Resmi Gazete No:
29322
Resmi Gazete Tarihi: 10/04/2015
1. Giriş:
Geçmişe yönelik mükellefiyet
tesis edilenlere elektronik beyanname ve bildirimleri vermemeleri nedeniyle
kesilen özel usulsüzlük cezaları bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.
2. Özel Usulsüzlük ve Usulsüzlük Cezalarına
İlişkin Açıklamalar:
Bilindiği üzere, 4/1/1961 tarihli
ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun(1)
mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak vergi
beyannamelerinin ve belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarının Form Ba
(Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu), mal ve hizmet satışlarının
ise Form Bs (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) ile elektronik
ortamda gönderilmesine ilişkin yükümlülükler getirilmiş ve bu yükümlülüklere
ilişkin usul ve esaslar konuyla ilgili yayımlanan genel tebliğlerle duyurulmuştur.
Söz konusu yükümlülüklere uyulmaması durumunda anılan Kanunun mükerrer 355 inci
maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.
Vergi mükellefiyeti,
mükelleflerin başvurusu üzerine tesis edilebildiği gibi vergi inceleme
raporları, vergi dairesi tespitleri veya sair tespitler dikkate alınarak idare
tarafından da tesis edilebilmektedir. Mükellefiyet tesisini gerektiren
yükümlülük meydana gelmesine rağmen mükellefiyetin süresinde tesis edilmediği
hallerde durumun tespitini müteakip geçmişe yönelik mükellefiyet tesis
edilmekte ve mükelleflere, elektronik ortamda yerine getirilmesi gereken söz
konusu yükümlülüklerini süresinde yerine getirmemeleri nedeniyle özel
usulsüzlük cezaları tatbik edilmektedir.
Kesilen bu cezalara karşı açılan
davalarda, yargı mercilerince, geriye yönelik mükellefiyet kaydı tesis
edildikten sonra mükellefiyete bağlı sorumlulukların ancak ileriye yönelik
olarak yerine getirilmesinin beklenebileceği, işe başlama tarihi ile
mükellefiyetin tesis edildiği tarih arasındaki dönemlerde elektronik ortamda
beyanname verilmesinin hukuken ve fiilen mümkün olmadığı, elektronik ortamda
beyanname vermesi gerektiğinden haberdar olmayan davacı adına beyanname
vermediğinden hareketle ceza kesilemeyeceği gibi gerekçelerle bu cezaların kaldırılması
yönünde verilen kararlar müstakar hale gelmiştir.
Müstakar hale gelen yargı
kararları sonucu kaldırılan söz konusu cezalarla ilgili olarak, idare ile
mükellefler arasında ihtilaflara ve idarenin gereksiz yere yargılama gideri
ödemesine mahal vermemek için bundan sonra geçmişe yönelik mükellefiyet tesis
edilenlere elektronik ortamda beyanname ve bildirimlerin verilmemesi nedeniyle,
söz konusu beyanname ve bildirim verilmeyen dönemlere ilişkin olarak Kanunun
mükerrer 355 inci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası veya 352 nci maddesi
uyarınca usulsüzlük cezası kesilmeyecektir.
Diğer taraftan, beyanname
verilmemesi nedeniyle söz konusu mükellefler hakkında geçmişe yönelik olarak
verginin tarh edilmesine, süresinde tahakkuk etmeyen vergiler için vergi ziyaı
cezası kesilmesine ve işe başlamanın süresinde bildirilmemesi nedeniyle Kanunun
352/I-7 maddesi hükmü uyarınca usulsüzlük cezası kesilmesine yönelik işlemlerin
yapılmasına devam edileceği tabiidir.
3. Beyanname ve Bildirimlerin Verilmesi
Gerektiğine İlişkin Mükelleflere Yapılacak Bildirim:
Geçmişe yönelik olarak mükellefiyet tesis edilen
mükelleflerden beyannamelerini ve Form Ba ile
Form Bs bildirimlerini elektronik
ortamda göndermek zorunda olanlara, vergi dairesince;
haklarında (vergi türleri de belirtilmek
suretiyle) mükellefiyet tesis edildiği, 340 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliği(2) ve 15 Sıra Numaralı
Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde yer alan esaslar çerçevesinde beyanname ve
bildirimlerini elektronik ortamda vermelerini sağlayacak işlemleri yerine
getirmeleri için kendilerine 15 günlük süre verildiği hususu bir yazı ile
tebliğ edilir.
Mükellefe tebliğ edilen bu
yazıda;
a)
Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü
bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 güniçindeki tarihlere denk gelen
beyanname ve bildirimlerin, sürelerinde ve duruma göre elden, posta vasıtasıyla
veya elektronik ortamda verilmesi gerektiği,
b)
Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü,
bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 güngeçtikten sonraki tarihlere denk
gelen beyanname ve bildirimlerin ise sürelerinde, mutlaka elektronik ortamda
verilmesi gerektiği,
c)
Söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi
durumunda haklarında 213 sayılı Vergi UsulKanununun ceza hükümlerinin tatbik
edileceği hususlarına da yer verilecektir.
4. Uygulanacak Cezalar:
Beyanname ve bildirim verme
süresinin son günü, vergi dairesince yazılan yazının tebliğ tarihinden itibaren
15 gün içindeki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin sürelerinde
elden, posta vasıtasıyla veya elektronik ortamda verilmemesi durumunda, vergi
dairesince Kanunun 352 nci maddesine göre usulsüzlük cezaları kesilecektir.
Ayrıca, beyannamenin süresinde verilmemesi nedeniyle vergi ziyaı cezasını
gerektiren durumlarda Kanunun 336 ncı maddesine göre vergi ziyaı cezası ile
usulsüzlük cezası karşılaştırılacak ve ağır olan ceza uygulanacaktır.
Beyanname ve bildirim verme
süresinin son günü, vergi dairesince yazılan yazının tebliğ tarihinden itibaren
15 gün geçtikten sonraki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin
sürelerinde elektronik ortamda verilmemesi durumunda ise vergi dairesince
Kanunun mükerrer 355 inci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası, ayrıca,
beyannamenin süresinde verilmemesi nedeniyle vergi ziyaı cezasını gerektiren
durumlarda vergi ziyaı cezası kesilecektir.
Tebliğ olunur.
--------------------
1
10/1/1961 tarihli ve 10703 sayılı Resmî
Gazete'de yayımlanmıştır.
2
30/9/2004 tarihli ve 25599 sayılı Resmî
Gazete'de yayımlanmıştır.
Tarih: 23/06/2010 Sayı:
KDVK-58/ 2010-6
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
KATMA DEĞER VERGİSİ SİRKÜLERİ/58
Konusu
|
: Taşınmaz ve
taşınmaz niteliği taşıyan mal ve hakların satışında katma değer vergisi
uygulaması.
|
Tarihi
|
: 23/6 /2010
|
Sayısı
İlgili Olduğu
|
: KDVK-58/
2010-6
|
Maddeler ve Tebliğler
|
: KDV Kanunu
1/1, 1/3-d, 17/4-r, 17/4-p, geçici 28 nci maddeler
|
1- Giriş
Başkanlığımıza intikal eden olaylardan, taşınmaz
teslimlerinde KDV uygulamalarına ilişkin bazı tereddütlerin olduğu anlaşılmış
ve aşağıdaki hususların açıklanmasına gerek duyulmuştur.
2- Konuyla İlgili
Yasal Hüküm ve Düzenlemeler
KDV Kanununun 1 inci maddesine göre taşınmazların;
- ticari,
zırai, mesleki faaliyet kapsamındaki teslimleri,
- bu
faaliyetler kapsamına girmese dahi müzayede mahallerindeki satışları,
KDV nin konusuna girmektedir.
Bu hükümler çerçevesinde, ticari nitelik taşımayan
veya en az iki isteklinin katılımı suretiyle müzayede yoluyla yapılmayan
taşınmaz satışları KDV nin konusuna girmediğinden vergiye tabi bulunmamaktadır.
Örneğin, bir kişinin özel mülkiyetine konu bir taşınmazı, başka bir kişi veya
kuruma satması, ticari faaliyet kapsamında bir işlem olmadığından KDV ye tabi
tutulmayacaktır.
KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin
verdiği yetkiye dayanılarak 30/12/2007 tarih ve
26742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2007/13033
sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Kararnameye ekli I sayılı listede yer
alan teslim ve hizmetler için %1, II sayılı listede yer alan teslim ve
hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18
olarak tespit edilmiştir.
Söz konusu Kararname Eki I sayılı listenin 11 inci
sırasında "Net alanı 150 m2 ye kadar konut teslimleri" ibaresi yer almaktadır. Bu itibarla, KDV ye
tabi taşınmaz teslimlerinde KDV oranı; net alanı 150 m²'yi aşmayan konutlar için
% 1, 150 m2 yi aşan konutlar ile m2
sınırlaması olmaksızın diğer bütün taşınmazlar için % 18 dir.
Öte yandan, KDV Kanununun 17 nci maddesinin 4
numaralı fıkrasının;
-(p) bendinde, Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve
kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi
işlemleri,
-(r) bendinde, kurumların aktifinde veya belediyeler
ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan
iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve
teslimler,
KDV den istisna edilmiştir. Ancak, Kanunun 17/4-r
maddesindeki istisna hükmü, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan
kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hissesi
teslimleri için geçerli değildir.
Ayrıca, 5904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (b)
bendi ile KDV Kanununun 17/4-k maddesinde yer alan "konut yapı
kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri" ibaresi madde metninden
çıkarılmış; 5904 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle KDV Kanununa eklenen geçici
28 inci maddede de, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten (3/7/2009)
önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince, üyelerine
yapılan konut teslimleri katma değer vergisinden müstesnadır." hükmüne yer
verilmiştir.
3.
Uygulamada Ortaya Çıkan Tereddütlerle İlgili
Açıklamalar
3.1.
Müzayede Yoluyla Yapılan Taşınmaz Satışları
İcra daireleri, mahkeme satış memurlukları,
belediyeler ve diğer kamu veya özel hukuk tüzel kişileri tarafından müzayede
yoluyla yapılan taşınmaz (konut veya daire, işyeri, arsa, arazi) satışları ile
taşınmaz niteliğini haiz diğer mal ve hakların satışı KDV Kanununun 1/3-d
maddesine göre KDV ye tabidir.
Müzayede yoluyla satılan net alanı 150 m2 ye kadar
konutlar % 1 oranında KDV ye tabidir. 150 m2 lik alanın hesabında 30 Seri No.lu
KDV Genel Tebliğinin (E) bölümünde açıklandığı gibi, genel olarak duvar
yüzlerinde 2,5 cm sıva bulunduğu kabul edilerek, proje üzerinde gösterilmiş
bulunan kaba yapı boyutlarının her birinden 5 er cm. düşülecektir.
Ancak, konutlarda kapı ve pencere şeritleri, duman
ve çöp bacası çıkıntıları, ışıklıklar ve hava bacaları; karkas binalardaki
kolonların duvarlardan taşan dişleri; bir konuttaki balkonların veya arsa
zemininden 0,75 m den yüksek terasların toplamının 2 m2 si; çok katlı binalarda
yapılan çekme katların etrafında kalan ve ticaret bölgelerinde zemin katların
komşu hududuna kadar uzaması ile meydana gelen teraslar; çok katlı binalarda
genel giriş, merdiven, sahanlıklar ve asansörler; iki katlı tek ev olarak
yapılan konutlarda iç merdivenlerin altında 1,75 m yüksekliğinden az olan
yerler; bodrumlarda konut başına bir adet, konutun bulunduğu bina dışında konut
başına 4 m2 den büyük olmamak üzere yapılan kömürlük veya depo; kalorifer
dairesi, yakıt deposu, sığınak, kapıcı ve kalorifer dairesi, müşterek hizmete
ayrılan depo, çamaşırlık; bina içindeki garajlar ile bina dışında konut başına
18 m2 den büyük olmamak üzere yapılan garajlar, net alan dışında kalacaktır.
Bina dışındaki kömürlük ve depoların 4 m2 yi,
garajların 18 m2 yi aşan kısmı, ait oldukları konutun net alanına dahil
edilecektir.
Satılan konutun bahçeli olması halinde 150 m2 lik
alanın hesabında ilke olarak bahçe göz önünde bulundurulmayacak, konutun
bağımsız olarak kullanılmaya esas her bir bölümü tek başına dikkate
alınacaktır. Konutu çevreleyen arsa ve
arazi, bu konutla birlikte değerlendirilecek ve konutun tabi olduğu oranda KDV
ye tabi olacaktır. Konutla birlikte değerlendirilecek arsa ve arazinin
büyüklüğü ise mahalli örf ve adete göre tespit edilecektir.
Tapu sicilinde bahçeli ev, bahçeli konut gibi
ibarelerle kayıtlı taşınmazların üzerinde fiilen ve kullanılabilir halde konut
bulunmaması halinde, bu taşınmazların konut olarak nitelendirilmesi mümkün
olmadığından, arsa veya arazi sayılmak suretiyle genel oranda (%18) KDV ye tabi
tutulması gerekmektedir. Öte yandan, tapu sicilinde arsa ve arazi olarak
kayıtlı bulunan taşınmazların üzerinde, kullanılabilir halde konut olduğu
takdirde de bu satışın yukarıdaki açıklamalara göre konut sayılacağı tabiidir.
Örnek
1:
İzale-i şüyu (paydaşlığın giderilmesi) talebiyle
açılan bir davada, görevli ve yetkili mahkeme tarafından 145 m2 toplam alanı
olan 650 m2 bahçesi bulunan 2 katlı ahşap evin satılmasına karar verilmiştir.
Satışa konu evin her bir katının bağımsız bölüm olarak kullanılma imkanı
yoktur.
Mahkemenin kararına göre yapılacak bu satış işlemi,
KDV Kanununun 1/3-d maddesi uyarınca katma değer vergisine tabidir. Mahkeme satış memurluğunca 650 m2 bahçenin
mahalli örf ve âdete göre evle birlikte değerlendirilmesi halinde, evin net alanı da 150 m2 yi geçmediğinden
satış bedeli üzerinden % 1 oranında KDV hesaplanıp, beyan edilecektir. Söz
konusu bahçenin bu kapsamda değerlendirilmemesi ve ev ile bahçe bedelinin
ayrıştırılması halinde, ev ve bahçe ayrı ayrı dikkate alınarak
vergilendirilecektir. Bu ayrıştırmanın yapılmaması halinde ise satılan
taşınmaza % 18 oranında KDV uygulanacaktır.
Diğer taraftan, bu tür satışlarda, alıcının
paydaşlardan birisi olması halinde, bu kişiye düşen pay bakımından teslimin
olmadığı dikkate alınarak, söz konusu paya düşen bedelin toplam satış
bedelinden düşülmesi gerekmektedir.
Örnek
2:
Bir mahkeme tarafından, tapu sicilinde 120 m² kagir
ev olarak kayıtlı bulunan kullanılamaz haldeki taşınmazın açık artırma yoluyla
satılacağı duyurulmuştur.
Taşınmaz teslimlerinde teslime konu taşınmazın işlem
tarihi itibariyle geçerli fiili durumunun dikkate alınması gerekmektedir.
Yukarıdaki örnekte belirtilen taşınmaz tapuda "kagir ev" olarak
görünmekle birlikte, evin teslim tarihi itibariyle kullanılamaz halde olması
nedeniyle, müzayede yoluyla yapılan bu satış konut değil, arsa teslimi olarak
kabul edilecek ve genel oranda vergiye tabi tutulacaktır.
Diğer taraftan, konut olarak projelendirilen, inşaat
ruhsatı da konut olarak alınan inşaatların henüz tamamlanmadan arsa payı veya
kat irtifakı üzerinden satışları, konut sayılacak ve net alanı dikkate alınarak
yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde KDV ye tabi tutulacaktır.
3.2.
Konut Yapı Kooperatiflerinin Üyelerine Konut
Teslimi
5904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (b) bendi ile
KDV Kanununun 17/4-k maddesinde yer alan ‘‘konut yapı kooperatiflerinin
üyelerine konut teslimleri'' ibaresi madde metninden çıkarılmış; 5904 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle KDV Kanununa eklenen geçici 28 inci maddede de, ‘‘Bu
maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce bina inşaat ruhsatı
almış olan konut yapı kooperatiflerince, üyelerine yapılan konut teslimleri
katma değer vergisinden müstesnadır.'' hükmüne yer verilmiştir.
Konuya ilişkin olarak 113 Seri No.lu KDV Genel
Tebliğinin 4 üncü bölümünde gerekli açıklamalar yapılmıştır.
Bu çerçevede, 5904 sayılı Kanunun yürürlük tarihi
olan 3/7/2009 dan önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı
kooperatiflerinin üyelerine yapacakları konut teslimleri m2 büyüklüğüne
bakılmaksızın KDV den istisna olacaktır. Ancak,
3/7/2009 tarihinden sonra inşaat ruhsatı alan konut yapı
kooperatiflerinin net alanı 150 m2 ye kadar konut teslimleri % 1, diğer taşınmaz teslimleri ile 150 m2
nin üzerindeki konut teslimleri ise % 18 oranında KDV ye tabi tutulacaktır.
Öte yandan, 3/7/2009 dan önce bina inşaat ruhsatı
almış olan konut yapı kooperatiflerinin üyeleri dışındaki kişilere yapacakları
konut dahil taşınmaz satışları Kanunun istisna ve oran hükümleri de dikkate
alınarak KDV ye tabi tutulacaktır.
3.3.
Hazine Tarafından Yapılan Taşınmaz Satışları
KDV Kanununun 17/4-p maddesi ile Hazinece yapılan
taşınmaz teslimleri ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön
izin verilmesi işlemleri KDV den istisna edilmiştir. Bu hükümdeki
"Hazine" ibaresi genel bütçeli kamu idareleri açısından devlet tüzel
kişiliğini ifade etmekte ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun
eki I sayılı cetvelde yer alan kurum ve kuruluşları kapsamaktadır.
Buna göre, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanununun eki I sayılı cetvelde yer alan kamu idareleri tarafından yapılacak
taşınmaz satış ve kiralamaları ile irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön
izin verilmesi işlemleri KDV den istisna olacaktır. Bu çerçevede Maliye
Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından müzayede suretiyle yapılacak
taşınmaz satışları da bu madde kapsamında değerlendirilecektir. Buna karşılık
aynı Kanunun eki II sayılı cetveldeki özel bütçeli idarelerin, III sayılı
cetveldeki düzenleyici ve denetleyici kurumların ve IV sayılı cetveldeki sosyal
güvenlik kurumlarının müzayede yoluyla gerçekleştirecekleri taşınmaz satışları
ise KDV Kanununun 17/4-p maddesi kapsamında değerlendirilmeyecek ve genel
hükümler dahilinde KDV ye tabi tutulacaktır.
Hazinenin taşınmaz satışlarının yanısıra irtifak hakkı
tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri de KDV den
istisnadır.
Örnek
3:
Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü, tapu
sicilinde Maliye Hazinesi adına kayıtlı beş adet taşınmazı ihale yoluyla satışa
çıkarmıştır.
Bu satış
işlemi, KDV Kanununun 17/4-p maddesine göre vergiden müstesnadır.
Örnek
4:
Orman Genel Müdürlüğü, Çanakkale'nin Ayvacık
ilçesindeki bir taşınmazı, ihale yoluyla satacaktır.
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki II
sayılı cetveldeki özel bütçeli idareler arasında sayılan ve madde metnindeki
Hazine kapsamına girmeyen Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bu satış
işlemi, Kanunun 17/4-p maddesi kapsamında değerlendirilmeyecek ve KDV Kanununun
oran ve diğer istisna hükümleri de dikkate alınarak işlem yapılacaktır.
3.4.
İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan Taşınmazların
Satışı
KDV Kanununun 17/4-r maddesine göre, kurumların
aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam
yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve
teslimler KDV den müstesnadır.
Bu
hüküm uyarınca, kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin
mülkiyetinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların (arsa, arazi,
bina) satışı KDV den istisna olup, bu satışların müzayede suretiyle
gerçekleşmesinin belirtilen duruma etkisi yoktur.
Ancak, istisna hükmü, istisna kapsamındaki
kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları
taşınmaz teslimleri için geçerli olmadığından, taşınmazların ticaretini yapan
kurumlar ile mülkiyetlerindeki taşınmazları ticari bir organizasyon içinde
satan belediyeler ve il özel idarelerinin bu istisnadan faydalanmaları mümkün
değildir.
Örnek
5:
Bir Belediye yirmi beş yıl önce iktisap ettiği bir
arsayı açık artırma yoluyla satışa çıkarmıştır.
Belediyenin bu satış işlemi KDV Kanununun 17/4-r
maddesi kapsamında KDV den istisnadır.
Örnek
6:
İl Özel İdaresi, 1975 yılında inşa ettirdiği ve o
tarihten bu yana da bölümler halinde kiraya verdiği bir iş hanının sinema,
düğün ve konferans salonları ile büro olarak kullanılan yirmi ayrı bölümünü
ihale yoluyla satışa çıkarmıştır.
İl Özel İdaresi adına kayıtlı bulunan muhtelif
sayıda taşınmazın devamlılık arz edecek şekilde satışı ticari faaliyet
sayılacağından bu faaliyetler nedeniyle adı geçen il özel idaresine bağlı
iktisadi işletme oluşacaktır. Bu iktisadi işletme tarafından yapılacak
satışlar, müzayede yoluyla yapılsa dahi Kanunun 17/4-r maddesindeki istisna
hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceğinden genel hükümler çerçevesinde KDV ye
tabi olacaktır.
3- Değerlendirme
ve Sonuç
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar gereğince;
-İcra daireleri ile mahkeme satış memurlukları
tarafından müzayede yoluyla yapılan taşınmaz satışları KDV ye tabidir. Bu
satışlarda KDV Kanununun istisna ve oranlara ilişkin hükümleri geçerlidir.
Dolayısıyla müzayede yoluyla 150 m2 ye kadar konut satışları % 1 oranında KDV
ye tabi tutulacaktır. 150 m2 nin üzerindeki konutlar ile m2 sınırlaması
olmaksızın işyeri, arsa ve arazi gibi diğer taşınmaz satışları ise genel (% 18)
oranda KDV ye tabi olacaktır.
-5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun
eki I sayılı cetvelde yer alan kamu idareleri tarafından yapılacak taşınmaz
satış ve kiralamaları ile irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin
verilmesi işlemleri KDV Kanununun 17/4-p maddesi kapsamında KDV den
müstesnadır.
-3/7/2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alan
konut yapı kooperatiflerinin, m2 büyüklüğüne bakılmaksızın üyelerine
yapacakları konut teslimleri KDV Kanununun geçici 28 inci maddesine göre KDV
den müstesnadır. 3/7/2009 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alan konut yapı
kooperatiflerinin net alanı 150 m2 ye kadar konut
teslimleri % 1, diğer tüm taşınmaz
teslimleri ile 150 m2 nin üzerindeki konut teslimleri ise % 18 oranında KDV ye
tabi tutulacaktır.
-İki tam yıl süreyle kurumların aktifinde,
belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazların
yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde satışı da KDV Kanununun 17/4-r maddesi
kapsamında KDV ye tabi değildir. Ancak, bu kapsamdaki kıymetlerin ticaretini
yapan kurumlar, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazlar için bu
istisnadan faydalanamayacaklardır.
DuyurulurMehmet KİLCİ
Gelir İdaresi Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder