Yargıtay'ın bu her türlü borçlanma hariç 5 yıl sigorta şartına bakışı SGK uygulaması ile paralellik göstermekle birlikte 900 gün prim şartını borçlanmayla tamamlama konusuna bakışı SGK'dan farklıdır. Yargıtay, en az 5 yıl sigortalılık süresi var iken ölen sigortalının hak sahiplerinin prim gün sayısını borçlanmayla birlikte 900 güne çıkarabilmesi durumunda borçlanma yapma ve dolayısıyla aylık alma hakkı bulunduğuna hükmetmektedir.
Yargıtay'ın bu yöndeki kararına konu olan olayda, ilk defa 01.05.1997 tarihinde sigortalı olan ve 19.11.2008 tarihinde vefat eden sigortalının fasılalı olarak 663 gün prim ödemesi bulunmakta ve borçlanabileceği 240 gün askerlik süresi bulunmaktadır.
Hak sahipleri 240 gün askerlik borçlanması yapmış ve sonrasında SGK'ya ölüm aylığı başvurusunda bulunmuştur. SGK'nın hak sahiplerine, sigortalının her türlü borçlanma hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle ölüm aylığı bağlanmamış ve hak sahipleri Ankara 10. İş Mahkemesine dava açmıştır.
Ankara 10. İş Mahkemesi SGK uygulamasının Reform Yasasına uygun olduğunu, sigortalının borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartını sağlamadığını, ölüm aylığı bağlanması için sadece sigortalılık süresinin yasal sınır olan 900 gün üzerinde olmasının yeterli olmadığını, iki şartın yani her türlü borçlanma hariç 5 yıl sigortalılık süresi ve her tür borçlanma hariç 900 gün prim ödeme şartının birlikte gerçekleşmemiş olduğunu gerekçe göstererek hak sahibi dul eş ve yetim çocuklara SGK tarafından aylık bağlanmamasının Reform?Yasası hükmü gereği olduğunu belirtmiştir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi ise 5510 sayılı Kanunun 32. maddesinde yer alan, "her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 günlük malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının" ibaresinden, "her türlü borçlanma sürelerinin (askerlik borçlanması süresinin) sadece 5 yıllık sigortalılık süresine katılamayacağı, bunun dışındaki 900 günlük malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primine katılabileceğini" değerlendirmiş ve Ankara 10. İş Mahkemesinin 04.03.2010 tarihli ve 2009/511 Esas, 2010/125 Karar sayılı kararını bozmuştur. (Yarg. 21. H.D.; 23.06.2011 tarih, 2010/5071 Esas, 2011/5968 Karar)
Ankara 10. İş Mahkemesi Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin bozma kararı üzerine 26.10.2011 tarihinde davayı yeniden değerlendirmiş ve görüşünü Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görüşleri doğrultusunda şekillendirerek hak sahiplerine aylık bağlanması gerektiğine hükmetmiştir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 21.06.2012 tarihli ve 2012/4755 Esas, 2012/11898 Karar ile Ankara 10. İş Mahkemesinin 26.10.2011 tarihli ve 2011/903 Esas, 2011/822 Karar hükmünü onamıştır.