30 Eylül 2017 Cumartesi

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 483)

Giriş
MADDE 1 – (1) 11/4/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 69 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliği (70 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliği ile değişen güncel hali) ile 15/6/2013 tarihli ve 28678 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 426 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (427, 437, 450, 465, 466 ve 473 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişen güncel hali) uyarınca, perakende olarak mal satışında veya hizmet ifasında bulunan birinci ve ikinci sınıf tüccarların 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na (213 sayılı Kanun) göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna (3100 sayılı Kanun) göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların (ÖKC) yerine, mükelleflerin 2014 yılı satışları veya gayri safi iş hasılatının tutarı, kullanmakta oldukları ÖKC’lerin niteliği ve faaliyet alanları dikkate alınarak kademeli bir geçiş takvimi çerçevesinde “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları” (YN ÖKC) kullanma mecburiyeti getirilmiştir.
(2) Mezkûr Genel Tebliğler uyarınca getirilen kademeli geçiş takvimine göre; 
a) 3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatına göre ÖKC kullanmak zorunda olan mükelleflerden, faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı kullananlar yeni nesil ödeme kaydedici cihazlardan EFT-POS özellikli cihazları 1/10/2013tarihinden itibaren,
b) Yol kenarı otopark hizmeti veren mükellefler YN ÖKC’lerden EFT-POS özelliği olan cihazları 1/10/2013tarihinden itibaren,
c) (a) ve (b) bentleri dışında kalan mükelleflerden 2014 yılı satışları veya gayri safi iş hasılatı:
-  1 milyon TL'yi aşan mükellefler için, 1/4/2016 tarihinden itibaren,
-  1 milyon TL'den 500 Bin TL'ye kadar olan mükellefler için, 1/7/2016 tarihinden itibaren,
-  500 Bin TL ile 150 Bin TL arasında olan mükellefler için, 1/10/2016 tarihinden itibaren,
-  150 Bin TL'den az olan mükellefler için, 1/1/2018 tarihinden itibaren,
ç) Nitelikleri 10/5/1991 tarihli ve 20867 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 31 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliğ’de belirlenmiş olan “Bilgisayar Bağlantılı Ödeme Kaydedici Cihazları”  kullanan mükellefler için YN ÖKC kullanma mecburiyetinin başlama tarihi; bu tür cihazların, aynı veya şube şeklindeki işyerlerinde çok sayıda kullanılıyor olmaları, birbirleri ile olduğu kadar değişik çevre birimleri ile de entegre olacak şekilde kullanılmaları, farklı teknik özelliklere sahip olmaları gibi nedenlerle ve bu cihazların kullanıldığı işyerlerinin YN ÖKC sistemine en uygun şekilde entegrasyonunu sağlamak amacıyla, yukarıda yer verilen yıllık satış veya gayri safi iş hasılatı tutarlarına bağlı olmaksızın, 1/1/2018 tarihinden itibaren,
d) 1/1/2015 ila 31/12/2015 tarihleri arasında işe başlayan mükellefler için 1/1/2017 tarihinden itibaren,
e) 1/1/2016 tarihinden sonra işe başlayacak mükellefler için işe başlama tarihinden itibaren 30 gün (kalkınmada öncelikli yörelerde 60 gün) içinde,
eski nesil ödeme kaydedici cihazlar yerine YN ÖKC’leri kullanma mecburiyeti getirilmiştir.
(3) YN ÖKC kullanma mecburiyeti getirilen söz konusu mükelleflerden, aynı veya şube şeklindeki işyerlerinde çok sayıda ödeme kaydedici cihazı veya fatura vb. belgeleri düzenlemede kullanılan bilgisayar sistemini, kurumsal satış veya muhasebe yazılımları ve değişik çevre birimleriyle (barkod sistemleri, banka vb. kuruluşlara ait EFT-POS cihazları ile diğer çevre birimleri) birlikte ve entegre bir yapıda kullanan mükelleflerin mevcut eski nesil ÖKC’lerini mali hafızaları doluncaya kadar kullanmaya devam etme koşullarının belirlenmesi, bütün satışlarına elektronik ortamda fatura düzenleyen mükelleflere belli koşulları sağlamaları kaydıyla YN ÖKC kullanımından muafiyet sağlanması ve bu mükelleflerce gerçekleştirilen perakende mal ve hizmet satışlarına ilişkin mali bilgilerin Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’na elektronik ortamda bildirilmesi usulü, mükelleflerce kullanılan YN ÖKC’lerin veya bu cihazlara haricen bağlanacak banka vb. kuruluşlara ait EFT-POS cihazlarının ödeme onayı (provizyon) alma işlemleri ile ÖKC’lerin kullanım ve uygulamalarına ilişkin diğer usul ve esaslar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.
Dayanak
MADDE 2 – (1) 213 sayılı Kanunun mükerrer 242 nci maddesinin 2 numaralı fıkrasında Maliye Bakanlığının,
“…elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafaza ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, elektronik ortamda tutulmasına ve düzenlenmesine izin verilen defter ve belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında Maliye Bakanlığına veya Maliye Bakanlığının gözetim ve denetimine tabi olup, kuruluşu, faaliyetleri, çalışma ve denetim esasları Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecek olan özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir şirkete aktarma zorunluluğu getirmeye, bilgi aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu Kanun kapsamına giren işlemlerde elektronik imza kullanım usul ve esaslarını düzenlemeye ve denetlemeye…”
yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
(2) 213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde Maliye Bakanlığının,
“Mükellef ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, bu Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya; bedeli karşılığında basıp dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya veya dağıttırmaya, bunların kayıtlarını tutturmaya, bu defter ve belgelere tasdik, muhafaza ve ibraz zorunluluğu getirmeye veya kaldırmaya, bu Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgelerin tutulması ve düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırmaya,” 
(3) numaralı bendinde;
“Tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye,”
(4) numaralı bendinde;
“Bu Kanunun 149 uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahilolmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, kanuni süresinden sonra kendiliğinden veya pişmanlık talepli olarak verilen beyannameler üzerine düzenlenen tahakkuk fişi ve/veya ihbarnameleri mükellefe, vergi sorumlusuna veya bunların elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verdiği gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda tebliğ etmeye ve buna ilişkin usûl ve esasları belirlemeye,”
(6) numaralı bendinde;
“Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla niteliklerini belirleyip onayladığı elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve sistemleri kullandırmaya, bu cihaz ve sistemler vasıtasıyla bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin kullanılmasına ilişkin zorunluluk getirmeye, mükelleflere bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin verilmesinde, mükelleflerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine vadesi geçmiş borcu bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu getirmeye, bu zorunluluk kapsamına girecek amme alacaklarını tür ve tutar itibarıyla tespit etmeye ve hangi hâllerde bu zorunluluğun aranılmayacağına, bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin basımı, dağıtımı ile sistemin kurulması ve işletilmesi hizmetlerinin, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi olmaksızın, süresi 5 yılı geçmemek üzere ve 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (5 inci maddesinin beşinci fıkrası hariç) hükümleri çerçevesinde; yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişiler tarafından yerine getirilmesine, bu hizmetlerde ve yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişilerde bulunması gereken özellikleri, yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetlerinin yönlendirilmesi, izlenmesi, denetlenmesi, yetkilendirmenin sonlandırılması ve bunların uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye,”
yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
(3) 3100 sayılı Kanunun “Yetki” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde Maliye Bakanlığının;
“Ödeme kaydedici cihazların kullanılmalarıyla ilgili olarak, bu Kanunla belli edilen hususlar dışında uyulması gereken usul ve esasları belirlemeye ve bunlarda değişiklik yapmaya”
yetkili olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Mevcut eski nesil ÖKC’leri mali hafızaları doluncaya kadar kullanma imkanı getirilen mükellefler
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğin 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen esaslara göre YN ÖKC kullanma mecburiyeti getirilen mükelleflerden; aynı veya şube şeklindeki işyerlerinde çok sayıda ödeme kaydedici cihazı kurumsal satış veya muhasebe yazılım sistemleri ve değişik çevre birimleri (barkod sistemleri, banka vb. kuruluşlara-ödeme kuruluşları, elektronik para kuruluşları, yemek kartı kuruluşları, belediye yardım kuruluşları vb. diğer kuruluşlar dahil- ait EFT-POS cihazları ile diğer çevre birimleri) ile birlikte ve entegre bir yapıda kullanan, bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bu fıkranın aşağıdaki bentlerinde belirtilen şartlardan en az ikisini sağlayan ve toplam 20 ve üzerinde ÖKC’ye sahip olan mükelleflerin, bu Tebliğin 4 üncü maddesinde belirtilen şartları yerine getirmeleri koşuluyla, işletmelerinde mevcut eski nesil ÖKC’lerini, cihazın ilk alış faturasının düzenlendiği tarihten itibaren 10 yılı geçmemek üzere mali hafızaları doluncaya kadar kullanmaları mümkün bulunmaktadır.
a) 2016 yılı satışları veya gayri safi iş hasılatı toplamının 10 milyon TL’yi aşması,
b) 2016 yılı bilanço aktif toplamının 10 milyon TL’yi aşması,
c) 2016 yılı bilanço öz sermaye veya öz kaynak toplamının 1 milyon TL’yi aşması.
(2) Bu maddenin birinci fıkrası uyarınca, işletmelerinde mevcut eski nesil ÖKC’leri kullanma imkanı getirilen mükellefler, söz konusu cihazların mali hafızalarının dolması veya cihazın ilk alış faturasının düzenlendiği tarihten itibaren 10 yıllık sürenin geçmiş bulunması halinde, anılan cihazları mali hafıza değişimine tabi tutmaksızın 15/5/2004tarihli ve 25463 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 60 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliğde belirlenen esaslara göre hurdaya ayırmak ve yerlerine YN ÖKC satın alarak kullanmaya başlamak mecburiyetindedirler.
(3) Bu maddenin birinci fıkrası kapsamına giren ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartları yerine getirerek mevcut eski nesil ÖKC’lerini, cihazın ilk alış faturasının düzenlendiği tarihten itibaren 10 yılı geçmemek üzere mali hafızaları doluncaya kadar kullanmaya devam edebilecek mükellefler; bu Tebliğin yürürlük tarihinden önce kullanmaya başladıkları YN ÖKC’lerini, ÖKC fişlerinin veya fatura bilgi fişlerinin (matbu fatura, e-Fatura veya e-Arşiv Fatura bilgi fişleri) düzenlenmesi işleminde kullanmaya devam edeceklerdir.
(4) Bu Tebliğin Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren, 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 18 ve 19 uncu maddelerinde belirtilen birleşme, devir, bölünme, hisse değişimi ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca işletmelerin nevi değişikliği halleri ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu kapsamında ferdi bir işletmenin aktif ve pasifi ile kül halinde devri ile ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçıları tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması halleri haricinde, eski nesil ÖKC’lerin devri mümkün değildir.
(5) Bu maddede zikredilen 10 yıllık sürenin 30/6/2018 tarihinden önce dolması halinde, söz konusu cihazların YN ÖKC ile değişim zorunluluğu 1/7/2018 tarihi itibariyle başlayacak olup bu tarihten önce söz konusu eski nesil ÖKC’lerin YN ÖKC ile değişim zorunluluğu olmayacaktır.
Mevcut eski nesil ÖKC’lerin mali hafızaları doluncaya kadar kullanılabilmesinin şartları
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren mükelleflerin, işletmelerindeki mevcut eski nesil ÖKC’leri, cihazın ilk alış faturasının düzenlendiği tarihten itibaren 10 yılı geçmemek üzere mali hafızaları doluncaya kadar kullanmaya devam edebilmeleri için aşağıda belirtilen şartları birlikte sağlamaları gerekmektedir.
a) 1/1/2018 tarihinden önce, 5/3/2010 tarihli ve 27512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 397 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde ve 30/12/2013 tarihli ve 28867 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 433 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamalarına geçerek faturalarını e-Fatura ve/veya e-Arşiv Fatura olarak düzenlemek.
b) 1/1/2018 tarihinden önce, perakende mal satışı ve hizmet ifalarına ilişkin olarak 1/1/2018 tarihinden sonra düzenlenecek ÖKC fişlerine (perakende satış fişleri dahil)  ait günlük mali bilgileri ihtiva eden elektronik raporu, bu Tebliğin 5 inci maddesinde belirtilen şekilde hazırlamak ve belirtilen şekilde GİB bilgi sistemine e-Arşiv uygulaması aracılığı ile elektronik ortamda bildirebilecek teknik alt yapıyı tesis etmek.
c) 1/1/2018 tarihinden önce, başvuru usul ve esasları (www.efatura.gov.tr) internet adresinde yayınlanan başvuru kılavuzuna göre GİB’e elektronik ortamda başvurmak.
ç) 1/7/2018 tarihine kadar, perakende mal satışı ve hizmet ifalarına yönelik olarak ÖKC’lerden düzenlenen ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait ilgili bilgileri (www.efatura.gov.tr) internet adresinde yayınlanacak “Perakende Mal Satışları ile Hizmet İfalarına İlişkin Mali Rapor Bildirim Kılavuzu”nda yapılan açıklamalara uygun olarak, güvenli veri depolama ve sorgulama sistemlerinde (bu sistemlerin yazılım ve donanım alt yapısının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ve Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarının geçerli olduğu yerlerde bulunması zorunludur) muhafaza etmek ve GİB’in erişimine sunacak alt yapıyı tesis etmek veya bir dış hizmet sağlayıcı tarafından bu niteliklere haiz olarak oluşturulan alt yapı hizmetinden yararlanmak. GİB, bu bentte belirtilen güvenli veri depolama ve sorgulama sistemlerine ilişkin sağlanması gereken teknik ve güvenlik gerekliliklerini, bunları tevsik eden bilgi ve belgeleri, bu sistemlerde oluşturulması veya muhafaza edilmesi istenen elektronik kayıtları ve bu sistemlerin denetim usul ve esaslarını (www.efatura.gov.tr) internet adresinde yer verilecek teknik kılavuzlarla belirlemeye ve değiştirmeye yetkilidir.
 (2) Bu Tebliğin 3 üncü maddesi kapsamında yer almayan birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, 213 sayılı Kanuna göre fatura vermek zorunda olmadıkları perakende mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde, 426 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (427, 437, 450, 465, 466 ve 473 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişen güncel hali) 4 üncü bölümünde belirtilen süreleri dikkate alarak YN ÖKC kullanmaya başlamak mecburiyetindedirler.
(3) Bu Tebliğin 3 üncü maddesi kapsamında yer alan ve bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerindeki şartları yerine getirdiği halde, (ç) bendinde belirtilen şartı sağlayamayan mükellefler, 1/8/2018 tarihine kadar eski nesil ÖKC’ler yerine YN ÖKC’leri kullanmaya başlamak mecburiyetindedirler.
(4) Bu Tebliğin 4 üncü maddesinde belirtilen şartları sağlamak amacıyla, e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına geçilmesi, fatura verilme zorunluluğu olmayan perakende mal satışları ile hizmet ifalarında e-Fatura ve/veya e-Arşiv Faturası düzenleme mecburiyetini getirmemektedir. Bu tür satışların belgelendirilmesinde ÖKC fişlerinin düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır.
Perakende mal satışları ile hizmet ifalarına ilişkin bilgilerin GİB’e bildirilme usulü
MADDE 5 – (1) Bu Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartları yerine getiren mükellefler; 1/7/2018 tarihinden itibaren perakende mal satışları ile hizmet ifalarına ilişkin olarak ÖKC’lerden gerçekleştirilen satışlara ilişkin ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarında yer alan mali bilgileri (www.efatura.gov.tr) “Perakende Mal Satışları ile Hizmet İfalarına İlişkin Mali Rapor” olarak, internet adresinde yayınlanacak “Perakende Mal Satışları ile Hizmet İfalarına İlişkin Mali Rapor Bildirim Kılavuzu”nda belirtilen format ve standartta GİB tarafından belirlenen dönemler (günlük, haftalık veya aylık) itibariyle hazırlamak ve bu raporu gerçek kişiler için elektronik imza veya mali mühür ile tüzel kişiler için ise mali mühür ile onaylayarak GİB tarafından belirlenen süreler içinde e-Arşiv uygulaması aracılığıyla GİB bilgi sistemine elektronik ortamda bildirmek zorundadırlar.
(2) Perakende mal satışları ile hizmet ifalarına ilişkin olarak düzenlenen ÖKC fişlerine ait elektronik ortamda hazırlanıp GİB’e iletilecek mali rapor içeriğinde, düzenlenen e-Fatura ve e-Arşiv Faturalara ait mali bilgilere (söz konusu fatura bilgilerinin bu uygulamaların işleyişi gereği GİB bilgi sistemlerinde yer alması nedeniyle) yer verilmeyecektir.
(3) Bu Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartları yerine getiren mükelleflerin, elektronik ortamda hazırlanıp GİB’e iletilecek mali rapor içeriğinde; kullanmakta oldukları ÖKC’lerden (YN ÖKC’ler dahil) düzenlenen günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgilere yer vermeleri gerekmektedir. Bununla birlikte, YN ÖKC’lerden düzenlenen günlük kapanış (Z) raporları ÖKC TSM Merkezleri tarafından GİB’e ayrıca bildirilecektir.
Tüm satışlarında e-Fatura ve/veya e-Arşiv Fatura düzenleyen mükelleflerin ÖKC kullanım muafiyeti
MADDE 6 – (1) YN ÖKC kullanma mecburiyeti bulunan mükelleflerden; 2016 yılı satış veya gayrisafi iş hasılatı 10 milyon TL’yi, bilanço aktif toplamı 10 milyon TL’yi, bilanço öz sermaye veya öz kaynak toplamı 1 milyon TL’yi aşması koşullarından en az ikisini sağlayan ve 20’den fazla ödeme kaydedici cihaza veya fatura vb. belgeleri düzenlemede kullanılan bilgisayar sistemine sahip olan mükelleflerin, 397 sayılı ve  433 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamalarına, 13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliğinde belirtilen e-Defter uygulamasına dahil olmaları ve perakende mal satışları ve hizmet ifaları dahil tüm satışlarında elektronik ortamda e-Fatura ve/veya e-Arşiv Faturası düzenlemeyi tercih ettiğini bağlı olduğu vergi dairesine tevsik edici belgelerle birlikte yazılı olarak bildirmeleri halinde, perakende mal satışları ile hizmet ifalarının belgelendirilmesinde ÖKC kullanma mecburiyeti, bildirimin vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarihten itibaren bulunmamaktadır. Bu muafiyet söz konusu koşulları sağlayan mükelleflerce sonradan açılacak şube işyerleri için de geçerli olacaktır. Ancak bu imkandanyararlanılabilmesi için (397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen e-Fatura Portalı aracılığıyla e-Arşiv Faturası düzenlenmesi hali hariç) düzenlenen e-Arşiv Faturaların bir örneğinin belgenin oluşturulmasını müteakiben; gizliliği, bütünlüğü ve değişmezliği garanti edilerek ve GİB’in erişimine ve sorgulamasına açık olacak şekilde GİB’den e-Fatura saklama hizmeti verme izni bulunan kurumlarda muhafaza edilmesinin sağlanması zorunludur. Diğer taraftan, mükelleflere e-Arşiv Faturalarının düzenlenmesi konusunda GİB’den izin alarak hizmet veren özel entegratör kuruluşlar, her e-Arşiv Faturasının kendi bilgi işlem sistemleri aracılığı ile oluşturulmasını e-Arşiv Raporu ile GİB’e raporlanmasını garanti edecek tedbirleri almak zorundadır.
(2) Bu maddenin birinci fıkrası kapsamına girmekle beraber, işletmelerinde YN ÖKC kullanmaya başlamış olan mükellefler, söz konusu YN ÖKC’lerini e-Fatura veya e-Arşiv Faturalarına ait tahsilat ve ÖKC Bilgi Fişlerinin düzenlenmesi işlemlerinde kullanmaya devam edebileceklerdir.
(3) Bu maddenin birinci fıkrası kapsamına dahil olarak tüm satışlarında e-Fatura veya e-Arşiv Fatura düzenleyen mükelleflerin, söz konusu e-Fatura ve e-Arşiv Faturalarında, mal satışları ile hizmet ifalarının tahsilat işlemlerinde kullandıkları banka vb. kuruluşlara ait EFT-POS cihazlarından gerçekleştirilen tahsilata ilişkin müşteri slibinde yer alan temel bilgilere, e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamalarına ilişkin teknik kılavuzlarda belirtildiği şekilde yer vermeleri gerekmektedir.
(4) 1/1/2017 tarihinden sonra ilk defa işe başlayan/başlayacak olan mükelleflerin bu madde kapsamında YN ÖKC kullanımından muaf olmaları için, birinci fıkrada belirtilen diğer koşullara sahip olmaları şartıyla, işe başlama anı itibariyle, bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen satış, gayri safi iş hasılatı, bilanço aktif büyüklüğü, bilanço öz sermaye veya öz kaynak toplamı tutarları yerine sadece ÖKC veya fatura vb. belgeleri düzenlemede kullanılan bilgisayar sistemi sayısının 20 ve üzerinde olması yeterlidir. Ancak; işe başlanılan yılı (hesap dönemini) izleyen yıla ait yıl sonu bilanço ve gelir tablolarına göre bu maddede belirtilen işletme büyüklüğü ölçülerinden en az ikisini sağlayamayan mükelleflerin, bu yılı izleyen yılın altıncı ayı sonuna kadar faaliyetlerinde YN ÖKC kullanmaya başlamaları zorunlu olacaktır.  
Yeni işe başlayacak veya şube işyeri açacak mükelleflerin YN ÖKC kullanım durumu
MADDE 7 – (1) Bu Tebliğin 6 ncı maddesinde belirtilen muafiyet koşullarını sağlayamayan mükelleflerden; bu Tebliğin Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren işe yeni başlayacak olanlar ile şube şeklinde işyeri açanlar, işe başlama veya şube şeklinde işyerinin açıldığı tarihten itibaren 30 gün (kalkınmada öncelikli yörelerde 60 gün) içinde, YN ÖKC alarak kullanmaya başlamaları gerekmektedir.
Harici donanım ve yazılımların ÖKC’lerle bağlantılı çalışma esasları
MADDE 8 – (1) Basit/bilgisayar bağlantılı YN ÖKC’lere, banka vb. kuruluşlara ait EFT-POS cihazlarının, doğrudan kablo ile bağlantı haricindeki bağlantılarında (YN ÖKC’ye GMP-3 ile bağlantısı yapılan bilgisayar sistemlerine yapılan kablolu bağlantılarda) EFT-POS cihazlarının ÖKC’lerle entegre ve bağlantılı bir yapıda kullanılmasının (satış işleminin ÖKC’den başlatılıp, tahsil edilecek tutarın EFT-POS cihazına ÖKC’den otomatik olarak gönderilmesi ve satış işleminin ÖKC’den sonlandırılması) ve ÖKC’den bütünleşik fiş üretilmesinin (müşteri slip bilgisinin fiş içeriğinde yer alacak şekilde) ÖKC üreticilerinin sorumluluğunda sağlanması şartıyla;  EFT-POS cihazı ile YN ÖKC arasındaki iletişimin “Gelir İdaresi Başkanlığı ÖKC-Harici Donanım ve Yazılım Haberleşme Protokolü GMP-3” dokümanına göre gerçekleştirilmesi zorunluluğu bulunmamakta olup, banka vb. kuruluşlar ile ÖKC firmaları tarafından belirlenen serbest bir iletişim protokolünün de kullanılması mümkün bulunmaktadır. Ancak, basit/bilgisayar bağlantılı YN ÖKC’lere yapılacak doğrudan kablolu EFT-POS cihazı bağlantılarında, GMP-3 dokümanına göre hareket edilmeye devam edilecektir. Basit/bilgisayar bağlantılı YN ÖKC’leri kullanan mükelleflerin, bu cihazlara haricen bağlantısı gereken (doğrudan ÖKC’ye veya GMP-3 dokümanına göre ÖKC ile bağlantısı yapılan bilgisayar sistemlerine kablo ile bağlanan) banka vb. kuruluşlara ait   EFT-POS cihazlarını, ÖKC’lerle entegre ve bağlantılı bir yapıda (satış işleminin ÖKC’den başlatılıp, tahsil edilecek tutarın EFT-POS cihazına ÖKC’den otomatik olarak gönderilmesi ve satış işleminin ÖKC’den sonlandırılması)  ve ÖKC’den bütünleşik fiş üretilecek şekilde  (müşteri slip bilgisinin fiş içeriğinde yer alacak şekilde) kullanmaları zorunludur. Bu fıkraya göre, basit/bilgisayar bağlantılı YN ÖKC’lere haricen bağlanacak banka vb. kuruluşlara ait EFT-POS cihazlarının ÖKC’lerle bağlantısının yapılmasında sorumluluk ÖKC üreticisi firmalarda olmakla birlikte; söz konusu EFT-POS cihazlarına ilişkin saha servislik hizmetlerinin  (EFT-POS cihazının tamiri, bakımı, yazılımının güncellenmesi vb. hizmetler) EFT-POS cihazının ait olduğu banka vb. kuruluşlar tarafından da gerçekleştirilmesi mümkün bulunmaktadır.
(2) Perakende mal satışları ve hizmet ifalarına ilişkin tahsilat işlemlerinde bilgisayar bağlantılı sistem mahiyetindeki eski nesil ÖKC’lerle birlikte kullanılan banka vb. kuruluşlara ait harici EFT-POS cihazlarının, ÖKC’lerile uyumlu bir yapıda (EFT-POS cihazından tahsil edilecek tutara ilişkin olarak ÖKC’den mali değeri olan fiş veya yemek kartı EFT-POS cihazlarından yapılan tahsilata ilişkin ise mali değeri bulunmayan bilgi fişi düzenlenecek şekilde) kullanılması esas olup, bu çerçevede harici EFT-POS cihazlarından gerçekleştirilen her bir tahsilat işlemi için ÖKC’den mali değeri olan ÖKC fişinin veya yemek kartı EFT-POS cihazlarından yapılan tahsilata ilişkin ise mali değeri bulunmayan ÖKC bilgi fişinin düzenlenerek müşteriye verilmesi zorunludur.
(3) Perakende mal ve hizmet satışlarının gerçekleştirilmesinde yararlanılan satış uygulama yazılımları ile bunların üzerinde çalıştığı bilgisayar vb. donanımların (sipariş alma işlemlerinde kullanılan mobil el terminalleri ile sipariş bilgilerini gösteren ve mali geçerliği olmayan fiş veya belgeler üreten cihazlar dahil) YN ÖKC’lerle bağlantı ve iletişiminin “Gelir İdaresi Başkanlığı ÖKC-Harici Donanım ve Yazılım Haberleşme Protokolü GMP-3” dokümanında belirtilen iletişim protokolüne göre gerçekleştirilmesi zorunlu olup, YN ÖKC’leri kullanan mükelleflerin de söz konusu harici yazılım ve donanımların YN ÖKC’lerle entegre ve bağlantılı yapıda kullanılmasını temin etmek için YN ÖKC yetkili servislerine başvurup gerekli bağlantıları, en geç 1/4/2018 tarihine kadar yaptırmaları ve bu şekilde kullanmaları zorunludur.
(4) Perakende mal ve hizmet satışlarının gerçekleştirilmesinde yararlanılan satış uygulama yazılımları ile bunların üzerinde çalıştığı bilgisayar vb. donanımların (sipariş alma işlemlerinde kullanılan mobil el terminalleri ile sipariş bilgilerini gösteren ve mali geçerliği olmayan fiş veya belgeler üreten cihazlar dahil) eski nesil ÖKC’lerlebağlantılarının yaptırılarak entegre ve bağlantılı bir şekilde (söz konusu satış uygulama yazılımları veya harici donanımlar kullanılarak gerçekleştirilen her bir satış veya sipariş işleminin ÖKC’de mali değeri olan fişe dönüşmesini temin edecek şekilde) kullanılması zorunlu olup, bu amaçla söz konusu yazılım veya cihazları bağlantılı olmaksızın kullanan mükelleflerin ÖKC yetkili servislerine müracaat ederek gerekli bağlantı ve entegrasyon işlemlerini en geç 1/4/2018 tarihine kadar yaptırmaları zorunludur. ÖKC firmaları ve bunların yetkili servisleri de söz konusu yazılım veya donanımların ÖKC’lerle entegre ve bağlantılı bir şekilde çalışmasını temin edecek çalışmaları, ivedilikle (her halükarda mükelleflerce ÖKC firmasına veya yetkili servisine yapılan müracaat tarihinden itibaren en geç bir ay içinde) gerçekleştirmek zorundadırlar.
YN ÖKC uygulamasında ÖKC TSM Merkezleri ve çalışma esasları
MADDE 9 – (1) Bilindiği üzere YN ÖKC’ler,  teknolojik gelişmeler çerçevesinde teknik özellikleri yeniden belirlenen, bilgisayar tabanlı, internet yoluyla iletişim kurabilen, GİB’e güvenli şekilde veri aktarabilen ve ÖKC fişi düzenleme dışında katma değerli diğer yazılım ve sektörel uygulamaları da bünyesinde çalıştırabilen, yetkisiz dış müdahaleleri algılayan ve GİB’e bildirebilen bilgisayar tabanlı akıllı cihazlardır. Ayrıca YN ÖKC’lerin;  bünyesinde banka POS’u barındıran “EFT-POS Özellikli YN ÖKC’ler” ve bünyesinde banka POS’u barındırmayıp haricen POS cihazı bağlanabilen “Basit/Bilgisayar Bağlantılı YN ÖKC’ler” olmak üzere iki türü bulunmaktadır. YN ÖKC’lereilişkin, kurulum, yönetim, izleme, banka vb. kuruluşlara ait yazılım ve parametreleri yükleme ve güncelleme ile GİB ve banka vb. kuruluşlarla güvenli iletişimi sağlamasına yönelik fonksiyon görmesi amacıyla, uygulamaya ilişkin mevzuat ve teknik düzenlemelerde, bilgi sistemleri güvenlik standartlarına haiz YN ÖKC TSM Merkezleri öngörülmüştür. Gerek EFT-POS özellikli gerekse basit/bilgisayar bağlantılı YN ÖKC kullanan mükelleflerin, güvenlik, işlem kesintisi, maliyet vb. nedenlerle ödeme onayı (provizyon) alma işlemlerinin, YN ÖKC TSM Merkezleri üzerinden olmaksızın doğrudan banka vb. kuruluşlara ait bilgi sistemleri ile iletişim sağlanarak gerçekleştirilmesini ÖKC firmalarından yazılı olarak talep etmeleri halinde, banka vb. kuruluşlara (ödeme kuruluşları, elektronik para kuruluşları, yemek kartı kuruluşları, belediye yardım kuruluşları vb. diğer kuruluşlar dahil) ait ödeme onayı (provizyon) alma işlemleri; YN ÖKC TSM Merkezleri aracı kılınmaksızın doğrudan banka vb. kuruluşlara ait bilgi sistemleri ile iletişim sağlanarak gerçekleştirilecektir. İlgili ÖKC firmaları (bunlara ait YN ÖKC TSM Merkezleri dahil), harici EFT-POS cihazlarını banka vb. kuruluşlara sunan firmalar ve banka vb. kuruluşlar, ödeme onayı alma işlemlerinin YN ÖKC TSM Merkezleri aracı kılınmaksızın doğrudan banka vb. kuruluşlara ait bilgi sistemleri ile iletişim sağlanarak da gerçekleştirilecek şekilde YN ÖKC uygulamasına dair gerekli yazılım, donanım veya sistem güncellemelerini en geç 1/7/2018 tarihine kadar tamamlamaları zorunludur.
(2) YN ÖKC TSM Merkezleri, ödeme onayı (provizyon) alma işlemleri dışında kalan YN ÖKC’lere ilişkin kurulum, yönetim, izleme, teknik kılavuz ve dokümanlarda belirtilen kurallara göre YN ÖKC’lerden gerçekleştirilen satış bilgilerini GİB’e güvenli şekilde iletme,  YN ÖKC’lere ilişkin kayıt, aktivasyon, devir, hurdaya ayırma vb. diğer fonksiyon ve görevlerini öteden beri olduğu gibi yerine getirmeye devam edeceklerdir.
Seyyar EFT-POS cihazları yerine EFT-POS özellikli YN ÖKC kullanım esası
MADDE 10 – (1) YN ÖKC kullanma mecburiyeti kapsamına giren ve faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı yerine EFT-POS özellikli YN ÖKC kullanma mecburiyeti bulunan mükelleflerin, mevcut seyyar EFT-POS cihazlarını EFT-POS özellikli YN ÖKC’ler ile değiştirmeleri zorunlu olup, banka vb. kuruluşlar tarafından da anılan mükelleflere seyyar EFT-POS cihazlarının verilmemesi gerekmektedir.  
Eski nesil ÖKC’lerin üretim, mühürleme ve satış işlemleri
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğin Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren, ÖKC firmaları tarafından eski nesil ÖKC’lerin (akaryakıt pompalarına bağlanan ÖKC’ler hariç) üretim, mühürleme ve satış işlemleri gerçekleştirilmeyecektir.
ÖKC’lerden düzenlenebilecek diğer belgeler
MADDE 12 – (1) YN ÖKC’ler teknik ve fonksiyonel özellikleri itibariyle bilgisayar tabanlı, internet yoluyla güvenli iletişim kurabilen ve bünyesindeki mali bilgileri GİB’e elektronik ortamda iletebilen akıllı cihazlar olması, perakende mal ve hizmet satışlarına ait diğer yazılım sistemleri ile entegre çalışması gerekliliği ve aynı işlem için hem diğer sistemlerden hem de YN ÖKC’lerden belge düzenlemek zorunda kalınması nedeniyle, bu cihazlardan ÖKC fişi dışında kalan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren fatura, gider pusulası, giriş ve yolcu taşıma biletleri, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu belgelerinin de düzenlenebilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, Bakanlığımıza tanınan yetkiler çerçevesinde, 213 sayılı Kanun kapsamına söz konusu belgelerin, bu belgelerde yer alması gereken zorunlu bilgileri ihtiva etmesi, düzenlenen belgelerin bir örneklerinin ÖKC’nin ilgili elektronik hafıza birimlerinde belge türleri itibariyle ayrımı yapılabilecek şekilde muhafaza edilmesi ve ÖKC mali raporlarında bu belgelere ilişkin mali bilgilerin de ayrıca gösterilmesi şartıyla, 1/7/2018 tarihinden itibaren bilgisayar bağlantılı sistem mahiyetindeki eski nesil ÖKC’ler ve YN ÖKC’lerden de düzenlenebilecektir.
(2) Bakanlığımızca gerçekleştirilen diğer düzenlemeler gereği, belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi zorunluluğunun getirildiği durumlarda (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Bilet, e-İrsaliye, e-Serbest Meslek Makbuzu, e-Müstahsil Makbuzu vb.) ilgili belgelerin ilgili mevzuat ve teknik düzenlemelerinde belirtilen format, standart, yöntem ve teknik özelliklerde düzenlenmesine, GİB’e iletilme ve/veya raporlanmasına ve muhafaza edilmesine ayrıca devam edileceği tabii olup, bilgisayar bağlantılı sistem mahiyetindeki eski nesil ÖKC’ler ve YN ÖKC’ler bu belgelerin oluşturulması, muhatabına elektronik ortamda iletilmesi ve gerekmesi durumunda kağıtçıktılarının muhatabına verilmesinin sağlanmasında kullanılabilecektir. Bu durumda da söz konusu elektronik belgelere ilişkin mali bilgilerin, ÖKC mali raporlarında Bilgi Fişleri yoluyla ayrıca elektronik ortamda kaydedilmesinin sağlanması gerekmektedir.
Sorumluluk ve cezai müeyyide
MADDE 13 – (1) Bu Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartları yerine getiren mükellefler, perakende mal satışları ve hizmet ifalarına ilişkin olarak ÖKC’lerden düzenlenen ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait elektronik ortamda hazırlanıp GİB’e iletilme zorunluluğu getirilen mali raporların içeriğinde yer verdikleri mali bilgilerin doğruluğundan sorumlu olup, istenilen mali bilgileri bu Tebliğin 5 inci maddesine dayanılarak hazırlanan kılavuzda belirlenen format, standart ve iletim yöntemine uygun olarak ve belirlenen süreler içinde elektronik ortamda GİB bilgi sistemlerine iletmek zorundadırlar. Bahse konu elektronik raporların,  belirtilen teknik kılavuzlarla öngörülen imzalama usulü, format, standart, süre ve biçimde GİB bilgi sistemlerine bildirilmediğinin tespitinde veya yapılacak denetimler neticesinde söz konusu rapor ile bildirilmiş olan bilgilerin eksik veya yanlış bildirildiğinin tespiti hallerinde mükelleflere, her bir tespite ilişkin olarak 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde yazılı özel usulsüzlük cezası tatbik edileceği gibi ayrıca GİB tarafından kendilerine verilen uygulamadan yararlanma izni iptal edilebilecektir. İzni iptal edilen mükellefler, izin iptalinin kendilerine tebliği tarihinden itibaren 30 (kalkınmada öncelikli yörelerde 60) gün içinde perakende mal satışları ve hizmet ifalarında YN ÖKC’leri kullanmaya başlamak mecburiyetindedirler.
(2) Bu Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartları yerine getiren mükellefler, perakende mal satışları ve hizmet ifalarına ilişkin olarak ÖKC’lerdendüzenlenen ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait elektronik ortamda hazırlanıp GİB’e iletilecek “Perakende Mal Satışları ile Hizmet İfalarına İlişkin Mali Rapor”larını 213 sayılı Kanunun defter, kayıt ve belgeler için öngördüğü muhafaza süreleri içerisinde değişmezliği ve bütünlüğü korunacak şekilde elektronik ortamda saklamak ve istenildiğinde elektronik araçlar ve ortamlar vasıtası ile ibraz etmekle yükümlüdürler. Belirtilen yükümlülüğü yerine getirmediği tespit edilen mükelleflere; her bir tespite ilişkin olarak 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde yazılı özel usulsüzlük cezası tatbik edileceği gibi ayrıca işlenen fiile uygun olarak 213 sayılı Kanunda öngörülen diğer cezai müeyyideler uygulanabilecektir.
(3) Bu Tebliğin 6 ncı maddesinin birinci  fıkrası uyarınca, e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-Defter uygulamalarına geçerek perakende mal satışları ve hizmet ifaları dahil tüm satışlarında e-Fatura ve/veya e-Arşiv Faturası düzenlemeyi tercih ettiğini bağlı olduğu vergi dairesine yazılı olarak bildiren ve bu kapsamda YN ÖKC kullanımından muaf olan mükelleflerin, ilgili maddede belirtilen şartları taşımadığının, tüm satış işlemlerinde e-Fatura ve/veya e-Arşiv Fatura düzenlemediğinin veya e-Arşiv faturalarının bir örneğinin mezkur fıkra hükümlerine göre gizliliği, bütünlüğü ve değişmezliği garanti edilerek GİB’in erişimine ve sorgulamasına açık olacak şekilde GİB’den e-Fatura saklama hizmeti verme izni bulunan kurumlarda muhafaza edilmediğinin tespiti halinde, her bir tespit için 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde yazılı özel usulsüzlük cezası tatbik edileceği gibi ayrıca GİB tarafından kendilerine verilen uygulamadan yararlanma izni iptal edilebilecektir. İzni iptal edilen mükellefler, izin iptalinin kendilerine tebliği tarihinden itibaren 30 (kalkınmada öncelikli yörelerde 60) gün içinde perakende mal satışları ve hizmet ifalarında YN ÖKC’leri kullanmaya başlamak mecburiyetindedirler.
(4) Perakende mal ve hizmet satışlarının gerçekleştirilmesinde yararlanılan satış uygulama yazılımları ile bunların üzerinde çalıştığı bilgisayar vb. donanımların (sipariş alma işlemlerinde kullanılan mobil el terminalleri ile sipariş bilgilerini gösteren ve mali geçerliği olmayan fiş veya belgeler üreten cihazlar dahil) ÖKC kullanma mecburiyeti kapsamında bulunan mükellefler tarafından; ÖKC’lerle bu Tebliğde belirtilen esaslara göre bağlantısının gerçekleştirmeden kullandığı tespit olunması halinde; bu fiili işleyen mükelleflere her bir tespit için ayrı ayrı olmak üzere 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesine göre özel usulsüzlük cezası uygulanacaktır.
(5) ÖKC kullanma mecburiyeti bulunan mükelleflerin, banka vb. kuruluşlara ait EFT-POS cihazlarını bu Tebliğde belirtilen esaslara göre, ÖKC’lerle uyumlu, entegre veya bağlantılı bir yapıda kullanmadığının tespiti halinde, mükelleflere her bir tespit için ayrı ayrı olmak üzere 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesine göre özel usulsüzlük cezası uygulanacaktır.
(6) YN ÖKC kullanma mecburiyeti kapsamına giren ve faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı yerine EFT-POS özellikli YN ÖKC kullanma mecburiyeti bulunan mükelleflerin, EFT-POS özellikli YN ÖKC kullanması gerektiği halde bu işlemlerinde seyyar EFT-POS cihazı kullandığının tespiti halinde, mükelleflere her bir tespit için ayrı ayrı olmak üzere 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesine göre özel usulsüzlük cezası uygulanacaktır.
(7) ÖKC firmalarının veya YN ÖKC TSM Merkezlerinin bu Tebliğde kendilerine verilen zorunlulukları yerine getirmediklerinin tespiti halinde, her bir tespit için ayrı ayrı olmak üzere 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde yazılı özel usulsüzlük cezası tatbik edileceği gibi ayrıca ÖKC firmalarının cihaz üretim, mühürleme veya satış izinleri GİB tarafından süreli veya süresiz olarak durdurulabilir.
Yetki
MADDE 14 – (1) GİB, YN ÖKC kullanımını gerektiren mükellefiyet veya faaliyet alanlarında, diğer teknolojik çözüm, geliştirme ve uygulamalara ilişkin donanım veya yazılım sistemlerinin, mükellef, sektör grupları veya faaliyet alanları itibariyle sürekli veya belli sürelerle sınırlı olmak üzere kullanılabilmesi ve bu sistemlerden üretilen belgelerin mali belge olarak sayılması hususunda izin vermeye, YN ÖKC ve bunlarla birlikte çalışan yazılım veya donanım sistemleri ile ödeme arayüzlerinin ÖKC’ler, ÖKC TSM Merkezleri ve banka vb. kuruluşlar ile olan iletişim, çalışma usul ve esaslarını belirlemeye ve bunlarda değişiklik yapmaya yetkilidir.
Yürürlükten kaldırılan ve uygulanmayacak olan hükümler
MADDE 15 – (1) 2/3/2011 tarihli ve 27862 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 406)’nin “3. Müşterilerin Kendilerine Servis Esasına Göre Yemek Hizmeti Verilen İşyerlerinde Belge Düzeni” başlıklı üçüncü bölümü yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) ÖKC (YN ÖKC dahil) uygulamaları ile ilgili olarak, bu Tebliğin yürürlük tarihinden önce yayınlanmış genel tebliğler ile GİB tarafından yayınlanmış olan teknik kılavuzlar ve GİB mesajlaşma ve harici donanım veya yazılımların ÖKC ile iletişimine ilişkin protokol dokümanlarında (GMP-1, GMP-2, GMP-3) yer alan açıklamaların bu Tebliğe aykırı olan hükümleri bu Tebliğin yürürlük tarihinden itibaren uygulanmaz.
Yürürlük
MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 17 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

29 Eylül 2017 Cuma

ÇALIŞAN BULUŞLARINA, YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN BULUŞLARA VE KAMU DESTEKLİ PROJELERDE ORTAYA ÇIKAN BULUŞLARA DAİR YÖNETMELİK

BAŞLANGIÇ HÜKÜMLERİ
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, çalışanların buluşları ile ilgili bedel tarifesine ve uyuşmazlık halinde izlenecek tahkim usulüne, yükseköğretim kurumlarında gerçekleştirilen buluşlara ve kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde ortaya çıkan buluşlara ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik;
a) Özel ve kamu kesiminde çalışanlar, özel düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla kamu kuruluşlarında çalışanlar ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bağlı ortaklıklarında ve iştiraklerinde çalışanların buluşlarına ilişkin hususları ve hizmet buluşu sahibi olan çalışanlara, işverenlerce ödenecek bedelin tespiti ve uyuşmazlık halinde uygulanacak tahkim usulünü,
b) Yükseköğretim kurumlarında gerçekleştirilen buluşlara ilişkin bildirim yükümlülüğü, hak sahipliği, başvuru yapılması, itiraz işlemleri ve buluştan elde edilen gelirin paylaşımına ilişkin hususları,
c) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde ortaya çıkan buluşlara ilişkin hususları,
kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 113 ilâ 122 ncimaddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bedel: İşverenin kısmi ya da tam hak sahipliği talep etmesi durumunda çalışana ödeyeceği bedeli,
b) Çalışan: Özel hukuk sözleşmesi veya benzeri bir hukuki ilişki gereğince başkasının hizmetinde olan ve bu hizmet ilişkisini işverenin gösterdiği belli bir işle ilgili olarak kişisel bir bağımlılık içinde ona karşı yerine getirmekle yükümlü olan kişiler ile kamu görevlilerini,
c) Çalışan buluşu: Çalışan tarafından gerçekleştirilen patent veya faydalı modelle korunabilir nitelikte olan hizmet buluşlarını veya serbest buluşları,
ç) Hizmet buluşu: Çalışanın, bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği veya işyerinin faaliyet gösterdiği alanlar içinde, büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak iş ilişkisi sırasında yaptığı buluşları,
d) Kanun: 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununu,
e) Katkı payı: Hizmet buluşu birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmişse her bir çalışanın buluşun gerçekleştirilmesindeki katkısını yüzde olarak ifade eden payı,
f) Kurum: Türk Patent ve Marka Kurumunu,
g) Müşteri kurum: Bir başka kamu kurum veya kuruluşu tarafından finanse edilen bir projenin amacını ve kapsamını, kendi ihtiyacının karşılanması amacıyla belirleyen kamu kurum ve kuruluşunu,
ğ) Serbest buluş: Birinci Kısım kapsamında hizmet buluşlarının dışında kalan buluşları, İkinci Kısım kapsamında ise yükseköğretim kurumlarında gerçekleştirilen buluşların dışında kalan buluşları,
h) Sicil: Patent veya faydalı model hakları ile ilgili bilgilerin yer aldığı kayıt ortamını,
ı) Teşvik ödülü: İşverenin tam hak sahipliği talep etmesi durumunda, çalışana buluşu hakkında yapılacak başvuru karşılığında verilen meblağı,
i) Yükseköğretim kurumu: 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde tanımlanan yükseköğretim kurumları ile Millî Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına bağlı yükseköğretim kurumlarını,
ifade eder.
BİRİNCİ KISIM
Çalışan Buluşları ile İlgili Bedel Tarifesi
ve Uyuşmazlık Halinde İzlenecek Tahkim Usulü
BİRİNCİ BÖLÜM
Bildirim ve Hak Talebi
Çalışan buluşları ve bildirim yükümlülüğü
MADDE 5 – (1) Çalışan bir hizmet buluşu yaptığında, bu buluşunu yazılı olarak ve geciktirmeksizin işverene bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim, işveren tarafından belirlenen birim yetkilisine ya da böyle bir yetkilendirme yapılmamışsa buluşu yapan çalışanın birim yetkilisine varsa işveren tarafından bildirimin yapılmasına ilişkin belirlenmiş usul ve esaslara göre yapılır. Buluş, birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmişse bu bildirim birlikte yapılabilir. İşveren, bu bildirimi kaydeder ve bildirimin kendisine ulaştığı tarihi, bildirimde bulunan kişi veya kişilere gecikmeksizin ve yazılı olarak bildirir.
 (2) Çalışan, teknik problemi, çözümünü ve hizmet buluşunu nasıl gerçekleştirdiğini bildiriminde açıklamak zorundadır. Buluşun daha iyi açıklanması bakımından gerekli diğer bilgi ve belgeler de verilir.
(3) Çalışan, bildiriminde, kendisine işiyle ilgili olarak verilen yazılı ve sözlü talimatları, yararlanmış olduğu işletme deneyim ve çalışmalarını, varsa buluşun gerçekleşmesinde katkısı olan diğer çalışanları, bu çalışanların katkılarının türünü ve kapsamını ve ayrıca kendisinin ve diğer çalışanların buluştaki katkı paylarını belirtir.
(4) Bildirimin eksik yapılması halinde işveren, bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde eksikliklerin giderilmesini çalışana bildirir. Aksi halde bildirim usulüne uygun yapılmış sayılır.
(5) İşveren, bildirimin eksikliklerinin giderilmesinde gerekirse çalışana yardımcı olur. Çalışanın bildirilen eksiklikleri bir ay içinde gidermemesi halinde usulüne uygun bir buluş bildirimi yapılmamış sayılır ve buluş bildirimi usulüne uygun olarak yeniden yapılır.
(6) Serbest buluşlara ilişkin bildirim yükümlülüğü ve teklifte bulunma yükümlülüğü hakkında Kanunun 119 uncu maddesi hükümleri uygulanır.
(7) Çalışan, birinci fıkra uyarınca bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle işveren aleyhine doğan zararlardan sorumludur. Birinci fıkra uyarınca işverene bildirimde bulunulmaksızın hizmet buluşuna ilişkin patent başvurusu yapılması veya patent alınması halinde patent başvurusu sahibine veya patent sahibine karşı Kanunun 110 ve 111 inci maddelerine göre dava açılabilir.
İşverenin hizmet buluşu üzerindeki hak talebi
MADDE 6 – (1) İşveren, hizmet buluşu ile ilgili olarak tam veya kısmi hak talebinde bulunabilir. İşveren, bu talebini çalışana yazılı olarak ve 5 inci madde uyarınca usulüne uygun yapılan bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren dört ay içinde bildirir.
Tam hak talebi
MADDE 7 – (1) İşverenin hizmet buluşuna ilişkin tam hak talep etmesi halinde, 6 ncı maddeye göre bildirimin çalışana ulaştığı tarih itibarıyla buluş üzerindeki tüm haklar işverene geçmiş olur. Bu durumda çalışan, işverenden buluştan faydalanma karşılığı olarak bedel isteyebilir.
(2) İşverenin hizmet buluşuna ilişkin tam hak talep etmesi halinde, 6 ncı maddeye göre tam hak talebine ilişkin olarak işveren, buluşu yapanın diğer hakları saklı kalmak kaydıyla birinci fıkrada belirtilen bedelden ayrı olarak teşvik ödülü verir. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara teşvik ödülü verilmez. Teşvik ödülü, 9 uncu madde kapsamında Kuruma yapılan başvuruya ilişkin olarak şekli uygunluk bildiriminin işverene ulaştığı tarihten itibaren en geç iki ay içinde çalışana ödenir. Teşvik ödülü, net asgari ücret miktarından az olamaz. Buluş, birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmişse teşvik ödülü buluşu yapanlar arasında katkı payları oranında bölüştürülür.
Kısmi hak talebi
MADDE 8 – (1) Hizmet buluşuna ilişkin olarak işveren, buluşu kullanmak üzere kısmi hak talebinde bulunabilir. Bu durumda hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır. İşveren, kısmi hakka dayanarak buluşu kullanabilir.
(2) Kısmi hak talebine dayanarak işverenin buluşu kullanması halinde çalışan, buluştan faydalanma karşılığı olarak işverenden kendisine bedel ödemesini isteme hakkı doğar.
(3) Kısmi hak talebine dayanarak işverenin buluşu kullanması, çalışanın buluşunu değerlendirmesini önemli ölçüde güçleştiriyorsa çalışan, tam hak talebinde bulunmasını veya kısmi hakka dayanan kullanım hakkından vazgeçmesini işverenden talep edebilir. İşveren, çalışanın bu isteğine ilişkin bildirimine tebellüğ tarihinden itibaren iki ay içinde cevap vermezse işverenin kısmi hakka dayanarak buluşu kullanma hakkı sona erer.
İşverenin yükümlülüğü
MADDE 9 – (1) Tam hak talebinde bulunduğu hizmet buluşu için işverenin patent başvurusu yapma yükümlülüğü hakkında Kanunun 116 ncı maddesi hükümleri uygulanır.
(2) İşveren, buluşa ilişkin tam hak talebinde bulunduktan sonra buluşun korunmaya değer olmadığını ileri sürerek bedelin ödenmesinden kaçınamaz. Ancak buluşun korunabilir nitelikte olmadığına Kurum tarafından veya buluş konusu patent hakkında açılmış bir dava sonucu mahkeme tarafından karar verilmiş olması halinde, karar tarihine kadar buluştan elde edilen kazanç hariç olmak üzere çalışan bedel talebinde bulunamaz.
İKİNCİ BÖLÜM
Bedelin Belirlenmesi
Bedelin belirlenmesi ile ilgili genel esaslar
MADDE 10 – (1) Bedelin belirlenmesinde özellikle hizmet buluşunun ekonomik değeri, çalışanın işletmedeki görevi ve işletmenin hizmet buluşunun gerçekleştirilmesindeki katkısı dikkate alınır.
(2) Bedelin miktarı, buluştan elde edilen kazanç ile 20 nci maddenin birinci fıkrasına göre buluşun ait olduğu gruplar esas alınarak 21 inci maddenin üçüncü fıkrasındaki tabloda verilen katsayılar çarpılarak bulunur.
(3) Buluştan elde edilen kazanç, buluşun işletme tarafından kullanılması durumunda elde edilen kazanç ile buluşun işletme tarafından kullanılmayarak lisans, devir veya takas yoluyla elde edilen kazancın toplamına eşittir.
Bedelin taraflarca belirlenmesi
MADDE 11 – (1) Bedel ve ödeme şekli işverenin, hizmet buluşuna ilişkin tam veya kısmi hak talebinde bulunmasını takiben işveren ile çalışan arasında imzalanan sözleşme veya benzeri bir hukuk ilişkisi hükümlerince belirlenir.
(2) Hizmet buluşunun birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmiş olması halinde bedel ve bedelin ödeme şekli, birinci fıkraya uygun olarak her bir çalışan için ayrı ayrı belirlenir. Tarafların anlaşamamaları halinde uyuşmazlık tahkim yoluyla çözümlenir.
(3) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara buluşları için ödenecek bedel, buluştan elde edilen net gelirin üçte birinden az olamaz. Ancak buluş konusunun kamu kurum ve kuruluşunun kendisi tarafından kullanılması hâlinde ödenecek bedel, bir defaya mahsus olmak üzere bedelin ödendiği ay için çalışana ödenen net ücretin on katından fazla olamaz. Bedelin belirlenmesinde 10 uncu maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Buluştan elde edilen net gelir, buluşun gerçekleştirildiği çalışma için yapılan her türlü gider, buluştan elde edilen gelirden düşülerek hesaplanır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İşletme Tarafından Kullanılan Buluşlardan Elde Edilen Kazanç
Buluştan elde edilen kazancı belirleme yöntemleri
MADDE 12 – (1) 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:1)’nin uygulanmasında kullanılmak üzere belirlenen kazanç, bu Yönetmelik kapsamında da buluştan elde edilen kazanç olarak kabul edilir.
(2) İşletme tarafından kullanılan buluşlar için birinci fıkrada belirtilen kapsamda buluştan elde edilen kazancın belirlenmiş olmaması halinde buluştan elde edilen kazanç, özellikle aşağıdaki üç farklı yöntemden biriyle hesaplanır:
a) Kıyas.
b) İşletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarar.
c) Tahmin.
Buluştan elde edilen kazancın kıyas yöntemi kullanılarak belirlenmesi
MADDE 13 – (1) Benzer nitelikteki ürün ve usullerle ilgili lisans ve satış sözleşmesi uygulamalarının yaygın olduğu endüstri dallarında gerçekleştirilen hizmet buluşlarından elde edilen kazanç, kıyaslanabilir nitelikte bir serbest buluşun varlığı halinde kıyas yöntemi kullanılarak belirlenebilir.
(2) Bu yöntemde, kıyaslanabilir nitelikteki buluşlar için buluştan elde edilen kazanç, kıyas alınan sözleşmedeki lisans veya satış bedeli dikkate alınarak belirlenen buluşun birim değeri ile ürün sayısı, ürün ağırlığı ya da parça sayısı çarpılarak hesaplanır.
(3) Kıyaslanabilir nitelikte bir serbest buluşun bulunmaması halinde buluştan elde edilen kazanç ürünün satış fiyatına buluşun katkısı dikkate alınarak hesaplanır.
(4) Bu maddede düzenlenen buluştan elde edilen kazancın kıyas yöntemine göre hesaplanması Ek-1’de örneklendirilmiştir.
Buluştan elde edilen kazancın işletmenin buluştan sağladığı yarara göre belirlenmesi
MADDE 14 – (1) Buluştan elde edilen kazanç, işletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarara göre hesaplanabilir. Bu yönteme, öncelikle, işletmeye tasarruf sağlayan hizmet buluşlarından elde edilen kazancın belirlenmesinde başvurulur. Bu yöntem, buluş konusu ürünün satışından elde edilen kazancın esas alınamayacağı, sadece işletmede kullanılan ürün, makine ve cihazlar veya işletmede uygulanan üretim usulleri ile ilgili buluştan elde edilen kazancın belirlenmesinde de kullanılır.
(2) Buluşun kullanılması sonucu işletmenin masrafları ile gelirleri arasında doğan pozitif fark, işletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarardır. İşletme muhasebesi esaslarına göre masraf ve gelirler karşılaştırılarak bulunan bu meblağ, buluştan elde edilen kazançtır.
(3) Buluşun gerçekleştirilmesinden önce buluş için yapılmış olan masraflar buluştan elde edilen kazançtan düşülmez.
Buluştan elde edilen kazancın tahmin yöntemiyle belirlenmesi
MADDE 15 – (1) Buluştan elde edilen kazancın kıyas yöntemiyle ve işletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarara göre hesaplanamadığı durumda, buluştan elde edilen kazanç tahmin yöntemiyle belirlenir. Bu yöntemde, buluştan elde edilen kazancın belirlenmesinde işverenin, buluşu benzer nitelikte bir serbest buluş yapandan satın almak isteseydi ödemek zorunda kalacağı makul bedel esas alınır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İşletme Tarafından Kullanılmayan Buluşlarda Buluştan Elde Edilen Kazanç
Lisans sözleşmesi
MADDE 16 – (1) Hizmet buluşunun, işletme tarafından kullanılmayarak lisans verilmek suretiyle değerlendirilmesi halinde buluştan elde edilen kazanç, lisans verilmesinden sağlanan net gelire eşittir.
(2) Net gelir, lisans verilmesinden sağlanan brüt gelirden buluşun gerçekleştirilmesinden sonra geliştirilmesi için yapılan masraflar, buluşu kullanılabilir duruma getirebilmek için yapılan masraflar ve lisans verilmesi ile ilgili olarak yapılan harcamalar düşülerek bulunur.
(3) Net lisans gelirinin tespitinde, brüt gelirden işverenin lisans veren olarak patent hakkının korunması için üstlenilen her türlü masraflar düşülür. Patent haklarına yönelik tecavüzlerin önlenmesi ve teminat verilmesi ile ilgili masraflar da brüt gelirden düşülür.
Satış sözleşmesi
MADDE 17 – (1) Hizmet buluşunun, işletme tarafından kullanılmayarak satılmak suretiyle değerlendirilmesi halinde buluştan elde edilen kazanç, buluşun satılmasından sağlanan net gelire eşittir.
(2) Net gelir, buluşun satılmasından sağlanan brüt gelirden, buluşun gerçekleştirilmesinden sonra geliştirilmesi için yapılan masraflar, buluşu kullanılabilir duruma getirebilmek için yapılan masraflar ve buluşun satışı ile ilgili olarak yapılan harcamalar düşülerek bulunur.
Takas sözleşmesi
MADDE 18 – (1) Hizmet buluşunun işletme tarafından kullanılmayarak takas edilmek suretiyle değerlendirilmesi halinde buluşun işverenin takas sözleşmesinden sağladığı toplam kardaki payını belirleyebilmek için öncelikle bu kâr miktarının tespitine çalışılır. Bunun mümkün olmaması halinde buluş değeri 15 inci madde hükümlerine göre tahmin yöntemiyle belirlenir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Bir Ürün veya Yöntemde Birden Fazla Buluşun Kullanılması
Birden fazla buluşta buluştan elde edilen kazanç
MADDE 19 – (1) Birden fazla hizmet buluşunun birlikte kullanılması suretiyle uygulanan bir yöntem veya üretilen bir üründe, bu yöntem veya ürünün birlikte değerlendirilmesi gereken bir bütünlük teşkil etmesi halinde, her bir buluştan elde edilen kazancın belirlenebilmesi için bu buluşlar kullanılarak elde edilen toplam kazanç belirlenir. Belirlenen bu kazanç, kullanılan buluşlara, her bir buluşun, birden fazla hizmet buluşunun birlikte kullanılması suretiyle uygulanan bir yöntem veya üretilen bir ürüne olan katkısı dikkate alınarak paylaştırılır.
ALTINCI BÖLÜM
Hizmet Buluşunun Ait Olduğu Grubun Belirlenmesi
Buluşun ait olduğu grup
MADDE 20 – (1) Hizmet buluşu, buluş sahibi çalışanın işletmedeki görevi, işletmenin hizmet buluşunun gerçekleştirilmesindeki katkısı ve çalışanın hizmet buluşunu gerçekleştirdiği duruma göre aşağıdaki şekilde üç gruba ayrılır:
a) 1. Grup: İşletmedeki görev alanına doğrudan girmeyen konularda çalışanın kendi kendine üstlendiği bir görev vesilesiyle ve buluşun gerçekleştirilmesine işletmenin katkısının olmadığı durumda gerçekleştirilen buluşlar.
b) 2. Grup: İşletmedeki görevlendirmenin doğrudan neden olmadığı ancak işletme tarafından tespit edilen ihtiyacın giderilmesi veya sorunların çözümü için gerçekleştirilen veya buluşun gerçekleştirilmesine işletmenin katkısının olduğu buluşlar.
c) 3. Grup: İşletmede verilen görevlendirmenin doğrudan neden olduğu ve buluşun gerçekleştirilmesine işletmenin tam katkısının olduğu durumda gerçekleştirilen buluşlar.
(2) İşletmenin katkısı, buluşu yapana sağladığı teknik araç ve gereç desteği; enerji, ham maddeler ve işletmenin, buluşun gerçekleştirilmesinde önemli ölçüde katkı sağlamış olan alet ve cihazlarıdır.
(3) Buluşun gerçekleştirilmesi için tahsis edilen işgücü, teknik araç ve gereçler gibi değerlendirilir.
(4) Buluşu yapanın kendi işgücü ile araştırmalar, laboratuvar tesis ve cihazları için buluştan bağımsız olarak yaptığı genel masraflar, bu madde anlamında teknik araç ve gereç sayılmaz.
YEDİNCİ BÖLÜM
Bedelin Hesaplanması, Ödeme Şekli ve Süresi
Bedelin hesaplanması
MADDE 21 – (1) Hizmet buluşu için çalışana ödenecek bedel, buluştan elde edilen kazanç ile 20 ncimaddenin birinci fıkrasına göre buluşun ait olduğu gruplar esas alınarak üçüncü fıkrada yer alan tabloda verilen katsayılar çarpılarak hesaplanır.
(2) Buluştan elde edilen kazancın, asgari ücretin net miktarının 150.000 katını aşan miktarı için işverenin bedel ödeme zorunluluğu yoktur.
(3) Buluşun ait olduğu gruplara ve buluştan elde edilen kazanca göre çalışana ödenecek bedelin hesaplanmasında kullanılacak katsayılar tabloda verilmiştir:


Buluştan elde edilen kazancın net asgari ücret miktarının

Buluşun
ait olduğu grup
1.000 katına kadarki bölümü için katsayı
1.000 ile 5.000 katı arasındaki miktar için katsayı
5.000 ile 10.000 katı arasındaki miktar için katsayı
10.000 ile 25.000 katı arasındaki miktar için katsayı
25.000 ile 50.000 katı arasındaki miktar için katsayı
50.000 ile 100.000 katı arasındaki miktar için katsayı
100.000 ile 150.000 katı arasındaki miktar için katsayı
1. grup
0,0060
0,0050
0,0040
0,0030
0,0020
0,0010
0,0006
2. grup
0,0040
0,0030
0,0020
0,0016
0,0012
0,0008
0,0005
3. grup
0,0020
0,0015
0,0012
0,0010
0,0008
0,0006
0,0004

(4) Bu maddede düzenlenen çalışana ödenecek bedelin hesaplanması Ek-1’de örneklendirilmiştir.
Bedelin ödenme şekli
MADDE 22 – (1) Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa bedel işletmenin buluştan elde ettiği kazancın muhasebeleştirildiği dönemdeki net asgari ücret miktarının tablodaki katlarına denk gelen katsayılar dikkate alınarak hesaplanır ve yıllık dönemler halinde ödenir. Bir yılı aşan dönemler halinde ödeme yapılmasının kararlaştırılması durumunda, ödemenin gerçekleştirileceği döneme ait net asgari ücret miktarı alınır.
 (2) Buluşun birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmiş olması halinde her bir çalışan için ödenecek bedel, çalışanın kendi buluş grubuna göre verilen katsayılara göre hesaplanan bedel miktarı ile çalışanın kendi katkı payı çarpılarak bulunur.
(3) Hizmet buluşunun lisans verilerek değerlendirilmesi halinde, bedel ödeme tarihleri, lisans gelirlerinin tarihlerine denk getirilir.
Bedelin hesaplanmasında esas alınacak süre
MADDE 23 – (1) Bedelin hesaplanmasında esas alınan süre, kural olarak patent hakkının sona ermesiyle son bulur.
(2) Kanunun 138 inci maddesine göre patentin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesi halinde, işverenin bedel ödeme yükümlülüğü, yargı merciinin patentin hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş kararına kadar devam eder. Ancak patent hakkının ekonomik etkisi işverenin bedel ödeme yükümlülüğünü kaldıracak ölçüde kaybolmuşsa çalışan bedel talebinde bulunamaz.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Uyuşmazlık ve Tahkim
Uyuşmazlığın çözümlenmesi
MADDE 24 – (1) Çalışan ve işverenin, bu Yönetmelik hükümlerine göre ödenecek bedelin miktarı ve ödenme şekli üzerinde, işveren hizmet buluşu üzerinde tam hak talebinde bulunmuşsa patent veya faydalı model verildiği tarihten, kısmi hak talebinde bulunmuşsa işverenin buluştan yararlanmaya başladığı tarihten itibaren iki ay içinde anlaşamamaları halinde uyuşmazlık bu Yönetmelikteki hesaplamalar kapsamında tahkim yoluyla çözümlenir.
(2) Tahkime ilişkin olarak yazılı şekilde tahkim sözleşmesi bulunma şartı aranmaksızın 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun tahkime ilişkin hükümleri uygulanır. Yabancılık unsuru taşıyan ihtilaflarda 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu uygulanır.
(3) Çalışan ve işverenin iş ilişkisinin, patent veya faydalı model verilmeden önce sona ermiş olması halinde bu Yönetmelik hükümlerine göre ödenecek bedelin miktarı ve ödenme şekli üzerindeki uyuşmazlıkların çözümünde birinci ve ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
(4) Çalışan ile işveren arasında ve çalışanların kendi arasında bu Yönetmelik hükümlerine göre doğan uyuşmazlıklar tahkim yoluyla çözümlenir.
(5) Taraflar bu madde kapsamında tahkim yoluna başvurmadan önce uyuşmazlığı 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında da çözebilirler.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Çalışanlarla ilgili hükümlerin emredici niteliği
MADDE 25 – (1) Bu Yönetmeliğin çalışanlarla ilgili hükümleri emredici hüküm niteliğinde olup çalışanların aleyhine değiştirilemez. Bu konuda, işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinde veya hizmet sözleşmesinde hüküm bulunması ya da işyerinde yerleşmiş bir uygulama olması halinde, çalışan lehine olan hüküm veya uygulama esas alınır.
(2) Tarafların çalışan buluşlarına ilişkin sözleşme yapma serbestliği, hizmet buluşlarında patent başvurusundan, serbest buluşlar ise çalışanın işverene karşı bildirim yükümlülüğünü yerine getirmesinden sonra başlar.
Hakkaniyete uygunluk koşulu
MADDE 26 – (1) Hizmet buluşları ve serbest buluşlar konusunda işveren ile çalışan arasında yapılan sözleşmeler, Kanun ve bu Yönetmeliğin emredici hükümlerine aykırı olmasa dahi, hakkaniyetle önemli ölçüde bağdaşmıyorsa geçersiz sayılır. Bu hüküm, işveren ile çalışan arasında belirlenen bedel için de uygulanır.
(2) Sözleşmenin veya belirlenmiş olan bedelin hakkaniyete aykırı olduğu hakkındaki itirazlar, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren en geç altı ay içinde ve yazılı olarak ileri sürülebilir.
Çalışanın önalım hakkı ve bedel alacağının önceliği
MADDE 27 – (1) İşveren iflas eder ve iflas idaresi de buluşu işletmeden ayrı olarak devretmek isterse çalışanın, işverenin tam hak talebinde bulunduğu buluşunu ön alım hakkı vardır.
(2) Çalışanın buluştan doğan bedel alacağı imtiyazlı alacaklardandır. İflas idaresi, bu nitelikteki birden çok bedel alacağını, alacaklılar arasında alacakları oranında dağıtır.
İKİNCİ KISIM
Yükseköğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlar
Yükseköğretim kurumlarında gerçekleştirilen buluş kapsamına giren buluşlar
MADDE 28 – (1) Yükseköğretim kurumlarında gerçekleştirilen buluşlar, 2547 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde tanımlanan yükseköğretim kurumları ile Millî Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına bağlı yükseköğretim kurumlarında yapılan bilimsel çalışmalar veya araştırmalar sonucunda gerçekleştirilen buluşlardır. Buluşu yapanın yükseköğretim kurumunda edindiği deneyim ve çalışmalara dayanarak veya yükseköğretim kurumunun araç ve gereçleri kullanılarak gerçekleştirilen buluşlar bu kapsama girer. Bu buluşların dışında kalan buluşlar bu Kısım kapsamında serbest buluş olarak kabul edilir.
(2) 2547 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde tanımlanan öğretim elemanları ile stajyerlerin ve öğrencilerin dışında kalan yükseköğretim kurumu çalışanları tarafından gerçekleştirilen buluşlar için çalışanların buluşlarına ilişkin hükümler uygulanır.
(3) 2547 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde tanımlanan öğretim elemanları ile stajyerlerin ve öğrencilerin diğer kamu kurum ve kuruluşları veya özel kuruluşlarla belirli bir sözleşme kapsamında yapmış oldukları çalışmalar sonucunda ortaya çıkan buluşlar üzerindeki hak sahipliğinin belirlenmesinde, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla sözleşme hükümleri esas alınır.
Bildirim yükümlülüğü
MADDE 29 – (1) Yükseköğretim kurumlarında yapılan bilimsel çalışmalar veya araştırmalar sonucunda gerçekleştirilen buluşlar, buluşu yapan tarafından yazılı olarak ve geciktirmeksizin yükseköğretim kurumu tarafından belirlenen ilgili birime bildirilir. Yükseköğretim kurumu böyle bir birim belirlemediyse yükseköğretim kurumu tarafından belirlenene kadar buluş bildirimi rektörlüğe yapılır. İlgili birim buluşun gizliliğine ilişkin her türlü önlemi almakla yükümlüdür.
(2) Buluş bildiriminde buluşun konusu, teknik problem, bu problemin çözümü ve buluşun nasıl gerçekleştirilmiş olduğu açıklanır. Buluşun daha iyi açıklanması bakımından gerekli diğer bilgi ve belgeler de verilir. Ayrıca buluşun serbest buluş niteliğinin olup olmadığı ve gerekçeleri de sunulur.
(3) Buluş birden çok kişi tarafından gerçekleştirilmişse bu bildirim birlikte yapılabilir. Bildirimde buluşu yapanların adları ve buluş üzerindeki katkı payları belirtilir. Aksi takdirde katkı paylarının eşit olduğu kabul edilir.
(4) Buluşun farklı yükseköğretim kurumundaki kişiler tarafından gerçekleştirilmiş olması halinde, buluşu yapanlar buluş bildirimini kendi yükseköğretim kurumlarına ayrı ayrı yaparlar.
(5) Buluşu yapan kişilerin, buluşu kendi yükseköğretim kurumları dışında farklı yükseköğretim kurumlarının imkânlarını da kullanarak gerçekleştirmiş olmaları halinde, buluşu yapan kişiler buluş bildirimini kendi yükseköğretim kurumlarına ve imkânlarından yararlanılan yükseköğretim kurumlarına ayrı ayrı yaparlar.
(6) Yükseköğretim kurumunun ilgili birimi, buluş bildirimini kaydeder ve bildirimin kendisine ulaştığı tarihi, bildirimde bulunan kişi veya kişilere gecikmeksizin ve yazılı olarak bildirir.
(7) Buluş bildiriminin eksik yapılması halinde yükseköğretim kurumu, bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde eksikliklerin giderilmesini buluşu yapana bildirir. Aksi halde, buluş bildirimi usulüne uygun yapılmış sayılır.
(8) Buluşu yapan, yedinci fıkra uyarınca yapılan bildirimde belirtilen eksiklikleri, bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde giderir. Aksi takdirde buluş bildirimi usulüne uygun olarak yapılmamış sayılır ve buluş bildirimi yeniden yapılır.
(9) Buluşu yapan, birinci fıkra uyarınca veya 30 uncu madde uyarınca bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle yükseköğretim kurumu aleyhine doğan zararlardan sorumludur. Yükseköğretim kurumlarında gerçekleştirilen buluşa ilişkin, birinci fıkra uyarınca yükseköğretim kurumuna bildirimde bulunulmaksızın patent başvurusu yapılması veya 30 uncu maddeye göre başvuru yapıldığına ilişkin bildirim yapılmaması veya bu kapsamdaki başvurulara patent alınması halinde patent başvurusu sahibine veya patent sahibine karşı Kanunun 110 ve 111 inci maddelerine göre dava açılabilir.
Başvuru bildirimi
MADDE 30 – (1) Yükseköğretim kurumlarında yapılan bilimsel çalışmalar veya araştırmalar sonucunda gerçekleştirilen buluşa ilişkin olarak Kanunun 121 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 29 uncu madde uyarınca yükseköğretim kurumuna bildirim yapılmaksızın patent başvurusu yapılmışsa başvuru yapıldığına ilişkin bildirim, patent başvurusuna ait tüm bilgi ve belgelerle birlikte patent başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde buluşu yapan tarafından yükseköğretim kurumuna yapılır. Bu bildirimle birlikte 29 uncu madde kapsamında gerekli bilgiler de verilir.
Hak sahipliği talebi
MADDE 31 – (1) Yükseköğretim kurumu, 29 uncu veya 30 uncu maddeler uyarınca yapılan bildirim üzerine buluşla ilgili olarak hak sahipliği talep edebilir. Yükseköğretim kurumu, hak sahipliği talebine ilişkin kararını, buluş veya başvuru bildiriminin yükseköğretim kurumuna ulaştığı tarihten itibaren dört ay içinde buluşu yapana yazılı olarak bildirmek zorundadır. Aksi takdirde buluşun serbest buluş olduğu kabul edilir.
 (2) Hak sahipliği talebine ilişkin karar tarihinden itibaren buluş üzerindeki tüm haklar yükseköğretim kurumuna geçmiş olur.
Başvuru yükümlülüğü
MADDE 32 – (1) 29 uncu madde kapsamında yapılan buluş bildirimi üzerine yükseköğretim kurumu; 31 inci maddeye göre hak sahipliği talebinde bulunmuşsa hak sahipliği talebine ilişkin karar tarihinden itibaren dört ay içinde, buluşu yapan ile yükseköğretim kurumunun anlaşmaları halinde karar tarihinden itibaren en geç altı ay içinde patent başvurusunda bulunmak zorundadır. Aksi takdirde buluş, serbest buluş niteliği kazanır. Yükseköğretim kurumu hak sahipliği talebine ilişkin kararını patent başvurusuyla birlikte Kuruma sunar.
(2) 30 uncu madde kapsamında patent başvurusu yapılmışsa ve yükseköğretim kurumu 31 inci maddeye göre hak sahipliği talebinde bulunmuşsa yükseköğretim kurumu patent başvurusunun kendi başvurusu olarak kabul edilmesini ve işlem görmesini, hak sahipliği talebine ilişkin kararı da ekleyerek birinci fıkrada belirtilen süre içinde Kuruma bildirir. Aksi takdirde buluşun serbest buluş olduğu kabul edilir.
(3) Kurum, yükseköğretim kurumunun hak sahipliğine ilişkin kararının Kuruma bildirim tarihi itibarıyla başvuru sahibi değişikliğini Sicile kaydeder. Buluşu yapan, hak sahipliği yükseköğretim kurumuna geçen buluşla ilgili yapılan patent başvurusuna ilişkin tüm bilgi ve belgeleri ve buluşa ilişkin patent alınması ve devamındaki süreçlerde ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeleri yükseköğretim kurumuna verir.
(4) 29 uncu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen şekilde bildirimi yapılan buluşlar için farklı yükseköğretim kurumları tarafından birlikte başvuruda bulunulur. Hak sahipliği paylaşımı, ilgili yükseköğretim kurumları arasında yapılacak sözleşme ile belirlenir.
(5) Yükseköğretim kurumu hak sahipliği talebinde bulunmuşsa söz konusu buluşun yabancı bir ülkede de korunması için başvuruda bulunabilir. Yükseköğretim kurumu, buluşu yapanın talebi üzerine patent almak istemediği yabancı ülkeler için buluşu serbest bırakmak ve bu ülkelerde buluşu yapana patent almak için talepte bulunma imkânını sağlamakla yükümlüdür. Buluşun serbest bırakılması, rüçhan hakkı süresinin geçirilmemesi açısından makul bir süre içinde yapılır.
Hak sahipliği kararına itiraz
MADDE 33 – (1) Buluşu yapan, yükseköğretim kurumunun hak sahipliğine ilişkin kararına karşı, kararın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde, buluşunun serbest buluş olduğunu ileri sürerek ilgili belgelerle birlikte yükseköğretim kurumu tarafından belirlenen ilgili birime itiraz edebilir. Yükseköğretim kurumu böyle bir birim belirlemediyse yükseköğretim kurumu tarafından belirlenene kadar itiraz rektörlüğe sunulur. İtirazları inceleyecek birimin, buluşa ilişkin hak sahipliği kararı veren birimden farklı ve hiyerarşik olarak daha üst konumda olan karar verici bir birim olması gerekir.
(2) Yükseköğretim kurumu tarafından belirlenen ilgili birim, itirazın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde itiraza ilişkin kararını verir. Aksi takdirde buluş, serbest buluş niteliği kazanır. Verilen karar gerekçeleriyle birlikte geciktirmeksizin buluşu yapana bildirilir.
(3) Patent başvurusu yapıldıktan sonra, itiraz üzerine verilen karar sonucunda buluş, serbest buluş niteliği kazanırsa bu karar tarihinden itibaren buluş üzerindeki tüm haklar buluşu yapana geçmiş olur. Bu durumda buluşu yapan başvurunun kendi başvurusu olarak kabul edilmesini ve işlem görmesini, itiraz sonucu alınan kararı da ekleyerek geciktirmeksizin Kuruma bildirir. Kurum, bildirim tarihi itibarıyla başvuru sahibi değişikliğini Sicile kaydeder. Yükseköğretim kurumu, itiraz sonucunda serbest buluş niteliği kazanan buluşla ilgili yapılan patent başvurusuna ilişkin tüm bilgi ve belgeleri buluşu yapana verir.
Hakkın devri
MADDE 34 – (1) Yükseköğretim kurumu, başvurudan veya patent hakkından vazgeçmek isterse Kurum nezdinde vazgeçme talebinde bulunmadan önce başvuru veya patent hakkını devralmasına ilişkin teklifini buluşu yapana bildirir. Buluşu yapan, bu konuda kendisine yapılan bildirim tarihinden itibaren bir ay içinde cevap vermezse veya teklifi kabul etmezse patent başvurusu veya patent üzerindeki tasarruf yetkisi yükseköğretim kurumuna ait olur ve yükseköğretim kurumu patent başvurusu veya patent hakkından vazgeçebilir. Buluşu yapanın teklifi kabul etmesi durumunda haklar buluşu yapana bedelsiz olarak devredilir. Buluşu yapan başvurunun veya patentin kendi adına kaydedilmesi talebini Kuruma bildirir. Devir işleminin Sicile kaydedilmesine ilişkin olarak Kanunun 148 inci maddesi hükmü uygulanır. Bu durumda yükseköğretim kurumu, hak sahipliği değişikliğine konu buluşla ilgili patent alınması ve korunması için gerekli olan bilgi ve belgeleri buluşu yapana verir.
(2) Buluş, patent başvurusu yapıldıktan sonra serbest buluş niteliği kazanırsa başvuru veya patent üzerindeki haklar buluşu yapana bedelsiz olarak devredilir. Buluşu yapan başvurunun veya patentin kendi adına kaydedilmesini Kuruma bildirir. Kurum, bildirim tarihi itibariyle başvuru veya hak sahibi değişikliğini Sicile kaydeder. Yükseköğretim kurumu, serbest buluş niteliği kazanan buluşla ilgili patent alınması ve korunması için gerekli olan bilgi ve belgeleri buluşu yapana verir.
Buluştan elde edilen gelirin paylaşımı
MADDE 35 – (1) Buluştan elde edilen gelir, buluşun kullanımından, lisans verilmesinden, devredilmesinden veya diğer yollarla ticarileştirilmesinden elde edilen gelirlerin tamamıdır.
(2) Buluştan elde edilen gelirin yüksek öğretim kurumu ve buluşu yapan arasındaki paylaşımı, buluşu yapana gelirin en az üçte biri verilecek şekilde belirlenir. Bedel ve ödeme şekli, yükseköğretim kurumunda gerçekleştirilen buluşa ilişkin yükseköğretim kurumunun hak sahipliği talebinde bulunmasını takiben, yükseköğretim kurumu ile buluşu yapan arasında imzalanan sözleşme veya benzeri bir hukuk ilişkisi hükümlerince belirlenir. Buluşu yapanın birden fazla olması durumunda, buluşu yapana verilen miktarın paylaşımı buluş üzerindeki katkı payları oranında gerçekleştirilir.
(3) Yükseköğretim kurumunda gerçekleştirilen buluşa ilişkin olarak Yükseköğretim kurumunun buluştan yararlanmaya başladığı tarihten itibaren iki ay içinde tarafların bedelin miktarı veya ödeme şekli üzerinde anlaşamamaları halinde uyuşmazlık mahkeme yoluyla çözümlenir.
(4) Buluştan elde edilen gelirin yükseköğretim kurumu hissesi ilgili yükseköğretim kurumu bütçesine özgelirolarak kaydedilir ve başta bilimsel araştırmalar olmak üzere yükseköğretim kurumunun ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılır. Buluştan elde edilen gelirden yükseköğretim kurumuna kalan miktarın öncelikle, araştırma geliştirme ve buluşların başvuru, tescil ve ticarileştirilmesi faaliyetlerine ilişkin yapılan harcamaların finansmanı için kullanılması esastır.
(5) Aksi sözleşmede belirtilmemişse buluştan elde edilen gelir, her mali yılın sonunda hesaplanarak buluşu yapanın payına düşen miktar, buluşu yapana verilir. Yükseköğretim kurumu, buluştan elde edilen geliri mali yılın bitiminden itibaren bir ay içinde Kuruma bildirir.
(6) Yükseköğretim kurumu, kusuru nedeniyle başvuru işlemlerinin veya patent hakkının sona ermesine sebep olursa buluşu yapanın uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Buluşu yapan, başvuru işlemlerinin veya patent hakkının sürdürülebilmesi için yükseköğretim kurumunun ihtiyaç duyduğu bilgileri sağlamakla yükümlüdür.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlar
Kamu destekli proje
MADDE 36 – (1) Kamu destekli proje; kamu kurum ve kuruluşları tarafından finanse edilen, amacı ve kapsamı projede tanımlanan deneysel çalışmaları, araştırma ve geliştirme ve benzeri faaliyetleri kapsayan hibe, burs veya herhangi bir destek için imzalanan işbirliği anlaşması, protokol veya her türlü sözleşme yoluyla desteklenen gerçek ya da tüzel kişiler tarafından yürütülen faaliyetlerdir.
(2) Kamu destekli projelerde müşteri kurum olan kamu kurum ve kuruluşları, buluşun doğrudan kendi ihtiyaçları için kullanıma ilişkin bedelsiz bir lisans hakkına sahip olur. Bu lisans hakkı, kamu kurum ve kuruluşunun ihtiyaçları ile sınırlı olmak üzere buluş konusu ürünün üretilmesini, ürettirilmesini, kullanılmasını veya ithal edilmesini, patent konusu olan bir usulse bu usulün kullanılmasını veya usul ile doğrudan doğruya elde edilen ürünlerin kullanılmasını da kapsar.
Bildirim yükümlülüğü
MADDE 37 – (1) Kamu destekli proje kapsamında gerçekleştirilen deneysel çalışmalar, araştırma geliştirme ve benzeri faaliyetler sırasında ortaya çıkan buluşlar, kamu destekli projelerde ortaya çıkan buluşlar olarak kabul edilir. Proje desteğinden faydalanan gerçek ya da tüzel kişinin bu buluşları destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşuna yazılı olarak ve geciktirmeksizin bildirmesi zorunludur.
(2) Buluş bildiriminde buluşun konusu, teknik problem, bu problemin çözümü ve buluşun nasıl gerçekleştirilmiş olduğu açıklanır. Buluşun daha iyi açıklanması bakımından gerekli diğer bilgi ve belgeler de verilir.
(3) Destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşu, buluş bildiriminde eksiklik tespit etmesi durumunda bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde buluşu yapana eksikliklerin giderilmesi için bildirimde bulunur. Aksi takdirde buluş bildiriminin usulüne uygun olarak yapıldığı kabul edilir.
(4) Proje desteğinden faydalanan kişi, üçüncü fıkra uyarınca tespit edilen eksiklikleri, bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde giderir. Aksi takdirde buluş bildirimi usulüne uygun olarak yapılmamış sayılır ve buluş bildirimi yeniden yapılır.
(5) Varsa müşteri kurum, bildirimin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı konusunda destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte hareket eder.
(6) Proje desteğinden faydalanan kişi, birinci fıkra uyarınca bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşu ve varsa müşteri kurum aleyhine doğan zararlardan sorumludur.
Hak sahipliği talebi
MADDE 38 – (1) 37 nci madde uyarınca buluş bildiriminin destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşuna yapıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde proje desteğinden faydalanan kişi, buluş konusu üzerinde hak sahipliği talep edip etmediği konusundaki tercihini kamu kurum ve kuruluşuna yazılı olarak bildirir. Proje desteğinden faydalanan kişi bu süre içinde hak sahipliği talep etmediğini yazılı olarak bildirirse veya hak sahipliğine ilişkin tercihini yazılı olarak bildirmezse destek sağlayan kamu kurum veya kuruluşu buluş için hak sahipliğini bedelsiz alabilir. Proje desteğinden faydalanan kişinin hak sahipliği talep etmesi durumunda herhangi bir bedel talep edilmez.
(2) Proje desteğinden faydalanan kişi, buluş konusu üzerinde hak sahipliği talep edip etmediği konusundaki tercihini kamu kurum ve kuruluşuna bildirene kadar veya böyle bir bildirimde bulunmadıysa 37 nci madde uyarınca usulüne uygun buluş bildirimini yaptığı tarihten itibaren bir yılın bitimine kadar buluşa patent veya faydalı model verilmesini etkileyecek nitelikte açıklamalarda bulunamaz.
(3) Kamu kurum ve kuruluşu ile varsa müşteri kurum, bildirimi yapılan buluşa ilişkin bilgileri, proje desteğinden faydalanan kişinin haklı menfaatlerinin devamı süresince gizli tutmakla yükümlüdür.
(4) Yabancı ülkelerin kurum ve kuruluşlarıyla yapılan işbirliği çerçevesinde yürütülen ortak projeler sonucunda ortaya çıkan buluşlara ilişkin hak sahipliğinin belirlenmesinde, ilgili projeyi yürüten ortakların kendi aralarında yaptıkları sözleşme veya özel düzenlemeler esas alınır.
Başvuru yükümlülüğü
MADDE 39 – (1) Proje desteğinden faydalanan kişi, buluşa ilişkin olarak hak sahipliği talebinde bulunması durumunda 38 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca hak sahipliği talebinin kamu kurum ve kuruluşuna bildirim tarihinden itibaren dört ay içinde, proje desteğinden faydalanan kişi ile destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşunun anlaşmaları halinde karar tarihinden itibaren en geç altı ay içinde, buluş için patent başvurusu yapmakla yükümlüdür.
(2) Birinci fıkrada belirtilen sürede patent başvurusu yapılmamışsa destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşu buluş için hak sahipliğini alabilir ve patent başvurusunda bulunabilir.
(3) Birinci fıkrada belirtilen süreden sonra patent başvurusu yapılmışsa destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşu buluş için hak sahipliğini alabilir ve patent başvurusunun kendi başvurusu olarak işlem görmesini isteyebilir. Bu durumda destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşu, başvurunun kendi başvurusu olarak kabul edilmesi ve işlem görmesi talebini geciktirmeksizin Kuruma bildirir. Kurum, bildirim tarihi itibarıyla başvuru sahibi değişikliğini Sicile kaydeder. Proje desteğinden faydalanan kişi yapılan patent başvurusuna ilişkin tüm bilgi ve belgeleri destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşuna verir.
(4) Başvuruda destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşunun adı Kanunun 122 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince belirtilir.
Kamu kurum veya kuruluşlarının kullanma hakkı
MADDE 40 – (1) Proje desteğinden faydalanan kişinin buluş üzerinde hak sahipliği talep etmesi hâlinde destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşu buluşun doğrudan kendi ihtiyaçları için kullanımına ilişkin bedelsiz bir lisans hakkına sahip olur. Bu lisans hakkı, kamu kurum ve kuruluşunun ihtiyaçları ile sınırlı olmak üzere buluş konusu ürünün üretilmesini, ürettirilmesini, kullanılmasını veya ithal edilmesini, patent konusu olan bir usulse bu usulün kullanılmasını veya usul ile doğrudan doğruya elde edilen ürünlerin kullanılmasını da kapsar. Burada sayılan hakların müşteri kurum dışında diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kullanımı ancak destek sağlayan kamu kurum ve kuruluşunun mevzuatı uyarınca veya izniyle olabilir.
(2) Kamu kurum ve kuruluşlarının doğrudan kendi ihtiyaçları dışında kalan ihtiyaçları karşılamak için Kanunun 122 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümle hükmü uygulanır.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Çeşitli ve Son Hükümler
Faydalı model için uygulama
MADDE 41 – (1) Bu Yönetmeliğin hükümleri Kanunun 145 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca faydalı model için de uygulanır.
Yürürlük
MADDE 42 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 43 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı yürütür.

Ek-1
ÖRNEKLER
ÖRNEK 1 – Bu Yönetmeliğin 13 üncü maddesine göre buluştan elde edilen kazancın kıyas yöntemiyle hesaplanması aşağıda örneklendirilmiştir:
İş makineleri üreten bir işletmede satış fiyatı 1000 TL olan bir ürün için buluşun, ürünün satış fiyatına katkısının 10 TL olduğunu ve buluşu içeren ürünlerden 1 milyon adet satışın gerçekleştiğini varsayalım. Buluştan elde edilen kazancın hesaplanmasında; ürünün satış fiyatı olan 1000 TL yerine buluşun, ürünün satış fiyatına katkısı olan 10 TL ile satılan ürün adedi çarpılarak (10 TL X 1 milyon adet) bulunan miktar esas alınır. Buluş konusu ürünün satışından elde edilen kazanç, 10 milyon TL olarak hesaplanır.
ÖRNEK 2 – Bu Yönetmeliğin 21 inci maddesine göre çalışana ödenecek bedelin hesaplanması aşağıda örneklendirilmiştir:
İş makineleri üreten bir işletmede araştırma ve geliştirme bölümünde çalışan bir mühendisin işveren tarafından verilen talimatlar doğrultusunda bir buluş gerçekleştirdiği durumda, net asgari ücretin 1.400 TL olduğu yıl için, buluştan elde edilen kazancın 10 milyon TL olması halinde, çalışana ödenecek bedel aşağıdaki şekilde hesaplanır:
a) Öncelikli olarak hizmet buluşunun ait olduğu grup verilen örnek için üçüncü grup olarak belirlenir.
b) Daha sonra buluştan elde edilen kazancın net asgari ücretin miktarının
- 1.000 katına kadar olan 1.400.000 TL’ye kadarki bölümü için; 0,0020
- 1.000 katı ile 5.000 katı arasındaki 5.600.000 TL’lik bölüm için; 0,0015
- 5.000 katı ile 10.000 katı arasındaki 3.000.000 TL’lik bölüm için; 0,0012
katsayıları belirlenecektir. Bu katsayılar kullanılarak hesaplanan ödenecek bedel aşağıdaki gibidir.
- 1.400.000TL’lik kazancın 0,0020 katı: 2.800 TL
- 5.600.000TL’lik kazancın 0,0015 katı: 8.400 TL
- 3.000.000TL’lik kazancın 0,0012 katı: 3.600 TL
TOPLAM : 14.800 TL’dir.