28 Mart 2019 Perşembe

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 26)


MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (III/C-2.4.) bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
2.5. İkinci El Motorlu Kara Taşıtı Ticaretiyle İştigal Eden Mükelleflerin Binek Otomobil Alımlarında KDV İndirimi
22/3/2019 tarihli ve 30722 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 21/3/2019 tarihli ve 845 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde KDV oranının %18 olarak uygulanmasına karar verilmiştir.
Buna göre, söz konusu Kararın yürürlüğe girdiği 22/3/2019 tarihinden itibaren ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce;
- %1 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde %1,
- %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde %18
KDV oranı uygulanacaktır.
3065 sayılı Kanunun (29/5) maddesine göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemeye yetkilidir.
Bu yetkiye dayanılarak, 13/2/2018 tarihli ve 30331 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal eden mükellefler tarafından alım-satıma konu edilen binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılması 22/3/2019 tarihi itibarıyla uygun görülmüştür.
Buna göre, İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal eden mükellefler, 22/3/2019 tarihinden sonra alım-satıma konu etmek üzere satın aldıkları binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV’yi indirebilirler.
Diğer taraftan, ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal eden mükelleflerce 22/3/2019 tarihinden önce alım-satıma konu etmek üzere satın alınan, ancak 22/3/2019 tarihi itibarıyla henüz satılmamış olup, ticari mal stoklarında bulunan binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen ve daha önce indirim konusu yapılamayan KDV tutarlarının, bu araçların teslim edildiği döneme ilişkin KDV beyannamesinde indirim konusu yapılması uygun görülmüştür. Ancak, söz konusu binek otomobillerin daha önce maliyetine dahil edilen KDV tutarlarına ilişkin kayıtların düzeltilmesi gerektiği tabiidir.
İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal eden mükelleflerin alım-satım amacı dışında satın aldıkları ve işletmede kullandıkları binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı tabiidir.
İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal edenler, İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında işletmesi adına yetki belgesi alan tacirler ile esnaf ve sanatkârlardır. İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal etmekle birlikte henüz yetki belgesi almamış olanlar, anılan Yönetmeliğe göre yetki belgesi alınması için verilen süre ile sınırlı olmak üzere yetki belgesi olmaksızın, bu kapsamda işlem yapabilirler.”
MADDE 2 – Bu Tebliğ, 22/3/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.



17 Mart 2019 Pazar

01/06/2018 TARİHİNDEN İTİBAREN GALERİCİLERİN DÜZENLEYECEĞİ FATURA ÖRNEĞİ


İkinci El Araç Alım Satımı faaliyetinde bulunanlar araç alıp sattıklarında artık satılan tutarı değil, alım ile satım arasındaki farkı matrah olarak alacaklardır.
Örneğin; vergi mükellefi olmayan bir kişiden 35.000 TL’ye araba alıp, 45.000 TL’ye satmış iseniz, vergi matrahı 10.000 TL olacaktır. Bu matrahtan KDV hesaplanırken binek otomobiller için %1, diğerleri için %18 KDV hesaplanması gerekmektedir.
Buse YILDIZ...

MALİ MÜŞAVİRİN SİGORTALI OLARAK ÇALIŞMASI 6 AY GEÇİCİ OLARAK MESLEKİ FAALİYETTEN ALIKOYMA CEZASI VERİLMESİ



T.C.ANKARA
9. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/1385
KARAR NO : 2015/504

 DAVACI  : 

VEKİLİ : AV. BATUR GÖKMEN
DAVALILAR : 1- MALİYE BAKANLIĞI 
VEKİLLERİ : AV. MERAL PURTUL - AV. GÜLŞEN KÖSE 
2- TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ / ANKARA
VEKİLLERİ :  AV. İBRAHİM OKÇU - AV. Z. NUR İNAL (Aynı yerde) 
3- MUĞLA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI / MUĞLA 

DAVANIN ÖZETİ : Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olan davacı hakkında sigortalı olarak çalıştığının tespit edildiğinden bahisle 6 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası verilmesine dair Muğla Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu kararına karşı yapılan itirazı reddeden TÜRMOB Disiplin Kurulu kararının onaylanmasına ilişkin 22.05.2013 tarihli Maliye Bakanlığı işleminin; 3568 sayılı Kanun'un 45'inci maddesi uyarınca serbest muhasebeci mali müşavirlerin unvanlarını kullanmadan ikinci bir işte hizmet akdi ile çalışmalarının önünde hukuki bir engelin bulunmadığı, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir. 
MALİYE BAKANLIĞI'NIN SAVUNMASININ ÖZETİ : Dava süresinde açılmadığından davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, davacının serbest muhasebeci olarak görev yaptığı sırada aynı zamanda bir işyerine bağlı sigortalı olarak çalıştığının tespiti üzerine ilgili mevzuat hükümleri uyarınca hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. 
TÜRMOB SAVUNMASININ ÖZETİ : Davacının serbest muhasebeci olarak görev yaptığı sırada aynı zamanda bir işyerine bağlı sigortalı olarak çalıştığının tespiti üzerine Muğla Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasınca verilen cezanın uygun olduğuna ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK  MİLLETİ  ADINA



Karar veren Ankara 9. İdare Mahkemesi'nce gereği görüşüldü:

Dava; Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olan davacı hakkında sigortalı olarak çalıştığının tespit edildiğinden bahisle 6 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası verilmesine dair Muğla Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu kararına karşı yapılan itirazı reddeden TÜRMOB Disiplin Kurulu kararının onaylanmasına ilişkin 22.05.2013 tarihli Maliye Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır. 

3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun; 2'nci maddesinde, "A) Muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusu: 

             Gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin; 

             a) Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço, kar-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak.

             b) Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, mali mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak.

             c) Yukarıdaki bentte yazılı konularda, belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, mali tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak.

             Yukarıda sayılan işleri; bir işyerine bağlı olmaksızın yapanlara serbest muhasebeci mali müşavir denir." hükmü yer almış, 26'ncı maddesinde, Oda Disiplin Kurulunun; Oda Yönetim Kurulunun disiplin soruşturması açılması kararı üzerine üyeler hakkında disiplin soruşturması yaparak disiplinle ilgili kararları ve cezaları vermek ve Kanunla verilen diğer yetkileri kullanmakla görevli olduğu, 38'inci maddesinde, Birlik Disiplin Kurulunun, Oda Disiplin kurullarının kararlarına karşı yapılacak itirazları incelemek ve bu konularda gerekli kararları vermekle görevli olduğu ve Birlik Disiplin Kurulunun itirazların reddine ait kararlarının Maliye Bakanlığının tasdiki ile kesinleştiği belirtilmiştir.  

Aynı Kanunun 45.maddesinde ise; “Serbest muhasebeciler, serbest muhasebeci mali müşavirler bu unvanlarla, yeminli mali müşavirler ise bu unvan ve tasdik yetkisiyle; 2.maddede yazılı işlerin yürütülmesi amacıyla gerçek ve tüzelkişilere tabi ve onların işyerlerine bağlı olarak hizmet akdi ile çalışamazlar, ticari faaliyette bulunamazlar, meslekle ve meslek onuru ile bağdaşmayan işlerle uğraşamazlar.” hükmüne yer verilmiştir.

03.01.1990 günlü, 20391 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan “Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Malî Müşavir ve Yeminli Malî Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik”in “Hizmet Akdi ve Çalışamama” başlıklı 44.maddesinde; “Serbest muhasebeciler, serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler gerçek ve tüzel kişilere tabi ve onların işyerlerine bağlı olarak hizmet akdi ile çalışamazlar.” kuralı bulunmaktadır.

3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun 50.maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 31.10.2000 günlü, 24216 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği”nin 7.maddesinin (b) bendi, Çalışanlar listesinde kayıtlı bulunan meslek mensuplarınca sahip olunan unvanla kanunun 2.maddesinde yer alan işlerin yürütülmesi amacıyla gerçek ve tüzel kişilere bağlı ve onların işyerlerine bağımlı olarak açık veya gizli hizmet sözleşmesi ile çalışmasının, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezasını gerektirdiği şeklindedir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının 16.09.2009 tarihinden itibaren Muğla Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'na kayıtlı olarak bağımsız SMMM faaliyetini yürüttüğü, 13.09.2011 tarihli bir şikayet dilekçesine istinaden yapılan inceleme sonucu, davacının meslek ruhsatını aldıktan ve çalışanlar listesine kaydolduktan sonra da hizmet akdi ile çalışmaya devam ettiğinin tespit edildiğinden bahisle davacı hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda Muğla Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu'nun 15.05.2012 tarihli ve 034 sayılı kararıyla Disiplin Yönetmeliği'nin 7/b maddesi uyarınca "6 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma" cezası verildiği, karara itiraz edilmesi üzerine TÜRMOB Disiplin Kurulu'nun 20.09.2012 tarihli ve 2012/K-5445/941 sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği ve bu kararın Maliye Bakanlığı'nın 22.05.2013 tarihli işlemiyle onanarak kesinleşmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 

Bakılan uyuşmazlıkta; her ne kadar davacının 24.09.2001 - 30.09.2011 tarihleri arasında bir işverene hizmet akdiyle bağlı ve SSK'lı olarak çalıştığı ve meslek ruhsatını alarak çalışanlar listesine kaydolduktan sonra da hizmet akdi ile çalışmaya devam ettiği hususları sabit ise de, dava konusu işlemin dayanağını teşkil eden yukarıda açıklanan kanun ve yönetmelik hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, serbest muhasebeci mali müşavirlerin bu unvan ve tasdik yetkilerine ilişkin olarak gerçek ve tüzel kişilere tabi hizmet akdiyle çalışmalarının yasaklandığı, bir başka anlatımla, serbest muhasebeci mali müşavir unvanını kullanmadan bir başka gerçek veya tüzel kişiye tabi olarak hizmet akdiyle çalışmasının önünde yasal yönden bir engel bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.  

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 201,95 TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, AAÜT uyarınca belirlenen 750,00 TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacı vekiline verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nde itiraz yolu açık olmak üzere, 26/03/2015 tarihinde oybirliğiyle  karar verildi.