ÖZET : Davacı satış ilişkisinde fazladan ödediği bedelin iadesi için icra takibi başlatmış, davalı mahkemeye sunduğu cevabında, bu ödemelerin vade farkı alacağına mahsuben tahsil edildiğini savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, vade farkına dair bir sözleşmenin olmadığı ve taraflar arasında uygulamanın da bulunmadığı bildirilmiş, mahkemece bu rapor uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak mahkemenin de kabulünde olduğu üzere vade farkı alacağının varlığının davalı satıcı tarafından kanıtlanması gerekir. Davalı bilirkişi raporuna itirazında delil listesi ekindeki belgelerin de incelenmesi talebi ile rapora itiraz etmiştir. Mahkemece sipariş formu varsa bu istenilip ayrıca delil listesi ekinde mahkemeye sunulan belgeler üzerinde davalının itirazını karşılayacak mahiyette bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, taraflar arasında cari hesaba dair ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıdan aldığı ürünlere karşılık banka ve makbuz yolu ile ödeme yaptığını, müvekkilinin yaptığı kontrollerde davalının fazladan tahsilat yaptığının tespit edildiğini, davalının yanlış hesabı kabul ettiği ancak hatalı hesaba dair işlem yapmadığını, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, fazla ödeme iddiasının yerinde olmadığını, davacı tarafından yapılan ödemelerin alınan ürünlerin karşılığı olduğunu, ödemelerin öngörülen sürelerde yapılmamış olmasından dolayı vade farkı tahakkuk ettirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında vade farkı uygulanacağı hususunda yazılı sözleşme olmadığı gibi teamül de bulunmadığı, ayrıca davalı satıcı tarafından takip tarihinden önce düzenlenmiş bir vade farkı faturasının davacı alıcının ticari defter ve kayıtlarında olmadığı, bu sebeple davalının vade farkı uygulamasının yerinde olmadığı, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 18.926,26 TL alacaklı bulunduğu, davacının icra takibini USD cinsinden yaptığı göz önüne alındığında davacının hesap alacak bakiyesinin takip tarihi itibariyle USD'ye çevrilmesi ile 18.926,26 /TCMB döviz alış kuru) 2,25551 = 8.392,65 USD alacağı olduğu, davacının bu miktar için davalı hakkında icra takibi yapmakta ve iş bu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, İcra Müdürlüğü'nün 2014/1575 Sayılı takip dosyasında davalının 8.392,65 USD'nin fiili ödeme günündeki TC. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığına yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine, %20 icra inkar tazminatı tutarı 3.785,25 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı satış ilişkisinde fazladan ödediği bedelin iadesi için icra takibi başlatmış, davalı mahkemeye sunduğu cevabında, bu ödemelerin vade farkı alacağına mahsuben tahsil edildiğini savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, vade farkına dair bir sözleşmenin olmadığı ve taraflar arasında uygulamanın da bulunmadığı bildirilmiş, mahkemece bu rapor uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak mahkemenin de kabulünde olduğu üzere vade farkı alacağının varlığının davalı satıcı tarafından kanıtlanması gerekir. Davalı bilirkişi raporuna itirazında delil listesi ekindeki belgelerin de incelenmesi talebi ile rapora itiraz etmiştir. Mahkemece sipariş formu varsa bu istenilip ayrıca delil listesi ekinde mahkemeye sunulan belgeler üzerinde davalının itirazını karşılayacak mahiyette bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayfalar
- kanunlar
- güncel
- Şirketler
- anonim şti
- limidet şti
- BA/BS
- hisse devri
- tasfiye
- iflas/haciz
- çek
- kurumlar
- gelir vergisi-gerçek
- adi ortaklık
- Sirküler
- fatura
- vergi
- kdv
- ötv
- vuk
- ttk
- m.t.v
- inşaat
- serbest bölge
- özelge
- mesleki
- sgk
- SGK genelgeler
- bağkur
- emeklilik
- memur
- yabancı işçi
- işçi
- İŞKUR
- yurtdışı boçlanma
- gayrimenkul
- tebliğ
- Dernek/Vakıf
- kaçakçılık
- kat mülkiyeti
- Ticaret Odası
- Tacir
- GİB
- Teşvik-destek
- koskep
- AATUHK /6183
- Gümrük bakanlığı/ Dış Ticaret
- Bankalar
- Kefil-kefalet
- İhale
- kooparatif
- Ticari defter
- gider vergileri
- çalışma ve sosyal güvenlik
- ekonomi
- sanayi sicil
- Vergi Davaları Dilekçeler
- muhtasar
- uzlaştırma
- Arabuluculuk
30 Haziran 2016 Perşembe
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
30 /06/2016 tarihli 29758 sayılı resmi gazetede yayımlanan iş sağlıgı ve güvenliği hizmetleri yönetmenliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmenlik çıkarılmıştır..
bu yönetmenliğe göre birden fazla iş güvenliği görevlendirilen işyerlerinde tam süreli iş güvenliği uzmanlarından sadece birisinde uygun belge aranacağı belirtilmiştir yönetmenliğe göre diğer bilgilere ilişkin açıklamalara yer verilmektedir.
30 Haziran 2016 PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 29758
bu yönetmenliğe göre birden fazla iş güvenliği görevlendirilen işyerlerinde tam süreli iş güvenliği uzmanlarından sadece birisinde uygun belge aranacağı belirtilmiştir yönetmenliğe göre diğer bilgilere ilişkin açıklamalara yer verilmektedir.
30 Haziran 2016 PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 29758
YÖNETMELİK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Birden fazla iş güvenliği uzmanı görevlendirilen kamu, maden, inşaat, metal, tekstil, sağlık, ulaşım, taşımacılık, ticaret, imalat, bakım, onarım, kurulum, enerji, kimya, tarım, ziraat, hayvancılık, mobilya, ormancılık, gıda, matbaa, atık yönetimi, su temini, temizlik, ilaçlama sektörlerine ait işyerlerinde, tam süreli iş güvenliği uzmanlarından sadece birisinde uygun belge sınıfı aranır.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(7) 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde; işveren ve hizmet sunanlar arasında mutabık kalınarak aynı sözleşme yılı içerisinde, aylık hizmet süreleri birleştirilebilir veya hizmet sunum aralıkları belirlenebilir.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki beşinci ve altıncı fıkralar eklenmiş ve mevcut fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“c) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde çalışanlar arasından görevlendirme yapılması durumunda en geç beş gün içerisinde İSG-KATİP’teki örneğine uygun görevlendirme belgesi düzenlenir ve sistem üzerinden ilgili kişiler tarafından onaylanır. Görevlendirmenin farklı bir kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerine yapılması halinde düzenlenen görevlendirme belgesinin görevlendirilen kişiler tarafından da sistem üzerinden onaylanması gerekmektedir. İSG-KATİP üzerinden onaylanan görevlendirme belgesinin bir nüshası kurum tarafından, bir nüshası da görevlendirme yapılan kişiler tarafından saklanır.
(4) İş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi veya diğer sağlık personeli belgesi olan işverenin; işyerindeki işyeri hekimliği, iş güvenliği uzmanlığı veya diğer sağlık personeli görevini kendisinin üstlenmesi durumunda, İSG-KATİP’teki örneğine uygun taahhütname işveren tarafından en geç beş gün içinde düzenlenerek onaylanır.
(5) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde OSGB’lerden hizmet alınması halinde; İSG-KATİP’teki örneğine uygun sözleşme düzenlenir ve karşılıklı olarak en geç beş gün içerisinde sistem üzerinden onaylanır. İSG-KATİP üzerinden onaylanan sözleşme nüshalarından biri kurum tarafından, biri OSGB’ler tarafından saklanır. OSGB’den hizmet alınması durumunda görevlendirilecek işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli bu konuda ayrıca bilgilendirilir.
(6) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında eğitim alan kişilerin ondan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini üstlenebilmesi için İSG-KATİP’teki örneğine uygun taahhütnamenin ilgili kişilerce en geç beş gün içinde onaylanması gereklidir. Bu görevin üstlenilmesinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınır. Buna göre işyeri işvereni veya işyerinde tam süreli hizmet akdi ile çalışan işveren vekili, tüzel kişiliğe sahip işletmelere ait işyerlerinde temsile yetkili işin ve işyerinin yönetiminde görev alan ve tam süreli hizmet akdi ile çalışan işveren vekili, kamu kurum ve kuruluşlarında ise işyerinin yönetiminde görev alan ve işyerinde düzenli bulunan yönetici veya yardımcısı olunması şarttır.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin geçici 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki dördüncü fıkra eklenmiştir.
“(4) İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı veya diğer sağlık personeli görevlendirilmeleri ile 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin üstlenilmesinde İSG-KATİP’teki gerekli düzenlemeler tamamlanıp Genel Müdürlük internet sayfasında ilan edilinceye kadar;
a) Kamu kurum ve kuruluşları ile Sosyal Güvenlik Kurumu tescil sisteminde henüz işyeri ve çalışan kaydı bulunmayan 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki işyerlerinden kamu kurumu niteliğinde olanlar tarafından; 14 üncü maddenin üçüncü fıkrasının (c) bendi kapsamındaki görevlendirmelerde Ek-5a, Ek-5b ve Ek-5c’de, aynı maddenin dördüncü fıkrası kapsamındaki taahhütnamelerde Ek-6’da, aynı maddenin beşinci fıkrası kapsamındaki sözleşmelerde Ek-3’te, aynı maddenin altıncı fıkrası kapsamındaki taahhütnamelerde ise Ek-4’te yer alan örneklerine uygun belgeler,
b) (a) bendi kapsamında yer almayan işyeri işverenleri veya işveren vekilleri tarafından 14 üncü maddenin altıncı fıkrası kapsamında iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işveren veya işveren vekilince üstlenilmesi halinde Ek-4’te yer alan örneğine uygun belgeler,
düzenlenerek 5 (beş) iş günü içerisinde ilgili kişilerce imzalanıp gerektiğinde denetime yetkili memurlara gösterilmek ve istendiğinde Bakanlığa iletilmek üzere işyerlerinde muhafaza edilir.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Mevcut sözleşmeler
GEÇİÇİ MADDE 4 – (1) Kamu kurum ve kuruluşlarında, bu maddenin yürürlük tarihinden önce usulüne uygun olarak yapılan sözleşmeler geçerlidir.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin eklerinde yer alan Ek-3, Ek-5a, Ek-5b, Ek-5c ve Ek-6 ekteki şekilde değiştirilmiş; Ek-4a, Ek-4 olarak ekteki şekilde değiştirilmiş; Ek-4b ve Ek-4c yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 7 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 8 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Birden fazla iş güvenliği uzmanı görevlendirilen kamu, maden, inşaat, metal, tekstil, sağlık, ulaşım, taşımacılık, ticaret, imalat, bakım, onarım, kurulum, enerji, kimya, tarım, ziraat, hayvancılık, mobilya, ormancılık, gıda, matbaa, atık yönetimi, su temini, temizlik, ilaçlama sektörlerine ait işyerlerinde, tam süreli iş güvenliği uzmanlarından sadece birisinde uygun belge sınıfı aranır.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(7) 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde; işveren ve hizmet sunanlar arasında mutabık kalınarak aynı sözleşme yılı içerisinde, aylık hizmet süreleri birleştirilebilir veya hizmet sunum aralıkları belirlenebilir.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki beşinci ve altıncı fıkralar eklenmiş ve mevcut fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“c) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde çalışanlar arasından görevlendirme yapılması durumunda en geç beş gün içerisinde İSG-KATİP’teki örneğine uygun görevlendirme belgesi düzenlenir ve sistem üzerinden ilgili kişiler tarafından onaylanır. Görevlendirmenin farklı bir kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerine yapılması halinde düzenlenen görevlendirme belgesinin görevlendirilen kişiler tarafından da sistem üzerinden onaylanması gerekmektedir. İSG-KATİP üzerinden onaylanan görevlendirme belgesinin bir nüshası kurum tarafından, bir nüshası da görevlendirme yapılan kişiler tarafından saklanır.
(4) İş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi veya diğer sağlık personeli belgesi olan işverenin; işyerindeki işyeri hekimliği, iş güvenliği uzmanlığı veya diğer sağlık personeli görevini kendisinin üstlenmesi durumunda, İSG-KATİP’teki örneğine uygun taahhütname işveren tarafından en geç beş gün içinde düzenlenerek onaylanır.
(5) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde OSGB’lerden hizmet alınması halinde; İSG-KATİP’teki örneğine uygun sözleşme düzenlenir ve karşılıklı olarak en geç beş gün içerisinde sistem üzerinden onaylanır. İSG-KATİP üzerinden onaylanan sözleşme nüshalarından biri kurum tarafından, biri OSGB’ler tarafından saklanır. OSGB’den hizmet alınması durumunda görevlendirilecek işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli bu konuda ayrıca bilgilendirilir.
(6) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında eğitim alan kişilerin ondan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini üstlenebilmesi için İSG-KATİP’teki örneğine uygun taahhütnamenin ilgili kişilerce en geç beş gün içinde onaylanması gereklidir. Bu görevin üstlenilmesinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınır. Buna göre işyeri işvereni veya işyerinde tam süreli hizmet akdi ile çalışan işveren vekili, tüzel kişiliğe sahip işletmelere ait işyerlerinde temsile yetkili işin ve işyerinin yönetiminde görev alan ve tam süreli hizmet akdi ile çalışan işveren vekili, kamu kurum ve kuruluşlarında ise işyerinin yönetiminde görev alan ve işyerinde düzenli bulunan yönetici veya yardımcısı olunması şarttır.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin geçici 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki dördüncü fıkra eklenmiştir.
“(4) İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı veya diğer sağlık personeli görevlendirilmeleri ile 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin üstlenilmesinde İSG-KATİP’teki gerekli düzenlemeler tamamlanıp Genel Müdürlük internet sayfasında ilan edilinceye kadar;
a) Kamu kurum ve kuruluşları ile Sosyal Güvenlik Kurumu tescil sisteminde henüz işyeri ve çalışan kaydı bulunmayan 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki işyerlerinden kamu kurumu niteliğinde olanlar tarafından; 14 üncü maddenin üçüncü fıkrasının (c) bendi kapsamındaki görevlendirmelerde Ek-5a, Ek-5b ve Ek-5c’de, aynı maddenin dördüncü fıkrası kapsamındaki taahhütnamelerde Ek-6’da, aynı maddenin beşinci fıkrası kapsamındaki sözleşmelerde Ek-3’te, aynı maddenin altıncı fıkrası kapsamındaki taahhütnamelerde ise Ek-4’te yer alan örneklerine uygun belgeler,
b) (a) bendi kapsamında yer almayan işyeri işverenleri veya işveren vekilleri tarafından 14 üncü maddenin altıncı fıkrası kapsamında iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işveren veya işveren vekilince üstlenilmesi halinde Ek-4’te yer alan örneğine uygun belgeler,
düzenlenerek 5 (beş) iş günü içerisinde ilgili kişilerce imzalanıp gerektiğinde denetime yetkili memurlara gösterilmek ve istendiğinde Bakanlığa iletilmek üzere işyerlerinde muhafaza edilir.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Mevcut sözleşmeler
GEÇİÇİ MADDE 4 – (1) Kamu kurum ve kuruluşlarında, bu maddenin yürürlük tarihinden önce usulüne uygun olarak yapılan sözleşmeler geçerlidir.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin eklerinde yer alan Ek-3, Ek-5a, Ek-5b, Ek-5c ve Ek-6 ekteki şekilde değiştirilmiş; Ek-4a, Ek-4 olarak ekteki şekilde değiştirilmiş; Ek-4b ve Ek-4c yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 7 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 8 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
29 Haziran 2016 Çarşamba
ADIM ADIM LİMİTED ŞİRKETLERDE HİSSE DEVRİ VE MÜDÜR ATAMASI
Sermaye şirketlerinin ortaklarına sermaye paylarını
belgelendirmek amacı ile verdikleri kıymetli evraklara hisse senedi denir.
Hisse senetleri HAMİLİNE yazılı hisse senetleri ve NAMA yazılı hisse senetleri
olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Hamiline hisse senetleri;
Senedin metninden veya şeklinden, hamili kim ise o kimsenin
hak sahibi sayılacağı anlaşılan her kıymetli evrak hamiline yazılı senet
sayılır. Bu Kıymetli evrak senedinde isim belirtilmez ,senedi elinde tutan
kişi, senedin zilyedi ve onun maliki sayılır ve sadece ALACAK hakkı
tanır..(TTKmd/658)
Hamiline yazılı hisse senedinin devri;
Hamiline yazılı hisse senedinin devri;
1.hisse senedinin devir alana TESLİM suretiyle gerçekleşir.
2.Senetlerin üçüncü Şahsa teslimi şirket ve üçüncü kişilere
karşı, HİSSE DEVRİ hükmündedir.
3.Hamiline yazılı hisse senetlerinin DEVRİNDE ciro veya
benzeri herhangi bir işleme gerek bulunmamaktadır.
Nama yazılı hisse senetleri ;
kıymetli evrak üzerinde sahibinin ismi BELİRTİLEN
Senede NAMA yazılı hisse senedi denir. Kıymetli bir evrak üzerindeki hakkın
başkasına devredilmesi için yapılan işleme ciro denir ve nama yazılı senetlerin
devri ciro ile olur. İki tür ciro vardır:
Tam Ciro: Devir edilen kişinin ad ve soyadı ve
"ödeyiniz" yazılır ve devreden kişi tarafından imzalanır.
Beyaz Ciro: İsim belirtilmez, sadece "ödeyiniz"
yazılır ve devreden kişi tarafından imzalanır.
Nama yazılı hisse senedi devri;
1.Kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı
paylar, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın
devredilebilirler.
2.Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay
senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir.(TTK md/490)
Eski TTK da hisse senedi devri 416 md düzenlenmiş ve hisse
senedinin arkasını ciro edilip senedi devir alan teslimi ile
gerçekleşmekte olup bu devrinde şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için
şirketin PAY defterine yazılması gerekmekte olduğunu söylemekteydi.
Ancak; Yeni TTK ile hukuki işlemle devir açıklığı
getirilmiş ve kanuni intikallerde ciro ve zilyetliğin DEVRİNE gerek
yoktur.
3.Yönetim kurulu ana sözleşme hükümlerine aykırı olarak
yapılan hisse devirlerini pay defterine kaydetmeyebilir. (TTK. Md. 491).
LİMİDET ŞİRKETLERDE HİSSE DEVRİ
LİMİDET ŞİRKETLERDE HİSSE DEVRİ
A.PAY DEVRİ:
Payın devrinin şirkete karşı geçerli olabilmesi için pay
defterine kaydedilmesi; kaydın yapılabilmesi için de ortakların ağırlaştırılmış
nisap ile devre muvafakat etmesi gerekir. Hisse devir sözleşmesi tarafları
bağlar.Ortakların muvafakati bir ortaklar kurulu kararı olarak verilir.
Ortakların en az dörtte üçünün payın devrine muvafakat etmeleri ve bunların da
esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olmaları şarttır. Kanunun öngördüğü bu
nisap ana sözleşme ile daha da ağırlaştırılabilir ancak hafifletilemez.
Ana sözleşmeyle payın devri tamamen de yasaklanabilir.
B.ADIM ADIM HİSSE DEVRİ:
1.Limited şirketlerde, hisse devri, noterde
düzenlenen devir sözleşmesi ile yapılmaktadır (Eski TTK md. 520/5).
Kanun maddesi:” Payın devri veya devir vadi
hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş
olmadıkça ilgililer arasında dahi, hüküm ifade etmez.”
2.Hisse devir ve temlik sözleşmesi NOTER aracılığı ile
yapılmakta (NOT:Ticaret sicilinden alınan sicil gazete ile ilk önce notere gidilir.)
3.Hissenin devredilebilmesi için ortakların en az
dörtte üçünün onayı ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip
olması gerekmektedir (Eski TTK md. 520/2).
Kanun maddesi:” Devir hususunun pay defterine
kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi
ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır.”
4.Noter aracılığı ile yapılan hisse devir
sözleşmesinin bir hukuki nitelik kazanabilmesi ve devir sonucunda oluşan yeni
sermaye dağılımının resmileşebilmesi için, Şirket Ortaklar kurulu Hisse
devir ve temlik sözleşmesine istinaden KARAR almalıdırlar. Alınan kararı hisse
senedini DEVREDEN ortak imzalamalı ve noter tasdikli bir örneğinin ticaret
sicili memurluğuna verilmesi gerekmektedir (Eski TTK md. 519)
Kanun maddesi:” Her takvim yılı başında ticaret
sicil memuruna, ortakların ad ve soyadlarını, her ortağın koymayı taahhüt
ettiği sermaye miktarını ve buna mahsuben ödediği kısmı gösterir ve müdürler
tarafından imzalanmış bir liste verilir. Son listenin tevdi tarihinden itibaren
her hangi bir değişiklik olmamışsa liste verilmez. Yalnız, bir değişiklik
olmadığı dilekçe ile bildirilir.”
5.Alınan kararlar şirketin bağlı bulunduğu ticaret sicil
memurluğunca TESCİL edilerek onaylandıktan sonra resmi bir nitelik kazanmakta
5.Ortağın şirketteki sermaye payını yani hissesini
devretmesi durumunda, payı devreden ve devralan şahıslar, devir öncesine ait
kamu alacaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil
edilemeyeceği anlaşılan kısmından, sermaye hisseleri oranında doğrudan
doğruya sorumlu olurlar (6183 AATUHK md/35).
Kanun maddesi:” Limited şirket ortakları, şirketten
tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme
alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu
Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı
devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının
ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay
sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının
ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.”
6.Hisse devir ve temlik sözleşmesine bağlı alınan kararlarda
aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir.
A)Hisse devri sonucunda hissesini tamamen devreden ortak
şirket müdürü ise ve müdürlüğünün sona erdirilmesi isteniyorsa ortaklar kurulu
kararında durum mutlaka belirtilmelidir. Hissesini devreden şirket ortağının
müdürlüğünün sona erdirildiği karara bağlanmaması halinde dışardan müdür olarak
devam eder.
B)Hisse devir ve temlik sözleşmelerinde hissenin tamamen
veya kısman ödenip ödenmediğine ilişkin bilgi yazılması zorunluluğu
bulunmamaktadır ancak hissenin kısmen veya tamamen ödendiğine ait bir ibareye
yer verilmesi halinde, sermayenin ödendiğinin ve öz varlık içinde sermayenin
korunduğunun tespit edildiği SMMM/YMM raporunun ve müşavire ait faaliyet
belgesinin ibrazı gerekmektedir
C)Hisse devri yaptıktan sonra aşağıda yer alan belgelerle
ticaret odasına gidilir.
HİSSE DEVRİ İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR
1
|
Ticaret Sicili Memurluğuna dilekçe
|
1 adet
|
2
|
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'na dilekçe
|
|
3
|
Noter onaylı Hisse Devri Kararı
|
2 adet
|
4
|
Noter onaylı Hisse Devir Sözleşmesi
|
3 adet
|
5
|
Yeni ortak var ise Nufüs Cüzdanı Fotokopisi
|
2 adet
|
6
|
Noter onaylı Alınan Hisse Devri Kararında Müdür
Değişikliği var ise karara göre İmza Beyannamesi
|
2 adet
|
7
|
Tek Kişilik Beyan Formu
|
|
8
|
Devir eden ve devir alan ortakların pay defteri ilgili
sayfanın fotokopisinin noter onaylı sureti
|
|
Dikkat: karar ve tadil tasarılarında kişilerin TC
kimlik numaralarını belirtilmesi şarttır
|
||
Dikkat: Şirket müdürünün birden fazla olması
halinde bunlardan birinin şirket ortağı olup olmadığına bakılmaksızın Müdürler
Kurulu Başkanı olarak atanması şarttır. (TTK 624)
|
1.Ticaret Sicili Memurluğuna dilekçe:
Ticaret Sicili Memurluğu
İSTANBUL
Ticaret Sicilinin ................. numarasında
kayıtlı bulunan Şirketimizin hisse devri ile ilgili evrakları ekte
sunulmuştur.
Tescil ve ilanını arz ederiz.
KAŞE VE İMZA
|
2. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'na
dilekçe:
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'na
İSTANBUL
Ticaret Sicilinin ................. numarasında
kayıtlı bulunan Şirketimizin hisse devri ile ilgili evrakları ekte
sunulmuştur.
Tescil ve ilanını arz ederiz.
KAŞE VE İMZA
|
3. Hisse Devri Kararı
Karar No:
Karar Tarihi:
Şirket hissedarları bu gün şirketi merkezinde toplanarak
aşağıda yazılı hususları karar almışlardır.
1-Şirket hissedarlarından TC KİMLİK NO’lu
................................... şirkette mevcut ................
hissesinden ....................... hisse karşılığı
..................................... TL kıymetindeki sermayesini
....................... Noterliğinden .............................. tarih
............................. sayılı devir ve temlik sözleşmesi ile .....................................................................
adresinde mukim ………………. TC KİMLİK NO’lu ...........................
devretmiştir.
2-
3-
4-Yukarıda bahsi geçen devrin kabulüne ve
keyfiyetin pay defterine işlenmesine
5-Vaki devir neticesinde şirket hissedarları ve
hisselerinin
..................... hisse karşılığı
.............................TL............................... (TC KİMLİK NO
..............................)
..................... hisse karşılığı
.............................TL............................... (TC KİMLİK NO
..............................)
tarafından taahhüt ve
....................................... ödenmiştir şeklini almış
bulunduğu
6-
7-
Karar verilmiştir.
|
Açıklama:
a.)Devir bir kişinden fazla ise 1.Maddedeki örneğe göre 2.
ve 3. şekilde yazılır.
b.)Temsil ve İlzam değişikliği var ise Ana Sözleşme
esaslarına göre yukarıdaki örnekte son madde olan 8.Maddeden önce yazılabilir.
c.)Vaki devir neticesinde şirket ortaklarının Adı Soyadı ve
TC KİMLİK NO Yazılıp İmzalanacak!
d.)Hariçten Şirket Müdürü seçilenin ikametgah ve TC KİMLİK
NO’su, Şirket Müdürü seçilen yabancı uyruklu ise ikametgah ve VERGİ NO’su
yazılacaktır.
e.)Ortak sayısı 20 ve daha az olan Limited şirketlerin ortaklar
kurulu kararlarında vekâleten oy kullanılamaz.
4.Tek Kişilik Beyan Formu:
TARİH:……………….
T.C.
…….TİCARET SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE
BEYANNAME
Ticaret Sicilinin ……………….. numarasında kayıtlı bulunan
……………………………………………………
……….…………………………………………………………………………. şirketinin tek
ortaklı olduğunu ve ortağa ait bilgilerin aşağıda belirtildiği gibi olduğunu
beyan ederiz.
KAŞE İMZA
TEK ORTAĞIN
ADI SOYADI:
T.C KİMLİK NO:
İKAMETGAH ADRESİ:
|
LİMİTED ŞİRKET MÜDÜR ATAMASI:
1-) MÜDÜR ŞİRKET ORTAKLARINDAN BİRİ İSE:
KARAR
NO
:
KARAR TARİHİ : TOPLANTIYA KATILANLAR :
Şirket ortakları şirket merkezinde toplanarak aşağıdaki hususu karar
altına almışlardır.
Şirket ortaklarından _________________ 'ın ___________ Yıl için şirket
müdürlüğüne atanmasına, şirket kaşesi altında; şirketi yurt içinde ve yurt
dışında bilimum resmi ve gayri resmi daireler, müesseseler bankalar, ve özel
idarelerde temsil etmeye, her türlü evrakları imzalamaya bankalara hesap
açtırmaya hesapları kapatmaya, paraları bankalara yatırmaya ve çekmeye
krediler almaya ve ahzu kabza, şirket adına her türlü mukaveleler imzalamaya,
çek ve senetleri almaya, imzalamaya, ciro etmeye tahsil ve tediye etmeye,
resmi ve gayri resmi dairelerde ihalelere girmeye, pey sürmeye arttırma ve
eksiltmeye katılmaya şirket alacaklarını tahsile, borçlarını tediyeye, şirket
adına gayrimenkuller almaya, satmaya, kiralamaya ve gayri menkuller için
ipotek almaya vermeye, ikinci ve üçüncü şahıslar adına ipotekler almaya ve vermeye,
taşıtlar almaya, satmaya devir ve kiraya vermeye şirket adına vekaletler
vermeye, şirket adına tasarrufi borçlandırıcı işlemler yapmaya,taahhüt altına
sokmaya velhasıl şirketimizi her hususta temsil ve ilzama münferiden yetkili
kılınmasına oy birliği ile karar verilmiştir.
(İsim-İmza)
(İsim-İmza)
(İsim-İmza)
T.C. Kimlik No
T.C.
Kimlik No
T.C. Kimlik No
|
2-)MÜDÜR ŞİRKET ORTAKLARI DIŞINDAN BİRİ İSE;
KARAR
NO
:
KARAR TARİHİ : TOPLANTIYA KATILANLAR :
Şirket ortakları şirket merkezinde toplanarak aşağıdaki hususu karar
altına almışlardır.
Şirket ortakları dışından ___ Uyruklu ___________ adresinde mukim __________
'ın ________ Yıl için şirket müdürlüğüne atanmasına, şirket kaşesi altında;
şirketi yurt içinde ve yurt dışında bilumum resmi ve gayri resmi daireler,
müesseseler bankalar, ve özel idarelerde temsil etmeye, her türlü evrakları
imzalamaya bankalara hesap açtırmaya hesapları kapatmaya, paraları bankalara
yatırmaya ve çekmeye krediler almaya ve ahzu kabza, şirket adına her türlü
mukaveleler imzalamaya, çek ve senetleri almaya, imzalamaya, ciro etmeye
tahsil ve tediye etmeye, resmi ve gayri resmi dairelerde ihalelere girmeye,
pey sürmeye arttırma ve eksiltmeye katılmaya şirket alacaklarını tahsile,
borçlarını tediyeye, şirket adına gayrimenkuller almaya, satmaya, kiralamaya
ve gayri menkuller için ipotek almaya vermeye, ikinci ve üçüncü şahıslar
adına ipotekler almaya ve vermeye, taşıtlar almaya, satmaya devir ve kiraya
vermeye şirket adına vekaletler vermeye, şirket adına tasarrufi borçlandırıcı
işlemler yapmaya,taahhüt altına sokmaya velhasıl şirketimizi her hususta
temsil ve ilzama münferiden yetkili kılınmasına oy birliği ile karar
verilmiştir.
(İsim-İmza)
(İsim-İmza)
(İsim-İmza)
T.C. Kimlik No
T.C.
Kimlik No
T.C. Kimlik No
|
MÜDÜR ATAMASI TESCİLİNDE GEREKLİ EVRAKLAR:
1.Ticaret Sicili Müdürlüğü'ne hitaben (Yetkili tarafından
imzalı) Dilekçe
2.Yetki kararı 2 adet noter onaylı
3.İmza beyannamesi 1 adet noter onaylı (Islak İmzalı)
4.Yeni atanan müdür için (T.C. Kimlik No bilgisi ile Ticaret
Sicili Müdürlüğü'nden temin edilecek)
5.Ortak dışından atanan şirket müdürü var ise Ticaret Sicili
Müdürlüğü'ne hitaben (Yetkili tarafından imzalı) Dilekçe
NOT 1: Müdürlerin birden fazla olmaları
TTK MADDE 624- (1) Şirketin birden fazla müdürünün bulunması
hâlinde, bunlardan biri, şirketin ortağı olup olmadığına bakılmaksızın, genel
kurul tarafından müdürler kurulu başkanı olarak atanır.
NOT 2: Ortak dışından atanan şirket müdürü var ise yetki
kararında ve imza beyannamesinde ortak dışından atandığına dair bir ibare
mutlaka olacak.
NOT 3: Dışarıdan şirket müdürü atanacak ise yeni TTK'ya göre
tek başına atanamaz ortaklardan birisi ile beraber münferit yada müşterek yetki
verilebilir. TTK md/ 623
YUKARIDA İSTENİLEN EVRAKLARDAN BİRER ADET ODA SİCİL
SERVİSİNE AYRICA VERİLECEKTİR.
KARARLARIN ALTINDA ORTAKLARIN T.C. NUMARALARI MUTLAKA YAZILI
OLACAK.
TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜNE HİTABEN
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne,
Türk Ticaret Kanunu ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde
………………….. sicil numarasıyla kayıtlı
………………………………………………………………………………………….. ünvanlı şirketimizin ekli evrakının
incelenerek tescil ve ilan edilmesi talep olunur.
Şirket Unvanı / Kaşesi
Yetkili Adı Soyadı
İMZA
İrtibat telefon numarası:
Ekler: Verilen belgeler yazılmalı
Not: Dilekçe vekaleten imzalanıyorsa vekaletname aslı veya
noter onaylı sureti eklenmeli
|
MÜDÜR ATANMASI VE TEMSİL İLZAMA AİT KARAR ÖRNEĞİ:
Karar tarihi:
Karar numarası:
Toplantıya katılanlar:
Şirket ortakları şirket merkezinde toplanarak aşağıdaki
hususu karar
altına almışlardır.
Şirket müdürlüğüne ………..seneliğine
………………………………...adresinde ikamet eden T.C. kimlik nolu
---------------------- atanmış, şirketi her hususta münferit imzası ile temsil
ve ilzam etmek üzere yetki verilmiştir.
Kararın ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmesine karar
verilmiştir.
Ortak
Ortak
İmza (tc
no)
İmza (tc no)
Not: Müdürler kurulunda tüzel kişi üye var ise görev ve
yetki dağılımında tüzel kişi üyenin ünvanı yazılmalıdır. Ayrıca kararda,
tüzel kişi müdür ile birlikte, tüzel kişi tarafından ve tüzel kişi adına
belirlenen gerçek kişinin ad-soyad, yerleşim yeri, vatandaşlığı, TC Kimlik
Numarası, (yabancı uyruklu ise vergi numarası veya yabancılara mahsus kimlik
numarası) belirtilmelidir.Tüzel kişi adına yabancı uyruklu bir gerçek
kişi belirlenmiş ve bu yabancı uyruklu gerçek kişinin de ikamet adresi
Türkiye’de ise ikamet tezkeresi eklenmelidir.
|
GÖREV KABULÜ:
Tarih: … / … / …….
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ ne
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün …………………… sicil
numarası ile kayıtlı bulunan, …………………………………………………………………..…………………… ünvanlı
şirketin …………………………. Tarih ve …………… sıra nolu ……………… kurul kararı ile
………………………………….. şirketine………………….…………….. olarak atandım.
Görevi kabul ettiğimi beyan eder gereğini bilgilerinize
arz ederim.
TC/Vergi Kimlik No :
Adı:
Soyadı:
Yerleşim Yeri:
İmza
Not 1 : Görev/ yetki dağılım kararı ve/veya imza beyanı
ibraz edilen durumlar dışında , beyandaki imzanın noterce tasdiki gereklidir.
|
MÜDÜR İSTİFASI:
1.Dilekçe (Şirket kaşesi ile yetkili tarafından imzalanmalı,
vekâleten imzalanmış ise vekâletin aslı veya onaylı sureti eklenmeli, ekindeki
evrak dökümünü içermelidir)
2.Genel Kurul kararı (noter onaylı-2 nüsha) Ayrıca
düzenlenmiş ise hazirun cetveli
3.Tüm ortakların toplantıya katılmadığı hallerde çağrı
usulü: Genel kurul, müdürler tarafından, toplantı gününden en az on beş gün
(ilan ve toplantı günleri hariç) önce toplantıya çağrılır. Şirket Ana
sözleşmesi, bu süreyi uzatabilir veya on güne kadar kısaltabilir. Genel kurul
toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, - gerekiyorsa şirketin internet
sitesinde - mutlaka Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla
çağrılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle, önceden şirkete pay senedi
veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay
sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı
gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.
Buna göre, tüm ortakların toplantıya katılmadığı hallerde
tescil müracaatına, davet ilanına ait Ticaret Sicil Gazete sureti ile iadeli
taahhütlü bildirime ait belgeler eklenmelidir. Ayrıca ana sözleşme de özel
çağrı usulü var ise bu usule ilişkin belgeler de eklenmelidir.
4.Reşit olmayan şirket ortağının anne ve babasının ya da
anne/babadan herhangi birisinin şirkete ortak olması halinde reşit olmayan
ortak için mahkemeden alınmış kayyum atama kararı
MÜDÜR İSTİFA DİLEKÇESİ:
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne,
Türk Ticaret Kanunu ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde
………………….. sicil numarasıyla kayıtlı
………………………………………………………………………………………….. ünvanlı şirketimizin ekli evrakının
incelenerek tescil ve ilan edilmesi talep olunur.
Şirket
Unvanı / Kaşesi
Yetkili Adı Soyadı
İMZA
İrtibat telefon numarası:
Ekler: Verilen belgeler yazılmalı
Not: Dilekçe vekaleten imzalanıyorsa vekaletname aslı veya
noter onaylı sureti eklenmeli
|
GENEL KURUL KARARI:
MÜDÜR İSTİFASI
Karar tarihi
Karar numarası
Toplantıya katılanlar
Şirket ortakları şirket merkezinde toplanarak aşağıdaki
hususu karar
altına almışlardır.
Şirket müdürlerimizden T.C. kimlik nolu
----------------------ın
Müdürlükten istifa etmiştir, istifasının kabulüne,
müdürlüğü sona erdiğinden şirketi temsil ilzam yetkisi de sona erdirilmesine
karar verilmiştir.
Ortak
Ortak
İmza (tc
no)
İmza (tc no)
|
LİMİDET ŞİRKETLERİN TEK ORTAKLI YAPIYA GEÇİŞ:
Limited şirket ortaklarına kuruluş gazetesi aslı ile son
sermaye durumunu gösteren gazete aslını vererek " Hisse Devir ve Temlik
Sözleşmesi " yapmaları için notere gönderilir..
HİSSE DEVRİ VE ORTAKLIKYAPISININ TEK ORTAKLI OLMASI:
……………………………………… LTD.ŞTİ.
ORTAKLAR KURULU KARARI KARAR NO : ……………….. KARAR TARİHİ : ……………….. KARARIN KONUSU : HİSSE DEVRİ VE ORTAKLIKYAPISININ TEK ORTAKLI OLMASI TOPLANTIYAKATILANLAR : ……………………………………………………… Şirketin Genel Kurulu ……………. tarihindeŞirket Merkezinde toplanarak aşağıda yazılı hususları karar altına almıştır. 1.Şirket hissedarlarındanT.C. uyruklu , ………… T.C. No’lu ………………………….. adresinde ikamet eden …………… ,şirkette mevcut ….. adet hisse karşılığı …………. TL.’sı kıymetindeki sermayesini ……………….Noterinin …………….. tarihli ……….. yevmiye nolu devir temlik sözleşmesi ile T.C. uyruklu,………………. T.C. No’lu ………………………………………… adresinde ikamet eden …………………..‘adevretmiştir. 2.Yukarıda bahsi geçen devrin kabulüne vekeyfiyetin pay defterine işlenmesine karar verilmiştir. 3.Yapılan devir sonucunda şirket ortaklarıve sermaye payları aşağıdaki şekli almıştır. Şirket Ortağının Adı Soyadı : Pay Tutarı : Sermaye Tutarı : a)4. Şirketimizinortaklık yapısı …………….. tarihinde yapılan hisse devri neticesinde tek ortakolarak değişmiş olup, kalan tek ortağı ………………..T.C. Nolu , …………………………………………………….. adresinde ikamet eden ……………. tır.Gereklitescil ve ilan işlemlerinin yapılmasına oybirliği ile karar verildi. ORTAK ESKİ ORTAK ………………. ………………… T.c. No: ………… T.c.No: ………………. |
O R T A K L A R P A Y L İ S T E S İ:
ortaklar pay listesini hazırlayarak şirket müdürüne
imzalatılır
………………. TİCARET SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ’NE
....../....../201..
Ticaret Sicili Müdürlüğü’nüzün ............ / ............
sayısındakayıtlı bulunan şirketimize ait ortaklar pay listesi
aşağıyaçıkarılmıştır. Bilgilerinize arz
olunur. SAYGILARIMIZLAŞirketKaşesi
Müdürün Adı Soyadı
İmzası
İŞLETME UNVANI : İŞLETMENİN SERMAYESİ : İŞLETMENİN ADRESİ : İLGİLİ VERGİ DAİRESİ : İŞLETMENİN TELEFON NUMARASI VE E-POSTA ADRESİ : TEMSİL VE İLZAMA YETKİLİ KİŞİNİN ADI VE SOYADI :
ŞİRKET ORTAKLARININ
Adı ve Soyadı T.C.Kimlik No Hisse
Oranı Sermaye Payı Ödenen Sermaye Sermayetutarı :
-
Ortakların Yerleşim Yeri Ev veCep Telefon No : |
1. Ortaklar pay defterine hisse devirlerini kayıt ettikten sonra pay defterinin ön sayfasını ve diğer ortaklarla ilgili sayfaları notere tasdik ettirin
2.Ortaklar karar defterinde hisse devir kararı ile ilgili sayfayı notere 2 adet tasdik ettirin.
3.Aşağıdaki dilekçe ile dilekçe ekinde yazan evrakları ticaret odasına teslim edilir.
…………………….. TİCARET VE SANAYİ ODASI
TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜNE
Türk Ticaret Kanunu ve ilgili yönetmeliklerçerçevesinde Ticaret Sicili Müdürlüğünüzün ……………… sicil numarasıyla kayıtlı ………………………………………………………….LİMİTED ŞİRKETİ ünvanlı şirketimiz ile ilgili değişiklikler dilekçe ekinde sunulmuştur. Ekli evrakların incelenerek tescil veilan edilmesi arz ve talep ederiz. Saygılarımızla. İrtibat telefonnumarası: ……………………….. İşletmenin Vergi Dairesi : ……………………….. İşletmenin Vergi Numarası : ………………………. Ekler: 1 adet Hisse Devir ve Temlik Sözleşmesi Noter Tasdikli 2 adet Ortaklar Kurulu Kararı Noter Tasdikli 1 adet Ortaklar Pay Listesi 1 adet Ortaklar Pay Defteri Noter Tasdikli |
HİSSE DEVRİ İLE İLGİLİ YARGI KARARLARI:
Ltd. Şti. Hisse Devri Noter tasdik Zorunluluğu Hakkında:
1.)T.C.YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/14178 K. 2004/9285 T. 4.10.2004
LİMİTED ŞİRKET HİSSE DEVİR VAADİ SÖZLEŞMESİ ( Taraflar Arasındaki Sözleşmenin TTK.520. Maddesindeki Şekil Şartlarına Uymaması Nedeniyle Geçersiz Olması - Davacının Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Verdiklerini Geri İsteyebileceği )
SÖZLEŞMEDEN KAYNAKLANAN ALACAĞIN TAHSİLİ TALEBİ ( Limited Şirket Hisse Devir Vaadi Sözleşmesi - Sözleşmenin TTK.520. Maddesindeki Şekil Şartlarına Uymaması Nedeniyle Geçersiz Olması/Davacının Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Verdiklerini Geri İsteyebileceği )
SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Limited Şirket Hisse Devir Vaadi Sözleşmesi - Sözleşmenin TTK.520. Maddesindeki Şekil Şartlarına Uymaması Nedeniyle Geçersiz Olması/Davacının Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Verdiklerini Geri İsteyebileceği )kanun maddeleri:6762/m.520 818/m.61
Dava, TTK.nun 520 nci maddesi uyarınca limited şirket hisse devir vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Dairemiz'e ait son bozma ilamında, taraflar arasındaki sözleşmenin TTK.nun 520 nci maddesinde düzenlenen şekil şartlarına uymaması nedeniyle geçersiz olduğu ve davacı tarafın sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle BK.nun 61 nci maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebileceği belirtilmiştir. O halde davacı tarafın geçersiz sözleşmeye dayalı olarak davalıya intikal ettirdiği şeyler ne ise ancak bunların iadesi yönünde hüküm oluşturulması düşünülmek gerekirken, mahkemece Dairemiz bozmasına yanlış anlam verilerek sanki sözleşme geçerliymiş de davacı tarafın devrettiği şeyler karşılığında davalıdan bakiye alacağı kalmış gibi hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
E. 2003/14178 K. 2004/9285 T. 4.10.2004
LİMİTED ŞİRKET HİSSE DEVİR VAADİ SÖZLEŞMESİ ( Taraflar Arasındaki Sözleşmenin TTK.520. Maddesindeki Şekil Şartlarına Uymaması Nedeniyle Geçersiz Olması - Davacının Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Verdiklerini Geri İsteyebileceği )
SÖZLEŞMEDEN KAYNAKLANAN ALACAĞIN TAHSİLİ TALEBİ ( Limited Şirket Hisse Devir Vaadi Sözleşmesi - Sözleşmenin TTK.520. Maddesindeki Şekil Şartlarına Uymaması Nedeniyle Geçersiz Olması/Davacının Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Verdiklerini Geri İsteyebileceği )
SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Limited Şirket Hisse Devir Vaadi Sözleşmesi - Sözleşmenin TTK.520. Maddesindeki Şekil Şartlarına Uymaması Nedeniyle Geçersiz Olması/Davacının Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Verdiklerini Geri İsteyebileceği )kanun maddeleri:6762/m.520 818/m.61
Dava, TTK.nun 520 nci maddesi uyarınca limited şirket hisse devir vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Dairemiz'e ait son bozma ilamında, taraflar arasındaki sözleşmenin TTK.nun 520 nci maddesinde düzenlenen şekil şartlarına uymaması nedeniyle geçersiz olduğu ve davacı tarafın sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle BK.nun 61 nci maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebileceği belirtilmiştir. O halde davacı tarafın geçersiz sözleşmeye dayalı olarak davalıya intikal ettirdiği şeyler ne ise ancak bunların iadesi yönünde hüküm oluşturulması düşünülmek gerekirken, mahkemece Dairemiz bozmasına yanlış anlam verilerek sanki sözleşme geçerliymiş de davacı tarafın devrettiği şeyler karşılığında davalıdan bakiye alacağı kalmış gibi hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2.) T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2003/9479 K.
2004/3835 T. 12.4.2004
LİMİTED ŞİRKET PAYININ DEVRİ ( Bildirilmek ve Pay Defterine Kaydedilmek Şartıyla Hüküm İfade Edeceği - Ortaklardan En Az 3/4'ünün Muvafakat Etmesi ve Esas Sermayenin 3/4'üne Sahip Olması Şartı )
PAY DEVRİ ( Limited Şirket/Bildirilmek ve Pay Defterine Kaydedilmek Şartıyla Hüküm İfade Edeceği - Ortaklardan En Az 3/4'ünün Muvafakat Etmesi ve Esas Sermayenin 3/4'üne Sahip Olması Şartı ) kanun maddeleri:6762/m. 520, 549
Dava, TTK.nun 549. maddesine dayalı, limited şirketin feshi istemine ilişkindir.
TTK.nun 520. maddesi uyarınca, bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Devrin pay defterine kaydedilebilmesi için ise, ortaklardan en az 3/4'ünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin 3/4'üne sahip olması şarttır. Dosyaya sunulan, davacının payını dava dışı Ertuğrul'a devrinin kabulüne ilişkin 1.1.2000 tarihli ortaklar kurulu kararını, davalı ortak Birsen'in imzalamadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında mahkemece, TTK.nun 520. maddesinde düzenlenen devir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
LİMİTED ŞİRKET PAYININ DEVRİ ( Bildirilmek ve Pay Defterine Kaydedilmek Şartıyla Hüküm İfade Edeceği - Ortaklardan En Az 3/4'ünün Muvafakat Etmesi ve Esas Sermayenin 3/4'üne Sahip Olması Şartı )
PAY DEVRİ ( Limited Şirket/Bildirilmek ve Pay Defterine Kaydedilmek Şartıyla Hüküm İfade Edeceği - Ortaklardan En Az 3/4'ünün Muvafakat Etmesi ve Esas Sermayenin 3/4'üne Sahip Olması Şartı ) kanun maddeleri:6762/m. 520, 549
Dava, TTK.nun 549. maddesine dayalı, limited şirketin feshi istemine ilişkindir.
TTK.nun 520. maddesi uyarınca, bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Devrin pay defterine kaydedilebilmesi için ise, ortaklardan en az 3/4'ünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin 3/4'üne sahip olması şarttır. Dosyaya sunulan, davacının payını dava dışı Ertuğrul'a devrinin kabulüne ilişkin 1.1.2000 tarihli ortaklar kurulu kararını, davalı ortak Birsen'in imzalamadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında mahkemece, TTK.nun 520. maddesinde düzenlenen devir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
-KISSADAN HİSSE-
“BU DÜNYADA NE Yİ ÇOK İSTERSEN O SENİN İMTİHANINDIR’’
Mevlana …
KILINÇARSLAN Hikmet Yıldırım
sabıka arşiv kaydının silinme koşulları
11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının belirtilmiştir.
anılan kanunun ilgili maddesine göre;
Arşiv bilgileri;
a) İlgilinin ölümü üzerine,
b) Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;
1. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,
2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,
c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle,
tamamen silinir.”
saygılarımla
anılan kanunun ilgili maddesine göre;
Arşiv bilgileri;
a) İlgilinin ölümü üzerine,
b) Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;
1. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,
2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,
c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle,
tamamen silinir.”
saygılarımla
27 Haziran 2016 Pazartesi
HACİZLİ ARACIN TESCİL TALEBİ /ARACIN NOTER SATIŞINDAN SONRA KONULAN HACİZLER
İstemin Özeti : Davacının noter satış sözleşmesi ile satın aldığı 07 ... 670 plakalı aracın, satış tarihinden sonra eski malikin borçları nedeniyle üzerine konulan haciz şerhleriyle birlikte adına tescil edilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 08.06.2011 tarih ve 75713 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, Antalya 1. İdare Mahkemesi'nce; davacının, dava konusu aracı, 18 Aralık 2008 tarihli noter satış sözleşmesiyle satın aldığı, söz konusu tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca süresi içerisinde tescil için davalı idareye başvurmadığı açık olan davacının satın almış olduğu araç üzerine, satın aldığı tarihten daha sonraki tarihlerde önceki malikler adına haciz şerhleri konulduğu, her ne kadar davacı tarafından süresi içerisinde tescil talebiyle başvuru yapılmamış olsa dahi, söz konusu fiilin yaptırımının tescil yapılmaması olamayacağı, varsa ilgili mevzuatta bulunan diğer yaptırımların uygulanabileceği, sonuç olarak davacının haciz şerhleri bulunduğu halde tescilin yapılmasına ilişkin talebinin reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2004 sayılı İcra İflas Kanununun 86. maddesinde; ... haczedilmiş olan taşınır mal üzerinde üçüncü şahsın zilyedlik hükümlerine dayanarak iyi niyetle iktisabettiği hakların saklı olduğu, iyi niyet kaidelerine aykırı olarak mahcuz taşınır mal üzerinde üçüncü şahsın iktisabettiği, hakların, alacaklının hacizle o mala taallük eden haklarını ihlal ettiği nispette batıl olduğu, hükmü yer almaktadır.
Anılan düzenlemeden hareketle haciz işleminin satışa engel olmadığı, aracın hacizli olarak satılabileceği ve buna bağlı olarak da haciz şerhleriyle birlikte başvuru tarihi itibariyle davacı adına tescilinin yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bununla birlikte; araç adına hacizli olarak tescil edilecek olan davacının; söz konusu araç üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin adli yargı mercilerinde ileri sürülebileceği de açıktır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "kararın bozulması" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin 06/06/2012 tarih ve E:2011/1113; K:2012/887 sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2004 sayılı İcra İflas Kanununun 86. maddesinde; ... haczedilmiş olan taşınır mal üzerinde üçüncü şahsın zilyedlik hükümlerine dayanarak iyi niyetle iktisabettiği hakların saklı olduğu, iyi niyet kaidelerine aykırı olarak mahcuz taşınır mal üzerinde üçüncü şahsın iktisabettiği, hakların, alacaklının hacizle o mala taallük eden haklarını ihlal ettiği nispette batıl olduğu, hükmü yer almaktadır.
Anılan düzenlemeden hareketle haciz işleminin satışa engel olmadığı, aracın hacizli olarak satılabileceği ve buna bağlı olarak da haciz şerhleriyle birlikte başvuru tarihi itibariyle davacı adına tescilinin yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bununla birlikte; araç adına hacizli olarak tescil edilecek olan davacının; söz konusu araç üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin adli yargı mercilerinde ileri sürülebileceği de açıktır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "kararın bozulması" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin 06/06/2012 tarih ve E:2011/1113; K:2012/887 sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
25 Haziran 2016 Cumartesi
YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI HAKKINDA KARARIN UYGULANMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2012/1)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (NO: 2016/2)
Resmî Gazete
Sayı : 29753
TEBLİĞ
Ekonomi Bakanlığından:
YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI HAKKINDA KARARIN
UYGULANMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2012/1)’DE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (NO: 2016/2)
MADDE 1 – 20/6/2012 tarihli ve 28329 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/1)’in 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“d) Firmanın son ortaklık yapısını gösterir Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi veya Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Gazetesi örneği.”
MADDE 2 – Aynı Tebliğin 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“e) Yurtdışından temin edilecek güneş panelleri”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin 18 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Teşvik belgesine konu yatırımların proje bazında yapılacak değerlendirme sonucunda öngörülecek sürede gerçekleştirilmesi esastır. Yatırımın öngörülen sürede gerçekleştirilememesi halinde teşvik belgesinin düzenlendiği mercie süre uzatımı talebinde bulunulması durumunda, teşvik belgesinde kayıtlı ilk sürenin yarısı kadar ek süre verilebilir. Bu şekilde hesaplanan ek sürenin bir yıldan az olması halinde ek süre bir yıl olarak uygulanır.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin EK-2’sinin (1) numaralı sırasının (ç) bendi ve (12) numaralı sırası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (14) ve (16) numaralı sıraları yürürlükten kaldırılmış ve (17) numaralı sırası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“ç) Lisanssız elektrik üretimi yapacak tesislerle ilgili olarak, yetkili kurumdan alınacak proje onay yazısı,”
“12. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünün uygulama projesine ilişkin onay yazısı (Yat limanı yatırımlarında ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığınca düzenlenecek Turizm Yatırımı, Turizm İşletmesi ve/veya Kısmi Turizm İşletmesi Belgesinin tasdikli sureti aranır).”
“17. İlgili Bakanlık, kurum veya kuruluş ile yapılan uygulama sözleşmesinin örneği.”
MADDE 5 – Aynı Tebliğin EK-5’inin (6), (8) ve (13) numaralı sıraları yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 6 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 7 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
24 Haziran 2016 Cuma
KEŞİDECİ İLE LEHTAR ARASINDAKİ ŞAHSİ DEF'İLERİN HAMİLE KARŞI İLERİ SÜRÜLMESİ
ÖZET : Dava, davacının keşidecisi, davalının lehtarı diğer davalının hamili olduğu icra takibine konu bononun boş ve imzalı olarak düzenlendiği ve bedelsiz kaldığı iddiasıyla açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Kural olarak keşideci ile lehtar arasındaki şahsi defilerin hamile karşı ileri sürülmesi mümkün değilse de, somut olayda uygulanması gerekli 6762 Sayılı TTK'nun 599. maddesine göre hamilin bonoyu kötüniyetli iktisap ettiğinin kanıtlanması halinde şahsi defilerin ona karşı da ileri sürülebileceği gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece yukarda belirtilen ilkeler doğrultusunda bonoda hamil olan davalının bononun iktisabında kötü niyetli olup olmadığı hususunda toplanan tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken karar yerinde tartışılmaksızın bu davalı yönünden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalılardan ... tarafından bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkilinin bonoda keşideci, davalı ...'in lehtar, ...'in ise hamil olduğunu, müvekkilinin davalıları tanımadığını, imzalı boş bononun ele geçirilerek doldurulduğunu, bononun bedelsiz olduğunu ileri sürerek icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin bonoda hamil olup, iyi niyetle iktisap eden kişi olduğunu, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., bononun davacıya verdiği borç para karşılığında alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın davalı... yönünden kabulüne, diğer davalı ... yönünden kısmen kabulüne dair hüküm davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 18.9.2014 tarihli kararı ile kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki nedeni ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ispat yükünün davacıda olduğu, davalı ...'in beyanın bonodaki bedel kaydını talil olarak nitelendirilemeyeceği, davacının iddiasını ispat edemediği, yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemenin 29.1.2014 gün ... Esas ve ... Karar sayılı davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalı ... yönünden ise kısmen kabulüne yönelik olarak verilen önceki hükmünü sadece davalılardan ... vekili temyiz etmiş, davalı ... temyiz etmemiş olup temyiz etmeyen davalı yönünden önceki karardaki bedelsiz olduğu hususu davalı-lehtar durumundaki ... yönünden davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden davalı ... hakkındaki davanın reddi doğru görülmemiştir.
Dava, davacının keşidecisi, davalı ...'in lehtarı diğer davalı ...'in hamili olduğu icra takibine konu bononun boş ve imzalı olarak düzenlendiği ve bedelsiz kaldığı iddiasıyla İİK'nın 72. maddesi hükmü uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Kural olarak keşideci ile lehtar arasındaki şahsi defilerin hamile karşı ileri sürülmesi mümkün değilse de, somut olayda uygulanması gerekli 6762 Sayılı TTK'nun 599. maddesine göre hamilin bonoyu kötüniyetli iktisap ettiğinin kanıtlanması halinde şahsi defilerin ona karşı da ileri sürülebileceği gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece yukarda belirtilen ilkeler doğrultusunda bonoda hamil olan davalı ...'in bononun iktisabında kötü niyetli olup olmadığı hususunda toplanan tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken karar yerinde tartışılmaksızın bu davalı yönünden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 01.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)