|
Sayfalar
- kanunlar
- güncel
- Şirketler
- anonim şti
- limidet şti
- BA/BS
- hisse devri
- tasfiye
- iflas/haciz
- çek
- kurumlar
- gelir vergisi-gerçek
- adi ortaklık
- Sirküler
- fatura
- vergi
- kdv
- ötv
- vuk
- ttk
- m.t.v
- inşaat
- serbest bölge
- özelge
- mesleki
- sgk
- SGK genelgeler
- bağkur
- emeklilik
- memur
- yabancı işçi
- işçi
- İŞKUR
- yurtdışı boçlanma
- gayrimenkul
- tebliğ
- Dernek/Vakıf
- kaçakçılık
- kat mülkiyeti
- Ticaret Odası
- Tacir
- GİB
- Teşvik-destek
- koskep
- AATUHK /6183
- Gümrük bakanlığı/ Dış Ticaret
- Bankalar
- Kefil-kefalet
- İhale
- kooparatif
- Ticari defter
- gider vergileri
- çalışma ve sosyal güvenlik
- ekonomi
- sanayi sicil
- Vergi Davaları Dilekçeler
- muhtasar
- uzlaştırma
- Arabuluculuk
26 Aralık 2017 Salı
EMLAK VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 72)
24 Aralık 2017 Pazar
GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 301)
|
KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 1)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 14)
Bu Tebliğde, 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Bazı Vergi
Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 5520
sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişikliklerin uygulanmasına ilişkin
açıklamalara yer verilmiş olup, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde
ilgili bölümler itibarıyla aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.
MADDE 1 – 3/4/2007
tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel
Tebliği (Seri No: 1)’nin “4.13.1.4. Sadece ortaklarla
iş görülmesi” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları
ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 5520 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine eklenen ve 1/1/2018
tarihinden itibaren yürürlüğe giren parantez içi hükümle, kooperatiflerin
faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan
demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi
kıymetleri elden çıkarmalarının ortak dışı işlem sayılmayacağı hüküm altına
alınmıştır.
Örneğin, bir üretim kooperatifinin amacını gerçekleştirmek
üzere kullanmış olduğu iş makinesini, ekonomik ömrünü tamamladıktan sonra
satması ortak dışı işlem olarak değerlendirilmeyecek ve bu satış işlemi
dolayısıyla kooperatif muafiyeti etkilenmeyecektir.”
MADDE 2 – Aynı Tebliğin “4.13.2. Yapı kooperatiflerinin muafiyetinde özel
şartlar” başlıklı bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“4.13.3. Kurumlar vergisinden muaf olan
kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi
7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (k) bendine eklenen parantez içi hükümle 1/1/2018 tarihinden
itibaren geçerli olmak üzere, kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak
dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi
işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin bu iktisadi işletmelerinden ve
tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç
elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının da
muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak dışı işlemlerden elde edilen kazancın
vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği
hüküm altına alınmıştır.
Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren
gerçekleştirecekleri ortak dışı işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek;
ancak bu işlemlerden elde edilen kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı
ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.
Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan kooperatiflerin ortak
dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif tüzel kişiliğine bağlı
ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak, ortak içi
işlemlerinden elde edilen kazançlarının kurumlar vergisine tabi tutulması söz
konusu olmayacaktır.
Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif tüzel
kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına kurumlar vergisi
mükellefiyeti tesis edilecektir.
Öte yandan, ortak dışı işlemlerde bulunmaları nedeniyle
1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan
kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmaları kaydıyla,
1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları
sonlandırılacaktır. Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirdikleri
ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı
bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek
suretiyle bu işlemlerden elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatifler, ortak dışı
işlemlerine ilişkin hesap ve kayıtlarını kooperatif hesaplarıyla
ilişkilendirmeksizin iktisadi işletme adına tasdik ettirecekleri ayrı
defterlerde izleyeceklerdir.
Ayrıca, kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin
tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımları, iktisadi
işletmeleri ile bu kurumlardan kazanç elde etmeleri ve söz konusu kazançları
daha sonra ortaklarına dağıtmaları muafiyetlerini etkilemeyecektir.
Örnek 1: (A)
narenciye üretim kooperatifinin ortaklarından almış olduğu narenciyeyi
niteliğini değiştirmeden üçüncü kişilere satması ortak dışı işlem sayılmazken,
niteliğini değiştirerek reçel olarak satması durumunda, kooperatif ortak dışı
işlem yapmış olacağından, bu işlem nedeniyle kooperatife bağlı oluşan ayrı bir
iktisadi işletme nezdinde bu işlemden doğan kazançlar kurumlar vergisine tabi
tutulacaktır.
Örnek 2: (B) tohum
üretim kooperatifi, gıda ürünleri üreten (K) A.Ş.’nin sermayesinin %20’sine
iştirak etmiş ve bu iştirakinin 2017 hesap dönemine ait kârını 2018 yılı
Haziran ayında dağıtması sonucunda 1.500.000.-TL kâr payı elde etmiştir. (B)
kooperatifi elde ettiği bu kâr payının 600.000.-TL’lik kısmını 2019 yılı
içerisinde ortaklarına dağıtmıştır.
(B) tohum üretim kooperatifinin sermaye şirketine iştirak
etmesi, bu iştirakinden kazanç elde etmesi ve elde ettiği bu kazancı
ortaklarına dağıtması kooperatifin muafiyetine etki etmeyecektir. (B)
kooperatifinin başkaca ortak dışı işlemleri nedeniyle iktisadi işletme oluşması
halinde (K) A.Ş.’nin sermayesine katılımından elde ettiği kazancını iktisadi
işletme ile ilişkilendirmesi de söz konusu olmayacaktır.”
MADDE 3 – Aynı
Tebliğin “5.6.2. Kurumlar Vergisi Kanununun yayım
tarihinden sonra gerçekleşen satış işlemlerinde istisna uygulaması” başlıklı
bölümünün birinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
“7061 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendiyle 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendinin birinci cümlesi değiştirilmiş olup söz konusu
değişikliğin yürürlüğe girdiği 5/12/2017 tarihinden itibaren (bu tarih dahil)
yapılan taşınmaz satışlarından elde edilen kazancın %50’lik kısmına istisna
uygulanacak; bu tarihten önce yapılan taşınmaz satışlarından elde edilen kazancın
ise %75’lik kısmı istisna uygulamasına konu edilebilecektir.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin “5.6.2.3.2. Satış kazancının fon hesabında tutulması”
başlıklı bölümünün dördüncü paragrafının sonuna aşağıdaki cümle ve anılan
bölümün sonuna da aşağıdaki örnek eklenmiştir.
“5/12/2017 tarihinden itibaren yapılan taşınmaz
satışlarından elde edilen kazancın ise %50’lik kısmına istisna
uygulanacağından, bu tarihten itibaren yapılan taşınmaz satışlarına ilişkin
olarak kazancın sadece istisnaya konu edilen %50’lik kısmı fon hesabına
alınacaktır.”
“Örnek 3: Maliyet bedeli 300.000.-TL olan bir
taşınmaz, 2018 yılında 1.000.000.-TL’ye vadeli olarak satılmıştır. Satışa
ilişkin tahsilat 2018 yılında 300.000.-TL, 2019 yılında 300.000.-TL, 2020
yılında 200.000.-TL ve 2021 yılında 200.000.-TL olarak gerçekleştirilecektir.
Ancak kurum, kazancın %50’sini (700.000 x %50 = 350.000.-TL) satışın yapıldığı
yılı izleyen yılın başında özel bir fon hesabına almış bulunmaktadır.
2021 yılında tahsil edilen 200.000.-TL’ye isabet eden
[(200.000 x %70) x %50=] 70.000.-TL kazanç kısmı için istisnadan
yararlanılabilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu kazanç tutarına istisna
uygulanmış olması halinde, istisnaya konu olan 70.000.-TL nedeniyle 2018 hesap
dönemine ilişkin olarak tahakkuk etmesi gereken kurumlar vergisi (geçici vergi
dahil) vergi ziyaına uğramış olacağından vergi aslı, vergi ziyaı cezası ve
gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
2018 yılı beyannamesinin verilmesi sırasında, mükellef
kurum tarafından, satıştan elde edilen kazanç 700.000.-TL olmasına rağmen,
istisna kazanç tutarının [(800.000 x %70) x %50=] 280.000.-TL olarak
uygulanması halinde, vergi ziyaının varlığından bahsedilemeyecektir.”
MADDE 5 – Aynı Tebliğin “5.6.2.4.1. Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin para
karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması” başlıklı
bölümünün dördüncü paragrafında yer alan “%75’inin” ibaresinden sonra gelmek
üzere “, 5/12/2017 tarihinden itibaren yapılan taşınmaz satışlarında ise
%50’sinin” ibareleri eklenmiştir.
MADDE 6 – Aynı Tebliğin
“5.7. Bankalara veya TMSF’ye borçlu durumda olan kurumlar ile bankalara tanınan
istisna” bölüm başlığında geçen “Bankalara” ibaresinden
sonra gelmek üzere “, finansal kiralama ya da finansman şirketlerine” ibareleri
eklenmiştir.
MADDE 7 – Aynı Tebliğin
“5.7.1. Bankalara borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış veya TMSF’ye borçlu
durumda olan kurumlar ile bunların kefillerine ve ipotek verenlere tanınan
istisna” bölüm başlığında geçen “Bankalara” ibaresinden sonra gelmek üzere “,
finansal kiralama ya da finansman şirketlerine” ibareleri ve bu bölümün sonuna
aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“7061 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendiyle 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (f) bendinde yapılan değişiklikle finansal kiralama veya finansman
şirketlerine borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış kurumlar ile bunların
kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak
hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu
borçlara karşılık finansal kiralama ya da finansman şirketlerine devrinden
sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden
kazançların tamamı istisna kapsamına alınmıştır.
Buna göre, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği
1/1/2018 tarihinden itibaren taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri
ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının bent kapsamında finansal kiralama ve
finansman şirketlerine devrinden doğan hasılatın bu borçların tasfiyesinde
kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamına kurumlar vergisi istisnası
uygulanacaktır. Finansal kiralama işlemlerinde, finansal kiralama konusu anılan
varlıkların finansal kiralama şirketince 6361 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi
hükümleri çerçevesinde üçüncü kişilere satışı veya kiracının temerrüdü
sebebiyle kanuni takipteki finansal kiralama alacakları karşılığında tarafların
karşılıklı mutabakatıyla finansal kiralama konusu anılan varlıklara ilişkin her
türlü tasarruf hakkının kiralayana devri dolayısıyla kiracı nezdinde doğan
kazançlar istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.”
MADDE 8 – Aynı
Tebliğin “5.7.2. Bankalara tanınan istisna uygulaması” bölüm başlığında geçen
“Bankalara” ibaresinden sonra gelmek üzere “, finansal kiralama ya da finansman
şirketlerine” ibareleri, bu bölümün birinci paragrafında yer alan “bankaların”
ibaresinden sonra gelmek üzere “; “finansal kiralama ve finansman şirketleri”
kavramlarından ise 6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan finansal
kiralama şirketleri ile finansman şirketlerinin” ibareleri ve üçüncü
paragrafında yer alan “Bankaların” ibaresinden sonra gelmek üzere “, finansal
kiralama ya da finansman şirketlerinin” ibareleri eklenmiş olup aynı bölümün
ikinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümle ve anılan paragraftan sonra gelmek
üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“7061 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendiyle 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (f) bendinde yer alan %75 oranının taşınmazlar için %50 olarak
uygulanmasına ilişkin yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 5/12/2017
tarihinden itibaren (bu tarih dahil) yapılan taşınmaz satışlarından elde edilen
kazancın ise %50’lik kısmına istisna uygulanacaktır. Bu tarihten önce bankalarca
yapılan taşınmaz satışlarından elde edilen kazancın %75’lik kısmı istisna
uygulamasına konu edilebilecektir.”
“Finansal kiralama veya finansman şirketlerinin kanuni
takibe alınmış alacakları nedeniyle 1/1/2018 tarihinden itibaren iktisap
ettikleri; taşınmazların satışından doğan kazançların %50’lik kısmı, iştirak
hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının
satışından doğan kazançların ise %75’lik kısmı kurumlar vergisinden istisna
olacaktır.
Öte yandan, finansal kiralama şirketlerince 6361 sayılı
Kanun kapsamında yapılan finansal kiralama işlemlerinde, kiracının temerrüdü
sebebiyle kanuni takipteki finansal kiralama alacakları karşılığında tarafların
mutabakatıyla, kiralayanın her türlü tasarruf hakkını devir aldığı finansal
kiralama konusu taşınmazların finansal kiralama şirketlerince üçüncü kişilere
satışından doğan kazançların %50’lik kısmına da istisna uygulanacaktır.
Örnek 1: (A)
Finansal Kiralama Şirketi (C) A.Ş.’ye ait olan taşınmazı (B) A.Ş.’ye finansal
kiralama suretiyle kiralamak üzere 3/1/2018 tarihinde 9.000.000.-TL bedelle
satın almış ve söz konusu taşınmazı 10 yıllığına (B) A.Ş.’ye 10.000.000.-TL
kira ödemesi karşılığında kiralamıştır.
2.000.000.-TL’si anapara ve 400.000.-TL’si faiz olmak
üzere toplam 2.400.000.-TL kira ödemesi yapıldıktan sonra, kiralama süresinin
üçüncü yılında mali zorluklar nedeniyle finansal kiralama bedellerini
ödeyemeyen (B) A.Ş. temerrüde düşmüştür. Daha sonra söz konusu taşınmaz rayiç
değeri olan 11.000.000.-TL bedel dikkate alınmak suretiyle ve tarafların
karşılıklı mutabakatıyla (A) Finansal Kiralama Şirketinin tasarrufuna
bırakılmıştır. Kiralama süresinin üçüncü yılında tahakkuk ettiği halde
ödenmeyen kira bedelleri 500.000.-TL anapara, 80.000.-TL faiz olmak üzere
toplam 580.000.-TL’dir. (A) Finansal Kiralama Şirketi bu taşınmazı 3/3/2021
tarihinde (D) Ltd. Şti.’ne 12.000.000.-TL bedelle satmıştır.
Finansal kiralamaya konu taşınmazın sözleşmeden
kaynaklanan tüm tasarruf haklarının (B) A.Ş. tarafından (A) Finansal Kiralama
Şirketine devri işleminde taşınmaz devri söz konusu olmadığından, (B) A.Ş.
açısından bu işlemden elde edilen kazanca ilişkin olarak istisna
uygulanabilecek bir tutar da bulunmamaktadır.
Öte yandan, tarafların karşılıklı mutabakatı sonucu
11.000.000.-TL bedel dikkate alınmak suretiyle (A) Finansal Kiralama Şirketince
tüm tasarruf hakları devralınan söz konusu taşınmazın (D) Ltd. Şti.’ne
satılması nedeniyle doğan satış kazancının %50’lik kısmına kurumlar vergisi
istisnası uygulanabilecektir.”
MADDE 9 – Aynı
Tebliğin “5.11. Risturn istisnası” başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde yapılan ve 1/1/2018 tarihinde
yürürlüğe giren değişiklikle, kooperatif ortaklarının yönetim gideri karşılığı
olarak ödedikleri paralardan harcanmayarak iade edilen kısımlar ile tüketim
kooperatiflerinin, ortaklarının kişisel ve ailevi gıda ve giyecek ihtiyaçlarını
karşılamak için satın aldıkları malların değerine göre hesapladıkları
risturnlara ilişkin kurumlar vergisi istisnası korunmuş; münhasıran üretim ve
kredi kooperatiflerine tanınan risturn istisnası, Kanunun 4 üncü maddesinde yer
alan kooperatif muafiyetine ilişkin olarak yapılan düzenleme çerçevesinde
yürürlükten kaldırılmıştır.
Buna göre, ortaklarla 1/1/2018 tarihinden önceki
dönemlerde yapılan işlemler dolayısıyla üretim ve kredi kooperatiflerinin
hesapladığı risturnlar kurumlar vergisi istisnasından faydalanabilecektir.”
MADDE 10 – Aynı Tebliğin
“5.11.3. Üretim kooperatiflerinde risturn istisnası” ve “5.11.4. Kredi
kooperatiflerinde risturn istisnası” başlıklı bölümleri yürürlükten kaldırılmış
ve sonraki bölüm numaraları buna göre teselsül ettirilmiştir.
MADDE 11 – Aynı
Tebliğin “11.4. Her ne şekilde ve ne isimle olursa olsun ayrılan yedek akçeler”
başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“7061 sayılı Kanunun 106 ncı maddesiyle 6361 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesine eklenen fıkra ile finansal kiralama ve finansman şirketleri
tarafından anılan madde uyarınca ayrılan özel karşılıkların tamamının
ayrıldıkları yılda kurum kazancının tespitinde gider olarak kabul edileceği
hüküm altına alınmıştır. Söz konusu düzenleme 1/1/2019 tarihinden itibaren
yürürlüğe gireceğinden bu tarihten önce anılan kurumlarca ayrılan özel
karşılıkların kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün
bulunmamaktadır.”
MADDE 12 – Aynı
Tebliğin “14.1. Beyannamenin verilmesi” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki
paragraf eklenmiştir.
“Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin farklı
alan veya konularda yaptığı tüm ortak dışı işlemler nedeniyle, alan veya konu
ayrımı gözetilmeksizin, her bir kooperatifin tüzel kişiliğine bağlı tek bir
iktisadi işletme için kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilecektir. Bu
iktisadi işletmenin mükellefiyetle ilgili ödevlerinin yerine getirilmesinden
kooperatif tüzel kişiliği sorumlu olacaktır.”
MADDE 13 – Aynı
Tebliğin “14.5. Kooperatif gelirlerinin sadece taşınmaz kira gelirlerinden ve
mevduat faizlerinden oluşması halinde beyan” başlıklı bölümünün birinci
paragrafında yer alan “kurumlar vergisi mükellefiyetlerinin” ibareleri
“kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme
nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin” şeklinde değiştirilmiş; aynı
paragrafta yer alan “anılan kooperatiflerin” ibareleri “bu iktisadi
işletmelerin” şeklinde, aynı bölümün ikinci paragrafında yer alan “diğer
gelirleri de bulunan kooperatifler” ibareleri “ortak dışı başkaca işlemlerden
doğan gelirleri de bulunan kooperatif tüzel kişiliğine bağlı iktisadi
işletmeler” şeklinde ve son paragrafında yer alan “kooperatiflerin” ibaresi
“iktisadi işletmelerin” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 14 – Aynı
Tebliğin “15.3.9. Vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan kâr paylarında vergi
kesintisi” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine
katılan ve kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflere, iştirak ettiği tam
mükellef kurumlar tarafından 1/1/2018 tarihinden itibaren dağıtılan kâr payları
üzerinden %15 vergi kesintisi yapılacaktır. Ancak söz konusu kooperatiflerin
elde etmiş oldukları bu kâr paylarının, daha sonra ortaklara dağıtılması
durumunda dağıtılan tutarlar üzerinden Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar
Vergisi Kanunu uyarınca herhangi bir vergi kesintisi yapılması söz konusu
olmayacaktır.”
MADDE 15 – Aynı Tebliğin
“16.3. Tarhiyatın muhatabı” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
“Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin ortak
dışı işlemleri nedeniyle oluşan iktisadi işletmenin kazançları üzerinden
hesaplanan kurumlar vergisi, kooperatif tüzel kişiliği adına tarh olunur.”
MADDE 16 – Aynı
Tebliğin “36. Geçici Hükümler” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki alt bölüm
eklenmiştir.
“36.8. 5520 sayılı Kanuna 7061 sayılı Kanunun 91 inci
maddesiyle eklenen geçici 10 uncu madde hükmü aşağıdaki gibidir.
“Geçici Madde 10 – (1) Bu Kanunun 32 nci maddesinin
birinci fıkrasında yer alan %20 oranı, kurumların 2018, 2019 ve 2020 yılı vergilendirme
dönemlerine (özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için ilgili yıl içinde
başlayan hesap dönemlerine) ait kurum kazançları için %22 olarak uygulanır.
(2) Bakanlar Kurulu, birinci fıkrada yazılı %22 oranını
%20 oranına kadar indirmeye yetkilidir.”
Bu kapsamda, kurumlar vergisi mükelleflerinin 2018, 2019
ve 2020 hesap dönemlerine ait kurum kazançları üzerinden %22 oranında kurumlar
vergisi alınacaktır. Ayrıca, söz konusu dönemlerde kurumlar vergisi
mükelleflerince, anılan vergilendirme dönemlerinin kurumlar vergisine mahsup
edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre %22 oranında
geçici vergi ödenecektir.”
Tebliğ olunur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)