31 Temmuz 2016 Pazar

ŞİRKET GENEL KURULUNUN İPTALİ İSTEMİNDE HUSUMET

ÖZET : Şirket genel kurulunun iptali isteminde husumetin şirkete yöneltilmesi gerekirken, şirketin temsilcisine yöneltilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 
DAVA : Taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye 5. Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 11.3.1998 tarih ve 96-307 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi A. O. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:  
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu, davalı şirketin 26.10.1995 günlü olağan genel kurul toplantısında bir kısım ortağıimzalarının sahte olduğunu, gerçek kişilerin katılımı ile yapılmadığını ileri sürerek genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini istemiştir.  Davalılar vekili, müvekkillerinden B.'a husumet yöneltilemeyeceğini imzaların da sahte olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. 
n
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre; 25.10.1995 tarihli genel kurulda tutanağındaki B., T., M. E. isimleri altındaki imzaların bu şahıslara ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 25.10.1995 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmiştir. Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir. 
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 
2- Ancak; davacı, davalı şirketin genel kurulun iptalini istemiş olup, diğer davalı B. davalışirketin temsilcisidir. Genel kurulun iptali davasında husumet şirkete yöneltilebilir. O halde, davalı B. açısından davanın husumet yönünden reddi gerekir iken yazılışekilde B. hakkındaki davanın da kabulü doğru görülmemiş, hükmün belirtilen nedenlerle davalı B. yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı Burhan yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.1.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder