İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de yoktur. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır.
TBK'nun 638/3. maddesine göre;
"Ortaklar birlikte veya bir temsilci aracılığı ile bir üçüncü kişiye karşı ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmadıkça müteselsilen sorumlu olurlar".
Adi ortaklığın borcu, adi ortaklığı oluşturan kişilerden takipte taraf gösterilmek sureti ile tahsil edilir.
Sayfalar
- kanunlar
- güncel
- Şirketler
- anonim şti
- limidet şti
- BA/BS
- hisse devri
- tasfiye
- iflas/haciz
- çek
- kurumlar
- gelir vergisi-gerçek
- adi ortaklık
- Sirküler
- fatura
- vergi
- kdv
- ötv
- vuk
- ttk
- m.t.v
- inşaat
- serbest bölge
- özelge
- mesleki
- sgk
- SGK genelgeler
- bağkur
- emeklilik
- memur
- yabancı işçi
- işçi
- İŞKUR
- yurtdışı boçlanma
- gayrimenkul
- tebliğ
- Dernek/Vakıf
- kaçakçılık
- kat mülkiyeti
- Ticaret Odası
- Tacir
- GİB
- Teşvik-destek
- koskep
- AATUHK /6183
- Gümrük bakanlığı/ Dış Ticaret
- Bankalar
- Kefil-kefalet
- İhale
- kooparatif
- Ticari defter
- gider vergileri
- çalışma ve sosyal güvenlik
- ekonomi
- sanayi sicil
- Vergi Davaları Dilekçeler
- muhtasar
- uzlaştırma
- Arabuluculuk
28 Temmuz 2017 Cuma
27 Temmuz 2017 Perşembe
MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 48)
1. Amaç
Bu Tebliğin
amacı, 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 1 inci maddesiyle getirilen
düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.
2. Yasal
Düzenleme
7020 sayılı
Kanunun Geçici 1 inci maddesinde;
“(1) İlgili
trafik sicilinde adlarına kayıt ve tescilli bulunan, model yılı 1997 veya daha
eski olan motorlu taşıtlarını; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
31/12/2018 tarihine kadar ilgili mevzuat gereğince kayıt ve tescillerinin
silinmesi ve hurdaya çıkarılması suretiyle il özel idarelerine veya büyükşehir
belediyelerine bedelsiz olarak teslim eden veya 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamenin 21 inci maddesinin (4) numaralı fıkrasında
düzenlenen uygulama çerçevesinde Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Hurda
İşletmesi Müdürlüğüne ait hurda müdürlüklerinden herhangi birine teslim eden
gerçek ve tüzel kişiler adına, hurdaya çıkarılan taşıta ilişkin olarak
31/12/2018 tarihine kadar tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan motorlu taşıtlar
vergisi ile bu vergiye ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve
31/12/2016 tarihine kadar tescil plakasına kesilen idari para cezaları terkin
edilir.
(2) Motorlu
taşıtlarını noter satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın alıp
ilgili trafik tescil kuruluşunda adlarına kayıt ve tescil ettirmemiş olan
gerçek ve tüzel kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2018
tarihine kadar kayıt ve tescil işlemlerini tamamlayarak bu maddenin öngördüğü
diğer şartları da yerine getirmeleri halinde bu madde hükmünden
yararlanabilirler.
(3) Bu madde
kapsamında trafik tescil kayıtları silinen motorlu taşıtların, adlarına tescil
kaydı bulunanlar tarafından ilgili kurumlara teslimi ile il özel idarelerinin
veya büyükşehir belediyelerinin bu kapsamda teslim aldıkları hurda taşıtların
satışından elde ettikleri kazançlar ve bu faaliyetlerle ilgili olarak yapılan
işlemler ve düzenlenen kağıtlar her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır.
Bu madde kapsamında yapılan motorlu taşıt teslimlerine ilişkin olarak
25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu
maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz.
(4) Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mevcut olmayan veya herhangi bir
nedenle motorlu taşıt vasfını kaybetmiş olup model yılı 2005 ve daha eski olan
taşıtların, bu durumlarının kanaat verici belgelerle tevsik edilmesi veya
ilgili trafik tescil kuruluşu nezdinde adlarına kayıtlı olanlar tarafından
yazılı bildirimde bulunulması halinde, bu taşıtlara ait motorlu taşıtlar
vergilerinin 1/4'ünün 31/12/2018 tarihine kadar ödenmesi şartıyla, kalan vergi
aslı, gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve tescil plakasına kesilen
idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir ve ödemeyi müteakip
trafik tescil kayıtları silinir. Bu fıkra kapsamında trafik tescil kayıtları
silinen motorlu taşıtların daha sonra bulunması veya varlığının tespiti
halinde, terkin tarihi itibarıyla trafik tescil kaydı yapılır. Bu takdirde
terkin edilen vergi ve diğer amme alacakları ayrıca bir işleme gerek olmaksızın
bulundukları veya tespit edildikleri yılın Ocak ayında motorlu taşıtlar vergisi
adıyla tahakkuk etmiş sayılır ve Ocak ayının son günü vade tarihi kabul
edilerek takip ve tahsil edilir. Bulunan veya varlığı tespit edilen taşıtın
noter satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın alındığının
tevsiki halinde taşıt, satış tarihi itibarıyla alıcı adına tescil edilir ve
alıcı adına motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti tesis edilir.
(5) Bu madde
hükmünden gerçeğe aykırı bildirimde bulunmak suretiyle yararlananlar, bu
fiilleri başkaca bir suç teşkil etmediği takdirde 26/9/2004 tarihli ve 5237
sayılı Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi gereğince, il özel idareleri,
büyükşehir belediyeleri ve MKEK Hurda İşletmesi Müdürlüğünce bu madde hükmüne
göre teslim alınan taşıtları, taşıt vasfını kaybettirecek şekilde kullanılamaz
hale getirmeyenler ile bu hususa ilişkin gerekli tedbirleri almayanlar aynı
Kanunun 257 nci maddesi gereğince cezalandırılır.
(6) Bu madde
kapsamında tescil kayıtları silinen motorlu taşıtlara ait daha önce ödenmiş
olan motorlu taşıtlar vergisi ile buna ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi,
vergi cezaları ve idari para cezaları red ve iade edilmez. Tescil kayıtları
silinen bu taşıtlar üzerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş olan hacizler kaldırılır.
(7) Dördüncü
fıkra gereğince trafik tescil kayıtları silinecek taşıtların, motorlu taşıt
vasfını kaybettikleri haller ile mevcut olmadıklarının kabul edileceği
durumları tespite ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye, İçişleri ve Maliye Bakanlıkları müştereken yetkilidir."
hükmü yer
almaktadır.
Aynı Kanunun
21 inci maddesinde, 7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin yayımı
tarihinde yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.
3. Kapsam
7020 sayılı
Kanunun Geçici 1 inci maddesi kapsamına aşağıda belirtilen taşıtlar ile gerçek
ve tüzel kişiler girmektedir.
3. A -
Madde Kapsamında Teslim Edilebilecek Taşıtlar
7020 sayılı
Kanunun Geçici 1 inci maddesinin kapsamına, 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı
Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin (I) sayılı tarifesinde yer
alan; otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri ile motosikletler,
aynı Kanunun 6 ncı maddesinin (II) sayılı tarifesinde yer alan; minibüs, panel
van, motorlu karavan, otobüs ve benzeri, kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri
taşıtlar girmektedir.
Ancak, 655
sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 21 inci maddesinin (4) numaralı fıkrası
çerçevesinde uygulama yapılıp yapılmayacağı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının yetkisinde bulunmaktadır. Anılan hüküm çerçevesinde uygulama
yapılması halinde hurda taşıt alımına ilişkin esaslar Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı tarafından belirlenir. Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu
Hurda İşletmesi Müdürlüğü hurda müdürlüklerine (MKEK hurda müdürlükleri) teslim
edilecek taşıt türleri anılan Bakanlıkça belirlenir. Bakanlık tarafından
belirlenenler dışındaki taşıtların, mükellefler tarafından bu madde kapsamında
MKEK hurda müdürlüklerine teslimi mümkün bulunmamaktadır.
3. B -
Madde Hükmünden Yararlanabilecek Mükellefler
Madde
hükmünden;
1) İlgili
trafik sicilinde model yılı 1997 veya daha eski olan ve 197 sayılı Kanunun 5
inci maddesinin (I) sayılı tarifesinde yer alan; otomobil, kaptıkaçtı, arazi
taşıtları ve benzerleri ile motosikletler, aynı Kanunun 6 ncı maddesinin (II)
sayılı tarifesinde yer alan; minibüs, panel van, motorlu karavan, otobüs ve
benzerleriyle kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtları adlarına kayıt ve tescilli
bulunan,
2) Madde
kapsamında yer alan taşıtlarını bu maddenin yürürlük tarihinden önce noter
satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın alan ancak, ilgili
trafik tescil kuruluşunda adlarına kayıt ve tescil ettirmemiş olan
mükelleflerden, 31/12/2018 tarihine kadar, adlarına kayıt ve tescil ettiren,
3) İlgili
trafik tescil kuruluşunda adlarına kayıt ve tescilli; model yılı 2005 veya daha
eski taşıtı olup, bu taşıtı 27/5/2017 tarihi itibarıyla mevcut olmayan veya
herhangi bir nedenle motorlu taşıt vasfını kaybetmiş bulunan,
gerçek ve
tüzel kişiler ile bunların mirası reddetmemiş mirasçıları
yararlanabileceklerdir.
Madde
hükmünden yararlanmak için gerekli başvuruların mükellef veya mükellef adına
veli, vasi, kanuni temsilciler ile konuya ilişkin olarak vekâletname ile tayin
edilen vekiller tarafından yapılması mümkündür. Ancak, maddenin dördüncü
fıkrası kapsamında vekâletname ile yapılacak olan başvurularda bildirimin
bizzat mükellef, veli veya vasi tarafından imzalanması gerekmektedir.
4. Geçici
1 inci Maddenin Uygulaması
7020 sayılı
Kanunun Geçici 1 inci maddesinden faydalanmak için başvuracak mükellefler,
adlarına kayıt ve tescilli taşıtları üzerinde 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş
hacizler dışında, üçüncü şahıslar tarafından konulmuş bulunan mülkiyeti
muhafaza, rehin, haciz ve benzeri şerhleri kaldırılmadıkça madde hükmünden
yararlanamayacaklardır.
Anılan
Kanunun Geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirlenen ve motorlu
taşıtlarını noter satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın alıp
ilgili trafik tescil kuruluşunda adlarına kayıt ve tescil ettirmemiş olan
gerçek ve tüzel kişilerin, madde hükmünden yararlanabilmeleri için 31/12/2018
tarihine kadar bu madde kapsamındaki taşıtları adlarına kayıt ve tescil
ettirmeleri gerekmektedir. Bu durumda olup da 31/12/2018 tarihine kadar
taşıtları adlarına kayıt ve tescil ettirmeyen mükellefler madde hükmünden
yararlanamayacaklardır.
Geçici 1
inci madde hükmünden faydalanan mükelleflerin bu madde kapsamında tescil
kayıtları silinen taşıtlarına ilişkin 27/5/2017 tarihinden önce ödemiş
oldukları motorlu taşıtlar vergileri, gecikme zamları, gecikme faizleri, vergi
cezaları ve idari para cezaları ile bu tarihten sonra ödenmekle beraber anılan
Kanun maddesi hükmünden faydalanmak için müracaat edilmeden önce ödenen motorlu
taşıtlar vergileri, gecikme zamları, gecikme faizleri, vergi cezaları ve idari
para cezaları mükellefe red ve iade edilmeyecektir.
Anılan
Kanunun Geçici 1 inci maddesinin uygulanmasında tescil plakasına kesilen idari
para cezalarının tespitinde 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanununun 116 ncı maddesi esas alınacaktır.
Bu madde
kapsamında trafik tescil kayıtları silinen motorlu taşıtların, adlarına tescil
kaydı bulunanlar tarafından ilgili kurumlara teslimi ile il özel idarelerinin
ve büyükşehir belediyelerinin bu kapsamda teslim aldıkları hurda taşıtların
satışından elde ettikleri kazançlar ve bu faaliyetlerle ilgili olarak yapılan
işlemler ve düzenlenen kağıtlar her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır.
4. A -
Model Yılı 1997 ve Daha Eski Olan Taşıtlara İlişkin Yapılacak İşlemler
4.A.1 -
Mükellefler Tarafından Yapılacak İşlemler
7020 sayılı
Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen mükelleflerin
söz konusu düzenlemeden yararlanabilmeleri için trafik sicilinde adlarına kayıt
ve tescilli bulunan model yılı 1997 veya daha eski motorlu taşıtlarını,
31/12/2018 tarihine kadar (bu tarih dahil) il özel idarelerine veya büyükşehir
belediyelerine bedelsiz olarak teslim etmeleri veya 655 sayılı Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 21 inci maddesinin (4) numaralı fıkrasında düzenlenen
uygulama çerçevesinde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Hurda İşletmesi
Müdürlüğü hurda müdürlüklerinden (Kırıkkale ve İzmir-Aliağa MKEK hurda
müdürlükleri) yetkilendirilen birine, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde teslim etmeleri
gerekmektedir.
Maddenin
birinci ve ikinci fıkra hükümlerinden yararlanarak taşıtlarını il özel
idarelerine/büyükşehir belediyelerine veya MKEK hurda müdürlüklerine teslim
etmek isteyen mükelleflerin, adlarına kayıt ve tescilli taşıtlar üzerinde 6183
sayılı Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş hacizler dışında, üçüncü şahıslar
tarafından konulmuş bulunan mülkiyeti muhafaza, rehin, haciz ve benzeri
şerhlerin bulunmadığına dair trafik tescil kuruluşundan belge almaları
gerekmektedir. Bu belge herhangi bir tescil kuruluşundan alınabilecektir.
Madde
hükmüne göre trafik tescil kuruluşlarına yapılacak başvurular sırasında taşıta
ait motorlu taşıtlar vergisi ilişiğinin kesildiğine dair belge
aranılmayacaktır.
Geçici 1
inci maddenin birinci fıkra hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin yapması
gereken işlemler aşağıda açıklanmıştır.
4.A.1.
a-) Trafik Tescil Kuruluşuna Başvuru
Taşıtlarını
il özel idarelerine, büyükşehir belediyelerine veya MKEK hurda müdürlüklerine
teslim etmek isteyen mükelleflerin (EK:1a / EK:1b) dilekçeyle herhangi bir
trafik tescil kuruluşuna başvurarak taşıtın madde hükmünden yararlanabileceğine
dair belge (EK:2) almaları gerekmektedir.
Motorlu
taşıtını 27/5/2017 tarihinden önce noter satış senedi ile iktisap eden veya
kamu kurum ve kuruluşlarından satın alan ancak, ilgili trafik tescil
kuruluşunda adlarına kayıt ve tescil ettirmemiş olan mükellefler ise, noter
satış senetlerinin veya kamu kurum ve kuruluşundan satın aldığını gösterir
belgenin bir örneğini ilgili trafik tescil kuruluşuna verilecek dilekçelerine
(EK:1a / EK:1b) ekleyeceklerdir.
4.A.1.
b-) İl Özel İdarelerine, Büyükşehir Belediyelerine veya MKEK Hurda
Müdürlüklerine Başvuru
7020 sayılı
Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkra hükmünden faydalanmak isteyen
mükellefler (EK:2) belgesini aldıktan sonra, bir dilekçe (EK:3a / EK:3b) ve
ekleri ile birlikte taşıtlarını diledikleri il özel idaresine ve büyükşehir
belediyelerine bedelsiz olarak veya 655 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 21
inci maddesinin (4) numaralı fıkrasında düzenlenen uygulama çerçevesinde MKEK
hurda müdürlüklerinden (Kırıkkale ve İzmir-Aliağa MKEK hurda müdürlükleri)
yetkilendirilen birine, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde teslim edebileceklerdir.
Motorlu
taşıtını 27/5/2017 tarihinden önce noter satış senedi ile iktisap eden veya
kamu kurum ve kuruluşlarından satın alan ancak, başvuru tarihi itibarıyla henüz
taşıtını ilgili trafik tescil kuruluşunda adlarına kayıt ve tescil ettirmemiş
olan mükellefler ise, noter satış senedinin veya kamu kurum ve kuruluşundan
satın aldığını gösterir belgenin bir örneğini dilekçeye (EK:3a / EK:3b)
ekleyeceklerdir.
Taşıt
sahiplerinin, taşıtlarını il özel idaresine, büyükşehir belediyesine veya MKEK
hurda müdürlüklerine teslim ettikten sonra, almış oldukları teslim tutanakları
(EK:4) ve Tebliğ ekinde yer alan dilekçe (EK:5) ile birlikte herhangi bir
trafik tescil kuruluşuna giderek, taşıtlarının hurdaya çıkarılma işlemini
tamamlamaları gerekmektedir. Trafik tescil kuruluşunda hurdaya çıkarma işlemi
yapılmayan taşıt için bu madde hükmünden faydalanılamayacaktır.
Maddenin
birinci fıkra hükmünden faydalanmak isteyen mükelleflerin taşıtlarını en geç
31/12/2018 tarihine kadar il özel idaresine, büyükşehir belediyesine veya MKEK
hurda müdürlüklerine teslim ederek hurdaya çıkarma işlemlerini tamamlamaları
gerekmektedir.
Taşıtlarını
MKEK hurda müdürlüklerine teslim eden mükellefler, hurdaya çıkarma işlemlerini
tamamladıktan sonra, trafik tescil kuruluşlarınca kendilerine verilen “Hurdaya
Çıkarılmıştır” şerhli “Motorlu Araç Tescil Belgesi”ni, ilgili MKEK hurda
müdürlüğüne ibraz edeceklerdir.
4.A.2 -
İl Özel İdareleri, Büyükşehir Belediyeleri veya MKEK Hurda Müdürlükleri
Tarafından Yapılacak İşlemler
İl özel
idareleri, büyükşehir belediyeleri veya MKEK Hurda İşletmesi Müdürlüğü bu madde
kapsamında teslim alınan taşıtları, taşıt vasfını kaybettirecek şekilde
kullanılamaz hale getirmeye yönelik her türlü tedbiri alacaklardır.
Söz konusu
taşıtları il özel idarelerine ve büyükşehir belediyelerine bedelsiz olarak veya
655 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 21 inci maddesinin (4) numaralı
fıkrasında düzenlenen uygulama çerçevesinde MKEK hurda müdürlüklerine teslim
etmek isteyen taşıt sahipleri tarafından verilen dilekçe (EK:3a / EK:3b)
üzerine, il özel idareleri, büyükşehir belediyeleri ve MKEK hurda müdürlükleri
taşıtı Tebliğ ekinde yer alan tutanakla (EK:4) teslim alacaklardır. İl özel
idareleri, büyükşehir belediyeleri veya MKEK hurda müdürlükleri tarafından
teslim alınan taşıta ilişkin tutanak (EK:4) üç nüsha olarak düzenlenecektir.
Tutanaklardan biri il özel idaresi, büyükşehir belediyesi veya MKEK hurda müdürlükleri
tarafından muhafaza edilecektir. Kalan iki nüsha tutanak ise mükellefe
verilecek, mükellef kendisine verilen tutanaklardan bir nüshasını ilgili trafik
tescil kuruluşuna verecektir.
MKEK hurda
müdürlükleri, trafik tescil kuruluşu tarafından hurdaya çıkarma işlemi
tamamlanan taşıta ilişkin “Hurdaya Çıkarılmıştır” şerhli “Motorlu Araç Tescil
Belgesi” kendilerine ibraz edildikten sonra taşıtları bertaraf
edebileceklerdir.
İl özel
idareleri ve büyükşehir belediyeleri bu kapsamda teslim aldıkları hurda taşıtları
19/3/2001 tarihli ve 2001/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi uyarınca yalnızca
MKEK hurda müdürlüklerine satacaklardır.
4.A.3 -
Trafik Tescil Kuruluşları Tarafından Yapılacak İşlemler
7020 sayılı
Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkra hükmünden yararlanmak için
yapılan mükellef başvuruları üzerine, teslim edilecek olan taşıtlar üzerinde
6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş hacizler dışında, üçüncü
şahıslar tarafından konulmuş mülkiyeti muhafaza, rehin, haciz ve şerhlerin
bulunmaması halinde düzenlenecek belge (EK:2) ilgiliye verilecek, aksi halde
belge düzenlenmeyecektir. Bu belge herhangi bir trafik tescil kuruluşundan
alınabilecektir.
Taşıtların
hurdaya çıkarılma işlemi, herhangi bir trafik tescil kuruluşunda
yapılabilecektir.
Ancak,
motorlu taşıtını noter satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın
aldığını gösteren belgeyle iktisap eden ve ilgili trafik tescil kuruluşunda
adlarına kayıt ve tescil ettirmemiş olan mükellefler tarafından yapılacak
başvurularda; 18/7/1997 tarihli ve 23053 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili hükümleri doğrultusunda,
alıcının ikamet veya iş adresinin bulunduğu yerin trafik tescil kuruluşunda
kayıt ve tescil işlemleri yapıldıktan sonra hurdaya çıkarma işlemi
tamamlanacaktır.
İl özel
idaresine, büyükşehir belediyesine veya MKEK hurda müdürlüğüne teslim edilen
taşıtlarda, hurdaya çıkarma işlemi trafik tescil kuruluşuna hurdaya ayırmak
için yapılan başvuru tarihi itibarıyla yapılacaktır. Taşıta ait “Motorlu Araç
Tescil Belgesi”ne “Hurdaya Çıkarılmıştır” şerhi konularak sahiplerine geri
verilecek, “Motorlu Araç Trafik Belgesi” ile tescil plakaları geri alınarak
iptal edilecektir.
Taşıtların
hurdaya çıkarılması için yapılacak başvurularda tebliğ ekinde yer alan dilekçe
(EK:5) kullanılacaktır.
Trafik
tescil kuruluşlarınca madde hükmüne göre yapılacak kayıt ve tescil işlemleri
sırasında taşıta ait motorlu taşıtlar vergisi ilişiğinin kesildiğine dair belge
aranılmayacaktır.
Hurdaya
çıkarma işleminin trafik tescil kuruluşunca yapılmasından sonra, taşıtın kayıt
ve tescilinin silindiği hususu üç iş günü içerisinde kayıtlı bulunduğu vergi
dairesine bildirilecektir. Vergi dairesine gönderilen yazıya, "Hurdaya
Çıkarılmıştır" damgası vurulmuş bulunan "Araç Trafik Tescil Müracaat
ve İşlem Formunun" onaylı bir örneği eklenecektir. Hurdaya çıkarma işlemi
taşıtın kayıtlı olduğu tescil kuruluşunca yapılmadığı takdirde "Araç
Trafik Tescil Müracaat ve İşlem Formunun" onaylı bir örneği kayıtlı olduğu
tescil kuruluşuna bildirilecektir.
Bu madde
hükmü uyarınca tescil kaydı silinecek taşıtın trafik tescil kaydında, 6183
sayılı Kanun hükümlerine göre konulmuş hacizler varsa, tescil kuruluşları haczi
koyan idarelerden bildirim beklemeksizin bu hacizleri kaldıracak ve hacizlerin
kaldırıldığı hususu haczi koyan ilgili tahsil dairelerine trafik tescil
kuruluşu tarafından ayrıca bildirilecektir.
4.A.4 -
Vergi Daireleri Tarafından Yapılacak İşlemler
Başvuruda
bulunan mükellefin motorlu taşıtlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi daireleri
tarafından, trafik tescil kuruluşundan gelen, taşıtın hurdaya çıkarılmak
suretiyle kayıt ve tescilinin silindiğini belirten yazı ve ekinde yer alan
belgelerdeki bilgiler ile vergi dairesi kayıtları karşılaştırılarak bilgilerin
doğruluğu kontrol edilecektir. Bilgilerin doğruluğu tespit edildikten sonra
ilgili taşıttan dolayı motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek
veya tüzel kişilerin motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetleri sona
erdirilecektir. Bu düzenleme kapsamında teslim edilen taşıtlara ilişkin olarak
31/12/2018 tarihine kadar tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan motorlu taşıtlar
vergisi ile gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve 31/12/2016 tarihine
kadar tescil plakasına kesilen idari para cezaları terkin edilecek, bu alacaklar
nedeniyle 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre mükellefin sair mal varlığına
tatbik edilmiş olan hacizler kaldırılacak ve yapılan işlem sonucundan mükellefe
bilgi verilecektir.
4.B -
Mevcut Olmayan veya Motorlu Taşıt Vasfını Kaybetmiş Olan Taşıtlara İlişkin
Yapılacak İşlemler
7020 sayılı
Kanunun Geçici 1 inci maddesinin 7 nci fıkrasında, dördüncü fıkra gereğince
trafik tescil kayıtları silinecek taşıtların, motorlu taşıt vasfını
kaybettikleri haller ile mevcut olmadıklarının kabul edileceği durumları tespite
ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, İçişleri ve
Maliye Bakanlıklarının müştereken yetkili oldukları hükme bağlanmıştır.
4.B.1 -
Taşıtın Mevcut Olmaması veya Motorlu Taşıt Vasfını Kaybetmiş Olması Halinde
Yapılacak İşlemler
Maddenin
yürürlüğe girdiği 27/5/2017 tarihi itibarıyla mevcut olmayan veya motorlu taşıt
vasfını yitirmiş, model yılı 2005 ve daha eski olan taşıt sahiplerinin;
durumlarını kanaat verici belgelerle tevsik etmeleri veya trafik tescil
kuruluşu tarafından taşıtın mevcut olmadığının kabulü halinde, Tebliğ ekinde
yer alan dilekçe (EK:6/EK:7) ile herhangi bir trafik tescil kuruluşuna
bildirimde bulunmaları ve bu taşıtlara ait motorlu taşıtlar vergisi asıllarının
1/4'ünü 31/12/2018 tarihine kadar ödemeleri şartıyla, kalan vergi aslı, gecikme
zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve 2918 sayılı Kanunun 116 ncı maddesine
istinaden tescil plakasına kesilen trafik idari para cezalarının tamamının
tahsilinden vazgeçilecek ve ödemeyi müteakip trafik tescil kayıtları silinecektir.
Buna göre,
Kanunun Geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında trafik tescil
kuruluşu tarafından, taşıta ilişkin olarak içinde bulunulan takvim yılından
önceki beşinci yılın 1 Ocak tarihinden itibaren;
i - Taşıta
(taşıtın tescil plakasına veya taşıtın sürücüsüne) ait tebliğ edilmemiş trafik
idari para cezası karar tutanağı bulunmadığının,
ii - Sigorta
Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) kayıtlarına göre zorunlu mali sorumluluk
sigortasının yaptırılmamış olduğunun,
iii -
Taşıtın tescil kayıtlarında herhangi bir işlem (teknik değişiklik, renk
değişikliği, zayi veya yıpranma nedeniyle belge yenileme, şahsi hal ve adres
değişikliği gibi) yapılmamış olduğunun,
iv - Taşıtın
ölüm veya yaralanmayla sonuçlanan trafik kazasına karışmadığının,
v - Taşıtın
fenni muayenesinin yaptırılmamış olduğunun,
tespiti
halinde taşıtın mevcut olmadığı kabul edilecektir. Taşıtın mevcut olmadığının
kabulünde yukarıda yer alan tespitlerin tamamının varlığı aranacaktır.
Öte yandan,
i - Taşıtın
mevcut olmadığının mahkeme kararıyla tevsik edilmesi,
ii - Taşıtın
yurt dışına çıktığının ve çeşitli nedenlerle (müsadere, çalınma, yanma, trafik
kazası, tahrip edilme gibi) tekrar giriş yapmadığının belgelenmesi veya bu
hususun Gümrük ve Ticaret Bakanlığı veya Dışişleri Bakanlığı'ndan alınan
yazıyla tevsik edilmesi,
iii -
Taşıtın kaza, yanma, tahrip edilme gibi nedenlerle 27/5/2017 tarihi ve
öncesinde motorlu taşıt vasfını kaybettiğinin mahkeme kararı veya resmi
kurumlarca düzenlenmiş belgelerle (itfaiye tutanağı, polis veya jandarma
birimlerince düzenlenen tespit tutanağı gibi) tevsik edilmesi
durumlarında
ibraz edilen belgeler taşıtın mevcut olmadığına veya taşıt vasfını kaybettiğine
ilişkin kanaat verici belge olarak kabul edilerek, yukarıda sayılan diğer
şartlar aranılmayacaktır.
Taşıtın
mevcut olmadığının veya herhangi bir nedenle motorlu taşıt vasfını
kaybettiğinin tevsik edilmesi halinde kaydının silinmesi için yapılacak
başvurularda (EK:7) dilekçe kullanılacaktır.
İlgili
trafik tescil kuruluşundan 7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin
dördüncü fıkra hükmünden yararlanabileceğine dair belge (EK:8 / EK:9) alan
mükellefler, belgeyi ekleyecekleri bir dilekçe (EK:10) ile motorlu taşıtlar
vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairesine başvuracaklardır.
Vergi
dairesi, başvuruda bulunan mükelleflerden başvuru tarihi itibarıyla vadesi
geçmesine rağmen ödenmemiş olan motorlu taşıtlar vergi asılları ile ödeme
süresi başlamış motorlu taşıtlar vergi asıllarının 1/4'ünü tahsil ederek, her
bir taşıt için ayrı ayrı mükellefin T.C. Kimlik No/Vergi Kimlik No, adı soyadı
(unvanı), tahsil edilen vergi tutarı ve tahsil tarihi ile taşıtın plaka
numarasına ilişkin bilgileri içeren bir yazı (EK:11)
düzenleyecektir. Bu yazı (EK:11), vergi dairesince üç iş günü
içerisinde bir yazı ekinde ilgili trafik tescil kuruluşuna gönderilecektir.
İlgili
trafik tescil kuruluşu, vergi dairesinden gelen yazıda yer alan bilgilerle
tescil bilgilerini karşılaştırarak taşıta ilişkin tescil kaydını, vergi
dairesine ödeme yapıldığı tarih itibarıyla silecek ve ilgili vergi dairesine üç
iş günü içerisinde bildirecektir.
Bu madde
hükmü uyarınca trafik tescil kaydı silinecek taşıtın tescil kaydında, 6183
sayılı Kanun hükümlerine göre konulmuş hacizler varsa, tescil kuruluşları haczi
koyan idarelerden bildirim beklemeksizin bu hacizleri kaldıracak ve hacizlerin
kaldırıldığı hususu haczi koyan ilgili tahsil dairelerine ayrıca
bildirilecektir.
Trafik
tescil kuruluşlarınca madde hükmüne göre yapılacak kayıt silme işlemleri
sırasında taşıta ait motorlu taşıtlar vergisi ilişiğinin kesildiğine dair belge
aranılmayacaktır.
Vergi
dairesi trafik tescil kuruluşundan, 7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci
maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında, tescil kaydının silindiğine ilişkin
yazının gelmesi üzerine mükellefin kalan motorlu taşıtlar vergi aslı ile vergi
aslının tamamına ilişkin gecikme zammını, gecikme faizini, vergi cezalarını ve
tescil plakasına kesilen idari para cezalarını terkin ederek motorlu taşıtlar
vergisi mükellefiyetini sona erdirecektir.
4.B.2 -
Taşıtın Varlığının Tespiti Halinde Yapılacak İşlemler
7020 sayılı
Kanunun Geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında trafik tescil
kayıtları silinen motorlu taşıtların daha sonra bulunması veya varlığının
tespiti halinde, ilgili trafik tescil kuruluşu tarafından terkin tarihinde
adına kayıt ve tescilli olan kişi için tescil kaydının silindiği tarih
itibarıyla trafik tescil kaydı yapılarak, durum ilgili vergi dairesine üç iş
günü içerisinde bildirilir. Ayrıca, madde hükmünden gerçeğe aykırı bildirimde
bulunmak suretiyle yararlananlar hakkında maddenin beşinci fıkra hükmü uyarınca
işlem tesis edilir.
İlgili
trafik tescil kuruluşu tarafından, bulunan veya varlığı tespit edilen taşıta
ilişkin tescil bilgilerinin vergi dairesine gelmesi üzerine, vergi dairesince
mükellef adına motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti tesis edilerek daha önce
terkin edilen vergi ve diğer amme alacakları ayrıca bir işleme gerek olmaksızın
taşıtın bulunduğu veya tespit edildiği yılın Ocak ayında motorlu taşıtlar
vergisi adıyla tahakkuk etmiş sayılarak işlem yapılır ve Ocak ayının son günü
vade tarihi kabul edilerek takip ve tahsil edilir.
Örnek
İlgili vergi
dairesi tarafından 5/10/2017 tarihinde mükellef (A)'nın 7020 sayılı Kanunun
Geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkra hükmü çerçevesinde 6.000 TL motorlu
taşıtlar vergi aslı, 9.000 TL gecikme zammı, 300 TL trafik idari para cezası
terkin edilmiş, ancak tescil kaydı silinen taşıtın 15/8/2019 tarihinde mevcut
olduğu tespit edilerek tescil kaydının silindiği tarih itibarıyla mükellef (A)
adına tekrar kayıt ve tescil işlemi yapılmıştır.
Durumun
ilgili vergi dairesine bildirilmesi üzerine vergi dairesi tarafından mükellef
(A) adına tekrar motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti tesis edilerek terkin
edilen 15.300 TL (6000+9000+300) tutarın, 2019 yılı Ocak ayında motorlu
taşıtlar vergisi olarak tahakkuk etmiş sayılması ve 31/1/2019 tarihinden
itibaren hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre mükellef (A)’dan takip ve tahsil
edilmesi gerekmektedir.
Ancak,
bulunan veya varlığı tespit edilen taşıtın noter satış senediyle veya kamu
kurum ve kuruluşlarından satın alındığının tevsiki halinde taşıt, satış tarihi
itibarıyla alıcı adına tescil edilir ve alıcı adına motorlu taşıtlar vergisi
mükellefiyeti tesis edilir.
5.
Gerçeğe Aykırı Bildirimde Bulunanlar ile Madde Hükmüne Aykırı İşlem Tesis
Edenler Hakkında Uygulanacak Cezai Hükümler
Kanunun
Geçici 1 inci maddesi hükmünden gerçeğe aykırı bildirimde bulunmak suretiyle
yararlananlar 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 206 ncı
maddesi gereğince, il özel idareleri, büyükşehir belediyeleri ve MKEK Hurda
İşletmesi Müdürlüğünce teslim alınan taşıtları, taşıt vasfını kaybettirecek
şekilde kullanılamaz hale getirmeyenler ile bu hususa ilişkin gerekli
tedbirleri almayanlar hakkında aynı Kanunun 257 nci maddesi gereğince işlem
yapılacaktır.
6.
Yürürlük
Bu Tebliğ
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
7.
Yürütme
Bu Tebliğ
hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
25 Temmuz 2017 Salı
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 482)
1.
Giriş ve Amaç
Vergi
mükellefiyetine ilişkin yükümlülük ve ödevlerin tam olarak yerine getirilmesi
amacıyla ve vergi kanunlarının verdiği yetkiler çerçevesinde vergi idaresi,
kamu idare ve müesseselerinden, mükellefler veya mükelleflerle muamelede
bulunan diğer gerçek ve tüzel kişilerden çeşitli bilgiler toplamakta, yine bu
amaç doğrultusunda mükellefler nezdinde inceleme ve denetimler
yapmaktadır.
Yapılan bu
inceleme ve denetimler neticesinde vergi ziyaı tespit edilmesi halinde,
mükellefler cezalı tarhiyata muhatap olabilmektedir. Ancak, ödenmesi gereken
vergilerin doğruluğunu sağlamaya yönelik vergi incelemesi başta olmak üzere
idarece gerçekleştirilen işlemler, süreci uzatabilmekte, bu da vergiye uyum
maliyetlerini artıran bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu çerçevede,
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mülga 370 inci maddesi,
9/8/2016 tarihli ve 29796 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6728 sayılı
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun ile “İzaha davet” başlığı altında yeniden düzenlenerek
vergi sistemimizde yeni bir müessese ihdas edilmiştir.
İzaha
davet müessesesi, verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna
dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitlerle ilgili olarak aynı
merciler tarafından mükelleflerden açıklama talep edilmesi olup, bu müessese,
yapılan değerlendirmeler sonucunda vergi ziyaına sebebiyet vermediği
anlaşılan mükelleflerin konuyla ilgili vergi incelemesine veya takdire sevk
edilmesini önlemekte, vergi ziyaına sebebiyet verildiği durumlarda ise
belirli şartlar dahilinde indirimli ceza uygulanmak suretiyle mükellefleri
daha ağır müeyyidelerden korumaktadır.
Getirilen
bu düzenleme ile İdare ve mükellefler arasındaki uyuşmazlıkların azaltılması,
İdarenin zamanını daha etkin ve verimli alanlara hasretmesi, olayların gerçek
mahiyetinin tespit edilmesine mükelleflerce daha çok katkıda bulunulması ve
bu sayede vergiye gönüllü uyumun artırılması amaçlanmaktadır.
Vergi Usul
Kanununun 370 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden bu
Tebliğ ile izaha davetin kapsamı ve şekli, ön tespitin niteliği, izaha daveti
yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek merciler, davet yapılacaklar,
yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin diğer
usul ve esaslar belirlenmektedir.
2.
İzaha Davetin Kapsamı
İzaha
davetin kapsamını belirleme yetkisi Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinin
dördüncü fıkrası ile Bakanlığımıza verildiğinden herhangi bir konunun izaha
davet kapsamında olup olmadığı, bir başka deyişle hangi konularla ilgili
olarak izaha davet müessesesinin uygulanacağı Bakanlığımız tarafından
belirlenecektir. Mezkûr yetkiye istinaden Bakanlığımız tarafından izaha davet
kapsamına alınan konular aşağıda belirlenmiştir.
2.1.
Ba-Bs Bildirim Formlarında Yer Alan Bilgilerin Analizi Sonucunda
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Bildirim
mecburiyeti bulunan mükelleflerce, Bakanlığımız tarafından belirlenen hadler
çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları Ba-Bs
bildirim formlarına dâhil edilmektedir.
Bu
bildirim formlarından hareketle yapılan çapraz kontroller neticesinde,
vergiyi ziyaa uğratmış olabileceğine dair haklarında ön tespit bulunan
mükellefler izaha davet edilir.
2.2.
Kredi Kartı Satış Bilgileri ile Katma Değer Vergisi (KDV) Beyannamelerinin
Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Banka
ve benzeri finans kurumlarından alınan bilgilere göre, kredi kartı satış
cihazı (sanal pos, kredi kartı, banka kartı-debit ve imprinter cihazı gibi)
kullanan mükelleflerin, yaptıkları satış tutarları ile KDV beyannamelerinin
karşılaştırılması sonucunda, satış tutarlarının düşük beyan edilmesi
suretiyle verginin ziyaa uğratılmış olabileceğine dair haklarında ön tespit
bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.3.
Yıllık Beyannameler ile Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin
Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
31/12/1960
tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde, ödemelerini
(avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada,
istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur
olanlar ile hangi ödemelerin tevkifata tabi olduğu sayılmıştır.
Serbest
meslek kazancı, ücret, gayrimenkul sermaye iradı gibi tevkifata tabi gelir
elde edenler tarafından verilen yıllık gelir vergisi beyannameleri ile bu
gelirler üzerinden tevkifat yapanların verdikleri muhtasar ve prim hizmet
beyannamelerinin karşılaştırılması sonucu verginin ziyaa uğratılmış
olabileceğine dair haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.
2.4.
Çeşitli Kurum ve Kuruluşlardan Elde Edilen Bilgiler ile Asgari Ücret
Tarifelerinin Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Çeşitli
kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgilerle 19/3/1969 tarihli ve 1136
sayılı Avukatlık Kanununun 164 ve 168 inci maddeleri ile 1/6/1989 tarihli ve
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik
Kanununun 46 ncı maddesi kapsamında belirlenen asgari ücret tarifelerinin
karşılaştırılması sonucunda, serbest meslek kazancını ve hesaplanması gereken
KDV’yi ilgili dönem beyannamelerinde beyan etmediği veya eksik beyan ettiği
yönünde haklarında ön tespit bulunan avukatlar ve 3568 sayılı Kanun
kapsamındaki meslek mensupları izaha davet edilir.
2.5.
Yıllık Gelir ve Kurumlar Vergisi Beyannameleri Üzerinde Yapılan İndirimleri,
Kanuni Oranları Aşan Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Gelir
Vergisi Kanununun 89 uncu maddesi ve 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine göre, bağış ve yardımlar, eğitim
ve sağlık harcamaları ile girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar
beyanname üzerinde gösterilmek ve bu maddelerde belirtilen oranları aşmamak
şartıyla beyan edilen gelirden veya kurum kazancından indirim konusu
yapılabilmektedir.
Bu
kapsamda, belirtilen söz konusu oranlar üzerinde indirim yaptıklarına dair haklarında
ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.6.
Dağıttığı Kâr Üzerinden Tevkifat Yapmadığı Tespit Edilenlerin İzaha Davet
Edilmesi
Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi ve
Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre, tam
mükellef kurumlar dağıtmış oldukları kârlar üzerinden vergi kesintisi yapmak
ve bu kesinti tutarını vergi dairesine yatırmak zorundadır.
Bu
kapsamda, Bakanlığımızca yapılan düzenlemeler uyarınca verilen kâr dağıtım
tablosunda yer alan bilgiler ile diğer verilerin karşılaştırılması sonucunda,
dağıtmış oldukları kârlar üzerinden vergi kesintisi yapmadıkları yönünde
haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.7.
Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Gelir
Vergisi Kanununun 88 inci maddesine göre gelirin toplanmasında gelir
kaynaklarının bir kısmından hâsıl olan zararlar (80 inci maddede yazılı diğer
kazanç ve iratlardan doğanlar hariç) diğer kaynakların kazanç ve iratlarına
mahsup edilebilmekte, bu mahsup neticesinde kapatılmayan zarar kısmı,
müteakip yılların gelirinden indirilebilmekte ve arka arkaya beş yıl içinde
mahsup edilmeyen zarar bakiyesi müteakip yıllara devredilememektedir.
Kurumlar
Vergisi Kanununun 9 uncu maddesine göre geçmiş yılların beyannamelerinde yer
alan zararlar, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı
ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla kurumlar vergisi
matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir.
Yukarıda
belirtilen şartlardan herhangi birisini ihlal etmek suretiyle geçmiş yıl
zararlarını gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu
yaptığı yönünde haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.8.
İştirak Kazançlarını İlgili Hesapta Göstermeyen Mükelleflerin İzaha Davet
Edilmesi
Kurumlar
Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamına giren iştirak kazançlarının, Bakanlığımızca veya ilgili idarelerce
yapılan düzenlemeler uyarınca tutulan muhasebe kayıtlarında iştiraklerden
temettü gelirlerinin izlendiği hesaplarda gösterildikten sonra, beyannamede
istisnalar arasında yer alması gerekmektedir.
Söz konusu
hesaplarda, elde edilen iştirak kazançlarının yer almaması ya da bu
hesapların hiç kullanılmaması hallerinde, bu kazançları beyanname üzerinde
istisna olarak gösterdiğine dair haklarında ön tespit bulunan mükellefler
izaha davet edilir.
2.9.
Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e Maddesindeki İstisna ile İlgili Olarak
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Kurumlar
Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan,
taşınmaz ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve
rüçhan hakları satış kazancı istisnasından faydalanan mükelleflerden; menkul
kıymet ve taşınmaz ticareti ve kiralanması faaliyeti ile uğraşıldığı,
istisnaya konu kazancın %75’lik kısmının özel fon hesabına alınmadığı veya
beş yıllık süre içerisinde özel fon hesabından çekildiği ya da satışın
yapıldığı yılı izleyen 5 yıl içinde şirketin tasfiye edildiği yönünde
haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.
2.10.
Örtülü Sermaye Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Kurumlar
Vergisi Kanununun 12 nci maddesine göre kurumların, ortaklarından veya
ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek
işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte
kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü
sermaye sayılmaktadır.
Ortaklara
olan borçların toplamının, öz sermayenin üç katından fazla olduğu yönünde
haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.11.
Ortaklardan Alacaklar İçin Hesaplanması Gereken Faizler Yönünden
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Bakanlığımızca
yapılan düzenlemeler uyarınca verilen dönem sonu bilançosunda “Ortaklardan
Alacaklar” hesabında bakiye bulunmakla birlikte aynı döneme ilişkin gelir
tablosunda faiz geliri beyan etmediği yönünde haklarında ön tespit bulunan
mükellefler izaha davet edilir.
2.12.
Ortaklık Hakları veya Hisselerini Elden Çıkardıkları Halde Beyanda Bulunmayan
Limited Şirket Ortaklarının İzaha Davet Edilmesi
Gelir
Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı
bendinde, ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan
kazançlar değer artışı kazancı olarak sayılmıştır.
Bu
kapsamda, ortaklık hak ve hisselerini elden çıkardıkları halde gelir vergisi
beyannamesi vermedikleri veya vermiş oldukları gelir vergisi beyannamesinde
bu gelirleri beyan etmedikleri yönünde haklarında ön tespit bulunan limited
şirket ortakları izaha davet edilir.
2.13.
Gayrimenkul Alım/Satım Bedelinin Eksik Beyan Edilmiş Olabileceğine Dair
Haklarında Tespit Bulunanların İzaha Davet Edilmesi
Gayrimenkul
alım/satım işlemlerine ilişkin olarak, tapu daireleri, banka ve benzeri
finans kurumları ile diğer kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgilerin karşılaştırılması
sonucunda, alım/satım bedelinin eksik beyan edilmiş olabileceğine dair
haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.
2.14.
Gayrimenkullere İlişkin Değer Artışı Kazançları Yönünden Mükelleflerin İzaha
Davet Edilmesi
Gelir
Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı
bendinde, iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler
hariç) Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7)
numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî
istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap
tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar
değer artışı kazancı olarak sayılmıştır. Öte yandan, aynı maddenin üçüncü fıkrasında,
menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından
sağlananlar hariç olmak üzere bir takvim yılında elde edilen değer artışı
kazancının hangi tutarda istisnaya tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Söz konusu
(6) numaralı bende göre değer artışı kazancı olarak sayılanlardan tapuya
tescil edilen gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğanlara ilişkin
olarak, tapu dairelerinden elde edilen verilere göre, gayrimenkulleri iktisap
tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkardıkları ve istisna haddinin
üstünde kazanç elde ettikleri halde beyanname vermediklerine dair haklarında
ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.
2.15.
Gayrimenkul Sermaye İratlarını Beyan Etmeyen veya Eksik/Hatalı Beyan Eden
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Banka,
benzeri finans kurumları, Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya
abonelerine elektrik, su, doğalgaz, internet hizmeti vb. mal ve hizmetleri
teslim eden/sunan kurumlar ile diğer kurum ve kuruluşlardan alınan bilgilerin
değerlendirilmesi neticesinde, kira geliri elde ettiği anlaşılanlar ile
muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde yapılan tevkifat tutarına göre
istisna ve beyan sınırı üzerinde kira geliri elde ettiği anlaşılanlardan
gayrimenkul sermaye iratlarını beyan etmediklerine veya eksik/hatalı beyan
ettiklerine dair haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.
2.16.
Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullanılması Durumunda
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Vergi Usul
Kanununun 359 uncu maddesinde yer alan fiillerle verginin ziyaa uğratılmış
olabileceği hallerde izaha davet hükümleri uygulanmayacaktır.
Bununla
birlikte, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin
işlenmiş olabileceğine dair vergi inceleme yetkisini haiz kişilerce
düzenlenen raporlara istinaden yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarının; her bir belge itibarıyla
50.000 TL’yi geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet
alışlarının %5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet edilir.
Sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş
olabileceğine dair belge tutarının tespiti ile mal ve hizmet alış tutarının
hesaplanmasında vergiler hariç tutarlar dikkate alınacaktır.
2.16.1. Sahte veya muhteviyatı
itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair her
bir ön tespit itibarıyla tüm belge tutarlarının vergiler hariç ayrı ayrı
50.000 TL ve altında olması ve diğer şartların da gerçekleşmesi halinde
mükellefler izaha davet edilir. Bununla birlikte, her bir ön tespite ilişkin
olarak herhangi bir belge tutarının vergiler hariç 50.000 TL üzerinde olması
durumunda, bu belgeyi kullanan mükellefin diğer benzer mahiyetteki belge
ve/veya belgeleri tutarı 50.000 TL altında olsa dahi tüm bu belgelere ilişkin
izaha davette bulunulması mümkün değildir.
Örnek: (A) Ltd. Şti. hakkında sahte belge
düzenleyicisi olduğuna dair vergi tekniği raporu düzenlenmiştir. Düzenlenen
bu raporun sonuç bölümünde (B) Ltd. Şti.’nin, (A) Ltd. Şti. tarafından
düzenlenen 10 adet faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgular yer
almaktadır. Bu faturaların her biri vergiler hariç 50.000 TL’nin altında
kalmaktadır. Bu durumda diğer şartların da gerçekleşmesi halinde (B) Ltd.
Şti. izaha davet edilecektir.
Mezkûr faturaların
vergiler hariç, 9 adedinin her birinin tutarı 50.000 TL’nin altında, bir adet
fatura tutarının da 50.000 TL’nin üstünde olduğu durumda ise ziyaa uğramış
olabilecek vergiye ilişkin bir fatura tutarının 50.000 TL’nin üzerinde olması
nedeniyle 10 adet faturanın hiçbiri için mükellef izaha davet edilmeyecektir.
2.16.2. Sahte veya muhteviyatı
itibarıyla yanıltıcı olabilecek toplam belge tutarının ilgili yıldaki toplam
mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşması halinde, vergiler hariç her bir belge
tutarının 50.000 TL’yi geçmemesi durumunda dahi mükelleflere izaha davette
bulunulması mümkün değildir.
Örnek: (C) Ltd. Şti. hakkında sahte belge
düzenleyicisi olduğuna dair vergi tekniği raporu düzenlenmiştir. Düzenlenen
bu raporun sonuç bölümünde (Ç) Ltd. Şti.’nin 2017 yılına ilişkin olarak bu
belgelerden 20 adet faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgular yer
almaktadır. Bu faturaların ayrı ayrı her birinin vergiler hariç tutarı 50.000
TL’nin altında olup, toplam tutarları ise 800.000 TL’dir. (Ç) Ltd. Şti.’nin
ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alış tutarı ise 8.000.000 TL’dir. Buna
göre, her bir belge itibarıyla 50.000 TL sınırı aşılmamakla birlikte, sahte
veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olabilecek toplam belge tutarının
(800.000 TL) ilgili yıldaki mal ve hizmet alışları toplamının %5’i olan
400.000 TL’yi aşması nedeniyle mükellef söz konusu faturalar için izaha davet
edilmeyecektir.
2.16.3. Mükelleflerin izaha davet
edilip edilmeyeceğinin belirlenmesinde sahte veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı olarak kullanılmış olabilecek belgeler, her bir ön tespit
bakımından ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Örnek: 1/8/2017 tarihinde (D) A.Ş.
hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, (E) Ltd. Şti.’nin vergiler hariç
60.000 TL tutarında 1 adet sahte faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgu
mevcuttur. Öte yandan, (F) A.Ş. hakkındaki 2/10/2017 tarihli bir başka vergi
tekniği raporunda ise (E) Ltd. Şti. hakkında vergiler hariç 40.000 TL
tutarında 1 adet sahte faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgu yer almaktadır.
Mükellefin, 1/8/2017 tarihinde düzenlenen raporda belirtilen faturayla ilgili
olarak izaha davet edilmesi mümkün bulunmamakla birlikte, ilgili yıldaki
toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması şartıyla 2/10/2017 tarihinde
düzenlenen raporda belirtilen faturayla ilgili olarak izaha davet edilmesi
mümkündür.
2.16.4. Mükellefler hakkında tek bir
vergi tekniği raporunda birbirinden farklı yıllara ilişkin sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılmış olabileceğine dair
bulguların mevcut olması durumunda, söz konusu 50.000 TL’lik sınırın ve
%5’lik oranın aşılmamış olması şartları her bir yıl itibarıyla ayrı ayrı
değerlendirilecektir. Herhangi bir yıla ilişkin bu şartların sağlanmamış
olması, diğer yıllarda bu şartlardan her ikisini de sağlayan mükelleflerin bu
şartların sağlandığı yıla ilişkin izaha davet edilmesine engel teşkil
etmeyecektir.
Örnek: 1/8/2017 tarihinde (G) Ltd. Şti.
hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, (H) A.Ş.’nin 2015 yılına ilişkin
vergiler hariç 70.000 TL, 10.000 TL ve 30.000 TL olmak üzere toplam üç adet,
2016 yılına ilişkin olarak ise vergiler hariç biri 45.000 TL, diğeri 40.000
TL olmak üzere toplam iki adet sahte faturayı kullanmış olabileceğine dair
bulgu mevcuttur. (H) A.Ş.’nin 2015 yılına ilişkin toplam mal ve hizmet alış
tutarları 3.000.000 TL, 2016 yılına ilişkin toplam mal ve hizmet alış
tutarları ise 2.000.000 TL’dir. Buna göre, (H) A.Ş., 2015 yılına ilişkin
70.000 TL’lik faturanın 50.000 TL’lik sınırı aşmasından dolayı 2015 yılı için
izaha davet edilmeyecek olup, 2016 yılına ilişkin belgelerden hiç birinin
50.000 TL’yi ve 2016 yılına ilişkin belge tutarları toplamının (85.000 TL)
ilgili yıldaki mal ve hizmet alışları toplamının %5’i olan 100.000 TL’yi
aşmamış olması nedeniyle 2016 yılına ilişkin faturalar için izaha davet
edilecektir.
2.16.5. KDV mükellefi olanlar
açısından ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının belirlenmesinde,
öncelikle tespit tarihine kadar verilen KDV beyannamelerinde yer alan
indirilecek KDV’ye ilişkin her bir KDV oranı ayrı ayrı esas alınmak suretiyle
söz konusu toplam mal ve hizmet alışlarına ulaşılacaktır.
2.16.6. KDV mükellefiyeti bulunmayan
basit usule tabi mükelleflerin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet
alışlarının belirlenmesinde işletme hesabı özetinde yer alan “Dönem İçinde
Satın Alınan Emtia” ve “Giderler” satırlarının toplam tutarı dikkate
alınacaktır.
2.16.7. Toplam mal ve hizmet alışları
ya da sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olarak kullanılmış
olabilecek belgelerin tutarının net bir şekilde tespit edilemediği
durumlarda, bu Tebliğin 5 inci maddesinde belirtilen İzah Değerlendirme
Komisyonunca mükelleften ilgili dönemdeki toplam mal ve hizmet alışları ile
kullanılmış olabilecek sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeleri
yazılı olarak bildirmesi istenir. Mükellefler tarafından yapılan bu bildirim,
ilgili dönemdeki toplam mal ve hizmet alışları ile sahte veya muhteviyatı
itibarıyla yanıltıcı belge tutarının tespitinde esas alınarak ön tespite konu
tutar komisyonca belirlenir. İdarece yapılan araştırma ve incelemeler
neticesinde, yapılan bildirimin hatalı veya eksik olduğunun tespit edilmesi durumunda,
yeni tespitin gerektirdiği şekilde işlem tesis edilir.
3. Ön
Tespit
Vergi Usul
Kanununun 370 inci maddesinde yer alan indirimli cezanın uygulanması, yetkili
merciler tarafından verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler
bulunduğuna dair ön tespitin yapılmış olduğu hallerde mümkündür.
Ön tespit,
vergi kanunlarının verdiği yetki kapsamında vergi incelemesi yapmaya ve/veya
mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel
kişilerden bilgi toplamaya yetkili kılınanlar tarafından doğrudan veya
dolaylı olarak elde edilen bilgi, bulgu veya verilerin İzah Değerlendirme
Komisyonuna intikal ettirilmesi neticesinde, mezkûr komisyon tarafından
verginin ziyaa uğramış olabileceği ve mükellefin izaha davet edilebileceği
yönünde yapılan tespiti ifade eder.
3.1. Ön
Tespitin Şartları
3.1.1.
Vergi İncelemesine Başlanılmamış veya Takdir Komisyonuna Sevk İşleminin
Yapılmamış Olması
Vergi Usul
Kanununun 370 inci maddesinde bahsi geçen “vergi incelemesine başlanılmamış
olması” ile “takdir komisyonuna sevk edilmemiş olması”, ön tespitin ilgili
olduğu konuya ilişkin olarak; mükellef nezdinde bir vergi incelemesine
başlanılmamış olmasını veya mükellefin takdir komisyonuna sevk edilmemiş
olmasını ifade eder.
3.1.2.
İhbarda Bulunulmamış Olması
Maddede bahsi
geçen “ihbarda bulunulmamış olması”, yetkili merciler tarafından yapılmış ön
tespitle ilgili konu hakkında, tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış
olmasını ifade eder. Haklarında ön tespit konusuyla ilgili ihbar bulunan
mükellefler bu konuyla ilgili olarak izaha davet edilmeyecek, ön tespitle
ilgisi bulunmayan ihbarlar ise izaha davete engel teşkil etmeyecektir.
3.2. Ön
Tespiti Yapacak Merci
Madde
hükmüne göre ön tespitin yetkili merciler tarafından yapılmış olması
gerekmektedir.
Yetkili
merci, madde kapsamında izaha daveti yapacak ve kendisine yapılan izahı
değerlendirmeye tabi tutarak izahın konusu ile ilgili nihai karar verecek
olan Gelir İdaresi Başkanlığı veya Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde
kurulan komisyonu (İzah Değerlendirme Komisyonu) ifade eder.
4. İzah
Değerlendirme Komisyonu
Vergi Usul
Kanununun 370 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, Maliye Bakanlığı izaha
daveti yapacak mercii belirlemeye yetkili kılınmıştır. Bu yetkiye istinaden,
Gelir İdaresi Başkanlığı ve Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde
yeterli sayıda “İzah Değerlendirme Komisyonu” oluşturulmuştur.
4.1.
Gelir İdaresi Başkanlığı Bünyesinde Kurulan İzah Değerlendirme Komisyonu
Gelir
İdaresi Başkanlığı bünyesinde kurulan izah değerlendirme komisyonları
ilgisine göre vergi dairesi başkanlıkları ile defterdarlıklara bağlı olarak
görev yapacaklardır.
Vergi
dairesi başkanlıklarında oluşturulacak komisyon, vergi dairesi başkanı veya
grup müdürünün başkanlığında, vergi dairesi müdürlerinden veya müdürlerden,
defterdarlıklarda oluşturulacak komisyon, defterdar veya defterdar
yardımcısının başkanlığında, gelir müdürü ile vergi dairesi müdüründen olmak
üzere toplam üç kişiden oluşur.
Vergi
dairesi başkanlıkları bünyesinde birden fazla komisyon kurulması mümkündür.
4.2.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı Bünyesinde Kurulan İzah Değerlendirme
Komisyonu
Vergi
Denetim Kurulu Başkanlığında ve Başkanlıkça uygun görülen Grup
Başkanlıklarında oluşturulacak İzah Değerlendirme Komisyonu, Başkanlık
tarafından biri komisyon başkanı olarak belirlenecek üç vergi müfettişinden
oluşur. Ayrıca, söz konusu komisyonlar için yeteri kadar yedek üye seçilir.
Vergi
Denetim Kurulu Başkanlığı veya Grup Başkanlıkları bünyesinde birden fazla
komisyon kurulması mümkündür.
4.3.
Komisyonun Görev ve Yetkileri
İzah
Değerlendirme Komisyonu;
a)
Kendisine intikal ettirilen bilgi, bulgu veya verilerden hareketle verginin
ziyaa uğramış olabileceğine ilişkin, maddede belirtilen ön tespiti yapar.
b) İzaha
davet yazısını, tebliğ edilmek üzere, haklarında ön tespit yapılanlara
gönderir.
c)
Kendisine yapılacak izahları değerlendirip sonuçlandırır.
5.
İzaha Davet Yazısı
Komisyon
tarafından haklarında ön tespit yapılanlara, gerekli açıklamaların yer aldığı
ve bu Tebliğ ekinde yer alan “İzaha Davet Yazısı” (EK:1) Vergi Usul
Kanunu hükümleri uyarınca tebliğ olunur.
İzaha
davet yazısında aşağıdaki hususlara yer verilir:
a) İzaha
davet yazısının tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ön tespitle
ilgili olarak gerekli izahın yapılması ve yapılan izah sonucu Komisyonca,
vergi ziyaına sebebiyet verilmediği ve beyanname verilmesini gerektirir bir
durum bulunmadığının anlaşılması halinde söz konusu ön tespitle ilgili olarak
vergi incelemesi ve takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmayacağı,
b) İzaha
davet yazısının tebliği tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde izahta
bulunulmaması halinde Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinde yer alan
indirimli ceza uygulamasından yararlanılamayacağı ve mükellefin vergi
incelemesine ya da takdir komisyonuna sevk edileceği,
c) İzahın
yapıldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde, hiç verilmemiş olan vergi
beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının
tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin,
ödemenin geciktiği her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci
maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla
(izah zammı) aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezasının ziyaa
uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesileceği,
ç) İzahın
yeterli görülmemesi halinde mükellefin vergi incelemesine ya da takdir
komisyonuna sevk edilebileceği,
d)
Mükellefin, yapacağı izahı desteklemek amacıyla başta defter ve belgeler
olmak üzere Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesi kapsamında her türlü delili
sunabileceği,
e) Davet
konusu ön tespitle ilgili olarak Vergi Usul Kanununun 371 inci maddesinde yer
alan pişmanlık hükümlerinden yararlanılamayacağı.
Sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş
olabileceğine dair yapılan ön tespitlerle ilgili olarak, toplam mal ve hizmet
alışları ya da sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olarak kullanılmış
olabilecek belgelerin tutarının net bir şekilde belirlenemediği durumlarda,
bu Tebliğ ekinde yer alan “Toplam Mal/Hizmet Alışları ile Kullanılan Sahte
veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belgeler Listesi” (EK:2) tebliğ
edilecek izaha davet yazısına eklenir.
6.
İzahın Değerlendirilmesi
Kendisine
izaha davet yazısı tebliğ edilenlerin madde hükümlerinden yararlanmaları için
tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde yetkili komisyona izahta
bulunmaları gerekmektedir. Bu süre içerisinde ilgili komisyona izahta
bulunmayanlar anılan madde hükmünden yararlanamaz.
Süresinde
yapılan izah, komisyonca en geç 10 gün içinde değerlendirilerek sonuca bağlanır.
6.1.
Ziyaa Uğratılmış Olabilecek Vergi Tutarını Doğrular Nitelikteki İzah Üzerine
Yapılacak İşlemler
Haklarında
yapılan ön tespite ilişkin olarak, izaha davet yazısında yer verilen ziyaa
uğramış olabilecek vergi tutarını doğrular nitelikte vergi ziyaına neden
olunduğu yönünde mükelleflerce izahta bulunulması durumunda, izahın yapıldığı
tarihten itibaren 15 gün içerisinde hiç verilmemiş olan vergi
beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının
tamamlanması veya düzeltilmesi, ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin,
ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci
maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranındaki izah
zammıyla ödenmesi şartlarıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden
%20 oranında kesilir.
6.2.
Verginin Ziyaa Uğratılmadığına İlişkin Yapılan İzah Üzerine Yapılacak
İşlemler
6.2.1.
Yapılan İzahın Yeterli Bulunması
Haklarında
yapılan ön tespite ilişkin vergi ziyaına neden olunmadığı yönünde mükellefçe
izahta bulunulması üzerine, mükellefin izahının komisyonca yeterli bulunması
ve beyanname verilmesini veya vergi beyanının tamamlanmasını gerektirir bir
durumun olmadığının değerlendirilmesi halinde, mükellef hakkında söz konusu
tespitle ilgili olarak vergi incelemesine ve takdir komisyonuna sevk işlemi
yapılmaz.
6.2.2.
Yapılan İzahın Yeterli Bulunmaması
Mükellefçe
yapılan izahın komisyonca yeterli bulunmaması ve beyanname verilmesini
gerektiren bir durumun bulunduğunun değerlendirilmesi halinde bu durum
mükellefe bildirilir. Bu bildirim üzerine, izahın yapıldığı tarihten itibaren
15 günlük süre sona ermeden mükellefçe; hiç verilmemiş olan vergi
beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının
tamamlanması veya düzeltilmesi, ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin,
ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde
belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranındaki izah zammıyla
ödenmesi şartlarıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20
oranında kesilir.
Yapılan
izahın yeterli bulunmaması ve mükellef tarafından Vergi Usul Kanununun 370 inci
maddesinde öngörülen işlemlerin gerçekleştirilmemesi durumunda incelemeye
veya takdire sevk işlemleri yapılır.
7.
Diğer Hususlar
7.1. İzaha davet şartlarından
herhangi birini taşımadığı anlaşılan mükelleflerin vergi beyannamelerini
vermelerine engel bir durum bulunmamakta olup, vergi incelemesine
başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden beyannamelerini vermiş
olanlara, ziyaa uğratılan vergi üzerinden Vergi Usul Kanununun 344 üncü
maddesi gereği %50 oranında vergi ziyaı cezası kesilir.
7.2. İzaha davet kapsamında
verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergiler ile izah zammının
mükelleflerce maddede öngörülen 15 günlük süre içerisinde ödenmemesi
durumunda %20 oranında kesilmiş olan indirimli ceza, %50 oranı esas alınarak
ikmal edilir ve izah zammının gecikme faizine dönüştürülmesi işlemi yapılır.
7.3. Vergi Usul Kanununun 370 inci
maddesi kapsamında %20 oranında kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin
ihbarnamelerin tebliği üzerine mükellefler tarhiyat sonrası uzlaşma
başvurusunda bulunabilirler.
7.4. Yazılı izah, izaha davet
yazısını gönderen merciiye; elden verilmişse bu tarihte, postayla taahhütlü
veya acele posta servisi ile gönderilmişse zarfın üzerindeki damga tarihinde,
postayla adi olarak veya özel dağıtım şirketleri aracılığıyla gönderilmişse
izaha davet yazısını gönderen merciin kayıtlarına girdiği tarihte verilmiş
sayılır. Sözlü izah, izahı yapan ile komisyon tarafından imzalanacak bir
tutanakla tespit olunur, bu durumda izah tarihi olarak tutanağın düzenlendiği
tarih esas alınır.
7.5. Bu Tebliğ ekinde yer alan,
“İzaha Davet Yazısı” ile “Toplam Mal/Hizmet Alışları ile Kullanılan Sahte
veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belgeler Listesi” muhteviyatında
değişiklik yapmaya Bakanlığımız yetkilidir.
8.
Yürürlük
Bu Tebliğ
1/9/2017 tarihinde yürürlüğe girer.
9.
Yürütme
Bu Tebliğ
hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
|
18 Temmuz 2017 Salı
İLAVE İSTİHDAM SİGORTA PRİM TEŞVİKİNDE DEĞİŞİKLİK
ÖZET : 31.12.2017
tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, 1.2.2017
tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince İŞKUR’a kayıtlı işsizler
arasından işe alınanların; işe alındıkları tarihten önceki üç aya ilişkin
Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya
muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları
ve 2016 yılının Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerindeki
sigortalı sayısına ilave olmaları kaydıyla işe alındıkları tarihten itibaren
31.12.2017 tarihine kadar geçerli olmak üzere sigortalının aylık prim ödeme gün
sayısının 22,22 TL ile çarpılması sonucunda bulunacak tutar, bu işverenlerin
Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri sigortalı hisseleri dâhil tüm primlerden
mahsup edilmek suretiyle işverene destek ödemesi yapılması ile ilgili usul ve
esaslar 19.06.2017 tarih 54 numaralı sirkülerimizde açıklanmıştır. Sosyal Güvenlik
Kurumu 2017/10 ve 2017/17 sayılı genelgelerinde, 2017/24 sayılı genelge ile
değişiklik yaparak 01.06.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınan
sigortalılar ile yeni tescil edilen işyerleri bakımından ilave istihdam teşviki
desteğinde esneklik sağlayarak işveren lehinde usul değişikliğine gitmiştir.
2017/24 sayılı Genelge ile getirilen düzenlemenin usul ve esasları aşağıda
açıklanmıştır.
A) 2017/24 SAYILI
GENELGEYE GÖRE İLAVE İSTİHDAM PRİM DESTEĞİNDEN YARARLANMA ŞARTLARI
Sigortalı yönünden;
1) 1.6.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınmış
olması,
2) Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olması,
3) İşe giriş tarihi itibariyle işe alındıkları tarihten
önceki üç aya ilişkin Kurumumuza verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya
muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde 10 günden fazla bildirilmemesi,
İşveren yönünden;
1) İşyerinin, özel sektör işverenine ya da ek 9 uncu madde
kapsamında ev hizmetlerinde işçi çalıştıran işverene ait olması,
2) Sigortalının işe alındığı işyerine ait 2016 yılı Aralık
ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısına ilave
olarak çalıştırılması,
3 Aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde SGK’
ya verilmesi,
4) Tahakkuk eden sigorta primlerinin yasal süresi içinde
ödenmesi,
5) Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik
sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve
gecikme zammı borçlarının bulunmaması,
6) Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya
bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin
bulunmaması,
şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
B) 1/6/2017 -
31/12/2017 TARİHLERİ ARASINDA TESCİL EDİLEN İŞYERLERİNDE İLAVE İSTİHDAM TEŞVİKİ
1.6.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında ilk defa tescil
edilmiş olan işyerleri ile 2017 yılından önce tescil edildiği halde 2016
yılında SGK’ ya hiç bildirimde bulunmayan işyerlerinde 2016/Aralık ayına ait
aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı sigortalı sayısı sıfır olacağından 1.6.2017
ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınan ve destek kapsamına giren tüm sigortalılardan
dolayı Kanunda aranılan diğer şartların sağlanması kaydıyla bu destekten yararlanılabilecektir.
Uygulama 01.06.2017 tarihi itibariyle başladığından, 2017 yılı Haziran ayı öncesinde
tescil edilmesine rağmen 01.06.2017 tarihinden önce işe başlayan sigortalılar
yeni uygulamadan yararlanamayacaktır.
Daha önceki uygulamada, 2017 yılında ilk defa tescil edilmiş
olan işyerlerinde 1/2/2017 ila 31/12/2017 tarihleri arasında işe alınan ve
destek kapsamına giren sigortalılardan dolayı ilave istihdam prim destek
tutarının yarısı kadar, Kanunda öngörülen diğer şartların da sağlanmış olması
kaydıyla ilave istihdam desteğinden, işyerinin 2017 yılında tescil edildiği
tarihi takip eden üçüncü aydan itibaren yararlanabilmekteydi.
Örnek 1: 6.6.2017 tarihinde 5510 sayılı Kanun
kapsamına alınan (A) Limited Şirketinde destek kapsamına giren (A) ve (B)
sigortalılarının 6.6.2017 tarihinde işe alındığı varsayıldığında, Kanunda
aranılan diğer şartların sağlanması kaydıyla, 2016/Aralık ayına ait aylık prim
ve hizmet belgesinde kayıtlı sigortalı sayısı sıfır olacağından destek
kapsamına giren A) ve (B) sigortalılarının tamamından dolayı 2017/Haziran ayına
ait aylık prim ve hizmet belgesinden
itibaren ilave istihdam destek tutarının gün sayısına isabet eden tutarı kadar (gün
sayısı X22,22 TL) destekten yararlanılabilecektir.
Örnek 2 :2015
yılında 5510 sayılı Kanun kapsamına alınmış (A) Limited Şirketinde 2016 yılında
sigortalı çalıştırılmadığı için SGK’ ya aylık prim ve hizmet belgesi
verilmediği, 1.8.2017 tarihinde (A) sigortalısının işe alındığı varsayıldığında
Kanunda aranılan diğer şartların sağlanması kaydıyla, (A) sigortalısından
dolayı 2017/Ağustos ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinden itibaren ilave
istihdam destek tutarının tamamı kadar destekten yararlanılması mümkün
bulunmaktadır.
C) 2016 YILI ARALIK
AYINA İLİŞKİN SGK’ YA BİLDİRİM YAPMAYAN İŞYERLERİNDE İLAVE İSTİHDAM TEŞVİKİ
2016/Aralık ayında sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle SGK’
ya bu aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmemiş olması halinde,
2016/Aralık ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı sigortalı sayısı
sıfır olacağından Kanunda aranılan diğer şartların sağlanması kaydıyla destek
kapsamına giren tüm sigortalılardan dolayı bu destekten yararlanılabilecektir.
Daha önceki uygulamada,2016 yılı Aralık ayında bildirim
olmaması halinde 2016 yılında bildirim yapılan aylardaki sigortalı sayısının
ortalaması esas alınmaktaydı.
Örnek : 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci
maddesinde öngörülen şartlara sahip olan (A) ve (B) sigortalılarının, 2016
Aralık ayında SGK’ ya hiç bildirimi olmayan (A) Limited Şirketine ait işyerinde
07.6.2017 tarihinde işe alındığı varsayıldığında, 2016/Aralık ayında sigortalı çalıştırılmamış
olması nedeniyle (A) ve (B) sigortalılarının tamamından dolayı 2017/Haziran ayına
ait aylık prim ve hizmet belgesinden itibaren ilave istihdam destek tutarının
gün sayısına isabet eden tutarı kadar (gün sayısı X22,22 TL) destekten
yararlanılabilecektir.
D) İLAVE İSTİHDAM
TEŞVİKİNDE İŞSİZ OLMA ŞARTINDA DEĞİŞİKLİ
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından çıkarılan 2017/10 ve
2017/17 sayılı genelgelerde işe girdiği tarihten önceki üç aylık sürede işsiz
olmasına rağmen, işe girdiği tarihten önceki altı aylık süre içerisinde işten
ayrılış nedeni en son (19 Mevsim bitimi), (20 Kampanya bitimi) ve (30 Vize süresinin
bitimi) olarak bildirilen sigortalılar işsiz sayılmamaktaydı. Bu kural 2017/24
sayılı Genelgeyle 1 Haziran 2017 itibariyle dikkate alınmayacaktır. 1.6.2017
ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınan/alınacak sigortalılar için SGK e
sigorta sitemindeki “4447 Geçici 17.Madde İşveren Desteği” “Sigortalı Giriş -
1.6.2017 ila 31.12.2017 Arasında İşe Alınan Sigortalılar İçin menüsü üzerinden
tanımlama yapılması gerekmektedir.
Saygılarımızla…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)