5 Ekim 2023 Perşembe

Takdir Komisyonuna Başvuru Yolunun Zamanaşımı Hükmünü Aşmak Amacıyla Bir Yöntem Olarak Kullanılması, Yasallık Ve Hukuki Güvenlik İlkeleriyle Bağdaşmaz

 

#Takdir komisyonuna başvuru yolunun zamanaşımı hükmünü aşmak amacıyla bir yöntem olarak kullanılması, #yasallık ve #hukuki #güvenlik ilkeleriyle bağdaşmaz. 

  • #Zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkmasıdır. 

  • #Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde #tarh ve mükellefe #tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar. 

  • Vergi dairesince #matrah #takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını bir yıla kadar durdurur. 

  • Zamanaşımı süresinin takdir komisyonuna başvurulması üzerine durması için, gerçek bir #re'sen #takdir nedeninin saptanmış olması şarttır. 

  • Sırf zamanaşımını durdurmak amacıyla olayın gerçekte var olmayan bir re'sen takdir nedenine dayandırılmamış olması şarttır.

DANIŞTAY 3. DAİRE E. 2017/4640 K. 2021/1833 T. 8.4.2021

İSTEMİN KONUSU : Gaziantep 1. Vergi Mahkemesi'nin 21/12/2016 tarih ve E:2016/486, K:2016/911 Sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunun sonuçlandırıldığı Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 15/09/2017 tarih ve E:2017/355, K: 2017/1056 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :  Dava konusu istem: Davacı şirket adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmek suretiyle ihracat istisnası kapsamında haksız olarak iade aldığı katma değer vergisinin geri alınması amacıyla takdir komisyonu kararına dayanılarak Eylül 2010 dönemi için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Re'sen takdir sebebinin davacı hakkında tanzim edilen 15/03/2016 tarihli vergi tekniği raporuyla ortaya çıktığı anlaşılan olayda 21/12/2015 tarihinde yapılan takdire sevk işlemi sırf zamanaşımı süresini durdurmak amacıyla yapıldığından ve bu şekildeki takdire sevk zamanaşımını durdurmayacağından, 12/05/2016 tarihinde tebliğ edilen cezalı verginin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle tarhiyat kaldırılmıştır.

Bölge Mahkemesi kararının özeti: Bir mükellefin vergi incelemesine başlamadan önce veya vergi incelemesi devam ederken takdire sevk edilmesine ve düzenlenen inceleme raporlarının takdir komisyonunca esas alınmasına yasal bir engel bulunmadığı, re'sen tarh nedeni tam olarak belli olmadan yapılan takdire sevkin zamanaşımını durdurmayacağı ve takdir komisyonu kararına, takdire sevk tarihinden sonra düzenlenen vergi tekniği raporu dayanak alınamayacağının kabulü suretiyle zamanaşımına uğradığı sonucuna ulaşılan cezalı verginin kaldırılmasında hukuka uygunluk görülmediği, davacının faturalarını kayıtlarına aldığı Şakir Ergin hakkındaki vergi tekniği raporlarında yer alan saptamalar, düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığını gösterdiğinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Takdir komisyonunun katma değer vergisi indirim yetkisinin bulunmadığı, kararın çelişkili olduğu, takdir komisyonu kararına done alınan vergi tekniği raporunun somut bir saptama içermediği, iade alacağına ilişkin düzenlenen 01/11/2012 tarih ve 56 Sayılı vergi inceleme raporunda tedarikçi firma yönünden eleştiri getirilmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstinaf merciince kesin olarak verilen karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Dava konusu tarhiyatın tarh zamanaşımına uğradığı sonucuna ulaşıldığından temyiz isteminin kabulü gerektiği gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Davacı hakkında vergi incelenmesine başlanılmasına karşın tarh zamanaşımı süresi yakınlığından bahisle vergi müfettişinin 21/12/2015 tarihli yazısı üzerine aynı tarihte takdire sevk işleminin yapıldığı, daha sonra tanzim edilen 15/03/2016 tarihli vergi tekniği raporunu done alan 02/05/2016 tarihli takdir komisyonu kararına dayanılarak düzenlenen 10/05/2016 tarihli davaya konu cezalı vergiye ilişkin ihbarnamenin 12/05/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde resen tarhiyat, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmıştır. Kanunun 74. maddesinin ( a ) bendinin ( 1 ) numaralı alt bendinde, "yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak" takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, komisyonun yetkilerini düzenleyen 75. maddenin birinci fıkrasında ise "72. maddenin birinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisini haizdir." kuralına yer verilmiştir.

213 Sayılı Kanun'un 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, 114. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımını mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Zamanaşımı süresinin takdir komisyonuna başvurulması üzerine durması için olayda, gerçek bir re'sen takdir nedeninin saptanmış olması, diğer bir deyişle salt zamanaşımını durdurmak amacıyla olayın gerçekte var olmayan bir re'sen takdir nedenine dayandırılmamış olması şarttır.

Vergi incelemesi, re'sen takdir yetkisi bulunan inceleme elemanı tarafından yürütülen bir mükellefin; sırf zamanaşımını durdurmak amacıyla, gerçek bir re'sen takdir nedeni saptanmaksızın, şeklen, takdire sevk sebeplerinden biri dayanak gösterilerek matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edilmesi, bu süre zarfında vergi inceleme raporu ve/veya vergi tekniği raporu düzenlenmesi; takdir komisyonunun haiz olduğu yetki uyarınca, inceleme elemanından bağımsız yürütmesi gereken inceleme ve araştırmalar sonucu elde edeceği verileri değerlendirmek yerine, sözü edilen raporlarda belirtilen miktarın aynısını matrah olarak takdir etmesi, 213 Sayılı Kanun'un zamanaşımı ile incelemeye ilişkin düzenlemelerinin öngörülen amacına aykırı düştüğü gibi takdir komisyonuna başvuru yolunun zamanaşımı hükmünü aşmak amacıyla bir yöntem olarak kullanılması, Anayasa Mahkemesi kararında da işaret edildiği üzere ''yasallık'' ve ''hukuki güvenlik'' ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır.

Sırf zamanaşımını durdurmak amacıyla takdire sevk işlemi, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesinde belirtilen zamanaşımı süresini durdurmayacağından, zamanaşımı süresinin sona erecek olması nedeniyle takdire sevk edilen davacı adına, tarh zamanaşımı geçtikten sonra salınan cezalı vergide hukuka uygunluk bulunmadığından, yazılı gerekçeyle verilen karara yöneltilen istinaf başvurusu kabul edilerek vergi mahkemesi kararını kaldırdıktan sonra davayı reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. Temyiz isteminin kabulüne,

2. Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 15/09/2017 tarih ve E:2017/355, K: 2017/1056 Sayılı kararının BOZULMASINA,

3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,

4.Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 08.04.2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.