13 Ağustos 2016 Cumartesi

A.Ş GENEL KURULUNDA ALINAN TÜM KARARLARIN İPTALİ -SERMAYE ARTIRIMININ İPTALİ

ÖZET : Dava, davalı anonim şirket genel kurulunda alınan tüm kararların iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dışı 3. kişinin oy hakkının bulunmadığına, sermaye artırımının iptaline ilişkin kesinleşen ilamların salt varlığı gerekçe yapılarak, tüm kararların iptaline karar verilmesi isabetli bulunmuştur. 

DAVA : Taraflar arasındaki "AŞ Genel Kurul Kararının iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 30.1.2004 gün ve 1151-12 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 9.11.2005 gün ve 12927-10694 sayılı ilamı ile;  ( ... Davacılar vekili, davalışirketin %50 oranındaki payı ve oy haklarının müvekkillerine ait olduğunu, davalışirketin, 27.03.1998 tarihli olağan genel kurulda müvekkillerinden Endüstri Holding A.Ş.'ne ait 21.171.742 adet payı, şirket ortağı olmayan 3. kişiye kullandırdığını ve afaki iyiniyet kurallarına aykırıkararlar aldığını, tüm kararlara muhalefet şerhi koyduklarını ileri sürerek genel kurulda alınan tüm kararların iptalini istemiştir.  Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.  Mahkemece, dosya kapsamına ve toplanan kanıtlara göre, 21.171.742 payın ve oy hakkının davacılardan Endüstri Holding A.Ş.'ne ait olduğuna ilişkin ilamın kesinleştiği, ayrıca davalışirket sermayesinin arttırılmasına ilişkin olağanüstü genel kurul kararının iptaline ilişkin kararın da kesinleştiği, dava dışıBugün Yayıncılık A.Ş.'nin 21.171.742 adet paya ilişkin oy kullanmasının bir hukuki dayanağının bulunmadığı, bu hukuksal değerlendirmelere göre davanın kabulü gerektiği sonucuna varılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.  Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.  1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.  2- Dava, davalı anonim şirket genel kurulunda alınan tüm kararların iptali istemine ilişkin olup, davada, davacılardan Endüstri Holding A.Ş.nin payına ilişkin oyun dava dışı 3 üncü kişi Bugün Yayıncılık A.Ş.ne kullandırıldığı da iddia edilmiş olup, iddianın bu yönü, toplantıya çağrılan bu davacının oy kullanmasına haksız yere izin verilmediği ve oylamaya katılmaması gerekenlerin karara katıldıklarışeklindeki iptal nedenlerine ilişkindir. Ayrıca, bu ve yine toplantıya çağrılan diğer davacılar bakımından, kararların afaki iyi niyet kurallarına da aykırı düştüğü de ileri sürülmüştür. Dava dilekçesinde, açıkça herhangi bir yokluk haline dayanılmamış ise de, davacılar muhalefet şerhinde, %50 oy hakkına sahip olduklarını, oy çoğunluğunun sağlanamadığını, sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının bir mahkeme kararı ile iptal edildiğini, karar nisabının attırılmayan mevcut sermayeye göre oluşmadığını ileri sürmüşlerdir. Mahkemece, dava dışı 3. kişinin oy hakkının bulunmadığına, sermaye artırımının iptaline ilişkin kesinleşen ilamların salt varlığı gerekçe yapılarak, tüm kararların iptaline karar verilmiş, başka herhangi bir değerlendirme ve tartışma yapılmamıştır. Oysa, anonim ortaklık genel kurulunda oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmediği, çağrının usulsüz yapıldığı, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediği, toplantıya yetkili olmayan kimselerin karara iştirak ettikleri iddiasında olan ortakların; yasa, ana sözleşme ve afaki iyi niyet kurallarına aykırılık hallerini ileri sürerek, kararların iptalleri TTK.nun 381/1-1 inci bendi uyarınca isteme haklarıbulunmaktadır.  Mutlak butlanla batıl kararlar, baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlilik kazanma olanağı olmayan, emredici kurallara, kamu düzenine veya ahlaka ve adaba aykırı veyahut konusu olanaksız olan kararlardır. Bu tür kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler ve mahkemece, re'sen üzerinde durulması da gerekir. TTK.nun 381. maddesi anlamında iptali kabil kararlar ise, daha çok ortakların menfaatlerini koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlal edildiği kararlardır. İptali gereken kararlar, baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar. Öte yandan, TTK.nun 361/son maddesi hükmüne göre, oylama sonucuna etkisi olabilecek kişiler, toplantıya katılması gerekip de çağrılmadığıiddiasında olanlar değil, somut olayda olduğu gibi, katılmaması gerekipte katılan ve olumlu oy kullanan kimseler olup, davalışirket bu iştirakin karara müessir olmadığını ispatlarsa, bu katılım sonuca etkili olmayacağından, bu halde iptal isteminin aynı madde uyarınca reddi gerekir.Somut olayda, kararda iddia ve savunmayı tek tek karşılayan yasal bir dayanak ve gerekçe bulunmamaktadır. Oysa, HUMK. 388/3 üncü maddesine göre, mahkeme kararları, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, çekişmeli ve çekişmesiz hususları, çekişmeli konularda toplanan delilleri, delillerin tartışmasını, ret ve üstün tutma nedenlerini, sabit görülen vakıalardan çıkarılan sonuç ve hukuki nedeni de içermelidir. Yine Anayasa'nın 141 inci maddesinin 3 üncü fıkrası hükmü de, tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olmasını amir bulunmaktadır. Taraflar, ancak kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabilirler. Ayrıca, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da, HUMK. 428 inci maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay incelemesi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir.  Bu itibarla, somut olayda, mahkemece, genel kurul kararlarının her birinin objektif iyi niyet kurallarına ne şekilde ve hangi nedenle aykırı olduğunun davacılara açıklattırılması, davacılardan Endüstri Holding A.Ş.nin payına ilişkin oyun dava dışı 3 üncü kişi Bugün Yayıncılık AŞ.ne kullandırılmasının karar nisabına, arttırılmayan sermayenin mevcut miktarına göre etkisi üzerinde durulması, tüm bu hususların irdelenmesi karar yerinde açıklanması; yasal, denetime elverişli ve tarafların anlayabileceği, denetleyebileceği bir karar oluşturulması gerekirken, HUMK. 388/3 üncü maddesinde belirtilen unsurlarıtaşımayan, aynı Kanun'un 428 inci maddesine göre yapılacak Yargıtay denetimi olanağını da ortadan kaldıran, yazılışekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır... ),  Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.  Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:  KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davacı Endüstri Holding AŞ'ne ait 21.171.742 adet payın oy hakkının dava dışı Bugün Yayıncılık AŞ'ne kullandırıldığı gerekçesiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 4.10.2002 gün ve 2002/737-959 Karar sayılı karar ile "davalı Satel AŞ'nin 25.3.1996 tarihli olağanüstü Genel Kurul toplantısında alınan sermaye artırım kararının İptaline" karar verilmiş olduğu, Endüstri Holding AŞ. ile Bugün Yayıncılık AŞ. ve Satel Sabah AŞ arasında görülen "muarazanın önlenmesi" istemli davanın yapılan yargılamasında ise; İstanbul 2. Asliye Ticaret mahkemesinin 13.4.2000 gün ve 1997/482-2000/271 Karar sayılı kararı ile, "davacı Endüstri Holding AŞ'nin Satel Televizyon Prodüksiyon AŞ hissedarlarından olan Bugün Yayıncılık AŞ.'den satın ve devraldığı toplam 21.171.742 adet payın oy hakkının da davacışirkete ait olduğunun kabulü ile davalıların reylerinin aidiyeti üzerinde hak iddia etmek suretiyle sebebiyet verdikleri muarazanın önlenmesine" karar verildiği, her iki kararında Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, belirlenen bu gelişmeler karşısında davalışirketin sermaye miktarı, davacıların hisse durumu ve genel kurul kararlarına karşı yazılmış çekinceler dikkate alındığında, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.  
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, gerekli ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına gerek olmadığına, 21.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder