MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin
(I/C-2.1.3.1.) bölümünün üçüncü paragrafının (b) bendinde yer alan “ –
Bankalar,” satırından sonra gelmek üzere “ – Büyükşehir belediyelerinin su ve
kanalizasyon idareleri,” satırı eklenmiştir.
MADDE 2 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.2.5.2.)
bölümünün beşinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
“Kısmi tevkifat kapsamındaki işlemleri belirlemeye
Maliye Bakanlığı yetkili olup, insan veya hayvan sağlığına yönelik koruyucu
hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini ifa edenlere
hekimler vasıtasıyla verilen hizmetler için işgücü temin hizmeti kapsamında tevkifat uygulanmayacaktır.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.4.3.) bölümünün
sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Diğer taraftan fazla veya yersiz tevkif edilen KDV’nin
alıcı tarafından beyan edilip ödenmiş olması halinde, alıcı ve satıcının yazılı
talebi üzerine, alıcıya fazla veya yersiz ödenen KDV’nin iade edilmemesi kaydıyla,
fazla veya yersiz tevkif edilen vergiye göre satıcının yapmış olduğu beyana ve
bu beyana istinaden kısmi tevkifat uygulamasından kaynaklanan iadeye
ilişkin herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak,
fazla veya yersiz KDV tevkif edildiğinin, satıcıya KDV iadesi yapılmadan önce
anlaşılması halinde, fazla veya yersiz tevkifata ilişkin satıcıya KDV
iadesi yapılmaz. Bu durumda işlemlerin tevkifat uygulanmadan önceki
hale döndürülmesi gerekir.
Örnek: (A) Ltd. Şti. KDV mükellefi olmakla birlikte,
belirlenmiş alıcılar kapsamında değildir. (A) Ltd. Şti. fabrika binasını
inşaat taahhüt hizmeti almak suretiyle (B) İnşaat A.Ş.’ne yaptırmış olup, (A)
Ltd. Şti. tevkifata tabi olmadığı halde bu işlem nedeniyle hesaplanan
400 TL KDV üzerinden (2/10) oranına tekabül eden 80 TL KDV’yi tevkif ederek 2
No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmiş ve ödemiştir. (B) İnşaat A.Ş. ise
hesaplanan KDV’nin tevkif edilmeyen 320 TL’lik kısmını 1 No.lu KDV Beyannamesi
ile beyan etmiş ve tevkif edilen 80 TL KDV’nin 50 TL’sini iade almıştır. Ancak
bu işlemle ilgili olarak tevkifat yapılmaması gerektiğinin sonradan
anlaşılması durumunda, (A) Ltd. Şti. ile (B) İnşaat A.Ş.’nin talep
etmeleri halinde, (B) İnşaat A.Ş.’nin KDV Beyannamesinde ve almış olduğu
KDV iadesinde herhangi bir düzeltme yapılmayacaktır. Ayrıca (A) Ltd. Şti.’ne fazla
ve yersiz tevkif ederek ödediği KDV’ye ilişkin herhangi bir KDV iadesi
yapılmayacaktır.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.5.2.1.)
bölümünün sekizinci ve onuncu paragrafları sırasıyla aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“5.000 TL ve üzerindeki mahsuben iade talepleri vergi
inceleme raporu ile yerine getirilir.”
“5.000 TL ve üzerindeki mahsuben iade talepleri vergi
inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. İadenin YMM raporu ile
talep edilmesi ve bu iadenin 5.000 TL’yi aşan kısmı için teminat verilmesi
halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, YMM raporu sonucuna
göre çözülür.”
MADDE 5 – Aynı Tebliğin (II/A-3.3.) bölümünün
birinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Bu belgenin alınamadığı durumlarda, istisna kapsamında
işlemi beyan eden mükellefin ilgili ülkede kendisine verilen roaming hizmetine
KDV uygulanmadığını tevsik eden fatura örneği de bu belgenin yerine geçer.
Ancak, bu şekilde tevsik edilmiş olsa dahi ilgili ülkede karşılıklılık
uygulanmadığının tespit edilmesi halinde, daha önce hesaplanmayan KDV ve buna
ilişkin ceza ve faizlerin mükelleften aranacağı tabiidir.”
MADDE 6 – Aynı Tebliğin (II/A-8.9.) bölümünün
birinci paragrafı aşağıda yer alan ilk paragraftaki şekilde değiştirilmiş,
aşağıda yer alan diğer paragraflar aynı bölüme sırasıyla ikinci ve üçüncü
paragraf olarak eklenmiştir.
“3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesinde, ihracatçılara mal
teslim eden imalatçılara iade edilecek katma değer vergisinin, ihraç edilen
mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden, imalatçı
aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden
sonra kalan tutardan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.”
“İmalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farkları için
ihracatçılar tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanmaz. Bu kapsamda
düzenlenen faturaya; "3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi
hükümlerine göre, ihraç edilmek şartıyla yapılan teslimlerde imalatçı aleyhine
matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin olduğundan KDV
hesaplanmamıştır." ifadesi yazılır. Ayrıca söz konusu faturada, imalatçı
tarafından düzenlenen faturanın tarih ve sayısına yer verilir.
İmalatçılara ihraç kayıtlı teslim nedeniyle iade edilecek
KDV hesabında, imalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farklarından doğanlar da dahil olmak
üzere, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin
(imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ihraç kayıtlı teslim
edilen malın tabi olduğu oran uygulanmak suretiyle bulunan tutar) ihraç kayıtlı
teslim bedeli üzerinden hesaplanan vergiden düşüleceği tabiidir.”
MADDE 7 – Aynı Tebliğin (II/A-9.1.) bölümünün
son paragrafının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Öte yandan, 3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi
kapsamında teslimde bulunan DİİB sahibi mükellefin iadesini talep edeceği KDV
tutarı, ihraç kaydıyla teslim bedeli ile bu malların üretimi için yurtiçi ve
yurtdışından KDV ödemeksizin temin ettiği malların bedeli arasındaki farka
genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamaz.”
MADDE 8 – Aynı Tebliğin (II/F-4.9.) bölümü
başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4.9. Serbest Bölgelerde Verilen Hizmetler ile Bu
Bölgelere İlişkin Yük Taşıma İşleri
3065 sayılı Kanunun (17/4-ı) maddesine göre, serbest
bölgelerde verilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden yapılan
ihraç amaçlı yük taşıma işleri KDV’den müstesnadır.
Söz konusu istisnanın kapsamına, yalnızca serbest bölgede
ifa edilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden yapılan ihraç
amaçlı yük taşıma işleri girmektedir. İhraç amaçlı yük taşıma işleri dışında,
yurtiçinden serbest bölgeye verilen hizmetler ile serbest bölgeden yurtiçine
yönelik olarak verilen hizmetler KDV’ye tabidir.
Buna göre, serbest bölgeden bir limana veya bir gümrük çıkış
kapısına ihraç malının taşınması işi KDV’den istisnadır. Serbest bölgede
üretilecek mamulün üretiminde kullanılacak malların yurtiçinden serbest
bölgeye, serbest bölgeden bir başka serbest bölgeye taşınması da istisna
kapsamında değerlendirilecektir. Diğer taraftan serbest bölgeden yurtiçine
yapılacak taşıma işleri ihraç amaçlı yük taşıma işi kapsamında
değerlendirilmeyeceğinden KDV’ye tabi olacaktır.
Örnek 1: Serbest bölgede faaliyet gösteren (A)
firmasına serbest bölgeye gelinerek makine bakım-onarım hizmeti verilmesi 3065
sayılı Kanunun (17/4-ı) maddesi kapsamında KDV’den istisna iken, (A) firmasının
serbest bölge dışından araç kiralaması KDV’ye tabi bulunmaktadır.
Örnek 2: Serbest bölgede faaliyet gösteren (A)
A.Ş., serbest bölgede üreteceği mallara ilişkin yurtiçinden satın aldığı
hammaddeleri (B) Nakliyat Ltd. Şti.’ne taşıttırmıştır. (A) A.Ş. bu
hammaddeleri kullanarak ürettiği malların bir kısmını ihraç etmiş, ihraç edilen
malların limana kadar taşınması işini de yine (B) Nakliyat Ltd. Şti.’ne yaptırmıştır.
Ürettiği malların kalan kısmını da yurtiçine satmış ve söz konusu malları (D)
Nakliyat A.Ş.’ne taşıttırmıştır. Bu durumda, (B) Nakliyat Ltd. Şti. tarafından
yapılan taşıma işleri KDV’den istisna olacak, (D) Nakliyat A.Ş. tarafından
yapılan taşıma işi ise ihraç amaçlı yük taşıma işi olmadığından KDV’ye tabi
olacaktır.”
MADDE 9 – Aynı Tebliğin (III/B-2.1.1.) bölümünün
üçüncü paragrafında yer alan “Kanunu51”, “Kanun52” ve “Kanununun53” ibareleri
sırasıyla “Kanunu”, “Kanun” ve “Kanununun” olarak değiştirilmiş ve aynı bölümün
sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“3065 sayılı Kanunun (10/a) maddesinde, mal teslimi ve
hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması; (10/b) maddesinde,
malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler
verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere
fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın
meydana geleceği hüküm altına alınmıştır.
Konut tesliminden önce fatura düzenlenmesi halinde, faturada
gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin
düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olay meydana geleceğinden bu faturada
gösterilen KDV’nin beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. Konutun fiilen teslim
edildiği tarih ile faturanın düzenlendiği tarihte konuta ilişkin geçerli olan
KDV oranlarının farklı olması durumunda, faturanın düzenlendiği tarihte geçerli
olan KDV oranı esas alınacaktır. Dolayısıyla faturanın düzenlendiği tarihte
geçerli olan oran esas alınarak hesaplanan KDV’de, konutun fiilen teslim
edildiği tarihte geçerli olan KDV oranına göre herhangi bir düzeltme
yapılmayacaktır.”
MADDE 10 – Aynı Tebliğin (III/B-3.1.2.)
bölümünün altıncı paragrafının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 11 – Aynı Tebliğin (III/B-3.1.3.1.)
bölümüne ilişkin “Örnek 1”de yer alan “mobilya,” ibaresinden sonra gelmek üzere
“perde, avize,” ibaresi, “Örnek 1”in sonuna ise aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Diğer taraftan 150 m²’nin altındaki konutun inşasında
kullanılan kombi, cam balkon, duş teknesi, duşakabin, küvet, mutfak
dolabı, evye, batarya, duş başlığı, panel radyatör gibi eşyalara ilişkin
yüklenilen KDV iade hesabına dahil edilebilecektir.”
MADDE 12 – Aynı Tebliğin (III/B-3.2.1.)
bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “mahsup talepleri” ibaresi “mahsuben
iade talepleri YMM raporu,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 13 – Aynı Tebliğin (III/B-3.2.2.)
bölümünün birinci paragrafında yer alan “doğalgaz borçlarına” ibaresi “doğalgaz
borçları ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri elektrik, su,
doğalgaz, internet hizmetleri, altyapı katılım payları ve aidatlara ilişkin
borçlarına” şeklinde değiştirilmiş olup, aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
“İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade
alacaklarının mükelleflerin organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri
elektrik, su, doğalgaz, internet hizmetleri, altyapı katılım payları ve
aidatlara ilişkin borçlarına mahsubu da yukarıda belirtilen usul ve esaslar
çerçevesinde yerine getirilir.”
MADDE 14 – Aynı Tebliğin (III/B-3.3.) bölümünün
yedinci paragrafı yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 15 – Aynı Tebliğin (III/B-3.4.1.)
bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Aynı işlem dolayısıyla, tevkifat ve indirimli
oran uygulamaları nedeniyle KDV iade alacağı doğmuşsa, öncelikletevkifattan doğan
KDV alacağı iade edilir. Buna göre, indirimli orana tabi olup tevkifat uygulanan
işlemlerden doğan KDV iade talepleri, bu Tebliğin (I/C-2.1.5.) bölümünde
yapılan açıklamalar çerçevesinde yerine getirilir.
Diğer taraftan indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan
iade tutarının hesaplanmasına ilişkin tablonun “Hesaplanan KDV” sütununa, işlem
bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamı (tevkif edilen tutar dahil)
yazılır.
Örnek: (A) firması, dokumacı (B) firmasına
100.000 TL’lik tiftik teslim etmiştir. İndirimli orana tabi (%8) bu teslimde
hesaplanan KDV (100.000x0,08=) 8.000 TL olup söz konusu teslim aynı zamanda
(9/10) oranında tevkifata tabidir. (A) firmasının hem tevkifata tabi
hem de indirimli orana tabi bu işleminde, tevkifata tabi tutulan
(8.000x0,90=) 7.200 TL KDV’nin tevkifata ilişkin usul ve esaslar
çerçevesinde iadesi talep edilecektir. (A) firmasının indirimli orana tabi
işlemler nedeniyle iade talep etmesi durumunda ise, hesaplama tablosunun
hesaplanan KDV sütununa, hesaplanan KDV’nin kısmi tevkifat uygulanmadan
önceki tutarı olan 8.000 TL yazılacaktır.”
MADDE 16 – Aynı Tebliğin (III/B-3.4.7.)
bölümünden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“3.4.8. Vergi İnceleme Raporuna Göre Mahsuben İade
İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının,
vergi inceleme raporuna göre Tebliğin (III/B-3.2.2.) bölümünde belirtilen
borçlara mahsubunun talep edilmesi halinde, mahsup işlemi vergi inceleme raporu
dışında kalan diğer belgelerin tamamlanmış olması şartıyla standart iade talep
dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla teminat aranmadan
yapılır. Vergi inceleme raporunda iadeye engel bir durumun tespit edilmemiş
olması kaydıyla mahsuben iade talep edilen borcun vade tarihinden vergi
inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihe kadar geçen
süre için gecikme zammı hesaplanmaz.”
MADDE 17 – Aynı Tebliğin (III/B-3.6.) bölümünde
yer alan Tabloların (Tablo 1, Tablo 2 ve Tablo 3) altıncı sütunlarında yer alan
“ÖNCEKİ DÖNEM SONU İADE EDİLEBİLİR KDV TUTARI” ibaresi “ÖNCEKİ DÖNEM SONU
İADEYE ESAS KDV TUTARI” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 18 – Aynı Tebliğin (III/C-5.6.) bölümünün
sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Diğer taraftan, düzenlenen faturanın alıcı tarafından dava
konusu yapılması nedeniyle ilgili takvim yılında indirim konusu yapılamayan
KDV, davanın sonuçlandığı yıl içinde alıcı tarafından kanuni defterlere
kaydedilmesi şartıyla indirim konusu yapılabilir.
Sorumlu sıfatıyla KDV beyanının hiç yapılmadığının veya
eksik yapıldığının tespiti üzerine veya mükellefin kanuni süresinden sonra
sorumlu sıfatıyla verdiği beyanname üzerine bu vergilerin tarh edilmesi
halinde, tarh edilen KDV’nin vergi dairesine ödenmesi ve ödemenin gerçekleştiği
takvim yılı aşılmaması şartıyla, ödenen KDV’nin indirim konusu yapılması
mümkündür.
KDV’ye tabi işlemi yapan satıcı tarafından zamanında
düzenlenmeyip, alıcı tarafından en geç fatura düzenleme süresinin son gününü
takip eden vergilendirme dönemi içinde noterden ihtarname gönderilmesi üzerine
satıcı tarafından düzenlenen faturada gösterilen KDV, alıcı tarafından
faturanın düzenlendiği takvim yılı içinde kanuni defterlere kaydedilmek
şartıyla indirim konusu yapılabilir.”
MADDE 19 – Aynı Tebliğin (IV/A-1.5.) bölümünün
birinci paragrafı yürürlükten kaldırılmış, ikinci paragrafının birinci cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurtiçi ve yurtdışından
satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c)
maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade alacağı
KDV tutarı, ihraç kayıtlı teslim bedeli ile DİİB kapsamında aldığı girdilerin
bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı
aşamaz.”
MADDE 20 – Aynı Tebliğin (IV/A-4.) bölümünün
beşinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“YMM raporu ile iade talebinde bulunan mükelleflerin teminat
karşılığı aldıkları iadeye ilişkin olarak;
- İadenin yapıldığı tarihten itibaren altı ay içinde bu iade
ile ilgili olarak YMM raporu ibraz edilmemesi ve ek süre talebinde
bulunulmaması,
- Ek süre talebinin uygun bulunmaması,
- Altı aylık ek süre içinde de YMM raporunun ibraz
edilmemesi
durumlarında, teminat karşılığı yapılan iade incelemeye sevk
edilir ve teminat vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.”
MADDE 21 – Aynı Tebliğin (IV/A-5.) bölümünün
sonuna başlığı ile birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“5.6. Artırımlı Teminat Uygulaması
İade taleplerinin yerine getirilmesi bakımından özel
esaslara tabi olanlar hariç olmak üzere, mükelleflerin Tebliğin (IV/A-3)
bölümünde belirlenen sınırı aşan ve işlem türü itibarıyla YMM KDV İadesi Tasdik
Raporu ile talep edilen nakden iadelerinde, iade talep dilekçesi ile Tebliğin
ilgili bölümlerinde iade taleplerine ilişkin aranan belgelerin (YMM KDV İadesi
Tasdik Raporu hariç) tamamlanması sonrasında, nakden iadesi talep edilen
tutarın %120’si oranında (İTUS sertifikası sahibi mükellefler için %60’ı
oranında) banka teminat mektubu verilmesi halinde, iade işlemi beş iş günü
içinde gerçekleştirilir. İadeye ilişkin YMM raporunun iadenin yapıldığı
tarihten itibaren altı ay içinde verilmemesi halinde, iade talebi sürenin
sonunda ivedilikle incelemeye sevk edilir.
İadeye ilişkin YMM raporunun ibraz edilmesi halinde, KDVİRA,
YMM raporuna ilişkin kontroller ile vergi dairesince yapılması gereken diğer
kontroller iki ay içerisinde tamamlanır. İade hakkı doğuran işlem bazında
yapılan bu kontroller sonucunda herhangi bir eksiklik/olumsuzluk tespit
edilmemesi halinde, YMM raporunun ibraz edildiği tarihten itibaren en geç iki
ay içinde teminat mektubu mükellefe iade edilir.
Ancak yapılan kontroller sonucunda eksiklik/olumsuzluk
tespit edilmesi halinde, bu eksikliğin/olumsuzluğun giderilmesi için mükellefe
30 günlük süre verilir. Süresinde eksiklikleri/olumsuzlukları gidermeyen
mükellefe 30 günlük ek süre verilir. Mükellefe verilen bu süreler, teminat
mektuplarının iade edilmesine ilişkin iki aylık sürenin hesabında dikkate
alınmaz. Bu süreler içinde eksikliklerin/olumsuzlukların giderilmemesi halinde
haksız iade edilen tutar, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile
birlikte mükelleften aranır.”
MADDE 22 – Aynı Tebliğin (IV/A-6.) bölümünün;
a) Birinci paragrafında (iii) sırasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki sıra eklenmiş,
“iv. Teminat veya YMM raporu karşılığı iade talep edilmesine
karşın vergi dairelerinin yapacakları kontrollerde tespit edilen eksiklik veya
olumsuzlukların mevzuata uygun şekilde düzeltilmemesi”
b) İkinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki
paragraf eklenmiştir.
“Yukarıda dördüncü sıra kapsamında, iade talebinin
incelemeye sevki Gelir İdaresi Başkanlığı veya Vergi Dairesi
Başkanlıkları/Defterdarlıklar tarafından yapılabilir. İncelemeye sevk, ancak
öncesinde vergi dairelerince mükellefin iade dosyasındaki
eksikliklerin/olumsuzlukların YMM veya mükellef tarafından düzelttirilmesine
ilişkin yazının yazılması ve belirtilen sürede YMM veya mükellef tarafından
gerekli düzeltmelerin mevzuata uygun şekilde yapılmaması veya olumsuzluğun
giderilmemesi halinde mümkündür. Bu kapsamda incelemeye sevk edilen iade
talepleri, iadesi talep edilen tutarın %120’si oranında banka teminat mektubu
verilmesi halinde yerine getirilir, teminat vergi inceleme raporuna göre
çözülür.”
MADDE 23 – Aynı Tebliğin (IV/E-1.3.) bölümünün
dördüncü paragrafında yer alan “(IV/E/3.4), (IV/E/3.5),” ibaresi “(IV/E/3.2),
(IV/E/3.3),” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 24 – Aynı Tebliğin (IV/E-2.2.) bölümünün
ikinci paragrafındaki “(IV/E/3.4), (IV/E/3.5),” ibaresi “(IV/E/3.2),
(IV/E/3.3),” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 25 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
MADDE 26 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı
yürütür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder