19 Ocak 2017 Perşembe

DÜŞÜK STOPAJ ÖDENMESİ AMACIYLA DÜZENLENEN İKİ KİRA SÖZLEŞMESİ

ÖZET: Taraflar arsında imza inkarı olmayan 2 ayrı kira sözleşmesi bulunması halinde, sözleşmelerde diğerinin feshedildiğine dair madde yoksa, alacaklının dayandığı sözleşmeye göre karar verilmelidir. Uygulamada çoğunlukla stopaj amaçlı düşük bedelli sözleşme yapılmakta, sonra kiracı tarafından bu düşük bedelli sözleşmenin geçerli olduğu iddia edilmektedir.

Dava kira alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde taraflar arasında 01.02.2013 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin bulunduğunu, davalıların kira bedellerini eksik ödediğini, aylık kira bedelinin sözleşmedeki artış ile 3.850 TL net olduğunu, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, icra takibine haksız itiraz ettiğini belirterek davalının itirazlarının iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili taraflar arasındaki geçerli sözleşmenin 01.02.2013 başlangıç tarihli ve aylık brüt 1.250 TL bedelli sözleşme olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece takibe dayanak olan 3500 TL bedelli kira sözleşmesine göre kira ödemesi yapılmadığı, davacının sadece Şubat 2014 kira bedeli için takip başlattığı, önceki aylar için talebi olmadığı dikkate alınarak tarafların gerçek iradesinin 1.250 TL bedelli sözleşme olduğu gerekçesiyle davalı kiracı hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık aynı taşınmaz için düzenlenmiş 01.02.2013 başlangıç tarihli, bir yıl süreli aylık kira bedeli 3.500 TL olan kira sözleşmesi ile aynı tarihli kira bedeli aylık 1.250 TL olan sözleşmelerden hangisine itibar edileceği noktasındadır. Her iki sözleşmedeki imzaların taraflara ait olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda ilk sözleşme ortadan kaldırılmadığına göre davacı sözleşmeye göre alacağını isteyebilir. 

Mahkemece uyuşmazlığın davacının dayandığı 01/02/2013 başlangıç tarihli ve 3.500 TL bedelli kira sözleşmesi uyarınca çözümlenmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı kiracının ibraz ettiği aylık 1.250 TL bedelli sözleşmeye göre alacak hesaplanarak hüküm kurulması doğru değildir.
Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.



SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder