213 SAYILI
VERGİ USUL KANUNU'NUN 339 UNCU MADDESİ UYARINCA TEKERRÜR HÜKÜMLERİNİN
UYGULANABİLMESİ İÇİN TEKERRÜR HÜKMÜNE ESAS ALINACAK SONRAKİ EYLEMİN, İLK EYLEM
İÇİN KESİLEN CEZANIN KESİNLEŞME TARİHİNİ TAKİP EDEN YIL BAŞINDAN SONRA
GERÇEKLEŞMİŞ OLMASI GEREKTİĞİ HAKKINDA.
(DANIŞTAY 4. DAİRE 2009/6033 E.N , 2011/867 K.N.)
İstemin Özeti
: Davacı adına 2004 yılı ile 2004/1-3, 4-6, 7-9 ve 10-12 nci dönemleri için
Vergi Usul Kanununun 339 uncu maddesi uyarınca ek olarak kesilen vergi ziyaı
cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. İstanbul 7. Vergi Mahkemesinin
30.4.2009 günlü ve E:2008/1859, K:2009/1470 sayılı kararıyla; dosyanın
incelenmesinden, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu üzerine
kurumlar vergisi ve geçici vergi salınıp, tekerrür hükümleri uygulanmadan vergi
ziyaı cezası kesildiği, sonrasında davalı İdarece tekerrür nedeniyle artırım
uygulanmadığı fark edilerek dava konusu ek vergi ziyaı cezalarının kesildiğinin
anlaşıldığı, tekerrüre esas olmak üzere, 2003/5 inci dönemi gelir(stopaj)
vergisine bağlı olarak vergi ziyaı cezası kesildiği ve bu cezanın 27.12.2004
tarihinde davacı şirkete tebliğ edilerek itirazsız kesinleştiği dikkate
alındığında olayda tekerrür şartlarının gerçekleştiği, ayrıca tekerrür
hükümleri uygulanmadan kesilen vergi ziyaı cezaları için 5736 sayılı Kanun
gereğince uzlaşılmasının ek olarak ceza kesilmesine engel oluşturmayacağından
dava konusu vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle
davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek
kararın bozulmasını istemektedir.
Karar:
Davacı adına 2004 yılı ile 2004/1-3, 4-6, 7-9 ve 10-12 nci dönemleri için Vergi Usul Kanununun 339 uncu maddesi uyarınca ek olarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Karar:
Davacı adına 2004 yılı ile 2004/1-3, 4-6, 7-9 ve 10-12 nci dönemleri için Vergi Usul Kanununun 339 uncu maddesi uyarınca ek olarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı
Vergi Usul Kanunu'nun "Tekerrür" başlıklı 339 uncu maddesinde, vergi
ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası
kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak
üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi
durumunda, vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının yüzde
yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Sözlük anlamı
tekrarlanma olan tekerrür, hukuk dilinde daha önce işlemiş olduğu bir suçtan
dolayı cezaya hükmedilen kişinin cezası kesinleştikten sonra Kanunun belirtmiş
olduğu süreler içinde tekerrüre esas olacak yeni bir suç işlemesi durumudur.
Tekerrür nedeniyle cezada yapılacak artırımla amaçlanan kişinin yeniden suç
işlemesi halinde daha ağır cezayla karşılaşacağını bilerek suç işlemekten
caydırılmasıdır.
Buna göre,
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339 uncu maddesi uyarınca tekerrür hükümleri
uygulanabilmesi için tekerrür hükmüne esas alınacak sonraki eylemin, ilk eylem
için kesilen cezanın kesinleşme tarihini takip eden yıl başından sonra
gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
İncelenen
dosyada, davacı şirketin 2004 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen
rapor uyarınca salınan kurumlar vergisi ve geçici vergiye bağlı olarak vergi
ziyaı cezası kesilmiştir.
Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına neden olarak da 2003/5 inci dönemi için salınan gelir(stopaj) vergisine bağlı olarak kesilen ve 27.12.2004 tarihinde davacıya tebliğ edilerek itirazsız kesinleşen vergi ziyaı cezası gösterilmiştir. Ancak, ilk ceza 27.12.2004'te tebliğ edilerek 26.1.2005 tarihinde kesinleştiğinden 1.1.2006 tarihinden itibaren gerçekleşen eylemler için tekerrür söz konusu olabilecektir.
Uyuşmazlıkta ise, eylem 2004 yılında gerçekleşmiş olup, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına hukuken olanak bulunmadığından dava konusu vergi ziyaı cezalarında ve davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına neden olarak da 2003/5 inci dönemi için salınan gelir(stopaj) vergisine bağlı olarak kesilen ve 27.12.2004 tarihinde davacıya tebliğ edilerek itirazsız kesinleşen vergi ziyaı cezası gösterilmiştir. Ancak, ilk ceza 27.12.2004'te tebliğ edilerek 26.1.2005 tarihinde kesinleştiğinden 1.1.2006 tarihinden itibaren gerçekleşen eylemler için tekerrür söz konusu olabilecektir.
Uyuşmazlıkta ise, eylem 2004 yılında gerçekleşmiş olup, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına hukuken olanak bulunmadığından dava konusu vergi ziyaı cezalarında ve davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan
nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, İstanbul 7.Vergi Mahkemesinin 30.4.2009
günlü ve E:2008/1859, K:2009/1470 sayılı kararının bozulmasına 22.2.2011
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder