ÖZET : Şirket genel kurulunun iptali isteminde husumetin
şirkete yöneltilmesi gerekirken, şirketin temsilcisine yöneltilmesi usul ve
yasaya aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye 5.
Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 11.3.1998 tarih ve 96-307 sayılı kararın
Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz
dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için
Tetkik Hakimi A. O. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya
içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup,
incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin ortağı
olduğu, davalı şirketin 26.10.1995 günlü olağan genel kurul toplantısında bir
kısım ortağıimzalarının sahte olduğunu, gerçek kişilerin katılımı ile
yapılmadığını ileri sürerek genel kurulda alınan kararların iptaline karar
verilmesini istemiştir. Davalılar
vekili, müvekkillerinden B.'a husumet yöneltilemeyeceğini imzaların da sahte
olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
n
Mahkemece,
toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre; 25.10.1995 tarihli genel kurulda
tutanağındaki B., T., M. E. isimleri altındaki imzaların bu şahıslara ait
olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 25.10.1995 tarihli genel kurul
kararlarının iptaline karar verilmiştir. Kararı davalılar vekili temyiz
etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının
gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve
yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen
ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi
gerekmiştir.
2- Ancak; davacı, davalı şirketin genel kurulun iptalini istemiş
olup, diğer davalı B. davalışirketin temsilcisidir. Genel kurulun iptali
davasında husumet şirkete yöneltilebilir. O halde, davalı B. açısından davanın
husumet yönünden reddi gerekir iken yazılışekilde B. hakkındaki davanın da
kabulü doğru görülmemiş, hükmün belirtilen nedenlerle davalı B. yararına
bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle
davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan
nedenlerle hükmün davalı Burhan yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin
harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.1.1999 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder