3 Ağustos 2016 Çarşamba

A.Ş 'LERDE GENEL KURUL İPTAL TALEBİ ve KARŞI OY KULLANMA ŞARTI

ÖZET : TTK.nun 381 nci maddesi uyarınca, genel kurul toplantısına katılmış olan bir paydaşın genel kurul kararının iptalini dava edebilmesi için, red kullanması, ayrıca karara muhalif olduğunu belirterek bu muhalefetini zapta geçirtmesi gereklidir. Paydaşın karar hakkında sadece red oyu kullanması ve bu hususun tutanakta belirtilmesi, karara muhalif kalınarak bu hususun zapta geçirtilmesi anlamına gelmez. Zira, karşı oy kullanılmasına rağmen, çoğunlukla alınan kararla ilgili muhalefet şerhinin tutanağı geçirilmemesi halinde iptal davası açılamaz.  
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 1.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29.04.2004 tarih ve 2002/387 - 2004/376 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı Tetaş vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:  
KARAR : Davacılardan Vehbi Mutlu Geldi vekili bu davada, ortağı bulunduğu davalışirketin 20.03.2002 tarihli genel kurul toplantısına, yetkisi olmayan kişilerin katıldığını, oylamaların usulsüz yapıldığını, kar dağıtımı kararının gerek şekil gerekse içerik bakımından hukuka aykırı olduğun ileri sürerek, kar dağıtım kararının ve genel kurulun iptalini; davacı TETAŞ vekili ise birleşen davada, ortağıbulunduğu davalışirket ile Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığı ve Mülga TEK Genel Müdürlüğü arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca davalışirkete İstanbul İli Anadolu Yakasında elektrik dağıtım ve ticareti için görev verilip işletme haklarının devredildiğini, daha sonra 15.04.2002 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıile bu görev verme ve işletme haklarına ilişkin kararnamelerin yürürlükten kaldırıldığını, bu sözleşmeler uyarınca henüz 2000 ve 2001 yılı mahsuplaşmalarının gerçekleşmediğini, dolayısıyla davalışirketin anılan yıllara ilişkin elde ettiği karın ortaya çıkmadığını ve henüz şirket aktifine intikal etmemiş bu karın bir kısmının temettü olarak ortaklara dağıtılmasının da mümkün olmadığını ileri sürerek, davalışirketin 2001 yılı kar paylarının hissedarlara dağıtılmasına ilişkin 20.03.2002 tarihli genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir.  Davalı vekili, dava konusu genel kurul toplantısının bakanlık komiserinin gözetiminde usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.  Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, bakanlık komiserinin huzurunda yapılıp onun tarafından imzalanan ve sahteliği ileri sürülmeyen toplantı tutanağı ile hazır bulunanlar listesine göre TTK.nun 361/son maddesi uyarınca toplantı ve karar yeter sayısının oluşmadığı ve kararların yoklukla malul olduğu yönündeki iddianın yerinde olmadığı, birleşen davada davacının beyan ettiği mahsupların, davalışirket açısından kar-zarar çizelgesi ve bilançoda gider olarak yer alması gereken ve bu suretle şirketin brüt karını indirecek kalemler olduğu, dolayısıyla davacının öncelikle bu hesapların gerçeği yansıtmadığını iddia edip kararlara muhalif kalması gerektiği, oysa somut olayda davacının kar ve zarar hesapları ile bilançoya olumlu oy kullandığı, bilanço ile kar ve zarar hesapları kesinleştikten sonra kar dağıtımı kararının iptalinin istenemeyeceği, kaldı ki kar dağıtımına ilişkin dava konusu kararda anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın REDDİNE karar verilmiştir. Kararı, davacı TETAŞ vekili temyiz etmiştir.  Dava, davalı A.Ş. genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. TTK.nun 381 nci maddesi uyarınca, genel kurul toplantısına katılmış olan bir paydaşın genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. TTK.nun 381 nci maddesi uyarınca, genel kurul toplantısına katılmış olan bir paydaşın genel kurul kararının iptalini dava edebilmesi için, red kullanması, ayrıca karara muhalif olduğunu belirterek bu muhalefetini zapta geçirtmesi gereklidir. Paydaşın karar hakkında sadece red oyu kullanması ve bu hususun tutanakta belirtilmesi, karara muhalif kalınarak bu hususun zapta geçirtilmesi anlamına gelmez. Zira, karşı oy kullanılmasına rağmen, çoğunlukla alınan kararla ilgili muhalefet şerhinin tutanağıgeçirilmemesi halinde iptal davası açılamaz. Dairemizin yerleşmiş uygulaması da bu yöndedir. ( 30.01.1971, 70/3231 Esas, 71/690 Karar ( RKD 1971,S.3/4,S.118 ), 12.12.1977, 77/4669 Esas, 77/5531 Karar. ( Batider, C.IX, S.3, S.863 ) )  Bu durum karşısında mahkemece, davalı TETAŞ temsilcisi tarafından iptali istenen 20.03.2002 tarihli genel kurul toplantısının 2001 yılı kar paylarının hissedarlara dağıtılmasına ilişkin kararına karşı sadece red oyu kullanıldığı, ayrıca karara muhalif olduğunun zapta geçirtilmediği gerekçesiyle davanın REDDİNE karar vermek gerekirken, yazılı gerekçelerle hüküm kurulması doğru değilse de, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir. 

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı TETAŞ vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.20 YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23.01.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder