını) gösteren antrepo giriş sayım tutanağını da ihtiva eden antrepo
beyannamesinin ilgili gümrük idaresi tarafından onaylandığı tarih itibarıyla
istisna kapsamındaki işlemin gerçekleştiği kabul edilir. İstisna kapsamında
gümrüksüz satış mağazalarına veya bunların depolarına yapılan teslimler ile
ilgili faturaya, “3065 sayılı Kanunun 11 ve 12 nci maddelerine göre gümrüksüz
satış mağazalarına veya bunların depolarına teslim” ibaresi şerh olarak
düşülür.
İhracat faturası malın yurtdışı edildiği dönemden önce
düzenlenmiş olsa dahi, istisna ihracatın yapıldığı dönem KDV beyannamesi ile
beyan edilir.
Mal ihracına ilişkin beyan, ilgili dönem KDV
beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “Tam
İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 301 kod numaralı işlem türü satırı
kullanılmak suretiyle yapılır.
Bu satırın, “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa ihracat
tesliminin bedeli girilir. İhracat bedeli, gümrük beyannamesinin kapanma
tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanmış bulunan (kapanma tarihinde Resmî
Gazete’de kurlar ilan edilmemiş ise kapanma tarihinden önceki ilk Resmî
Gazete’de yayınlanmış bulunan) T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden
TL’ye çevrilir.
“Yüklenilen KDV” sütununa ise istisna kapsamındaki
teslimin bünyesine giren, bu Tebliğin (IV/A) bölümündeki açıklamalar dikkate
alınarak belirlenen KDV tutarı yazılır.
İstisna kapsamındaki teslimin bünyesine giren verginin
mahsuben veya nakden iadesinin talep edilmemesi halinde “Yüklenilen KDV”
alanına “0” yazılır.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin
(II/A-1.1.2.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu
mağazalara veya bunların depolarına yapılan teslimlerde istisna, gümrük idaresi
tarafından onaylanmış antrepo beyannamesiyle tevsik edilir.
Gümrüksüz satış mağazasına veya bunların depolarına
konulan malın ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olarak usulsüz satışının
yapıldığının tespiti halinde (hak sahipleri dışındakilere satış yapılması, hak
sahibi olanlara belirlenen limitlerin üstünde satış yapılması, malın yersiz
veya haksız olarak her türlü kullanımı gibi haller), malın gümrüksüz satış
mağazasına konulması sırasında alınmayan vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve
zamlar alıcı gümrüksüz satış mağazası işleticisinden aranır. Usulsüz satış
yapıldığı hususu, ilgili gümrük idaresi tarafından mağaza işleticisinin bağlı
olduğu vergi dairesine bildirilir.
Gümrüksüz satış mağazalarına veya depolarına ilgili
mevzuata uygun olarak teslimde bulunan satıcının istisna ve iadeye ilişkin
işlemleri belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirilir.
Gümrüksüz satış mağazaları veya bunların depolarına,
belirlenen usul ve esaslara göre istisna kapsamında işlem tesis edilmemesi
gerektiği halde, istisna kapsamında mal teslim edilmesi halinde, mağaza
işleticisinin doğrudan sorumlu tutulduğu haller dışında, zamanında alınmayan
vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar satıcı mükelleften aranır.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin
(II/A-1.1.3.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu
mağazalara veya bunların depolarına konulan malların satıcılara geri
gönderilmesi halinde mağaza işleticisi tarafından KDV hesaplanmaz.
Gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu
mağazalara veya bunların depolarına yapılan teslim dolayısıyla iade talep
edilmemiş olması halinde, yalnızca matrahta meydana gelen değişiklik
doğrultusunda defter kayıtları ile beyanların düzeltilmesi yeterlidir. Ancak,
gümrüksüz satış mağazalarına veya bunların depolarına istisna kapsamında
yapılan teslime ait iade talebi sonuçlandırıldıktan sonra KDV iadesini ortaya
çıkaran malların geri gelmesi durumunda aşağıdaki şekilde hareket edilir:
- Malların geri geldiği vergilendirme döneminde, yukarıda
belirtildiği şekilde defter kaydı ve beyanname üzerinde gerekli düzeltmeyi
yapan mükellefin vergi dairesine yazılı olarak müracaat edip, daha önce
iadesini aldığı tutarı iade etmesi halinde bu tutar, gecikme faizi ve vergi
ziyaı cezası uygulanmaksızın mükelleften geri alınır.
- Mükellefin, malların geri geldiği dönemde düzeltme
işlemini yapmaması halinde; istisna kapsamındaki işlem nedeniyle iade edilen
KDV, malların geri geldiği dönemden düzeltmenin yapıldığı döneme kadar gecikme
faizi uygulanarak vergi ziyaı cezası ile birlikte mükelleften aranır.”
MADDE 5 – Aynı Tebliğin
(II/A-1.1.4.) bölümünde yer alan “(Serbest bölgeye yapılan ihracatta serbest
bölge işlem formu, posta veya kargo yoluyla gerçekleştirilen ihracatta
elektronik ticaret gümrük beyannamesi)” ibaresi “(Serbest bölgeye yapılan
ihracatta serbest bölge işlem formu, posta veya kargo yoluyla gerçekleştirilen
ihracatta elektronik ticaret gümrük beyannamesi, gümrüksüz satış mağazalarında
satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına yapılan teslimlerde,
malın gümrüksüz satış mağazasına veya deposuna konulduğuna dair ilgili gümrük
idaresinin onayını da içeren antrepo beyannamesi)” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 6 – Aynı Tebliğin
(II/A-6.1.) bölümünün üçüncü paragrafının birinci cümlesinde yer alan “bakım ve
tamir giderlerini” ibaresi “bakım ve tamir giderleri ile otoyol geçiş
ücretlerini” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 7 – Aynı Tebliğin
(II/B) kısmının 14 üncü bölümünden sonra gelmek üzere sırasıyla aşağıdaki
bölümler eklenmiş ve bu bölümlerden sonra gelen bölümün numarası buna göre
teselsül ettirilmiştir.
“15. Genel ve Özel Bütçeli Kamu İdarelerine, İl Özel
İdarelerine, Belediyelere ve Köylere Bağışlanan Tesislerin İnşasına İlişkin
İstisna
7104 sayılı Kanunla 3065 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesinin birinci fıkrasına eklenen (k) bendine göre, genel ve özel bütçeli
kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanmak
üzere yapılan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde
elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası,
yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, mülki idare
amirlerinin izni ve denetimine tabi ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığı
denetimine tabi yaygın din eğitimi verilen tesisler, Gençlik ve Spor
Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası
dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler 1/6/2018
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV’den istisnadır.
15.1. İstisnanın Kapsamı
15.1.1. İstisna Kapsamında Yer Alan Tesisler
İstisnanın kapsamına, genel ve özel bütçeli kamu
idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanacak
aşağıdaki tesislerin inşasına ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifaları
girmektedir:
- Okul,
- Sağlık tesisi,
- Yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak)
kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu,
- Çocuk yuvası,
- Yetiştirme yurdu,
- Huzurevi,
- Bakım ve rehabilitasyon merkezi,
- Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi
ibadethaneler,
- Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi yaygın din
eğitimi verilen tesisler,
- Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri,
- Gençlik ve izcilik kampları.
Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri,
belediyeler ve köyler dışındakilere bağışlanan tesisler ile genel ve özel
bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere
bağışlanmakla birlikte yukarıda sayılanlar arasında yer almayan tesislerin
inşasına ilişkin yapılan teslim ve hizmetler için bu istisnadan yararlanılamaz.
Düzenlemedeki “okul” ifadesinden, doğrudan eğitim-öğretim
hizmetlerinin verildiği temel birimlerin anlaşılması gerekmekte olup rehberlik
ve araştırma merkezi, mesleki eğitim merkezi, iş eğitim merkezi, mesleki ve
teknik eğitim merkezi ve akşam sanat okulları da bu kapsamda değerlendirilir.
Düzenlemedeki “sağlık tesisi” ifadesinden, Sağlık
Bakanlığınca sağlık tesisi kapsamında değerlendirilen kurum ve kuruluşların
anlaşılması gerekmektedir.
Düzenlemedeki “ibadethane” ve “yaygın din eğitimi verilen
tesis” ifadelerinden Diyanet İşleri Başkanlığınca ibadethane sayılan yerler ile
Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi olan ve din eğitimi verilen
tesislerin anlaşılması gerekmektedir.
Düzenlemedeki “çocuk yuvası” ve “yetiştirme yurdu”
ifadeleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının hizmet dönüşümü kapsamında
bulunan çocuk evleri sitesi, çocuk destek merkezi ve çocuk evlerini de kapsar.
15.1.2. İstisnadan Yararlanacak Alıcılar
Söz konusu istisnadan; genel ve özel bütçeli kamu
idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanmak üzere bu
idare ve kuruluşlarla protokol imzalamak suretiyle Tebliğin (II/B-15.1.1.)
bölümünde sayılan tesisleri inşa eden/ettiren gerçek ve tüzel kişiler (kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu, kooperatif, dernek, vakıf ve benzerleri
dahil), KDV mükellefi olup olmadığına bakılmaksızın faydalanır.
15.1.3. İstisna Kapsamına Giren İşlemler
İstisna kapsamına; genel ve özel bütçeli kamu idareleri,
il özel idareleri, belediyeler ve köylere bağışlanmak üzere Tebliğin
(II/B-15.1.1.) bölümünde sayılan tesislerin inşası dolayısıyla bağışta
bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler girmektedir. Söz konusu tesislerin
tadil, bakım ve onarım işlemlerine yönelik teslim ve hizmetler istisna
kapsamına girmez.
İstisnadan faydalanılabilmesi için ilgili idare ve
kuruluşlarla bağış protokolü imzalanması şarttır.
İstisna kapsamındaki tesisin inşaatı ile birlikte
bağışlanması öngörülen makine, teçhizat ve tefrişatın bağışta bulunacaklara
teslimi, söz konusu makine, teçhizat ve tefrişatın tesisin kullanım amacına
uygun olması, mutat olması ve bağış protokolünde açıkça belirtilmiş olması
kaydıyla istisna kapsamında değerlendirilir.
Söz konusu tesislerin belirli bir kısmının inşa
edilmesine yönelik bağışta bulunulmasına dair protokol düzenlenmesi halinde,
bağışta bulunan tarafından inşa edilmesi öngörülen kısımla ilgili yapılan
teslim ve hizmetler de istisna kapsamında değerlendirilir.
Örnek: Bay (A), Milli Eğitim
Bakanlığı ile Trabzon/Çaykara’da 20 derslikli ortaokul binasının %50’sinin
bağışlanmak üzere inşa edilmesine ilişkin bağış protokolü yapmıştır. Bay (A),
söz konusu okul binasının %50’lik kısmının inşasına ilişkin (B) Taahhüt Ltd.
Şti. ile sözleşme imzalamıştır. Buna göre (B) Taahhüt Ltd. Şti.nin okul
binasının inşasına ilişkin Bay (A)’ya vereceği inşaat taahhüt işi KDV’den
istisna olacaktır.
Bu tesislerin tamamının veya belirli bir kısmının
inşasına yönelik ilgili idare ve kuruluşlara nakdi olarak yapılan bağışlar,
ilgili idare ve kuruluş tarafından istisna kapsamındaki tesislerin inşasına
ilişkin yapılacak mal ve hizmet alımlarında kullanılsa bile bu alımlar istisna
kapsamında değerlendirilmez.
15.2. İstisnanın Uygulanması
15.2.1. Genel Olarak
Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel
idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanmak üzere inşa edilecek tesislere
ilişkin ilgili idare ile bağışta bulunacaklar arasında bağış protokolü
düzenlenir. Söz konusu protokolde, bağışlanmak üzere inşa edilecek tesisin
maliyeti, teknik özellikleri (açık ve kapalı alan, derslik sayısı, yatak sayısı
vb.), inşa edileceği alan gibi bilgilere yer verilir.
Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri,
belediyeler ve köylere bağışta bulunacaklar, bağışlayacakları tesise ilişkin
uygulama projesini hazırlar ve inşaat ruhsatını alırlar. Bağışlanacak tesisin
ilgili idare ve kuruluşa ait bir taşınmaz üzerinde inşa edilmesi halinde tesise
ilişkin uygulama projesi ve inşaat ruhsatı ilgili idare ve kuruluş tarafından
alınır. Bağışta bulunacaklar uygulama projesi ve inşaat ruhsatına uygun olarak
hazırlayacakları istisna kapsamında alınacak mal ve hizmet listesini ilgili
idare ve kuruluşun onayına sunarlar.
Bağışta bulunacaklar, ilgili idare ve kuruluş tarafından
onaylanmış olan mal ve hizmetlere ilişkin listeyi elektronik ortamda sisteme
girdikten sonra ilgili idare veya kuruluşla imzalanmış bağış protokolü ve
inşaat ruhsatının bir örneğiyle birlikte, KDV mükellefiyeti bulunuyorsa bağlı
bulundukları vergi dairesi, KDV mükellefiyeti bulunmuyorsa bağış yapılan
tesisin bulunduğu yer Vergi Dairesi Başkanlığına/Defterdarlığa istisna belgesi
almak için başvuruda bulunurlar. Vergi Dairesi/Vergi Dairesi
Başkanlığı/Defterdarlık, talebin öngörülen şartları sağlayıp sağlamadığını
değerlendirir ve (EK:29)’da yer alan belgeyi düzenleyerek bağış yapacaklara
verir ve bir örneğini protokol yapan kuruluşa gönderir. Alınan istisna
belgesinin bir örneği mal ve hizmetin alımı sırasında bağış yapacaklar
tarafından satıcılara verilir ve istisna kapsamında işlem yapılması talep
edilir. Bu belge satıcılar tarafından 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz
hükümlerine uygun olarak saklanır.
İstisna belgesinin ekinde, istisnalı olarak alınacak mal
ve hizmet miktarı ve tutarı yer alır. Söz konusu istisna belgesi kapsamında
teslim veya hizmette bulunan satıcı, istisna belgesinin ilgili mal veya hizmete
ilişkin bölümünü fatura tarihi, numarası, mal veya hizmet miktarı ve tutarını
belirtmek suretiyle onaylar ve bir örneğini alır. Mal teslimi ve hizmet ifası
gerçekleştikçe alıcı ve satıcı alım/satım bilgilerini projeye uygun olarak
sisteme girerler.
Satıcı mükellefin iade talebi, bu istisna belgesi esas
alınmak suretiyle, iade için gerekli diğer belgeler de aranarak
sonuçlandırılır.
Projenin sonradan revize edilmesi, güncellenmesi veya ek
proje düzenlenmesi halinde proje kapsamındaki mal ve hizmetlere ilişkin liste
de elektronik ortamda revize edilir. Revize sonrası istisna kapsamına giren
alışların istisna kapsamında alınabilmesi için istisna belgesinin revize
ettirilmesi gerekir.
İstisna belgesi projede öngörülen süreyle sınırlı olarak
verilir. Projedeki sürenin revize edilmesi durumunda, istisna belgesindeki süre
de revize edilir.
Tek satıcıdan alınan proje maliyetinin binde 5’ine kadar
olan birden fazla mal ve hizmete ilişkin harcamalar listeye tek satır olarak
girilebilir. Birden fazla binde 5’lik toplu satır yazılabilir. Bu şekilde toplu
yazılacak satırlarda yer alan tutarların toplamının proje maliyetinin yüzde
10’unu aşmaması gerekir. Bu durumda da mal ve hizmetin cinsi, miktarı, tutarı
gibi hususlar, bu kapsamdaki alışları anlaşılır bir şekilde açıklayacak detayda
yazılır. Bu alımlara ilişkin fatura tarih ve numarasının listede yer alması
gerektiği tabiidir.
İstisna kapsamındaki malların ithalat yoluyla temin
edilmesi halinde söz konusu belge, ilgili gümrük idaresine ibraz edilir.
İstisna belgesindeki istisna kapsamında ithal edilen mala ilişkin bölüm
doldurulduktan sonra ilgili gümrük idaresi tarafından bu bölüm de onaylanır.
İlgili idare ve kuruluşlar, proje kapsamındaki tesislerin
projeye uygun olarak yapıldığını, inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren
altışar aylık dönemler itibarıyla istisna belgesini düzenleyen Vergi
Dairesine/Vergi Dairesi Başkanlığına/Defterdarlığa bildirirler. Bu bildirimin
yapılmaması durumunda istisna belgesini düzenleyen Vergi Dairesi/Vergi Dairesi
Başkanlığı/Defterdarlık ilgili idare ve kuruluştan bildirimi talep eder,
bildirim gelene kadar istisna belgesi kapsamında işlem yapılmaması için gerekli
önlemleri alır.
Ayrıca, projenin tamamlanarak tesisin idareye teslim
edildiği ya da protokole göre inşa edilmesi öngörülen tesisin tamamlanmadığı,
protokole uygun olarak yapılmadığı, ilgili idare ve kuruluşlar tarafından
bağışta bulunmak üzere protokolü imzalayan ve istisnadan yararlananların vergi
dairesine veya istisna belgesini düzenleyen Vergi Dairesi
Başkanlığına/Defterdarlığa bildirilir.
Bağışta bulunanlar tarafından belli bir kısmı inşa edilen
ancak protokolde öngörülen şekilde tamamlanamayan tesislere ilişkin istisnadan
yararlanılabilmesi için ilgili idare ve kuruluşlar tarafından kabulü uygun
görülen kısmının ayrıca istisna belgesini düzenleyen Vergi Dairesine/Vergi
Dairesi Başkanlığına/Defterdarlığa bildirilmesi gerekmektedir.
İstisna kapsamında mal ve hizmet alanlar, istisna
belgesinin bittiği tarih itibarıyla istisna belgesini vergi dairesine ibraz
ederek kapattırmak zorundadır. Belgeyi veren Vergi Dairesi/Vergi Dairesi
Başkanlığı/Defterdarlık istisna belgesinde yer alan mal ve hizmet bölümlerinin
satıcılar tarafından doldurulup doldurulmadığını ve faturalarla uyumunu kontrol
eder ve bağış yapılan ilgili idare ve kuruluşun yapacağı bildirime göre istisna
belgesini kapatır.
Satıcılar, yaptıkları mal teslimi ve hizmet ifalarına
ilişkin faturada, Tebliğin bu bölümündeki açıklamaları da göz önünde
bulundurmak suretiyle KDV hesaplamazlar.
Ayrıca, istisna kapsamında teslimde bulunan veya hizmet
ifa eden mükelleflerin mal ve hizmet alımları genel hükümlere göre KDV'ye
tabidir.
İstisna hükmünün yürürlüğe girdiği 1/6/2018 tarihinden
önce başlayan istisna kapsamındaki projelere ilişkin, 1/6/2018 tarihinden sonra
yapılan mal ve hizmet alımları istisna kapsamında olup, bu kapsamda istisnadan
faydalanılabilmesi için istisna belgesi alınması ve yukarıda yer verilen usul
ve esaslar çerçevesinde hareket edilmesi gerekir.
15.2.2. KDV Ödenerek Yapılan Alımlarda
Uygulama
İstisna kapsamındaki mal ve hizmetlerin KDV ödenerek
satın alınması da mümkün olup bu şekilde yapılan mal ve hizmet alımlarına
ilişkin ödenen KDV, bağış yapacaklara iade edilir. Ancak bu durumda Tebliğin
(II/B-15.2.1.) bölümüne göre KDV ödemeksizin mal ve hizmet almak suretiyle
istisnadan yararlanılması mümkün değildir.
Öte yandan, bu kapsamda bağış yapacaklara KDV iadesi
yapılabilmesi için Tebliğin (II/B-15.2.1.) bölümünde aranılan şartların bağış
yapacaklar tarafından sağlanması ve istisna belgesi eki listenin (proje
kapsamında yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifalarına ilişkin liste) temin
edilmesi gerekmekte olup, söz konusu bölümde istisnanın uygulanmasına dair yapılan
açıklamalar bu bölüm için de geçerlidir. İstisna belgesi eki liste, bağış
yapacaklara bir yazı ekinde verilir ve bunlar için istisna belgesi (EK: 29)
düzenlenmez.
Bağış yapacaklar, istisna belgesi eki listenin ilgili mal
veya hizmete ilişkin bölümüne alış faturasının tarihi, numarası, mal veya
hizmet miktarı ve tutarını belirtmek suretiyle projeye uygun olarak sisteme
girerler.
Bağış yapacakların KDV mükellefiyeti bulunması halinde,
bu işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler indirim konusu yapılır, indirim
yoluyla telafi edilememeleri halinde ise iade konusu yapılabilir. Bağış
yapacakların KDV mükellefiyeti bulunmaması halinde ise proje kapsamındaki mal
ve hizmetler nedeniyle ödenen KDV, bağışlanan tesisin bulunduğu yer vergi
dairesince iade edilir.
Proje kapsamındaki tesislerin projeye uygun olarak
yapıldığına ilişkin Tebliğin (II/B-15.2.1.) bölümünde belirtilen bildirimlerin
ilgili idare ve kuruluşlar tarafından yapılmaması durumunda istisna belgesini
düzenleyen Vergi Dairesi/Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık ilgili idare ve
kuruluştan bildirimi talep eder, bildirim gelene kadar istisna kapsamında iade
yapılmaz.
