1.
Giriş ve Amaç
Vergi
mükellefiyetine ilişkin yükümlülük ve ödevlerin tam olarak yerine getirilmesi
amacıyla ve vergi kanunlarının verdiği yetkiler çerçevesinde vergi idaresi,
kamu idare ve müesseselerinden, mükellefler veya mükelleflerle muamelede
bulunan diğer gerçek ve tüzel kişilerden çeşitli bilgiler toplamakta, yine bu
amaç doğrultusunda mükellefler nezdinde inceleme ve denetimler
yapmaktadır.
Yapılan bu
inceleme ve denetimler neticesinde vergi ziyaı tespit edilmesi halinde,
mükellefler cezalı tarhiyata muhatap olabilmektedir. Ancak, ödenmesi gereken
vergilerin doğruluğunu sağlamaya yönelik vergi incelemesi başta olmak üzere
idarece gerçekleştirilen işlemler, süreci uzatabilmekte, bu da vergiye uyum
maliyetlerini artıran bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu çerçevede,
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mülga 370 inci maddesi,
9/8/2016 tarihli ve 29796 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6728 sayılı
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun ile “İzaha davet” başlığı altında yeniden düzenlenerek
vergi sistemimizde yeni bir müessese ihdas edilmiştir.
İzaha
davet müessesesi, verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna
dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitlerle ilgili olarak aynı
merciler tarafından mükelleflerden açıklama talep edilmesi olup, bu müessese,
yapılan değerlendirmeler sonucunda vergi ziyaına sebebiyet vermediği
anlaşılan mükelleflerin konuyla ilgili vergi incelemesine veya takdire sevk
edilmesini önlemekte, vergi ziyaına sebebiyet verildiği durumlarda ise
belirli şartlar dahilinde indirimli ceza uygulanmak suretiyle mükellefleri
daha ağır müeyyidelerden korumaktadır.
Getirilen
bu düzenleme ile İdare ve mükellefler arasındaki uyuşmazlıkların azaltılması,
İdarenin zamanını daha etkin ve verimli alanlara hasretmesi, olayların gerçek
mahiyetinin tespit edilmesine mükelleflerce daha çok katkıda bulunulması ve
bu sayede vergiye gönüllü uyumun artırılması amaçlanmaktadır.
Vergi Usul
Kanununun 370 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden bu
Tebliğ ile izaha davetin kapsamı ve şekli, ön tespitin niteliği, izaha daveti
yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek merciler, davet yapılacaklar,
yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin diğer
usul ve esaslar belirlenmektedir.
2.
İzaha Davetin Kapsamı
İzaha
davetin kapsamını belirleme yetkisi Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinin
dördüncü fıkrası ile Bakanlığımıza verildiğinden herhangi bir konunun izaha
davet kapsamında olup olmadığı, bir başka deyişle hangi konularla ilgili
olarak izaha davet müessesesinin uygulanacağı Bakanlığımız tarafından
belirlenecektir. Mezkûr yetkiye istinaden Bakanlığımız tarafından izaha davet
kapsamına alınan konular aşağıda belirlenmiştir.
2.1.
Ba-Bs Bildirim Formlarında Yer Alan Bilgilerin Analizi Sonucunda
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Bildirim
mecburiyeti bulunan mükelleflerce, Bakanlığımız tarafından belirlenen hadler
çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları Ba-Bs
bildirim formlarına dâhil edilmektedir.
Bu
bildirim formlarından hareketle yapılan çapraz kontroller neticesinde,
vergiyi ziyaa uğratmış olabileceğine dair haklarında ön tespit bulunan
mükellefler izaha davet edilir.
2.2.
Kredi Kartı Satış Bilgileri ile Katma Değer Vergisi (KDV) Beyannamelerinin
Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Banka
ve benzeri finans kurumlarından alınan bilgilere göre, kredi kartı satış
cihazı (sanal pos, kredi kartı, banka kartı-debit ve imprinter cihazı gibi)
kullanan mükelleflerin, yaptıkları satış tutarları ile KDV beyannamelerinin
karşılaştırılması sonucunda, satış tutarlarının düşük beyan edilmesi
suretiyle verginin ziyaa uğratılmış olabileceğine dair haklarında ön tespit
bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.3.
Yıllık Beyannameler ile Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin
Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
31/12/1960
tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde, ödemelerini
(avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada,
istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur
olanlar ile hangi ödemelerin tevkifata tabi olduğu sayılmıştır.
Serbest
meslek kazancı, ücret, gayrimenkul sermaye iradı gibi tevkifata tabi gelir
elde edenler tarafından verilen yıllık gelir vergisi beyannameleri ile bu
gelirler üzerinden tevkifat yapanların verdikleri muhtasar ve prim hizmet
beyannamelerinin karşılaştırılması sonucu verginin ziyaa uğratılmış
olabileceğine dair haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.
2.4.
Çeşitli Kurum ve Kuruluşlardan Elde Edilen Bilgiler ile Asgari Ücret
Tarifelerinin Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Çeşitli
kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgilerle 19/3/1969 tarihli ve 1136
sayılı Avukatlık Kanununun 164 ve 168 inci maddeleri ile 1/6/1989 tarihli ve
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik
Kanununun 46 ncı maddesi kapsamında belirlenen asgari ücret tarifelerinin
karşılaştırılması sonucunda, serbest meslek kazancını ve hesaplanması gereken
KDV’yi ilgili dönem beyannamelerinde beyan etmediği veya eksik beyan ettiği
yönünde haklarında ön tespit bulunan avukatlar ve 3568 sayılı Kanun
kapsamındaki meslek mensupları izaha davet edilir.
2.5.
Yıllık Gelir ve Kurumlar Vergisi Beyannameleri Üzerinde Yapılan İndirimleri,
Kanuni Oranları Aşan Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Gelir
Vergisi Kanununun 89 uncu maddesi ve 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine göre, bağış ve yardımlar, eğitim
ve sağlık harcamaları ile girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar
beyanname üzerinde gösterilmek ve bu maddelerde belirtilen oranları aşmamak
şartıyla beyan edilen gelirden veya kurum kazancından indirim konusu
yapılabilmektedir.
Bu
kapsamda, belirtilen söz konusu oranlar üzerinde indirim yaptıklarına dair haklarında
ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.6.
Dağıttığı Kâr Üzerinden Tevkifat Yapmadığı Tespit Edilenlerin İzaha Davet
Edilmesi
Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi ve
Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre, tam
mükellef kurumlar dağıtmış oldukları kârlar üzerinden vergi kesintisi yapmak
ve bu kesinti tutarını vergi dairesine yatırmak zorundadır.
Bu
kapsamda, Bakanlığımızca yapılan düzenlemeler uyarınca verilen kâr dağıtım
tablosunda yer alan bilgiler ile diğer verilerin karşılaştırılması sonucunda,
dağıtmış oldukları kârlar üzerinden vergi kesintisi yapmadıkları yönünde
haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.7.
Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Gelir
Vergisi Kanununun 88 inci maddesine göre gelirin toplanmasında gelir
kaynaklarının bir kısmından hâsıl olan zararlar (80 inci maddede yazılı diğer
kazanç ve iratlardan doğanlar hariç) diğer kaynakların kazanç ve iratlarına
mahsup edilebilmekte, bu mahsup neticesinde kapatılmayan zarar kısmı,
müteakip yılların gelirinden indirilebilmekte ve arka arkaya beş yıl içinde
mahsup edilmeyen zarar bakiyesi müteakip yıllara devredilememektedir.
Kurumlar
Vergisi Kanununun 9 uncu maddesine göre geçmiş yılların beyannamelerinde yer
alan zararlar, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı
ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla kurumlar vergisi
matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir.
Yukarıda
belirtilen şartlardan herhangi birisini ihlal etmek suretiyle geçmiş yıl
zararlarını gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu
yaptığı yönünde haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.8.
İştirak Kazançlarını İlgili Hesapta Göstermeyen Mükelleflerin İzaha Davet
Edilmesi
Kurumlar
Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamına giren iştirak kazançlarının, Bakanlığımızca veya ilgili idarelerce
yapılan düzenlemeler uyarınca tutulan muhasebe kayıtlarında iştiraklerden
temettü gelirlerinin izlendiği hesaplarda gösterildikten sonra, beyannamede
istisnalar arasında yer alması gerekmektedir.
Söz konusu
hesaplarda, elde edilen iştirak kazançlarının yer almaması ya da bu
hesapların hiç kullanılmaması hallerinde, bu kazançları beyanname üzerinde
istisna olarak gösterdiğine dair haklarında ön tespit bulunan mükellefler
izaha davet edilir.
2.9.
Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e Maddesindeki İstisna ile İlgili Olarak
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Kurumlar
Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan,
taşınmaz ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve
rüçhan hakları satış kazancı istisnasından faydalanan mükelleflerden; menkul
kıymet ve taşınmaz ticareti ve kiralanması faaliyeti ile uğraşıldığı,
istisnaya konu kazancın %75’lik kısmının özel fon hesabına alınmadığı veya
beş yıllık süre içerisinde özel fon hesabından çekildiği ya da satışın
yapıldığı yılı izleyen 5 yıl içinde şirketin tasfiye edildiği yönünde
haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.
2.10.
Örtülü Sermaye Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Kurumlar
Vergisi Kanununun 12 nci maddesine göre kurumların, ortaklarından veya
ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek
işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte
kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü
sermaye sayılmaktadır.
Ortaklara
olan borçların toplamının, öz sermayenin üç katından fazla olduğu yönünde
haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.
2.11.
Ortaklardan Alacaklar İçin Hesaplanması Gereken Faizler Yönünden
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Bakanlığımızca
yapılan düzenlemeler uyarınca verilen dönem sonu bilançosunda “Ortaklardan
Alacaklar” hesabında bakiye bulunmakla birlikte aynı döneme ilişkin gelir
tablosunda faiz geliri beyan etmediği yönünde haklarında ön tespit bulunan
mükellefler izaha davet edilir.
2.12.
Ortaklık Hakları veya Hisselerini Elden Çıkardıkları Halde Beyanda Bulunmayan
Limited Şirket Ortaklarının İzaha Davet Edilmesi
Gelir
Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı
bendinde, ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan
kazançlar değer artışı kazancı olarak sayılmıştır.
Bu
kapsamda, ortaklık hak ve hisselerini elden çıkardıkları halde gelir vergisi
beyannamesi vermedikleri veya vermiş oldukları gelir vergisi beyannamesinde
bu gelirleri beyan etmedikleri yönünde haklarında ön tespit bulunan limited
şirket ortakları izaha davet edilir.
2.13.
Gayrimenkul Alım/Satım Bedelinin Eksik Beyan Edilmiş Olabileceğine Dair
Haklarında Tespit Bulunanların İzaha Davet Edilmesi
Gayrimenkul
alım/satım işlemlerine ilişkin olarak, tapu daireleri, banka ve benzeri
finans kurumları ile diğer kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgilerin karşılaştırılması
sonucunda, alım/satım bedelinin eksik beyan edilmiş olabileceğine dair
haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.
2.14.
Gayrimenkullere İlişkin Değer Artışı Kazançları Yönünden Mükelleflerin İzaha
Davet Edilmesi
Gelir
Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı
bendinde, iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler
hariç) Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7)
numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî
istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap
tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar
değer artışı kazancı olarak sayılmıştır. Öte yandan, aynı maddenin üçüncü fıkrasında,
menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından
sağlananlar hariç olmak üzere bir takvim yılında elde edilen değer artışı
kazancının hangi tutarda istisnaya tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Söz konusu
(6) numaralı bende göre değer artışı kazancı olarak sayılanlardan tapuya
tescil edilen gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğanlara ilişkin
olarak, tapu dairelerinden elde edilen verilere göre, gayrimenkulleri iktisap
tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkardıkları ve istisna haddinin
üstünde kazanç elde ettikleri halde beyanname vermediklerine dair haklarında
ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.
2.15.
Gayrimenkul Sermaye İratlarını Beyan Etmeyen veya Eksik/Hatalı Beyan Eden
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Banka,
benzeri finans kurumları, Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya
abonelerine elektrik, su, doğalgaz, internet hizmeti vb. mal ve hizmetleri
teslim eden/sunan kurumlar ile diğer kurum ve kuruluşlardan alınan bilgilerin
değerlendirilmesi neticesinde, kira geliri elde ettiği anlaşılanlar ile
muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde yapılan tevkifat tutarına göre
istisna ve beyan sınırı üzerinde kira geliri elde ettiği anlaşılanlardan
gayrimenkul sermaye iratlarını beyan etmediklerine veya eksik/hatalı beyan
ettiklerine dair haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.
2.16.
Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullanılması Durumunda
Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
Vergi Usul
Kanununun 359 uncu maddesinde yer alan fiillerle verginin ziyaa uğratılmış
olabileceği hallerde izaha davet hükümleri uygulanmayacaktır.
Bununla
birlikte, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin
işlenmiş olabileceğine dair vergi inceleme yetkisini haiz kişilerce
düzenlenen raporlara istinaden yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarının; her bir belge itibarıyla
50.000 TL’yi geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet
alışlarının %5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet edilir.
Sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş
olabileceğine dair belge tutarının tespiti ile mal ve hizmet alış tutarının
hesaplanmasında vergiler hariç tutarlar dikkate alınacaktır.
2.16.1. Sahte veya muhteviyatı
itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair her
bir ön tespit itibarıyla tüm belge tutarlarının vergiler hariç ayrı ayrı
50.000 TL ve altında olması ve diğer şartların da gerçekleşmesi halinde
mükellefler izaha davet edilir. Bununla birlikte, her bir ön tespite ilişkin
olarak herhangi bir belge tutarının vergiler hariç 50.000 TL üzerinde olması
durumunda, bu belgeyi kullanan mükellefin diğer benzer mahiyetteki belge
ve/veya belgeleri tutarı 50.000 TL altında olsa dahi tüm bu belgelere ilişkin
izaha davette bulunulması mümkün değildir.
Örnek: (A) Ltd. Şti. hakkında sahte belge
düzenleyicisi olduğuna dair vergi tekniği raporu düzenlenmiştir. Düzenlenen
bu raporun sonuç bölümünde (B) Ltd. Şti.’nin, (A) Ltd. Şti. tarafından
düzenlenen 10 adet faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgular yer
almaktadır. Bu faturaların her biri vergiler hariç 50.000 TL’nin altında
kalmaktadır. Bu durumda diğer şartların da gerçekleşmesi halinde (B) Ltd.
Şti. izaha davet edilecektir.
Mezkûr faturaların
vergiler hariç, 9 adedinin her birinin tutarı 50.000 TL’nin altında, bir adet
fatura tutarının da 50.000 TL’nin üstünde olduğu durumda ise ziyaa uğramış
olabilecek vergiye ilişkin bir fatura tutarının 50.000 TL’nin üzerinde olması
nedeniyle 10 adet faturanın hiçbiri için mükellef izaha davet edilmeyecektir.
2.16.2. Sahte veya muhteviyatı
itibarıyla yanıltıcı olabilecek toplam belge tutarının ilgili yıldaki toplam
mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşması halinde, vergiler hariç her bir belge
tutarının 50.000 TL’yi geçmemesi durumunda dahi mükelleflere izaha davette
bulunulması mümkün değildir.
Örnek: (C) Ltd. Şti. hakkında sahte belge
düzenleyicisi olduğuna dair vergi tekniği raporu düzenlenmiştir. Düzenlenen
bu raporun sonuç bölümünde (Ç) Ltd. Şti.’nin 2017 yılına ilişkin olarak bu
belgelerden 20 adet faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgular yer
almaktadır. Bu faturaların ayrı ayrı her birinin vergiler hariç tutarı 50.000
TL’nin altında olup, toplam tutarları ise 800.000 TL’dir. (Ç) Ltd. Şti.’nin
ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alış tutarı ise 8.000.000 TL’dir. Buna
göre, her bir belge itibarıyla 50.000 TL sınırı aşılmamakla birlikte, sahte
veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olabilecek toplam belge tutarının
(800.000 TL) ilgili yıldaki mal ve hizmet alışları toplamının %5’i olan
400.000 TL’yi aşması nedeniyle mükellef söz konusu faturalar için izaha davet
edilmeyecektir.
2.16.3. Mükelleflerin izaha davet
edilip edilmeyeceğinin belirlenmesinde sahte veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı olarak kullanılmış olabilecek belgeler, her bir ön tespit
bakımından ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Örnek: 1/8/2017 tarihinde (D) A.Ş.
hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, (E) Ltd. Şti.’nin vergiler hariç
60.000 TL tutarında 1 adet sahte faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgu
mevcuttur. Öte yandan, (F) A.Ş. hakkındaki 2/10/2017 tarihli bir başka vergi
tekniği raporunda ise (E) Ltd. Şti. hakkında vergiler hariç 40.000 TL
tutarında 1 adet sahte faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgu yer almaktadır.
Mükellefin, 1/8/2017 tarihinde düzenlenen raporda belirtilen faturayla ilgili
olarak izaha davet edilmesi mümkün bulunmamakla birlikte, ilgili yıldaki
toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması şartıyla 2/10/2017 tarihinde
düzenlenen raporda belirtilen faturayla ilgili olarak izaha davet edilmesi
mümkündür.
2.16.4. Mükellefler hakkında tek bir
vergi tekniği raporunda birbirinden farklı yıllara ilişkin sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılmış olabileceğine dair
bulguların mevcut olması durumunda, söz konusu 50.000 TL’lik sınırın ve
%5’lik oranın aşılmamış olması şartları her bir yıl itibarıyla ayrı ayrı
değerlendirilecektir. Herhangi bir yıla ilişkin bu şartların sağlanmamış
olması, diğer yıllarda bu şartlardan her ikisini de sağlayan mükelleflerin bu
şartların sağlandığı yıla ilişkin izaha davet edilmesine engel teşkil
etmeyecektir.
Örnek: 1/8/2017 tarihinde (G) Ltd. Şti.
hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, (H) A.Ş.’nin 2015 yılına ilişkin
vergiler hariç 70.000 TL, 10.000 TL ve 30.000 TL olmak üzere toplam üç adet,
2016 yılına ilişkin olarak ise vergiler hariç biri 45.000 TL, diğeri 40.000
TL olmak üzere toplam iki adet sahte faturayı kullanmış olabileceğine dair
bulgu mevcuttur. (H) A.Ş.’nin 2015 yılına ilişkin toplam mal ve hizmet alış
tutarları 3.000.000 TL, 2016 yılına ilişkin toplam mal ve hizmet alış
tutarları ise 2.000.000 TL’dir. Buna göre, (H) A.Ş., 2015 yılına ilişkin
70.000 TL’lik faturanın 50.000 TL’lik sınırı aşmasından dolayı 2015 yılı için
izaha davet edilmeyecek olup, 2016 yılına ilişkin belgelerden hiç birinin
50.000 TL’yi ve 2016 yılına ilişkin belge tutarları toplamının (85.000 TL)
ilgili yıldaki mal ve hizmet alışları toplamının %5’i olan 100.000 TL’yi
aşmamış olması nedeniyle 2016 yılına ilişkin faturalar için izaha davet
edilecektir.
2.16.5. KDV mükellefi olanlar
açısından ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının belirlenmesinde,
öncelikle tespit tarihine kadar verilen KDV beyannamelerinde yer alan
indirilecek KDV’ye ilişkin her bir KDV oranı ayrı ayrı esas alınmak suretiyle
söz konusu toplam mal ve hizmet alışlarına ulaşılacaktır.
2.16.6. KDV mükellefiyeti bulunmayan
basit usule tabi mükelleflerin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet
alışlarının belirlenmesinde işletme hesabı özetinde yer alan “Dönem İçinde
Satın Alınan Emtia” ve “Giderler” satırlarının toplam tutarı dikkate
alınacaktır.
2.16.7. Toplam mal ve hizmet alışları
ya da sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olarak kullanılmış
olabilecek belgelerin tutarının net bir şekilde tespit edilemediği
durumlarda, bu Tebliğin 5 inci maddesinde belirtilen İzah Değerlendirme
Komisyonunca mükelleften ilgili dönemdeki toplam mal ve hizmet alışları ile
kullanılmış olabilecek sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeleri
yazılı olarak bildirmesi istenir. Mükellefler tarafından yapılan bu bildirim,
ilgili dönemdeki toplam mal ve hizmet alışları ile sahte veya muhteviyatı
itibarıyla yanıltıcı belge tutarının tespitinde esas alınarak ön tespite konu
tutar komisyonca belirlenir. İdarece yapılan araştırma ve incelemeler
neticesinde, yapılan bildirimin hatalı veya eksik olduğunun tespit edilmesi durumunda,
yeni tespitin gerektirdiği şekilde işlem tesis edilir.
3. Ön
Tespit
Vergi Usul
Kanununun 370 inci maddesinde yer alan indirimli cezanın uygulanması, yetkili
merciler tarafından verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler
bulunduğuna dair ön tespitin yapılmış olduğu hallerde mümkündür.
Ön tespit,
vergi kanunlarının verdiği yetki kapsamında vergi incelemesi yapmaya ve/veya
mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel
kişilerden bilgi toplamaya yetkili kılınanlar tarafından doğrudan veya
dolaylı olarak elde edilen bilgi, bulgu veya verilerin İzah Değerlendirme
Komisyonuna intikal ettirilmesi neticesinde, mezkûr komisyon tarafından
verginin ziyaa uğramış olabileceği ve mükellefin izaha davet edilebileceği
yönünde yapılan tespiti ifade eder.
3.1. Ön
Tespitin Şartları
3.1.1.
Vergi İncelemesine Başlanılmamış veya Takdir Komisyonuna Sevk İşleminin
Yapılmamış Olması
Vergi Usul
Kanununun 370 inci maddesinde bahsi geçen “vergi incelemesine başlanılmamış
olması” ile “takdir komisyonuna sevk edilmemiş olması”, ön tespitin ilgili
olduğu konuya ilişkin olarak; mükellef nezdinde bir vergi incelemesine
başlanılmamış olmasını veya mükellefin takdir komisyonuna sevk edilmemiş
olmasını ifade eder.
3.1.2.
İhbarda Bulunulmamış Olması
Maddede bahsi
geçen “ihbarda bulunulmamış olması”, yetkili merciler tarafından yapılmış ön
tespitle ilgili konu hakkında, tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış
olmasını ifade eder. Haklarında ön tespit konusuyla ilgili ihbar bulunan
mükellefler bu konuyla ilgili olarak izaha davet edilmeyecek, ön tespitle
ilgisi bulunmayan ihbarlar ise izaha davete engel teşkil etmeyecektir.
3.2. Ön
Tespiti Yapacak Merci
Madde
hükmüne göre ön tespitin yetkili merciler tarafından yapılmış olması
gerekmektedir.
Yetkili
merci, madde kapsamında izaha daveti yapacak ve kendisine yapılan izahı
değerlendirmeye tabi tutarak izahın konusu ile ilgili nihai karar verecek
olan Gelir İdaresi Başkanlığı veya Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde
kurulan komisyonu (İzah Değerlendirme Komisyonu) ifade eder.
4. İzah
Değerlendirme Komisyonu
Vergi Usul
Kanununun 370 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, Maliye Bakanlığı izaha
daveti yapacak mercii belirlemeye yetkili kılınmıştır. Bu yetkiye istinaden,
Gelir İdaresi Başkanlığı ve Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde
yeterli sayıda “İzah Değerlendirme Komisyonu” oluşturulmuştur.
4.1.
Gelir İdaresi Başkanlığı Bünyesinde Kurulan İzah Değerlendirme Komisyonu
Gelir
İdaresi Başkanlığı bünyesinde kurulan izah değerlendirme komisyonları
ilgisine göre vergi dairesi başkanlıkları ile defterdarlıklara bağlı olarak
görev yapacaklardır.
Vergi
dairesi başkanlıklarında oluşturulacak komisyon, vergi dairesi başkanı veya
grup müdürünün başkanlığında, vergi dairesi müdürlerinden veya müdürlerden,
defterdarlıklarda oluşturulacak komisyon, defterdar veya defterdar
yardımcısının başkanlığında, gelir müdürü ile vergi dairesi müdüründen olmak
üzere toplam üç kişiden oluşur.
Vergi
dairesi başkanlıkları bünyesinde birden fazla komisyon kurulması mümkündür.
4.2.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı Bünyesinde Kurulan İzah Değerlendirme
Komisyonu
Vergi
Denetim Kurulu Başkanlığında ve Başkanlıkça uygun görülen Grup
Başkanlıklarında oluşturulacak İzah Değerlendirme Komisyonu, Başkanlık
tarafından biri komisyon başkanı olarak belirlenecek üç vergi müfettişinden
oluşur. Ayrıca, söz konusu komisyonlar için yeteri kadar yedek üye seçilir.
Vergi
Denetim Kurulu Başkanlığı veya Grup Başkanlıkları bünyesinde birden fazla
komisyon kurulması mümkündür.
4.3.
Komisyonun Görev ve Yetkileri
İzah
Değerlendirme Komisyonu;
a)
Kendisine intikal ettirilen bilgi, bulgu veya verilerden hareketle verginin
ziyaa uğramış olabileceğine ilişkin, maddede belirtilen ön tespiti yapar.
b) İzaha
davet yazısını, tebliğ edilmek üzere, haklarında ön tespit yapılanlara
gönderir.
c)
Kendisine yapılacak izahları değerlendirip sonuçlandırır.
5.
İzaha Davet Yazısı
Komisyon
tarafından haklarında ön tespit yapılanlara, gerekli açıklamaların yer aldığı
ve bu Tebliğ ekinde yer alan “İzaha Davet Yazısı” (EK:1) Vergi Usul
Kanunu hükümleri uyarınca tebliğ olunur.
İzaha
davet yazısında aşağıdaki hususlara yer verilir:
a) İzaha
davet yazısının tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ön tespitle
ilgili olarak gerekli izahın yapılması ve yapılan izah sonucu Komisyonca,
vergi ziyaına sebebiyet verilmediği ve beyanname verilmesini gerektirir bir
durum bulunmadığının anlaşılması halinde söz konusu ön tespitle ilgili olarak
vergi incelemesi ve takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmayacağı,
b) İzaha
davet yazısının tebliği tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde izahta
bulunulmaması halinde Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinde yer alan
indirimli ceza uygulamasından yararlanılamayacağı ve mükellefin vergi
incelemesine ya da takdir komisyonuna sevk edileceği,
c) İzahın
yapıldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde, hiç verilmemiş olan vergi
beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının
tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin,
ödemenin geciktiği her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci
maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla
(izah zammı) aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezasının ziyaa
uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesileceği,
ç) İzahın
yeterli görülmemesi halinde mükellefin vergi incelemesine ya da takdir
komisyonuna sevk edilebileceği,
d)
Mükellefin, yapacağı izahı desteklemek amacıyla başta defter ve belgeler
olmak üzere Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesi kapsamında her türlü delili
sunabileceği,
e) Davet
konusu ön tespitle ilgili olarak Vergi Usul Kanununun 371 inci maddesinde yer
alan pişmanlık hükümlerinden yararlanılamayacağı.
Sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş
olabileceğine dair yapılan ön tespitlerle ilgili olarak, toplam mal ve hizmet
alışları ya da sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olarak kullanılmış
olabilecek belgelerin tutarının net bir şekilde belirlenemediği durumlarda,
bu Tebliğ ekinde yer alan “Toplam Mal/Hizmet Alışları ile Kullanılan Sahte
veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belgeler Listesi” (EK:2) tebliğ
edilecek izaha davet yazısına eklenir.
6.
İzahın Değerlendirilmesi
Kendisine
izaha davet yazısı tebliğ edilenlerin madde hükümlerinden yararlanmaları için
tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde yetkili komisyona izahta
bulunmaları gerekmektedir. Bu süre içerisinde ilgili komisyona izahta
bulunmayanlar anılan madde hükmünden yararlanamaz.
Süresinde
yapılan izah, komisyonca en geç 10 gün içinde değerlendirilerek sonuca bağlanır.
6.1.
Ziyaa Uğratılmış Olabilecek Vergi Tutarını Doğrular Nitelikteki İzah Üzerine
Yapılacak İşlemler
Haklarında
yapılan ön tespite ilişkin olarak, izaha davet yazısında yer verilen ziyaa
uğramış olabilecek vergi tutarını doğrular nitelikte vergi ziyaına neden
olunduğu yönünde mükelleflerce izahta bulunulması durumunda, izahın yapıldığı
tarihten itibaren 15 gün içerisinde hiç verilmemiş olan vergi
beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının
tamamlanması veya düzeltilmesi, ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin,
ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci
maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranındaki izah
zammıyla ödenmesi şartlarıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden
%20 oranında kesilir.
6.2.
Verginin Ziyaa Uğratılmadığına İlişkin Yapılan İzah Üzerine Yapılacak
İşlemler
6.2.1.
Yapılan İzahın Yeterli Bulunması
Haklarında
yapılan ön tespite ilişkin vergi ziyaına neden olunmadığı yönünde mükellefçe
izahta bulunulması üzerine, mükellefin izahının komisyonca yeterli bulunması
ve beyanname verilmesini veya vergi beyanının tamamlanmasını gerektirir bir
durumun olmadığının değerlendirilmesi halinde, mükellef hakkında söz konusu
tespitle ilgili olarak vergi incelemesine ve takdir komisyonuna sevk işlemi
yapılmaz.
6.2.2.
Yapılan İzahın Yeterli Bulunmaması
Mükellefçe
yapılan izahın komisyonca yeterli bulunmaması ve beyanname verilmesini
gerektiren bir durumun bulunduğunun değerlendirilmesi halinde bu durum
mükellefe bildirilir. Bu bildirim üzerine, izahın yapıldığı tarihten itibaren
15 günlük süre sona ermeden mükellefçe; hiç verilmemiş olan vergi
beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının
tamamlanması veya düzeltilmesi, ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin,
ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde
belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranındaki izah zammıyla
ödenmesi şartlarıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20
oranında kesilir.
Yapılan
izahın yeterli bulunmaması ve mükellef tarafından Vergi Usul Kanununun 370 inci
maddesinde öngörülen işlemlerin gerçekleştirilmemesi durumunda incelemeye
veya takdire sevk işlemleri yapılır.
7.
Diğer Hususlar
7.1. İzaha davet şartlarından
herhangi birini taşımadığı anlaşılan mükelleflerin vergi beyannamelerini
vermelerine engel bir durum bulunmamakta olup, vergi incelemesine
başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden beyannamelerini vermiş
olanlara, ziyaa uğratılan vergi üzerinden Vergi Usul Kanununun 344 üncü
maddesi gereği %50 oranında vergi ziyaı cezası kesilir.
7.2. İzaha davet kapsamında
verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergiler ile izah zammının
mükelleflerce maddede öngörülen 15 günlük süre içerisinde ödenmemesi
durumunda %20 oranında kesilmiş olan indirimli ceza, %50 oranı esas alınarak
ikmal edilir ve izah zammının gecikme faizine dönüştürülmesi işlemi yapılır.
7.3. Vergi Usul Kanununun 370 inci
maddesi kapsamında %20 oranında kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin
ihbarnamelerin tebliği üzerine mükellefler tarhiyat sonrası uzlaşma
başvurusunda bulunabilirler.
7.4. Yazılı izah, izaha davet
yazısını gönderen merciiye; elden verilmişse bu tarihte, postayla taahhütlü
veya acele posta servisi ile gönderilmişse zarfın üzerindeki damga tarihinde,
postayla adi olarak veya özel dağıtım şirketleri aracılığıyla gönderilmişse
izaha davet yazısını gönderen merciin kayıtlarına girdiği tarihte verilmiş
sayılır. Sözlü izah, izahı yapan ile komisyon tarafından imzalanacak bir
tutanakla tespit olunur, bu durumda izah tarihi olarak tutanağın düzenlendiği
tarih esas alınır.
7.5. Bu Tebliğ ekinde yer alan,
“İzaha Davet Yazısı” ile “Toplam Mal/Hizmet Alışları ile Kullanılan Sahte
veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belgeler Listesi” muhteviyatında
değişiklik yapmaya Bakanlığımız yetkilidir.
8.
Yürürlük
Bu Tebliğ
1/9/2017 tarihinde yürürlüğe girer.
9.
Yürütme
Bu Tebliğ
hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
|
Sayfalar
- kanunlar
- güncel
- Şirketler
- anonim şti
- limidet şti
- BA/BS
- hisse devri
- tasfiye
- iflas/haciz
- çek
- kurumlar
- gelir vergisi-gerçek
- adi ortaklık
- Sirküler
- fatura
- vergi
- kdv
- ötv
- vuk
- ttk
- m.t.v
- inşaat
- serbest bölge
- özelge
- mesleki
- sgk
- SGK genelgeler
- bağkur
- emeklilik
- memur
- yabancı işçi
- işçi
- İŞKUR
- yurtdışı boçlanma
- gayrimenkul
- tebliğ
- Dernek/Vakıf
- kaçakçılık
- kat mülkiyeti
- Ticaret Odası
- Tacir
- GİB
- Teşvik-destek
- koskep
- AATUHK /6183
- Gümrük bakanlığı/ Dış Ticaret
- Bankalar
- Kefil-kefalet
- İhale
- kooparatif
- Ticari defter
- gider vergileri
- çalışma ve sosyal güvenlik
- ekonomi
- sanayi sicil
- Vergi Davaları Dilekçeler
- muhtasar
- uzlaştırma
- Arabuluculuk
25 Temmuz 2017 Salı
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 482)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder