Alacaklı tarafından üç adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz
yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği
üzerine keşideci konumunda olan borçlunun yasal sürede icra mahkemesine
yaptığı başvuruda; takip dayanağı bononun mücerret borç ikrarı içermediğini
ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece senetlerde yer alan
ifadelerin, kambiyo vasfını etkilemediği gerekçesiyle itirazın reddine karar
verildiği anlaşılmaktadır.
Senedin teminat senedi olduğu iddiasının, senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılmak suretiyle ya da senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK'nun 06.03.2013 tarih ve 2012/12-768 E, 2013/312 K. sayılı ve yine HGK'nun 20.06.2001 T. ve 2001/12-496 sayılı kararları).
Öte yandan bono arkasındaki yazıların altında ayrıca alacaklının imzasının bulunması da gerekmeyip konulan kayıt herkese karşı ileri sürülebilir.
6102 sayılı TTK.nun 776/1-b. maddesi gereğince, bononun, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermesi zorunlu olup, aynı Kanunun 777/1.maddesi uyarınca ise bu unsuru içermeyen bir senet bono sayılmaz.
Somut olayda takip dayanağı bonoların arka yüzünde; “Osman Bayramın (Karadeniz bölge bayim) yapmış olduğu işlerde çıkan zarar tutarını Türkiye distribütörü olarak karşılayacağımı taahhüt ederim” ibaresinin ve keşideci borçlunun isim ve imzasının yer aldığı görülmektedir. Senet arkasında yazılı bu ibareler tek başına, onun, kayıtsız ve şartsız bir bedeli ödemek vaadi unsurunu ortadan kaldırdığından, ayrıca sözleşme bulunması gerekmez.
Bu durumda alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/04/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Senedin teminat senedi olduğu iddiasının, senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılmak suretiyle ya da senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK'nun 06.03.2013 tarih ve 2012/12-768 E, 2013/312 K. sayılı ve yine HGK'nun 20.06.2001 T. ve 2001/12-496 sayılı kararları).
Öte yandan bono arkasındaki yazıların altında ayrıca alacaklının imzasının bulunması da gerekmeyip konulan kayıt herkese karşı ileri sürülebilir.
6102 sayılı TTK.nun 776/1-b. maddesi gereğince, bononun, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermesi zorunlu olup, aynı Kanunun 777/1.maddesi uyarınca ise bu unsuru içermeyen bir senet bono sayılmaz.
Somut olayda takip dayanağı bonoların arka yüzünde; “Osman Bayramın (Karadeniz bölge bayim) yapmış olduğu işlerde çıkan zarar tutarını Türkiye distribütörü olarak karşılayacağımı taahhüt ederim” ibaresinin ve keşideci borçlunun isim ve imzasının yer aldığı görülmektedir. Senet arkasında yazılı bu ibareler tek başına, onun, kayıtsız ve şartsız bir bedeli ödemek vaadi unsurunu ortadan kaldırdığından, ayrıca sözleşme bulunması gerekmez.
Bu durumda alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/04/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder