ÖZET : Ana sözleşmeyi değiştirme yetkisinin şirket genel
kuruluna ait olmasına ve şirket genel kurulu tarafından böyle bir değişikliğin
yapılmış olduğu da savunulmadığına göre kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile
imzalayan Murtaza Ö.'in tek başına şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunmadığı
sonucuna varmak gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan
yargılaması sonunda ilamda yazılınedenlerden dolayı davanın reddine yönelik
olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine
ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.Reşat Sezgin
ile davalı vek.Av.Ayşe Barış Soner gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak
hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz
dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği
konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı
vekili, müvekkili şirketin ana sözleşmesinde, şirketin müşterek imza ile temsil
ve ilzam olunacağının kararlaştırıldığını, dava dışı Ö... Tekstil San.ve
Tic.Ltd.Şti ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde, müvekkili
şirketin kefil olarak gösterildiğini, anılan sözleşmede şirket kaşesi üzerinde
yalnızca Murtaza Ö.'e ait imzanın bulunduğunu, bu durumdan 27.2.1998 tarihli
ihtarname ile haberdar olduklarını, Murtaza Ö.'in aynı zamanda kredi borçlusu
şirketin sahibi olduğunu ve adıgeçenin bankaya verdiği sirkülerin ana
sözleşmeye aykırı ve geçersiz bulunduğunu belirterek, davalıbankaya kefil
olarak borçlarının bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, kredi sözleşmesinin
yapıldığı tarihte davacışirketi tek başına Murtaza Ö.'in temsile yetkili
olduğuna dair yönetim kurulu kararı olduğunu bu nedenle kefaletin hukuken
geçerli bir kefalet olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan
delillere göre Ticaret Sicil gazetesinde neşredilen değişikliğe göre
davacışirketi münferiden ( tek başına ) Murtaza Ö.'in temsile yetkili kılındığı
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından
temyiz edilmiştir. Türk Ticaret Kanunun 317.maddesine göre, "Anonim Şirket idare
meclisi tarafından idare ve temsil olunur." Bu hüküm uyarınca gerek iç
ilişkide ortaklara karşı gerekse dış ilişkide, anonim şirketin yönetim ve
temsil organı yönetim kuruludur.TTK.nun
321-3 ncü maddesine göre de, Anonim Şirket adına tanzim edilecek evrakın
muteber olabilmesi için, aksine esas mukavelede hüküm bulunmadıkça, temsile
selahiyetleri olanlardan ikisinin imzasının varlığı gerekli bulunmaktadır. Davacışirketin ana sözleşmesinde TTK.nun
321-3 fıkrasındaki hükmün aksine düzenleme bulunmayıp şirketinin, yönetim
kurulu tarafından seçilecek iki kişinin şirket kaşesi üzerine atacağı müşterek
imza ile temsil ve ilzam olunacağı yazılıdır. Ana sözleşmede yer alan bu hükmün değiştirilmesi ana sözleşme
değişikliği niteliğinde olup, ana sözleşmeyi değiştirme yetkisinin şirket genel
kuruluna ait olmasına ve şirket genel kurulu tarafından böyle bir değişikliğin
yapılmış olduğu da savunulmadığına göre kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile
imzalayan Murtaza Ö.'in tek başına şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunmadığı
sonucuna varmak gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,
vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen
97.500.000.TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davalıya ödenmesine,
peşin harcın istek halinde iadesine, 5.4.2002 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder