26 Ağustos 2016 Cuma

ŞİRKETE ÖZEL DENETÇİ ATANMASI İSTEMİ / KESİN KARARI

ÖZET : Özel denetçi atanması istemi üzerine mahkemece verilen kabul kararı kesin ise de; mahkemece bu istem aşılarak genel kurul kararının iptaline karar verildiğine göre bu karar yönünden anılan gerekçelerle kararın kesin olduğundan söz edilemez. 

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 17.12.2013 tarih ve 2013/291-2013/145 Sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenmişve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, hissedarı bulunduğu davalışirketinin 27.4.2013 tarihinde genel kurulunun gerçekleştirildiğini, genel kurulda müvekkili tarafından özel denetçi tayini talebinin reddine karar verildiğini, ileri sürerek sebeple TTK'nın 438. maddesi gereğince davalışirkete özel denetçi atanmasınıtalep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aynı davanın Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/103 esas sayılı dosyasından görüldüğünü davanın 30 günlük hak düşürücü süre içinde açılmadığından usulden reddi gerektiğini, davacı taleplerinin yerinde olmadığını, talep etmiş olduğu bilgilerin kendisine verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, genel kurula getirilen talepte TTK'nın 199 maddesi gereğince bağlışirket raporunun hazırlanmasının talep edildiği, ancak bu raporun hazırlanmadığı, yine bağlışirket ile hakim şirket arasındaki ilişkinin faydaları ve riskleri ile ilgili açıklama yapılmadığı, bu hali ile yasal gerekliliğin yerine getirilmemesi ve pay sahiplerinin haklarının korunması hususunda doyurucu bilgi verilmemesi sebebiyle özel denetçi atanması hususunda yasal şartların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüyle İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'nun 315021 sicil numarasında kayıtlı O... İlaç Kozmetik ve Sağlık Ürünleri Üretim Pazarlama Ltd. Şti'nin 27.4.2013 tarihli genel kurulunda alınan özel denetçi atanması talebinin reddine dair kararın iptali ile, davalışirketin bağlışirket olduğu dikkate alınarak TTK'nın199 maddesi gereğince bağlışirket raporu hazırlanması ve bağlışirketin faaliyet konusunun da dikkate alınarak, faaliyet konusunun sağladığı faydalar ve risklerinde analiz edileceği rapor hazırlamak üzere özel denetçi atanmasına, özel denetçi olarak mali müşavir M. K.'nın atanmasına, özel denetçinin yapacağı iş ve hazırlayacağı rapor için 3.000.00 TL ücret tayinine kesin olarak karar verilmiştir. Özel denetçi atanmasına dair kararı ve özel denetici atanmasına dair verilen kararın kesin olduğuna dair ek kararı davalı ayrı ayrı temyiz etmiştir. 1- ) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özel denetçi tayinine dair kararın 6102 Sayılı TTK'nın 440/2 maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle mahkemenin bu kararına yönelik olarak verilen temyiz isteminin reddine dair 11.2.2014 tarihli kararda bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- ) Davacı, 6102 Sayılı TTK'nın 439-440. maddeleri gereğince, genel kurulda istemlerinin red edildiğini bildirerek özel denetçi atanmasını talep etmiş, mahkemece istem aşılarak öncelikle genel kurulun red kararının iptaline, bundan sonra da özel denetçi tayinine karar verilmiştir. Her ne kadar özel denetçi atanması istemi üzerine mahkemece verilen kabul kararı aynı Kanunun 440/2 maddesi gereğince kesin ise de; mahkemece bu istem aşılarak genel kurul kararının iptaline karar verildiğine göre bu karar yönünden anılan gerekçelerle kararın kesin olduğundan söz edilemez. Bu nedenle; mahkemenin, verilen kararın kesin olduğuna yönelik kararının kaldırılarak genel kurul kararının iptaline yönelik 17.12.2013 tarihli kararının davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 25.6.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder