27 Temmuz 2016 Çarşamba

ŞİRKET ANA SÖZLEŞMESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ

ÖZET : Ana sözleşmeyi değiştirme yetkisinin şirket genel kuruluna ait olmasına ve şirket genel kurulu tarafından böyle bir değişikliğin yapılmış olduğu da savunulmadığına göre kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzalayan Murtaza Ö.'in tek başına şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunmadığı sonucuna varmak gerekir. 
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılınedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.Reşat Sezgin ile davalı vek.Av.Ayşe Barış Soner gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:  KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin ana sözleşmesinde, şirketin müşterek imza ile temsil ve ilzam olunacağının kararlaştırıldığını, dava dışı Ö... Tekstil San.ve Tic.Ltd.Şti ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde, müvekkili şirketin kefil olarak gösterildiğini, anılan sözleşmede şirket kaşesi üzerinde yalnızca Murtaza Ö.'e ait imzanın bulunduğunu, bu durumdan 27.2.1998 tarihli ihtarname ile haberdar olduklarını, Murtaza Ö.'in aynı zamanda kredi borçlusu şirketin sahibi olduğunu ve adıgeçenin bankaya verdiği sirkülerin ana sözleşmeye aykırı ve geçersiz bulunduğunu belirterek, davalıbankaya kefil olarak borçlarının bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.  Davalı banka vekili, kredi sözleşmesinin yapıldığı tarihte davacışirketi tek başına Murtaza Ö.'in temsile yetkili olduğuna dair yönetim kurulu kararı olduğunu bu nedenle kefaletin hukuken geçerli bir kefalet olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.  Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre Ticaret Sicil gazetesinde neşredilen değişikliğe göre davacışirketi münferiden ( tek başına ) Murtaza Ö.'in temsile yetkili kılındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.  Türk Ticaret Kanunun 317.maddesine göre, "Anonim Şirket idare meclisi tarafından idare ve temsil olunur." Bu hüküm uyarınca gerek iç ilişkide ortaklara karşı gerekse dış ilişkide, anonim şirketin yönetim ve temsil organı yönetim kuruludur.TTK.nun 321-3 ncü maddesine göre de, Anonim Şirket adına tanzim edilecek evrakın muteber olabilmesi için, aksine esas mukavelede hüküm bulunmadıkça, temsile selahiyetleri olanlardan ikisinin imzasının varlığı gerekli bulunmaktadır.  Davacışirketin ana sözleşmesinde TTK.nun 321-3 fıkrasındaki hükmün aksine düzenleme bulunmayıp şirketinin, yönetim kurulu tarafından seçilecek iki kişinin şirket kaşesi üzerine atacağı müşterek imza ile temsil ve ilzam olunacağı yazılıdır. Ana sözleşmede yer alan bu hükmün değiştirilmesi ana sözleşme değişikliği niteliğinde olup, ana sözleşmeyi değiştirme yetkisinin şirket genel kuruluna ait olmasına ve şirket genel kurulu tarafından böyle bir değişikliğin yapılmış olduğu da savunulmadığına göre kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzalayan Murtaza Ö.'in tek başına şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunmadığı sonucuna varmak gerekir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 97.500.000.TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 5.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder