31 Ağustos 2016 Çarşamba

ÇEKİN SÜRESİNDE BANKAYA MÜCBİR SEBEP NEDENİYLE İBRAZ EDİLEMEMESİ

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra takibinin dayanağı olan 06.01.2006 keşide tarihli çek, hamil S.’ın 23.12.2005 tarihinde ölümü ile Cumhuriyet Savcılığınca 28.12.2005 tarihinde Tereke Hakimliğine teslim edildiği ve aynı gün Ankara 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/40 Tereke sayılı dosyasından tereke tespitinin yapılarak mahkeme kasasında muhafazaya alındığı, icra takibini yapan S.Ç mirasçılarının talebi üzerine 17.01.2006 tarihinde çekin kendilerine teslim edildiği, 23.01.2006 tarihinde de bankaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
T.T.K.’nun 723.maddesi uyarınca “Kanunen muayyen olan müddetler içinde çekin ibrazı veya protesto yahut buna muadil tesbitin yapılması; bir devletin mevzuatı veya her hangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkansız bir mani yüzünden mümkün olmamışsa bu muameleler için muayyen olan müddetler uzar.” Somut olayda takip dayanağı çekin tereke hakimliğince muhafazaya alınmış olması bu madde düzenlenen mücbir sebeplerden kabul edilmelidir. Alacaklılar mücbir sebebin ortadan kalktığı tarih (çekin kendilerine teslim edildiği tarih) olan 17.01.2006 tarihinden sonra çeki TTK. nun 708/1. maddesinde öngörülen yasal 10 günlük sürede ibraz ettiklerinden alacaklılar müracaat haklarının kaybetmemiştir. O halde Mahkemece duruşma açılarak taraf teşkili sağlanıp, tarafların iddia ve delilleri toplanarak, borçlunun ödeme iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, çekin yasal sürede bankaya ibraz edilmediği ve bu nedenle alacaklının müracaat hakkını kaybettiği gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.



SONUÇ :Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

30 Ağustos 2016 Salı

FATURA DÜZENLEYEN MÜKELLEFİN, SAHTE FATURA DÜZENLEDİĞİNİN SOMUT OLARAK ORTAYA KONULAMAMASI

Davacıya fatura düzenleyen mükellefin; ihtilaflı dönemlerde faaliyet göstermediği ve gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasında bulunmaksızın sahte fatura düzenlediği hususunun somut bir şekilde ortaya konulamamış olması halinde, davacının bu mükelleften aldığı faturalar nedeniyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde ve davanın bu kısmını reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı hk.

İstemin Özeti: Davacı adına, (…) Vergi Dairesi Müdürlüğünün 0190507800 vergi numaralı mükellefi (…) Ltd. Şti.’nden alınan faturaların sahte olduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2009/Ocak-Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile Ekim-Aralık dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle tüm dönemler için kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; kısmen kabul eden, kısmen reddeden Vergi Mahkemesinin kararının; taraflarca dilekçelerde ileri sürülen sebeplerle karşılıklı olarak bozulması istenilmektedir.

Karar: Uyuşmazlık; davacı adına, (…) Ltd. Şti.’nden alınan faturaların sahte olduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2009/Ocak-Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile Ekim-Aralık dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle tüm dönemler için kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı vergi ziyaı cezasının tekerrür uygulanan kısmı yönünden kabul eden, diğer kısım yönünden reddeden vergi mahkemesi kararının taraflarca bozulması istemine ilişkindir.

Davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar vergi mahkemesi kararının vergi ziyaı cezasının tekerrür uygulanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasını kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.

Vergi Mahkemesi kararının (…) Ltd. Şti.’nden alınan faturalardan kaynaklanan hüküm fıkrasına yönelik davacı temyiz istemine gelince;

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1/(a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiştir.

213 sayılı VUK’un 3. maddesinin (B) bendinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, ancak vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan madde hükümlerinin değerlendirilmesinden, vergilendirme işlemi yapılırken, Kanun’a uygun olarak biçimlendirilen muamelelerin bu biçimselliğinin ötesine geçilerek, muamelenin tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Kanun, gerçek mahiyetin ortaya çıkarılmasında yemin hariç her türlü delile izin vermiştir. Bu deliller, tarafların ikrarı, vergiyi doğuran olayla ilişkisi doğal ve açık bulunan tanık ifadesi, muamelenin taraflarının ekonomik ve ticari konumları, işyerlerinin durumu, arandığında bulunup bulunamamasına ilişkin tespitler olabilir.

(…) Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 23.10.2013 tarih ve VDENR-2013-A-1902/31 sayılı vergi tekniği raporunda; mükellef şirketin 03.01.2008 tarihinde atık ve hurda toptan ticareti ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, şirket ortaklarının ortağı oldukları diğer şirketler hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı raporlar bulunduğu, şirket adresinde 09.01.2008 tarihinde yapılan yoklamada iş yerinin 500 m2 olup 50 m2’lik kısmının büro olarak kullanıldığı, aylık kirasının 400,00 TL olduğu, asgari ücretli 1 çalışanının bulunduğu, emtia bulunmadığı ancak demirbaş olarak bir adet vinç, 2 bilgisayar, telefon ve faks bulunduğu hususunun tespit edildiği, 20.10.2009 tarihli yoklamada şirketin adreste faal olduğu, 8 işçi çalıştırdığı ve başka bir şube veya deposunun bulunmadığı, 11.05.2011 tarihli yoklamada adreste faal olup 9 işçinin çalıştığı, aylık kirasının 500,00 TL olduğu deposunun bulunmadığı, aynı adreste (…) Ltd. Şti.’nin de faaliyet gösterdiği, 20.02.2012 tarihli yoklamada adreste 11.10.2011 tarihinden bu yana başka bir mükellefin faaliyette bulunduğu hususlarının tespit edildiği, defter tasdikine ilişkin bilgi bulunmadığı, vadesi geçmiş toplam 488.343,97 TL vergi borcu bulunduğu ancak 14.196,71 TL ödeme yapıldığı, 2010 yılı 48.777.560,20 TL katma değer vergisi matrahına karşılık, indirilecek katma değer vergisi nedeniyle ödenmesi gereken katma değer vergisinin 1.392,42 TL çıktığı, Ba-Bs analizi sonucu, 2010 yılında mal/hizmet alışlarının %99’luk kısmının toplam 3 mükelleften olduğu ve bunlar hakkında ilgili dönemde sahte belge düzenledikleri yönünde tespitler bulunduğu veya özel esaslara tabi olduğu, 2008/Aralık döneminden itibaren beyannamelerini veren muhasebecinin İzmir SMMM Odası ile yapılan yazışma neticesinde oda kaydının bulunmadığının anlaşıldığı, amortismanlarının artma veya azalma olmadan sürekli 1.000,00 TL olmasına rağmen 2010 yılı cirosunun 48.777.560,20 TL olduğu hususlarının tespit edildiği ve sahte fatura düzenleyicisi olduğu sonucuna varıldığı anlaşılmıştır.

Olayda, davacıya fatura düzenleyen mükellefin; ihtilaflı dönemlerde faaliyet göstermediği ve gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasında bulunmaksızın sahte fatura düzenlediği hususu somut bir şekilde ortaya konulamamış olduğundan, davacının bu mükelleften aldığı faturalar nedeniyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde ve davanın bu kısmını reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.



Açıklanan nedenlerle, davalı idare temyiz isteminin reddine, davacı temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi’nin kararının re’sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, vergi ziyaı cezasının tekerrür uygulanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ise onanmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.

TOPLU İŞE GİRİŞ ve AYRILIŞ BİLDİRGE GİRİŞİ HAKKINDA SGK DUYURUSU

5510 sayılı Kanunun (4/a) kapsamında sigortalı çalıştıran işverenler, sigortalı işe giriş ve işten ayrılış bildirgesini “e-sgk” uygulaması içinde yer alan “İşveren-Sigortalı İşe Giriş ve İşten Çıkış Bildirgeleri (4/a)” menüsü aracılığıyla her bir işe giriş ve işten ayrılış bildirgesi için tek giriş yaparak Sosyal Güvenlik Kurumuna göndermektedirler.
Birden fazla sigortalı çalıştıran işverenler için işe giriş ve işten ayrılış bildirgesinin toplu olarak alınmasına yönelik olarak “İşveren-Sigortalı İşe Giriş ve İşten Çıkış Bildirgeleri (4/a)” programına “Toplu işe giriş ve ayrılış bildirge girişi” menüsü ilave edilmiş olup buna ilişkin kılavuz ekte yayımlanmıştır.
Toplu kayıt giriş programlarında yasal süresi dışında verilen işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri alınmamakta olup bu kayıtların tek giriş yapılarak girilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, toplu işe giriş bildirgesi ile yapılacak girişlerde; emekli olup kamu işyerlerinde (4/a) kapsamında çalışmaya başlayanların 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi kapsamında emekli aylığı kesileceği bilgisi verilmektedir. 

Bu maddenin istisnasına giren sigortalıların bilgi ve belgelerinin ilgili kamu kurumlarınca yazı ile bildirilmesi gerekmekte olduğundan bu gibi durumlarda işe giriş bildirgesinin yasal süresi içinde kağıt ortamında Kuruma gönderilmesi halinde idari para cezası uygulanmayacaktır.
İşten ayrılış bildirgesinin toplu olarak alınmasında sigortalının o işyerinden işe giriş bildirgesi verilip verilmediği hususları program tarafından kontrol edilmektedir.
İşe giriş ve işten ayrılış bildirgesinin toplu olarak program tarafından alınmadığı kayıtlar halihazırda tek kayıt olarak girilebilecek daha sonra tek kayıt girişi programlarına da kontroller konulacaktır.
(4/a) sigortalısı çalıştıran işverenlerin farklı programlar kullanmaları nedeniyle oluşacak sistemsel hatalardan Kurumun herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta olup, sigortalılara ilişkin toplu işe giriş ve işten ayrılış işlemlerini “Toplu işe giriş ve ayrılış bildirge girişi” menüsü aracılığıyla yapmaları önemle duyurulur.


Uygulamayı açmak için: https://uyg.sgk.gov.tr/SgkTescil4a/
Kullanım Klavuzunu görüntülemek için:http://e.sgk.gov.tr/wps/portal/isveren/Sigortali+Ise+Giris+ve+Isten+Cikis+Bildirgesi/esgk4aSigortaliGirisCikisBildirge

GENEL KURUL KARARLARININ YOKLUKLA MALUL OLDUĞUNUN TESPİTİ

ÖZET : İhtiyati tedbir talebi, yoklukla malul olduklarının tespiti istenen genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılmasına ilişkindir. 6102 Sayılı T.T.K.nın 449. maddesinde genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde, mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, davaya konu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati tedbir istemine konu olağanüstü genel kurulun icra edilişi, katılanların oy nisabı ve dosyaya sunulan belgeler itibariyle H.M.K.nın 389 vd. ve T.T.K.nın 449. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir koşulları oluştuğu halde talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 19. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 26.6.2013 tarih ve 2013/107 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşüldü düşünüldü:
KARAR : İhtiyati tedbir talep eden vekili, 4.9.2012 tarihli ana sözleşmede yazılı olan ağırlaştırılmış nisaplara uyulmaksızın gerçekleştirilen genel kurul toplantısının yoklukla malul olduğunun tespiti, bu kabul görmediği takdirde toplantı tutanağının iptali talebiyle açtığı davada, işin aciliyetine binaen toplantıda alınan kararların yürütmesinin geri bırakılmasını istemiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir kararlarının gerekçeli karar şeklinde yazılması gerektiği yönündeki bozma ilamına uyularak, ihtiyati tedbir kararı verebilmek için hakimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması, yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşmasının gerektiği, haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uyulmadığı ve talebin yargılamayı gerektirip ihtiyati tedbir kararıyla dava sonunda ulaşılacak sonucun baştan elde edilmesi durumunun söz konusu olduğu gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili temyiz etmiştir. İhtiyati tedbir talebi, yoklukla malul olduklarının tespiti istenen genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılmasına ilişkindir. Dosya arasında bulunan belgelerden, 4.9.2012 tarihinde davalışirketin tüm hissedarlarının olağanüstü genel kurulu yapmak üzere toplandıkları, müdürler M. O. ve davacı S. L. D.'un toplantı başkanı seçimi konusunda anlaşmazlığa düşmeleri üzerine ortakların % 50'şer hisseyi temsil eden iki gruba ayrılarak ayrı ayrı olağanüstü genel kurulu gerçekleştirdikleri ve sonucunda 4.9.2012 tarihli iki genel kurul toplantı tutanağının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bunlardan, A. K. O.'ın başkanlığında toplanan olağanüstü genel kurul tarafından alınan kararlar tescil ve ilan edilmiş olup, dava da bu toplantıda alınan kararlara yöneliktir. Anılan tutanak, müdür S. D.'un ibra edilmemesi, müdürlükten azli,
A. K. O.'ın müdür olarak seçilmesi, şirket müdürünün değiştirilmesinde ağırlaştırılmış nisap öngören şirket ana sözleşmesinin 10. maddesi değiştirilmesine dair kararları içermektedir. 6102 Sayılı T.T.K.nın 449. maddesinde genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde, mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, davaya konu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati tedbir istemine konu olağanüstü genel kurulun icra edilişi, katılanların oy nisabı ve dosyaya sunulan belgeler itibariyle H.M.K.nın 389 vd. ve T.T.K.nın 449. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir koşulları oluştuğu halde talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 19.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

29 Ağustos 2016 Pazartesi

SOSYAL SİGORTA İŞLEMLERİ YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

MADDE 1 – 12/5/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (ç) bendinde yer alan “, bunlardan bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar hakkında ayrıca” ibaresi “ile” olarak değiştirilmiş, (d) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent, maddenin yedinci fıkrasının (d) bendinin sonuna ise “ile polis naspedilmek üzere Polis Meslek Eğitim Merkezlerinde polislik eğitimine tabi tutulan adaylar,” ibaresi eklenmiştir.
“1) Harp malulleri ile 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri veya 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 56 ncı maddesi uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış malullerden, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır, ancak uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri hâlinde bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren haklarında uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.”
“e) Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde aynı gerçek kişi yanında ayda on gün ve daha fazla çalışanlar hakkında uzun vadeli, kısa vadeli sigorta ve genel sağlık sigortası hükümleri, on günden az çalışanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası, istekleri halinde uzun vadeli sigorta hükümleri ile genel sağlık sigortası hükümleri,”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi yürürlükten kaldırılmış, birinci fıkrasının (d) bendine “Türkiye’ye” ibaresinden sonra gelmek üzere “üç ayı geçmemek üzere” ibaresi, (j) bendinden sonra gelmek üzere ise aşağıdaki bent eklenmiştir.
“k) Harp malulleri ile 2330 sayılı Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri veya 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malullüğü aylığı veya iş kazası ya da meslek hastalığı sebebiyle gelir bağlanmış olanlar dışında, aylığı ya da geliri kesilmeksizin Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışanlar,”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
a) Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları, bu mükellefiyetlerinin başlangıç tarihi itibarıyla başlar ve vergi mükellefinin işe başlamaya ilişkin yoklama dahil tüm işlemlerinin gerçekleştirildiği veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununca vergi incelemeye yetkili olanlarca düzenlenen raporların ya da vergi mükellefiyeti tesisi ile ilgili mahkeme kararının uygulanmak üzere ilgili vergi dairesine gönderildiği tarihten itibaren iki ayı geçmemek üzere, vergi mükellefiyeti işlemlerinin tekemmül ettirildiği tarihten (vergi mükellefiyeti işlemlerinin tamamlanması akabinde, vergi dairesince bilgisayar sistemine girildiği tarih) itibaren vergi dairelerince,”
“(7) Bu madde kapsamında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalı çalıştıran işverenler e-sigorta yoluyla yaptıkları bildirimleri bildirgede belirtilen işe giriş tarihini takip eden ilk iş günü saat 23.59’a kadar e-sigorta yoluyla iptal edebilir.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dördüncü fıkrasına “on gün içinde Kuruma” ibaresinden sonra gelmek üzere “e-sigorta yoluyla” ibaresi eklenmiştir.
“a) Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları, bu mükellefiyetlerinin sona erdiği tarih itibarıyla sona erer ve vergi mükellefinin işi terke ilişkin yoklama veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununca vergi incelemeye yetkili olanlarca düzenlenen raporların ya da vergi mükellefiyetinin sonlandırılmasıyla ilgili mahkeme kararının uygulanması da dahil tüm işlemlerinin vergi dairesince iki ayı geçmemek üzere tekemmül ettirildiği tarihten (vergi mükellefinin işi terk işlemlerinin, tamamlanması akabinde, bilgisayar sistemine girildiği tarih) itibaren vergi dairelerince ve sigortalılarca,”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
ç) İşe giriş bildirgesi verilmediği halde sicilsiz tahakkuk komisyonunca, sigorta prim bordrosunda yer alan çalışmaları hizmet olarak sayılanlar ile işe giriş bildirgesi verilmediği halde başkasına ait sigorta sicil numarasında kayıtlı hizmetleri kabul edilenlerden,”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “isteğe bağlı sigortaya devam eden” ibaresi “primini kendi ödeyen” olarak değiştirilmiştir.
“(2) Hizmet kayıtları, sigortalıların zorunlu sigorta kapsamındaki çalışmaları, yurt içi ve yurt dışı hizmet borçlanmaları, primini kendi ödeyen sigortalılara ait giriş ve çıkış tarihleri, prim ödeme gün sayıları, prime esas kazançlar ve diğer bilgileri kapsar.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Sigortalı ve hak sahiplerine gelir veya aylık bağlanmadan önce hizmet kayıtları güncellenir.”
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(8) İşverenlerin Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verdikleri işyerlerinde ilk defa sigortalı çalıştırmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlamış olan sigortalılardan hizmet akdi sona erenlerin söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden onuncu güne kadar verilen işten ayrılış bildirgeleri yasal sürede verilmiş sayılır.”
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 49 uncu maddesinin on altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(16) Vazife malullüğü aylığı almakta olanların bu aylıkları, Kanunun 5 inci maddesinin (c) bendi hükmü saklı kalmak suretiyle Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde kesilir. Bunlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları ise yazılı istekleri halinde kesilir. Ancak; harp malullüğü, 2330 sayılı Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlar ve 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi kapsamında meydana gelen olaylar neticesinde malûl olan ve kendilerine vazife malullüğü aylığı bağlanmış olanların Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde aylıkları kesilmez. Ayrıca, harp malulleri ile 2330 sayılı Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre veya 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine göre vazife malulü olduğuna karar verilenlerden, sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam edenlere görevden ayrılmalarına ve başkaca bir müracaata gerek kalmaksızın sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır.”
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 51 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan, “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit” ibaresi “3/8/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 55 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “başkasının sürekli bakımına muhtaçlık durumları” ibaresi “başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olup olmadıkları” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 57 nci maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendinde yer alan “bendinin 4 numaralı alt” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, aynı fıkranın sonuna aşağıdaki bent eklenmiş, yedinci fıkrasında yer alan “veya işyerini kapatarak” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, aynı fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“ç) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıkları, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kesilir.”
“Ancak, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlar için işten ayrılma koşulu aranmaz.”
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 58 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 60 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar ile 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi kapsamındakilerden, vazife veya harp malullüğü ile 2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış veya bağlanmasına hak kazanmış olanlardan ölenlerin anne ve babalarına, Kanunun 56 ncı maddesi ile 5434 sayılı Kanunun mülga 77 nci maddesinin (a) ve (b) fıkraları ile mülga 92 nci maddesinde sayılan haller hariç olmak kaydıyla herhangi bir şart aranmaksızın aylık bağlanır. Bağlanacak bu aylık, diğer dul ve yetimlere bağlanacak aylığın oranını etkilemez ve bu kapsamda bağlanan aylıklar en geç ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ay içinde Hazineden tahsil edilir.”
MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 66 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki bentler, on birinci fıkrasına aşağıdaki cümle ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“c) 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılardan daha önce Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında sigortalılığı bulunmayanların borçlanılacak süreleri Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine, Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında sigortalılığı bulunanların ise en son sigortalı olduğu kapsama göre,
ç) Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında zorunlu sigortalılığı sona erdikten sonra isteğe bağlı sigortaya prim ödeyenlerden sigortalılığı sona erdikten sonra Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (e), (f), (g), (h) ve (j) bentlerine göre borçlandırılan süreler Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre,
d) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine tabi sigortalıların borçlanma statüsü 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre, ”
“Borçlandıkları hizmetler dikkate alınarak aylık bağlanmış olanların ödedikleri borçlanma tutarı ile sigortalıların vefatından önce yapmış olduğu borçlanmalara ilişkin borçlanma tutarları hak sahiplerine iade edilmez.”
“(12) Borçlanma gün sayısının ilgili aylara mal edilmesinde borçlanması ayın ilk gününde başlayanlar için ay 30 gün, borçlanması ayın ilk günü dışında başlayanların borçlanma gün sayısı ise ait olduğu ayın kaç gün olduğuna bakılarak hesaplanır.
(13) Kanunun 41 inci maddesi gereğince, sigortalılar ya da hak sahiplerinin borçlanılan sürelerin bir kısmını ödemeleri halinde hizmet süresi borçlanılan sürenin sonundan başına doğru hesaplanır.”
MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 67 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi olarak” ibaresi, “Taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT Kargo ile” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi olarak” ibaresi , “taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT Kargo ile” şeklinde değiştirilmiştir.”
MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğin 78 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Kurum Sağlık Kurulunca ihtiyaç duyulan veya Kurum Sağlık Kurullarınca verilen kararlara sigortalı ve hak sahiplerinin itirazları veya sigortalı ve hak sahipleri dışında bu kararlara yapılan itiraz, ihbar ve şikayetler ile Kurumca yürütülen denetim ve soruşturma kapsamında kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin kontrol muayeneleri Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, uzun vadeli sigortalı kollarına ilişkin kontrol muayeneleri ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş yeni tarihli sağlık kurulu raporu ve daha önce Kurum tarafından verilmiş kararlara ilişkin tüm belgelerin birlikte değerlendirilmesi ile yapılır.”
“(3) Kurum Sağlık Kurullarınca; kontrol muayenesi sonucunda düzenlenmiş yeni tarihli sağlık kurulu raporunun değerlendirilmesi sonucu gerekli görülen hâllerde, ek bilgi belge ve/veya yeniden muayenesiyle düzenlenecek rapor/sağlık kurulu raporu istenir.”
MADDE 18 – Aynı Yönetmeliğin 84 üncü maddesinin birinci fıkrasına “verilmesi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “hizmet kayıtlarının oluşturulması,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 19 – Aynı Yönetmeliğin 94 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelere çalışmak üzere götürülen Türk işçiler için isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulandığından Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak kaydıyla, sigortalı tarafından belirlenen günlük kazanç üzerinden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi alınır.”
MADDE 20 – Aynı Yönetmeliğin 97 nci maddesinin altıncı fıkrasındaki “kazanç alt sınırının” ibaresi “kazancın” olarak değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(7) Bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen sigortalıların, ay içinde 30 günden az çalışan veya Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında isteğe bağlı sigorta primi ödeyen sigortalıların ve Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazancıyla ilgili beyanı, beyanın yapıldığı tarihteki aydan başlanılarak dikkate alınır ve yapılmış olan bu beyan değiştirilmediği sürece sonraki aylar için de yapılmış sayılır. Beyanda bulunmayan veya beyanları Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katının altında kalan sigortalının aylık prime esas kazancı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katıdır.”
MADDE 21 – Aynı Yönetmeliğin 98 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiş, (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (d) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
“Prime esas kazanç beyanı ay içinde bir kez verilebilir. Aynı ay içinde başlatılan yeniden sigortalılık hali hariç olmak üzere, sigortalılık süresi sona erdikten sonra beyanın geçerliliği ortadan kalkar. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olduğu sonradan anlaşılan ve tescil işlemleri sonradan geriye yönelik olarak yapılan sigortalıların prime esas kazançları, tescil işlemlerine ilişkin bildirimin tebliğinden itibaren bir ay içerisinde beyanda bulunulması ve beyanın 1/10/2008 ve sonraki sürelere ilişkin olması şartıyla kabul edilir.”
“c) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek birden fazla durumun söz konusu olması halinde yukarıda belirtilen esaslara göre tek beyanda bulunulur.”
MADDE 22 – Aynı Yönetmeliğin 102 nci maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununa göre toplu iş sözleşmesi akdedilen işyerlerinde;
1) Toplu iş sözleşmesi nedeniyle geriye yönelik ödenmesine karar verilen ücret farklarına ilişkin düzenlenmesi gereken ek aylık prim ve hizmet belgelerinin, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihi,
2) Yüksek Hakem Kurulu kararı nedeniyle geriye yönelik ödenmesine karar verilen ücret farklarına ilişkin düzenlenmesi gereken ek aylık prim ve hizmet belgelerinin ise işverenin, toplu iş sözleşmesinin dolayısıyla Yüksek Hakem Kurulu kararının tarafı olan sendikaya üye olması halinde, Yüksek Hakem Kurulu kararının taraf sendikaya tebliğ edildiği tarihi, işverenin herhangi bir sendikaya üye olmamakla birlikte, toplu iş sözleşmesinin dolayısıyla Yüksek Hakem Kurulu kararının tarafı olması halinde, Yüksek Hakem Kurulu kararının işverene tebliğ edildiği tarihi,
3) İşveren ile işyeri sigortalıları arasında akdedilen ve uygulanan iş sözleşmesinin mahkemelerce anılan Kanuna aykırı bulunması ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle geriye yönelik ödenmesi gereken ücret farklarına ilişkin düzenlenmesi gereken ek aylık prim ve hizmet belgelerinin, mahkeme kararının işverene tebliğ edildiği tarihi,”
MADDE 23 – Aynı Yönetmeliğin 108 inci maddesinin beşinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununa göre toplu iş sözleşmesi akdedilen işyerlerinde;
1) Toplu iş sözleşmesi nedeniyle geriye yönelik ödenmesine karar verilen ücret farklarına ilişkin sigorta priminin toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihi,
2) Yüksek Hakem Kurulu kararı nedeniyle geriye yönelik ödenmesine karar verilen ücret farklarına ilişkin sigorta priminin ise işverenin, toplu iş sözleşmesinin dolayısıyla Yüksek Hakem Kurulu kararının tarafı olan sendikaya üye olması halinde, Yüksek Hakem Kurulu kararının taraf sendikaya tebliğ edildiği tarihi, işverenin herhangi bir sendikaya üye olmamakla birlikte, toplu iş sözleşmesinin dolayısıyla Yüksek Hakem Kurulu kararının tarafı olması halinde, Yüksek Hakem Kurulu kararının işverene tebliğ edildiği tarihi,
3) İşveren ile işyeri sigortalıları arasında akdedilen ve uygulanan iş sözleşmesinin mahkemelerce anılan Kanuna aykırı bulunarak toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması nedeniyle geriye yönelik ödenmesine karar verilen ücret farklarına ilişkin sigorta priminin mahkeme kararının işverene tebliğ edildiği tarihi,”
MADDE 24 – Aynı Yönetmeliğin 110 uncu maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak işin sözleşmesinde çalıştırılacak sigortalı sayısı belli olmayan ve devamlı işyerlerinden yapılan ihale konusu işler için kimlerin çalıştığının ihale makamınca Kuruma bildirilmesi halinde araştırma işleminde sadece bu kişilerin kazançları Kuruma bildirilmiş kazanç tutarı olarak dikkate alınır.”
MADDE 25 – Aynı Yönetmeliğin 111 inci maddesinin dördüncü fıkrasına “anlaşılması halinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan ilgili Tebliğde yer alan yapı sınıfı ve grubu esas alınır, işverenin itirazı durumunda” ibaresi eklenmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(9) Defter ve belge tutma yükümlülüğü bulunmayan işverenler tarafından yapılan ve ihale konusu olmayan bina; tamirat, tadilat, tesisat, güçlendirme ve yıkım işlerinde araştırma işlemi yapılmaz.”
MADDE 26 – Aynı Yönetmeliğin 112 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasına “bildirilmesi” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya tebligatta belirtilen sürede bildirimde bulunulmaması” ibaresi eklenmiştir.
“(2) Tescil edilmemiş veya tescil edilmiş olmakla birlikte işçilik bildiriminde bulunulmamış olan ihale konusu işler ile özel nitelikteki bina inşaatı işyerlerinde, işin başlangıç ve bitiş tarihleri, ilgili idarelerden alınacak belgelerle tespit edilerek işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarının tespitine ilişkin araştırma işlemi ünitece yapılır. Ünitelerce bu nitelikteki işyerlerinde yapılan araştırma işleminde esas alınan asgari işçilik oranında eksiltme yapılmaz. İhale konusu ve özel nitelikteki inşaat işlerinde hangi hallerde ünitece araştırma işlemi yapılacağı Kurumca belirlenir.”
“(4) Ünitece hesaplanan borca işverence faturalı işçilik ödemeleri veya başka nedenlerle itiraz edilmesi halinde, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca inceleme yapılır.”
MADDE 27 – Aynı Yönetmeliğin 123 üncü maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, yedinci fıkrasının üçüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve dördüncü cümlesinin başına “Tespit edilen itibari hizmet sürelerinin tamamı,” ibaresi eklenmiş, sekizinci fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve ikinci cümlesinin başına “Aralık ayından önce görevinden ayrılanların itibari hizmet sürelerine ait prim belgesi, yılın son ayı beklenilmeden” ibaresi eklenmiştir.
“(5) İşverenlerce, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar için, örneği Ek-9’da bulunan aylık prim ve hizmet belgesiyle çalışmanın olduğu yılın son ayında tespit edilerek internet veya elektronik ortamda bildirilir.”
MADDE 28 – Aynı Yönetmeliğin 124 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 124 – (1) Adi posta veya Kuruma doğrudan yapılan başvuru ve bildirimlerde, başvuru veya bildirimin Kurumun gelen evrak kayıtlarına intikal tarihi; taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT Kargo ile yapılan başvuru ve bildirimlerde ise başvuru veya bildirimin postaya veya kargoya verildiği tarih; başvuru veya bildirim tarihi olarak kabul edilir.”
MADDE 29 – Aynı Yönetmeliğin ek 1 inci maddesinin yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(7) Bu madde kapsamındaki sigortalılar, her aya ait primlerini takip eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler. Yasal süresi içinde ödenmeyen primlere Kanunun 89 uncu maddesi gereğince ödenme tarihine kadar gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır. Ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, prim tutarları izleyen ilk iş günü içinde Kuruma ödenir.”
MADDE 30 – Aynı Yönetmeliğin ek 2 nci maddesinin yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(7) Bu madde kapsamındaki sigortalılar, her aya ait primlerini takip eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler. Yasal süresi içinde ödenmeyen primlere Kanunun 89 uncu maddesi gereğince ödenme tarihine kadar gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır. Ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, prim tutarları izleyen ilk iş günü içinde Kuruma ödenir. Bu madde kapsamındaki sigortalıları çalıştıranlar sigortalıların işe başlama ve işten ayrılışlarını sigortalı işe başlama ve işten ayrılış tarihinden itibaren bir ay içinde Kurumca belirlenecek yöntemle bildirmekle yükümlüdür.”
MADDE 31 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Ev hizmetlerinde ay içinde 10 günden az çalışanlar
EK MADDE 3 – (1) Ev hizmetlerinde bir veya birden fazla gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olanlar için ise, çalıştırıldıkları süreyle orantılı olarak çalıştıranlarca 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının %2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödenir. Bu kişiler hakkında hastalık sigortası hükümleri uygulanmaz. İş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır.
(2) Sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi için iş kazasının olduğu, meslek hastalığının ise öğrenildiği tarihten itibaren en az on gün önce sigortalılığının tescil edilmiş ve sona ermemiş olması, bu Kanuna göre iş kazası veya meslek hastalığından dolayı geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi veya sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanabilmesi için ise prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şarttır.
(3) İş kazası ve meslek hastalığı bildirimlerinin; kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma ise kazadan sonraki en geç 3 iş günü içerisinde yanlarında çalıştıkları kişiler tarafından bildirilmesi, bildirimin yanlarında çalıştıkları kişiler tarafından yapılmaması durumunda ise kendilerince Kuruma aynı süre içerisinde yapılması gerekmektedir. Ancak bu kapsamdaki sigortalıları çalıştıranlar bu Kanun uygulamasında işveren sayılmadığından bu sigortalılar ile ilgili iş kazası ve meslek hastalığı olaylarında Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 32 – Aynı Yönetmeliğin geçici 15 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde veya mecburi hizmetlerini tamamlayacakları tarihten itibaren üç ay içinde” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(6) 28/2/1997 ve 14/2/2005 tarihleri arasında tabi oldukları personel mevzuatına göre almış oldukları disiplin cezası sonucu memuriyetleri sona erenlerden, haklarında verilmiş disiplin cezaları 8/8/1999 tarihli ve 4455 sayılı Kanun veya 22/6/2006 tarihli ve 5525 sayılı Kanun uyarınca bütün sonuçları ile ortadan kaldırılanların başvuru için herhangi bir süre sınırı olmaksızın 11/9/2014 tarihinden itibaren Kuruma başvurmaları halinde memuriyetlerinin sona erdiği tarih ile 22/6/2006 tarihi arasındaki dönem içinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak sigorta primi ödenmemiş veya emekli keseneği yatırılmamış sürelerine ilişkin kesenek ve kurum karşılığı toplamları, görevden ayrıldıkları tarihteki derece ve kademelerine hizmet olarak sayılacak sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek ve öğrenim durumları itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere tespit edilecek derece ve kademeleriyle başvuru tarihinde uygulanmakta olan katsayılar esas alınarak belirlenecek emekli keseneğine esas aylık tutarları üzerinden Kurum tarafından hesaplanarak halen çalıştıkları veya kamu görevlisi olarak en son çalışmış oldukları kamu idarelerine bildirilir ve söz konusu tutarlar bu idareler tarafından üç ay içerisinde Kuruma defaten ödenir. Haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile 4455 sayılı Kanun veya 5525 sayılı Kanun uyarınca ortadan kaldırılmış olanlardan memuriyetten çıkarılmış oldukları kuruma yeniden atanmak üzere başvuranların, bu başvurularının ilgili kurumların kayıtlarına geçtiği tarihten başlayarak bu kurumlara atamalarının yapılıp kendilerine tebliğ edildiği tarihe kadar olan dönem içerisindeki uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak sigorta primi ödenmemiş veya emekli keseneği yatırılmamış süreleri hakkında ise derece yükselmesi ve kademe ilerlemeleri saklı kalmak kaydıyla, haklarında bu fıkrada belirtilen esaslara göre işlem yapılır. 6495 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca Kanunun geçici 4 üncü maddesinin on yedinci fıkrası uyarınca borçlandırılarak borcun tamamını veya bir kısmını ödeyenlerin ödemiş oldukları tutarların iadesini istemeleri halinde, geçici 44 üncü madde kapsamında hesaplanan emeklilik keseneği ve kurum karşılığı tutarları halen çalıştıkları veya kamu görevlisi olarak en son çalışmış oldukları kamu idarelerine bildirilir ve bildirimi takip eden altı ay içerisinde Kuruma defaten ödenir. Bu süre içinde ödenmezse gecikme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla daha önce yatırmış oldukları tutarların kamu idaresince yatırılan kısmı sigortalılara faizsiz olarak iade edilir. Bu kapsamda borçlanılan süreler kazanılmış hak aylığı ve emeklilik keseneğine esas aylığın tespitinde değerlendirilir.”
MADDE 33 – Aynı Yönetmeliğin geçici 18 inci maddesinin birinci fıkrasına “çalışmaya devam edenler hakkında” ibaresinden sonra gelmek üzere, “Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlar hariç olmak üzere” ibaresi eklenmiş, ikinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılmış, (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (ç) bendinde “malullüğü aylığı almakta iken” ibaresinden sonra gelen “bu” ibaresi ile aynı fıkrada yer alan “ve (b)” ibareleri yürürlükten kaldırılmış, maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“c) 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre veya 5434 sayılı Kanunun 56 ve mülga 64 üncü maddelerine göre vazife malullüğü aylığı almakta iken; Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal güvenlik destek primi uygulanmaksızın Kanunun 5 inci maddesinin (c) bendi hükümleri uygulanır.”
“(6) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ya da sonra malullük, yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışanlar hakkında 29/2/2016 tarihi itibarıyla sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanmaz. Bunlar hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi veya 30 uncu maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ya da sonra 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre vazife malullüğü aylığı bağlananlardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışanlar hakkında 29/2/2016 tarihi itibarıyla, sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümler uygulanmaksızın ve genel sağlık sigortası primi alınmaksızın iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri ile yazılı talepleri halinde uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanır.”
MADDE 34 – Aynı Yönetmeliğin geçici 28 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “25/8/2011 tarihine kadar talepte bulunması kaydıyla,” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 35 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“İşverenlerin ödeyeceği iş kazası ve meslek hastalığı prim oranı
GEÇİCİ MADDE 32 – (1) 1/10/2008 tarihinden önce 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına alınmış olan işyerleri için uygulanmakta olan iş kazası ve meslek hastalıkları sigortaları prim oranı 1/10/2008 tarihinden 2013 Eylül ayı başına kadar geçerli olmak üzere 0,5 puan düşürülerek uygulanır.
1/3/2011 tarihinden önce beyanı bulunmayan 5 inci maddenin (g) bendi kapsamındaki isteğe bağlı sigortalılar
GEÇİCİ MADDE 33 – (1) 1/3/2011 tarihinden önce Kanunun 5 inci maddesinin (g) bendi kapsamında isteğe bağlı sigortalı olup Kuruma prime esas kazanç beyanı vermeyen sigortalıların prim ödemeleri beyan kabul edilir.”
MADDE 36 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan; EK-4, EK-5, EK-5 AÇIKLAMALAR, EK-6/A, EK-6/A AÇIKLAMALAR, EK-9 AÇIKLAMALAR, EK-9/A, EK-9/A AÇIKLAMALAR, EK-9/A-1, EK-9/A-1 AÇIKLAMALAR, EK-9/B AÇIKLAMALAR, EK-9/B-1 AÇIKLAMALAR ekte gösterildiği şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 37 – Bu Yönetmeliğin;
a) 1 inci maddesi ile değiştirilen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi Ağustos 2013 ödeme döneminden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) 4 üncü maddesi ile Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (ç) bendinde yapılan değişiklik 1/8/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
c) 9 uncu maddesi ile değiştirilen Yönetmeliğin 49 uncu maddesinin on altıncı fıkrasının ikinci cümlesi 29/2/2016 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, diğer hükümleri Ağustos 2013 ödeme döneminden geçerli olmak üzere, yayımı tarihinde,
ç) 11 inci maddesi ile Yönetmeliğin 55 inci maddesinde yapılan değişiklik 11/9/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
d) 12 nci maddesi ile Yönetmeliğin 57 nci maddesinde yapılan düzenlemeler ve 13 üncü maddesi ile yürürlükten kaldırılan Yönetmeliğin 58 inci maddesi 29/2/2016 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
e) 14 üncü maddesi ile değiştirilen Yönetmeliğin 60 ıncı maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesi Ağustos 2013 ödeme döneminden geçerli olmak üzere, yayımı tarihinde,
f) 20 nci maddesi ile Yönetmeliğin 97 nci maddesine eklenen yedinci fıkra 1/3/2011 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
g) 22 nci maddesi ile Yönetmeliğin 102 nci maddesinde yer alan altıncı fıkranın (a) bendini değiştiren hükümler 1/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
ğ) 23 üncü maddesi ile Yönetmeliğin 108 inci maddesinde yer alan beşinci fıkranın (a) bendini değiştiren hükümler 1/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
h) 33 üncü maddesi ile Yönetmeliğin geçici 18 inci maddesinin; birinci fıkrasına eklenen ibare, ikinci fıkrasının yürürlükten kaldırılan (b) bendi ve (ç) bendinin yürürlükten kaldırılan ibareleri ile altıncı fıkrası 29/2/2016 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, ikinci fıkrasının değiştirilen (c) bendi ise Ağustos 2013 ödeme döneminden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
ı) 35 inci maddesi ile eklenen geçici 32 nci madde 2008 yılı Ekim ayı başından geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
i) Eki ile değiştirilen Ek-9 AYLIK PRİM VE HİZMET BELGESİ AÇIKLAMALAR kısmı 23/4/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
j) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 38 – Bu Yönetmelik hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı yürütür.