MADDE 1- 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 226- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce otuz yıldan fazla emekli ikramiyesine müstahak hizmet süreleri bulunmasına
rağmen, otuz tam hizmet yılı üzerinden emekli ikramiyesi ödenenlere, otuz yılı
aşan her tam hizmet yılı için 50 Türk lirasının altında olmamak üzere,
görevlerinden ayrıldıkları tarihteki emekli keseneğine esas aylık unsurları
üzerinden aylıklarının başlangıç tarihindeki katsayılar ve emekli ikramiyesi
ödenmesine esas hükümler dikkate alınarak tahakkuk ettirilecek emekli
ikramiyesinin, kendilerinin veya hak sahiplerinin bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden bir yıl içerisinde başvuruda bulunmaları şartıyla, 7.500 Türk
lirasına kadar olan kısmı başvuru tarihinden itibaren üç ay içerisinde, varsa
kalan kısmı ise ilk ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak kanuni faiziyle
birlikte takip eden yılın aynı ayı içerisinde ödenir. Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce başvuru yapıp dava açmamış olanların başvuruları, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yapılmış sayılır. Bu fıkra kapsamında
ödenecek toplam ikramiye tutarı hiçbir şekilde 100 Türk lirasının altında
olamaz.
Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı
aranmaksızın bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde,
dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle
birlikte hesaplanacak tutar birinci fıkra hükümlerine göre ödenir.
Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda
davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar
verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekalet ücretinin
dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar
hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan itiraz veya temyiz başvurularından
vazgeçilmiş sayılır.”
MADDE 2- 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga
Vergisi Kanununun ek 2 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendinde yer
alan “münhasıran yük” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve (f) bendinde yer
alan “yük taşımacılığından döviz olarak kazanılan navlun bedellerinin” ibaresi
“yük ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 3- 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar
Kanununun ek 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendinde yer alan
“münhasıran yük” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve (f) bendinde yer alan
“yük taşımacılığından döviz olarak kazanılan navlun bedellerinin” ibaresi “yük
ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 4- 492 sayılı Kanuna bağlı (8) sayılı
tarifenin “XIII- Bağlama kütüğü ruhsatnamelerinden ve bunların vizelerinden
alınacak harçlar:” başlıklı bölümünün başlığında ve birinci cümlesinde yer alan
“ve bunların vizelerinden” ibareleri ile üçüncü cümlesinde yer alan “ve
yapılacak vize” ibaresi metinden çıkarılmıştır.
MADDE 5- 14/1/1970 tarihli ve 1211 sayılı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 22/A maddesinin dördüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Para Politikası Kurulu toplantıları, Başkan (Guvernör)’ın
çağrısı üzerine yılda en az sekiz defa yapılır. 21 inci maddenin ikinci
fıkrasının diğer hükümleri ile üçüncü fıkrası, Para Politikası Kurulu
toplantıları için de uygulanır.”
MADDE 6- 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal
Hizmetler Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 15- Gerçeğe uygun olmayan belge ve sağlık
kurulu raporu kullanımı nedeniyle yapılan ödemeler hariç olmak üzere, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar bu Kanunun ek 7 nci maddesi kapsamında
fazla ve yersiz ödenen ve geri alınması gereken tutarlar ile bunlardan doğan
faizler terkin olunur. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu kapsamda
tahsil edilmiş olan tutarlar bakımından ilgili kişiler lehine hiçbir şekilde
alacak hakkı doğmaz ve yapılmış olan tahsilatlar iade edilmez. Açılmış olan
davalarda yargılama gideri ile vekâlet ücretine hükmolunmaz, hükmolunanlar
tahsil edilmez.”
MADDE 7- 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma
Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine
“teçhizat teslimleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile belge kapsamındaki
yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamaları” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 8- 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin
(4) numaralı fıkrasının (p) bendinde yer alan “arsa ve arazi teslimleri,” ibaresinden
sonra gelmek üzere “belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki
taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler,” ibaresi
eklenmiş; (r) bendinde yer alan “veya belediyeler ile il özel idarelerinin
mülkiyetinde,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 9- 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 36- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce belediyeler ve il özel idareleri tarafından iktisadi işletme
oluşturmaksızın yapılan taşınmaz teslimlerinde katma değer vergisi aranmaz, bu
nedenle geçmişe dönük herhangi bir tarhiyat yapılmaz, daha önce yapılmış olan
tarhiyatlardan varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir,
tahakkuk eden tutarlar terkin edilir, tahsil edilen tutarlar red ve iade
edilmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 10- 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 37- İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik
belgesi kapsamında;
- a)
Asgari 50 milyon Türk lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara
ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılının
altı aylık dönemleri itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma
değer vergisi altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde,
- b)
50 milyon Türk lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara
ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılı
sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi izleyen
yıl içerisinde,
talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunur.
Teşvik belgesine konu yatırımın tamamlanmaması halinde, iade edilen vergiler,
vergi ziyaı cezası uygulanarak iade tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte
tahsil edilir. Bu vergiler ve cezalarda zamanaşımı, verginin tarhını veya
cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim
yılı başında başlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 11- 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden
Kanununun geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Bu Kanun kapsamında yer altındaki maden işlerinde faaliyet
gösteren kamu kurum ve kuruluşlarının yer altındaki maden işlerine ilişkin
11/9/2014 tarihi ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, 5/1/2002
tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu kapsamında devam eden
sözleşmeler ile bu Kanun kapsamındaki rödövans sözleşmelerinde, 22/5/2003
tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 41, 53 ve 63 üncü maddelerinde 10/9/2014
tarihli ve 6552 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler ile bu Kanunun ek 9 uncu
maddesiyle sınırlı olmak kaydıyla meydana gelen maliyet artışları fiyat farkı
olarak ödenir. Fiyat farkı ödenmesine ilişkin esas ve usuller; 4735 sayılı
Kanun kapsamında imzalanan sözleşmeler için Kamu İhale Kurumunun teklifi,
rödövans sözleşmeleri için ise Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca
belirlenir.”
MADDE 12- 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı
Gümrük Kanununun 235 inci maddesinin (4) numaralı fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen el
koyma kararları, bu araçların siciline şerh verilmek suretiyle icra olunarak el
koyma ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi işlemlerine devam edilir.”
MADDE 13- 4458 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 9- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
bu Kanunun 235 inci maddesi uyarınca el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi
kararı verilen kara ulaşım araçları ile ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe
girdiği ayı takip eden altıncı ayın sonuna kadar ilgili gümrük idaresine
başvurulması ve taşıtın ilk iktisabında ödenen özel tüketim vergisinin %25’ine
tekabül eden tutarın, başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili tahsil
dairesine ödenmesi halinde, el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı
kaldırılır ve el konulan araç, sahibine iade edilir. Bu karar gümrük idaresi
tarafından ilgili mahkemeye bildirilir. Tasfiyesi tamamlanmış ulaşım araçları
için bu fıkra kapsamında başvurular kabul edilmez.
Birinci fıkrada belirtilen oran bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutularak ilk
iktisabı gerçekleşmiş kara ulaşım araçları ile ilgili olarak, bu Kanunun 235
inci maddesi kapsamında el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı
verilmesi gereken fiilin gümrük idaresince tespit edilmesinden önce ve birinci
fıkrada belirtilen süre içinde kendiliğinden bildirilmesi durumunda %15 olarak
uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit
etmeye Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.”
MADDE 14- 16/12/1999 tarihli ve 4490 sayılı Türk
Uluslararası Gemi Sicili Kanunu İle 491 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“Türk Uluslararası Gemi Siciline kaydedilecek gemilere ve
yatlara ilişkin alım, satım, ipotek, tescil, kredi, gemi kira, zaman çarteri ve
tüm navlun sözleşmeleri damga vergisine ve harçlara; bu işlemler nedeniyle
alınacak paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine ve fonlara tabi
tutulmaz.”
“Birinci ve ikinci fıkra hükümleri, gemi ve yatların, Türk
Uluslararası Gemi Sicilinden terkin edilerek bir başka sicile kaydedilmek üzere
veya sair suretlerle devri aşamasında da uygulanır. Ancak, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca Türk Uluslararası Gemi
Siciline kaydedilen gemilerin, bu sicilden terkin edilerek başka bir sicile
kaydedilmek üzere veya sair suretlerle devri halinde, bunların en az altı ay
süreyle Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı olarak işletilmiş olması şartı
aranır.”
MADDE 15- 4490 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce, bu Kanun kapsamında tescile tabi deniz araçları arasında bulunan gemi ve
yatların Türk Uluslararası Gemi Sicilinden terkin edilerek bir başka sicile
kaydedilmek üzere veya sair suretlerle devrine ilişkin olarak bu Kanunun 12 nci
maddesi kapsamında istisnalardan yararlananlar hakkında, yararlandıkları bu
istisna dolayısıyla geçmişe dönük herhangi bir tarhiyat yapılmaz, daha önce
yapılmış olan tarhiyatlardan varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla
vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar terkin edilir, tahsil edilen tutarlar red ve
iade edilmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 16- 3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin
(2) numaralı fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Ancak mahsuben iade edilmeyen vergi, Maliye Bakanlığınca
belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yılı içinde
nakden iade edilebilir.”
MADDE 17- 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun ek 1 inci maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Katkı payının şirket hesaplarına nakden intikal ettiği
tarihten önceki bir tarihte Devlet katkısı hesaplamasına konu edilmesi
nedeniyle erken ödenen Devlet katkısı tutarlarına, Devlet katkısının
Müsteşarlıkça fiilen ödendiği tarih ile ödenmesi gereken tarih arasındaki süre
için, emeklilik gözetim merkezi tarafından 6183 sayılı Kanunun 51 inci
maddesinde belirtilen gecikme zammı oranı esas alınarak gecikme bedeli
hesaplanır. Hesaplanan bedelin, Devlet katkısının Müsteşarlıkça ödenmesi
gereken tarihten şirketin ödeme yaptığı tarihe kadar 6183 sayılı Kanunun 51
inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranına göre hesaplanan faiziyle
birlikte ilgili vergi dairesine ödenmesi gerektiği hususu emeklilik gözetim
merkezi tarafından şirkete ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gerekli
takibatın yapılması amacıyla durum şirketin bağlı olduğu vergi dairesine
bildirilir.”
MADDE 18- 4632 sayılı Kanunun ek 2 nci
maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi “Türk vatandaşı veya 29/5/2009 tarihli
ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamında olup kırk
beş yaşını doldurmamış olanlardan; 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre çalışmaya başlayanlar ile 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi
kapsamında kurulmuş olan sandıkların iştirakçisi olarak çalışmaya başlayanlar,
işverenin bu Kanun hükümlerine göre düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle
emeklilik planına dâhil edilir.” şeklinde değiştirilmiş, aynı maddenin ikinci
fıkrasının ilk cümlesinden sonra gelmek üzere “506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesi kapsamında kurulmuş olan sandıkların iştirakçisi olan çalışanlar için
bu çalışanların bağlı bulunduğu sandığa, katılım payı, kesenek veya diğer adlar
altında ödediği tutarların hesaplanmasına esas kazancının yüzde üçüne karşılık
gelen tutardır.” cümlesi eklenmiş ve aynı maddenin beşinci fıkrasında yer alan
“Bankalar, Sosyal Güvenlik Kurumu” ibaresinden sonra gelmek üzere “, 506 sayılı
Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklar ile bunların ilgili
bulundukları kuruluşlar” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 19- 4632 sayılı Kanunun geçici 2 nci
maddesine “kırk beş yaşını doldurmamış olan çalışanlar” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında kurulmuş
olan sandıkların iştirakçisi olarak çalışanlardan Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte kırk beş yaşını doldurmamış olanlar” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 20- 4632 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3– 1/1/2013 ila bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarih arasındaki sürede, katkı payının şirket hesaplarına
nakden intikal ettiği tarihten önceki bir tarihte Devlet katkısı hesaplamasına
konu edilmesi nedeniyle, erken ödenen Devlet katkısı tutarlarına Devlet
katkısının Müsteşarlıkça fiilen ödendiği tarih ile ödenmesi gereken tarih
arasındaki süre için, emeklilik gözetim merkezi tarafından 6183 sayılı Kanunun
51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranı esas alınarak gecikme bedeli
hesaplanır. Hesaplanan bedelin, Devlet katkısının Müsteşarlıkça ödenmesi
gereken tarihten şirketin ödeme yaptığı tarihe kadar 6183 sayılı Kanunun 51
inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranına göre hesaplanan faiziyle
birlikte ilgili vergi dairesine ödenmesi gerektiği hususu emeklilik gözetim
merkezi tarafından şirkete ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gerekli
takibatın yapılması amacıyla durum ilgili şirketin bağlı olduğu vergi dairesine
bildirilir.
1/1/2013 ila bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih arasındaki
sürede, erken ödenen Devlet katkısı tutarları kapsamında, ilgili dönemde
gerçekleştirilmiş olan iade işlemleri geçerliliğini korur.”
MADDE 21- 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye
Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin altıncı fıkrasında yer
alan “31.12.2000” ibaresi “19/7/2003” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 22- 4706 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “EK MADDE 4-
Türkiye Kızılay Derneği, Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Türkiye Yeşilay Vakfı ile
Darülaceze Başkanlığı, Darüşşafaka Cemiyeti ve Türk Hava Kurumu tarafından
kuruluş amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan mülkiyeti
Hazineye kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar üzerinde adı geçen Dernek,
Vakıf, Başkanlık, Cemiyetler ve Kurum lehine kırk dokuz yıl süre ile bedelsiz
irtifak hakkı tesis edilebilir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
yerler üzerinde ise bunlar adına bedelsiz kullanma izni verilebilir. Bunlardan
ayrıca hasılat payı alınmaz. İrtifak hakkı tesis edilen taşınmazların tapu
kütüğüne, amacı dışında kullanılmayacağına ilişkin şerh konulur.
Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflardan
öğrencilere yönelik eğitim ve yurt temini faaliyeti bulunanlardan Gençlik ve
Spor Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
müştereken belirlenen şartları sağlayanlar lehine, kuruluş amaçlarına uygun
olarak kullanılmak üzere mülkiyeti Hazineye veya kamu kurum ve kuruluşlarına
ait taşınmazlar üzerinde kırk dokuz yıl süre ile bedelsiz irtifak hakkı tesis
edilebilir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler üzerinde ise
bunlar adına bedelsiz kullanma izni verilebilir. Bunlardan ayrıca hasılat payı
alınmaz. Bu şekilde irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilen
taşınmazlardan söz konusu vakıflar tarafından elde edilen gelirin tamamı,
münhasıran öğrencilere yönelik eğitim kurumlarının veya yurtların yapım, bakım,
onarım, işletim ve benzeri giderlerinin karşılanmasında kullanılır. İrtifak
hakkı tesis edilen taşınmazların tapu kütüğüne, amacı dışında
kullanılmayacağına ilişkin şerh konulur.”
MADDE 23- 4706 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 21– Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten önce Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler ile mülkiyeti
Hazineye veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar üzerinde lehine
bedelli olarak irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilen Bakanlar
Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflardan öğrencilere yönelik eğitim ve
yurt temini faaliyeti bulunanlar bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra
Kanunun ek 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenecek şartları
taşımaları koşuluyla bir yıl içinde talep etmeleri halinde, bedelli olarak
tesis edilen irtifak hakkı veya verilen kullanma izni, hasılat payı
alınmaksızın kırk dokuz yıl süreli bedelsiz irtifak hakkına veya kullanma iznine
dönüştürülebilir. Bu madde kapsamında kalan taşınmazların kullanımlarıyla
ilgili olarak tebliğ edilen veya tahakkuk ettirilen kullanma izni ve irtifak
hakkı bedelleri tahsil edilmez, tahsil edilenler iade edilmez.”
MADDE 24- 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu
Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20 nci
maddesinin birinci fıkrasında yer alan “2 milyar Türk Lirasına” ibareleri
“25 milyar Türk lirasına” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 25- 4749 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 28- Toplu Konut İdaresi Başkanlığının
28/3/2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca Yüksek
Planlama Kurulu Kararı kapsamında ihraç ettiği borçlanma senetlerinden kaynaklı
Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş.’ye olan borçları bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarih esas alınarak belirlenen tutar üzerinden Müsteşarlığa
nakledilir.
Müsteşarlık, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş.’nin
15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye
Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında
Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında Müsteşarlığa olan ve diğer Hazine
alacağı kapsamında izlenen borçlarını birinci fıkra çerçevesinde nakledilen
tutardan takas ederek mahsup işlemini gerçekleştirir.
Yukarıdaki fıkralar kapsamında yapılacak nakil, takas ve
mahsup işlemleri sonrasında oluşan bakiye tutarın ödenmesine ilişkin usul ve
esaslar Bakan tarafından belirlenir ve bu tutar Müsteşarlık bütçesine konulacak
ödenekten karşılanır.
Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş. ve Toplu Konut
İdaresi Başkanlığı, bu madde kapsamında gerçekleştirilen nakil, takas ve mahsup
işlemlerinden sonra bilançolarında gerekli düzeltmeleri yapar.
Bu madde kapsamında gerçekleştirilecek nakil, takas ve
mahsup işlemlerini Bakanın teklifi üzerine bütçenin gelir ve gider hesaplarıyla
ilişkilendirilmeksizin mahiyetlerine göre ilgili Devlet hesaplarına
kaydettirmeye Maliye Bakanı yetkilidir.”
MADDE 26- 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2– (1) Bu Kanun kapsamında
yapılandırma başvurusunda bulunduğu halde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek Kanun hükümlerini
ihlal edenler, ihlale neden olan tutarları, ödemeleri gerektiği tarihten bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar (bu tarih dâhil) geçen süre için
Kanunun 10 uncu maddesinin altıncı fıkrasında belirlenen geç ödeme zammı ile
birlikte 2017 yılı Mayıs ayı sonuna kadar ödemeleri şartıyla Kanun
hükümlerinden yararlandırılır.
(2) Kanun kapsamında 2017 yılının Ocak ayından itibaren
ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süreleri, 11 inci maddenin onuncu ve
onbirinci fıkralarına göre ödenecek taksitler hariç olmak üzere, taksit ödeme
sürelerinin bitim tarihinden itibaren dörder ay uzatılmıştır.
(3) Kanunun 10 uncu maddesinin ondokuzuncu fıkrası
kapsamında başvuruda bulunarak mücbir sebep hâlini sonlandıran ancak, mücbir
sebep ilanı nedeniyle verilmeyen beyanname ve bildirimleri fıkrada öngörülen
sürede vermeyen mükellefler tarafından söz konusu beyanname ve bildirimlerin
30/4/2017 tarihine kadar (bu tarih dâhil) verilmek ve tahakkuk eden vergilerin
ilk taksiti birinci fıkrada, diğer taksitleri ise ikinci fıkrada belirtilen
süre ve şekilde ödenmek şartıyla anılan fıkra hükümlerinden yararlanılır.
(4) Kanun kapsamında peşin veya taksitli ödeme seçenekleri
tercih edilerek yapılandırılan alacakların tamamının, birinci fıkrada
belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasının (b) bendi hükmüne göre indirim yapılır ve katsayı uygulanmaz.
(5) Kanun kapsamında peşin ödeme seçeneğini tercih eden
ancak yapılandırılan tutarları süresinde ödemeyerek Kanundan yararlanma hakkını
kaybedenlerce, 30/4/2017 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilgili idareye yazılı
olarak başvuruda bulunularak taksitli ödeme seçeneğinin tercih edilmesi ve
ilgili katsayı uygulanmak suretiyle yapılandırılan tutarın, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmesi gereken taksitlerin birinci fıkrada,
diğer taksitlerin ise ikinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde ödenmesi
şartıyla Kanun hükümlerinden yararlanılır.
(6) Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ile 9 uncu
maddesinin üçüncü fıkrasında vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların anılan
fıkra hükümlerine göre ödenmemesi nedeniyle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla Kanun hükümlerini ihlal etmiş olan borçluların ihlale neden olan
tutarları, birinci fıkrada belirtilen sürede ödemeleri ya da bu süre içerisinde
veya bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yaptıkları başvurulara
dayanılarak 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre çok zor durumda
olduklarının tespit edilmesi halinde bu borçlular da Kanun hükümlerinden yararlandırılır.
(7) Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası
hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunduğu halde bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarih itibarıyla Kanun hükümlerini ihlal eden borçluların ihlale neden
olan tutarları bu maddede belirtilen süre ve şekilde, ödeme süresi gelmemiş
taksitleri ise Kanunda öngörülen şekilde tamamen ödemeleri halinde ilgili
mevzuat uyarınca kesilmesi gereken vergi cezaları ve para cezalarının
kesilmesinden ve tahakkuk edip etmediğine bakılmaksızın bu alacaklardan ve
bunlara ilişkin fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir.
(8) Bu madde hükümlerinden yararlanan borçlulardan, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu Kanun kapsamında yapılandırılan
alacaklara karşılık cebren ya da rızaen tahsil edilen tutarlar, bu Kanuna göre
ödenmesi gereken taksitlerin en eski vadeli olanından başlamak üzere ve tahsil
edildikleri tarihler dikkate alınarak bu madde hükmüne göre mahsup edilir. Bu
şekilde yapılan mahsup sonrasında bu Kanun hükümlerine göre ödenmesi gereken tutarlardan
fazla ödendiği tespit edilen tutarlar ilgili mevzuat hükümlerine göre red ve
iade edilir.
(9) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, peşin ödeme
seçeneğini tercih eden ancak yapılandırılan tutarın tamamını Kanunun 10 uncu
maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmüne göre indirim uygulanmaksızın
ödeyenler, 31/12/2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) yazılı olarak talep
etmeleri durumunda, anılan bent hükmünden yararlanır ve fazla ödenen tutarlar
ilgili mevzuat hükümlerine göre red ve iade edilir.”
MADDE 27- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 71- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarında uzun vadeli sigorta kolları
hükümleri uygulanan sigortalıları çalıştıran işverenlerce;
- a)
2016 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet
belgelerinde prime esas günlük kazancı Bakanlar Kurulunca belirlenen tutar
ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını
geçmemek üzere, 2017 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet
belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen
sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,
- b)
2017 yılı içinde ilk defa bu Kanun kapsamına alınan işyerlerinden
bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,
2017 yılı Ocak ila Aralık ayları/dönemleri için Bakanlar
Kurulunca tespit edilen günlük tutar ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, bu
işverenlerin Kuruma ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilir ve bu tutar
Hazinece karşılanır.
Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad, unvan ya
da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak
şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında
istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin
değiştirilmesi gibi Hazine katkısından yararlanmak amacıyla muvazaalı işlem
tesis ettiği anlaşılan veya sigortalıların prime esas kazançlarını 2017 yılı
için eksik bildirdiği tespit edilen işyerlerinden Hazinece karşılanan tutar
gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır ve bu işyerleri
hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
İşverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili 2017
yılına ilişkin olarak, aylık prim ve hizmet belgelerini veya muhtasar ve prim
hizmet beyannamelerini yasal süresi içerisinde vermediği, sigorta primlerini
yasal süresinde ödemediği, denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan soruşturma
ve incelemelerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya
bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığı durumlarının tespit edilmesi, Kuruma
prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı
borcu bulunması hâllerinde bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendine ilişkin
hükümler uygulanmaz. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara
ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci
maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler bu tecil ve taksitlendirme
devam ettiği sürece anılan fıkra hükmünden yararlandırılır.
Birinci fıkranın (a) bendinin uygulanmasında, bir önceki
yılın aynı ayına ilişkin olarak aylık prim ve hizmet belgesi verilmemiş olması
hâlinde bildirim yapılmış takip eden ilk aya ilişkin aylık prim ve hizmet
belgesindeki bildirimler esas alınır. 2016 yılından önce bu Kanun kapsamına
alınmış ancak 2016 yılında sigortalı çalıştırmamış işyerleri hakkında birinci
fıkranın (b) bendi hükümleri uygulanır.
Sigortalı ve işveren hisselerine ait sigorta primlerinin
Devlet tarafından karşılandığı durumlarda işverenin ödeyeceği sigorta priminin
Hazinece karşılanacak tutardan az olması hâlinde sadece sigorta prim borcu
kadar mahsup işlemi yapılır.
3213 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi uyarınca ücretleri
asgari ücretin iki katından az olamayacağı hükme bağlanan “Linyit” ve
“Taşkömürü” çıkarılan işyerlerinde yer altında çalışan sigortalılar için
birinci fıkranın uygulanmasında (a) bendi uyarınca belirlenecek günlük kazanç
iki kat olarak ve 2016 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve
hizmet belgelerinde bildirilen prim ödeme gün sayısının yüzde 50’sini geçmemek
üzere, 2017 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde
veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin
toplam prim ödeme gün sayısı dikkate alınır.
Bu madde hükümleri, 5018 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı
cetvelde sayılan kamu idarelerine ait kadro ve pozisyonlarda 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için uygulanmaz.
4734 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a),
(b), (c) ve (d) bentlerinde sayılan idareler tarafından ilgili mevzuatı
uyarınca yapılan ve sözleşmesinde fiyat farkı ödeneceği öngörülen hizmet alımlarında,
ihale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatinin
tamamının idarede kullanılmasının öngörüldüğü işçilikler için birinci fıkra
uyarınca Hazine tarafından karşılanacak tutarlar bu idarelerce işverenlerin hak
edişinden kesilir.
2017 yılı Ocak ila Aralık aylarına/dönemlerine ilişkin yasal
süresi dışında Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya Maliye
Bakanlığına verilecek muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı
sigortalılar için bu madde hükümleri uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığının görüşleri
alınmak suretiyle Kurum tarafından belirlenir.”
MADDE 28- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 72- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran özel sektör
işverenlerinden, 2016 yılı Aralık ayı için geçici 68 inci, 2017 yılı Ocak ve
Şubat ayları için geçici 71 inci madde kapsamında Hazine katkısına müstahak
olanların, anılan maddeler uyarınca Hazine katkısı hesabında ilgili aylarda
dikkate alınacak prim ödeme gün sayısının günlük 60 TL ile çarpımı sonucu
bulunacak sigorta primine esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak 2016 yılı
Aralık, 2017 yılı Ocak ve Şubat aylarına ait sigorta prim tutarlarını,
sırasıyla 2017 yılı Ekim, Kasım ve Aralık ayları içerisinde Kurumca
belirlenecek tarihe kadar ödemeleri halinde bu aylara ilişkin primler süresinde
ödenmiş sayılır. Bu maddenin uygulamasında, 2016 ve 2017 yılı içerisinde ilk
defa bu Kanun kapsamına alınan işyerleri için sigorta primlerini yasal
süresinde ödeme şartı aranmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca
belirlenir.”
MADDE 29- 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(5) 19 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında birleşen
sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden küçük ve
orta büyüklükteki işletmelerin, birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde
münhasıran üretim faaliyetinden elde ettiği kazançları ile bu kapsamda
birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak
üzere üç hesap döneminde münhasıran üretim faaliyetinden elde ettiği kazançlarına
uygulanmak üzere kurumlar vergisi oranını %75’e kadar indirimli uygulatmaya, bu
indirim oranını, sektörler, iş kolları, üretim alanları, bölgeler, hesap
dönemleri itibarıyla ya da orta ve yüksek teknolojili ürün üreten veya imalatçı
ihracatçı kurumlar için ayrı ayrı veya birlikte farklılaştırmaya Bakanlar
Kurulu; bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 30- 5520 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 9- (1) Mükelleflerin 2017 takvim yılında
gerçekleştirdikleri imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi
kapsamındaki yatırım harcamaları için, bu Kanunun 32/A maddesinin ikinci
fıkrasının (b) bendinde “%55”, “%65” ve “%90” şeklinde yer alan kanuni oranlar
sırasıyla “%70”, “%80” ve “%100” şeklinde ve (c) bendinde “%50” şeklinde yer
alan kanuni oran ise “%100” şeklinde uygulanır.”
MADDE 31- 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı
Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 10- (1) Bu Kanunun 3 üncü
maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gümrük vergilerinin kısmen eksik ödenmesi
nedeniyle açılan kamu davalarında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
el konulan ve müsadere kararı verilmemiş kara taşıtları ile ilgili olarak;
- a)
Taşıtın tasfiyesinin tamamlanmamış olması,
- b)
Bu maddenin yürürlüğe girdiği ayı takip eden altıncı ayın sonuna kadar
ilgili gümrük idaresine başvurulması ve taşıtın ilk iktisabında ödenmesi
gereken özel tüketim vergisinin %25’ine tekabül eden tutarın başvuru
tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili tahsil dairesine ödenmesi,
şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde el koyma kararı
kaldırılır ve el konulan aracın sahibine iade edilmesine karar verilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen kamu davalarında, eşyanın
müsaderesi yerine eşyanın gümrüklenmiş değerinin ödenmesine karar verilir.
(3) Birinci fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
tespit etmeye Adalet Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye
Bakanlığı müştereken yetkilidir.”
MADDE 32- 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı
Sigortacılık Kanununun 11 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(6) Hasarın giderilmesine ve tazminatın ödenmesine yönelik
olarak ilgili mevzuat çerçevesinde orijinale eşdeğerliği belgelendirilmiş
parçaların kullanılmasına ilişkin usul ve esaslar ilgili sigorta genel
şartlarında belirlenir.”
MADDE 33- 22/1/2009 tarihli ve 5834 sayılı
Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına
İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 1- (1) Anapara ve/veya taksit ödeme tarihi bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce olup da; kullandığı nakdî ve gayrı
nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan
gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek
kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş
senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin 19/10/2005 tarihli ve 5411
sayılı Bankacılık Kanununun ek 1 inci maddesi hükmü uyarınca kurulan Türkiye Bankalar
Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, söz konusu borçların ödenmesi
geciken kısmının bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde
tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan
finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate
alınmayabilir.
(2) Kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların birinci fıkra
hükmü uyarınca mevcut kredileri yeniden yapılandırması veya yeni kredi
kullandırması, bu kuruluşlara hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaz.”
MADDE 34- 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 12 nci maddesinin birinci
fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “1/1/2017” ibaresi “1/1/2019” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 35- 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanununun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer
alan “1/1/2017” ibaresi “1/1/2019” ve “1/1/2018” ibaresi “1/1/2020” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 36- 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 54 üncü maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “başkanlarından en kıdemli olanının başkanlığında;” ibaresi
“başkanları arasından başkanlık süresi en fazla olanın başkanlığında;” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 37- 2/9/1983 tarihli ve 78 sayılı
Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 23- Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde
kullanılmak üzere ekli (1) sayılı listede yer alan öğretim elemanlarına ait
kadrolar ihdas edilerek bu Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı cetvellerin anılan
Üniversiteye ait bölümüne eklenmiştir.”
MADDE 38- 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Yabancı bayrak çekilmiş olan yat, kotra, tekne ve gezinti
gemilerinin Türk bayrağına geçişine ilişkin istisnalar
GEÇİCİ MADDE 9- (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla yurtdışında bulunan veya yabancı bayrak çekilmiş olan Türk Gümrük
Tarife Cetvelinin 8901.10.10.00.11 ve 8901.10.90.00.11 numaralarında yer alan
mallar ile 89.03 tarife pozisyonunda yer alan mallardan yat, kotra, tekne ve
gezinti gemilerinin, Türkiye’deki gerçek veya tüzel kişilere bedelsiz olarak
intikali veraset ve intikal vergisinden; bunların Türkiye’ye ithali ile kayıt
ve tesciline ilişkin iş ve işlemler, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar
Kanununa bağlı (8) sayılı tarifede yer alan bağlama kütüğü ruhsatnamelerinden
alınacak harçlar hariç olmak üzere, gümrük vergisi dahil her türlü vergi,
resim, harç, fon ve paylardan müstesnadır.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren gemi, yat, kotra, tekne ve
gezinti gemilerinin, Türkiye’ye ithali veya kayıt ve tescili öncesi dönemlere
ilişkin olarak, bunları Türkiye’ye ithal edenler veya adlarına kayıt ve tescil
ettirenler hakkında bunların ediniminden kaynaklı vergi incelemesi veya
tarhiyat yapılmaz, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan varsa açılmış
davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar terkin
edilir, tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmez. Bu maddenin uygulamasına
ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 39- Bu Kanunun;
- a)
10 uncu, 18 inci, 19 uncu, 30 uncu, 34 üncü ve 35 inci maddesi 1/1/2017
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
- b)
Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 40- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder