BİRİNCİ BÖLÜM
Yurt Dışına Hizmet Veren İşletmelerde İndirim
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 15/7/2016
tarihli ve 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, 31/12/1960 tarihli ve 193
sayılı Gelir Vergisi Kanununun 22, 23 ve 25 inci maddelerinde yapılan değişiklikler
ile 193 sayılı Kanunun mülga 33 üncü maddesinin yeniden düzenlenmesiyle
getirilen yurt dışına hizmet veren işletmelerin istihdam ettikleri hizmet
erbabının ücretlerine ilişkin indirim uygulamasına yönelik hususları
düzenlemektir.
Yasal düzenleme
MADDE 2 – (1) 6728 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesiyle, 193 sayılı Kanunun mülga 33 üncü maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme 1/1/2017
tarihinde yürürlüğe girecektir.
“Yurt dışına hizmet veren işletmelerde indirim:
MADDE 33 – Bu Kanunun 89 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde
yer alan indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin,
destek personeli hariç olmak üzere, münhasıran bu faaliyetler için istihdam
ettikleri ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler
üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin
bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş
olması ve fatura veya benzeri belgenin yurtdışındaki müşteri adına
düzenlenmesi şartıyla, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın Ocak
ayına ait asgari ücretin safi tutarının bu Kanunun 103 üncü maddesindeki
gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla
çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup edilir.
Bu indirim, yıl içinde vergilendirme dönemleri itibarıyla
tahsil edilen vergilerin, bu maddede yer alan şartların gerçekleşmesi
halinde, takvim yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi
beyannamesinin verildiği tarihten sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin
muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup edilmek
suretiyle uygulanır.
Bu maddede yer alan %85 oranını, hizmet alanları
itibarıyla veya kazanç tutarına bağlı olarak ayrı ayrı veya birlikte %50’ye
kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu maddenin
uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.”
Yurt dışına hizmet veren işletmelerin istihdam
ettikleri hizmet erbabının ücretlerine ilişkin indirim uygulaması
MADDE 3 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kanunun 10
uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim kapsamındaki
faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin, destek personeli hariç olmak
üzere, münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri
ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi
uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden
sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya
benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir
çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin safi
tutarının 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin
birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı
mahsup edilebilecektir.
(2) Yurt dışına hizmet veren işletmelerin, istihdam
ettikleri personelin ücretlerine ait stopaj indiriminden yararlanabilmeleri
için aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmaları gerekmektedir:
a) Münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık,
mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı
merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi
hizmetleri.
b) İlgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye
Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında yürütülen hizmetler.
c) İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak
verilen eğitim ve sağlık hizmetleri.
(3) Mükellefler, işletmelerinde ikinci fıkrada belirtilen
hizmetlerden sadece birisini verebilecekleri gibi şartları taşımak kaydıyla
birden fazlasını da verebileceklerdir.
(4) Söz konusu hizmetlerin Türkiye’de yerleşmiş olmayan
kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilmesi
gerekmektedir.
(5) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 193 sayılı
Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 5520
sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan
kazanç indiriminden yararlanmalarına ilişkin esaslar 31/12/2012 tarihli ve
28514 dördüncü mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği (Seri No:7)’nde yer almaktadır.
İndirimden faydalanma şartları
MADDE 4 – (1) İndirimin hesabında, 193 sayılı
Kanunun 33 üncü maddesinde belirtilen faaliyet alanlarında istihdam edilen
hizmet erbabının ücretleri üzerinden hesaplanan gelir stopaj vergisi esas
alınacaktır. Bu tutardan, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın
Ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının, 193 sayılı Kanunun 103 üncü
maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan
oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsuba konu edilecektir.
(2) İndirimden aşağıdaki şartlar dahilinde
faydalanılacaktır:
a) 3 üncü maddede sayılan alanlarda faaliyette bulunan
işverenlerin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından
elde edilmiş olması gerekmektedir.
1) Toplam hasılatın %85'inin yurt dışından elde edilmiş
olduğu, her hesap dönemi sonundaki gelir tablosunda yer alan yurt içi ve yurt
dışı net satışlara ilişkin tutarlar esas alınarak tespit edilecektir. Yurt
dışından elde edilen hasılatı, toplam hasılatın içindeki oranı %85’ in
altında kalan işletmelerin indirimden yararlanmaları söz konusu olmayacaktır.
2) İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu
kapsama girmeyen faaliyetlerin birlikte yapılması halinde, indirim
uygulanacak hasılatın tespiti açısından, kayıtların ayrı ayrı izlenmesi,
diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak
şekilde tutulması gerekir.
b) İndirimin hesabında, münhasıran indirim kapsamında
bulunan faaliyetlerde istihdam edilen ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet
erbabına ilişkin ücretler esas alınacak olup fiilen söz konusu işlerde
istihdam edilmeyenler ile destek personeline ait ücretler dolayısıyla
indirimden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
c) Fatura veya benzeri belgelerin yurt dışındaki müşteri
(yurt dışı mukimi kişi veya kurum) adına düzenlenmesi gerekir. Sağlık
alanında faaliyette bulunan şirketlerin ülkemiz ile ikili sosyal güvenlik
anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verdikleri hizmetin bedelinin
ülkemiz Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili ülke kurumlarından tahsil
edilmesi nedeniyle, hizmet bedeli karşılığı faturanın Sosyal Güvenlik
Kurumuna düzenlenmesi durumunda da indirimden faydalanılabilecektir.
ç) Verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması
gerekir. Diğer bir anlatımla, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için
verilen hizmetin, bu kişilerin ve/veya kurumların Türkiye’deki faaliyetleri
ile ilgisinin olmaması gerekmektedir. İlgili Bakanlığın izin ve denetimine
tabi olarak Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık
hizmetleri fiziki olarak Türkiye’de verilmekle birlikte yararlanıcısının
Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişiler olması gerekmektedir.
İndirim tutarı
MADDE 5 – (1) Mükelleflerin, indirim
kapsamında bulunan faaliyetlerinden kaynaklanan ücret ödemelerini ait olduğu
dönemin muhtasar beyannamesine dahil etmeleri ve bunlara ilişkin olarak hesaplanan
gelir stopaj vergilerini faaliyetin yapıldığı yıl içinde ödemeleri
gerekmektedir.
(2) İndirim tutarı, faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına
ait asgari ücretin safi tutarının, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesindeki
gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla
çarpılmasıyla bulunan tutardır.
(3) Hizmet erbabının ücretlerine öncelikle 193 sayılı
Kanunun 32 nci maddesi ve 4/12/2007 tarihli ve 26720 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 265)’nde belirtilen esaslara
göre belirlenen asgari geçim indirimi uygulanacaktır.
(4) İndirim tutarı, asgari geçim indirimi uygulandıktan
sonra kalan vergi tutarından, mahsup edilecektir.
(5) İndirim tutarı her bir hizmet erbabı için ayrı ayrı ve
her bir yıl için şartların gerçekleşip gerçekleşmediğine bağlı olarak
hesaplanacaktır.
(6) Bu indirimden, bu maddede yer alan şartların
gerçekleşmesi halinde, faaliyetin yapıldığı takvim yılına ilişkin yıllık
gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihten sonraki
vergilendirme dönemlerine ilişkin muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk
eden vergilerden mahsup edilmek suretiyle yararlanılacaktır. Örneğin, 2017
yılına ilişkin olarak faaliyet gösteren ve indirim uygulamasına ilişkin
şartları haiz olan bir gelir vergisi mükellefi, 2018 yılı Nisan vergilendirme
döneminden 2019 yılı Mart vergilendirme dönemine (bu dönemler dahil) indirim
uygulamasından yararlanabilecektir. 2018 yılında da mezkur şartların
gerçekleşmesi durumunda müteakip vergilendirme dönemlerinde indirimden
yararlanılabileceği tabiidir.
(7) İndirim uygulaması üç ayda bir muhtasar beyanname
veren mükellefler için Nisan, Mayıs, Haziran vergilendirme dönemine ilişkin
olarak Temmuz ayında verilecek muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden
toplam vergiler üzerinden yapılabilecektir.
(8) İndirim uygulamasına konu hak kazanılmış tutarların
herhangi bir sebeple muhtasar beyanname üzerinden mahsup edilememesi
durumunda mahsup edilemeyen tutarların, takip eden vergilendirme dönemlerinde
de muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsubu
mümkündür.
Bildirim ve beyan
MADDE 6 – (1) Yurt dışına hizmet veren
işletmelerden indirim şartlarını taşıyanlarca, indirim tutarının hesaplaması
amacıyla istihdam ettikleri hizmet erbabının (destek personeli hariç)
bilgileri ile hizmet erbabının ücretleri, tevkif edilen vergi ve indirim
tutarına ilişkin bilgilerin yer aldığı, Ek-1’deki “Yurt Dışına Hizmet Veren
İşletmelerde İndirim Uygulamasına İlişkin Bildirim” doldurulacaktır.
(2) Birinci fıkradaki bildirimin, gelir vergisi
mükellefleri için faaliyetin yapıldığı yılı takip eden yılın Mart ayında
verilecek muhtasar beyanname (Üç ayda bir muhtasar beyanname veren
mükellefler için Nisan ayında), kurumlar vergisi mükellefleri için faaliyetin
yapıldığı hesap dönemini takip eden yılın dördüncü ayında verilecek muhtasar
beyanname ekinde, e-beyanname şeklinde verenler tarafından elektronik
ortamda, diğer mükelleflerce kağıt ortamında yetkili vergi dairesine
verilmesi gerekmektedir. Özel hesap dönemi uygulayan mükellefler için
bildirimin verilme süresi, özel hesap dönemi dikkate alınarak
belirlenecektir.
(3) 193 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi kapsamında yurt
dışına hizmet veren işletmelerde indirilecek tutarlar, aylar itibarıyla söz
konusu bildirimin “Mahsup Edilecek Tutara İlişkin Bilgiler” bölümünde
gösterilecektir. Bu bölümün son sütununda yer alan genel toplam tutarı,
muhtasar beyannamenin “Matrah ve Vergi Bildirimi” Tablosunun “Mahsup Edilen
Vergiler” bölümünün 25 numaralı “GVK’nın 33 üncü maddesi kapsamında mahsup
edilecek kesinti tutarı” satırına aktarılacaktır.
(4) Vergi dairelerince, indirim talebinde bulunan
mükelleflerin yıl içinde her vergilendirme dönemi itibarıyla ücretler üzerinden
tevkif ettikleri vergilerin beyan edilip edilmediği ile ödenip ödenmediği
hususları kontrol edilecektir.
ÖRNEK 1: 2017 yılında, yurt dışına mimarlık
hizmeti veren (A) firması, toplam hasılatının %85'ini yurt dışından elde
etmiş ve indirime ilişkin diğer şartları da sağlamıştır. (A) Firmasının 2017
yılında aylık 5.000 TL ücret ödediği bekâr hizmet erbabına ilişkin
vergilendirme ve indirim uygulaması aşağıdaki şekilde olacaktır.
2017 yılı Ocak ayına ilişkin işlemler
Mükellefin faydalanacağı indirim tutarının hesabı
(*) Bekâr hizmet erbabı için, 2016 yılına ilişkin rakam
dikkate alınmıştır.
(**) Hesaplamalarda 2017 yılına ait asgari ücret belli
olmadığından 2016 yılında uygulanan 1.647 TL brüt asgari ücret ile 1.399,95
TL asgari ücretin vergi matrahı esas alınmıştır.
(A) Firması, 2018 yılının Mart ayı içinde verdiği muhtasar
beyanname ekinde, Ek-1’deki bildirimi vergi dairesine vermiştir. Vergi
dairesince de gerekli kontroller yapılarak indirime ilişkin şartların mevcut
olduğu anlaşılmıştır.
(A) Firmasının, 5.000 TL ücret alan hizmet erbabı için
indirimden yararlanacağı tutar en fazla 209,99 TL olacaktır.
(A) Firması, indirim tutarı olan 209,99 TL’yi 2017 takvim
yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verildiği aydan sonraki
vergilendirme dönemi olan Nisan 2018 dönemine ilişkin olarak Mayıs ayında
verilen muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup
edecektir.
ÖRNEK 2: Bay (D), 2017 yılında yurt dışına
yazılım hizmeti veren (B) A.Ş.’de asgari ücretle çalışmaktadır. Bay (D), evli
ve 2 çocuklu olup eşi çalışmamaktadır.
(B) A.Ş. toplam hasılatının %85'ini yurt dışından elde
etmiş indirime ilişkin diğer şartları da sağlamıştır. (B) A.Ş.’nin 2017 yılı
Şubat ayında asgari ücret ödediği hizmet erbabına ilişkin vergilendirme ve
indirim uygulaması aşağıdaki şekilde olacaktır.
2017 yılı Şubat ayına ilişkin işlemler
Mükellefin faydalanacağı indirim tutarının hesabı
(*) Evli eşi çalışmayan 2 çocuklu hizmet erbabı için, 2016
yılına ilişkin rakam dikkate alınmıştır.
(**) Hesaplamalarda 2017 yılına ait asgari ücret belli
olmadığından 2016 yılında uygulanan 1.647 TL brüt asgari ücret ile 1.399,95
TL asgari ücretin vergi matrahı esas alınmıştır.
Anılan şirket, 2018 yılının Nisan ayında verdiği muhtasar
beyanname ekinde, Ek-1’deki bildirimi vergi dairesine vermiştir. Vergi
dairesince de gerekli kontroller yapılarak indirime ilişkin şartların mevcut
olduğu anlaşılmıştır.
(B) A.Ş.’nin, asgari ücretli olan hizmet erbabı için
indirimden yararlanacağı tutar en fazla 24,07 TL olacaktır.
(B) A.Ş. indirim tutarı olan 24,07 TL’yi, 2017 takvim
yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği aydan sonraki
vergilendirme dönemi olan Mayıs 2018 vergilendirme dönemine ilişkin olarak
Haziran ayında verdiği muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden
mahsup edecektir.
İKİNCİ BÖLÜM
Tek Primli Yıllık Gelir Sigortalarından Elde Edilen
Gelirlerin Vergilendirilmesi
Yasal düzenleme
MADDE 7 – (1) 6728 sayılı Kanunun 11 inci
maddesiyle 193 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (1) numaralı fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki (2) numaralı fıkra
eklenmiştir.
“Menkul Sermaye İratlarında:
MADDE 22 – 1. Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu
olan tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir
vergisinden müstesnadır. Şu kadar ki; bu istisnadan yararlananların (Bu
maddenin (2) numaralı fıkrası kapsamında sigorta yaptıranlar dahil) vefat,
maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, on yıl
tamamlanmadan tek primli yıllık gelir sigortalarından ayrılmaları halinde,
ayrılma tarihinde yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden, 94 üncü
maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre
tevkifat yapılır. İrat tutarlarının tespitinde 75 inci maddede yer alan
hükümlere uyulur.
2. 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (15) numaralı
bendinin (b) alt bendi ile aynı fıkranın (16) numaralı bendinin (c) alt bendi
kapsamında yapılan ödemeleri, sigorta süresi onyıl ve üzeri veya ömür boyu
olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatıranların, bu sigorta için
yatırdıkları kısma tekabül eden ödemelerin içerdiği irat tutarları (4632
sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet
katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil)
gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutarlar üzerinden 94 üncü
maddenin birinci fıkrasının (15) ve (16) numaralı bentlerine göre tevkifat
yapılmaz. Şu kadar ki; bu istisnadan yararlananların vefat, maluliyet veya
tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, ödeme alarak on yıl
tamamlanmadan tek primli yıllık gelir sigortalarından ayrılmaları halinde, bu
fıkraya göre istisna edilen tutarlar üzerinden, ödemenin kaynağına göre 94
üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendi veya
aynı fıkranın (16) numaralı bendinin (b) alt bendi için belirlenen oranlar
dikkate alınarak tevkifat yapılır. İrat tutarlarının tespitinde 75 inci
maddede yer alan hükümlere uyulur.
…”
Tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan
ödemelere ilişkin istisna uygulaması
MADDE 8 – (1) Sigorta süresi en az on yıl veya
ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin
tamamı gelir vergisinden müstesnadır. Sigorta süresi on yıldan daha az olan
tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemeler ise gelir vergisi
istisnası kapsamı dışında bulunmaktadır.
(2) Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan tek
primli yıllık gelir sigortalarından on yıl tamamlanmadan ayrılma halinde
yapılan ödemelere gelir vergisi istisnası uygulanmayacak olup, söz konusu
ödemeler üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre 12/1/2009 tarihli ve 2009/14592
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği %15 oranında gelir vergisi tevkifatı
yapılacaktır.
(3) Tevkifat, ayrılma tarihinde yapılan ödemelerin
içerdiği irat tutarı üzerinden yapılacak olup söz konusu irat tutarı; 193
sayılı Kanunun 75 inci maddesinde belirtildiği üzere varsa fesih ve iştira
kesintisi indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen
tutar indirilerek hesaplanacaktır.
(4) Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan tek
primli yıllık gelir sigortalarından vefat, maluliyet veya tasfiye gibi
zorunlu nedenlerle on yıl tamamlanmadan ayrılma halinde ise söz konusu irat
tutarları üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.
ÖRNEK 3: Bayan (A) 31/10/2016 tarihinde
akdetmiş olduğu 15 yıl süreli tek primli yıllık gelir sigortasını üç yıl
sonra sonlandırarak sistemden ayrılmış olup kendisine ödenen 70.000 TL’nin
içerdiği 20.000 TL’lik irat tutarı üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre % 15 oranında
gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Tek primli yıllık gelir sigortalarına yapılan
aktarımlarda istisna uygulaması
MADDE 9 – (1) Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları,
yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketlerinden; on yıl süreyle
prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ve vefat, maluliyet veya tasfiye gibi
zorunlu nedenlerle ayrılanlar ile bireysel emeklilik sisteminden; emeklilik
hakkı kazananlar ve bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu
nedenlerle ayrılanlar kendilerine yapılan ödemeleri sigorta süresi on yıl ve
üzeri veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatırdıkları
takdirde, bu sigortalar için yatırılan kısma tekabül eden ödemelerin içerdiği
irat tutarları (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına
yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat
tutarı dahil) gelir vergisinden müstesnadır.
(2) Aktarım nedeniyle gelir vergisinden istisna edilen
irat tutarı; 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde belirtildiği üzere,
sigorta poliçelerinden yapılan aktarımlarda varsa fesih ve iştira kesintisi
indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen tutar
indirilerek hesaplanacaktır. Bireysel emeklilik sisteminden yapılan
aktarımlarda ise istisna edilen irat tutarı, hak kazanılan Devlet katkısı ve
getirileri dahil ödemeye konu toplam birikim tutarından, (varsa ertelenmiş
giriş aidatı indirilmeksizin) ödenen katkı payları ve Devlet katkısının hak
edilen kısmı indirilerek hesaplanan tutar olacaktır.
(3) Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım
sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından; on yıl süreyle
prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi
zorunlu nedenlerle ayrılanlara ödenmesi gereken ancak tek primli yıllık gelir
sigortasına aktarım nedeniyle gelir vergisinden istisna edilen irat tutarları
üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (15)
numaralı bendine göre tevkifat yapılmayacaktır.
(4) Bireysel emeklilik sisteminden; emeklilik hakkı
kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu
nedenlerle ayrılanlara yapılması gereken ancak tek primli yıllık gelir
sigortasına aktarım nedeniyle gelir vergisinden istisna edilen irat tutarları
(4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet
katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil.)
üzerinden de 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (16)
numaralı bendine göre tevkifat yapılmayacaktır.
(5) Tevkifat yapılmaması için aktarım yapılan tek primli
yıllık gelir sigortasının sigorta süresi on yıl ve üzeri veya ömür boyu
olmalıdır. Dolayısıyla, sigorta süresi on yıldan daha az olan tek primli
yıllık gelir sigortalarına yapılan aktarımlar nedeniyle söz konusu gelir
vergisi istisnasından yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
(6) Katılımcıların aktarım sonrasında tek primli yıllık
gelir sigortalarından on yıl tamamlanmadan ödeme alarak ayrılmaları halinde
ise, 193 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre istisna
edilen tutarlar üzerinden, sigorta poliçelerinden yapılan aktarımlarda 94
üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre
2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği %15 oranında, bireysel
emeklilik sisteminden yapılan aktarımlarda ise 94 üncü maddenin birinci
fıkrasının (16) numaralı bendinin (b) alt bendine göre 13/8/2012 tarihli ve
2012/3571 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği % 10 oranında tevkifat
yapılır.
(7) Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan tek
primli yıllık gelir sigortalarından vefat, maluliyet veya tasfiye gibi
zorunlu nedenlerle on yıl tamamlanmadan ayrılma halinde ise söz konusu irat
tutarları üzerinden tevkifat yapılması söz konusu olmayacaktır.
ÖRNEK 4: Bay (B), 31/1/2006 tarihinde akdetmiş
olduğu bireysel emeklilik sözleşmesi ile ilgili olarak sistemde 1/9/2016
tarihi itibarıyla oluşan 56.000 TL’lik birikim tutarını, toplu ödeme şeklinde
alarak bireysel emeklilik sisteminden ayrılmak yerine, sigorta süresi ömür
boyu olan tek primli yıllık gelir sigortasına aktarmıştır.
Bay (B)’nin bireysel emeklilik sisteminden aldığı 56.000
TL ödeme içindeki irat tutarı 15.000 TL olup, bu tutar üzerinden ilgili bireysel
emeklilik şirketince 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesine göre %5 oranında
uygulanması gereken tevkifat, söz konusu istisna uygulaması nedeniyle
yapılmayacaktır.
Bay (B)’nin akdetmiş olduğu tek primli yıllık gelir
sigortasını on yıl tamamlanmadan sonlandırması halinde aktarım nedeniyle
istisna tutulan 15.000 TL üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (b) alt bendi kapsamında %10
oranında tevkifat yapılacaktır. Bay (B)’nin sistemden vefat, maluliyet veya
tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılması halinde ise 15.000 TL üzerinden
herhangi bir tevkifat yapılması söz konusu olmayacaktır.
Geçiş dönemi uygulaması
MADDE 10 – (1) 193 sayılı Kanunun 22 nci
maddesinde 6728 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin yürürlük tarihinden
önce akdedilmiş tek primli yıllık gelir sigortası sözleşmelerine ilişkin
olarak yapılan ödemeler bakımından, 193 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (1)
numaralı fıkrasında 6728 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki hükümler
uygulanacaktır.
(2) Dolayısıyla, 9/8/2016 tarihinden önce akdedilmiş tüm
tek primli yıllık gelir sigortası sözleşmelerine ilişkin olarak yapılan
ödemelerin tamamı gelir vergisinden müstesnadır. Söz konusu istisna
uygulamasında sigorta süresinin ve poliçenin sonlandırılma tarihinin önemi
bulunmamaktadır.
ÖRNEK 5: Bay (C), 1/3/2013 tarihinde akdetmiş
olduğu on yıl süreli tek primli yıllık gelir sigortasını üç yıl sonra
sonlandırarak sistemden ayrılmıştır. Kendisine ödenen 120.000 TL’nin içerdiği
20.000 TL’lik irat tutarının tamamı gelir vergisinden istisna olup bu tutar
üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15)
numaralı bendi kapsamında herhangi bir tevkifat yapılmayacaktır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ücret İstisnalarına İlişkin Düzenlemeler
Ücret istisnalarına ilişkin düzenlemeler
MADDE 11 – (1) 193 sayılı Kanunun 23 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı bendinde 6728 sayılı Kanun ile
yapılan değişikliğe göre, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara tabi olarak
çalışanlara ödenen ücretlerin çalışılan süre esas alınarak; en yüksek Devlet
memuruna ödenen en yüksek emekli, maluliyet, dul ve yetim aylık tutarı kadar
olan kısmı vergiden istisna edilecektir. Bu tutardan fazla ödenen kısım ücret
olarak vergiye tabi tutulacaktır.
(2) 193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci
fıkrasının (3) numaralı bendinde 6728 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğe
göre, 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara tabi
olarak çalışanlara ödenen emekli ikramiyeleri ve tazminatların toplamının
çalışılan süre esas alınarak; en yüksek Devlet memuruna ödenen en yüksek
tazminat, yardım ve toptan ödeme tutarı kadar olan kısmı vergiden istisna
edilecektir. Bu tutardan fazla ödenen kısım ücret olarak vergiye tabi
tutulacaktır.
(3) 6728 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle 193 sayılı
Kanunun 23 üncü maddesinin (14) numaralı bendi, (a) ve (b) alt bentler olarak
yeniden düzenlenmiştir. Anılan (a) alt bendi ile “Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de
bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet
erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz
olarak ödediği ücretler.” şeklindeki mevcut düzenleme aynı şekilde korunmuş
olup söz konusu bent hükmünün uygulanmasına ilişkin açıklamalara 9/2/1986
tarihli ve 19014 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel
Tebliği (Seri No: 147)’nde yer verilmiştir.
(4) 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (14) numaralı bendinin (b) alt bendinde yapılan düzenlemeyle,
“Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi
işverenlerin, Ekonomi Bakanlığından alınan izne istinaden kurulan bölgesel
yönetim merkezlerinde münhasıran merkezin faaliyet izni kapsamında istihdam
ettikleri hizmet erbabına Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden
döviz olarak ödediği ücretler;"in gelir vergisinden müstesna olduğu
hükme bağlanmıştır.
a) 20/8/2003 tarihli ve 25205 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 8 inci
maddesinde, bölgesel yönetim merkezi faaliyetleri; yabancı şirketin, diğer
ülkelerdeki birimlerine yönelik olarak; yatırım ve yönetim stratejilerinin
oluşturulması, planlama, tanıtım, satış, satış sonrası hizmetler, marka yönetimi,
finansal yönetim, teknik destek, AR-GE, dış tedarik, yeni geliştirilen
ürünlerin test edilmesi, laboratuvar hizmetleri, araştırma ve analiz,
çalışanların eğitimi gibi faaliyetlere ilişkin koordinasyon ve yönetim
hizmeti sağlanması olarak açıklanmıştır.
b) Bölgesel yönetim merkezlerine istisna hükmünün
uygulanabilmesi için aşağıdaki şartların mevcut olması gerekmektedir:
1) İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların,
Türkiye'de kanuni ve iş merkezinin bulunmaması (Türkiye'de kanuni ve iş merkezi
bulunmayan kurumların ise tam mükellef oldukları Devlette hangi statüyü
taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığı herhangi bir iktisadi
işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem taşımayacaktır.).
2) Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbabı
(ücretli) ve yapılan ödemenin ücret olması.
3) Dar mükellef kurumun ücret ödemesi yaptığı hizmet
erbabının Ekonomi Bakanlığından alınan izne istinaden kurulan bölgesel
yönetim merkezlerinde faaliyet izni kapsamında istihdam edilmesi.
4) Dar mükellef kurumun Türkiye’deki personeline yapılacak
ödemenin bu kurumun yurt dışı kazançlarından karşılanması.
5) Ücretlerin döviz olarak ödenmesi.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
6728 sayılı kanunun geçici 1 inci maddesi ile yapılan
düzenleme
MADDE 12 – (1) 6728 sayılı Kanunun geçici 1
inci maddesinde 28/6/2001 tarihli ve 4697 sayılı Bazı Vergi Kanunlarında
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin uygulamasında,
193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı ve 25
inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bentlerinin parantez içi
hükmünde yer alan istisna tutarının hesaplanmasında, 30 yıldan aşağı olmamak
üzere prim yatırılan sürelerin dikkate alınacağı belirtilmiştir.
(2) 4697 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin
uygulamasında, 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (11)
numaralı bendi ile 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi
kapsamında yapılacak ödemelere uygulanacak istisna tutarının hesabında, en
yüksek Devlet memuruna 30 yıl dikkate alınarak yapılan en yüksek ödeme tutarı
dikkate alınacaktır. Katılımcının 30 yıldan daha fazla süre ile prim yatırmış
olması halinde fiilen prim yatırılan süreye bağlı olarak yapılan ödeme tutarı
istisnanın hesaplanmasında esas alınacaktır.
Yürürlük
MADDE 13 – (1) Bu Tebliğin;
a) Birinci bölümünün 1 inci maddesi hariç diğer hükümler
1/1/2017 tarihinde,
b) İkinci ve dördüncü bölümlerinde yer alan hükümler
9/8/2016 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
c) Üçüncü bölümünde yer alan hükümler 1/9/2016 tarihinden
geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
ç) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 14 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye
Bakanı yürütür.
|
Sayfalar
- kanunlar
- güncel
- Şirketler
- anonim şti
- limidet şti
- BA/BS
- hisse devri
- tasfiye
- iflas/haciz
- çek
- kurumlar
- gelir vergisi-gerçek
- adi ortaklık
- Sirküler
- fatura
- vergi
- kdv
- ötv
- vuk
- ttk
- m.t.v
- inşaat
- serbest bölge
- özelge
- mesleki
- sgk
- SGK genelgeler
- bağkur
- emeklilik
- memur
- yabancı işçi
- işçi
- İŞKUR
- yurtdışı boçlanma
- gayrimenkul
- tebliğ
- Dernek/Vakıf
- kaçakçılık
- kat mülkiyeti
- Ticaret Odası
- Tacir
- GİB
- Teşvik-destek
- koskep
- AATUHK /6183
- Gümrük bakanlığı/ Dış Ticaret
- Bankalar
- Kefil-kefalet
- İhale
- kooparatif
- Ticari defter
- gider vergileri
- çalışma ve sosyal güvenlik
- ekonomi
- sanayi sicil
- Vergi Davaları Dilekçeler
- muhtasar
- uzlaştırma
- Arabuluculuk
2 Ekim 2016 Pazar
YURT DIŞINA HİZMET VEREN İŞLETMELERDE İNDİRİM UYGULAMASI/ GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (seri no:293)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder