ÖZET : Dava, davalı anonim şirket genel kurulunda alınan tüm
kararların iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dışı 3. kişinin oy
hakkının bulunmadığına, sermaye artırımının iptaline ilişkin kesinleşen
ilamların salt varlığı gerekçe yapılarak, tüm kararların iptaline karar
verilmesi isabetli bulunmuştur.
DAVA : Taraflar arasındaki "AŞ Genel Kurul Kararının
iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 7.
Ticaret Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 30.1.2004 gün ve 1151-12
sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 9.11.2005 gün ve 12927-10694 sayılı ilamı
ile; ( ... Davacılar vekili,
davalışirketin %50 oranındaki payı ve oy haklarının müvekkillerine ait
olduğunu, davalışirketin, 27.03.1998 tarihli olağan genel kurulda
müvekkillerinden Endüstri Holding A.Ş.'ne ait 21.171.742 adet payı, şirket
ortağı olmayan 3. kişiye kullandırdığını ve afaki iyiniyet kurallarına
aykırıkararlar aldığını, tüm kararlara muhalefet şerhi koyduklarını ileri
sürerek genel kurulda alınan tüm kararların iptalini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini
istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına
ve toplanan kanıtlara göre, 21.171.742 payın ve oy hakkının davacılardan
Endüstri Holding A.Ş.'ne ait olduğuna ilişkin ilamın kesinleştiği, ayrıca
davalışirket sermayesinin arttırılmasına ilişkin olağanüstü genel kurul
kararının iptaline ilişkin kararın da kesinleştiği, dava dışıBugün Yayıncılık
A.Ş.'nin 21.171.742 adet paya ilişkin oy kullanmasının bir hukuki dayanağının
bulunmadığı, bu hukuksal değerlendirmelere göre davanın kabulü gerektiği
sonucuna varılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve
belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp,
değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı
vekilinin, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının
reddi gerekmiştir. 2- Dava, davalı
anonim şirket genel kurulunda alınan tüm kararların iptali istemine ilişkin
olup, davada, davacılardan Endüstri Holding A.Ş.nin payına ilişkin oyun dava
dışı 3 üncü kişi Bugün Yayıncılık A.Ş.ne kullandırıldığı da iddia edilmiş olup,
iddianın bu yönü, toplantıya çağrılan bu davacının oy kullanmasına haksız yere
izin verilmediği ve oylamaya katılmaması gerekenlerin karara
katıldıklarışeklindeki iptal nedenlerine ilişkindir. Ayrıca, bu ve yine
toplantıya çağrılan diğer davacılar bakımından, kararların afaki iyi niyet
kurallarına da aykırı düştüğü de ileri sürülmüştür. Dava dilekçesinde, açıkça
herhangi bir yokluk haline dayanılmamış ise de, davacılar muhalefet şerhinde,
%50 oy hakkına sahip olduklarını, oy çoğunluğunun sağlanamadığını, sermaye
artırımına ilişkin genel kurul kararının bir mahkeme kararı ile iptal edildiğini,
karar nisabının attırılmayan mevcut sermayeye göre oluşmadığını ileri
sürmüşlerdir. Mahkemece, dava dışı 3. kişinin oy hakkının bulunmadığına,
sermaye artırımının iptaline ilişkin kesinleşen ilamların salt varlığı gerekçe
yapılarak, tüm kararların iptaline karar verilmiş, başka herhangi bir
değerlendirme ve tartışma yapılmamıştır. Oysa, anonim ortaklık genel kurulunda
oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmediği, çağrının usulsüz yapıldığı,
gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediği, toplantıya yetkili olmayan
kimselerin karara iştirak ettikleri iddiasında olan ortakların; yasa, ana
sözleşme ve afaki iyi niyet kurallarına aykırılık hallerini ileri sürerek,
kararların iptalleri TTK.nun 381/1-1 inci bendi uyarınca isteme
haklarıbulunmaktadır. Mutlak butlanla
batıl kararlar, baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlilik kazanma olanağı
olmayan, emredici kurallara, kamu düzenine veya ahlaka ve adaba aykırı veyahut
konusu olanaksız olan kararlardır. Bu tür kararlar, baştan beri hüküm ifade
etmezler ve mahkemece, re'sen üzerinde durulması da gerekir. TTK.nun 381.
maddesi anlamında iptali kabil kararlar ise, daha çok ortakların menfaatlerini
koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında
yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlal edildiği kararlardır. İptali
gereken kararlar, baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye
kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar. Öte yandan, TTK.nun
361/son maddesi hükmüne göre, oylama sonucuna etkisi olabilecek kişiler,
toplantıya katılması gerekip de çağrılmadığıiddiasında olanlar değil, somut
olayda olduğu gibi, katılmaması gerekipte katılan ve olumlu oy kullanan
kimseler olup, davalışirket bu iştirakin karara müessir olmadığını ispatlarsa,
bu katılım sonuca etkili olmayacağından, bu halde iptal isteminin aynı madde
uyarınca reddi gerekir.Somut olayda, kararda iddia ve savunmayı tek tek
karşılayan yasal bir dayanak ve gerekçe bulunmamaktadır. Oysa, HUMK. 388/3 üncü
maddesine göre, mahkeme kararları, iki tarafın iddia ve savunmalarının
özetlerini, çekişmeli ve çekişmesiz hususları, çekişmeli konularda toplanan
delilleri, delillerin tartışmasını, ret ve üstün tutma nedenlerini, sabit
görülen vakıalardan çıkarılan sonuç ve hukuki nedeni de içermelidir. Yine
Anayasa'nın 141 inci maddesinin 3 üncü fıkrası hükmü de, tüm mahkeme
kararlarının gerekçeli olmasını amir bulunmaktadır. Taraflar, ancak kararlara
konulması gereken gerekçeler sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene
dayandırıldığını anlayabilirler. Ayrıca, karar aleyhine yasa yollarına
başvurulduğunda da, HUMK. 428 inci maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi
sırasında gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı
denetlenebilir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay incelemesi ancak bir kararın
gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir.
Bu itibarla, somut olayda, mahkemece, genel kurul kararlarının her
birinin objektif iyi niyet kurallarına ne şekilde ve hangi nedenle aykırı
olduğunun davacılara açıklattırılması, davacılardan Endüstri Holding A.Ş.nin
payına ilişkin oyun dava dışı 3 üncü kişi Bugün Yayıncılık AŞ.ne
kullandırılmasının karar nisabına, arttırılmayan sermayenin mevcut miktarına
göre etkisi üzerinde durulması, tüm bu hususların irdelenmesi karar yerinde
açıklanması; yasal, denetime elverişli ve tarafların anlayabileceği,
denetleyebileceği bir karar oluşturulması gerekirken, HUMK. 388/3 üncü
maddesinde belirtilen unsurlarıtaşımayan, aynı Kanun'un 428 inci maddesine göre
yapılacak Yargıtay denetimi olanağını da ortadan kaldıran, yazılışekilde hüküm tesisi
doğru olmamıştır... ), Gerekçesiyle
bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda;
mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü: KARAR : Tarafların karşılıklı
iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında
açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davacı Endüstri Holding AŞ'ne ait
21.171.742 adet payın oy hakkının dava dışı Bugün Yayıncılık AŞ'ne
kullandırıldığı gerekçesiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 4.10.2002 gün ve 2002/737-959
Karar sayılı karar ile "davalı Satel AŞ'nin 25.3.1996 tarihli olağanüstü
Genel Kurul toplantısında alınan sermaye artırım kararının İptaline" karar
verilmiş olduğu, Endüstri Holding AŞ. ile Bugün Yayıncılık AŞ. ve Satel Sabah
AŞ arasında görülen "muarazanın önlenmesi" istemli davanın yapılan yargılamasında
ise; İstanbul 2. Asliye Ticaret mahkemesinin 13.4.2000 gün ve 1997/482-2000/271
Karar sayılı kararı ile, "davacı Endüstri Holding AŞ'nin Satel Televizyon
Prodüksiyon AŞ hissedarlarından olan Bugün Yayıncılık AŞ.'den satın ve
devraldığı toplam 21.171.742 adet payın oy hakkının da davacışirkete ait
olduğunun kabulü ile davalıların reylerinin aidiyeti üzerinde hak iddia etmek
suretiyle sebebiyet verdikleri muarazanın önlenmesine" karar verildiği,
her iki kararında Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, belirlenen bu
gelişmeler karşısında davalışirketin sermaye miktarı, davacıların hisse durumu
ve genel kurul kararlarına karşı yazılmış çekinceler dikkate alındığında, usul
ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının
reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, gerekli
ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına gerek olmadığına,
21.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder