17 Ocak 2016 Pazar

ANONİM ŞİRKET ÜYELERİNİN SORUMLULUĞU

T.C.YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/1593
K. 2011/7756
T. 21.12.2011




DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın davalı Şirket ve davalı A. R. B. yönünden kabulüne diğer davalılar yönünden reddine dair verdiği karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davacı iş sahibi davasında, davalı şirket ile aralarında düzenlenen sözleşme ile davalı Şirketin prefabrik bina inşa etme işini üstlendiğini 354.000 TL olan iş bedelinin nakit ve çeklerle ödendiğini ancak hiç imalat yapılmadığını davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin de haksız fiil ika’ında davalı şirketi kullanarak birlikte kendisini zarara uğrattığını belirterek 354.000 TL zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Kural olarak anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri şirket adına yaptıkları işlemlerden dolayı kişisel olarak sorumlu tutulamaz iseler de TTK.’nın 336 ncı maddesi hükmü uyarınca şirket alacaklıları, yönetim kurulu üyelerinin kusurlu yönetimi nedeniyle doğrudan doğruya zarara uğramaları durumunda, yönetim kurulu üyeleri aleyhine, hükmedilecek tazminatın kendilerine verilmesi suretiyle sorumluluk davası açabilirler. Bu halde yönetim kurulu üyeleri ortaklığa ve ortaklık alacaklılarına karşı kusursuz olmadıklarını ispat etmedikçe müteselsilen sorumlu olurlar. (Emsal Yarg. 11 H.D. 10.07.2006 T., 2005/8034 E. 2006/8210 K., 23.2.1989 T. 1989/4114 E. 1989/1057 K. )


Somut olayda da, alacaklı davacı, davalı şirketin sözleşme uyarınca yapması gereken imalatı yapmadığını, sonradan düzenlenen ek protokol ile edimi ifa edemeyecekleri halde bunu gizleyerek imalat bedeli kadar teminat çekini de vermek suretiyle sözleşmenin ifa edileceği izlenimi vererek zarara uğratıldığını belirterek davalı şirket yöneticilerinin de sorumlu tutulmak suretiyle alacak talebinde bulunmuştur. Davalı şirket yönetim kurulu üyeleri tarafından TTK’nın 306 ve 338. maddelerinde belirtilen sorumluluklarının bulunmadığına ilişkin somut bir delil sunulmamış olmasına göre davanın bu davalılar yönünden de kabulü gerekirken reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 21.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder