İşçinin, İş Kanunu’nda sayılan hallerde veya karşılıklı anlaşma sonucu kullandığı ücretsiz izinde hizmet akdinin askıda kaldığı kabul edilmektedir(4857 s.k 22-f).
Hizmet akdinin askıda olması nedeni ile akit feshedilmiş sayılmamakta ve bu süre içerisinde hak ve yükümlülükler de askıda kalmaktadır.
Hizmet akdinin askıda olması nedeni ile akit feshedilmiş sayılmamakta ve bu süre içerisinde hak ve yükümlülükler de askıda kalmaktadır.
İşçinin ücretsiz izinli olduğu dönemlerde sağlık yardımlarından yararlanabilmesi konusu, bu dönemde hizmet akdinin askıda olması nedeniyle belirsizlikler ihtiva etmektedir. Bu doğrultuda konunun açılığa kavuşturulması için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bir Genelge(2009-155 sayılı) yayımlanmıştır. Buna göre;
1.İş Kanunu’nda sayılan ücretsiz izin hallerini ihtiva eden ve bu durumu belgelenen ücretsiz izin sürelerinde “0” gün ve kazanç bildirilen ve işten çıkış kaydı verilmemiş olan sigortalılardan, sağlık hizmet sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde 30 gün prim ödeme şartını yerine getirenler sağlık yardımlarından yararlanabilecektir.
2.İşten çıkış kaydı verilmemiş olmasına rağmen, ücretsiz izin sürelerinin İş Kanunu’nda sayılan halleri kapsamaması durumunda ise “0” gün ve kazanç bildirilen sigortalılar sağlık yardımlarından yararlanamayacaktır.
3.4857 sayılı Kanun’da belirtilen ücretsiz izin halleri dışında aylık prim ve hizmet belgelerinde “0” gün ve kazanç bildirilen sigortalılar. 5510 sayılı Kanun’un 60. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortası kapsamına girmektedirler. 01.10.2010 tarihine kadar iki yıllık geçiş sürecinde talebe bağlı olarak, bu tarihten itibaren ise zorunlu olarak genel sağlık sigortalısı olacak bu durumdaki kişilerin gelir testi talebinde bulunarak 60/c-l kapsamında veya gelir seviyelerine bağlı olarak genel sağlık sigortalısı olma imkanları bulunmaktadır.
Diğer taraftan genelgede 4857 sayılı İş Kanunu’nda sayılan haller haricindeki ücretsiz izin süreleri geçerli sayılmadığından 5510 sayılı Kanun uyarınca sigortalılık niteliği yitirilmiş olacağından bahsetmektedir. Ne var ki genel hukuk kuralları ve Yargıtay kararları çerçevesinde ücretsiz izin döneminde hizmet akdinin yitirildiğini söylemek zordur.
Konuya genel olarak bakıldığında genelge ile amaçlanan suiistimalleri önlemektir. Örneğin bir işveren işçisini 30 gün çalıştırarak karşılıklı anlaşma neticesinde 6 ay ücretsiz izne ayırdığında, işçi 6 ay sağlık yardımlarından yararlanması, 6 ay sonra tekrar 30 gün çalıştırıldıktan sonra yine aynı yolun izlenmesi durumunda 60 günlük primle 12 ay sağlık hizmetlerinden yararlanabilme durumu ortaya çıkacaktır. Ancak suiistimalleri önlemek adına ücretsiz izin döneminde hizmet akdinin biteceğini söylemek ihbar öneli, kıdem tazminatı ve daha birçok sorunu beraberinde getirecektir.
Konuya genel olarak bakıldığında genelge ile amaçlanan suiistimalleri önlemektir. Örneğin bir işveren işçisini 30 gün çalıştırarak karşılıklı anlaşma neticesinde 6 ay ücretsiz izne ayırdığında, işçi 6 ay sağlık yardımlarından yararlanması, 6 ay sonra tekrar 30 gün çalıştırıldıktan sonra yine aynı yolun izlenmesi durumunda 60 günlük primle 12 ay sağlık hizmetlerinden yararlanabilme durumu ortaya çıkacaktır. Ancak suiistimalleri önlemek adına ücretsiz izin döneminde hizmet akdinin biteceğini söylemek ihbar öneli, kıdem tazminatı ve daha birçok sorunu beraberinde getirecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder