4 Ağustos 2016 Perşembe

ŞİRKET OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL KARARININ İPTALİ/ŞİRKET PAYININ DEVRİ

ÖZET : MK.nun 2. maddesinde tanımını bulan objektif iyi niyet kurallarına aykırı biçimde şirketin olağanüstü genel kurul toplantısının davet merasimine de uyulmaksızın toplanarak yönetim kurulu üyelerini belirlemesinin hukuken korunabilir bir yanı bulunmamaktadır. 
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Giresun Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 14.05.2003 tarih ve 2002/436-2003/244 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 19.10.2004 gününde davacı avukatı Nuri K gelip, davalı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:  
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin kesinleşmiş mahkeme kararı ile davalı anonim şirketin %50 payına isabet eden 500 hissenin maliki olduğu ve bu kararın Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlandığı, buna rağmen 15.01.2002 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının müvekkilinin bilgisi olmadan yetkisiz kişilerin oy kullanması sonucunda yapıldığını, davalışirketin ortağı olmayan kişilerce yapılan olağanüstü genel kurul sonucu oluşturulan yönetim kurulunun da yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, yeni yönetim oluşuncaya kadar şirket yönetiminin kayyıma devredilmesini, 14.01.2002 tarihli olağanüstü genel kurulun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.  Davalı vekili duruşmadaki beyanında, davacının Hasan E isimli şahıs hakkında açmış olduğu hisse devrinin tespiti davası sonucunda %50 pay sahibi olduğuna karar verilmiş ise de, bu pay devrinin müvekkil şirket pay defterine işlenmediğini, davacının şirkette bir ortaklığının sözkonusu olmadığınıbelirterek, davanın reddini istemiştir.  Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara nazaran, davacı tarafından açılan hissedarlığın tespiti davası sonucunda davacının davalışirketin %50 hissesine sahip olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, bu kişinin şirkete karşı ancak pay defterine kayıt görmesi halinde ortak sıfatını kazanacağı, TTK.nun 417 nci maddesi uyarınca ortak sıfatı bulunmayan davacının genel kurul kararının iptali davası açamayacağı, dava tarihi itibariyle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.  Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, 14.01.2002 tarihinde yapılan davalışirket olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davalı anonim şirketin 1000 adet payından 850 adedinin 17.03.2000 tarihinde İlhan K tarafından Hasan E'a devredildiği ve hisse devrinin şirket pay defterine işlendiği, bilahare 14.07.2000 tarihinde bu kez İlhan Karayel'e vekaleten aynı pay senetlerinin davacı Ufuk Karayel'e devredildiği, U Karayel'in Grand Gıda San.A.Ş. ve H Erol aleyhine açmış olduğu H Erol'a ait olduğu gözüken hisselerin kendisine ait olduğunun tespitine ilişkin Giresun 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/338 Esasında kayıtlı davanın görülmesi esnasında tarafların sulh olması üzerine, mahkemece sulh anlaşması uyarınca davalışirkete ait 500 adet hissenin davacı U Karayel'e, 350 adet hissenin ise Hasan E'a aidiyetine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin 15.11.2001 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Söz konusu sulh anlaşmasında davalışirket dahi taraf olup, anılan anlaşmanın 4 ncü maddesinde hisse devirlerinin işlenebilmesi için defterlerin şirket vekiline teslimi de kararlaştırılmıştır. Bu anlaşmaya imza koyan davalı şirket vekiline vekaletnamesinin halen şirket hakim ortağı olarak gözüken ve davacının kayınpederi olduğu anlaşılan Hasan K'in tek imzası ile verildiği görülmektedir. Tüm bu aşamalardan sonra, davacının davalı şirket hakim ortağı olarak gözüken Hasan K ile hısımlık ilişkisi de gözönünde tutulduğunda, mevcut pay devirlerinden anılan mahkeme kararının Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlandığı da gözetildiğinde şirketin ve hakim ortak Hasan K'in haberdar olmadığı ileri sürülemeyeceği gibi, Giresun 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/338 Esas, 2001/503 Karar sayılı ilamının kesinleşmesinin üzerinden henüz iki ay gibi kısa bir süre sonra MK.nun 2 nci maddesinde tanımını bulan objektif iyi niyet kurallarına aykırı biçimde şirketin olağanüstü genel kurul toplantısının davet merasimine de uyulmaksızın toplanarak yönetim kurulu üyelerini belirlemesinin hukuken korunabilir bir yanıbulunmamaktadır. Açıklanmaya çalışılan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılışekilde hüküm tesisi hatalı olmuş ve kararın açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, takdir edilen 375.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder