ÖZET:Anlaşmalı boşanma protokolü gereğince şirket
hisselerinin hissedar eş tarafından diğer eşe devri kararlaştırılmış olmasına
rağmen şirket hisse devri yapılmamışsa, şirket hisselerinin hükmen devir ve
tescili isteğine ilişkin bu davada görevli Mahkemenin Aile Mahkemesi değil,
6102 TTK 4. ve 5. maddesi gereğince Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu
Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29/09/2015 tarih ve 2015/1259-2015/354
sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mehmet Ali Topkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili müvekkilinin davalı Ahmet B 'ın eski eşi olduğunu, davalı şirketin %10 ortağı iken davalıdan Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2010/… Esas, 2010/.. Karar sayılı ilamı ile boşandığını, davalı şirkete eşi sebebiyle formalite ortak olduğunu, tarafların boşanırken yapılan anlaşma protokolü gereğince hisselerini bedelsiz devir edeceğini, ancak davalının bugüne kadar hisseleri devir almadığını, bu nedenle vergi borçlarından dolayı müvekkiline ödeme emirleri geldiğini, bu nedenle müvekkili adına olan hisselerin, boşanma ilamının kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Ahmet B… adına devir ve tesciline, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davanın anlaşmalı boşanma protokolüne göre açılmış olup boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili bulunduğu, buna istinaden şirket hisselerinin hükmen devir ve tescili isteğine ilişkin olduğu, davanın TTK'nın 4. maddesinde sayılan mutlak veya nispi ticari davalardan olmadığı, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. bendi gereği aile hukukundan kaynaklandığı ve bu nedenle aile mahkemesinin görevine girdiği, 6100 Sayılı HMK'nın 114/1/c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve davanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 11.05.2010 tarihli protokolde düzenlenen %10 şirket hissesinin protokol uyarınca davalı tarafından devir alınmasına yöneliktir. Taraflar , davalılardan R…. Tıbbi San. ve Tic. Ltd. Şti.ortakları olup limited şirket hisse devrine ilişkin hükümler 6102 TTK ‘da düzenlendiğine göre aynı kanunun 4. maddesi uyarınca bu tür davalar ticari dava niteliğinde olup aynı Kanun'un 5. maddesi gereğince ticaret mahkemesi görevli olduğu halde yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29/09/2015 tarih ve 2015/1259-2015/354
sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mehmet Ali Topkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili müvekkilinin davalı Ahmet B 'ın eski eşi olduğunu, davalı şirketin %10 ortağı iken davalıdan Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2010/… Esas, 2010/.. Karar sayılı ilamı ile boşandığını, davalı şirkete eşi sebebiyle formalite ortak olduğunu, tarafların boşanırken yapılan anlaşma protokolü gereğince hisselerini bedelsiz devir edeceğini, ancak davalının bugüne kadar hisseleri devir almadığını, bu nedenle vergi borçlarından dolayı müvekkiline ödeme emirleri geldiğini, bu nedenle müvekkili adına olan hisselerin, boşanma ilamının kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Ahmet B… adına devir ve tesciline, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davanın anlaşmalı boşanma protokolüne göre açılmış olup boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili bulunduğu, buna istinaden şirket hisselerinin hükmen devir ve tescili isteğine ilişkin olduğu, davanın TTK'nın 4. maddesinde sayılan mutlak veya nispi ticari davalardan olmadığı, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. bendi gereği aile hukukundan kaynaklandığı ve bu nedenle aile mahkemesinin görevine girdiği, 6100 Sayılı HMK'nın 114/1/c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve davanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 11.05.2010 tarihli protokolde düzenlenen %10 şirket hissesinin protokol uyarınca davalı tarafından devir alınmasına yöneliktir. Taraflar , davalılardan R…. Tıbbi San. ve Tic. Ltd. Şti.ortakları olup limited şirket hisse devrine ilişkin hükümler 6102 TTK ‘da düzenlendiğine göre aynı kanunun 4. maddesi uyarınca bu tür davalar ticari dava niteliğinde olup aynı Kanun'un 5. maddesi gereğince ticaret mahkemesi görevli olduğu halde yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder