29 Temmuz 2015 Çarşamba

Özel Okullara verilen Eğitim ve Öğretim Desteği Ödemeleri üzerinden yapılması gereken katma değer vergisi tevkifat oranı hakkında



 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
TRABZON VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü


TARİH : 20.02.2015
SAYI : 26468226-130[ÖZG-45-2014]-35
KONU : Özel Okullara verilen Eğitim ve Öğretim Desteği Ödemeleri üzerinden yapılması gereken katma değer vergisi tevkifat oranı hakkında



İLGİ: …

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, Kurumunuz tarafından 07.08.2014 tarihli ve 29081 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Tebliğ doğrultusunda Okulöncesi, İlkokul, Ortaokul, Ortaöğretim ve Temel Lise öğrencileri için eğitim ve öğretim desteği ödeneceğinden bahisle özel okullara yapılacak eğitim ve öğretim desteği ödemeleri üzerinden yapılması gereken katma değer vergisi (KDV) tevkifatı oranı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun



1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,


9 uncu maddesinde, gerekli görülen hallerde vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verildiği,
hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1) bölümünde kısmi tevkifat uygulayacak alıcılar, (I/C-2.1.3.2) bölümünde kısmi tevkifat uygulanacak hizmetler, (I/C-2.1.3.3) bölümünde kısmi tevkifat uygulanacak teslimler belirtilmiştir.

Tebliğin "Yukarıda Belirlenenler Dışındaki Hizmetler" başlıklı (I/C-2.1.3.2.13) bölümünde, " KDV mükellefleri tarafından, 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruşlara ifa edilen ve yukarıda belirtilmeyen diğer bütün hizmet ifalarında söz konusu idare, kurum ve kuruşlar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır." ifadesine yer verilmiştir.

Buna göre, 5580 sayılı Kanun kapsamında özel okullarda öğrenim gören öğrencilere sağlanan eğitim ve öğretim desteğine ilişkin olarak Kurumunuza düzenlenecek faturalarda Kurumunuz tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

SGK İŞ YERİ AÇILIŞ VE KAPANIŞ İŞLEMLERİ

GİRİŞ;
İhale suretiyle iş üstlenen işverenlerce işyeri açılış ve kapanışlarında SGK mevzuatı ve iş
yasası açısından uygulamada bazı tereddütlerin yaşandığı bilinmektedir. Özellikle konsorsiyum ve iş ortaklığı şeklindeki işlerde yaşanan bu tereddütler ile ilgili olarak işverenlerin mağdur olmamaları amacıyla aşağıda bu hususlara yer verilmiştir.
I-  Tanımlar:
·         Konsorsiyum: İki veya daha fazla işletmenin ortak bir amacı gerçekleştirmek için
gerekli olan finansman konusunda geçici olarak yaptıkları işbirliği olup, şirketlerin hukuki bağımsızlıklarını etkilemeyen birleşme yöntemidir. Bu nitelikteki ortaklıkları oluşturan her bir üye firmanın hak ve sorumlulukları ayrıdır.
·         İş ortaklığı: Birden fazla işletmenin genellikle belli bir iş için birbirini tamamlayıcı
aktivite ve edimlerle yükümlü ve işin sonucundan müteselsil olarak sorumlu bulunmak üzere kar gayesi ile gerçekleştirdikleri ortak girişimdir.
II- SGK UYGULAMASINDA;
·         işyeri tescili:
Bilindiği gibi, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendine göre çalışmaya başladıkları tarihten itibaren (eski SSK’ya tabi) sigortalı sayılmakta, ayrıca üstlenilen her bir ihale konusu iş için Sosyal Güvenlik Kurumunun ilgili biriminde birer işyeri tescil edilmektedir.
Sosyal güvenlik mevzuatına göre, konsorsiyum şeklinde üstlenilen işin tamamı için tek dosya değil, ana işin bölümlerini idareye üstlenen her bir firma adına verilecek “İşyeri bildirgeleri” ne istinaden ayrı ayrı işyeri dosyası açtırılmalıdır. Ancak buradaki temel koşul, konsorsiyumu oluşturan üye firmalara ayrı ayrı istihkak ödenmesi ve bu üye firmaların ihaleyi yapan idareye  (ihale makamına) ayrı ayrı teminat vermeleridir. Başka bir anlatımla, üye firmalara istihkakların ayrı ayrı ödenmemesi veya bu firmaların idareye tek teminat vermeleri durumunda, işin tamamı için tek işyeri dosyası açılması gerekmektedir. Bunun nedeni, asgari işçilik uygulamasının yapılabilir olmasını sağlamaktır.
İş ortaklıklarında ise durum farklıdır. Nitekim buyöntemle üstlenilen işlerin tümü için, ortakların idareye karşı işin sonucundan müteselsil olarak sorumlu olmaları nedeniyle ortaklığı oluşturan firmalar adına ayrı ayrı değil, tek işyeri dosyası açılması gerekmektedir. Durum böyle olunca da, iş ortaklığı adına adi ortaklık şeklinde değerlendirildiği için tek bir ticari defter tasdiki yapılarak işlemlerin bu defterde muhasebeleştirilmesi icap etmektedir.
Öte yandan, üstlenilen işler için dosya tescil ettirilirken, işyeri bildirgelerindeki “sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarih” kısmına (bu tarih işyerinin kanun kapsamına alındığı tarihtir) yazılacak tarih ile idarenin SGK’ya bildirdiği işe başlanılan tarihin aynı olması önem taşımaktadır. Zira bu tarihlerin uyumlu olmaması halinde, SGK tarafından iş bitiminde gereksiz bazı işlemlere başvurulmakta, bu durum ise işlemlerin gecikmesinden kaynaklanan bir takım mağduriyetlere neden olabilmektedir.
Bu hususlar, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 27 nci maddesinde de açıklanmıştır.
Sonuç olarak, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu veya yap-işlet-devret modeli ile konsorsiyum şeklinde iş üstlenilmesi durumunda, istihkakların konsorsiyumun diğer üyelerinden ayrı olarak (müstakil) alınması ve idareye ayrı teminat verilmiş olması kaydıyla Şirket adına ayrı dosya açtırılarak SGK işlemlerinin açtırılacak bu dosyadan yürütmesi gerekmektedir.
·         Sigortalıların tescili ve işten ayrılışlarının bildirimi:
5510 sayılı SGK Kanunu ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca inşaat  işyerlerinde hizmet akdiyle işe başlatılacak sigortalılar için düzenlenmesi gereken “Sigortalı işe giriş bildirgeleri” nin Kuruma en geç sigortalıların çalışmaya başlatıldığı gün e-sigorta yoluyla gönderilmesi gerekmektedir.
Söz konusu sigortalılar, iş akitlerinin sona erdiği tarihten itibaren de işverenleri tarafından on gün içinde yine e-sigorta yoluyla Kuruma bildirilmelidir.
Bu yükümlülükler alt işverenler için de geçerlidir.
·         İşyerlerinin tescili için SGK’ya verilmesi gereken belgeler:
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 29 uncu maddesine göre,
Tüzel kişi durumunda bulunan şirketlerin ihale konusu iş üstlenmeleri durumunda, işyeri bildirgesi ekinde;
a)      Şirketi temsile yetkili kişilerin imza sirkülerini,
b)      Ticaret sicil gazetesini,
c)      İşin sözleşmesi veya işin üstlenildiğini gösterir idarenin yazısını,
d)     Varsa yapı ruhsatının fotokopisini,        
e)      İşverenden iş alan alt işverenlerin, işe başlamadan önce, işyeri bildirgesi hariç, asıl işverenle yapmış olduğu sözleşmenin bir örneğini,
SGK’ya vermeleri gerekmektedir.
Söz konusu belgelerin verilmesini müteakip, SGK tarafından her işyeri dosyası için işverene ve alt işverenlerin her birine ayrı ayrı şifre ve kullanıcı kodu verilecektir.
·         Asgari işçilik uygulaması:
Konsorsiyum şeklinde üstlenilen işlerde konsorsiyumu oluşturan her bir firma adına
ayrı işyeri dosyası açılacağı için asgari işçilik uygulamasının da bu dosyalardan yapılması gerekmektedir.
Örneğin, ihale suretiyle yapımı üç firma tarafından konsorsiyum şeklinde üstlenilen otoyol  inşaatının bir bölümü olan yol inşaatının (A) şirketince, demir korkuluk imalatı ve montajının ise (B) firmasınca yapılması halinde, (A) Şirketi adına müstakil işyeri dosyası açılması, Şirkete ödenecek istihkak tutarına, yol inşaatı için belirlenmiş olan asgari işçilik oranının % 25 eksiği uygulanarak SGK’ya bildirilmiş olması gereken işçilik (Prime esas kazanç) miktarının hesaplanması, neticede yeterli oranda işçilik bildirimi yapılmış ise, tüm işin (otoyol inşaatının tamamının) kesin kabulünün ya da geçici kabulünün noksansız yapılması beklenilmeksizin, (A) Şirketine ilişiksizlik belgesi verilebilecektir. Başka bir anlatımla, (B) firmasının SGK’ya borcu olsa bile (A) Şirketi söz konusu borçtan dolayı SGK’ya karşı sorumlu olmayacaktır.
·         İşin Kısa vadeli sigorta kolu prim oranının tespiti:
Konsorsiyum şeklinde üstlenilen işlerin firma bazında ayrı ayrı tescili gerektiğine göre, tüm işin Kısa vadeli sigorta kolu prim oranının belirlenmesi yerine, bu oran, her bir firmanın yaptığı işin niteliğine göre belirlenecektir.
·         İşyeri dosyalarının işlemden kaldırılması;
Her ihale konusu iş ile ilgili işyeri dosyası, SGK mevzuatı yönünden işlemlerin tamamlanmasını müteakip işlemden kaldırılmaktadır. Ancak uygulamada yaşanan bazı sorunlar nedeniyle iş bittikten sonra uzunca bir zaman geçmesine karşın dosya tasfiyesi (kapanışı) işlemleri sonuşlandırılamamakta, bu yüzden de teminat iadeleri zamanında yapılamadığından işverenler mağdur olmaktadırlar.
Bu sorunlar genellikle;
            1- SGK birimlerinde yaşanan kalifiye personel sayısının yetersizliğinden,
            2- İhale makamlarının SGK’ ya göndermesi gereken bildirimlerin gecikmesinden,
            3- Kurumlar arasındaki eksik veya yanlış bilgi akışından,
            4- Asgari işçilik uygulamasının kompetan elemanlarca ve mevzuata uygun şekilde gerçekleştirilememesinden,
            5- İşin başlangıç ve bitiş tarihleri konusundaki farklılıklardan,
            6- Alt işverenlerce yürütülmesi gereken işlemlerin zamanında ve doğru olarak takip edilmemesinden,
            Kaynaklanmaktadır.
          
İhale konusu işler ile ilgili olarak işin bitiminde;
1-      İşi üstlenen işverence öncelikle idare ile temasa geçilerek işin bitiş tarihi
konusunda  mutabakat sağlanmalı, daha sonra da ihaleli işin noksansız kabulü yapılmış ise bu tarihin, noksansız kabul yapılmamış ise bu defa kesin kabul tarihi itibariyle işin bitirildiği SGK’ya dilekçe ile bildirilmelidir. (Geçici kabulün % 5 eksiği ile yapılması işin tümünün bittiği anlamına gelmediğinden, bu kabulün noksansız yapılmış olması önem taşımaktadır.)
2-      İş bittikten sonra şantiyenin sökülmesi, taşınması, bekçi çalıştırılması gibi işler
dolayısıyla ihaleli iş için açılmış olan dosyadan işçilik bildiriminin yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak bu süre 2-3 ayı geçmeyecek şekilde makul olmalıdır. Bilindiği gibi, işin bitiş tarihinden sonra SGK’ya bildirilen bu tür işçilikler iptal edilmemekte, ancak asgari işçilik uygulamasında SGK’ ya bildirilmesi gereken işçilik tutarına dahil edilmemektedir. (İşin bitiş tarihinden sonra yapılacak bu tür bildirimlerin yukarıda belirtilen işler nedeniyle SGK’ya beyan edildiği dilekçe ile bildirilmelidir. Aksi halde hizmetler ve işçiliklerin iptali gündeme gelebileceği gibi, bu nedenle denetim dahi yaptırılabilir)
3-      İhaleli işin noksansız geçici kabulü veya kesin kabulü yapılır yapılmaz, derhal iş
bitirme belgesi ve iç sayfalarını da içerecek şekilde idarece onaylı son istihkak raporunun SGK’ nın ilgili ünitesine gönderilmesi sağlanmalıdır. (Bilindiği gibi her iki belge de idarece düzenlenmektedir.)
SGK’nın ilgili ünitesince, işin asgari işçilik oranı daha önce biliniyorsa idareden temin edilen bilgiler ışığında asgari işçilik değerlendirmesi (Araştırma işlemi) yapılacak ve sonucu işverene bildirilecektir. Oran bilinmiyorsa bu kez hak ediş raporundaki imalatlara da bakılarak SGK Ankara İl Müdürlüğü-Ulucanlar SGK Merkezinde bulunan “Asgari İşçilik Tespit Komisyonu”ndan oranın tespiti istenecektir.
4-      İşyeri dosyası ile ilgili işlemlerin kısa sürede ve doğru bir şekilde yapılabilmesi
için, alt işverenlerce sözleşme metninin SGK’ya verilip verilmediği, işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin faaliyet süresince SGK’ya düzenli olarak gönderilmiş olup olmadığı, bu kimselerin ödenmeyen prim ve idari para cezası borçlarının olup olmadığı, ödenen primlerin işyeri hesabına intikal edip etmediği, eksik gün bildirim formlarının gönderilip gönderilmediği gibi işlemlerin de kontrolü gerekmektedir. 
III- İş Kanununa göre  yapılacak bildirimler:
1-5763 sayılı Kanun ile yapılan düzenleme sonucunda, daha önce ÇSGB- Bölge Müdürlüklerine yapılmakta olan işyeri dosyası açılmasına ilişkin işlemler bundan böyle yapılmayacaktır.
2- ÇSGB Bölge Müdürlükleri ile İş-Kur İl Müdürlükleri birleştirilerek Çalışma ve İş-Kur İl Müdürlüğüne dönüştürülmüştür. Bu nedenle çalışma ve iş kur mevzuatı ile ilgili işlemlere ilişkin bildirimler ilgili Çalışma ve İş-Kur İl Müdürlüğüne bildirilecektir. Buna göre; Aylık durum çizelgeleri ile İhale konusu işin bitiminde, 4857 sayılı İş Kanununun 29 uncu maddesi uyarınca iş akdi feshedilecek işçilerin isim listesi en az 30 gün önceden bir yazı ile Çalışma ve İş-Kur İl Müdürlüğüne gönderilecektir. Öte yandan iş kazası bildirimi de yine iki gün içinde aynı Müdürlüğe ve üç gün içinde de SGK’ya bildirilecektir.

HADİ EYCE
SGK UZMANI
(SGK Bşk. E. Şube Başkanı)

YAPI RUHSATINDA İŞYERİ OLAN YERİN KONUT OLARAK SATILMASI DURUMUNDA KDV ORANI....

T.C.
SİVAS VALİLİĞİ
Defterdarlık GELİR MÜDÜRLÜĞÜ

TARİH :16.03.2015
SAYI : 67630374-130[2014-41]-1
KONU :Yapı ruhsatında işyeri olan yerin konut olarak satılması durumunda KDV oranı hk.



İLGİ: …
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, inşaat yapı ruhsatında işyeri olarak görülen ve Sivas ilinde bulunan taşınmazların konut olarak satışında uygulanacak KDV oranının ne olacağı hakkında görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

3065 sayılı KDV Kanununun;

1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye istinaden yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi (BKK) ile BKK eki I sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer alanlar hariç olmak üzere vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir.

Söz konusu BKK eki I sayılı listenin 11 inci sırası uyarınca net alanı 150 m² ye kadar olan konut teslimleri % 1 oranında KDV'ye tabi bulunmaktadır.

26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğinin "III/B-2.1. Konut Teslimleri ve İnşaat Taahhüt İşleri" başlıklı bölümü ile 60 No.lu KDV Sirkülerinin "8.2. Taşınmaz Teslimlerinde KDV Uygulaması" başlıklı bölümünde konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; Ortaklığınız tarafından yapı ruhsatında ofis (işyeri) olarak görünen taşınmazların her ne kadar konut olarak teslim edileceği beyan edilmiş olsa da;



İnşaat ruhsatının konut olarak değil, ofis (işyeri) olarak verildiği,


Söz konusu taşınmazların fiili durumda işyeri olarak kullanılabileceği, verilen inşaat ruhsatının da bu taşınmazların işyeri olarak kullanılmasını mümkün kıldığı,


Söz konusu taşınmazların işyeri olarak kullanılmak üzere satın alınabileceği,
hususları dikkate alındığında, söz konusu taşınmaz teslimlerinin % 18 oranında KDV'ye tabi tutulması gerekmektedir

Bilgi edinilmesini rica ederim.

18 Temmuz 2015 Cumartesi

EMEKLİLİKTE BORÇLANILABİLİCEK HİZMET BORÇLANMALARI


Hizmet borçlanmaları 5510 sayılı Kanunun 41, 46 ve geçici 4. maddesinde düzenlenmiştir ve bu kanuna göre borçlanılabilecek süreler şunlardır.






1.Ücretsiz Doğum ve Analık İzni Süreleri İle Doğum Sonrasındaki Süreler
2.5510 s. Kanunun 4/I (c) Bendi Kapsamında Olanların, Personel Mevzuatlarına Göre Aylıksız İzinde Geçen Süreleri (653 sayılı kanuna bağlı memurlar ücretsiz izinleri borçlanma hakları vardır fakat ssk çalışanların işverenden almış oldukları ücretsiz izinler için borçlanma hakları yoktur)
3.Er veya Erbaş Olarak Silah Altında veya Yedek Subay Okulunda Geçen Süreler
4.Doktora veya Tıpta Uzmanlık Öğrenim Süreleri
5.Avukatlık Staj Süresi
6.Beraatle Sonuçlanan Tutukluluk veya Gözaltında Geçen Süreler
7.Grev ve Lokavtta Geçen Süreler
8.Hekimlerin Fahri Asistanlıkta Geçen Süreleri
9.Seçim Kanunları Gereğince Görevlerinden İstifa Edenlerin Açıkta Geçirdiği Süreler
10.Memuriyeti Disiplin Cezası Nedeniyle Sona Erenlerden Cezası Kaldırılanlar
11.Fakülte veya Yüksekokullarda Kendi Adına Okuduktan Sonra Türk Silahlı Kuvvetleri ya da Emniyet Genel Müdürlüğüne Geçenler
12.Yurt dışı hizmet borçlanmaları

KANUNİ TEMSİLCİYE ATANAN VASİ ŞİRKET ADINA TEMYİZ DİLEKÇESİ İMZALAYAMAZ

Danıştay 3. Daire 25.05.2011 gün, 2008/2481 E., 2011/2208 k., sayılı kararı ile Medeni haklarını kullanma ehliyetini kaybeden kanuni temsilciye atanan vasi, şirketin değil, kanuni temsilcinin vasisi olacağından, şirketi temsilen temyiz dilekçesini imzalama yetkisine sahip bulunmadığına hükmetti.
Vergi Mahkemesi açılan davayı “3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29'uncu maddesinin 1'inci fıkrasının ( a ) bendinde mükelleflerin, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak, düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; 34'üncü maddesinin 1'inci bendinde ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceğinin öngörüldüğü, davacı şirket tarafından 2002 yılı defter ve belgelerinin, bir mükellefe ilişkin olarak karşıt inceleme yapılması amacıyla vergi denetmenine teslim edilmiş olması dolayısıyla ibraz edilemediği ileri sürülmüş ise de Mahkemelerinin 31.5.2007 günlü ara kararına davalı idarece verilen cevapta defter ve belgelerin kendilerinde bulunmadığının bildirilmesi üzerine 27.7.2007 günlü ara kararıyla davacıdan bu iddiasını kanıtlayacak bilgi ve belgeyi sunmasının istendiği, ancak ara kararına cevap verilmediğinden bu iddiaya itibar edilemeyeceği, yasal mazeret olmaksızın defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşılan davacının, katma değer vergisi indirim hakkından yararlanmasına olanak bulunmadığından tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediği” gerekçesiyle reddetmiş, karar o tarihte alınan bir mahkumiyet nedeniyle medeni hakları kullanma hakkını kaybeden şirket kanuni temsilcisi yerine Davacı Şirketin kanuni temsilcisinin vasi adayınca temyiz edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin ehliyet yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.” Mütalaası vermiş, Danıştay 3. Daire bu görüşler paralelinde; “Buna göre, ana sözleşme veya ortaklar kurulu kararıyla temsil yetkisi ortaklardan biri veya birkaçına bırakılmadıkça, limited şirket, tüm kurucu ortaklar tarafından, el birliğiyle temsil edilir.
Davacı şirket adına düzenlenen temyiz dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden; Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olan şirket kanuni temsilcisi ...'ın, medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmesi nedeniyle 818 sayılı Borçlar Kanununun 397'nci maddesinin 1'inci fıkrası uyarınca vekâlet ilişkisinin ve dolayısıyla temsil yetkisinin de kendiliğinden sona erdiği anlaşılmıştır. Mahkemece temyiz dilekçesinin ilk incelemesi sırasında verilen 24.3.2008 tarihli ara kararına cevaben ... tarafından gönderilen 11.4.2008 tarihli dilekçede şirketin başkaca bir temsilcisinin bulunmadığı ve Mersin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün talebi üzerine Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesine yapılan vasi atama başvurusunun henüz sonuçlanmadığı belirtilmiş ise de vasi adayı sıfatıyla temyiz dilekçesini imzalayan ...'ın vasiliği kesinleşse bile, şirketin değil, kanuni temsilcinin vasisi olacağından, şirketi temsilen temyiz dilekçesini imzalama yetkisi bulunmamaktadır.” gerekçesi ile Vergi Mahkemesi kararının temyiz edilmemiş sayılmasına hükmetmiştir.

Avusturya SSK durumu nedir?

1. Avusturya bakımından;
a)Hastalık sigortası,
b) Kaza sigortası,
c) Noterlere ilişkin özel sigorta mevzuatı hali hariç, Emeklilik Sigortası.
2. Türkiye bakımından;
a) Hastalık ve Analık Sigortası(TC Emekli Sandığı ve Bağ-Kur mevzuatı hariç),
b) İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Sigortası,
c) Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortası,
tüm mevzuat hakkında da uygulanır...
kısaca bu anlaşmayla size verilen haklarınız....
1.Sağlık yardımlar
2.Para yardımları
3.Emekli aylığı alanlara yapılan yardımlar
4.Geçici veya Sürekli İkamet Yeri Sosyal Sigorta Mercii Yardımları
5.cenaze yardımı
KILINÇARSLAN Hikmet Yıldırım
hikmetyildirim. kilincarslan@ ismmmo.org.tr

Almanya ile Türkiye arasında imzalanmış SSK anlaşması

SGK 26 ülke ile anlaşma yapmıştır bunlardan bir taneside ALMANYA dır...bu sözleşme Almanya da yaşayan Türk vatandaşlarını kapsamaktadır.
Bu sözleşmenin uygulanmasında;
(1) Vatandaş: Federal Almanya Cumhuriyeti bakımından, Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasasına göre Alman vatandaşı sayılan kimseyi, Türkiye bakımından, Türk vatandaşlığını haiz kimseyi,
(2) Mevzuat: 2’’inci maddede belirtilen sigorta kolları ile sosyal güvenlik yardımlarına taallük eden ve bir akit taraf ülkesinde veya bu ülkenin bir kısmında yürürlükte bulunan kanun, tüzük ve yönetmeliği;
(3) Yetkili Makam :Almanya Federal Cumhuriyeti bakımından, Çalışma ve Sosyal Düzen Bakanı, Türkiye Cumhuriyeti bakımından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve gerektiğinde diğer Bakanlık;
(4) Sosyal Sigorta Mercii:2’’nci maddede belirtilen mevzuatı uygulamakla görevli Teşkilat veya Makamı;
(5) Almanya Sosyal Sigorta Mercii: Merkezi Federal Almanya Cumhuriyeti ülkesinde bulunan bir Sosyal Sigorta Merciini, Türkiye Sosyal Sigorta Mercii Merkezi Türkiye ülkesinde bulunan bir Sosyal Sigorta Merciini;
(6) Yetkili Sosyal Sigorta Mercii: Sigortalının yardım isteğinde bulunduğu veya yardım istemek hakkına sahip olduğu veyahut son defa çalıştığı akit taraf ülkesinde ikamet ettiği sırada bağlı olduğu ve yardım isteğinde bulunabileceği Sosyal Sigorta Merciini, bu taraf mevzuatında merci belirtilmemişse, yetkili Makam tarafından belirtilecek Sosyal Sigorta Merciini;
(7) İkamet Mahallindeki Sosyal Sigorta Mercii:İkamet mahalli için yetkili Sosyal Sigorta Merciini, bu akit taraf mevzuatında böyle bir merci belirtilmemişse, yetkili Makam tarafından belirtilecek Sosyal Sigorta Merciini;
(8) Sigortalının Geçindirmekle Yükümlü Olduğu Kimse:Sigortalının uygulanacak mevzuatta tarif edilen geçindirmekle yükümlü olduğu kimseleri;
(9) Çalışma:Uygulanan mevzuata göre çalışmayı veya faaliyette bulunmayı;
(10) Prim Ödeme Süresirim ödenmiş olan veya ödenmiş sayılan süreyi;
(11) Muadil Süre:İkame süresi, ara verme süresi veya eklenen sürelerden, uygulanan mevzuata göre, prim ödeme süresine muadil sayılanları;
(12) Sigortalılık Süreleri:Federal Almanya Cumhuriyeti bakımından, prim ödeme süreleri ile muadil süreleri Türkiye bakımından, uygulanan mevzuata göre sigortalılık süresi olarak kabul edilen süreleri;
(13) Para Yardımı :Her türlü zam ve ilaveleriyle birlikte para yardımını;
(14) Gelir veya Aylık:Her türlü zam ve ilaveleriyle birlikte gelir veya aylıkları;
(15) Çocuk Zammı:Federal Almanya Cumhuriyeti bakımından, 2’inci maddenin 1’inci fıkrasının d bendinde belirtilen yardımları, Türkiye bakımından, işçilere çocukları için yapılan yardımı, ifade eder.

yapılan sözleşmede md/2 de
(1) Bu sözleşme hükümleri, sözleşmede aksine bir hüküm yoksa,
1- Alman mevzuatı bakımından,
a) Para ve sağlık yardımlarının Alman Hastalık Sigortası Sosyal Sigorta Mercileri tarafından yapılmasının öngörüldüğü hallerde, hastalık sigortası ile çalışan ananın himayesi;
b) Kaza Sigortası;
c) Rant Sigortası ve madencilerin munzam sigortası;
d) Tarım işçilerine yaşlılık yardımı yapılması;
e) İşçilere ödenen çocuk parası;
2- Türk mevzuatı bakımından,
a) İşçiler hakkında uygulanan sosyal sigortalar (hastalık ve analık, iş kazaları ile meslek hastalıkları, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları) hakkındaki mevzuat.
b) Devlet memurları ve hizmetlilerini kapsıyan T.C. Emekli Sandığı mevzuatı.
c) Esnaf ve sanatkarlar ve diğer bağımsız çalışanlar ile tarımda kendi nam ve hesabına çalışanlar hakkındaki sosyal sigorta (Bağ-Kur) mevzuatı.
d) Sosyal Sigortalar sistemine dahil edilen diğer sosyal sigorta sandıkları hakkındaki özel sistemlere ilişkin mevzuat.
e) Kanunla yürürlüğe konulacak ve yeni nüfus gruplarını kapsamına alacak sosyal güvenlik mevzuatları hakkında uygulanır.
(2) Bir akit tarafın devletlerarası diğer anlaşmalardan veya devletler üstü hukuktan doğan haklarına ve bunların uygulanmasına ilişkin mevzuatı, 1’inci fıkrada belirtilenlerin dışında bırakılmıştır.
ayrıca bu sözleşmede aşağıda belirttiğim vadantaşlarda bu anlaşmadan yararlanmaktadır...
a) Akit tarafların vatandaşları,
b) Mültecilerin hukuki durumları hakkındaki 28 Temmuz 1951 tarihli anlaşmanın 1’inci maddesinde ve bu anlaşmanın eki olan 31 Ocak 1967 tarihli protokolde belirtilen mülteciler,
c) Vatansızların hukuki durumu hakkındaki 28 Eylül 1954 tarihli anlaşmanın 1’inci maddesinde belirtilen vatansızlar.
d) Mevzuatı uygulanacak akit taraf ile kendileri arasında devletler üstü hukukun veya devletlerarası sosyal güvenlik anlaşmalarının etkili bulunduğu diğer devlet vatandaşları.
e) Hakları a ila d harflerinde belirtilenlerden birisine göre meydana gelen diğer kimseler.
saygılarımla
KILINÇARSLAN Hikmet Yıldırım
hikmetyildirim. kilincarslan@ ismmmo.org.tr

İŞSİZLİKTE SON 120 GÜNDE KESİNTİ SAYILMAYAN HALLER NELERDİR?

Hizmet akitleri 4447/51 inci madde kapsamında sona eren sigortalı işsizlerin, hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün içinde, hizmet akdi devam etmekle birlikte;






Hastalık,
Ücretsiz izin,
Disiplin cezası
Gözaltına alınma,
Hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali,
Kısmi istihdam,
Grev,
Lokavt,
Genel hayatı etkileyen olaylar,
Ekonomik kriz,
Doğal afetler,
Nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulması veya işe ara verilmesi halinde, son 120 günün hesabında prim yatırılmayan bu süreler kesinti sayılmamaktadır.
KILINÇARSLAN Hikmet Yıldırım
hikmetyildirim. kilincarslan@ ismmmo.org.tr

Kimler bu desteğe müracaat edebilir? SMMM’ler KOSGEB hibesinden yararlanabilir mi?

Merhaba dostlar, günümüzde bireylerin hep hayalinde kendi işini kurma yatar. Devlet kurmuş olduğu Kobilerle girişimci ruhunuzda hayallerinizde arzulamış olduğunuz işi kurmak için sizlere fırsat sunar işte bu fırsatlardan bir tanesi de KOSGEB…
KİMLER HANGİ ŞARTLARLA YARARLANABİLİR…
Kendi işini kurmak isteyenler ilk önce KOSGEB girişimcilik eğitimlerine başvurabilirsiniz, hayalinizdeki iş öncelikle KOSGEB tarafından desteklenen sektörlerde faaliyet gösteren bir işletme olması gerekmektedir bu sektörlerin listesini öğrenmek için http://www.kosgeb.gov.tr adresinden ulaşılabilirsiniz.
İmalat sektöründe kurulan işletmeler mesleki ve teknik eğitim mezunu ve belgesine sahip olanlar ihraç ürünleri üretebilecek işletmeleri kurmak isteyenlere KOSGEB tarafından öncelik tanınmakta
İŞ KURANA DESTEK UNSURLARI…
Girişimci Desteği kapsamında kurulan işletmeye verilen destek unsurları ise ;
a.) işletme kuruluş dönemi giderleri için 3.000 TL
b.) kuruluş dönemi makine, teçhizat, yazılım ve ofis donanım giderleri için 15.000 TL
c.) işletme giderleri desteği için 12.000 TL olmak üzere toplamda 30 bin TL hibe verilmekte
işletmenize sabit yatırım amaçlı 70 bin TL ye kadar da geri ödemeli para verilmekte …
Hanımlar erkek egemenliğinden kurtulmak isterseniz KOSGEB sizlere pozitif bir ayrımcılık yapmakta. Evlerde düşünsenize kendi işinizi kurabilirsiniz örneğin pasta yapmayı biliyorsanız bunu market veya pastanelere pazarlayabilirsiniz.. Alın benden size bi ikinci tüyo Türk erkekleri mantı sever, kendi evinizde mantı imalatı yapabilir ve bunları marketlere pazarlayabilirsiniz.
BİZ MALİ MÜŞAVİRLER …
KOSGEB ne yazık ki biz meslek mensuplarına iş kurmada destek vermemekte, yalnız şirket şeklinde faaliyetlerinizi sürdürülseniz personeliniz üniversiteli olmak kaydıyla personel ücret desteğinden faydalanabilirsiniz.
TÜRMOB DESTEKLERİ VAR MI ?
Odalar üst birliği olan TÜRMOB'un meslektaşlara yönelik desteği var mı derseniz eğitim yönünden meslektaşlara destek verilmekte, işini kurmak isteyen mali müşavirlere maddi açıdan destek verilmemekte.
Tüm meslektaşlarıma saygılarımı sunar, yüreği sevgi ve rahmetle dolu olan meslektaşlarımla hayırlı günler dilerim…
Sağlıcakla kalın
Hikmet Yıldırım KILINÇARSLAN