ÖZET : MK.nun 2. maddesinde tanımını bulan objektif iyi
niyet kurallarına aykırı biçimde şirketin olağanüstü genel kurul toplantısının
davet merasimine de uyulmaksızın toplanarak yönetim kurulu üyelerini
belirlemesinin hukuken korunabilir bir yanı bulunmamaktadır.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Giresun Asliye
1.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 14.05.2003 tarih ve 2002/436-2003/244 sayılı
kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş
olmakla, duruşma için belirlenen 19.10.2004 gününde davacı avukatı Nuri K
gelip, davalı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de
süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı
dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü
işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için
Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine
dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler
okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin
kesinleşmiş mahkeme kararı ile davalı anonim şirketin %50 payına isabet eden
500 hissenin maliki olduğu ve bu kararın Ticaret Sicil Gazetesi'nde
yayınlandığı, buna rağmen 15.01.2002 tarihli olağanüstü genel kurul
toplantısının müvekkilinin bilgisi olmadan yetkisiz kişilerin oy kullanması
sonucunda yapıldığını, davalışirketin ortağı olmayan kişilerce yapılan
olağanüstü genel kurul sonucu oluşturulan yönetim kurulunun da yok hükmünde
olduğunu ileri sürerek, yeni yönetim oluşuncaya kadar şirket yönetiminin
kayyıma devredilmesini, 14.01.2002 tarihli olağanüstü genel kurulun iptaline
karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanında, davacının Hasan E isimli şahıs
hakkında açmış olduğu hisse devrinin tespiti davası sonucunda %50 pay sahibi
olduğuna karar verilmiş ise de, bu pay devrinin müvekkil şirket pay defterine
işlenmediğini, davacının şirkette bir ortaklığının sözkonusu
olmadığınıbelirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki
kanıtlara nazaran, davacı tarafından açılan hissedarlığın tespiti davası
sonucunda davacının davalışirketin %50 hissesine sahip olduğunun tespitine karar
verilmiş ise de, bu kişinin şirkete karşı ancak pay defterine kayıt görmesi
halinde ortak sıfatını kazanacağı, TTK.nun 417 nci maddesi uyarınca ortak
sıfatı bulunmayan davacının genel kurul kararının iptali davası açamayacağı,
dava tarihi itibariyle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı
gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz
edilmiştir.Dava, 14.01.2002 tarihinde yapılan davalışirket olağanüstü genel
kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Somut olayda,
davalı anonim şirketin 1000 adet payından 850 adedinin 17.03.2000 tarihinde
İlhan K tarafından Hasan E'a devredildiği ve hisse devrinin şirket pay
defterine işlendiği, bilahare 14.07.2000 tarihinde bu kez İlhan Karayel'e vekaleten
aynı pay senetlerinin davacı Ufuk Karayel'e devredildiği, U Karayel'in Grand
Gıda San.A.Ş. ve H Erol aleyhine açmış olduğu H Erol'a ait olduğu gözüken
hisselerin kendisine ait olduğunun tespitine ilişkin Giresun 1.Asliye Hukuk
Mahkemesi'nin 2000/338 Esasında kayıtlı davanın görülmesi esnasında tarafların
sulh olması üzerine, mahkemece sulh anlaşması uyarınca davalışirkete ait 500
adet hissenin davacı U Karayel'e, 350 adet hissenin ise Hasan E'a aidiyetine
karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin 15.11.2001 tarihinde
kesinleştiği anlaşılmaktadır. Söz konusu sulh anlaşmasında davalışirket dahi
taraf olup, anılan anlaşmanın 4 ncü maddesinde hisse devirlerinin işlenebilmesi
için defterlerin şirket vekiline teslimi de kararlaştırılmıştır. Bu anlaşmaya imza koyan
davalı şirket vekiline vekaletnamesinin halen şirket hakim ortağı olarak gözüken
ve davacının kayınpederi olduğu anlaşılan Hasan K'in tek imzası ile verildiği
görülmektedir. Tüm bu aşamalardan sonra, davacının davalı şirket hakim ortağı
olarak gözüken Hasan K ile hısımlık ilişkisi de gözönünde tutulduğunda, mevcut
pay devirlerinden anılan mahkeme kararının Ticaret Sicil Gazetesi'nde
yayınlandığı da gözetildiğinde şirketin ve hakim ortak Hasan K'in haberdar
olmadığı ileri sürülemeyeceği gibi, Giresun 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin
2000/338 Esas, 2001/503 Karar sayılı ilamının kesinleşmesinin üzerinden henüz
iki ay gibi kısa bir süre sonra MK.nun 2 nci maddesinde tanımını bulan objektif
iyi niyet kurallarına aykırı biçimde şirketin olağanüstü genel kurul
toplantısının davet merasimine de uyulmaksızın toplanarak yönetim kurulu
üyelerini belirlemesinin hukuken korunabilir bir yanıbulunmamaktadır.
Açıklanmaya çalışılan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken,
yazılışekilde hüküm tesisi hatalı olmuş ve kararın açıklanan nedenlerle davacı
yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı
vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle açıklanan nedenlerle kararın
BOZULMASINA, takdir edilen 375.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin davalıdan
alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde
temyiz edene iadesine, 19.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder