26 Ağustos 2020 Çarşamba

YMM RAPOR İÇİN "DEFTER İNCELEME YETKİSİ OLMADIĞI "İÇİN KESİLEN CEZALARIN İPTALİ KARARI

 


Yeminli mali müşavir olan davacı adına, ... 'a ait vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin dava açılmıştır.


........cevaben gönderilen belgelerin incelenmesinden; alt firmalar hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının düzenlenme tarihlerine göre , iade tasdik raporlarının düzenlendiği tarihte, iadeye esas alışların gerçekleştirildiği mükellefler ile alt mükellefler hakkında henüz gerçek bir faaliyetlerinin olmadığı ve faturalarının sahte olduğu yönünde davacının ulaşabileceği herhangi bir tespitin bulunmadığının anlaşıldığı,diğer taraftan , yeminli müşavir davacı tarafından, üçüncü kişilerden defter ve belge istemek suretiyle karşıt inceleme yetkisi bulunmadığı,
Yerel Mahkeme kararında özetle; Sahte fatura düzenledikleri yönünde düzenlenmiş bir vergi tekniği raporunun mevcut olduğu hususunun VEDOP sisteminde yapılacak sorgulama ya da mükelleflerin defter-belgeleri üzerinde yapılacak bir karşıt incelemeyle tespit edilmesi imkanının bulunmadığı, davalı idarece, mükellefin defter-belgelerinde, vergilendirmeye esas alınacak belge, kayıt ve matrah tespitinde dikkate alınacak diğer işlem ve donelerin, muhasebe usul ve esaslarına, mevzuatta belirlenen düzenlemelere ve beyanlarına, biçimsel olarak uygun bulunmadığı hususunda başkaca bir iddia ileri sürülmediği, ya da bu hususta bir tespit ve belge ibraz edilmediği dikkate alındığında, davalı idarece haksız yere iade alınmak suretiyle ziya uğratıldığı ileri sürülen katma değer vergileriyle ilgili olarak, 213 sayılı Kanun'un mükerrer 227.maddesinde düzenlenen sorumluluk şartlarının gerçekleşmediği sonucuna varılarak, söz konusu katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve yargı harcından müteşekkil amme alacağının, müteselsil sorumlu sıfatıyla davacıdan takibi amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
İstinaf başvurusuna konu vergi mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun REDDİNE karar verilmiştir.
Sonuç olarak; Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin vergi mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki bölge idare mahkemesi vergi dava dairesinin kararının onanmasına karar verilmiştir.
T.C. DANIŞTAY Dokuzuncu Dairesi
Esas No : 2017/4264 Karar No : 2020/388 Tarih : 04.02.2020

not:Bu KARAR MALİ MÜŞAVİRLER İÇİN DE EMSAL NİTELİĞİNDEDİR...
Çünkü Mali Müşavirlerin DEFTER İNCELEME YETKİSİ BIRAK TASDİK VE KARŞIT İNCELEME YETKİSİ BİLE YOK...

9 Ağustos 2020 Pazar

MUKELLEFLERİN KENDİ KUSURLKARINDAN DOLAYI SMMM NİN SORUMLULUĞU (SMMM SAHTE FATURADAN SORUMLU OLABİLİRMİ )

 KARŞI İNCELEME YETKİSİ MEVCUT OLMAYAN SMMM MESLEK MENSUPLARININ MÜKELLEFİN ALDIKLARI VEYA KULLANDIKLARI YANILTICI FATURALARLA İLGİLİ SORUMLU OLMASI OLANAKSIZDIR

MÜKELLEFE CEZALI TARHİYAT ÖNEREN İNCELEME RAPORLARI
MÜKELLEFLERİN KENDİ KUSURLARINDAN DOLAYI VEYA İŞLEDİKLERİ CEZAYI GEREKTİRİR FİİLLERİ NEDENİ İLE KENDİLERİNE KESİLECEK CEZALARDAN MESLEK MENSUPLARININ SORUMLU TUTULMASI OLANAKSIZDIR
SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİR MÜŞTEREK VE MÜTESELSİL SORUMLULUĞU
SMM SORUMLULUK RAPORU
İÇTİHAT METNİ
ÖZET :
Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir olan davacı tarafından … Ltd. Şti.’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emirleri içeriği borçlar yönünden yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
Ödeme emirlerinin yetkisiz vergi dairesi tarafından düzenlendiği, mükellefin şahsında hata yapıldığı, aynı amme alacağının asıl borçlu şirket ve muhasebecisi adına aynı anda takip edildiğinden mükerrer takip bulunduğu, müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olunduğu kabul edilmemekle birlikte asıl borçlu şirket hakkında yapılan takip kesinleşmeden adına takip yapılmasının da hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir
Anılan hükümler uyarınca, Serbest Muhasebecilerin müşterek ve müteselsil sorumluluğundan söz edilebilmesi için çalışma konuları içinde yaptığı ve yapması gereken işler dolayısıyla, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması ve bunun neticesinde vergi kaybı meydana gelmiş olması gerekmektedir.
Davacı hakkında düzenlenen Görüş ve Öneri Raporu (SMMM Sorumluluk Raporu)’nda davacının bu sorumluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, dava konusu düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İstemin Konusu : İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesinin 17/07/2017 tarih ve E:2017/728, K:2017/1952 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı tarafından … Ltd. Şti.’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emirleri içeriği borçlar yönünden yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin 27.11.2015 tarih ve E.112890 sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İzmir 4. Vergi Mahkemesi’nin 21/12/2016 tarih ve E:2016/301, K:2016/1935 sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen 06/09/2014 tarih ve 2014/-A-97/45 sayılı Görüş ve Öneri Raporu(SMMM Sorumluluk Raporu)’nda davacının bu sorumluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, dava konusu düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: Davacı adına, muhasebecisi olduğu şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerine karşı süresinde dava açılmadığı, anılan ödeme emirleri içeriği amme alacakları yönünden yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddinin incelenmesinin uyuşmazlığın özünü oluşturduğu, davacının muhasebecisi olduğu şirketin vergi borçlarından sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespitinin hakkında düzenlenen raporlara ilişkin olarak yapılacak hukuki tartışmayı gerektirdiği, bu haliyle hukuki bir ihtilaftan kaynaklandığı anlaşılan söz konusu davanın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 122 ve 124. maddelerinde sayılan vergi hataları kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığından, düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Ödeme emirlerinin yetkisiz vergi dairesi tarafından düzenlendiği, mükellefin şahsında hata yapıldığı, aynı amme alacağının asıl borçlu şirket ve muhasebecisi adına aynı anda takip edildiğinden mükerrer takip bulunduğu, müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olunduğu kabul edilmemekle birlikte asıl borçlu şirket hakkında yapılan takip kesinleşmeden adına takip yapılmasının da hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
Karşı Tarafın Savunması : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi …. Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü;
KARAR :
İNCELEME VE GEREKÇE:
Maddi Olay: Serbest muhasebeci ve mali müşavir olan davacı tarafından … Ltd. Şti’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emirleri içeriği borçlar yönünden yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin 27.11.2015 tarih ve E.112890 sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlgili Mevzuat: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise, aynı Kanunun 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.
3568 sayılı Serbest Muhasebecilik Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 2’nci maddesinde serbest muhasebeci mali müşavirlerin çalışma konularının; gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin, genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince defterlerini tutmak, bilanço, kar zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak, muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, mali mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak, bu konularda belgelerine dayanılarak inceleme, tahlil, denetim yapmak, mali tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak olduğu ifade edilmiş, Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 17’nci maddesinde de serbest muhasebecilerin çalışma konularının, gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin; genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince defterlerini tutmak, bilanço, kar-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak olduğu belirtilmiş, bu yetkilerin kullanılmasından doğan mali sorumluluklar ise 4008 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen mükerrer 227’nci madde ile düzenlenerek, beyannameyi imzalayan meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda anılan hükümler uyarınca, serbest muhasebecilerin müşterek ve müteselsil sorumluluğundan söz edilebilmesi için çalışma konuları içinde yaptığı ve yapması gereken işler dolayısıyla, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması ve bunun neticesinde vergi kaybı meydana gelmiş olması gerekmektedir.
Davacı hakkında düzenlenen 06/09/2014 tarih ve 2014/-A-97/45 sayılı Görüş ve Öneri Raporu(SMMM Sorumluluk Raporu)’nda davacının bu sorumluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, dava konusu düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu kabul edip, davayı reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesinin 17/07/2017 tarih ve E:2017/728, K:2017/1952 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 20/02/2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.

T.C.
DANIŞTAY 9.Dairesi
Esas No : 2017/2642 Karar No : 2020/988 Tarih : 20.02.2020

2 Ağustos 2020 Pazar

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ -519- İZAHA DAVET TEBLİĞ ÖZET NOTLARI


1-) Vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitler hakkında tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilir.. İzaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre (önceki hali 15 gün idi) içerisinde izahta bulunulması durumunda, yapılan izah değerlendirilerek değerlendirme sonucunu içeren yazı mükellefe tebliğ edilir.
2-Bir ay içinde izahat yapılması ve uygun görülmesi halinde yaptırım uygulanmaz. Ancak yeterli görülmeyen veya gerekli işlemler /Düzeltmeler yapılması halinde ;6183 /51 uygulanan gecikma zammı ve peşin ödenmesi halinde vergi ziyana uğranılan tutardan %20 kesilir.
Ancak Bu durum ; Bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez.
3-sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarı, bir takvim yılında 100 bin Türk lirasını geçmeyen (Eskidden 50 Bin idi) veya bu tutarı geçse bile ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmayan mükelleflere ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilebilir.
4-Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilenlerin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yetkili komisyona izahta bulunmaları gerekmektedir.Süresinde yapılan izah, komisyonca en geç 45 gün içinde değerlendirilerek sonuca bağlanır.
5-Ön Tespitlere İlişkin Tutarların Birlikte Değerlendirilmesi; yani ; Mükelleflere SMİYB ön tespit yazısının tebliğ edilip edilmeyeceğinin belirlenmesinde sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olarak kullanılmış olabilecek belgeler, her bir ön tespit itibarıyla, daha önce o yıl için yapılan ön tespitlerdeki tutarlar da dikkate alınarak, bir takvim yılında 100 bin Türk lirasının ve/veya ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’inin aşılıp aşılmadığı bakımından değerlendirilecektir.
Örnek: 3/2/2020 tarihinde düzenlenen raporda belirtilen faturayla ilgili olarak mükellefe SMİYB ön tespit yazısı tebliğ edilmesi mümkün iken, 4/9/2020 tarihinde düzenlenen raporda belirtilen fatura tutarı tek başına ilgili yıldaki mal ve hizmet alışlarının %5'i olan 250.000 TL'yi aşmıyor olmakla birlikte, 3/2/2020 tarihinde düzenlenen rapora istinaden tebliğ edilen SMİYB ön tespit yazısındaki 120.000 TL ile 4/9/2020 tarihinde düzenlenen raporda belirtilen 200.000 TL’nin toplamının (120.000 TL + 200.000 TL = 320.000 TL) ilgili yıldaki mal ve hizmet alışlarının %5'i olan 250.000 TL'yi aşmış olması nedeniyle mükellefe 4/9/2020 tarihinde düzenlenen raporda belirtilen faturayla ilgili olarak SMİYB ön tespit yazısı tebliğ edilmeyecektir.
6-30 Gün İçinde Ödeme Yapılmaması
Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesi kapsamında verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergiler ile izah zammının mükelleflerce maddede öngörülen 30 günlük süre içerisinde ödenmemesi durumunda %20 oranında kesilmiş olan indirimli ceza, %50 oranı esas alınarak ikmal edilir ve izah zammının gecikme faizine dönüştürülmesi işlemi yapılır.
7-7.3. Uzlaşma Başvurusu
Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinin (a) fıkrası kapsamında kendilerine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, bu maddeye göre %20 oranında kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin ihbarnamelerin tebliği üzerine süresi içerisinde tarhiyat sonrası uzlaşma başvurusunda bulunabilir. Ancak, maddenin (b) fıkrası kapsamında ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilen mükellefler, bu madde uyarınca kesilecek vergi ziyaı cezası için uzlaşma başvurusunda bulunamaz.
İzaha Davet şartları nelerdir.?
a-Vergi İncelemesine Başlanılmamış veya Takdir Komisyonuna Sevk İşleminin Yapılmamış Olması
b- İhbarda Bulunulmamış Olması
3