15.3. İstisnanın Beyanı
15.3.1. Bağış Yapacaklara İstisna Kapsamında
Satış Yapanların Beyanı
Bu istisna kapsamında yapılan teslim ve hizmetler, teslim
ve hizmetin yapıldığı vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinin
“İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna
Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda, 333 kod numaralı “Genel ve Özel Bütçeli
Kamu İdarelerine, İl Özel İdarelerine, Belediyelere ve Köylere Bağışlanan
Tesislerin İnşasına İlişkin İstisna” satırı aracılığıyla beyan edilir. Bu
satırın “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa istisnaya konu teslim ve hizmetlerin
KDV hariç tutarı, “Yüklenilen KDV” sütununa bu teslim ve hizmetlere ilişkin
alış ve giderlere ait belgelerde gösterilen toplam KDV tutarı yazılır. İade
talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa “0” yazmalıdır.
15.3.2. KDV Ödeyerek Mal ve Hizmet Alan
Bağışçıların Beyanı
KDV ödeyerek proje kapsamında mal ve hizmet alan KDV
mükellefleri tarafından bu tutarlar, KDV beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade
Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının “Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler”
tablosunun 444 kod numaralı “Genel ve Özel Bütçeli Kamu İdarelerine, İl Özel
İdarelerine, Belediyelere ve Köylere Bağışlanan Tesislerin İnşasına İlişkin
Ödenen KDV” satırında beyan edilir.
KDV ödeyerek proje kapsamında mal ve hizmet alan ancak
KDV mükellefiyeti bulunmayanların iade talebi, aylık dönemler itibarıyla
bağışlanacak tesisin bulunduğu yer vergi dairesine standart iade talep
dilekçesiyle yapılır.
15.4. İade
15.4.1. Bağış Yapacaklara İstisna Kapsamında
Satış Yapanlara İade
Bağış yapacaklara istisna kapsamında satış yapanların
iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:
- Standart iade talep dilekçesi
- İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek
KDV listesi
- İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
- İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
- Satış faturaları listesi
- İstisna belgesinin örneği ile proje kapsamında istisna
uygulanarak alınacak mal ve hizmet listesinin örneği
15.4.2. KDV Ödeyerek Mal ve Hizmet Alan
Bağışçılara İade
KDV ödeyerek mal ve hizmet alan bağışçıların iade
taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:
- Standart iade talep dilekçesi
- İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek
KDV listesi (KDV mükellefiyeti bulunmayanlardan aranmaz.)
- Proje kapsamında yapılan harcamaya ait olduğu ilgili
idare veya kuruluş tarafından onaylanan yüklenilen KDV listesi
- Proje kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve
hizmet listesinin örneği
15.4.3. Mahsuben İade
Bu işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri
yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın
vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
15.4.4. Nakden İade
Bu işlemlerden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden
iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine
getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi
inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi
halinde iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
15.5. Müteselsil Sorumluluk
İstisnadan yararlanmak isteyen alıcıların istisna
belgesinin imza ve kaşe tatbik edilmiş bir suretini, mükellef olmayanların ise
sadece imzaladıkları istisna belgesinin bir suretini, mal teslimi ve hizmet
ifasında bulunan satıcıya vermeleri gerekmektedir. Bu yazı olmadan istisna
uygulanması halinde, ziyaa uğratılan vergi, ceza, zam ve faizlerden teslim veya
hizmeti yapan mükellefler ile birlikte teslim veya hizmet yapılan alıcı da
müteselsilen sorumludur.
Kendisine teslim veya hizmetin istisna kapsamına
girdiğini gösteren belge verilen satıcı mükelleflerce, başka bir şart
aramaksızın istisna kapsamında işlem yapılır.
- İstisna için ilgili düzenlemelerde belirtilen şartları
baştan taşımadığı ya da şartların daha sonra ihlal edildiğinin tespiti,
- Bağış protokolüne göre idareye teslim edilmesi gereken
tesisin tamamlanmadığının ya da protokole uygun olarak yapılmadığının ilgili
idare ve kuruluş tarafından bildirilmesi (Protokolde öngörülen şekilde
tamamlanamayan ancak belli bir kısmı inşa edilen tesislere ilişkin ilgili idare
ve kuruluş tarafından kabulü uygun görülen kısımlar hariç)
durumlarında, ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza,
faiz ve zamlar, kendisine istisna kapsamında teslim veya hizmet yapılan
alıcıdan veya KDV ödeyerek mal ve hizmet alan ve kendisine iade yapılan
bağışçıdan aranır.
16. Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde
İstisna
7104 sayılı Kanunla 3065 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesinin birinci fıkrasına eklenen (l) bendine göre, Sağlık Bakanlığınca izin
verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan
yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının
bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon
hizmetleri (Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere söz
konusu hizmetlerle birlikte sağlanan diğer teslim ve hizmetler istisnanın kapsamına
dahil değildir.) 1/6/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV’den
istisnadır.
Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda
belirlenmiştir.
16.1. Kapsam
3065 sayılı Kanunun (13/l) maddesinde düzenlenen
istisnanın kapsamına Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek
kişilere, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler
tarafından, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen
koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri girmektedir.
Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon
hizmetlerinde istisna uygulanabilmesi için bu hizmetleri veren gerçek veya
tüzel kişilerin ilgili mevzuat çerçevesinde Sağlık Bakanlığınca izin verilen
sağlık kurum ve kuruluşu olmaları zorunludur.
Buna göre, hastaneler (kamu, özel, üniversite), tıp
merkezleri, polikliniklerin yanında Sağlık Bakanlığından izin almak suretiyle
faaliyette bulunan; aile ve toplum sağlığı merkezleri, muayenehaneler,
laboratuvarlar, müesseseler, ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan özel sağlık
kuruluşları, ambulans hizmetleri sunan kuruluşlar, diyaliz merkezleri, fizik
tedavi ve rehabilitasyon merkezleri, genetik hastalıklar tanı merkezleri,
hiperbarik oksijen tedavisi uygulanan özel sağlık kuruluşları, hemoglobinopati
tanı merkezleri, madde bağımlılığı tedavi merkezleri, üremeye yardımcı tedavi
merkezleri, terapötik aferez merkezleri, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulama
merkezleri, kordon kanı bankaları ile kaplıcaların Türkiye’de yerleşmiş olmayan
yabancı uyruklu gerçek kişilere verdikleri koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve
rehabilitasyon hizmetlerinde istisna uygulanır.
16.1.1. İstisna Kapsamına Giren Hizmetler
İstisna kapsamına Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek
veya tüzel kişiler tarafından verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve
rehabilitasyon hizmetleri girmektedir. Söz konusu hizmetlerin münhasıran bu
sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilmesi gerekmektedir.
Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon
hizmetlerinin kapsamı Sağlık Bakanlığının ilgili mevzuat hükümlerine göre
belirlenir.
Saç ekimi, cilt bakımı, kırışıklık tedavisi, dolgu
maddeleri uygulamaları gibi estetik amacıyla yapılan hizmetler bu istisna
kapsamında değerlendirilmez.
Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon
hizmetleri ile birlikte verilebilen konaklama, ulaşım, yemek gibi teslim ve
hizmetler istisna kapsamına girmez.
16.1.2. İstisnadan Yararlanacak Alıcılar
İstisnadan, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu
gerçek kişiler yararlanabilir.
5901 sayılı Kanunun (3/1-d) maddesinde, yabancının
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişiyi ifade ettiği
hüküm altına alınmıştır.
193 sayılı Kanunun “Türkiye’de yerleşme” başlıklı 4 üncü
maddesine göre, ikametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılı içinde
Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar
Türkiye’de oturma süresini kesmez.) Türkiye’de yerleşmiş sayılır.
193 sayılı Kanunun 5 inci maddesi uyarınca, belli ve
geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar,
memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer
kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler
ile tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle
Türkiye’de alıkonulmuş veya kalmış olan yabancılar memlekette altı aydan fazla
kalsalar dahi, Türkiye’de yerleşmiş sayılmazlar.
Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık
bağı bulunmayan ve 193 sayılı Kanuna göre Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı
uyruklu gerçek kişiler bu istisnadan faydalanabilir.
Öte yandan, 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca
kendilerine mavi kart verilen ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler de
bu istisnadan faydalanabilir.
İstisna kapsamında hizmet sunan sağlık kurum ve
kuruluşları, alıcının istisna kapsamında olduğunun tevsikine ilişkin olarak
uyruğunda bulunduğu ülke tarafından verilmiş pasaport üzerinden Türkiye’ye son
giriş tarihinin altı aydan fazla olmadığını kontrol etmek ve pasaportun
fotokopisini (çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerde
mavi kartın fotokopisini) hizmet sunulmadan önce alıcıdan almak zorundadırlar.
16.2. İstisnanın Uygulanması
İstisna uygulanabilmesi için, Türkiye’de yerleşmiş
olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilerin uyruğunda bulunduğu ülke tarafından
verilmiş pasaportu (çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden
kişilerde mavi kartı) ibraz ederek, yabancı uyruklu olduklarını ve pasaport
üzerinden altı aydan daha az süreli Türkiye’de bulunduklarını tevsik etmeleri
gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel
kişiler, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere,
münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verdikleri koruyucu
hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine ilişkin faturada hizmet
verilen yabancının adı, soyadı, hangi ülkenin uyruğunda olduğu, pasaport veya
mavi kart numarası, verilen hizmetin niteliği, hizmetin sunulduğu yer ve hizmet
bedeli bilgilerine yer vererek KDV hesaplamazlar.
Yabancı ülke pasaportunun veya mavi kartın fotokopisi,
hizmeti sunanlar tarafından 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümlerine
uygun olarak saklanır.
Yabancılara sunulan koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve
rehabilitasyon hizmetlerine ilişkin faturanın, hizmet sunulan yabancı hasta
yerine, sigorta kuruluşları, yabancı sosyal güvenlik kurumları, yetkili
acenteler veya Sosyal Güvenlik Kurumuna (ikili sosyal güvenlik anlaşması
bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verilen hizmet bedelinin Sosyal Güvenlik
Kurumu tarafından ilgili ülke kurumlarından tahsil edilmesi durumunda)
düzenlenmesi mümkün olabilmektedir. Bu durumda istisnanın uygulanabilmesi için
düzenlenen faturada hizmet verilen yabancının adı, soyadı, hangi ülkenin
uyruğunda olduğu, pasaport veya mavi kart numarası, Türkiye’ye en son giriş
tarihi, verilen hizmetin niteliği ve hizmet bedeli bilgilerine yer verilmesi
zorunludur.
16.3. İstisnanın Beyanı
Bu istisna kapsamında yapılan hizmetler, hizmetin
yapıldığı vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade
Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler”
tablosunda, 334 kod numaralı “Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde İstisna”
satırı aracılığıyla beyan edilir. Bu satırın “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa
istisnaya konu hizmetlerin KDV hariç tutarı, “Yüklenilen KDV” sütununa bu
hizmetlere ilişkin alış ve giderlere ait belgelerde gösterilen toplam KDV
tutarı yazılır. İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV”
sütununa “0” yazmalıdır.
16.4. İade
Bu istisnadan kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki
belgeler aranır:
- Standart iade talep dilekçesi
- İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek
KDV listesi
- İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
- İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
- Satış faturaları listesi
- Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek
kişilerin uyruğunda bulunduğu ülke tarafından verilmiş pasaportun veya çıkma
izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerde mavi kartın
fotokopisi.
16.4.1. Mahsuben İade
Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade
talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına
bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine
getirilir.
16.4.2. Nakden İade
Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi
aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat
aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan
kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir.
Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat,
vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.”
MADDE 8 – Aynı
Tebliğin (II/F-4.3.) bölümünün başlığı “4.3. Gelir Vergisi Kanununun 81 inci
Maddesi Kapsamındaki İşlemler, Adi Ortaklıkların Sermaye Şirketine Dönüşmesi
ile Kurumlar Vergisi Kanununa Göre Yapılan Devir ve Bölünme İşlemleri” olarak,
aynı bölümün birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3065 sayılı Kanunun (17/4-c) maddesi ile Gelir Vergisi
Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile aynı maddenin birinci
fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde adi ortaklıkların
sermaye şirketine dönüşmesi işlemleri ve Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında yapılan
devir ve bölünme işlemleri vergiden istisna edilmiştir.”
MADDE 9 – Aynı
Tebliğin (II/F-4.7.2.) bölümünün başlığı “4.7.2. Metal, Plastik, Kâğıt, Cam
Hurda ve Atıkları ile Konfeksiyon Kırpıntılarının Teslimi” olarak, aynı bölümün
birinci cümlesinde yer alan “cam teslimlerinde” ibaresi “cam ile konfeksiyon
kırpıntılarının teslimlerinde” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 10 – Aynı
Tebliğin (II/F-4.14.) bölümünün birinci paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük
hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda; 3065 sayılı Kanunun (17/4-o)
maddesine göre, vergisiz satış yapılan işyerlerinin ve bu işyerlerine ait depo
ve ardiye gibi bağımsız birimlerin kiralanması, (17/4-ö) maddesine göre ithalat
ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören
mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri KDV’den
müstesnadır.”
MADDE 11 – Aynı
Tebliğin (III/A-4.) bölümünün sonuna aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“4.9. İkinci El Araç ve Taşınmaz Ticareti
3065 sayılı Kanunun 7104 sayılı Kanunla değişik (23/f)
maddesine göre, ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal
eden mükelleflerce, KDV mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna
kapsamında yapılan alımlar dâhil) alınarak vasfında esaslı değişiklik
yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların
tesliminde matrah, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutardır.
KDV mükellefi olmayanlardan veya istisna kapsamında KDV
ödenmeksizin alınan ikinci el motorlu kara taşıtları ile taşınmazların
satışında düzenlenecek faturalarda alış bedeli ile satış bedeli arasındaki fark
üzerinden KDV hesaplanır. KDV hesaplanarak alınan ikinci el motorlu kara
taşıtları ile taşınmazların teslimlerinde ise özel matrah uygulanmayacağı
tabiidir.
Buna göre, ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz
teslimlerinde özel matrah uygulaması yalnızca ikinci el motorlu kara taşıtı
veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükellefler tarafından uygulanacaktır.
İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal
edenler, 13/2/2018 tarihli ve 30331 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İkinci El
Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında işletmesi
adına yetki belgesi alan tacirler ile esnaf ve sanatkârlardır. İkinci el
motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal etmekle birlikte henüz yetki belgesi
almamış olanlar, İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında
Yönetmeliğe göre yetki belgesi alınması için verilen süre ile sınırlı olmak
üzere yetki belgesi olmaksızın, özel matrah uygulayabilirler.
Taşınmaz ticareti ile iştigal edenler, 5/6/2018 tarihli
ve 30442 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Taşınmaz Ticareti Hakkında
Yönetmelik kapsamında yetki belgesi alan ticari işletmeler ile esnaf ve
sanatkârlardır. Taşınmaz ticareti ile iştigal etmekle birlikte henüz yetki
belgesi almamış olanlar, Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmeliğe göre yetki
belgesi alınması için verilen süre ile sınırlı olmak üzere yetki belgesi
olmaksızın, özel matrah uygulayabilirler.
Verilen süre içinde yetki belgesini almamış olanlar ile
yetki belgesi almaksızın ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticareti
ile iştigal edenlerin ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz teslimlerinde
özel matrah uygulanmaz.
İkinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz teslimlerinde
özel matrah uygulanabilmesi için, araç veya taşınmazın basit tadil, bakım ve
onarım işlemleri dışında vasfında esaslı değişiklik yapılmaması gerekmektedir.
Örnek 1: İkinci el araç
alım satım faaliyeti ile iştigal eden (A) Otomotiv Ltd. Şti., KDV mükellefi
olmayan Bay (B)’den 32.000 TL’ye ticari araç satın almıştır. (C) Servis A.Ş.den
hizmet almak suretiyle, satın alınan aracın yıllık bakımı yaptırılmış ve
otomobile çelik jant taktırılmıştır. Bu hizmetin karşılığı olarak (C) Servis
A.Ş.ye 5.000 TL+900 TL KDV ödenmiştir. Daha sonra söz konusu otomobil KDV hariç
40.000 TL’ye satılmıştır. KDV mükellefi olmayan Bay (B)’den satın alınan araca
yıllık bakım yaptırılması ve çelik jant taktırılması, otomobilin vasfında
esaslı bir değişiklik oluşturmadığından, söz konusu aracın satışında özel
matrah uygulanacak ve alış bedeli olan 32.000 TL düşülmek suretiyle 8.000 TL
özel matrah üzerinden (8.000 x 0,18 =) 1.440 TL KDV hesaplanacaktır. Ayrıca
taşıtın yıllık bakımı ile çelik jant takılmasına ilişkin (C) Servis A.Ş.ye
ödenen 900 TL KDV, (A) Otomotiv Ltd. Şti. tarafından indirim konusu
yapılabilecektir.
Söz konusu aracın, KDV oranlarını belirleyen 2007/13033
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin 9 uncu sırasında
tanımlanan binek otomobillerinden olması durumunda, özel matrah üzerinden %1
oranında KDV uygulanacağı tabiidir.
Örnek 2: İkinci el araç
alım satım faaliyeti ile iştigal eden Bay (A), KDV mükellefi olmayan Bay
(B)’den 1978 model kullanılamaz halde bulunan bir aracı 10.000 TL bedelle satın
almıştır. (C) Servis A.Ş.den hizmet almak suretiyle, söz konusu aracın motoru
dahil birçok parçası değiştirilmek suretiyle yenilenmiş ve (C) Servis A.Ş.ye
20.000 TL+3.600 TL KDV ödenmiştir. Yenilenen araç Bay (A) tarafından KDV hariç
40.000 TL’ye satılmıştır. Söz konusu aracın motor dahil birçok parçasının
değiştirilmek suretiyle yenilenmesi, taşıtın vasfında esaslı bir değişiklik
oluşturduğundan söz konusu aracın tesliminde özel matrah uygulanmayacak, toplam
satış bedeli olan 40.000 TL matrah üzerinden KDV hesaplanacaktır. Diğer
taraftan, aracın yenilenmesine ilişkin (C) Servis A.Ş.ye ödenen 3.600 TL KDV,
Bay (A) tarafından indirim konusu yapılabilecektir.
Örnek 3: Taşınmaz alım
satımı ile iştigal eden (A) Emlak Danışmanlık A.Ş. KDV mükellefi olmayan gerçek
kişiden almış olduğu işyerinin boyasını ve su tesisatını yenileyerek satmıştır.
İşyerinin boyası ve su tesisatının yenilenmesi, işyerinin vasfında esaslı bir
değişiklik oluşturmadığından (A) Emlak Danışmanlık A.Ş. tarafından yapılan işyeri
tesliminde özel matrah uygulanacaktır.
Örnek 4: (A)
Mobilya İmalat, Turizm A.Ş. 3 yıl önce yatırım amaçlı almış olduğu arsayı (B)
Konut Yapı Kooperatifine satmıştır. (A) Mobilya İmalat, Turizm A.Ş.nin faaliyet
konusu taşınmaz ticareti olmadığından arsa tesliminde özel matrah
uygulanmayacaktır.”
MADDE 12 – Aynı Tebliğin
(III/A) kısmının (4.), (4.2.2.), (4.5.), (4.6.), (4.7.), (4.8.) bölümlerindeki
“(23/f)” ibareleri “(23/g)” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 13 – Aynı Tebliğin
(IV/A) kısmının (1.5.) bölümünden sonra aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“1.6. İstisna Kapsamındaki İşlemin Gerçekleşmesinden
Sonra İşlemle İlgili Yüklenilen Kur Farkları
Tam istisna kapsamındaki bir işlemin gerçekleşmesinden
sonra, söz konusu işleme ilişkin mal ve hizmet alımlarına ait kur farkları
ortaya çıkabilmekte olup, söz konusu kur farkı üzerinden ödenen KDV’lerin tam
istisna kapsamındaki işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemine ilişkin
yüklenilen KDV hesabına dahil edilerek iadesinin talep edilmesi mümkündür.
Ancak, kur farkına ilişkin faturanın iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra
gelmesi halinde, işlemle ilgili mal ve hizmet alımlarına ait kur farkı
üzerinden ödenen ve yüklenilen KDV hesabına dahil edilmesi gereken KDV, indirim
hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında
dikkate alınabilir.”
MADDE 14 – Aynı
Tebliğin (IV/A-2.1.) bölümünün üçüncü paragrafındaki “gümrükte onaylatılan özel
fatura nüshası” ibaresinden sonra gelmek üzere “, onaylanmış antrepo
beyannamesi” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 15 – Aynı
Tebliğe ekte yer alan EK 29 eklenmiştir.
MADDE 16 – Bu
Tebliğin 6 ncı ve 13 üncü maddeleri yayımı tarihinde, diğer maddeleri 1/6/2018
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 17 – Bu Tebliğ
hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)