29 Temmuz 2016 Cuma

GENEL KURUL KARARININ TESCİLİ İÇİN YAPILAN RED KARARININ İPTALİNİN İSTENMESİ

KONU:Genel Kurul Kararının Tescili için Yapılan Başvurunun Davalı Memurlukça ToplantıNisabının Oluşmadığı Yolundaki Haksız Gerekçeyle Yapılan Red Kararının İptalinin İstenmesi
ÖZET : Çoğunluk kararı ile yönetilme ilkesine ters düşmemek kaydı ile yetersayının altında bir toplantıyetersayısının anasözleşme ile düzenlenmesi mümkündür. Anasözleşme ile tanınan yetkinin yapılacak ilk genel kurul toplantısına kadar geçerli olduğu belirtilmiştir. Davacı şirketin genel kurulunda yeniden yönetim kuruluna seçilmiş ve yönetim kurulu kararı ile de, yeniden şirketi temsil ve ilzamla yetkili kılınmış olmakla artık, bu kişinin sözkonusu yetkisini anasözleşmeden aldığından söz edilemez. 

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Nevşehir Asliye 2.Hukuk Mahkemesince verilen 30.01.2001 tarih ve 2000-389 2001-27 sayılı kararın ....ca incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
 KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin yedi kişilik yönetim kurulunun dört üye ile toplanarak oybirliği ile aldığı 08.12.2000 tarih ve 11 nolu kararının tescili için yapılan başvurunun davalımemurlukça toplantı nisabının oluşmadığı yolundaki haksız gerekçeyle reddedildiğini ileri sürerek, redde ilişkin 18.12.2000 gün ve 1497 sayılı kararın iptali ile, anılan yönetim kurulu kararının tescilini talep ve dava etmiştir.  Davalı temsilcileri, bakanlık uyarısı gözetilerek, TTK.nun 330 ncu maddesinde öngörülen nisap sağlanmadan toplanan yönetim kurulunca alınan kararın tescili isteminin reddedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.  Davacışirket ortaklarından .... A.Ş vekili, davalı yanında davaya müdahil olarak davanın reddini istemiştir.  Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davacışirket anasözleşmesi ile temsil ve ilzam yetkisi verilen .....nun bu yetkisinin kaldırılarak yerine .....a yetki verilmesinin geçerli olmadığı, böyle bir tasarrufun genel kurulca yapılabileceği, yönetim kurulu kararındaki diğer hususların tescil edilmemesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacışirket yönetim kurulunun 08.12.2000 tarih ve 11 sayılı kararının ......nun imza yetkisinin iptaline ilişkin kısmı dışında kalan hususların davalımemurlukça tesciline karar verilmiştir.  Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.  1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.  2-Davacı vekilinin temyizine gelince; mahkemece, davacışirket yönetim kurulunun 08.12.2000 tarihli kararı ile yönetim kurulu üyelerinden birinin temsil yetkisine son verilmesinin adı geçenin anılan göreve anasözleşme ile şirketin kuruluşunda getirildiği, bu durumda yönetim kurul üyeliğine ancak genel kurulca son verilebileceği gerekçe gösterilerek, ....nun şirketi temsil ve ilzam konusundaki imza yetkisinin iptali kararının tescil edilmemesinin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.  Davalı memurlukça, anılan yönetim kurulu kararının bu yöne ilişkin ( b ) bendi ayrı olarak değerlendirmeye tabi tutularak, özel aykırılık taşıdığı sapanmış değildir. Kararın tamamı yedi kişilik yönetim kurulunun dört üye ile toplanarak karar almasının TTK.nun 330-1 nci maddesinde öngörülentoplantı yetersayısına dayalı olmadığı ve yok hükmünde olduğu gerekçesiyle tescil edilmemiştir. Oysa, aynı mahkemenin bir diğer kararı ile ilgili olarak Dairemizin 05.04.2001 tarih ve 2001-2366-3127 sayılıonama ilamının gerekçesinde ayrıntılıca açıklandığı üzere, çoğunluk kararı ile yönetilme ilkesine ters düşmemek kaydı ile TTK.nun 320-1 nci maddesindeki yetersayının altında bir toplantı yetersayısının anasözleşme ile düzenlenmesi mümkündür. Nitekim, ilgili yönetim kurulu kararı da toplam üyelerin çoğunluğu tarafından Anasözleşmenin 8-5 nci maddesindeki yetersayı sağlanarak alınmıştır. Bu durumda, davalının tescil etmeme gerekçesi yerinde değildir.  Ancak, yönetim kurulu kararının imza yetkisinin iptaline ilişkin ( b ) bendini anasözleşme değişikliğini sonuçladığı gerekçesi yerinde değildir. Çünkü, Anasözleşmenin 8-son maddesi ile tanınan bu yetkinin yapılacak ilk genel kurul toplantısına kadar geçerli olduğu belirtilmiştir. Davacışirketin, 19.09.1999 tarihli genel kurulunda ........................ yeniden yönetim kuruluna seçilmiş ve aynı tarihli yönetim kurulu kararı ile de, yeniden şirketi temsil ve ilzamla yetkili kılınmış olmakla artık, bu kişinin sözkonusu yetkisini anasözleşmeden aldığından söz edilemez. Bu durum karşısında mahkemece, yönetim kurulu kararının bir anasözleşme değişikliği anlamına gelmediği gözetilerek, Sicil Memurluğunca tesciline engel oluşturan bir aykırılığı taşıyıp taşımadığı tartışılarak karara bağlanması gerekirken, yanılgıya dayalıbiçimde kararın bu yönünün tescili isteminin reddinin yerinde olduğu yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, 3.240.000.- lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.04.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder