1- 20... yılında kendinize ait arsada özel inşaat yapımına
başladığınız ancak ... Belediyesinden yapı ruhsatı alabilmeniz için ticaret
odasına kayıt yaptırdığınız, ... Vergi Dairesi Müdürlüğüne mükellefiyet kaydı
açtırdığınız, söz konusu inşaatın bitmesinden sonra oluşacak konutların ve
işyerinin kendinize dahil yapılacak satışlarının ticari kazancınıza dahil olup
olmayacağı ve kendinize kalacak konut ve işyerinin faturasının nasıl
düzenleneceği,
2- Söz konusu inşaattan kendinize sattığınız daireleri ve işyerini 5 yıl içinde
satmanız halinde değer artış kazancına tabi olup olmayacağı,
3- 20... yılında başladığınız kat karşılığı inşaat işinin, 20.. yılında
başlanan özel inşaat işinden dolayı süreklilik kavramı içinde değerlendirilip
değerlendirilmeyeceği,
4- Kat karşılığı inşaat işinde arsa sahibi adına ödediğiniz ancak faturası arsa
sahibi adına düzenlenen belediye, yapı denetimi v.b. giderleri gider olarak
kaydedip kaydetmeyeceğiniz,
5- Önceki dönemlerde yaptığınız ancak kayıtlara almadığınız giderlerin sonraki
dönemlerde kayıt altına alınıp alınamayacağı, söz konusu giderleri ilgili dönem
için vereceğiniz katma değer vergisi düzeltme beyannamesinde düzeltmeniz
halinde giderlerin yapıldığı dönemden düzeltme beyannamesinin verildiği tarihe
kadar olan tüm katma değer vergisi beyannamelerinin düzeltilip düzeltilmeyeceği
hususlarında görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37'nci maddesinin birinci fıkrasında,
her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazancın ticari kazanç olduğu
belirtilmiş, bu maddenin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde ise
gayrimenkullerin alım satım ve inşa işleri ile devamlı uğraşanların bu işlerden
elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.
Öte yandan Gelir Vergisi Kanununun "Değer artışı kazançları" başlıklı
Mükerrer 80'inci maddesinde, "Aşağıda yazılı mal ve hakların elden
çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.
...
6-İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç)
70'inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde
yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları
gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde
elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları
dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından
satın alınmış sayılır.) değer artış kazancı olarak vergilendirilecektir.
Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve
hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi,
takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye
olarak konulmasını ifade eder.
Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç,
(01.01.2010 tarihinden geçerli olmak üzere) 7.700 TL.'si gelir vergisinden
müstesnadır."
hükmü yer almıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun;
-1'inci maddesinin 1'inci fıkrasında, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet
ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetlerin verginin
konusunu teşkil eden işlemler olduğu,
- 29'uncu maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları
vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu Kanun'da
aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim
ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda
gösterilen katma değer vergisini indirebileceği, 3'üncü fıkrasında indirim
hakkının, vergiyi doğuran olayın vukubulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla
ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılacağı,
- 30'uncu maddesinin (d) fıkrasında ise, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına
göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen
katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı,
hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
- 8'inci maddesinin 3'üncü fıkrasında, vergi kanunlarıyla kabul edilen haller
müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel
mukavelelerin vergi dairelerini bağlamayacağı,
- 229'uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında
müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi
yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,
- 231'inci maddesinin 5'inci fıkrasında ise, faturanın, malın teslimi
veyahizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenmesi
gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş
sayılacağı,
- 262'nci maddesinde maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi
veyahut değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara
müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade ettiği,
- 269'uncu maddesinde iktisadi işletmelere dahil bulunan gayrimenkullerin
maliyet bedeliyle değerleneceği,
- 270'inci maddesinde ise gayrimenkullerde, maliyet bedeline, satın alma
bedelinden başka, makine ve tesisatta gümrük vergileri, nakliye ve montaj
giderleri ile mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının
tesviyesinden mütevellit giderleringirdiği ve mükelleflerin noter, mahkeme,
kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile Emlak Alım ve Özel Tüketim
Vergilerini maliyet bedeline ithal etmekte ve genel giderler arasında
göstermekte serbest oldukları,
- 271'inci maddesinde de, inşa edilen binalarda ve gemilerde, imal edilen
makine ve tesisatta, bunların inşa ve imal giderlerinin, satın alma
bedeliyerine geçeceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre,
1- Ticari faaliyet bir tür emek sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç
sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından
icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak
bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı
gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile
birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması
gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Özel inşaat olarak adlandırılan organizasyonlarda, bu organizasyonu üstlenen
kişinin organizasyon kapsamındaki faaliyetleri inşaatın yapımına ve
organizasyona ilişkin her türlü işlerden (işçi ve usta temini, malzeme alımı,
her türlü ödeme ve tahsilat vb.) meydana
gelmektedir.
Bu çerçevede, yukarıda sözü edilen ve ticari faaliyet olarak değerlendirilmeyen
özel ihtiyaca ilişkin inşaat işleri mesken inşaatlarına
yöneliktir.
Dolayısıyla, şahsi ihtiyaç kapsamı ve sınırlarının aşılması, işyeri ya da
mesken ve dükkan ünitelerinden oluşan inşaatın yapılması durumunda ticari bir
organizasyon şekli ve maddi unsurları ile açıkça ortaya çıkması bu faaliyetin
ticari sayılması için yeterli olmaktadır. Bu uygulamada inşa edilen işyerinin
satılmak amacıyla yapılıp yapılmamasının veya satılıp satılamamasının hiçbir
önemi bulunmamaktadır. Zira işyeri inşaatının gelir elde etmek amacıyla yapılan
ticari bir organizasyon olduğu açıktır.
Bu çerçevede kendi arsanız üzerine 20... yılında başladığınız inşaatın, ...
adet meskenin yanı sıra ... adet işyerinden oluşması nedeniyle, söz konusu
faaliyetiniz ticari faaliyet kapsamında değerlendirilecek olup, inşaatın
bitmesinden sonra meskenler ile işyerinin kendinize ya da başkalarına
satışından elde edilecek gelirin ticari kazancınıza dahil edilmesi
gerekmektedir.
Öte yandan, mükellefiyetiniz kapsamında kendi arsanıza yaptığınız
konutların ve işyerinin kendinize satılması halinde her bir bağımsız bölüm için
emsal bedel üzerindenazamî yedi gün içerisinde kendi adınıza fatura
düzenlenmeniz gerekmektedir.
2- 20... yılında başladığınız inşaattan elde ettiğiniz gayrimenkullerden, kendi
adınıza fatura ettiklerinizi dört yıl içerisinde (01.01.2007 tarihinden
itibaren iktisap edilenler için beş yıl) satmanız durumunda, bu satıştan elde
edilecek gelirler değer artış kazancına tabi olacaktır.
3- 20... yılında kendi arsanız üzerinde yaptığınız inşaat işinden dolayı
mükellefiyet kaydınızın tesis edilmiş olması, 20... yılında yeniden başlanılan
bu faaliyetin devamlılık oluşturması söz konusu olduğundan satış işlemlerinin
şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırları içerisinde değerlendirilmesi mümkün
olmayıp, yapılan faaliyetin ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi ve bu
faaliyetler neticesinde elde ettiğiniz kazancın Gelir Vergisi Kanununun ticari
kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulması gerekmekte
olup, yapılan bu satışlara istinaden fatura tanzim etme zorunluluğunuz bulunmaktadır.
4- Yukarıda bahsi geçen hükümlerde maliyet bedeli içerisinde, mükellefin
kat karşılığı inşaat işinde arsa sahibi adına ödediğiniz ancak faturası arsa
sahibi adına düzenlenen inşa edilecek binanın ruhsatı için çeşitli kurumlara
(Belediye, İSKİ, Elektrik İdaresi, Yapı Denetim Şirketi) yapılan harç, katılım
payı vb. ödemeler yer almamaktadır.
Buna göre, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca ödediğiniz ancak
faturası arsa sahibi adına tanzim edilen inşa edilecek binanın ruhsatı
için çeşitli kurumlara (Belediye, İSKİ, Elektrik İdaresi, Yapı Denetim Şirketi
vb.) yapılan harç, katılım payı vb. için ödenen bedellerin, ticari
kazancınızın tespitinde gider veya maliyet olarak indirim konusu yapılması
mümkün değildir.
Ayrıca, ticari kazancın tespitinde dikkate alınacak giderlerin indirim konusu
yapılabilmesi için giderlerin tevsike esas belgelerle belgelendirilmesi ve bu
belgelerin mükellef adına düzenlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, söz konusu ödemeler için düzenlecek fatura vb. belgelerde yer alan
katma değer vergisinin, tarafınızca ödenmiş olsa dahi, kazancınızın tespitinde
gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
5- Önceki dönemlerde yaptığınız ancak kayıtlara almadığınız giderlerin sonraki
dönemlerde kayıt altına alınıp alınamayacağı, söz konusu giderleri ilgili dönem
için vereceğiniz katma değer vergisi düzeltme beyannamesinde düzeltmeniz
halinde giderlerin yapıldığı dönemden düzeltme beyannamesinin verildiği tarihe
kadar olan tüm katma değer vergisi beyannamelerinin düzeltilip düzeltilmeyeceği
hususunda ise, 20... yılına ilişkin olarak yaptığınız giderler nedeniyle
yüklendiğiniz KDV'yi düzeltme beyannamesi vererek 20... yılında indirim
hesaplarına alma imkanınız bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder