Sayfalar
- kanunlar
- güncel
- Şirketler
- anonim şti
- limidet şti
- BA/BS
- hisse devri
- tasfiye
- iflas/haciz
- çek
- kurumlar
- gelir vergisi-gerçek
- adi ortaklık
- Sirküler
- fatura
- vergi
- kdv
- ötv
- vuk
- ttk
- m.t.v
- inşaat
- serbest bölge
- özelge
- mesleki
- sgk
- SGK genelgeler
- bağkur
- emeklilik
- memur
- yabancı işçi
- işçi
- İŞKUR
- yurtdışı boçlanma
- gayrimenkul
- tebliğ
- Dernek/Vakıf
- kaçakçılık
- kat mülkiyeti
- Ticaret Odası
- Tacir
- GİB
- Teşvik-destek
- koskep
- AATUHK /6183
- Gümrük bakanlığı/ Dış Ticaret
- Bankalar
- Kefil-kefalet
- İhale
- kooparatif
- Ticari defter
- gider vergileri
- çalışma ve sosyal güvenlik
- ekonomi
- sanayi sicil
- Vergi Davaları Dilekçeler
- muhtasar
- uzlaştırma
- Arabuluculuk
5 Ağustos 2015 Çarşamba
KATMA DEĞER VERGİSİNE TABİİ OLMAYAN KUR FARKLARI
1- Banka hesaplarında veya kasalarında mevcut bulunan yabancı paraların değerlemesi sonucu oluşan kur farkları.
2- KDV’nin konusuna girmeyen veya KDV’den istisna edilmiş işlemlere ilişkin olarak ortaya çıkan kur farklarının da KDV’ye tabi tutulması söz konusu değildir.
3- Dönem sonlarında yapılan değerlemeler. (geçici vergi dönemi ve yılsonu)
AÇIKLAMALAR....
Katma Değer Vergisini doğuran olay ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farklarının nasıl bir işleme tabi tutulacağı hususundaki idari görüş, 14 numaralı KDV Sirküleri ile 105 seri numaralı KDV Genel Tebliğinde açıklanmıştır.
KDV Kanununun 24 üncü maddesinde, kur farkları KDV matrahına giren unsurlar arasında sayılmamakla birlikte Maliye Bakanlığı Tebliği ile yaptığı düzenlemede kur farkının esas itibari ile vade farkı niteliğinde olduğu bu nedenle matrahın bir unsuru olarak vergilendirilmesi gerektiği görüşündedir.
Mükelleflerin banka hesaplarında veya kasalarında mevcut bulunan yabancı paraların değerlemesi sonucu oluşan kur farkları, herhangi bir teslim veya hizmetin sonucu olarak ortaya çıkmadığından KDV’ye de tabi değildir. Bu paraların dönem sonlarındaki değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farklarının ilgili döneme ait gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir veya gider olarak dikkate alınılmasıyla yetinilir.
Aynı şekilde, KDV’nin konusuna girmeyen veya KDV’den istisna edilmiş işlemlere ilişkin olarak ortaya çıkan kur farklarının da KDV’ye tabi tutulması söz konusu değildir.
Dönem sonlarında yapılan değerlemeler, başta gelir ve kurumlar vergisi olmak üzere, vergi matrahlarını azaltan veya çoğaltan, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili işlemlerdir. Bir başka ifadeyle, vergilendirme dönemlerinin sonunda döviz cinsinden olan alacak ve borçların 280 inci madde uyarınca değerleme işlemine tabi tutulması gelir ve kurumlar vergisi matrahının doğru tespit edilmesi için yapılmaktadır. Değerleme sonucu ortaya çıkan kur farkları, teslim veya hizmet bedelini kesinleştirmemekte, dolayısıyla bu aşamada fatura kesilmesini ve KDV matrahının düzeltilmesini gerektiren bir işlem oluşmamaktadır.
Buna göre, döviz cinsinden vadeli borç ve alacaklara yönelik olarak vade tarihinden (ödeme tarihinden) önce, dönem sonlarında yapılan değerleme nedeniyle ortaya çıkan kur farkları için fatura düzenlenmesine ve KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder