21 Mart 2017 Salı

VERGİ USUL KANUNU 359 KAPSAMINDA ELEKTRONİK DEFTER CEZALARI

VUK.’nun 359. Madde içeriğine sırasıyla bakılacak olursak;
1.) a bendinin birinci fıkrasında
1) Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,
Bu fıkrayı elektronik defter bazında şu şekilde değerlendirebiliriz:
1.1.) Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar
Elektronik defter kayıtları GİB tarafından görülmemektedir. Alınan beratlar sadece defterin içeriğinin değiştirilememesini sağlamaktadır. Elektronik defter kayıtlarında hesap ve muhasebe hileleri yapmak mümkündür. Herhangi bir incelemeye denk gelinmediği taktirde bu hesap ve muhasebe hilelerinin tespiti de zordur. Ancak elektronik defter denetim yazılımları ile 3.000 sayfa bir defterin inceleme süreci 3 dakika gibi kısa bir zamanda tamamlanabilmektedir. Bu durum denetim oranının çok daha yükseleceğinin bir göstergesidir. Yasanın bu fıkrası doğru olmakla beraber elektronik beyannameler üzerinde yapılabilecek hileleri kapsamadığı için eksiktir. Suç tarihi, hileye esas işlemin elektronik defterde kayda girdiği tarih olup, aynı takvim yılında birden fazla hileli işlem varsa, elektronik defterde son kaydın yapıldığı işlem tarihidir.
1.2.) Gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar
Elektronik defterde gerçek olmayan bir isme hesap açılması veya Bay Ahmet yerine yanlışlıkla Bay Mehmet yazılması sahte hesap olarak değerlendirilmektedir. Ancak Bay Ahmet’e açılması gereken hesap sehven Bay Mehmet’e açılmış ve ortada bir vergi kaybı yoksa sadece ismin gerçek olmamasına ceza verilmesi anlamsızdır. Elektronik defterde hesabın açıldığı tarih suç tarihi olarak kabul edilmektedir.
1.3.) Defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler
Burada değerlendirilmesi gereken birinci husus elektronik defter tutması gerekirken kağıt defter tutmaya devam eden mükellefin durumudur. Elektronik defter yerine tutulan kağıt defter “tamamen veya kısmen başka defter” kapsamında değerlendirilebilir mi? Ortada bir vergi kaybı yoksa sadece kağıt defter tutulması vergi ziyaı kapsamında değerlendirilemez.
Elektronik defterlerin bulut, harici hard disk, flash disk gibi ortamlara kopyalanması veya bu ortamlarda saklanması da yine vergi kaybına yol açmıyorsa bu madde kapsamında cezaya konu edilemez. Özellikle uygulamada bazı müfettişlerin “ben elektronik defterden anlamam bana yine eskisi gibi kağıt çıktı getirin” dedikleri görülmektedir. Kesinlikle çıktı bile olsa kağıt defter ibraz edilmemesi gerekir.
Diğer defter, belge ve kayıt ortamlarına yapılan kayıt tarihi suç tarihidir. Birden çok kez suç işlenmiş ise son işlemin yapıldığı tarih suç tarihi kabul edilir.
2) a bendinin ikinci fıkrasında
2) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenlere veya bu belgeleri kullananlar, hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir. Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir.
Bu fıkrayı elektronik defter bazında şu şekilde değerlendirebiliriz:
2.1.) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler
Elektronik defter kayıt dosyalarının bozulması, kod satırlarıyla oynanması, berat dosyalarının bozulması, elektronik fatura formatlarının değiştirilmesi bu kapsamda değerlendirilir. Sisteme dışarıdan müdahale edilerek elektronik defter kayıtlarının orjinalliğinin değiştirilmesi bu suçu oluşturur. Suç tarihi, tahrifatın elektronik defterde yapıldığı tarihtir.
2.2.) Defter, kayıt ve belgeleri gizleyenler
Elektronik defter açılış tasdiki yani ilk ayın beratı alınmış olmasına rağmen elektronik defter dosyaları ve beratları vergi inceleme elemanlarına ibraz edilmezse gizleme suçu oluşmuş olacaktır. Mükelleflerin bazıları özel entegratörlerden “saklama” hizmeti almaktadırlar. Bu özel entegratör firmanın batması, iflas etmesi gibi sebeplerle sakladığı kayıtların ibraz edilememesi halinde de mükellefin gizleme suçu işlediği kabul edilmektedir. Defter ve belgelerin isteme yazısının yasal süresinin sonunda suç işlenmiş kabul edilir. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, gizleme suçu olarak kabul edilmektedir. Açılış onayı (ilk ay beratı) olan, kapanış onayı (son ay beratı) olan bir e-defterin ibraz edilememesi ayrıca gizleme suçu olarak değerlendirilebilecektir.
2.3.) Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenlere
Elektronik defterde muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlenerek kayıtlanması da suçtur. Elektronik defter kayıtlarının yanıltıcı olarak şekilde düzenlenmesi de mümkündür. Ancak bu durum yine de muhasebe hileleri kapsamında değerlendirilir. Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçunda eylem tarihi belgenin düzenlendiği tarih; birden fazla belgenin söz konusu olması halinde ise son belgenin tanzim edildiği gündür.
2.4.) Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeleri kullananlar
Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgelerin elektronik defterlere işlenmesi de suçtur. Suç tarihi ise mükellefiyetin türüne, vergilendirme dönemine ve son beyanname verme gününe bağlıdır. Elektronik belgelerin de muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olarak düzenlenmesi mümkündür.
3-) B bendi
b) Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.
B bendini elektronik defter bazında şu şekilde değerlendirebiliriz:
3.1.) Defter, kayıt ve belgeleri yok edenler
Elektronik defter dosyalarını kasten silenler, bu dosyalara erişilmesini engelleyecek yazılımlar ve şifreler üretenler, dosya içeriklerini ortadan kaldıranlar bu suçu işlemiş olurlar. Suç tarihi bu eylemin işlendiği tarihtir.
3.2.) Defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar
Elektronik defterde sayfa kavramından söz edilemeyeceği için bu suçun elektronik defterde karşılığı yoktur.
3.3.) Belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler
Gerçek bir işleme dayanmadığı halde böyle bir işlem varmış gibi düzenlenen belgelerin elektronik defterlere işlenmesi suçtur.
3.4.) Sahte belge kullananlar
Alış ve giderlerin belgelendirilmesinde sahte belgelerin kullanımı da suçtur. Bu belgelerin elektronik defterlere işlenmesi de suçtur.

Vergi kanunlarımızda elektronik fatura için ayrı cezalar düzenlenmemiştir. Yani kağıt fatura için geçerli olan cezalar elektronik faturaya da uygulanacaktır. Vergi Usul Kanunu madde 353’te bu cezalar düzenlenmiştir.
1-Elektronik Fatura Hiç Verilmemesi: Her bir belge için 210,00 TL’den (2016 yılı) az olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir. Bir takvim yılı içinde özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamının 2016 yılı için 110.000,00 TL olduğu belirtilerek bir üst sınır konulmuştur. Örnek verecek olursak 1.000.000,00 TL düzenlenmesi gereken bir e-fatura hiç düzenlenmemişse 100.000,00 TL özel usulsüzlük cezası söz konusu olur.
2- Elektronik Fatura Hiç Alınmaması: Her bir belge için 210,00 TL’den (2016 yılı) az olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir. Bir takvim yılı içinde özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamının 2016 yılı için 110.000,00 TL olduğu belirtilerek bir üst sınır konulmuştur. Örnek verecek olursak 1.000.000,00 TL düzenlenmesi gereken bir e-fatura hiç alınmamışsa 100.000,00 TL özel usulsüzlük cezası söz konusu olur.
3-Elektronik Faturanın Olması Gerekenden Düşük Düzenlenmesi: Her bir belge için 210,00 TL’den (2016 yılı) az olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir. Bir takvim yılı içinde özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamının 2016 yılı için 110.000,00 TL olduğu belirtilerek bir üst sınır konulmuştur. Örnek verecek olursak 1.000.000,00 TL düzenlenmesi gereken bir e-fatura 200.000,00 TL olarak düzenlenmişse 80.000,00 TL özel usulsüzlük cezası söz konusu olur.
4-Elektronik Fatura Yerine Kağıt Fatura Düzenlenmesi: Her bir belge için 210,00 TL’den (2016 yılı) az olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir. Bir takvim yılı içinde özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamının 2016 yılı için 110.000,00 TL olduğu belirtilerek bir üst sınır konulmuştur. Örnek verecek olursak 1.000.000,00 TL düzenlenmesi gereken bir e-fatura yerine kağıt fatura düzenlenmişse 100.000,00 TL özel usulsüzlük cezası söz konusu olur.
5-Elektronik Faturanın 7’günden Daha Fazla Olmak Üzere Geçmişe Dönük Düzenlenmesi: Her bir belge için 210,00 TL’den (2016 yılı) az olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir. Bir takvim yılı içinde özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamının 2016 yılı için 110.000,00 TL olduğu belirtilerek bir üst sınır konulmuştur. Örnek verecek olursak 1.000.000,00 TL olarak 30.09.2016 tarihinde düzenlenmesi gereken bir e-fatura 11.10.2016 tarihinde geriye dönük yani 30.09.2016 tarihli olarak düzenlenirse; 100.000,00 TL özel usulsüzlük cezası söz konusu olur.
Özel usulsüzlük cezaları ceza mahiyetinde olduğundan 6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 51.maddesi gereğince gecikme zammı uygulanmaz veya Vergi Usul Kanununa göre gecikme faizi de alınamaz.
Özel usulsüzlük cezaları için sadece tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilebilir. Özel usulsüzlük cezaları ile ilgili tarhiyat yapıldıktan sonra tarhiyat sonrası uzlaşma istenemez. VUK’un 376. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezalarının üçte biri indirilir. Bu indirimin uygulanabilmesi için, indirimden arta kalan usulsüzlük cezalarının vadesi içerisinde ödenmesi gerekir. Mükellef veya vergi sorumlusu ödeyeceğini bildirdiği özel usulsüzlük cezasını vadesinde ödemez veya dava konusu yaparsa üçte birlik indirim hakkı ortadan kalkar.
Elektronik fatura üzerinde toplamlarda, iskontolarda, KDV oranında, KDV tutarında hata varsa ceza kesilmez. Hatalar muhasebe ilkelerine uygun olarak düzeltilir. Genelde uygulamada bu tip hatalı e-faturalar temel veya ticari olmalarına bakılmaksızın red edilmekte ve yeni fatura düzgün bir şekilde kesilmektedir.
Elektronik fatura konusunda eğitimli ve yetişmiş uzman personel bulmak veya en azından bünyemizdeki personeli bu konuda eğitmek önemli bir hale gelmiştir. Özellikle de e-fatura cezalarından uzak durabilmek için dikkatli olmak gerekir.

Elektronik fatura ve elektronik defter ile birlikte Türk Vergi Sistemi’nde karşılığı olmayan vergisel suçlar söz konusu olmuştur. Bu suçlar yine Türk Ceza Kanunu genel hükümlerine göre cezalandırılmaya, önlenmeye çalışılmaktadır. Ancak verginin özel uzmanlık gerektiren bir alan olması, ceza mahkemesi yargılamalarının vergi mahkemeleri kadar başarılı olmasını engellemektedir. Bu yüzden elektronik uygulamalara ilişkin Vergi Usul Kanunu’nda ciddi bir revizyon yapılması gerekmektedir. Mali bilişim suçları olarak nitelendirebileceğim ancak henüz vergi kanunlarımızda bir karşılığı bulunmayan suç örnekleri şunlardır.
1-) E-Fatura Sistemine Yetkisiz Giriş: E-Fatura sistemini portal yöntemi, özel entegrasyon ve entegrasyon yöntemleri ile kullanmak mümkündür. Şimdi sırasıyla bu yöntemlere yetkisiz giriş işlemini değerlendirelim.
1.1.Portala Yetkisiz Giriş: Portal, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından internet üzerinden sunulan ücretsiz bir sistemdir. Mükellefler mali mühür veya e-imza araçları ile bu sisteme giriş yaparak e-fatura kesebilmekte ve alabilmektedir. Bu mali mühür araçlarının sahtelerinin yapılması veya içindeki parola bilgilerinin “akisp11.dll” dosyasının kopyalanması gibi yöntemlerle sisteme yetkisiz giriş yapılabilir. Yaşanan bir örnekte firma adına kamusm adresinden mali mühür başvurusu yapılmış ve yeni mali mühür cihazı kuryeden yetkisiz teslim alınmıştır. Alınan bu cihaz kullanılarak portaldan firma adına e-faturalar düzenlenmiştir. Olayda vergi kanunlarının kapsadığı bir suç bulunmamaktadır. Maliye Bakanlığı burada sorumlu mudur? Mükellefin sorumluluğu nedir? Kesilen bu yetkisiz faturalar ne olacaktır? Karşı taraf fatura GİB portalından geldiği için kayıtlarına bu e-faturaları alırsa kendisine bir ceza kesilecek midir?
1.2.Özel Entegratör Sistemine Yetkisiz Giriş: Özel entegratör adı verilen yazılım firmaları Maliye Bakanlığı’ndan onay almakta ve isimleri yine efatura gov tr adresinde ilan edilmektedir. Mükellefler bu özel entegratörlerle anlaşma yaparak onların sistemi aracılığıyla e-fatura gönderip alabilmektedirler. Bu özel entegratörler mükelleflere bir kullanıcı adı ve parola vermektedirler. Bu kullanıcı adı ve parola ele geçirildiğinde sisteme yetkisiz giriş yapmak mümkündür. Bazen özel entegratörün sitesinin bir ikizi veya kopyası yapılarak doğrudan bu bilgiler mükelleften dahi elde edilebilmektedir. Bu şekilde sisteme yetkisiz giriş yapılarak fatura kesilirse özel entegratör firmanın sorumluluğu nedir? Kesilen bu yetkisiz faturalar ne olacaktır? Karşı tarafın bir cezai sorumluluğu olacak mıdır?
1.3. Doğrudan Entegrasyon Yöntemi: Bu yöntemde mükellef kendi bilişim sistemini doğrudan Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine entegre etmektedir. Bu durumda server adı verilen ana makinanın 7 gün 24 saat açık olması gerekmektedir. Bilgisayar korsanının bu ana makinaya sızarak yetkisiz e-fatura düzenlemesi durumunda ne olacaktır?
Yukarıda belirtilen doğrudan bilişim sistemlerine yönelik e-fatura suçlarının Vergi Usul Kanunu’nda olmasa bile Türk Ceza Kanunu’nda cezası bulunmaktadır.
MADDE 243. Yetkisiz erişim – Sisteme girme
Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir. Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin, bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
2-) E-Defter Sistemine Yetkisiz Giriş: E-defterde ya doğrudan entegrasyon ya da uyumluluk onayı almış bir yazılım kullanılmaktadır. Bu yazılım ile oluşturulan deftere ait beratlar Maliye Bakanlığı sistemine yüklenerek Gelir İdaresi Başkanlığı Mali Mühürü ile onaylanmış halleri sisteme indirilerek saklanmaktadır.
2.1. Onaylı Yazılıma Yetkisiz Giriş: Mükellefler kendi bilgisayarlarında, serverlarında veya internet üzerinde kullandıkları yazılımlarda kendi muhasebe yetkililerine özel bir kullanıcı adı ve parola vermektedirler. Bu sisteme çok çeşitli amaçlarla yetkisiz giriş yapılması ve kayıtların değiştirilmesi, kopyalanması, yok edilmesi mümkündür. Bu durumda suçlu kim olacaktır? Mükellefe ceza kesilecek midir?
2.2. Doğrudan Entegrasyon Yöntemi: Bu yöntemde mükellef kendi bilişim sistemini doğrudan Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine entegre etmektedir. Bu durumda server adı verilen ana makinanın 7 gün 24 saat açık olması gerekmektedir. Bilgisayar korsanının bu ana makinaya sızarak yetkisiz e-defter kaydı yapması durumunda ne olacaktır?
E-faturada olduğu gibi e-defter sistemine yetkisiz giriş Türk Ceza Kanunu tarafından suç olarak kabul edilmektedir. Altı aydan iki yıla kadar hapis cezası söz konusudur. Vergi Usul Kanunu’nda Madde 8/2 “Vergi kanunlariyle kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna mütaallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz” hükmünü içermektedir. Özel entegratör veya portalı sunan Gelir İdaresi Başkanlığı bu nokta da hiç sorumlu değil midir? Mükellefleri zorunlu olarak e-fatura ve e-deftere geçirdiğimize göre burada tüm sorumluluğu mükellefe yüklemek ne kadar adil olacaktır?
E-Fatura ve E-defter verilerine yetkisiz erişme kavramı Vergi Usul Kanunu’nda yer alan “Vergi Mahremiyeti” kavramı ile nasıl iç içe geçecektir?
3-) E-Defter veya E-Fatura Sistemini Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme: Yetkisiz giriş esasen pasif bir eylemdir. Yetkisiz girişte mükellefin e-fatura, e-defter bilgileri elde edilir. Ancak yetkisiz girişin yanı sıra e-defter veya e-fatura verilerini silmek, verilerle kasten oynamak, verileri bozmak mümkündür. Benzer şekilde mükellefin e-fatura ve e-defter sistemlerine erişmesi de engellenebilir. Bu durumda bildirimleri zamanında yapamayan mükellefe vergi cezası kesilecek midir?
Vergi Usul Kanunu’nda bir karşılığı olmasa bile Türk Ceza Kanunu şu cezayı getirmiştir:
MADDE 244. Hacking
Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Mükellefin e-fatura bilgilerinin bozulması, değiştirilmesi veya ticari sır niteliğindeki bu bilgileri rakiplerine ulaştırılması gibi durumlarda bilgisayar korsanı suçludur ve cezaya muhatap olacaktır. Ancak mükellefin durumunun ne olacağı açık değildir. E-faturaların bazıları değiştirilmiş veya olmaması gereken faturalar düzenlemiş ise mükellefin beyanları nasıl olacaktır?
Mükellefin e-defter bilgilerinin bozulması veya değiştirilmesi durumunda Vergi Usul Kanunu Madde 359’da yer alan “hesap ve muhasebe hileleri” söz konusudur denilebilecek midir? Mükelleflerin bu tip bilişim suçlarına maruz kalmaları halinde yapmaları gerekenler, cezaları, sorumlulukları Vergi Usul Kanunu’nda net olarak tanımlanmalıdır.
MADDE 246. Tüzel kişiler hakkındaki tedbirler
Bu bölümde yer alan suçların işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
1. Madde 142/2-e. nitelikli hırsızlık
Hırsızlık suçunun bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
1. Madde 158/1-f. nitelikli dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçunun bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi hâlinde, iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, TCK 158’nci maddenin 1’nci fıkrasında yer alan (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı üç yıldan, adlî para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
Mükellefin elektronik defter, elektronik fatura bilgileri kullanılarak hırsızlık yapılması, dolandırıcılık işleminin gerçekleştirilmesi halinde idarenin, özel entegratörün ve mükellefin sorumluluğunun net olarak tanımlanması gerekir. Bu konuda uzman kişilerin, bilirkişilerin yeterince olmaması vergi ve ceza mahkemelerinde adaletin hızlı işlemesini engelleyebilmektedir. Üstelik konunun sadece ceza hukuku boyutu olmayıp aynı zamanda muhasebe ve vergi boyutu da bulunmaktadır. Bu alanla ilgili boşlukların en kısa zamanda giderilmesi mağduriyetleri önleyecektir.

Elektronik defter ve elektronik fatura ticari hayata gireli çok zaman olmadı. Ancak mükellefler, gerekli alt yapı hazır olmadan yetişmiş personel istihdam edemeden veya mevcut insan kaynaklarına gerekli eğitimleri veremeden bu sisteme geçmek zorunda kaldılar. E-fatura, e-defter, e-arşiv fatura ve e-bilet derken bu elektronik vergisel uygulamalar gerçekten karmaşık bir hal aldı. Vergi Usul Kanunu’nun 242’nci maddesi uygulama ile ilgili düzenleme yapma yetkisini Maliye Bakanlığı’na bırakmıştır. Maliye Bakanlığı da sık sık bu yetkisini kullanarak değişiklikler yapmış, uygulama klavuzlarını, uygulama esaslarını değiştirmiştir. Bu kadar sık değişiklik yapılınca Yeminli Mali Müşavirler, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Bağımsız Denetçiler gibi uygulamanın birebir içerisinde olan uzman kişiler dahi elektronik uygulamalarda tereddüde düşer hale geldiler.
Şirketler, ticaretle uğraşanlar, vergi mükellefleri ticari hayatın bir parçası haline gelen elektronik fatura uygulamalarının hukuksal boyutunu özümsemekte çok zorlanmadılar. İcra işlemlerinde, ticaret davalarında e-fatura sağlıklı bir şekilde kullanılır oldu. Bilirkişiler e-fatura konularında ihtiyaca cevap verebilecek durumdalar. Ancak e-deftere gelince durum aynıdır demek çok zor. Bunu temel nedeni e-defter tutma kuralları o kadar karmaşık ve ayrıntılı ki bir işletmenin muhasebe biriminin iş yükünü gereksiz yere on katına çıkarmaktadır. Böyle olunca da e defter muhasebe ücretleri artmakta, bu yüksek ücretleri vermek istemeyen mükellefler ise bünyelerinde bir mali müşavir çalıştırma yoluna gitmektedirler.
Her belgeye bir yevmiye kaydının yapılmasının istenmesi e defteri gereksiz yere şişirmekte ve klasik şekilde kontrol yapılmak istendiğinde uzun süreler e-defter kayıtlarının incelenmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yeni Türk Ticaret Kanunu 64’ncü maddesinde e-deftere izin vermiştir. İki kanun maddesi ve tebliğler ile uygulama sürmektedir. Mükellefler şüpheye düştükleri konularda e-defter ve e-fatura için Maliye Bakanlığı’ndan özelgeler (yazılı görüş) almaktadırlar. Hukuki mevzuat bu kadar sığ bir alanda döndüğü için e-defter, e-fatura konularında mükellefler ile vergi inceleme elemanları yüz yüze gelmektedirler. Konuyla ilgili vergi davalarının açılması, Danıştay Kararlarının ortaya çıkması ile uygulama daha sağlıklı bir hale gelebilecektir. Şu an Maliye Bakanlığı’nın bürokratlarınca yürütülen uygulamada vergi mükellefleri yönünden olaya pek bakılmamakta aşırı Hazineci bir yaklaşımla uygulama yürütülmeye çalışılmaktadır. Üstelik hukuki mevzuat çok sağlıklı olmadığı için e-defter ve e-fatura mevzuatı ile Vergi Usul Kanunu ve diğer kanunlar pek çok arasında uyumsuzluk ortaya çıkmaktadır.
Maliye Bakanlığı bilgisayar yazılım firmalarına özel entegratörlük yani e-defter ve e-fatura uygulamalarına aracılık yetkisi vermiş ama sorumluluk bunlardan hizmet alan mükelleflerdedir demiştir. Özel entegratörün yazılımından, bilgisayar sisteminden kaynaklanan bir durumda dahi sorumluluğu mükellefe yüklemek ne kadar anlamlıdır o tartışılır. Benzer şekilde Maliye Bakanlığı bilgisayar yazılım firmalarına “saklama” hizmeti verme yetkisi vermiş yine sorumluluk bunlardan hizmet alan mükelleflerdedir demiştir. Anadolu’da çok sık kullanılan bir söz “Davul bende tokmak sende nasıl bir ses çıkacak merak ediyorum bende” şeklindedir.
E-defter ve e-fatura vergi uygulamalarının dayandığı temel açısından çok önemlidir ve vergi cezalarının büyük çoğunluğu bu iki kavram üzerinden ortaya çıkmaktadır. E-defterde Maliye Bakanlığı’na e-defterler yerine defterdeki bilgilerin değiştirilmediğini gösteren bir şifreleme bilgisi yüklenerek berat dosyaları alınmaktadır. Böylelikle e-defterler noter tasdikli defterlere yazılan kayıtlar gibi değiştirilememektedir. Uygulamada vergi davası oluşturması kesin gözüken hususlar şunlardır:
1-) Ocak ayının beratı alınmış ama örneğin şubat ayı unutulmuş ve mart ayının beratı alınmış ise ne olacak? Yani bir ayın beratı hiç alınmaz veya geç alınırsa bunun vergisel sonuçları ne olacaktır?
2-) E-defter yerine kağıt defter tutarsam veya e-fatura yerine kağıt fatura kesersem bunun yaptırımı ne olacaktır?
3-) Sırf e-defter beratı almadım diye ödediğim ve faturalarda gösterilen katma değer vergilerinin tamamı ret olunabilir mi?
4-) Bir yevmiye kaydına birden çok belgeyi kaydettiğim tespit edilirse ne olacak?


Vergi Usul Kanunu’nun 3’ncü maddesine göre vergilendirmede vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti esastır. Sırf şekilsel bir yükümlülük eksik yerine getirildi diye örneğin bir ayın beratı alınmadı diye mükellefler defter ve belgeleri gizlemekten Cumhuriyet Savcılığı’na verilebilir mi? Bu şekilde bir hapis cezası ile karşı karşıya kalan mükellef bir daha ülkemizde yatırım yapar yanında işçi çalıştırır mı? Vergi ile ilgili olaylar ciddidir ve hukuki sonuçları çok ağır olabilir. Bu sebeple elektronik uygulamalara ilişkin düzenlemelerin belirli bir seviyede de olsa kanunla düzenlenmesi gerekir. Kanunlar hazırlanırken mutlaka uygulamacılardan görüş alınmalı ve ticari hayat sekteye uğratılmamalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder