28 Şubat 2017 Salı

VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ/89

T.C.MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ/89


Konusu: Elektronik defter (e-Defter) uygulamasına dâhil olanlar tarafından 28 Şubat 2017 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresinin uzatılması.



Tarihi: 28/02/2017

Sayısı: VUK-89 / 2017-2

1. Giriş:

Başkanlığımıza iletilen talepler doğrultusunda, e-Defter yazılımlarında yapılan güncelleme nedeniyle, Vergi Usul Kanununun Mükerrer 242 nci maddesindeki yetkiye dayanılarak, 28 Şubat 2017 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresinin uzatılması bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2. Elektronik Defterlerin Oluşturulması ve İmzalanma Süresi ile Elektronik Defter Beratlarının Yüklenme Süresinin Uzatılması:

28 Şubat 2017 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresi 06 Mart 2017 günü sonuna kadar uzatılmıştır.

Duyurulur.


Adnan ERTÜRK

Gelir İdaresi Başkanı

24 Şubat 2017 Cuma

ÇEK KARNESİ VEREN BANKANIN GEREKLİ DİKKAT VE ÖZENİ GÖSTERMEMESİ UĞRANILAN ZARARDA BANKADA SORUMLU OLMASI

Özet:
Mahkemece, çek karnesi sahibinin sosyo ekonomik durum araştırması yapılırken gerekli basiret ve itinanın gösterilmediği, davacının çek bedeli kadar zararının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 12.600 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı banka vekili temyiz etmiştir.
Dava, çek hamili tarafından dava dışı keşideciye çek karnesi veren bankanın gerekli dikkat ve özeni  göstermemesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.(Çek Talep Formu'nda müşterinin sicilini sorgulayan bölümlerin boş bırakılması)
Bankalar çek karnesi verirken kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli dikkat ve özeni göstermelidir. Sadece ibraz edilen bir kısım belgelerle yetinmeyip, hesap açtırmak isteyen kişiyi işyeri seviyesinde soruşturmak ve benzeri incelemeleri yapmak suretiyle hesap açmak ve buna göre çek karnesi vermek durumundadır. Bununla birlikte, davacı da ticari ilişkiye girdiği kişi ya da kişileri seçmekte özenli davranmalıdır.
Ayrıca, işbu davanın açılabilmesi için keşideci ve cirantalara müracaat edilmesi ve yasal yolların tüketilmesi gerekir. Bir başka deyişle davacının dava konusu çekten dolayı zararının gerçekleşmesi gereklidir.
T.C.Yargıtay
11. Hukuk Dairesi
Esas No:2015/14187
Karar No:2016/3710
MAHKEMESİ : ........ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2014
NUMARASI : 2012/227-2014/1184

Taraflar arasında görülen davada ........ Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/12/2014 tarih ve 2012/227-2014/1184 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalı banka tarafından dava dışı ......'ye çek defteri verildiğini, ciro silsilesi ile müvekkiline intikal eden çekin dava dışı bankaya ibraz edildiğini, banka tarafından "İş bu çekin sahte kimlik bilgileri ile şahıslar tarafından açılan hesap üzerine keşide edilmiş olması nedeni ile işlem yapılmamıştır." denilerek el konulduğunu, müvekkiline de aslı gibidir kaşesi bulunan çek fotokopisinin verildiğini, davalı bankanın üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirmeyerek müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.600 TL'nin 05/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek reskont avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çek karnesi sahibinin sosyo ekonomik durum araştırması yapılırken gerekli basiret ve itinanın gösterilmediği, davacının çek bedeli kadar zararının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 12.600 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı banka vekili temyiz etmiştir.
Dava, çek hamili tarafından dava dışı keşideciye çek karnesi veren bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermemesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bankalar çek karnesi verirken kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli dikkat ve özeni göstermelidir. Sadece ibraz edilen bir kısım belgelerle yetinmeyip, hesap açtırmak isteyen kişiyi işyeri seviyesinde soruşturmak ve benzeri incelemeleri yapmak suretiyle hesap açmak ve buna göre çek karnesi vermek durumundadır. Bununla birlikte, davacı da ticari ilişkiye girdiği kişi ya da kişileri seçmekte özenli davranmalıdır.
 Ayrıca, işbu davanın açılabilmesi için keşideci ve cirantalara müracaat edilmesi ve yasal yolların tüketilmesi gerekir. Bir başka deyişle davacının dava konusu çekten dolayı zararının gerçekleşmesi gereklidir.

Bu itibarla, mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde öncelikle davacının zararının oluşup oluşmadığı hususu araştırılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı banka yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile davalı banka yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
ÇERKEZKÖY
2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ                                    
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO       : 2012/227 Esas
KARAR NO    : 2014/1184
DAVA  : Alacak
DAVA TARİHİ            : 20/04/2012
KARAR TARİHİ         : 25/12/2014
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ      : 12/01/2015
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından keşideci A. adına çek defteri düzenleyerek çek koçanları verildiğini, çek keşidecisi davalı banka tarafından verilen çek koçanlarının B 4531429 çek nolu çeki 05/09/2008 keşide tarihli olarak 12.600,00TL bedelle hamiline kesildiğini, çek keşidecisi tarafından çek keşide edilerek cirolar silsilesiyle müvekkiline intikal ettiğini, müvekkilinin bankaya çeki sorduğunda çekin doğruluğunu teyit ettiğini, çekin keşide günü olan ödeme gününde Türkiye Halk Bankası Dalaman Şubesine ibraz edildiğinde çekin ödenmediği gibi çek aslına da el konulduğunu, çek aslı çekin arkasına " İş bu çekin sahte kimlik bilgileri ile şahıslar tarafından açılıp hesap üzerine keşide edilmiş olması nedeni ile işlem yapılmamıştır." denilerek el konulduğunu, müvekkiline de üzerinde aslı gibidir kaşesi vurulmuş ve banka tarafından imzalanmış çek fotokopisinin verildiğini, yapılan işlemlerden dolayı müvekkilinin mağdur olduğunu, davalı bankanın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini, davalı bankanın hayali bir kişi adına çek keşide defteri vermiş olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.600,00TL'nin 05/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek reskont avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil bankanın dava dışı üçüncü kişi A. 'ın talebi doğrultusunda çek hesabı açtığını, çek hesabı açılmadan önce, Çerkezköy 2. Noterliği 29/11/2006 tarih ve 12715 yevmiye nolu imza beyannamesi, ikametgah il muhaberi, nüfus cüzdanı, vergi levhası, Çerkezköy Ticaret Sicil Memurlğundan verilen Ticaret Sicil Tasdiknamesi, e-vergi levhası ve 11/12/2006 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğini, sosyo ekonomik durum araştırması yapıldığını beyan ederek, gerekli özeni gösteren , yasa ve genelgelere uygun olarak düzenlenen belgelere dayanarak çek hesabı açan ve çek karnesi veren müvekkil banka aleyhine açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ile ilgili olarak davaya konu çek ve çek hesabına ilişkin belgeler, Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/1970 sayılı soruşturma dosyası ve diğer deliller celp ve ibraz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davalı banka tarafından keşideci A. adına çek defteri düzenlenerek  çek koçanları verildiği, çek keşidecisinin davalı banka tarafından verilen çek koçanlarından B 4531429 çek nolu çeki 05/09/2008 keşide tarihli olarak 12.600,00TL bedelle hamiline kestiği, çek keşidecisi tarafından çek keşide edilerek cirolar silsilesiyle davacıya  intikal ettiği,davacının bankaya çeki sorduğunda çekin doğruluğunun teyit edildiği, davacı tarafından çekin keşide günü olan ödeme gününde Türkiye Halk Bankası Dalaman Şubesine ibraz edildiğinde çekin sahte kimlikli şahıslar tarafından açılan hesap üzerine keşide edilmiş olduğu gerekçesi ile bu durum çek arkasına yazılarak çek bedelinin ödenmediği,  banka tarafından çek aslına el konulduğu, davalı bankanın dava dışı üçüncü kişi A.ın talebi doğrultusunda çek hesabı açarken  Çerkezköy 2. Noterliği 29/11/2006 tarih ve 12715 yevmiye nolu imza beyannamesi, ikametgah il muhaberi, nüfus cüzdanı, vergi levhası, Çerkezköy Ticaret Sicil Memurlğundan verilen Ticaret Sicil Tasdiknamesi, e-vergi levhası ve 11/12/2006 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinin de dikkate alınarak çek hesabının  incelendiği  anlaşılmıştır.
Bankalar birer itibar ve itimat müesseseleri olup, tacir olmaları nedeniyle TTK.nun 20/f-2 hükmü icabı olarak her zaman basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorunda olmalarının yanısıra çek hesabı açarken, çek karnesi verirken ve bu kanunla kendilerine verilen görev ve mükellefiyetleri yerine getirirken bu işlemlerin gerektirdiği basiret ve itinayı göstermeye mecburdurlar.
Somut olayda her zaman basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken  davalı bankanın her en kadar  çek karnesi verilirken bir kısım belgeleri celp etmiş olsa da hesap sahibinin sosyo ekonomik durum araştırması yapılırken gerekli basiret ve itinayı göstermediği, böylece davacının çek bedeli kadar zararının oluştuğu anlaşılmış davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 12.600,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gereken 861,00TL karar ilam harcının davalıdan alınarak hazine yararına tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafından oluşan 60,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettiğinden 1.512,00.TL nıspi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, 
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere  verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2014


KAMBİYO SENEDİNDE RESMİ BELGEDE VEYA ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU NASIL OLUŞUR

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu'nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere
kambiyo senetlerinde yapılan sahtekarlığın resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için,
ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekir.
Aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtekarlık yapılması halinde fiil, özel belgede sahtekarlık suçunu oluşturacaktır.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunun 688.(6102 sayılı Kanunun 776.) maddesinin 6. fıkrası uyarınca senet metninde bulunması gerekli zorunlu unsurlardan olan "tanzim tarihinin” bulunmaması halinde senedin özel belge niteliğinde olacağı, eyleminin TCK'nun 207. maddesi uyarınca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı aşikardır...

23 Şubat 2017 Perşembe

LİMİTED ŞİRKETLERDE ŞİRKET PAYININ HACZİ

Özet:01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 133.maddesi 6762 Sayılı TTK.nun 145.maddesinden farklı bir düzenlemeye yer vermiştir. Bu düzenlemeye göre, sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından almak yanında, borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilirler. Haciz, istek üzerine, pay defterine işlenir. Bunun dışında, alacaklılar, tüm ticaret şirketlerinde alacaklarını, ortağın şirketten olan diğer alacaklarından da alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini de haizdir.  Yapılan bu değişiklik sonucu, sermaye şirketi olan limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısına, 6762 Sayılı TTK.nun 145.maddesinin aksine, ortağın ortaklık payının haczini ve paraya çevrilmesini isteme hakkı tanınmıştır.

6102 Sayılı TTK.nun 593/2.maddesinde getirilen bir diğer yenilikle limited şirketlerde, esas sermaye payının, ispat aracı olan bir senede veya nama yazılı senede bağlanabilmesine imkan tanınmıştır. Madde gerekçesinde, esas sermaye payını içeren nama yazılı senet çıkarılmasının, paya devir ve dolayısıyla dolaşım kolaylığı sağlamayacağı, 595 ve devamı hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiş ve bu olanağın, limited şirket esas sermaye payını, anonim şirket payına dönüştürmeyeceği ve yaklaştırmayacağı, sadece ispatı ile gereğinde -limited şirkete ilişkin hükümler çerçevesinde- payın devrinde bazı kolaylıklar sağlayabileceği belirtilmiştir. O halde, limited şirketlerde pay senetleri birer ispat vasıtası niteliğinde olup, pay senedinin teslimi ile ortaklık hakkı devir ve temlik edilemez ve yine aynı nedenle bu haklar üzerine rehin ve haciz konulamaz. Pay senetlerinin kazanılması ile sermaye payı devralınmış olmaz. Esas sermaye payının devredilebilmesi 6102 Sayılı TTK.nun 595 ve 596. maddesi hükümleri şartlarında mümkündür.Buna göre pay senedinin teslimi ortaklık hakkının devrini sağlamadığından, pay senedinin haczedilmesi borçlunun, limited şirketteki ortaklık payının  haczedildiği sonucunu doğurmaz
(T.C.Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Esas No:2014/9590 Karar No:2014/11864    K.Tarihi:22.04.2014 )
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 07.05.2013 tarih, 7955/17423 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takipte borçlu A.C.Y'ın 3. kişi S.....Ltd.Şti.'deki payının haczi için ticaret sicil memurluğuna müzekkere yazılmasına karar verilmesi üzerine, borçlu vekilinin icra müdürlüğü işleminin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
6762 Sayılı TTK.nun 145.maddesine göre, limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, şirket devam ettiği sürece haklarını borçlu şirket ortağının şahsi mallarından, şirket bilançosu gereği o ortağa düşen kar payından ve şirket fesholunmuş ise tasfiye payından alabilir.
6762 Sayılı TTK'nun 522 ve 523.maddelerinde limited şirketlerde cebri icraya ilişkin koşullar düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler karşısında limited şirketlerde ortağın şahsi borcundan dolayı, ortaklık payının doğrudan haczi mümkün olmayıp, sadece ortağın kar payı, masraf ve avans alacağı veya tasfiye halinde, tasfiye bakiyesine katılma hakkı haczedilebilir. 
6762 Sayılı TTK'nun 522.maddesinde alacaklıya tanınan borçlu ortağın limited şirketteki hissesini haciz hakkı, satış isteme hakkından yoksundur. Zira, limited şirketlerde pay kural olarak bölünmez. Ancak, bunun istisnası devir veya miras yolu ile intikalde mümkün olup, pay önce bölünür, sonra devir veya intikal edilir. Ayrıca pay kavramı ortaklık hak ve yükümlülüklerinin tamamını ifade eder. 
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 133.maddesi 6762 Sayılı TTK.nun 145.maddesinden farklı bir düzenlemeye yer vermiştir. Bu düzenlemeye göre, sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından almak yanında, borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilirler. Haciz, istek üzerine, pay defterine işlenir. Bunun dışında, alacaklılar, tüm ticaret şirketlerinde alacaklarını, ortağın şirketten olan diğer alacaklarından da alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini de haizdir.  Yapılan bu değişiklik sonucu, sermaye şirketi olan limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısına, 6762 Sayılı TTK.nun 145.maddesinin aksine, ortağın ortaklık payının haczini ve paraya çevrilmesini isteme hakkı tanınmıştır.
Sözkonusu değişiklik madde gerekçesinde; “6762 Sayılı kanundaki sermayesi paylara bölünmüş şirketlerle anonim şirketlere ve hisse senetlerine özgülenmiş bulunan ikinci fıkra “sermaye şirketleri” ibaresi kullanılarak limited şirketleri ve senede bağlanmamış payları da kapsayacak tarzda genişletilmiştir. Haczedilecek ve paraya çevrilecek payın anonim, limited ve paylı komandit şirkete ait bulunması veya senede bağlanmış olup olmaması, herhangi bir hüküm farkı yaratmaz” şeklinde açıklanmıştır. 
Madde gerekçesinin devamında da belirtildiği üzere, hükmün diğer bir yeniliği, haczin ve paraya çevrilmenin hangi hükümlere göre yapılabileceğinin açıklığa kavuşturulmasıdır. 6102 sayılı TTK.nun 133/2.maddesi gereğince, limited şirketlerde borçlu ortağın payı İcra İflas Kanununun taşınırlara ilişkin hükümlerine göre haczedilecektir. Bu durumda, icra müdürlüğü, alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiğinde, borçlunun hisse haklarının, şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilebileceği gibi icra memuru mahalline (şirket merkezine) bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabilir. 
Burada üzerinde durulması gereken diğer bir husus da şudur:6102 Sayılı TTK.nun 593/2.maddesinde getirilen bir diğer yenilikle limited şirketlerde, esas sermaye payının, ispat aracı olan bir senede veya nama yazılı senede bağlanabilmesine imkan tanınmıştır. Madde gerekçesinde, esas sermaye payını içeren nama yazılı senet çıkarılmasının, paya devir ve dolayısıyla dolaşım kolaylığı sağlamayacağı, 595 ve devamı hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiş ve bu olanağın, limited şirket esas sermaye payını, anonim şirket payına dönüştürmeyeceği ve yaklaştırmayacağı, sadece ispatı ile gereğinde -limited şirkete ilişkin hükümler çerçevesinde- payın devrinde bazı kolaylıklar sağlayabileceği belirtilmiştir. O halde, limited şirketlerde pay senetleri birer ispat vasıtası niteliğinde olup, pay senedinin teslimi ile ortaklık hakkı devir ve temlik edilemez ve yine aynı nedenle bu haklar üzerine rehin ve haciz konulamaz. Pay senetlerinin kazanılması ile sermaye payı devralınmış olmaz. Esas sermaye payının devredilebilmesi 6102 Sayılı TTK.nun 595 ve 596. maddesi hükümleri şartlarında mümkündür.Buna göre pay senedinin teslimi ortaklık hakkının devrini sağlamadığından, pay senedinin haczedilmesi borçlunun, limited şirketteki ortaklık payının  haczedildiği sonucunu doğurmaz
Yapılan bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olaya gelince;Alacaklı tarafından 25.07.2012 tarihinde borçlunun 3. kişi S...Ltd.Şti.'deki hisselerinin haczi için Ticaret Sicil memurluğuna haciz müzekkeresi yazılması talep edilmiş, ticaret sicil memurluğu haczin sicil kayıtlarına tescil edildiğini bildirmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere haciz tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK.nun 133/2.maddesi gereğince, borçlunun limited şirketteki ortaklık payının haczi mümkün olup, icra müdürlüğü, alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiğinde, borçlunun hisse haklarının, şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilebileceği gibi icra memuru mahalline (şirket merkezine) bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabilir. Şirket hisselerinin bu şekilde haczedilmesinden sonra ancak bildirimde bulunmak için ticaret sicil memurluğuna müzekkere yazılabilir.  
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken limited şirketlerde ortağın şahsi borcundan dolayı ortaklık payının doğrudan haczi mümkün olmayıp sadece ortağın kar payı masraf ve avans alacağı veya tasfiye halinde tasfiye bakiyesine katılma hakkının haczedilebileceğinden bahisle şikayetin kabulüne kararı verilmesi isabetsiz ise de sonuçta dava kabul edildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekirken bozulduğu  anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. 
SONUÇ  :Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07.05.2013 tarih ve 2013/7955 E., 2013/17423 K. Sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda  yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN 6736 SAYILI KANUN İÇ GENELGESİ SERİ NO : 2017/1

ÖZET : 6736 sayılı Kanunun 2’nci maddesiyle ilgili olan İç Genelgede
– Birden fazla vergi dairesine borcu olmakla birlikte sadece bir vergi dairesine yazılı olarak müracaatta bulunan
– Süresi içerisinde internet üzerinden başvuru yapmakla birlikte başvurularını sistemde öngörülen şekilde yapmamaları nedeniyle borçları 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılamayan,
– elektronik ortamda başvuruda bulunmaları mümkün olmamakla birlikte sorumlu oldukları borçlarını yapılandırmak amacıyla GİB internet adresi üzerinden başvuruda bulunan,
– Kanunun 2 nci maddesinde yer alan kesinleşmiş alacaklar ile 3 üncü maddesinde yer alan kesinleşmemiş ve dava safhasında olan alacaklar için yararlanmak istemelerine rağmen yalnızca 3 üncü maddeye ilişkin başvuru formunu bağlı oldukları dairelere veren bu nedenle de Kanunun 2’nci maddesi hükmünden yararlanamayan mükelleflere 30 Nisan 2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) başvurmaları
halinde, bu borçlarının yapılandırılacağı ve vergi dairelerince hazırlanacak
ödeme planlarının ilgililere tebliğ edileceği belirtilmiştir.
Muhtelif kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları, kanuni temsilciler, yeminli mali
müşavirler ve serbest muhasebeci mali müşavirler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin de bu sorumluluklarından kaynaklanan borçlarının yapılandırılması amacıyla 30/4/2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) ilgili vergi dairelerine müracaat etmeleri halinde daha önce GİB internet adresi üzerinden T.C. kimlik numarası ile başvuruda bulunup bulunmadıklarına

ilişkin gerekli sorgulama yapılarak süresinde başvuruda bulundukları tespit edilenler aynı hakdan yararlanacaklardır.

6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunun uygulamasına dair usul ve esasları belirlemek amacıyla yayımlanan 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 sayılı Kanun Genel Tebliğinin kesinleşmiş alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin açıklamaların yer aldığı “II/A- Başvuru Süresi ve Şekli” başlıklı bölümünde, vergi dairelerine olan borçları için Kanundan yararlanmak isteyen borçluların, bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan başvurabilecekleri gibi posta yoluyla veya Başkanlığımız internet adresi üzerinden başvuruda bulunabilecekleri; birden fazla vergi dairesine olan borçlar için Kanundan yararlanma talebinde bulunulması halinde, her bir vergi dairesine ayrı ayrı başvurulması gerektiği düzenlenmiştir.
Ancak, Başkanlığımıza intikal eden olaylardan;
1- Birden fazla vergi dairesine borcu olan mükelleflerden bazılarının, 6736 sayılı Kanundan yararlanmak üzere sadece bir vergi dairesine yazılı olarak müracaatta bulundukları, diğer vergi dairelerine yazılı olarak müracaatta bulunmadıkları veya başvurularını borçlu oldukları vergi daireleri dışındaki vergi dairelerine yapmaları nedeniyle 6736 sayılı Kanunun getirdiği imkanlardan yararlanamadıkları,
2- Başkanlığımız internet adresi üzerinden süresi içerisinde başvuruda bulunan ancak borcu bulunmasına rağmen başvurularını sistemde öngörülen şekilde yapmamaları nedeniyle borçları Kanun kapsamında yapılandırılamayan borçluların bulunduğu,
3- 2016/1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun İç Genelgesinin “A- BAŞVURULARA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR” başlıklı bölümünde “1) Muhtelif kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları, kanuni temsilciler, yeminli mali müşavirler ve serbest muhasebeci mali müşavirler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin, bu sorumlulukları kapsamında Kanun hükümlerinden yararlanmak için elektronik ortamda başvuruda bulunmaları mümkün değildir.” düzenlemesine yer verilmiş olmasına rağmen, sorumlu oldukları borçlarını yapılandırmak amacıyla Başkanlığımız internet adresi üzerinden başvuruda bulunan borçluların da bulunduğu,
4- Kanunun 2 ve 3 üncü maddelerinden yararlanmak istemelerine rağmen yalnızca 3 üncü maddeye ilişkin başvuru formunu bağlı oldukları dairelere veren mükelleflerin Kanunun 2 nci maddesinden de yararlanmak istedikleri,
anlaşılmıştır.
6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile kesinleştiği halde süresinde ödenmeyen amme alacaklarının herhangi bir ihtilaf yaratılmadan belli bir ödeme planına bağlanarak ödenmesine imkan verilmek suretiyle Hazineye intikalinin sağlanması amaçlandığından;
a) Kanundan faydalanmak için süresinde bağlı olduğu vergi dairesine yazılı olarak müracaat eden mükelleflerin (süreksiz yükümlülükten kaynaklanan borçları için herhangi bir vergi dairesine yazılı olarak müracaat eden mükellefler dahil) 30/4/2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) borçlu oldukları diğer vergi dairelerine (muhtelif kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle borçlu oldukları vergi daireleri dahil) başvurmaları halinde,
b) Başkanlığımız internet adresi üzerinden başvuruda bulunan ve borcu bulunmasına rağmen başvurularını sistemde öngörülen şekilde yapmamaları nedeniyle borçları yapılandırılamamış mükelleflerin Kanundan yararlanmak için 30/4/2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) ilgili vergi dairesine başvurmaları ve bu dairece önceki başvuruların teyit edilmesi halinde,
c) Başkanlığımız internet adresi üzerinden, tüzel kişiliğin borçlarının yapılandırılması amacıyla başvuruda bulunduğunu belirten kanuni temsilcilerin, tüzel kişiliğin borçlarının yapılandırılması için 30/4/2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) borçlu oldukları vergi dairelerine başvurmaları halinde sistem üzerinden gerekli sorgulamalar yapılmak suretiyle,
ç) Muhtelif kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları, kanuni temsilciler, yeminli mali müşavirler ve serbest muhasebeci mali müşavirler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin busorumluluklarından kaynaklanan borçlarının yapılandırılması amacıyla 30/4/2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) ilgili vergi dairelerine müracaat etmeleri halinde daha önce Başkanlığımız internet adresi üzerinden T.C. kimlik numarası ile başvuruda bulunup bulunmadıklarına ilişkin gerekli sorgulama yapılarak süresinde başvuruda bulunduklarının tespiti halinde,
d) Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulardan 2 nci madde kapsamında borcu olanların bu madde kapsamına giren borçları için 30/4/2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) başvurmaları halinde,
bu borçların Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırılması ve vergi dairelerince hazırlanacak ödeme planlarının ilgililere tebliğ edilmesi uygun görülmüştür.   
Bu İç Genelge kapsamında yapılacak başvurular için 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 sayılı Kanun Genel Tebliğ ekinde yer alan dilekçelerden (2/A, 2/B, 2/C ve 2/D) uygun olanının kullanılması gerekmektedir.
Bu kapsamda yapılandırılacak borçların ödenmesinde, 5 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliğinde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

   Adnan ERTÜRK
Gelir İdaresi Başkanı
İlgili Madde: 

21 Şubat 2017 Salı

BİR EVİN MALİYETİ

İnşaat ve Mimari İşler

Kazı İşleri
3,127.50
Betonarme Karkas
20,010.00
İç ve Dış Duvarlar
3,330.34
Sıva ve Şap İşleri
6,144.52
Boya İşleri
2,782.03
Kaplama İşleri
8,731.83
Pencere ve Kapı Doğramaları
7,865.35
Cephe İskele ve Kaplaması
7,511.51
Çatı Konstrüksiyon ve Kaplaması
12,142.19
Mutfak Tezgah ve Dolapları
3,960.00
Mekanik ve Elektrik Tesisat İşleri

Isı Merkezi Ekipmanı
3,485.70
Sıhhi Tesisat ve Isıtma Tesisatı Borulama
2,820.38
Radyatörler
1,451.44
Vitrifiye Malzeme ve Armatürler
3,142.95
Kuvvetli Akım / Zayıf Akım İşleri
2,381.65
Pano, Tablo, Anahtar ve Prizler (Aydınlatma Armatürleri Hariçtir)
978.65
Tahmini Maliyet TL
89,866.03

20 Şubat 2017 Pazartesi

ŞİRKETLERİN YILLIK FAALİYET RAPORUNUN ASGARİ İÇERİĞİNİN BELİRLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK


Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, yönetim organı tarafından düzenlenecek yıllık faaliyet raporunun asgari içeriğini belirlemektir.
(2) Bu Yönetmelik, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre kurulan ve faaliyet gösteren anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin yıllık faaliyet raporlarını ve şirketler topluluğunda ana şirketin yıllık faaliyet raporunu kapsar.
(3) Özel kanunlara tabi şirketlere, özel hükümler dışında bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 6102 sayılı Kanunun 516 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına, 518 inci maddesine, 565 inci maddesinin ikinci fıkrasına ve 610 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,
b) Finansal tablolar: Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş bulunan finansal tabloları,
c) Kanun: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,
ç) Ortak: Anonim şirketlerde pay sahiplerini, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde ortakları,
d) Sözleşme: Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde esas sözleşmeyi, limited şirketlerde şirket sözleşmesini,
e) Şirket: Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketi,
f) Üst düzey yönetici: Şirket yönetim organı üyeleri dışında, yönetim organınca şirketin faaliyetlerini doğrudan veya dolaylı olarak planlama, yönetme ve kontrol etme yetkisi ve sorumluluğu verilen kişileri,
g) Yıllık faaliyet raporu: Yönetim organı tarafından Kanuna ve bu Yönetmeliğe göre düzenlenen, şirketin ilgili yıla ilişkin faaliyetlerinin akışı ile her yönüyle finansal durumunun doğru, eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtıldığı, şirketin gelişmesinin ve karşılaşılması muhtemel risklerin belirtildiği raporu,
ğ) Yönetim organı: Anonim şirketlerde yönetim kurulunu, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticiyi veya yöneticileri, limited şirketlerde müdürü veya müdürler kurulunu,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Yıllık Faaliyet Raporunun Hazırlanması
Genel ilkeler
MADDE 4 – (1) Yıllık faaliyet raporu, şirketin ilgili hesap dönemine ait iş ve işlemlerinin akışını, her yönüyle finansal durumunu, şirketin hak ve yararını da gözetecek şekilde, doğru, eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtır. Yıllık faaliyet raporunda, yanıltıcı, abartılı ve yanlış kanaat uyandırıcı, gerçeğe aykırı ifadelere yer verilemez.
(2) Yönetim organı, yıllık faaliyet raporunu, ortakların şirketin faaliyetleri hakkında her türlü bilgiye tam ve doğru bir şekilde ulaşmasını sağlayacak ayrıntıda hazırlar. Yıllık faaliyet raporunda mümkün olan en basit kavram ve terimler kullanılır, tereddüde neden olabilecek belirsiz ifadelerden kaçınılır. Teknik terim kullanılması gereken yerlerde, herkesin kolayca anlamasına imkan verecek şekilde açıklamalar yapılır.
(3) Şirketin, finansal performansı ile finansal durumunun genel özellikleri ve karşı karşıya bulunduğu temel riskler yıllık faaliyet raporunda değerlendirilir. Şirketin finansal durumuna ilişkin bu değerlendirmeler finansal tablolara dayandırılır. Ayrıca finansal olmayan risklere de faaliyet raporunda yer verilir.
(4) Yıllık faaliyet raporunda; şirket faaliyet ve hizmetlerinin etkin, güvenilir ve kesintisiz bir şekilde yürütülmesini, muhasebe ve mali raporlama sisteminden sağlanan bilgilerin bütünlüğünü, tutarlılığını, güvenilirliğini, zamanında elde edilebilirliğini ve güvenliğini sağlamak amacıyla yapılan iç kontrollerin etkinliği, yeterliliği ve uyumluluğu konularında açıklamalara yer verilir.
(5) Yıllık faaliyet raporunda gerekli olması halinde istatistiki bilgilere ve grafiklere de yer verilebilir.
Geleceğe yönelik tahminlerin yıllık faaliyet raporunda belirtilmesi
MADDE 5 – (1) Yıllık faaliyet raporunda şirketin gelişmesine ve karşılaşması muhtemel risklere açıkça işaret olunur ve bu konulara ilişkin yönetim organının değerlendirmesine yer verilir. Yıllık faaliyet raporunda, geleceğe yönelik bilgi verildiği veya tahminlerde bulunulduğu durumlarda, bunların dayandığı gerekçelere ve istatistiki bilgilere de yer verilmesi zorunludur.
(2) Yıllık faaliyet raporunda yer verilen geleceğe yönelik bilgi ve tahminler şirketin finansal durumu ve faaliyet sonuçları ile uyumlu olmalıdır.
Yıllık faaliyet raporunda yer verilebilecek ilave bilgiler
MADDE 6 – (1) Yıllık faaliyet raporunda, bu Yönetmelikte yer verilen asgari içeriğe ve şirketin niteliği ve konumu itibariyle ortakların haklarını kullanabilmesi için bilmeleri gereken diğer bilgilere yer verilmesi zorunludur. Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla yıllık faaliyet raporlarında yönetim organının uygun gördüğü ilave bilgilere yer verilebilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yıllık Faaliyet Raporunun İçeriği
Yıllık faaliyet raporunun bölümleri
MADDE 7 – (1) Yıllık faaliyet raporu aşağıda gösterilen bölümlerden oluşur:
a) Genel bilgiler,
b) Yönetim organı üyeleri ile üst düzey yöneticilere sağlanan mali haklar,
c) Şirketin araştırma ve geliştirme çalışmaları,
ç) Şirket faaliyetleri ve faaliyetlere ilişkin önemli gelişmeler,
d) Finansal durum,
e) Riskler ve yönetim organının değerlendirmesi,
f) Diğer hususlar.
Genel bilgiler
MADDE 8 – (1) Yıllık faaliyet raporunun genel bilgiler bölümünde aşağıda belirtilen hususların yer alması zorunludur:
a) Raporun ilgili olduğu hesap dönemi,
b) Şirketin ticaret unvanı, ticaret sicili numarası, merkez ve varsa şubelerine ilişkin iletişim bilgileri ile varsa internet sitesinin adresi,
c) Şirketin organizasyon, sermaye ve ortaklık yapıları ile bunlara ilişkin hesap dönemi içerisindeki değişiklikler,
ç) Varsa imtiyazlı paylara ve payların oy haklarına ilişkin açıklamalar,
d) Yönetim organı, üst düzey yöneticileri ve personel sayısı ile ilgili bilgiler,
e) Varsa; şirket genel kurulunca verilen izin çerçevesinde yönetim organı üyelerinin şirketle kendisi veya başkası adına yaptığı işlemler ile rekabet yasağı kapsamındaki faaliyetleri hakkında bilgiler.
Yönetim organı üyeleri ile üst düzey yöneticilere sağlanan mali haklar
MADDE 9 – (1) Yönetim organı üyeleri ile üst düzey yöneticilere sağlanan mali haklar bölümünde aşağıda belirtilen hususların yer alması zorunludur:
a) Sağlanan huzur hakkı, ücret, prim, ikramiye, kâr payı gibi mali menfaatlerin toplam tutarları,
b) Verilen ödenekler, yolculuk, konaklama ve temsil giderleri ile ayni ve nakdi imkânlar, sigortalar ve benzeri teminatların toplam tutarlarına ilişkin bilgiler.
Şirketin araştırma ve geliştirme çalışmaları
MADDE 10 – (1) Bu bölümde şirketin araştırma ve geliştirme çalışmaları ile bunların sonuçlarına ilişkin bilgilere yer verilir.
Şirket faaliyetleri ve faaliyetlere ilişkin önemli gelişmeler
MADDE 11 – (1) Yıllık faaliyet raporunun şirket faaliyetleri ve faaliyetlere ilişkin önemli gelişmeler bölümünde aşağıda belirtilen hususların yer alması zorunludur:
a) Şirketin ilgili hesap döneminde yapmış olduğu yatırımlara ilişkin bilgiler,
b) Şirketin iç kontrol sistemi ve iç denetim faaliyetleri hakkında bilgiler ile yönetim organının bu konudaki görüşü,
c) Şirketin doğrudan veya dolaylı iştirakleri ve pay oranlarına ilişkin bilgiler,
ç) Şirketin iktisap ettiği kendi paylarına ilişkin bilgiler,
d) Hesap dönemi içerisinde yapılan özel denetime ve kamu denetimine ilişkin açıklamalar,
e) Şirket aleyhine açılan ve şirketin mali durumunu ve faaliyetlerini etkileyebilecek nitelikteki davalar ve olası sonuçları hakkında bilgiler,
f) Mevzuat hükümlerine aykırı uygulamalar nedeniyle şirket ve yönetim organı üyeleri hakkında uygulanan idari veya adli yaptırımlara ilişkin açıklamalar,
g) Geçmiş dönemlerde belirlenen hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığı, genel kurul kararlarının yerine getirilip getirilmediği, hedeflere ulaşılamamışsa veya kararlar yerine getirilmemişse gerekçelerine ilişkin bilgiler ve değerlendirmeler,
ğ) Yıl içerisinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmışsa, toplantının tarihi, toplantıda alınan kararlar ve buna ilişkin yapılan işlemler de dâhil olmak üzere olağanüstü genel kurula ilişkin bilgiler,
h) Şirketin yıl içinde yapmış olduğu bağış ve yardımlar ile sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde yapılan harcamalara ilişkin bilgiler,
ı) Şirketler topluluğuna bağlı bir şirketse; hâkim şirketle, hâkim şirkete bağlı bir şirketle, hâkim şirketin yönlendirmesiyle onun ya da ona bağlı bir şirketin yararına yaptığı hukuki işlemler ve geçmiş faaliyet yılında hâkim şirketin ya da ona bağlı bir şirketin yararına alınan veya alınmasından kaçınılan tüm diğer önlemler,
i) Şirketler topluluğuna bağlı bir şirketse; (ı) bendinde bahsedilen hukuki işlemin yapıldığı veya önlemin alındığı veyahut alınmasından kaçınıldığı anda kendilerince bilinen hal ve şartlara göre, her bir hukuki işlemde uygun bir karşı edim sağlanıp sağlanmadığı ve alınan veya alınmasından kaçınılan önlemin şirketi zarara uğratıp uğratmadığı, şirket zarara uğramışsa bunun denkleştirilip denkleştirilmediği.
Finansal durum
MADDE 12 – (1) Yıllık faaliyet raporunun finansal durum bölümünde aşağıda belirtilen hususların yer alması zorunludur:
a) Finansal duruma ve faaliyet sonuçlarına ilişkin yönetim organının analizi ve değerlendirmesi, planlanan faaliyetlerin gerçekleşme derecesi, belirlenen stratejik hedefler karşısında şirketin durumu,
b) Geçmiş yıllarla karşılaştırmalı olarak şirketin yıl içindeki satışları, verimliliği, gelir oluşturma kapasitesi, kârlılığı ve borç/öz kaynak oranı ile şirket faaliyetlerinin sonuçları hakkında fikir verecek diğer hususlara ilişkin bilgiler ve ileriye dönük beklentiler,
c) Şirketin sermayesinin karşılıksız kalıp kalmadığına veya borca batık olup olmadığına ilişkin tespit ve yönetim organı değerlendirmeleri,
ç) Varsa şirketin finansal yapısını iyileştirmek için alınması düşünülen önlemler,
d) Kâr payı dağıtım politikasına ilişkin bilgiler ve kâr dağıtımı yapılmayacaksa gerekçesi ile dağıtılmayan kârın nasıl kullanılacağına ilişkin öneri.
Riskler ve yönetim organının değerlendirmesi
MADDE 13 – (1) Yıllık faaliyet raporunun riskler ve yönetim organının değerlendirmesi bölümünde aşağıda belirtilen hususların yer alması zorunludur:
a) Varsa şirketin öngörülen risklere karşı uygulayacağı risk yönetimi politikasına ilişkin bilgiler,
b) Oluşturulmuşsa riskin erken saptanması ve yönetimi komitesinin çalışmalarına ve raporlarına ilişkin bilgiler,
c) Satışlar, verimlilik, gelir yaratma kapasitesi, kârlılık, borç/öz kaynak oranı ve benzeri konularda ileriye dönük riskler.
Diğer hususlar
MADDE 14 – (1) Yıllık faaliyet raporunun diğer hususlar bölümünde, faaliyet yılının sona ermesinden sonra şirkette meydana gelen ve ortakların, alacaklıların ve diğer ilgili kişi ve kuruluşların haklarını etkileyebilecek nitelikteki özel önem taşıyan olaylara ilişkin açıklamalara yer verilmesi zorunludur.
(2) Bu bölümde ayrıca, bu Yönetmelik hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla yönetim organının uygun gördüğü ilave bilgilere de yer verilebilir.
Şirketler topluluğunda ana şirketin faaliyet raporları
MADDE 15 – (1) Şirketler topluluğunda ana şirketin faaliyet raporlarında, bu Yönetmelikte yer alan diğer hükümlere ek olarak aşağıda belirtilen hususların da yer alması zorunludur:
a) Bir sermaye şirketinin sermayesinin, doğrudan veya dolaylı olarak, yüzde beşini, onunu, yirmisini, yirmi beşini, otuz üçünü, ellisini, altmış yedisini veya yüzde yüzünü temsil eden miktarda paylarına sahip olunduğu veya payları bu yüzdelerin altına düştüğü takdirde bu durum ve gerekçesi,
b) Topluluğa dâhil işletmelerin ana şirket sermayesindeki payları hakkında bilgiler,
c) Konsolide finansal tabloların hazırlanması süreci ile ilgili olarak topluluğun iç denetim ve risk yönetimi sistemlerine ilişkin açıklamalar,
ç) Yönetim organı üyelerinden birinin talep etmesi halinde, Kanunun 199 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen raporun sonuç kısmı.
Yıllık faaliyet raporunun sunumu
MADDE 16 – (1) Yıllık faaliyet raporu ilgili olduğu hesap döneminin bitimini izleyen iki ay içinde hazırlanır. Şirketin yönetim organı başkanı ve üyeleri tarafından imzalanarak onaylanır. Yönetim organı üyelerinden herhangi birinin yıllık faaliyet raporunda yer alan bilgilerle ilgili farklı görüşte olması halinde, itiraz ettiği hususlar gerekçeleri ile birlikte yıllık faaliyet raporunda belirtilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Geçiş hükmü
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 2012 yılı hesap dönemine ait yıllık faaliyet raporunda yer verilecek finansal bilgiler, 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca düzenlenen mali tablolara dayandırılır.
Yürürlük
MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.


MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 1)


BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Vergiye uyum maliyetlerinin azaltılması, gönüllü uyumun teşvik edilmesi ve kayıt dışı ekonomi ile mücadelede etkinliğin artırılması amacıyla, vergi kanunlarına göre vergi dairesine verilmesi gereken “Muhtasar Beyanname” ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri bildirmekle yükümlü olanlar tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi gereken “Aylık Prim ve Hizmet Belgesi”nin birleştirilmesi sonucunda oluşturulan “Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi”nin verilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi bu Tebliğin amaç ve konusunu oluşturmaktadır.
(2) Bu Tebliğ ile yapılan düzenlemeler, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri (Ek 9 uncu maddesi kapsamındaki sigortalılar hariç) bildirmekle yükümlü olanlar ile geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklar ve vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar hakkında uygulanır.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin onüçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Başkanlık: Gelir İdaresi Başkanlığını,
b) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumunu,
c) Meslek Mensubu: 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca yetki almış olup bağımsız çalışan serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirleri,
ç) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi: Muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek, kesilen vergilerin matrahlarıyla birlikte sigortalının sigorta primleri ve kazançları toplamı ile prim ödeme gün sayılarının bildirilmesine ilişkin beyannameyi,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin Verilmesine İlişkin İşlemler
Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi
MADDE 4 – (1) 193 sayılı Kanunun 98/A maddesinde,
“Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi, vergi kanunlarına göre verilmesi gereken muhtasar beyanname ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek, kesilen vergilerin matrahlarıyla birlikte sigortalının sigorta primleri ve kazançları toplamı ile prim ödeme gün sayılarının bildirilmesine mahsustur.
Muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesi hususunda zorunluluk getirmeye veya kaldırmaya, kapsama girecekleri gruplar, sektörler, gayrisafi iş hasılatları, istihdam edilen işçi sayıları, gelir unsurları, il ve ilçe sınırları itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte tespit etmeye, muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin şekil, içerik ve ekleri ile ilgili olduğu dönemi ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müştereken yetkilidir.
Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin verilmesinde bu Kanunun 98 inci maddesinde belirtilen yer ve süreler dikkate alınır. Maliye Bakanlığı; bölge, il, ilçe, mahal ve sektörlere göre yetkili vergi dairesini ve beyannamenin verilme zamanını belirlemeye yetkilidir.
Bu Kanunda ve diğer kanunlarda, muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesine yapılmış olan atıflar, bu iki belgenin tek bir beyanname olarak birleştirildiği durumlarda, muhtasar ve prim hizmet beyannamesine yapılmış sayılır.”
hükümlerine yer verilmiştir.
(2) 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin onüçüncü fıkrasında,
“Muhtasar beyanname ile bu Kanun uyarınca verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesi durumunda beyannamenin; şekil, içerik, ekleri, ilgili olduğu dönem, verilme süresi ve diğer hususlar Bakanlık ile Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan müşterek tebliğ ile belirlenir. ….”
hükmüne yer verilmiştir.
(3) 193 sayılı Kanunun 98/A maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin onüçüncü fıkrasına dayanılarak muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek alınması uygun görülmüştür.
(4) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinin verdiği yetkilere dayanılarak, kesilen vergilerin matrahlarıyla birlikte, sigortalının sigorta primleri ve kazançları toplamı, meslek adları ve kodları ile prim ödeme gün sayılarının Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile elektronik ortamda beyan edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
(5) Bu kapsamda;
a) Vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar, bir ay içinde yaptıkları ödemeleri veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan kestikleri vergileri,
b) 5510 sayılı Kanuna göre sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini bildirmekle yükümlü olanlar/işverenler, sigortalıların cari aya ait prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini,
içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini elektronik ortamda göndermek zorundadırlar.
(6) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin, ertesi ayın 23 üncü günü saat 23.59’a kadar yetkili vergi dairesine elektronik ortamda gönderilmesi gerekmektedir.
ÖRNEK 1: Ankara ilinde ticari faaliyette bulunan Bayan (A)’nın, Seğmenler Vergi Dairesinde gelir vergisi, katma değer vergisi ve gelir (stopaj) vergisi mükellefiyeti bulunmaktadır. Bayan (A) işyerinde Kasım/2017 döneminde 9 sigortalı çalıştırmıştır.
Bayan (A) istihdam ettiği 9 çalışanının ücret ödemesine ilişkin gelir vergisi kesintilerini Seğmenler Vergi Dairesine beyan ettiği için bu çalışanların prime esas kazanç ve hizmet bilgileri (kurum işyeri sicil numarası belirtilerek) Seğmenler Vergi Dairesine verilecek olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine dahil edilecektir.
Kasım/2017 dönemine ait ödemelere ilişkin vergi kesintilerini ve prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin en geç 25/12/2017 tarihinde saat 23.59’a kadar Seğmenler Vergi Dairesine elektronik ortamda gönderilmesi gerekmektedir.
(7) Biten özel bina inşaat ve ihale konusu işler ile çalıştırılan tüm sigortalıların işten ayrılış bildirgesi verilmiş olan işyerleri için, sadece prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini ihtiva eden Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi, işlemlerin gerçekleşmiş olduğu ay içerisinde de verilebilir. Şu kadar ki söz konusu işlemlere ilişkin sigortalıların bir önceki aya ait prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin beyan edilmesini gerektiren bir durum olması halinde bu beyannamenin de verilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, aynı döneme ait olup kanuni süresi içerisinde verilmesi gereken Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin, söz konusu işlemlere münhasır olarak verilen Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinde yer alan bilgileri de kapsaması gerekmektedir.
ÖRNEK 2: İşveren (B), 3/7/2017 tarihinde başlayan ve 8/9/2017 tarihinde tamamlanan özel nitelikteki bina inşaatı işinde 7 sigortalı çalıştırmıştır. İşveren (B), biten bu inşaat nedeniyle 14/9/2017 tarihinde Kurumdan ilişik kesme belgesi almak istemektedir.
İşveren (B)’nin biten özel nitelikteki inşaat işi nedeniyle ilişik kesme belgesi alabilmesi için çalışan 7 sigortalının Ağustos/2017 dönemine ait prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile 1/9/2017 – 8/9/2017 tarihlerini kapsayan prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini ihtiva eden Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini vermesi gerekmektedir.
Ayrıca Ağustos/2017 ve Eylül/2017 dönemleri için 25/9/2017 ve 23/10/2017 tarihlerine kadar (bu tarihler dahil) verilecek olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin, ilişik kesme belgesi almak için daha önce verilmiş olan beyannamelerde yer alan bilgileri de kapsayacak şekilde verilmesi gerekmektedir.
(8) Ayın 15 i ile müteakip ayın 14 ü arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin bildiriminde esas alınacak ay, 15 inci günün içinde bulunduğu aydır. Buna göre söz konusu bilgiler, en geç beyannamenin ilişkin olduğu ayı takip eden ayın 23 üncü günü saat 23.59’a kadar yetkili vergi dairesine elektronik ortamda verilecek Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine dahil edilecektir.
ÖRNEK 3: İşveren (C)’nin, 15/8/2017 – 14/9/2017 tarihleri arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan 20 sigortalı çalışanı bulunmaktadır. Bu çalışanların, 15/8/2017 – 14/9/2017 dönemine ilişkin prime esas kazanç ve hizmet bilgileri ile işveren (C)’nin 1/8/2017 -31/8/2017 tarihleri arasında yapılan ödemelere ilişkin vergi kesintilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin en geç 25/9/2017 tarihinde saat 23.59’a kadar yetkili vergi dairesine elektronik ortamda gönderilmesi gerekmektedir.
(9) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Ek 5 inci maddesi kapsamında yarım çalışma ödeneği alan sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından en geç beyannamenin ilgili olduğu ayı takip eden üçüncü ayın 23 üncü günü saat 23.59’a kadar elektronik ortamda gönderilecektir.
ÖRNEK 4: Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün Ankara Maltepe Vergi Dairesinde gelir (stopaj) vergisi mükellefiyeti bulunmaktadır. Genel Müdürlüğün Ağustos/2017 dönemine ait 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Ek 5 inci maddesi kapsamında yarım çalışma ödeneği alan çalışanların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini en geç 23/11/2017 tarihinde saat 23.59’a kadar Maltepe Vergi Dairesine elektronik ortamda göndermesi gerekmektedir.
(10) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile beyan edilen vergi ve sigorta primleri ayrı ayrı tahakkuk ettirilir ve bunların ödemeleri ilgili vergi kanunları ile 5510 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde yapılır.
Üçer aylık verilen muhtasar beyannamelerin aylık olarak verilmesi
MADDE 5 – (1) Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar muhtasar beyannamelerini üçer aylık dönemler halinde veren ve işçi çalıştıran mükelleflere, 193 sayılı Kanunun 98, 98/A ve 99 uncu maddelerine istinaden, çalıştırdıkları hizmet erbabının sigorta primleri ve kazançları toplamı ile prim ödeme gün sayılarının bildirilmesine ilişkin olarak verecekleri Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini aylık dönemler halinde beyan etme zorunluluğu getirilmiştir.
(2) Birinci fıkra kapsamındaki mükellefler (zirai ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere) Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık dönemlerinde yaptıkları ödemeleri veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan kestikleri vergileri her ay yerine Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarına ilişkin olarak sırasıyla Nisan, Temmuz, Ekim ve izleyen yılın Ocak aylarında verilecek Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine dahil etmek suretiyle beyan edebileceklerdir.
(3) Muhtasar beyannamelerini üçer aylık dönemler halinde vermekle birlikte yanında işçi çalıştırmayan mükellefler ise yaptıkları ödemeleri veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan kestikleri vergileri Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile önceden olduğu gibi üçer aylık dönemler halinde Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının 23 üncü günü akşamına kadar vermeye devam edeceklerdir.
ÖRNEK 5: (D) Limited Şirketi Temmuz-Eylül/2017 döneminde 5 sigortalı çalışan istihdam etmektedir.
(D) Limited Şirketinin çalıştırmış olduğu sigortalılara ait prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile aylık olarak beyan etme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda çalıştırılan sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin, Temmuz/2017 döneminde çalıştırılan işçiler için 23/8/2017 ve Ağustos/2017 döneminde çalıştırılan işçiler için ise 25/9/2017 tarihlerine kadar verilmesi gereken Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine dahil edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan (D) Limited Şirketi, Temmuz-Ağustos-Eylül/2017 döneminde yaptığı vergi kesintileri ile Eylül/2017 ayına ilişkin prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini 23/10/2017 tarihine kadar vereceği Eylül/2017 dönemine ait Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile beyan edecektir.
Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin verileceği vergi dairesi
MADDE 6 – (1) 193 sayılı Kanunun 98/A maddesiyle verilen yetkiye istinaden Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin verileceği yetkili vergi dairesi;
a) Vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapma yükümlülüğü bulunanlar için yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri kazanç ve iratlar ile bunlardan kestikleri vergileri ödeme veya tahakkukun yapıldığı,
b) Vergi kanunlarına göre yapmış oldukları ödemelerden vergi kesintisi yapmaya mecbur olmayanlar ile vergi kesintisi yapmaya mecbur oldukları halde kesintiye tabi ödemesi bulunmayan ve çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini beyan etme zorunluluğu olanlardan; kazancı basit usulde vergilendirilenler için gelir vergisi yönünden mükellefiyetinin, gerçek kişiler için ikametgâhının ve gerçek kişiler dışında kalanlar için ise kanuni merkezi/işyerinin bulunduğu,
yer vergi dairesidir.
(2) Birden fazla vergi dairesinde gelir (stopaj) vergisi mükellefiyeti bulunanlar için sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içerecek şekilde verilecek olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin verileceği yetkili vergi dairesi, çalışanların ücret ödemeleri üzerinden yapılan gelir vergisi kesintisinin beyan edileceği yer vergi dairesidir.
ÖRNEK 6: Nevşehir ili ve Afyonkarahisar ili İscehisar ilçesinde ticari faaliyette bulunan Bay (E)’nin; Nevşehir Vergi Dairesinde gelir vergisi, katma değer vergisi ve gelir (stopaj) vergisi ve İscehisar Vergi Dairesinde gelir (stopaj) vergisi mükellefiyeti bulunmaktadır. Bay (E) Nevşehir ilinde 3, İscehisar ilçesinde bulunan şubesinde ise 2 sigortalı çalışan istihdam etmektedir. İscehisar ilçesindeki faaliyetler gerçek kişiden kiralanmış bir işyerinden yürütülmektedir.
Bay (E)’nin istihdam ettiği Nevşehir’de 3 ve İscehisar’da 2 çalışanının ücret ödemesi Nevşehir merkezden, şube işyerine ait kira ödemesi ise İscehisar’dan yapılmaktadır.
Ücret ödemelerine ilişkin gelir vergisi kesintileri ile çalışanların prime esas kazanç ve hizmet bilgileri (her bir şubeye ait kurum işyeri sicil numarası belirtilerek) Nevşehir Vergi Dairesine verilecek olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine dahil edilecektir.
Şube işyeri kira ödemesi üzerinden yapılacak gelir vergisi kesintilerinin ise Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile İscehisar Vergi Dairesine beyan edilmesi gerekmektedir.
ÖRNEK 7: Kanuni merkezi Kayseri ilinde bulunan (G) A.Ş.’nin, Erciyes Vergi Dairesinde kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve gelir (stopaj) vergisi yönünden mükellefiyeti bulunmaktadır. Aynı zamanda mükellefin İstanbul, Gaziantep, Sinop illerinde ve Kırıkkale ili Keskin ilçesinde şubeleri vardır. Mükellef kurum Kırıkkale ili Keskin ilçesinde bulunan şubesindeki çalışanları hariç olmak üzere tüm ücret ödemelerini Kayseri merkezden yapmaktadır.
(G) A.Ş.’nin Kayseri, İstanbul, Gaziantep, Sinop’ta bulunan iş yerlerinde çalışan sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgileri (her bir şubeye ait kurum işyeri sicil numarası belirtilerek) Erciyes Vergi Dairesine elektronik ortamda gönderilecek olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine dahil edilecektir.
Ancak Keskin’de yer alan şubesinde çalışanların ücret ödemelerinin bu ilçede yapılıyor olması nedeniyle, buradaki sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgileri ile vergi kesintilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin Keskin Malmüdürlüğüne elektronik ortamda gönderilmesi gerekmektedir.
ÖRNEK 8: Güneş Apartmanının adresi Erzincan Fevzipaşa Vergi Dairesi yetki alanı içerisindedir. Kapıcısına yaptığı ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi kesintisi yapmak zorunda olmayan Güneş Apartmanı yönetimi, çalıştırmış olduğu bu sigortalı için, 5510 sayılı Kanun uyarınca bildirilmesi gereken prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile Fevzipaşa Vergi Dairesine elektronik ortamda gönderecektir.
(3) 3/1/2012 tarihli ve 28162 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 281 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği kapsamındaki bankalar tarafından, Türkiye genelindeki tüm şubelerine ait kesilen vergiler ile çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgileri (her bir şubeye ait kurum işyeri sicil numarası belirtilerek) tek bir Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına beyan edilecektir.
Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin elektronik ortamda bizzat mükelleflerce/işverenlerce gönderilmesi
MADDE 7 – (1) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini;
a) 30/9/2004 tarihli ve 25599 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ve Maliye Bakanlığınca yapılan diğer düzenlemelere göre beyannamelerini elektronik ortamda kendileri gönderme şartlarını taşıyan mükellefler/işverenler,
b) Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakla birlikte vergi kesintisi yapma zorunluluğu bulunanlar/işverenler,
c) Vergi kesintisi yapma zorunluluğu olmamakla birlikte 5510 sayılı Kanun uyarınca çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini beyan etme zorunluluğu bulunan işverenler,
elektronik ortamda kendileri gönderebileceklerdir.
(2) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin elektronik ortamda gönderilebilmesi için birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilenlerin 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekindeki “Elektronik Beyanname Gönderme Talep Formu”nu, (c) bendinde belirtilenlerin ise bu Tebliğ ekindeki “Elektronik Ortamda Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Gönderme Talep Formu”nu (Ek-1) doldurarak yetkili vergi dairesine müracaat etmeleri gerekmektedir.
(3) Birinci fıkrada sayılanlardan beyannamelerini elektronik ortamda kendileri göndermek için talepte bulunanlara, 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslara göre yetkili vergi dairesince kullanıcı kodu, parola ve şifre verilecektir.
(4) Maliye Bakanlığınca yapılan düzenlemeler kapsamında bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce kendileri tarafından elektronik ortamda beyanname göndermek üzere kullanıcı kodu, parola ve şifre alan mükellefler mevcut kullanıcı kodu, parola ve şifrelerini kullanarak Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini göndereceklerdir.
(5) Birinci fıkranın (c) bendinde yer alan işverenlerin, Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini aracılık yetkisi verilmiş gerçek veya tüzel kişiler vasıtasıyla göndermek istemeleri halinde ilk beyanname gönderilmeden önce gerekli kayıt işlemlerinin yapılması için yetkili vergi dairesine müracaat etmeleri gerekmektedir.
(6) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini elektronik ortamda kendileri gönderme şartlarını taşımayan mükellefler/işverenler, Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini sözleşme düzenlemek suretiyle aracılık yetkisi verilmiş gerçek veya tüzel kişiler vasıtasıyla elektronik ortamda göndereceklerdir.
Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini elektronik ortamda göndermek üzere aracılık yetkisi verilen gerçek ve tüzel kişiler
MADDE 8 – (1) 213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi ile 5510 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının verdiği yetkiye istinaden;
a) 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan usul ve esaslar doğrultusunda vergi beyannameleri, bildirim ve eklerini elektronik ortamda göndermek üzere aracılık yetkisi bulunan meslek mensuplarının müşterilerine ait,
b) Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesi gereğince basit usulde vergilendirilen mükelleflerin alış ve satışlarına ilişkin belgelerin kayıtlarını tutan meslek odalarının üyelerine ait,
c) 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa göre kurulmuş meslek odalarının ve birliklerinin işletme hesabı esasına göre defter tutan üyelerine ait,
Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerini elektronik ortamda göndermeleri uygun görülmüştür.
Aracılık yetkisi verilen gerçek ve tüzel kişilere kullanıcı kodu, parola ve şifre verilmesi ile ilgili işlemler
MADDE 9 – (1) Elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi talep eden;
a) Meslek mensuplarının 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan “Elektronik Beyanname Gönderme Aracılık Yetkisi Talep Formu”nu,
b) Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesi gereğince basit usulde vergilendirilen mükelleflerin alış ve satışlarına ilişkin belgelerin kayıtlarını tutan meslek odalarının bu Tebliğ ekindeki “Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Beyannamelerinin Elektronik Ortamda Gönderilmesine Aracılık Yetkisi Talep Formu”nu (Ek-2),
c) 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa göre kurulmuş meslek odalarının ve birliklerinin bu Tebliğ ekindeki “İşletme Hesabı Esasına Göre Defter Tutan Mükelleflerin Beyannamelerinin Elektronik Ortamda Gönderilmesine Aracılık Yetkisi Talep Formu”nu (Ek-3),
doldurarak bağlı oldukları vergi dairesine müracaat etmeleri halinde 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda kendilerine kullanıcı kodu, parola ve şifre verilecektir.
(2) Maliye Bakanlığınca yapılan düzenlemeler kapsamında bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce elektronik ortamda beyanname gönderme aracılık yetkisi almış bulunan gerçek ve tüzel kişiler mevcut kullanıcı kodu, parola ve şifrelerini kullanmaya devam edeceklerdir.
Aracılık sözleşmelerinin düzenlenmesi ve bilgi girişi
MADDE 10 – (1) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin gönderilmesine aracılık yetkisi bulunan;
a) Meslek mensuplarının, müşterileriyle 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan “Elektronik Beyanname Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesini/Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmesini”,
b) Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesi gereğince basit usulde vergilendirilen mükelleflerin alış ve satışlarına ilişkin belgelerin kayıtlarını tutan meslek odalarının bu Tebliğ ekindeki “Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmesi (Basit usulde vergilendirilen mükellefler için)” ni (Ek-4),
c) 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa göre kurulmuş meslek odalarının ve birliklerinin bu Tebliğ ekindeki “Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmesi (İşletme hesabı esasına göre vergilendirilen mükellefler için)” ni (Ek-5),
düzenlemeleri gerekmektedir.
(2) Meslek mensupları, meslek odaları ve birlikleri, Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi verme yükümlülüğü bulunmakla birlikte herhangi bir çalışanı bulunmayan müşterilerinin/üyelerinin beyannamesini mevcut sözleşme hükümlerine göre (yeni bir sözleşme düzenlenmeden) elektronik ortamda göndermeye devam edebileceklerdir.
(3) Aracılık yetkisi almış meslek mensupları ile mükellefler arasında düzenlenmiş olan “Elektronik Beyanname Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesine/Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmesine” ait bilgilerin meslek mensupları tarafından; meslek odaları ve birlikleri ile üyeleri arasında düzenlenmiş olan elektronik beyanname aracılık sözleşmesine ait bilgilerin ise meslek odaları ve birlikleri tarafından bu sözleşmelerin düzenlendiği tarihten itibaren en geç 30 gün içerisinde internet vergi dairesine (https://intvrg.gib.gov.tr/) bilgi girişinin yapılması gerekmektedir. Sözleşmelere ilişkin bilgi girişi yapılmaması durumunda Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesine izin verilmeyecektir.
Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin onaylanması ve tahakkuk fişlerinin düzenlenmesi
MADDE 11 – (1) Elektronik ortamda gönderilen Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi sistem tarafından ön kontrolü yapıldıktan sonra kabul edilecektir.
(2) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinde, vergi ve/veya primin tahakkuk ettirilmesini engelleyen hata tespit edilmesi halinde bu hata kaynağı ile birlikte beyannameyi gönderene elektronik ortamda bildirilecek ve beyannameyi gönderen tarafından söz konusu hatalar düzeltildikten sonra beyanname tekrar gönderilecektir.
(3) Elektronik ortamda gönderilen Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin geçerliliği ve matematiksel hata içermediği sistem tarafından saptandıktan sonra, beyannameyi gönderenin ekranından beyannameye onay vermesi istenecektir. Onaylama işleminin gerçekleşmesiyle birlikte Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi vergi dairesine verilmiş sayılacaktır.
(4) Sistem tarafından beyannamenin vergi kesintileri ve/veya prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinde, vergi ve/veya primin tahakkuk ettirilmesini engelleyen hata tespit edilmesi ve hatanın kaynağı ile birlikte beyannameyi gönderene elektronik ortamda bildirilmesine rağmen; beyannameyi gönderen, bildirilen hataya ilişkin düzeltmeleri yapmaksızın hata tespit edilmeyen tahakkuklara esas bilgileri onaylayarak beyannamesini gönderebilecektir. Bu durumda onaylanan tahakkuka esas bilgiler için beyanname verilmiş sayılacak ve onaylanan beyanname için tahakkuk fişi/fişleri düzenlenecektir. Bu çerçevede, tespit edilen ancak düzeltme yapılmayan hatalara ilişkin bilgiler için aynı döneme ait daha önce verilen ve onaylama işlemi tamamlanan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini de kapsayacak şekilde düzeltme beyannamesi verilmesi gerekmektedir.
(5) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin kanuni süresinde verilen beyanname olarak kabulü için onaylama işleminin beyannamenin verilmesi gereken son gün saat 23.59’a kadar tamamlanmış olması gerekmektedir.
(6) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin, aracılık yetkisi verilmiş gerçek veya tüzel kişiler tarafından elektronik ortamda gönderilmesi ve onay işleminin yapılmasıyla birlikte bu beyanname mükellef/işveren tarafından verilmiş sayılacaktır. Onaylama işlemi tamamlanan beyannameye ait tahakkuk fişi/fişleri düzenlenerek mükellefe/işverene veya aracılık yetkisi verilmiş gerçek/tüzel kişiye elektronik ortamda iletilecektir. Bu ileti tahakkuk fişinin/fişlerinin mükellefe/işverene tebliği yerine geçer.
(7) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile beyan edilen vergi kesintileri ile sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgileri için ayrı ayrı tahakkuk fişleri düzenlenecektir.
(8) 5510 sayılı Kanuna göre her bir işyerinde çalıştırılan sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini ihtiva eden Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi, mükellef/işveren veya aracılık yetkisi verilmiş gerçek/tüzel kişiler tarafından onaylanarak vergi dairesine verildiği anda Kuruma da verilmiş sayılır. Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerine ilişkin tüm iş ve işlemleri Kurumca yürütülür.
ÖRNEK 9: Bayan (H), işyerinde Ağustos/2017 döneminde 5510 sayılı Kanuna istinaden tüm sigorta kollarına tabi 6, sosyal güvenlik destek primine tabi 1, 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesine istinaden tüm sigorta kollarına tabi 4 olmak üzere toplam 11 sigortalı çalıştırmıştır. Ağustos/2017 dönemine ait vergi kesintisi ve prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Bayan (H) adına yetkili meslek mensubu tarafından gönderilmiştir.
Sistem tarafından yapılan kontrol neticesinde, vergi kesintileri ve/veya prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinde, vergi ve primlerin tahakkuk ettirilmesini engelleyen herhangi bir hata tespit edilmediğinden, beyannamenin meslek mensubunca onayını müteakip vergi kesintisine ilişkin 1 adet, 5510 sayılı Kanuna göre sigortalıların prime esas kazanç ve hizmetlerine ilişkin 2 adet ve 4447 sayılı Kanuna göre ise 1 adet olmak üzere toplam 4 adet tahakkuk fişi düzenlenecektir.
Düzenlenen 4 adet tahakkuk fişi meslek mensubuna elektronik ortamda iletilecek ve bu iletiyle birlikte tahakkuk fişlerinin Bayan (H)’ye tebliğ işlemi de tamamlanmış olacaktır.
ÖRNEK 10: Bay (K), işyerinde Ekim/2017 döneminde, 5510 sayılı Kanuna istinaden tüm sigorta kollarına tabi 8 ve sosyal güvenlik destek primine tabi 1 olmak üzere toplam 9 sigortalı çalıştırmıştır. Bay (K) tarafından Ekim/2017 dönemine ait vergi kesintisi ve sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi elektronik ortamda gönderilmiştir.
Sistem tarafından yapılan kontrol sırasında, beyannamedeki vergi kesintisine ve sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan 1 sigortalıya ait tahakkuka esas bilgilerde hata bulunmadığı, tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışan 8 sigortalıya ait tahakkuka esas bilgilerde ise hata bulunduğu beyannameyi gönderene elektronik ortamda bildirilmiştir.
Bu durumda Bay (K), sistem tarafından tespit edilen hatayı düzelttikten sonra Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini yeniden gönderebileceği gibi hata bulunan tahakkuka ilişkin bilgileri düzeltmeden de hata bulunmayan tahakkuka esas bilgilerin onaylama işlemini yaparak beyannamesini gönderebilecektir.
Bay (K)’nin beyannamedeki hataya ilişkin düzeltmeleri tamamlamadan hata bulunmayan tahakkuklara esas bilgileri onaylayarak beyannamesini göndermesi durumunda onaylanan tahakkuka esas bilgiler için beyanname verilmiş sayılacak ve onaylanan beyanname için tahakkuk fişleri düzenlenecektir.
Dolayısıyla onaylanan vergi kesintisi ve sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalının prime esas kazanç ve hizmetleri için ayrı ayrı olmak üzere 2 adet tahakkuk fişi düzenlenerek Bay (K)’ye elektronik ortamda iletilecek ve bu iletiyle birlikte tahakkuk fişlerinin tebliğ işlemi de tamamlanmış olacaktır.
Ancak tahakkuka esas bilgilerinde hata bulunması nedeniyle onaylanmayan tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışan 8 sigortalının prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin daha sonra düzeltilerek beyan edilmesi halinde ise aynı döneme ait daha önce verilen ve onaylanan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinde yer alan bilgileri de kapsayacak şekilde düzeltme beyannamesi verilmesi gerekmektedir.
ÖRNEK 11: Bayan (L), işyerinde Kasım/2017 döneminde, 5510 sayılı Kanuna istinaden tüm sigorta kollarına tabi 3 ve sosyal güvenlik destek primine tabi 3 olmak üzere toplam 6 sigortalı çalıştırmıştır. Kasım/2017 dönemine ait vergi kesintisi ve sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Bayan (L) adına meslek mensubu tarafından gönderilmiştir.
Sistem tarafından yapılan kontrol neticesinde, 5510 sayılı Kanuna göre sigortalıların prime esas kazanç ve hizmetlerine ilişkin tahakkuka esas bilgilerde hata bulunmadığı, vergi kesintisine ilişkin tahakkuka esas bilgilerde ise hata bulunduğu beyannameyi gönderen meslek mensubuna elektronik ortamda bildirilmiştir.
Bu durumda meslek mensubu sistem tarafından tespit edilen hataları düzelttikten sonra Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini yeniden gönderebileceği gibi hata bulunan tahakkuka ilişkin bilgileri düzeltmeden de onaylama işlemini yaparak beyannamesini gönderebilecektir.
Meslek mensubunun beyannamedeki hatalara ilişkin düzeltmeleri yapmadan hata bulunmayan tahakkuklara esas bilgileri onaylayarak beyannameyi göndermesi durumunda onaylanan tahakkuklara esas bilgiler için beyanname verilmiş sayılacak ve onaylanan beyanname için tahakkuk fişleri düzenlenecektir.
Dolayısıyla alınan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine ait damga vergisi için 1 adet ve 5510 sayılı Kanuna göre ise 2 adet olmak üzere ayrı ayrı 3 adet tahakkuk fişi düzenlenerek beyannameyi gönderen meslek mensubuna elektronik ortamda iletilecek ve bu iletiyle birlikte tahakkuk fişlerinin Bayan (L)’ye tebliğ işlemi de tamamlanmış olacaktır.
Ancak meslek mensubu tarafından tahakkuka esas bilgilerinde hata bulunması nedeniyle onaylanmayan vergi kesintilerine ilişkin bilgilerin daha sonra düzeltilerek beyan edilmesi halinde ise aynı döneme ait daha önce verilen ve onaylanan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinde yer alan bilgileri de kapsayacak şekilde düzeltme beyannamesi verilmesi gerekmektedir.
ÖRNEK 12: (M) Limited Şirketinin Kırşehir Vergi Dairesinde kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve gelir (stopaj) vergisi mükellefiyeti bulunmaktadır. (M) Limited Şirketinin Ağustos/2017 ayında;
– Kırşehir ilinde bulunan merkez işyerinde 5510 sayılı Kanuna istinaden tüm sigorta kollarına tabi 8 ve sosyal güvenlik destek primine tabi 1 olmak üzere toplam 9,
– Ankara ili Keçiören ilçesinde bulunan şubesinde 5510 sayılı Kanuna istinaden tüm sigorta kollarına tabi 3, sosyal güvenlik destek primine tabi 1 ve 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesine istinaden tüm sigorta kollarına tabi 2 olmak üzere toplam 6,
– Çorum ili Sungurlu ilçesinde bulunan şubesinde ise 5510 sayılı Kanuna istinaden tüm sigorta kollarına tabi 2, 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesine istinaden tüm sigorta kollarına tabi 3 olmak üzere toplam 5,
sigortalı çalışanı vardır.
(M) Limited Şirketinin Kırşehir, Keçiören ve Sungurlu’da istihdam ettiği 20 çalışanının ücret ödemesi Kırşehir merkezden yapılmakta ve bu ödemelere ilişkin gelir vergisi kesintileri Kırşehir Vergi Dairesine beyan edilmektedir.
(M) Limited Şirketi tarafından Ağustos/2017 dönemine ait vergi kesintisi ve sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi elektronik ortamda gönderilmiştir.
Sistem tarafından beyannamede yapılan kontrol neticesinde;
– Kırşehir ve Sungurlu’da bulunan çalışanların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinde primin tahakkuk ettirilmesini engelleyen hata bulunmadığı,
– Keçiören’de bulunan sigortalılardan, 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesine istinaden tüm sigorta kollarına tabi olan 2 çalışanın, prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinde primin tahakkuk ettirilmesini engelleyen hata bulunduğu, diğer 4 çalışanın bilgilerinde ise hata bulunmadığı,
beyannameyi gönderene elektronik ortamda bildirilmiştir.
Bu durumda (M) Limited Şirketi sistem tarafından tespit edilen hatayı düzelttikten sonra Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini yeniden gönderebileceği gibi hata bulunan tahakkuka ilişkin bilgileri düzeltmeden de hata bulunmayan tahakkuklara esas bilgilerin onaylama işlemini yaparak beyannamesini gönderebilecektir.
(M) Limited Şirketinin beyannamedeki hataya ilişkin düzeltmeleri tamamlamadan hata bulunmayan tahakkuklara esas bilgileri onaylayarak beyannamesini göndermesi durumunda onaylanan tahakkuklara esas bilgiler için beyanname verilmiş sayılacak ve tahakkuk fişleri düzenlenecektir.
Dolayısıyla onaylanan bilgilere istinaden;
– Vergi kesintisine ait 1 adet tahakkuk fişi,
– Kırşehir’de bulunan merkez işyerinde çalışan 9 sigortalıya ait 2 adet tahakkuk fişi,
– Sungurlu’da bulunan şubesinde çalışan 5 sigortalıya ait 2 adet tahakkuk fişi,
– Keçiören’de bulunan şubesinde çalışan 5510 sayılı Kanuna istinaden tüm sigorta kollarına tabi 3, sosyal güvenlik destek primine tabi 1 sigortalıya ait 2 adet tahakkuk fişi,
olmak üzere toplam 7 adet tahakkuk fişi düzenlenerek (M) Limited Şirketine elektronik ortamda iletilecek ve bu iletiyle birlikte tahakkuk fişlerinin tebliğ işlemi de tamamlanmış olacaktır.
Keçiören’de bulunan şubede 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesine istinaden tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışan 2 sigortalının prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin daha sonra düzeltilerek beyan edilmesi halinde, düzeltme beyannamesinin daha önce verilen ve onaylanan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinde yer alan bilgileri de kapsayacak şekilde verilmesi gerekmektedir.
Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine ilişkin düzeltme beyannamesi
MADDE 12 – (1) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin kanuni beyanname verme süresi içerisinde elektronik ortamda verilmesi esastır. Kanuni süresi içerisinde veya kanuni süresinden sonra verilen beyannamenin hatalı ve/veya eksik olduğu hallerde, süresinde veya süresi geçtikten sonra bu hata ve/veya eksiklikleri düzeltici mahiyette elektronik ortamda yeni bir beyanname verilmesi mümkündür.
(2) Daha önce verilmiş bulunan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi veya beyannamelerindeki hata ve/veya eksikliklere ilişkin verilecek düzeltme beyannamelerinin, söz konusu dönemlere münhasır olarak verilen beyannamelerde yer alan bilgileri de kapsaması gerekmektedir.
(3) 12/5/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde belirtilen yasal süresi dışında verilmiş olmakla birlikte yasal süresi içinde verilmiş gibi kabul edilen haller nedeniyle 5510 sayılı Kanuna göre sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerine ilişkin verilecek düzeltme beyannamelerinin söz konusu Yönetmelikte belirtilen haller için öngörülen tarihleri takip eden ayın 23 üncü günü saat 23.59’a kadar elektronik ortamda verilmesi halinde yasal süresi içinde verilmiş kabul edilir. Bu haller nedeniyle düzenlenecek olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin elektronik ortamda verilebilmesi için Kurumca belirlenen belgelerle birlikte işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat edilmesi zorunludur.
(4) 5510 sayılı Kanuna göre sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerine ilişkin yasal süresi geçirildikten sonra düzenlenecek olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannameleri elektronik ortamda verilecektir. Bu beyannameler Kurumca, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 103 üncü maddesine istinaden incelenerek uygun görülmesi halinde işleme alınacaktır.
Ceza uygulaması
MADDE 13 – (1) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine ilişkin fiillerin vergi kanunlarına göre vergi cezası kesilmesini gerektirmesi halinde 213 sayılı Kanun uyarınca vergi dairelerince, bu fiillerin 5510 sayılı Kanuna göre idari para cezası gerektirmesi halinde 5510 sayılı Kanun uyarınca sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından ayrı ayrı ceza kesilecektir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Diğer hususlar
MADDE 14 – (1) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin olarak bu Tebliğde belirtilmeyen hususlar hakkında, 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
(2) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin 5510 sayılı Kanuna göre sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren kısmına ilişkin bu Tebliğde belirtilmeyen hususlar hakkında, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yer alan hükümlere göre işlem yapılacaktır.
(3) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinde yer alan sigortalıların prime esas kazançlarının tespiti ve hizmet bilgilerinin hesaplanmasına ilişkin hususlar hakkında, 1/9/2012 tarihli ve 28398 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşveren Uygulama Tebliğinde yer alan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
(4) Beyannamelerini kendileri gönderecek mükellefler/işverenler ile aracılık yetkisi verilmiş gerçek veya tüzel kişiler, beyannameleri elektronik ortamda göndermek üzere kendilerine verilmiş bulunan kullanıcı kodu, parola ve şifrelerini başka amaçla kullanamayacakları gibi bir başkasının kullanımına da izin vermeyeceklerdir. Beyannamelerini kendileri gönderecek mükellefler/işverenler ile aracılık yetkisi verilmiş gerçek veya tüzel kişiler kullanıcı kodu, parola ve şifrenin yetkisiz kişilerce kullanıldığını öğrendikleri anda (kullanıcı kodu, parola ve şifrenin kaybedilmesi, çalınması vb. durumlar dahil) Gelir İdaresi Başkanlığının 444 0 189 numaralı Vergi İletişim Merkezine (VİMER) telefonla veya ilgili vergi dairesine dilekçe ile derhal bilgi vereceklerdir. Söz konusu kişiler bildirim anına kadar yapılan işlemlerden ve taraflarına verilen kullanıcı kodu, parola ve şifrenin kullanımından sorumlu olacaklardır.
(5) 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan Ek-3 “Elektronik Beyanname Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” ile Ek-4 “Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmesi” bu Tebliğ ekinde (sırasıyla Ek-6 ve Ek-7) yer aldığı şekilde değiştirilmiştir.
(6) Bankalar ve aracı kurumların 193 sayılı Kanunun geçici 67 nci maddesinin bir ve üç numaralı fıkraları kapsamında yaptıkları kesintileri beyan ettikleri “Muhtasar Beyanname (G.V.K. Geçici 67 nci Maddeye Göre Yapılan Tevkifatlar İçin)” bu Tebliğ hükümleri kapsamı dışındadır.
(7) Prime esas kazanç ve hizmet bilgileri, Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile elektronik ortamda gönderilirken beyannameyi gönderen tarafından beyannamenin ilgili alanlarında yer alan “asıl/ek/iptal” seçeneklerinden işverenin durumuna uygun olanı her bir işyeri için sigortalı bazında belirtilecektir.
(8) Alt işverenler, asıl işverenin Kurum işyeri sicil numarası ve kendilerine ait alt işveren kodunu yazarak çalıştırdıkları sigortalılar için Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini vereceklerdir.
(9) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi https://ebeyanname.gib.gov.tr/internet adresinden görüntülenebilecektir.
(10) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi kağıt ortamında verilemeyecektir.
Vergi Kimlik Numarası ile Sosyal Güvenlik Kurumu İşyeri Sicil Numarasının eşleştirilmesi
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 213 sayılı Kanunun 148 inci, 149 uncu maddeleri ile mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak; vergi kanunlarına göre muhtasar beyanname verme yükümlülüğü bulunan ve aynı zamanda 5510 sayılı Kanuna göre aylık prim ve hizmet belgesi veren mükelleflere/işverenlere vergi kimlik numaraları ile kurum işyeri sicil numaralarının eşleştirilmesi amacıyla bir defaya mahsus olmak üzere bu Tebliğ ekinde yer alan “Vergi Kimlik Numarası ile Sosyal Güvenlik Kurumu İşyeri Sicil Numarasının Eşleştirilmesine İlişkin Bildirim”i (Ek-8) elektronik ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir.
(2) Vergi Kimlik Numarası ile Sosyal Güvenlik Kurumu İşyeri Sicil Numarasının Eşleştirilmesine İlişkin Bildirim, eksiksiz ve hatasız bir şekilde doldurularak 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda bu Tebliğin yayım tarihini izleyen ayın sonuna kadar internet vergi dairesi üzerinden (https://intvrg.gib.gov.tr/) elektronik ortamda gönderilecektir.
Geçiş dönemi uygulaması
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Kırşehir ili merkez ve ilçelerinde bulunan mükellefler/işverenler (281 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen bankalar hariç) için bu Tebliğin uygulanmasına, Haziran ayında verilmesi gereken beyannameler dahil olmak üzere 1/6/2017 tarihinden itibaren başlanacaktır.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren mükellef/işverenlerce Kırşehir ili dışında istihdam edilmekle birlikte ücret ödemeleri veya tahakkuku Kırşehir ilinde yapılan çalışanların ücret ödemeleri üzerinden tevkif edilen vergiler ile sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Kırşehir Vergi Dairesine elektronik ortamda gönderilecektir.
(3) Kırşehir ilinde istihdam edilmekle birlikte ücret ödemesi veya tahakkuku farklı bir ilde yapılan çalışanların ücret ödemeleri üzerinden tevkif edilen vergilere ait muhtasar beyanname, ücret ödemesi veya tahakkukun yapıldığı yer vergi dairesine verilecektir. Ayrıca bu sigortalılara ait aylık prim ve hizmet belgeleri ise elektronik ortamda (e-bildirge) Kuruma verilmeye devam edilecektir.
Kurum tarafından verilmiş olan şifreler
GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5510 sayılı Kanun uyarınca çalıştırdığı sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini elektronik ortamda gönderen işverenler ile bildirge göndermek üzere aracılık yetkisi verilen gerçek ve tüzel kişiler bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra verecekleri Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini Kurum tarafından verilmiş olan şifre ile gönderemeyeceklerdir.
Yürürlük
MADDE 15 – (1) Bu Tebliğin;
a) Geçici 1 inci maddesi yayımı tarihinde,
b) Geçici 2 nci maddesi 1/6/2017 tarihinde,
c) Diğer maddeleri 1/1/2018 tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı müştereken yürütür.