MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli
ve 28983 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama
Tebliğinin; (I/C-2.1.1.2.) bölümünün üçüncü paragrafında ve Örnek’te yer alan
“takvim yılı” ibareleri, “takvim yılını takip eden takvim yılı” şeklinde,
Örnek’teki “yıl geçmemek şartıyla” ibaresi “vergiyi doğuran olayın
gerçekleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 2 – Aynı
Tebliğin (II/A-8.7.) bölümünün dördüncü ve altıncı paragraflarında yer alan
“takvim yılı” ibareleri, “takvim yılını takip eden takvim yılı” şeklinde, aynı
bölümde yer alan örnekler ise sırasıyla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Örnek: İmalatçı (A) firması tarafından Eylül
2018 döneminde ihraç kaydıyla ihracatçı (B) firmasına teslim edilen malların
ihracatı, (B) firmasının yurtdışı bağlantılarında yaşadığı sorun nedeniyle
31/12/2018 tarihine kadar gerçekleşmemiştir.
Yaşanan bu gelişme üzerine imalatçı (A) firması 15/1/2019
tarihinde vergi dairesine Eylül 2018 döneminde hesaplayarak tecil ettiği KDV’yi
gecikme zammıyla ödemiştir. İmalatçı (A) vergi dairesine ödediği vergi için
ihracatçı (B) firmasına rücu etmiş, (B) firması da KDV ödemeden satın aldığı
ancak süresinde ihraç edemediği malların KDV’sini Ocak 2019 döneminde
imalatçıya ödemiştir.
Bu durumda (B) firması, imalatçıya ödediği KDV'yi Ocak 2019
dönemi veya 2020 takvim yılı sonuna kadar indirim konusu yapabilir.
(B) firmasının daha sonra yurtdışı bağlantılarını yeniden
kurup KDV’sini ödediği bu malları ihraç etmesi durumunda da ödenen KDV’nin
indirim yoluyla telafi edilememesi halinde iadesi mümkündür.”
“Örnek: (B) firması tarafından Eylül 2018
döneminde ihraç kaydıyla ihracatçı (Z) firmasına teslim edilen malların
ihracatı, (Z) firmasının yurtdışı bağlantılarında yaşadığı sorun nedeniyle
31/12/2018 tarihine kadar gerçekleşmemiştir.
Yaşanan bu gelişme üzerine (B) firması 15/1/2019 tarihinde
vergi dairesine Eylül 2018 döneminde hesaplayarak tecil ettiği KDV’yi gecikme
zammıyla ödemiştir. Ödeme sırasında vergi dairesinin yaptığı sorgulamada (B)
firmasının imalatçı vasfını taşımadığı ortaya çıkmıştır.
Sonrasında (B) firması vergi dairesine ödediği vergi için
ihracatçı (Z) firmasına rücu etmiş, (Z) firması da KDV ödemeden satın aldığı
ancak süresinde ihraç edemediği malların KDV’sini Ocak 2019 döneminde
imalatçıya ödemiştir.
Bu durumda, yurtiçi teslim niteliğindeki işlemle ilgili (Z)
firmasının, (B) firmasına ödediği KDV'yi en geç 2019 takvim yılı içerisinde
indirim konusu yapması gerekmektedir.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin
(II/A-8.13.) bölümünün ilk paragrafındaki “ – İhraç kaydıyla teslim edilen
malın ihraç edildiğine dair ihracatçı firmadan alınan onaylı yazı,” ibaresi “ –
Gümrük beyannamesi üzerinde imalatçı firma bilgisine ilişkin kayıt bulunmaması
halinde, ihraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğine dair ihracatçı
firmadan alınan onaylı yazı” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 4 – Aynı Tebliğin
(II/A-9.6.) bölümünün son paragrafında, (III/B-3.1.3.4.) bölümünün üçüncü
paragrafında, (III/C-5.) bölümünün (b) alt bendinde, (IV/D-2.) bölümünün
dördüncü paragrafında yer alan “takvim yılı” ibareleri, “takvim yılını takip
eden takvim yılı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 5 – Aynı Tebliğin;
a) (II/F) bölümünün üçüncü paragrafının ilk cümlesinde yer
alan “(17/4-c)” ibaresi “(17/2-b), (17/2-c), (17/2-d), (17/4-c), (17/4-ı),
(17/4-ö)” olarak değiştirilmiştir.
b) (II/F-2.2.) bölümünün son üç paragrafı, (II/F-2.5.5.)
bölümünün üçüncü ve dördüncü paragrafları ile (II/F-2.7.3.) bölümünün son
paragrafı yürürlükten kaldırılmıştır.
c) (II/F-2.2.) ve (II/F-2.7.3.) bölümlerinin sonuna,
(II/F-2.3.) bölümünün birinci paragrafından sonra gelmek üzere, (II/F-2.4.) ve
(II/F-2.5.5.) bölümlerinin ikinci paragraflarından sonra gelmek üzere,
(II/F-4.9.) bölümünün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki
paragraf eklenmiştir.
“1/1/2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında yapılan
işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla
giderilemeyen KDV iade edilmez.”
ç) (II/F-2.6.) bölümünün ikinci paragrafının (d) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve “Örnek”te yer alan “bu kapsamda yüklenilen
vergilerin firma tarafından indirim konusu yapılması ise 3065 sayılı Kanunun
(30/a) maddesi gereğince mümkün değildir.” ibaresi, “bu kapsamda yüklenilen
vergiler firma tarafından indirim konusu yapılabilir.” şeklinde
değiştirilmiştir.
“d) 1/1/2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında
yapılan işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla
giderilemeyen KDV iade edilmez.”
d) (II/F-4.14.) bölümünün dördüncü paragrafından sonra
gelmek üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiş ve üçüncü paragrafı ile Örnek:1’de
yer alan “(17/4-o)” ibareleri “(17/4-ö)” olarak, Örnek:2’de yer alan “(17/4-o)
maddesi” ibaresi “(17/4-o) ve (17/4-ö) maddeleri” olarak değiştirilmiştir.
“3065 sayılı Kanunun (17/4-o) maddesine göre, vergisiz
satış yapılan işyerlerinin ve bu işyerlerine ait depo ve ardiye gibi bağımsız
birimlerin kiralanmasına ilişkin yüklenilen KDV indirim konusu yapılamaz.
3065 sayılı Kanunun (17/4-ö) maddesine göre, ithalat ve
ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar
için 1/1/2019 tarihinden itibaren verilen ardiye, depolama ve terminal
hizmetlerine ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla
giderilemeyen KDV iade edilmez.”
MADDE 6 – Aynı Tebliğin
(II/G-2.) bölümünün birinci, ikinci ve dördüncü paragrafları ile Örnek:3’te yer
alan “internet,” ibarelerinden sonra gelmek üzere “oyun,” ibareleri eklenmiş,
altıncı paragrafındaki “oyun programları,” ibaresi yürürlükten kaldırılmış,
yedinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1/1/2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında yapılan
işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla
giderilemeyen KDV iade edilmez.”
MADDE 7 – Aynı Tebliğin
(III/B-3.) bölümünün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
“Mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade
taleplerini, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen
yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin (Ocak-Kasım
vergilendirme dönemlerine ilişkin yılın sonuna kadar verilen düzeltme beyannameleri
dahil) herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri ve
indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonuna kadar
standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili
bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat
dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur.
Bu sürelere uygun olarak YMM
KDV İadesi Tasdik Raporuyla talep edilen iadelerde, söz konusu YMM Raporunun,
indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonundan itibaren
altı ay içinde ibrazı zorunludur. Bu süre içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi
halinde iade talebi ivedilikle incelemeye sevk edilir.”
MADDE 8 – Aynı Tebliğin
(III/C-1.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, 3065 sayılı Kanunun
29 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikle 1/1/2019 tarihinden
itibaren indirim hakkı, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip
eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere
kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilecektir. Buna göre, vergiyi
doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı içinde
defterlere kaydedilen belgelerde yer alan tutarların gelir veya kurumlar
vergisi açısından dönemsellik ilkesi gereği vergiyi doğuran olayın
gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kazancın tespitinde dikkate alınması
mümkün olup bu belgelerde gösterilen KDV, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu
takvim yılını takip eden takvim yılı içinde defterlere kaydedilmesi halinde
indirim konusu yapılabilir.
Bu hükme göre, 2018 takvim yılına ilişkin mal ve hizmet
alımlarına (vergiyi doğuran olayı 2018 yılında gerçekleşen) ait belgelerin 2019
takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili defterlere kaydedilmesi halinde, bu
belgelerde gösterilen KDV tutarları indirim konusu yapılabilecektir.
Diğer taraftan, 7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle 3065
sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikle,
Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara
ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin, alacağın zarar yazıldığı
vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği; şu kadar ki Vergi Usul
Kanununun 323 üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya
kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan KDV’nin bu
fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi
matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınmasının şart olduğu hükme
bağlanmıştır.
Mükellefler tarafından yapılan mal teslimleri ve hizmet
ifalarına ilişkin hesaplanan KDV’nin, söz konusu mal ve hizmet bedellerinin
tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Buna göre, 1/1/2019 tarihinden itibaren, 213 sayılı Kanunun
322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve
beyan edilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkündür. 213 sayılı Kanunun 323
üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi
matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan KDV’nin bu fıkra kapsamında
indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının
tespitinde gelir olarak dikkate alınması şarttır.
Söz konusu KDV tutarı, alacağın zarar yazıldığı tarihi
kapsayan vergilendirme dönemi 1 No.lu KDV Beyannamesinin “İndirimler”
kulakçığında “İndirimler” tablosunda 111 kod numaralı “Değersiz Hale Gelen
Alacaklara İlişkin İndirilecek KDV” satırı aracılığıyla indirim konusu yapılır
ve değersiz hale gelen alacağa ilişkin borçlu mükellef bilgilerini içeren
beyanname eki form doldurulur.”
MADDE 9 – Aynı
Tebliğin (III/C-2.1.) bölümünün birinci paragrafının (a) bendinin sonuna “Ancak
aynı maddede bu hükmün, Kanunun 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b),
(c) ve (d) bentleri ile (4) numaralı fıkrasının (ı) ve (ö) bentleri uyarınca
katma değer vergisinden istisna edilen işlemler için uygulanmayacağı
belirtilmiştir.” cümlesi eklenmiş, aynı paragrafın (b) bendinden sonra gelen
üçüncü paragrafında yer alan “takvim yılı” ibaresi, “takvim yılını takip eden
takvim yılı” şeklinde değiştirilmiştir ve aynı bölümün sonuna aşağıdaki bent
eklenmiştir.
“d) Kanunun (30/e) maddesinde, Vergi Usul Kanununun 322 nci
maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından
ödenmeyen KDV’nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan
KDV’den indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Değersiz hale gelen
alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV, alacağın zarar yazıldığı
vergilendirme döneminde satıcı tarafından indirim konusu yapılabildiğinden
mükerrer vergi indirimine yol açmayacak şekilde değersiz hale gelen alacaklara
ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen ve daha önce indirim konusu yapılmış KDV,
alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde 1 No.lu KDV Beyannamesinin
“Matrah” kulakçığında “Diğer İşlemler” tablosunda 505 kod numaralı “VUK 322
Kapsamına Giren Borçlara Ait KDV” satırı aracılığıyla beyan edilir.”
MADDE 10 – Aynı
Tebliğin (III/C-3.) bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3065 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde, Kanunun 11, 13, 14,
15 inci maddeleri ile (17/4-s) maddesi uyarınca vergiden istisna edilmiş
bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin,
mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den
indirilebileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan
verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen KDV’nin,
işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar talep
edilmesi şartıyla Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre
bu işlemleri yapanlara iade olunacağı; Hazine ve Maliye Bakanlığının KDV
iadesini, hak sahiplerinin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve
katma bütçeli daireler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli
kuruluşlar ile sermayesinin (% 51)'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya
özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet
bedellerine ilişkin borçlarına mahsup suretiyle sınırlayabileceği hükme
bağlanmıştır.
Buna göre, iade talebinde bulunacak mükelleflerin istisnaya
tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar
ilgili dönem beyannamelerinde istisnaya ilişkin yüklenilen KDV sütununu
doldurmaları ve en geç bu süre içinde standart iade talep dilekçesiyle birlikte
iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla
talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları
zorunludur. Bu sürelere uygun olarak YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla talep
edilen iadelerde, söz konusu YMM Raporunun, istisnaya tabi işlemin gerçekleştiği
dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı
zorunludur. Bu süre içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi halinde iade talebi
ivedilikle incelemeye sevk edilir.”
MADDE 11 – Aynı Tebliğin
(III/C-4.1.) bölümü başlığı ile birlikte, (III/C-4.2.) bölümünün ise “4.2.
Diğer Hallerde Kısmi Vergi İndirimi Uygulaması” başlığı yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 12 – Aynı
Tebliğin (III/C-5.6.) bölümünün;
a) Birinci ve dördüncü paragraflarında yer alan “takvim
yılı” ibareleri, “takvim yılını takip eden takvim yılı” şeklinde
değiştirilmiştir.
b) Üçüncü paragrafındaki “takvim yılı içinde kullanılması,
yılın aşılmaması gerekir.” ibaresi “takvim yılını takip eden takvim yılı içinde
kullanılması gerekir.” şeklinde değiştirilmiştir.
c) Son paragrafındaki “özel hesap dönemini aşmamak
kaydıyla” ibaresi, “özel hesap dönemini takip eden özel hesap dönemini aşmamak
kaydıyla” şeklinde değiştirilmiştir.
ç) Dördüncü ve altıncı paragraflarından sonra gelen
örnekler sırasıyla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Örnek: 28 Ağustos 2018 tarihli alış
faturasının 10 günlük süreyi aşmayacak şekilde 5 Eylül 2018 tarihinde deftere
kayıt edilmesi halinde faturada gösterilen KDV 5 Eylül 2018 dönemi işlemlerine
dahil edilerek indirim konusu yapılabilecektir.”
“Örnek: Yukarıda örnekte yer alan 28 Ağustos
2018 tarihli faturanın 16 Ekim 2018 tarihinde deftere kayıt edilmesi halinde
Ekim/2018, 4 Kasım 2018 tarihinde deftere kayıt edilmesi halinde de Kasım/2018
vergilendirme dönemlerinde indirim konusu yapılabilecektir. Ancak her halükarda
2018 yılının içinde kesilen faturanın en geç o yılı izleyen yıl defterine kayıt
edilip indirim konusu yapılması gerekmekte olup, yukarıdaki örnekte belirtilen
faturada yer alan verginin Ocak/2020 veya müteakip vergilendirme dönemlerinde
indirimi söz konusu olamayacaktır. Ancak Vergi Usul Kanununun kayıt nizamı
hükümlerine uyulmaması halinde anılan Kanunda belirtilen müeyyidelerin
uygulanacağı tabiidir.”
MADDE 13 – Aynı
Tebliğin (IV/A) bölümünün sonuna aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“8. İade Talep Süresi
2019 ve izleyen yılların vergilendirme dönemlerine ilişkin
işlemlerden kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki iade talep sürelerine
uyulur.
8.1. İndirimli Orana Tabi İşlemlere İlişkin
İade Talep Süresi
3065 sayılı Kanunun (29/2) nci maddesine göre,
Cumhurbaşkanı tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili
olup indirim yoluyla giderilemeyen ve tutarı Cumhurbaşkanınca tespit edilecek
sınırı aşan verginin iadesinin en geç izleyen yıl talep edilmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede mükelleflerin, indirimli orana tabi
işlemlerden kaynaklanan iade taleplerini, en geç indirimli orana tabi işlemin
gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin
beyannamelerin (yılın sonuna kadar verilen Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine
ilişkin verilen düzeltme beyannameleri dahil) herhangi birinde iadeye konu olan
KDV alanında beyan etmeleri ve indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı
izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade
talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep
edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur. Bu
sürelere uygun olarak YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla talep edilen iadelerde,
söz konusu YMM Raporunun, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı
izleyen yılın sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı zorunludur. Bu süre
içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi halinde iade talebi ivedilikle incelemeye
sevk edilir.
İade talep süresinin dolmasından sonra, geçmiş dönemler
için düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle ve/veya standart iade talep
dilekçesi ve ilgili belgeler ibraz edilmek suretiyle iade talep edilmesi mümkün
değildir. Ancak, Tebliğin ilgili bölümlerinde aranan belgeler süresinde ibraz
edilmekle birlikte, bu belgelerin muhteviyatında eksiklikler bulunması halinde,
eksikliklerin bu süreden sonra tamamlanabilmesi mümkündür.
Örnek 1: (Y) Gıda A.Ş., 2019
yılında yaptığı indirimli orana tabi teslimlerinden doğan KDV iadesini
2020/Temmuz beyannamesinin "Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler"
tablosundan 439 kodlu satırı seçerek beyan etmiştir. Mükellef 15/11/2020
tarihinde standart iade talep dilekçesi ve belgeleri ibraz etmiş ancak bu iade
talebine ilişkin yüklenilen KDV listesini vermemiştir. Mükellef, yüklenilen KDV
listesini 15/7/2021 tarihinde sisteme girmiştir.
Buna göre, (Y) Gıda A.Ş. KDV iade talebini süresinde beyan
etmekle birlikte, yüklenilen KDV listesini süresinde (31/12/2020 tarihine
kadar) sisteme girmediğinden mükellefin iade talebi reddedilecektir.
Örnek 2: (M) İnşaat Ltd. Şti.
2019 yılında teslim ettiği indirimli orana tabi konutlarla ilgili olarak vermiş
olduğu 2020/Kasım beyannamesine ilişkin 439 kodlu satırda 500 bin TL “İadeye
Konu Olan KDV” beyan etmiştir. (M) İnşaat Ltd. Şti., 27/12/2020 tarihinde
standart iade talep dilekçesi ve diğer belgeleri ibraz ederek artırımlı teminat
vermek suretiyle iade talebinde bulunmuştur.
Buna göre, (M) İnşaat Ltd. Şti., 2019 yılındaki indirimli
orana tabi işlemlerinden kaynaklanan KDV iadesini süresi içinde usulüne uygun
olarak talep ettiğinden, iade talebi vergi dairesi tarafından değerlendirilerek
sonuçlandırılacaktır.
8.2. Tam İstisna Kapsamındaki İşlemlere İlişkin
İade Talep Süresi
3065 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre, iade talebinin,
iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının
sonuna kadar yapılması zorunludur.
Buna göre, Kanunun 32 nci maddesi ile geçici maddelerde yer
alan tam istisna kapsamındaki işlemlere ilişkin iade talebinde bulunacak
mükelleflerin, istisnaya tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci
takvim yılının sonuna kadar ilgili dönem beyannamelerinde istisnaya ilişkin
yüklenilen KDV sütununu doldurmaları ve en geç bu süre içinde standart iade talep
dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan
belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine
başvurmaları zorunludur. Bu sürelere uygun olarak YMM KDV İadesi Tasdik
Raporuyla talep edilen iadelerde, söz konusu YMM Raporunun, istisnaya tabi
işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonundan itibaren
altı ay içinde ibrazı zorunludur. Bu süre içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi
halinde iade talebi ivedilikle incelemeye sevk edilir.
İade talep süresinin dolmasından sonra, geçmiş dönemler
için düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle ve/veya standart iade talep
dilekçesi ve ilgili belgeler ibraz edilmek suretiyle iade talep edilmesi mümkün
değildir. Ancak, Tebliğin ilgili bölümlerinde aranan belgeler süresinde ibraz
edilmekle birlikte, bu belgelerin muhteviyatında eksiklikler bulunması halinde,
eksikliklerin bu süreden sonra tamamlanabilmesi mümkündür.
Örnek 1: (T) Makine A.Ş.,
2019/Şubat döneminde YTB sahibi firmaya sattığı makinelerle ilgili olarak KDV
beyannamesinde “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “Tam
İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 308 kodlu satırda istisnayı ve bu
teslimle ilgili yüklenimini beyan etmiştir.
İade talebi için bu beyan tek başına yeterli değildir.
Mükellefin iade talebinin geçerlik kazanması için en geç 31/12/2021 tarihine
kadar standart iade talep dilekçesi ve istisnaya ilişkin diğer belgelerin
ibrazı zorunludur.
Örnek 2: (Z) Ltd. Şti., 15 Ocak
2019 tarihinde gümrük çıkış beyannamesi kapanan bir ihracat işlemini Ocak/2019
KDV beyannamesinin “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 301 kodlu
satırda beyan etmiş, ancak yüklenilen KDV bölümünü boş bırakarak ihracata
ilişkin yüklendiği KDV’yi indirim yoluyla gidermeyi tercih etmiştir.
(Z) Ltd. Şti.’nin bu ihracat işlemine ilişkin iade talep
edebilmesi için en geç 31/12/2021 tarihine kadar Ocak/2019 KDV beyannamesinde
düzeltme yaparak yüklenilen KDV’yi beyan etmesi ve aynı süre içerisinde
standart iade talep dilekçesiyle Tebliğin (II/A-1.1.4.) bölümünde sayılan
belgeleri ibraz etmesi gerekmektedir.
8.3. Kısmi Tevkifat Uygulanan İşlemlere İlişkin
İade Talep Süresi
Mükelleflerin, 3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi
kapsamındaki kısmi tevkifat uygulanan işlemlerine ilişkin iade taleplerini,
tevkifata tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının
sonuna kadar ilgili dönem beyannamelerinde iadeye konu olan KDV alanında beyan
etmeleri ve en geç bu süre içinde standart iade talep dilekçesiyle birlikte
iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla
talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur.
YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla talep edilen iadelerde, söz konusu YMM
Raporunun, tevkifata tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim
yılının sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı zorunludur. Bu süre içinde YMM
Raporunun ibraz edilmemesi halinde iade talebi ivedilikle incelemeye sevk
edilir.
İade talep süresinin dolmasından sonra, geçmiş dönemler
için düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle ve/veya standart iade talep
dilekçesi ve ilgili belgeler ibraz edilmek suretiyle iade talep edilmesi mümkün
değildir. Ancak, Tebliğin ilgili bölümlerinde aranan belgeler süresinde ibraz
edilmekle birlikte, bu belgelerin muhteviyatında eksiklikler bulunması halinde,
eksikliklerin bu süreden sonra tamamlanabilmesi mümkündür.”
MADDE 14 – Bu Tebliğ yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 15 – Bu Tebliğ
hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.