GELİR İDARESİ FAİZ ÖDER Mİ?
Vergi sistemimiz genel olarak beyana dayalıdır. Mükellefler kendi beyan ettikleri matrahlara karşı dava o yüzdendir ki açamamaktadır. (Vergi Usul Kanunu Md. 378)
Dava açabilmenin tek şartı veya istisnası “ihtirazi kayıtla” verilen beyannamelerdir.
Beyannamelerin ihtirazi kayıtla verilebileceğine ilişkin yasal düzenleme ise 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27/4 fıkrasında açıkça belirtilmiştir.
Beyannamelerin ihtirazi kayıtla verilebileceğine ilişkin yasal düzenleme ise 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27/4 fıkrasında açıkça belirtilmiştir.
İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine açılan davaların mükellef lehine sonuçlanması halinde idarenin faiz ödemesini yapmak zorunda mı?
İki farklı görüş ortaya çıkmaktadır.
Birinci görüş
“Faiz ödenmelidir” diyenlerin dayanağı VUK 112 maddedir.
“Faiz ödenmelidir” diyenlerin dayanağı VUK 112 maddedir.
İlgili madde de; fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerde, fazla veya yersiz
tahsilatın mükelleften kaynaklanmaması halinde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için mükelleflere tecil faizi oranında faiz ödenmesi gerektiği yönündedir.
tahsilatın mükelleften kaynaklanmaması halinde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için mükelleflere tecil faizi oranında faiz ödenmesi gerektiği yönündedir.
İkinci görüş
“Faiz ödenmemelidir.” diyenlerin dayanağı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasındaki “idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yoluna başvurulabileceği” ve “idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğu” hükümleridir.
“Faiz ödenmemelidir.” diyenlerin dayanağı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasındaki “idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yoluna başvurulabileceği” ve “idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğu” hükümleridir.
İki görüşün arasındaki temel fark aslında faiz miktarıdır.
Birinci görüşte Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48’nci maddesinde yer alan orana endeksli bir faiz öngörülmüşken ikinci görüşte kaybedilen fili tutarın telafisi amaçlanmaktadır.
Bununla ilgili dava İzmir 1. Vergi Mahkemesinde görülmüş 2014/1877 K. 2015/910 E Sayılı ve İzmir 1’nci Vergi Mahkemesi 2014/1878 K. 2015/911. E
Sayılı Kararları ile VUK nun 112 maddesine göre; mahkeme mükellefi haklı bulmuş
ve idarenin, verginin tahsilinden iadesine kadar geçen süre için tecil faiz oranında faiz ödemesine hükmetmiştir.
Sayılı Kararları ile VUK nun 112 maddesine göre; mahkeme mükellefi haklı bulmuş
ve idarenin, verginin tahsilinden iadesine kadar geçen süre için tecil faiz oranında faiz ödemesine hükmetmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder