1. Amaç ve Kapsam
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153/A
maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi bu Tebliğin
konusunu oluşturmaktadır.
2. Dayanak
Bu Tebliğ, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin on üçüncü
fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.
3. Tanımlar ve Kısaltmalar
Bu Tebliğde geçen;
a) 6183 sayılı Kanun: 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu,
b) 193 sayılı Kanun: 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununu,
c) 213 sayılı Kanun: 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi
Usul Kanununu,
ç) 3568 sayılı Kanun: 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununu,
d) Bakanlık: Maliye Bakanlığını,
e) Başkanlık: Gelir İdaresi Başkanlığını,
f) Mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilenler: Bu Tebliğ
uygulaması bakımından, başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı
halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği
vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilen ve
mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi
üzerine işi bırakmış addolunarak mükellefiyet kayıtları vergi dairesince terkin
edilenleri,
g) Teminat: 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinde yer alan ve
her yıl yeniden değerleme oranına göre belirlenen asgari tutardan (2017 yılı
için 90.000 TL) az olmamak üzere, düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan
(vergiler dahil) toplam tutarın % 10’u olarak hesaplanan ve 6183 sayılı Kanunun
10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde
sayılan; parayı, bankalar tarafından verilen süresiz teminat mektuplarını,
Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerini veya bu
senetler yerine düzenlenen belgeleri,
ğ) TÜRMOB: Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve
Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğini,
h) Vergi borcu: Bu Tebliğ uygulaması bakımından, Maliye
Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen ve 213 sayılı Kanun
kapsamına giren vergi, resim, harçlar, vergi cezaları ile bunlara bağlı gecikme
faizi ve gecikme zamlarını,
ifade eder.
4. Münhasıran Sahte Belge Düzenlenmesi Nedeniyle
Mükellefiyet Kayıtlarının Re’sen Terkin Edilmesi Halinde Teminat Uygulaması
4.1. Mükellefiyet Kayıtları Re’sen Terkin Edilen
Gerçek/Tüzel Kişiler ve Tüzel Kişiliği Olmayan Teşekküller ile Bunlarla
İlişkili Sayılanlar İçin Teminat Uygulaması
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrası hükmüne
göre, mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilen mükellefin;
- Serbest meslek erbabı olması durumunda kendisince,
- Şahıs işletmesi (193 sayılı Kanun uyarınca elde etmiş
oldukları ticari kazançları gerçek veya basit usulde vergilendirilen gerçek
kişiler ile zirai kazançları gerçek usulde vergilendirilen çiftçiler tarafından
işletilen işletmeler) olması durumunda sahibince,
- Adi ortaklık olması durumunda ortaklardan her biri
tarafından,
- Ticaret şirketi olması durumunda şirketin kendisi, kanuni temsilcileri,
yönetim kurulu üyeleri, söz konusu şirketin asgari % 10 ve üzeri hissesine
sahip olan gerçek veya tüzel kişiler ya da zikredilen tüm bu kişilerin asgari %
10 ve üzeri hisseye sahip olduğu veya yönetiminde bulundukları teşebbüsler
tarafından,
- Tüzel kişiliği olmayan teşekkül olması durumunda bunları
idare edenler tarafından
işe başlama bildiriminde bulunulması halinde, adlarına
mükellefiyet tesis edilebilmesi; bunların ve mükellefiyet kaydı re’sen terkin
edilenlerin varsa tüm vergi borçlarının ödenmesi ve teminat verilmesi
şartlarına bağlıdır.
Aynı şartlar, yukarıda sayılanlar dışında olup vergi
inceleme raporlarında münhasıran sahte belge düzenleme fiilinin işlenmesinde
bilfiil bulundukları tespit edilenlerin işe başlama bildiriminde bulunmaları
halinde de geçerlidir.
Bu kapsamda olup işe başlama bildiriminde bulunanların
mükellefiyetleri şartlar yerine getirilmediği takdirde tesis edilmeyecektir.
Şartların yerine getirilmesi halinde ise bu tarih itibarıyla mükellefiyet tesis
edilecektir.
4.1.1 Mükellefiyet Kayıtları Re’sen Terkin Edilen Gerçek
Kişiler İçin Teminat Uygulaması
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrası hükmüne
göre, mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilen mükellefin gerçek kişi olması ve
bu mükelleflerin yeniden mükellefiyet tesis ettirmek için işe başlama
bildiriminde bulunması halinde, maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartlar
yerine getirilmeden mükellefiyetleri tesis edilmeyecektir. Buna göre
mükellefiyet kayıtları re’sen terkin edilmiş olan;
- Serbest meslek erbapları,
- Şahıs işletmesi sahipleri,
- Adi ortaklıkların gerçek kişi ortakları
bu kapsamda değerlendirilecek olup, söz konusu kişilerin
ticari, zirai ve mesleki kazançları nedeniyle mükellefiyet tesis
ettirebilmeleri için tüm vergi borçlarının ödenmiş ve teminat verilmiş olması
gerekmektedir.
Örnek 1: Ticari faaliyeti nedeniyle Gaziantep
Şahinbey Vergi Dairesinin mükellefi olan Bay (A) hakkında vergi incelemesine
yetkili olanlarca düzenlenen vergi inceleme raporunda, başkaca bir ticari,
zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek
amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği, toplam 500.000 TL tutarında sahte belge
düzenlediği ve mükellefiyet kaydının 27/11/2014 tarihi itibarıyla terkin
edilmesi gerektiği tespitine yer verilmiştir. Bunun üzerine vergi dairesince,
Bay (A)’nın mükellefiyet kaydı, raporda belirtilen tarih itibarıyla re’sen
terkin edilmiştir.
Bay (A)’nın, 2017 yılında Ankara Ulus Vergi Dairesine işe
başlama bildiriminde bulunması durumunda, mükellefiyetinin tesis edilebilmesi
için varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş ve rapor ile tespit edilmiş sahte
belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’unun (500.000 TL x %10 = 50.000 TL)
2017 yılı için geçerli asgari teminat tutarından az olması nedeniyle 90.000 TL
tutarında teminat verilmiş olması gerekmektedir.
4.1.2. Mükellefiyet Kayıtları Re’sen Terkin Edilen Tüzel
Kişiliği Olmayan Teşekkül İdarecileri İçin Teminat Uygulaması
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrası hükmüne
göre, işe başlama bildirimi alınması üzerine kendisinden maddenin birinci
fıkrasında belirtilen şartları yerine getirmesi istenecekler arasında,
mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilen tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin
idarecileri de bulunmaktadır.
Buna göre, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler gibi
mükellefiyeti bulunan ancak ayrı bir tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin
münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin
tespiti üzerine mükellefiyet kaydının re’sen terkin edilmesi durumunda, bu
teşekküllerin münhasıran sahte belge düzenleme fiilinin işlenmiş olduğu dönemde
idarecisi olan kişilerin işe başlama bildirimlerinin alınması üzerine, maddenin
birinci fıkrasında belirtilen şartlar yerine getirilmeden mükellefiyetleri
tesis edilmeyecektir.
Diğer taraftan, tüzel kişiliği bulunmayan teşekküllerin
mükellefiyetlerinin terkin tarihi itibarıyla bunları idare edenlerin ticari,
zirai veya mesleki bir faaliyetten dolayı mevcut bir mükellefiyetleri varsa bu
mükellefiyetleri veya bu mükellefiyetlerin başka bir vergi dairesine
nakledilmesi nedeniyle bu aşamada kendilerinden maddenin birinci fıkrasındaki
şartları yerine getirmeleri istenmeyecektir. Ancak, mezkûr kişilerin
mükellefiyetleri herhangi bir neden ile terkin edildikten sonra yeniden
mükellefiyet tesis ettirmek için işe başlama bildiriminde bulunmaları halinde,
maddenin birinci fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilecektir.
Örnek 2: Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki
faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla
mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunan ve rapora istinaden mükellefiyet
kaydı 30/11/2015 tarihi itibarıyla Ankara Cumhuriyet Vergi Dairesi tarafından
re’sen terkin edilen tüzel kişiliği olmayan mükellef (B) teşekkülünün,
münhasıran sahte belge düzenleme fiilinin işlenmiş olduğu dönemde idarecisi
olan Bay (C)’nin İstanbul Sarıgazi Vergi Dairesine 2017 yılında işe başlama
bildiriminde bulunması halinde, mükellefiyetinin tesis edilebilmesi için Bay
(C)’nin ve (B) teşekkülünün varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş ve Bay (C) tarafından
teminat verilmiş olması şarttır.
(B) teşekkülünün mükellefiyetinin terkin tarihi itibarıyla
Bay (C)’nin, ticari, zirai veya mesleki bir faaliyetten dolayı mevcut bir
mükellefiyeti varsa bu mükellefiyeti veya bu mükellefiyetin başka bir vergi
dairesine nakledilmesi nedeniyle bu aşamada birinci fıkrada belirtilen
şartların yerine getirilmesi istenmeyecektir. Ancak, Bay (C)’nin bu
mükellefiyeti herhangi bir neden ile terkin edildikten sonra yeniden
mükellefiyet tesis ettirmek için işe başlama bildiriminde bulunması halinde,
maddenin birinci fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilecektir.
4.1.3. Mükellefiyet Kayıtları Re’sen Terkin Edilen Tüzel
Kişiler ile Bunlarla İlişkili Sayılanlar İçin Teminat Uygulaması
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrası hükmüne
göre, mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilen mükellefin tüzel kişi (ticaret
şirketi) olması durumunda bu mükelleflerin, kanuni temsilcilerinin, yönetim
kurulu üyelerinin, asgari % 10 ve üzeri hissesine sahip olan gerçek veya tüzel kişilerin
ya da bu kişilerin asgari % 10 ve üzeri hisseye sahip olduğu veya yönetiminde
bulundukları teşebbüslerin işe başlama bildiriminin alınması üzerine maddenin
birinci fıkrasında belirtilen şartlar yerine getirilmeden mükellefiyetleri
tesis edilmeyecektir.
Ancak ticaret şirketlerinin mükellefiyetlerinin terkin
tarihi itibarıyla bu şirketlerle ilişkili olan kişilerin (kanuni temsilci,
yönetim kurulu üyeleri vd.) ticari, zirai veya mesleki bir faaliyetten dolayı
mevcut bir mükellefiyeti varsa bu mükellefiyetleri veya bu mükellefiyetlerin
başka bir vergi dairesine nakledilmesi nedeniyle bu aşamada kendilerinden
maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartları yerine getirmesi
istenmeyecektir. Bununla birlikte, mezkûr kişilerin mükellefiyetleri herhangi bir
neden ile terkin edildikten sonra yeniden mükellefiyet tesis ettirmek için işe
başlama bildiriminde bulunmaları halinde, maddenin birinci fıkrası hükümleri
çerçevesinde işlem tesis edilecektir.
Örnek 3: Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki
faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla
mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunan ve rapora istinaden mükellefiyet
kaydı 30/11/2015 tarihi itibarıyla Ankara Cumhuriyet Vergi Dairesi tarafından
re’sen terkin edilen (Ç) Ltd. Şti.’nin, münhasıran sahte belge düzenleme
fiilinin işlenmiş olduğu dönemde % 10 ve üzeri nispette hissedarı olan Bay
(D)’nin İstanbul Sarıgazi Vergi Dairesine 2017 yılında işe başlama bildiriminde
bulunması halinde mükellefiyetinin tesis edilebilmesi için Bay (D)’nin ve (Ç)
Ltd. Şti.’nin varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş ve Bay (D) tarafından teminat
verilmiş olması şarttır.
(Ç) Ltd. Şti.’nin mükellefiyetinin terkin tarihi itibarıyla
Bay (D)’nin, ticari, zirai veya mesleki bir faaliyetten dolayı mevcut bir
mükellefiyeti varsa, bu mükellefiyeti veya bu mükellefiyetin başka bir vergi
dairesine nakledilmesi nedeniyle kendisinden bu aşamada birinci fıkradaki
şartları yerine getirmesi istenmeyecektir. Ancak, Bay (D)’nin bu mükellefiyeti
herhangi bir neden ile terkin edildikten sonra yeniden mükellefiyet tesis
ettirmek için işe başlama bildiriminde bulunması halinde, maddenin birinci
fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilecektir.
Örnek 4: İstanbul Şişli Vergi Dairesinin
mükellefi olan (E) A.Ş. hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda münhasıran
sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit edilmiş ve
rapora istinaden 30/9/2014 tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı re’sen terkin
edilmiştir.
(E) A.Ş.’nin, münhasıran sahte belge düzenleme fiilinin işlenmiş
olduğu dönemde kanuni temsilcisi olan Bay (F)’nin kendi adına 2017 yılında
Erzurum Aziziye Vergi Dairesine mükellefiyet tesis ettirebilmesi için şahsının
ve (E) A.Ş.’nin varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş ve teminat verilmiş olması
gerekmektedir.
(E) A.Ş.’nin ortağının 2017 yılında Antalya Üçkapılar Vergi
Dairesine mükellefiyet tesis ettirmek istemesi durumunda ise ortağın münhasıran
sahte belge düzenleme fiilinin işlenmiş olduğu dönemde şirket sermayesinin
asgari % 10’una sahip olup olmadığına bakılarak, sermaye payının % 10 ve üzeri
nispette olması halinde maddenin birinci fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem
tesis edilecektir.
Örnek 5: Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki
faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet
tesis ettirdiği vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile
tespit olunan Ankara Ostim Vergi Dairesinin mükellefi (G) Ltd. Şti.’nin
mükellefiyet kaydı, raporda belirtilen 24/6/2014 tarihi itibarıyla re’sen
terkin edilmiştir.
(G) Ltd. Şti.’nin üç gerçek kişi ortağı bulunmakta olup, Bay
(H)’nin ortaklık payı % 90, Bay (I)’nın ortaklık payı % 4 ve Bay (İ)’nin
ortaklık payı % 6’dır. Bay (İ) aynı zamanda şirketin kanuni temsilcisidir.
Bursa Setbaşı Vergi Dairesi tarafından işe başlama bildirimi
alınan (J) A.Ş.’nin evraklarının tetkikinden, (G) Ltd. Şti.’nin % 4 payla
ortağı olan Bay (I)’nın yeni kurulan (J) A.Ş.’nin sermayesinin % 15’ine sahip
olduğu anlaşılmıştır. Bay (I), (G) Ltd. Şti.’nin sermayesinin % 10’undan azına
sahip olduğundan ve (G) Ltd. Şti.’de kanuni temsilci veya yönetim kurulu üyesi
vasfını haiz olmadığından, (J) A.Ş. hakkında madde kapsamında işlem
yapılmayacaktır.
Bay (İ)’nin, (J) A.Ş.’ye %10’dan daha az sermaye payıyla
ortak olması halinde de konu madde kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Ancak, Bay (İ)’nin, (G) Ltd. Şti.’deki ortaklık payı % 6
olmasına rağmen söz konusu şirkette kanuni temsilci olması nedeniyle, (J)
A.Ş.’ye yönetim kurulu üyesi, kanuni temsilci veya asgari % 10 payla ortak
olması halinde, maddenin birinci fıkrasındaki şartlar yerine getirilmeden (J)
A.Ş.’nin mükellefiyeti tesis edilmeyecektir.
4.1.4. Münhasıran Sahte Belge Düzenleme Fiilinin
İşlenmesinde Bilfiil Bulundukları Tespit Edilenler İçin Teminat Uygulaması
Mükellefin başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti
olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis
ettirdiğini tespit eden raporda, sahte belge düzenleme fiilinin işlenmesinde
bilfiil bulundukları tespit edilen ve raporda açıkça isimlerine yer verilen
kişilerin işe başlama bildiriminde bulunmaları halinde de maddenin birinci
fıkrası hükümleri tatbik edilir.
Örnek 6: Ankara Kızılbey Vergi Dairesi
mükelleflerinden (K) A.Ş. hakkında yapılan vergi incelemesi sonucunda
düzenlenen raporda, mükellefin başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti
olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenleme faaliyetinde bulunduğu tespiti
üzerine vergi dairesince mükellefiyet kaydı 20/4/2015 tarihi itibarıyla re’sen
terkin edilmiştir. Söz konusu raporda, anılan şirket ile herhangi bir ortaklık
veya idarecilik ilişkisi bulunmayan Bay (L)’nin sahte belge düzenleme
faaliyetinde bilfiil bulunduğu tespit edilmiştir.
Bay (L) tarafından 2017 yılında yapılan işe başlama
bildirimi üzerine adına mükellefiyet tesis edilebilmesi için, (K) A.Ş.’nin ve Bay
(L)’nin varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş ve Bay (L)’den teminat alınmış
olması gerekmektedir.
4.1.5. Münhasıran Sahte Belge Düzenleme Fiilinin Belirli
Bir Tarihten Sonra İşlenmeye Başlanmış Olması
Vergi inceleme raporunda münhasıran sahte belge düzenleme
fiilinin, mükellefiyet tesisinden itibaren değil de belirli bir tarihten sonra
işlenmeye başlandığı tespit edilmişse raporda belirtilen bu tarihten önceki
dönemlere ilişkin kanuni temsilciler, yönetim kurulu üyeleri, asgari % 10
hisseye sahip ortaklar, bunların asgari % 10 ortağı olduğu veya yönetiminde
bulundukları teşebbüsler ile adi ortaklık ortakları ve tüzel kişiliği olmayan
teşekkül idarecileri hakkında birinci fıkra hükümleri tatbik edilmez.
Örnek 7: 24/9/2013 tarihinde kurulmuş olan (M)
A.Ş. hakkında düzenlenen rapor ile 14/5/2015 tarihinden itibaren münhasıran
sahte belge düzenlemek amacıyla faaliyette bulunduğu tespit edilmiş ve Bursa
İnegöl Vergi Dairesince mükellefiyet kaydı raporda belirtilen tarih itibarıyla
re’sen terkin edilmiştir.
Şirketin kurucu ortaklarından olan Bay (N) % 30’luk
hissesinin tamamını 10/4/2014 tarihinde Bay (O)’ya devrederek şirketten
ayrılmıştır. Dolayısıyla Bay (N)’nin işe başlama bildiriminde bulunması halinde
birinci fıkradaki şartlar aranmadan mükellefiyeti tesis edilecektir.
4.1.6. İşe Başlama Bildiriminde Bulunulması Gerekmeyen
Mükellefiyet Tesisleri
193 sayılı Kanuna göre ticari, zirai ve mesleki kazançlar
dışında gelir elde eden gerçek kişiler, maddenin birinci fıkrasında
sayılanlardan olsalar dahi bu gelirlerinin vergilendirilmesi için işe başlama
bildiriminde bulunmak zorunda olmadıklarından, bu kişiler adına tesis edilecek
gelir vergisi mükellefiyetleri için maddenin birinci fıkra hükümleri
uygulanmaz.
4.1.7. Mükellefiyet Tesis Ettirmeksizin Kayıt Dışı
Faaliyette Bulunduğu Tespit Edilenlerin Durumu
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrasında
sayılanlardan olup işe başlama bildiriminde bulunması gerekirken, faaliyetini
vergi dairesinin bilgisi dışında sürdürenlerin bu durumlarının tespiti halinde,
bu kişiler hakkında idarece teminat istenmeden mükellefiyete ilişkin gerekli
işlemler tesis ettirilir.
Bu durumda mükellefiyet tesis tarihinden itibaren bir ay
içinde ilgili vergi dairesi tarafından; otuz gün içerisinde teminat verilmesi
ve mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilen mükellefin ve kendilerinin varsa tüm
vergi borçlarının ödenmesi, yazılı olarak talep edilir.
Yazının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre
içerisinde bu şartlar yerine getirilmezse istenen teminat tutarı verilen sürenin
son günü vade tarihi kabul edilmek suretiyle söz konusu mükellefler adına
teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Teminat alacağı, bu mükelleflerden
6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil
edilir.
Otuz günlük süre sonunda bu şartların yerine getirilmemesi
halinde, mükelleflerin açılmış olan mükellefiyet kayıtları vergi dairesi
tarafından ayrıca terkin edilir.
Mükelleflerin faaliyetlerine devam etmek istemeleri
durumunda, mükellefiyetin tesis edilebilmesi için mükellefiyet kaydı re’sen
terkin edilen mükellefin ve kendilerinin varsa tüm vergi borçları ile teminat
alacağı tutarının ödenmiş olması şarttır.
4.2. Tebliğin (4.1) No.lu Bölümünde Sayılan Gerçek ve
Tüzel Kişiler ile Tüzel Kişiliği Olmayan Teşekküllerle Bağlantılı Olan Adi
Ortaklıkların, Ticaret Şirketlerinin ve Tüzel Kişiliği Olmayan Teşekküllerin
İşe Başlama Bildiriminde Bulunması Halinde Teminat Uygulaması
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin ikinci fıkrası hükmüne
göre, maddenin birinci fıkrasında sayılanların şahsen veya doğrudan
mükellefiyet tesis ettirmeyip de işe başlama bildiriminde bulunan;
- Bir adi ortaklığın ortağı,
- Bir ticaret şirketinin kanuni temsilcisi, yönetim kurulu
üyesi, % 10 veya fazlası nispette hissedarı veya
- Tüzel kişiliği olmayan bir teşekkülün idarecisi
sıfatını taşımaları halinde de maddenin birinci fıkrası
hükmü uygulanacaktır.
Buna göre, maddenin birinci fıkrasında sayılanların ortağı
oldukları adi ortaklıkların, kanuni temsilcisi, yönetim kurulu üyesi, şirket
sermayesinin asgari % 10’una sahip oldukları ticaret şirketlerinin veya idare
ettikleri tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin işe başlama bildiriminde
bulunmaları durumunda, bunlar nezdinde mükellefiyet tesis edilebilmesi için,
kendileri ile mükellefiyet kayıtları re’sen terkin edilenlerin, varsa tüm vergi
borçlarının ödenmiş ve teminat verilmiş olması şarttır.
Örnek 8: Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki
faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla serbest
meslek erbabı olarak mükellefiyet tesis ettirdiği vergi incelemesine yetkili
olanlarca düzenlenen rapor ile tespit olunan Bay (Ö)’nün mükellefiyet kaydı,
Ankara Ostim Vergi Dairesince raporda belirtilen 24/6/2014 tarihi itibarıyla
re’sen terkin edilmiştir.
Bursa Nilüfer Vergi Dairesince işe başlama bildirimi alınan
(P) A.Ş.’nin evraklarının tetkikinden, Bay (Ö)’nün, (P) A.Ş.’de en az % 10
ortaklık payının olduğu veya kanuni temsilci/yönetim kurulu üyesi vasfını haiz
bulunduğu tespit edildiğinde, maddenin birinci fıkrasındaki şartları yerine
getirmeden (P) A.Ş.’nin mükellefiyeti tesis edilmeyecektir.
Örnek 9: Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki
faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla
mükellefiyet tesis ettirdiği vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen
rapor ile tespit edilen (R) Ltd. Şti.’nin mükellefiyet kaydı Ankara Kavaklıdere
Vergi Dairesince raporda belirtilen 18/9/2014 tarihi itibarıyla re’sen terkin
edilmiştir.
(R) Ltd. Şti.’nin iki gerçek kişi ortağı bulunmakta olup,
bunlardan Bay (S)’nin ortaklık payı % 70, Bay (Ş)’nin ortaklık payı ise %
30’dur. Ayrıca, Bay (S)’nin Ankara Kızılbey Vergi Dairesinin faal
mükelleflerinden (T) A.Ş.’de 17/9/2013 tarihinden itibaren % 10 ortaklık payı
mevcut bulunmaktadır.
2017 yılında Ankara Ostim Vergi Dairesi tarafından işe
başlama bildirimi alınan (U) Ltd. Şti.’de, (T) A.Ş.’nin % 10 ortaklık payı
bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, (U) Ltd. Şti.’nin mükellefiyetinin
tesis edilebilmesi ancak (R) Ltd. Şti.’nin ve (U) Ltd. Şti.’nin varsa tüm vergi
borçlarının ödenmesi ve (U) Ltd. Şti.’nin vereceği teminat ile mümkündür.
Öte yandan, Bay (S)’nin % 10 ortaklık payının bulunduğu (T)
A.Ş. hakkında, keyfiyetin Ankara Kızılbey Vergi Dairesinin ıttılaına girdiği
tarihten itibaren maddenin üçüncü fıkrası kapsamında bu Tebliğin (4.3) No.lu bölümünde
açıklandığı şekilde işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
4.3. Tebliğin (4.1) No.lu Bölümünde Sayılan Gerçek ve
Tüzel Kişiler ile Tüzel Kişiliği Olmayan Teşekküllerin; Mükellefiyeti Bulunan
Adi Ortaklık, Ticaret Şirketi ve Tüzel Kişiliği Olmayan Teşekkül Ortağı, Kanuni
Temsilcisi veya İdarecisi Olması, Bunları Devralması, Kısmen veya Tamamen
Bunlara Devrolunması Halinde Teminat Uygulaması
4.3.1. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
üçüncü fıkrasında, birinci fıkrada sayılan kişilerin; bir adi ortaklığın,
ticaret şirketinin veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülün kanuni temsilcisi,
yönetim kurulu üyesi, idarecisi, asgari % 10 nispetinde ortağı olduğunun
anlaşılması veya bunları devralması, söz konusu mükellefiyetlerin kısmen veya
tamamen bunlara devrolunması halinde yapılacak işlemler hüküm altına
alınmıştır.
Buna göre, maddenin birinci fıkrasında sayılanlarla
ortaklık, yönetiminde bulunma, devralma, devrolunma keyfiyetinin, faaliyeti
devam eden mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin ıttılaına girmesinden
itibaren bir ay içinde bu mükellefe hitaben yazılacak bir yazı ile otuz gün
içinde;
- Birinci fıkra hükmüne göre teminat verilmesi,
- Mükellefiyet kaydı vergi dairesince re’sen terkin edilmiş
olan mükellefin varsa tüm vergi borçlarının ödenmesi
istenir.
Bu durumda mükellefin iki seçeneği bulunmaktadır. Birinci
seçenek, yazıyı tebellüğ ettiği tarihten itibaren otuz gün içinde yukarıda
sayılan şartları yerine getirmektir. İkinci seçenek ise söz konusu kişilerin
mevcut mükellefiyetteki statülerinin bu süre içerisinde sona erdirilmesidir.
İki seçenekten birinin verilen sürede yerine getirilmemesi
halinde, istenen teminat tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi olarak
kabul edilmek suretiyle mevcut mükellef adına teminat alacağı olarak tahakkuk
ettirilir. Teminat alacağı, bu mükelleften 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme
zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edilir.
Ayrıca, bu mükellef birinci fıkrada sayılanların teminat
isteme tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş tüm vergi borçlarından müşterek ve
müteselsil sorumludur. Maddede öngörülen statü sona erdirme şartının verilen
süreden sonra gerçekleştirilmesi halinde de müşterek ve müteselsil sorumlu
olunan borçların ve teminat alacağının takibine devam edilir.
4.3.2. Üçüncü fıkra kapsamında, söz konusu
kişilerin statülerinin otuz günlük süreden sonra herhangi bir tarihte sona
erdirilmesi durumunda, varsa alınmış olan teminat iade edilmez.
Diğer taraftan, otuz günlük süre içerisinde mezkûr kişilerin
statülerinin sona erdirilmesine yönelik yasal girişimleri başlatmış olan ve bu
durumu muteber vesikalar ile ispat ve tevsik eden mükelleflerden alınmış olan
teminat, bu yasal girişimler sonucunda statülerinin sona erdirilmesi şartıyla,
maddenin yedinci fıkrasındaki süre ve şartlar aranmaksızın vergi dairesi
tarafından iade olunur.
Örnek 10: Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki
faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla
mükellefiyet tesis ettirdiği ve 1.180.000 TL tutarında sahte belge düzenlediği
vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen vergi inceleme raporu ile
tespit edilen (Ü) A.Ş.’nin mükellefiyet kaydı 11/3/2014 tarihi itibarıyla
İstanbul Merter Vergi Dairesince re’sen terkin edilmiştir.
(Ü) A.Ş.’nin kanuni temsilcisi Bay (V)’nin, 12/6/2013
tarihinden itibaren, Konya Selçuk Vergi Dairesi mükellefi (Y) Ltd. Şti.’nin %
15 hisseli ortağı olduğu keyfiyeti 2017 yılı içerisinde Konya Selçuk Vergi
Dairesinin ıttılaına girdiğinde, söz konusu ıttıla tarihinden itibaren bir ay
içerisinde (Y) Ltd. Şti.’ye yazılacak bir yazı ile yazının tebliğinden itibaren
otuz gün içerisinde (Ü) A.Ş.’nin, teminat isteme tarihi itibarıyla var olduğu
anlaşılan 65.000 TL tutarındaki vergi borcunu ödemesi ile 118.000 TL tutarında
teminat vermesi yazılı olarak istenir.
Otuz günlük süre içerisinde şartların yerine getirilmemesi
ve Bay (V)’nin statüsünün devam ettirilmesi halinde, istenen teminat tutarı
verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle (Y) Ltd.
Şti. adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Tahakkuk ettirilen
118.000 TL tutarındaki teminat alacağı ile (Ü) A.Ş.’nin teminat isteme tarihi
itibarıyla tahakkuk etmiş 65.000 TL tutarındaki vergi borcu müşterek ve
müteselsil sorumlu sıfatıyla (Y) Ltd. Şti.’den 6183 sayılı Kanun uyarınca takip
ve tahsil edilir.
Diğer taraftan, (Ü) A.Ş.’nin teminat isteme tarihi
itibarıyla tahakkuk etmiş 65.000 TL tutarındaki vergi borcundan kendisinin ve
kanuni temsilcisi Bay (V)’nin 6183 sayılı Kanun uyarınca sorumluluğunun devam
edeceği tabiidir.
4.4. Alınan Teminatların İadesi
4.4.1. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında sayılan haller dolayısıyla alınan
teminatların iadesi hususu, maddenin yedinci fıkrasında düzenlenmiştir.
Söz konusu düzenlemeye göre, birinci, ikinci ve üçüncü
fıkralarda sayılan hallerden dolayı teminat alınmasını takip eden takvim
yılının başından itibaren üç yıl içinde, sahte veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı belge kullanılması hariç, 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinde
sayılan fiillerden herhangi birinin işlenmediğinin vergi incelemesine yetkili
olanlar tarafından düzenlenecek vergi inceleme raporu ile tespit edilmesi
durumunda, alınmış olan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla
mükellefe iade edilir.
Teminatın iade edilebilmesi fiillerin işlenmediğinin
tespitine bağlı olduğu için, bu mükellefler hakkında söz konusu üç yılın
sonundan itibaren en geç üç ay içinde bir vergi incelemesi istenilir. Yapılan
inceleme neticesinde üç yılın tamamında, sahte veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı belge kullanılması hariç, 359 uncu maddede sayılan herhangi bir
fiilin işlenmediği tespitine raporda yer verilmesi halinde, alınmış olan
teminat başkaca vergi borcunun olmaması şartıyla iade edilir. Başkaca vergi
borcunun olması durumunda, bu borç tutarı ödenmeksizin teminat iade edilmez.
4.4.2. Söz konusu inceleme neticesinde sahte
belge düzenleme fiilinin işlendiği tespit edilmişse iki farklı durum ortaya
çıkacaktır. İnceleme raporunda, teminatı gösteren mükellefin başkaca bir
ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek
amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği ve mükellefiyet kaydının terkin edilmesi
gerektiği tespit edilmişse mükellefiyet kaydı vergi dairesince terkin edilir.
Ayrıca, terkin tarihi itibarıyla ödenmemiş vergi borçları ile işlenmiş olan
fiillerden doğan vergi borcu alınan teminattan mahsup edilir. Bu mahsuptan
sonra da artan bir tutarın bulunması durumunda, kalan teminat tutarı mükellefe
iade edilir.
Raporda, fiilin maddenin dördüncü fıkrası kapsamında olduğu,
diğer bir ifadeyle teminatı gösteren mükellefin ticari, zirai ve mesleki
faaliyetinin yanında sahte belge düzenleme fiilini işlediği tespit edilmişse
mükellefin tahakkuk etmiş tüm vergi borçları ile işlenen fiilden doğan vergi
borçları daha evvel alınmış olan teminattan mahsup edilir. Ayrıca mükelleften
maddenin dördüncü fıkrası hükmünce, bu Tebliğin (5.1) No.lu bölümünde yer alan
açıklamalara uygun olarak yeniden teminat göstermesi istenir. Bu teminatın
hesabında mahsup neticesinde kalan teminat tutarı, istenecek yeni teminat
tutarından düşülür. Teminatın gösterilmemesi halinde, istenen teminat tutarı
verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle mükellef
adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Teminat alacağı, bu
mükelleften 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip ve
tahsil edilir.
4.4.3. Maddenin yedinci fıkrasında yer alan “üç”
yıllık süre tamamlanmadan mükellefin faaliyetini terk etmesi durumunda bu
mükellef, mükellefiyet kaydının terkin tarihinden itibaren en geç üç ay içinde
vergi incelemesine sevk edilir. Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı
belge kullanılması hariç, 359 uncu maddede sayılan fiillerden herhangi birinin
işlenmediğinin vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından düzenlenecek vergi
inceleme raporu ile tespit edilmesi durumunda, alınmış olan teminat başkaca
vergi borcu bulunmaması kaydıyla mükellefe iade edilir. Vergi borcu varsa
teminat tutarından öncelikle bu borç mahsup edilir. Yapılan inceleme
neticesinde de bir vergi tarh edilmesi durumunda, kalan teminat tutarı mükellefin
tahakkuk edecek vergi borçlarından mahsup edilmek üzere bekletilir. Yapılacak
mahsup sonrasında artan bir tutarın bulunması durumunda kalan teminat tutarı
mükellefe iade olunur.
Teminatın iadesinden sonra, bu kapsamdaki mükelleflerin üç
yıllık süre içinde veya sonrasında yeniden işe başlama bildiriminde bulunmaları
halinde, teminat isteme işlemleri tekrar yapılır. Maddede belirtilen şartları
yerine getirenlerin mükellefiyetleri vergi dairesince yeniden tesis edilir. Bu
durumda, teminat alınmasını takip eden takvim yılının başından başlamak üzere
üç yıl tamamlandıktan sonra en geç üç ay içinde mükellef yeniden vergi
incelemesine sevk edilir ve bu Tebliğin (4.4.1) ve (4.4.2) No.lu bölümlerinde
açıklandığı şekilde işlem yapılır.
4.5. 3568 Sayılı Kanun Kapsamında Faaliyette Bulunan
Meslek Mensuplarının Durumu
4.5.1. 3568 Sayılı Kanun Kapsamında Faaliyette Bulunan
Meslek Mensuplarının Tebliğin (4.1) No.lu Bölümünde Sayılan Fiillere İştirak
Etmesi Halinde Ceza ve Teminat Uygulaması
4.5.1.1. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
beşinci fıkrasında, 3568 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan meslek
mensupları hakkında tesis edilecek işlemlere ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Bu hükümlere göre, mükellefiyet kayıtları re’sen terkin
edilenlerin münhasıran sahte belge düzenleme fiillerine iştirak ettiği inceleme
raporu ile tespit edilen meslek mensupları hakkında üç yıl süreyle geçici
olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanacaktır. Meslek mensubu
hakkında geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezasının uygulanabilmesi
için, münhasıran sahte belge düzenleme fiiline iştirak nedeniyle kendisi adına
213 sayılı Kanunun 344 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre kesilen vergi
ziyaı cezasının kesinleşmesi şarttır.
Meslek mensubunun iştirak fiilinin kesinleşmesi halinde, bu
durum vergi dairesi başkanlıkları/defterdarlıklarca Başkanlığa bildirilir.
Başkanlık, meslek mensubu hakkında söz konusu ceza işleminin uygulanması için
meslek mensubunun bağlı bulunduğu odaya bildirim yapar.
Başkanlık tarafından yapılan bildirimin oda kayıtlarına
girdiği tarihten itibaren beş iş günü içerisinde ilgili meslek mensubuna üç yıl
süreyle geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası verilir ve cezanın
verildiği bu tarih üç yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabul edilir. Bu
karar üç iş günü içerisinde Başkanlık, TÜRMOB, meslek mensubu ve meslek
mensubunun bağlı olduğu vergi dairesine bildirilir.
Meslek mensubu hakkında üç yıl süreyle geçici olarak mesleki
faaliyetten alıkoyma cezası uygulamasında bu Tebliğ ile düzenleme yapılmayan
hallerde, 31/10/2000 tarihli ve 24216 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin
Yönetmeliğinin 12 nci maddesi hükümleri uygulanır.
4.5.1.2. Hakkında üç yıl süreyle geçici olarak
mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanan meslek mensubunun sürenin sonunda
mesleki faaliyetine tekrar devam etmek istemesi halinde, bağlı olacağı vergi
dairesine işe başlama bildiriminde bulunması gerekir. İşe başlama bildiriminin
alınması üzerine, vergi dairesi mükellefiyet tesis işlemlerini genel usuller
çerçevesinde gerçekleştirir.
Ayrıca, işe başlama bildiriminin alındığı tarihten itibaren
bir ay içinde vergi dairesi tarafından hazırlanacak bir yazı ile yazının
tebellüğünden itibaren otuz gün içerisinde meslek mensubundan teminat
göstermesi istenir. Teminatın süresinde gösterilmemesi halinde, istenen teminat
tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle
meslek mensubu adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Tahakkuk
ettirilen teminat alacağı, 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik
edilerek takip ve tahsil edilir.
4.5.1.3. Hakkında üç yıl süreyle geçici olarak
mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanan meslek mensubunun cezanın tatbiki
müddetince, 3568 sayılı Kanunun “Mesleğin konusu” başlıklı 2 nci maddesi
kapsamında olmamak şartıyla faaliyette bulunması mümkündür. Söz konusu
faaliyetler için tesis edilecek mükellefiyet nedeniyle 213 sayılı Kanunun 153/A
maddesi hükümleri uygulanmayacaktır.
4.5.2. Tebliğin (4.5.1) No.lu Bölümüne Göre Alınan
Teminatın İadesi
4.5.2.1. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
sekizinci fıkrasında, 3568 sayılı Kanuna göre faaliyette bulunan meslek
mensuplarından maddenin beşinci ve altıncı fıkralarına göre alınan teminatla ilgili
yapılacak işlemler hüküm altına alınmıştır.
4.5.2.2. Mükellefiyet kayıtları re’sen terkin
edilenlerin münhasıran sahte belge düzenleme fiiline iştirak etmeleri nedeniyle
meslek mensuplarından teminatın Tebliğin (4.5.1) No.lu bölümünde açıklanan
şekilde alınmasını takip eden takvim yılının başından itibaren beş yıl içinde,
başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte
belge düzenleme veya mevcut faaliyetin yanında sahte belge düzenleme
fiillerinin işlendiğinin ya da bu fiillere iştirak edildiğinin tespit edilmemiş
olması halinde, başkaca vergi borcu bulunmaması şartıyla, meslek mensubundan
alınan teminat iade edilir.
4.5.2.3. Meslek mensuplarına söz konusu
teminatın iade edilmesi için yukarıda belirtilen fillerin işlenmediğinin
tespiti amacıyla özel bir inceleme yapılmayacaktır. Ancak, teminat alınmasını
takip eden takvim yılının başından itibaren beş yıl içinde bir tespit olması
durumunda, tespit edilen yeni fiil;
- Münhasıran sahte belge düzenleme fiiline iştirak şeklinde
ise konunun Başkanlıkça meslek mensubunun bağlı bulunduğu odaya bildirilmesi
üzerine, yapılan bildirimin oda kayıtlarına girdiği tarihten itibaren beş iş
günü içerisinde meslek mensubu hakkında meslekten çıkarma cezası tatbik edilir.
Bu karar üç iş günü içerisinde Başkanlık, TÜRMOB, meslek mensubu ve meslek
mensubunun bağlı olduğu vergi dairesine bildirilir,
- Mevcut faaliyet yanında sahte belge düzenleme fiiline
iştirak şeklinde ise bu Tebliğin (5.3.1) No.lu bölümünde yer alan açıklamalara
göre işlem tesis edilerek meslek mensubundan yeniden teminat istenir.
4.5.2.4. Meslek mensubu hakkında meslekten
çıkarma cezasının uygulanması, söz konusu meslek mensubunun işlemiş olduğu
iştirak fiili nedeniyle kendisi hakkında 213 sayılı Kanunun 344 üncü maddesinin
ikinci fıkrasına göre kesilen vergi ziyaı cezasının kesinleşmesine bağlı
olduğundan, iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezası kesinleşen meslek
mensuplarının bilgisi, meslekten çıkarma cezasının uygulanmasını sağlamak üzere
meslek mensubunun bağlı bulunduğu odaya bildirim yapılabilmesi için, vergi
dairesi başkanlıkları/defterdarlıklarca Başkanlığa gönderilir.
4.5.2.5. Geçici olarak mesleki faaliyetten
alıkonulanlar ile meslekten çıkarılanlar bu yasakların gereklerini derhal
yerine getirecek olup, bu gerekleri yerine getirmeyenler hakkında ilgili odalar
veya TÜRMOB tarafından Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.
4.5.2.6. Meslek mensubu hakkında meslekten
çıkarma cezası uygulamasında bu Tebliğ ile düzenleme yapılmayan hallerde
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin
Yönetmeliğinin 12 nci maddesi hükümleri uygulanır.
5. Mevcut Faaliyet Yanında Sahte Belge Düzenlenmesi
Halinde Teminat Uygulaması
5.1. Mevcut Faaliyetinin Yanında 213 Sayılı Kanunun 359
uncu Maddesinde Yer Alan Sahte Belge Düzenleme Fiilini İşleyenler İçin Teminat
Uygulaması
5.1.1. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
dördüncü fıkrasında, mükellefiyet kayıtları re’sen terkin edilenlerden olmayan,
ticari, zirai ve mesleki faaliyeti bulunan ancak bu faaliyetlerinin yanında
sahte belge düzenleme fiilini de işleyen mükelleflerle ilgili teminat
uygulaması hüküm altına alınmıştır.
5.1.2. Mezkûr mükelleflerden teminat
istenebilmesi için iki temel şartın gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlardan
birincisi, sahte belge düzenleme fiilinin işlendiğinin, mükellef nezdinde
yürütülen vergi incelemesi neticesinde düzenlenen raporla tespit edilmiş
olması; ikincisi ise tarh edilen vergi ile kesilen cezaların kesinleşmiş
olmasıdır.
Şartların gerçekleşmesi halinde, mükellefin bağlı olduğu
vergi dairesi, kesinleşmenin ıttılaına girmesinden itibaren bir ay içerisinde
mükellefe tebliğ edeceği bir yazıyla, yazının tebellüğünden itibaren otuz
günlük süre içerisinde teminat göstermesini ister. Teminatın verilen sürede
gösterilmemesi halinde istenen teminat tutarı, verilen sürenin son günü vade
tarihi olarak kabul edilmek suretiyle mükellef adına teminat alacağı olarak
tahakkuk ettirilir. Teminat alacağı, bu mükelleflerden 6183 sayılı Kanun
uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edilir.
5.1.3. Maddenin dördüncü fıkrası hükmüne göre,
teminat isteme aşamasına gelmeden, örneğin vergi inceleme raporu üzerine
yapılan tarhiyata karşı idari yargı merciinde açılan davanın kesinleşmesinden
önceki bir aşamada mükellefin faaliyetini terk etmiş olması durumunda,
mükelleften bu aşamada teminat istenilmez.
Ancak, söz konusu mükellefin bilahare işe başlama
bildiriminde bulunması halinde, ilgili vergi dairesi tarafından işe başlama
bildiriminin alındığı tarihten itibaren bir ay içerisinde, sahte belge
düzenleme fiili nedeniyle yapılan tarhiyatın kesinleşmiş olması şartıyla,
alınması gereken teminat mükelleften istenir. Teminat belirtilen sürede
gösterilmezse istenilen teminat tutarı, verilen sürenin son günü vade tarihi
olarak kabul edilmek suretiyle mükellef adına teminat alacağı olarak tahakkuk
ettirilir. Teminat alacağı, bu mükelleflerden 6183 sayılı Kanun uyarınca
gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edilir.
Örnek 11: Adana Ziyapaşa Vergi Dairesi mükellefi
(Z) Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 22/5/2016 tarihli vergi inceleme raporunda,
bu mükellefin ticari faaliyeti yanında 1.500.000 TL tutarında sahte belge
düzenleme fiilini işlediği tespit edilmiş ve bağlı olduğu vergi dairesince
raporda önerilen tarhiyata ilişkin olarak düzenlenen vergi/ceza ihbarnameleri
12/1/2017 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiştir. (Z) Ltd. Şti. yapılan tarhiyat
ve kesilen cezaları dava konusu yapmış ve tarhiyat ile cezalar 2017 yılı
içerisinde kesinleşmiştir. Söz konusu tarhiyat ve cezaların kesinleştiği
bilgisi 2017 yılı içinde mezkûr vergi dairesinin ıttılaına girmiştir.
Bu durumda, ilgili vergi dairesi kesinleşmenin ıttılaına
girdiği tarihten itibaren bir ay içinde, düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer
alan toplam tutarın % 10’u olan 150.000 TL tutarında teminat göstermesini (Z)
Ltd. Şti.’den ister.
Dava konusu tarhiyatta mahkemenin, düzenlenen belgelerin
tamamının değil de belli bir kısmının sahte olduğuna karar vermesi durumunda,
vergi dairesince bu tutar dikkate alınarak işlem tesis edilir.
Dava konusu edilmeden kesinleşen tarhiyatlar bakımından da
teminat ancak tarhiyatın kesinleşmesi sonrasında istenecektir.
5.2. Alınan Teminatların İadesi
5.2.1. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
dördüncü fıkrasında sayılan haller dolayısıyla alınan teminatların iadesi
hususu da maddenin yedinci fıkrasında düzenlenmiştir.
Buna göre alınan teminatlarla ilgili olarak, teminatın
alındığı tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren beş yıl içerisinde,
sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması hariç olmak
üzere, 359 uncu maddede sayılan fiillerden herhangi birinin işlendiğinin tespit
edilmemesi halinde, teminat başkaca vergi borcu bulunmaması şartıyla mükellefe
iade edilir.
Bu durumda, teminatın iade edilmesi fiillerin işlenmemesine
bağlı olmakla beraber bu fiillerin işlenmediğinin tespiti için özel olarak bir
inceleme yapılmayacaktır. Ancak, mükellef hakkında yürütülen diğer incelemeler
sonucunda mükellefin 359 uncu maddede sayılan sahte belge düzenleme fiillerini
işlediği tespit edilirse;
- Fiil, maddenin birinci fıkrası kapsamında ise mükellefiyet
terkin edilir, terkin tarihi itibarıyla ödenmemiş vergi borçları ile işlenmiş
olan fiilden doğan vergi borcu alınan teminattan mahsup edilir, artan tutar
mükellefe iade edilir.
- Fiil, maddenin dördüncü fıkrası kapsamında ise vergi
borçları ile işlenen fiilden doğan vergi borçları alınan teminattan mahsup
edilir, ayrıca mükelleften mezkûr fıkra hükmünce yeniden teminat istenir. Bu
teminatın hesabında mahsup neticesinde kalan teminat tutarı istenecek yeni
teminat tutarından düşülür. Verilen sürede teminatın gösterilmemesi halinde,
istenen teminat tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul
edilmek suretiyle mükellef adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir.
Tahakkuk ettirilen teminat alacağı, 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı
tatbik edilerek takip ve tahsil edilir.
5.2.2. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
yedinci fıkrasındaki “beş” yıllık süre tamamlanmadan mükellefin faaliyetini
terk etmesi durumunda, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
kullanılması hariç olmak üzere, 359 uncu maddede sayılan fiillerden herhangi
birinin işlendiğinin tespit edilmemesi durumunda, teminat başkaca vergi borcu
bulunmaması şartıyla mükellefe iade edilir. Ancak, vergi borcu varsa teminat
tutarından bu borç mahsup edilir. Yapılan mahsup sonrasında artan bir tutarın
bulunması durumunda, kalan teminat tutarı mükellefe iade olunur.
Teminatın iadesinden sonra beş yıllık süre içinde veya
sonrasında yeniden işe başlanması halinde bu kişilerin mükellefiyeti idarece
teminat istenmeden açılır. Ancak, ilgili vergi dairesi tarafından işe başlama
bildiriminin alındığı tarihten itibaren bir ay içerisinde hazırlanacak bir yazı
ile yazının tebellüğünden itibaren otuz gün içerisinde mükelleften teminat
göstermesi istenir. Teminatın süresinde gösterilmemesi halinde, istenen teminat
tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle
mükellef adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Tahakkuk ettirilen
teminat alacağı, 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip
ve tahsil edilir.
Alınmış olan teminatın iadesi ile ilgili olarak bu Tebliğin
(5.2.1) No.lu bölümünde açıklandığı şekilde işlem yapılır.
5.3. 3568 Sayılı Kanun Kapsamında Faaliyette Bulunan
Meslek Mensuplarının Durumu
5.3.1. 3568 Sayılı Kanun Kapsamında Faaliyette Bulunan
Meslek Mensuplarının Maddenin Dördüncü Fıkrasında Sayılan Fiile İştirak Etmesi
Halinde Teminat Uygulaması
5.3.1.1. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
altıncı fıkrası, 3568 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan meslek
mensuplarının maddenin dördüncü fıkrasında hüküm altına alınan, mükellefiyet
kayıtları re’sen terkin edilenlerden olmayan, ticari, zirai, mesleki faaliyeti
bulunan ancak bu faaliyetlerinin yanında sahte belge düzenleme fiilini işleyen
mükelleflerin sahte belge düzenleme fiillerine iştirak durumunu
düzenlemektedir.
5.3.1.2. Söz konusu fiillere iştirak ettiği
inceleme raporu ile tespit olunan ve kendisi hakkında 213 sayılı Kanunun 344
üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre kesilen vergi ziyaı cezası kesinleşen
meslek mensuplarından, vergi dairesi tarafından kesinleşmenin ıttılaına
girmesinden itibaren bir ay içerisinde gönderilecek bir yazıyla, yazının
tebellüğünden itibaren otuz günlük süre içerisinde teminat göstermesi istenir.
Teminatın gösterilmemesi halinde istenen teminat tutarı, verilen sürenin son
günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle meslek mensubu adına teminat
alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Tahakkuk ettirilen teminat alacağı, 6183
sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edilir.
5.3.1.3. Maddenin dördüncü fıkrasında sayılan
fiile iştirak ettiği inceleme raporu ile tespit edilen ve bu durumu kesinleşen
meslek mensupları hakkında ayrıca Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli
Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği’nde belirtilen usul ve esaslar
çerçevesinde işlem yapılabilecektir.
5.3.2. Tebliğin (5.3.1) No.lu Bölümüne Göre Alınan
Teminatın İadesi
5.3.2.1. Tebliğin (5.3.1) No.lu bölümünde
açıklanan şekilde meslek mensuplarından teminatın alınması halinde de teminatın
alındığı yılı takip eden takvim yılının başından itibaren beş yıl içinde,
başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte
belge düzenleme veya mevcut faaliyetin yanında sahte belge düzenleme
fiillerinin işlendiğinin veya bu fiillere iştirak edildiğinin tespit edilmemiş
olması halinde, başkaca vergi borcu bulunmaması şartıyla meslek mensubundan
alınan teminat iade edilir.
5.3.2.2. Söz konusu meslek mensuplarına
teminatın iade edilmesi veya bunlardan yeniden teminat istenmesi ile meslek
mensupları hakkında meslekten çıkarma cezası uygulaması hususlarında bu
Tebliğin (4.5.2.3), (4.5.2.4), (4.5.2.5) ve (4.5.2.6) No.lu bölümlerinde yer
verilen usul ve esaslara uyularak işlem yapılır.
6. Vergi Borcu Tutarının Alınan Teminat Tutarının %10’unu
Aşması
6.1. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
dokuzuncu fıkrası uyarınca; kendisinden teminat alınmış olan mükelleflerin,
teminatın alındığı tarihten sonra tahakkuk eden ve süresinde ödenmeyen vergi
borçlarının tutarı, alınan teminat tutarının %10’unu aşması halinde, teminat
paraya çevrilerek 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre mükelleflerin vergi
borçlarına mahsup edilir.
6.2. İlgili vergi daireleri, yukarıda belirtilen
mahsup işleminin tamamlanmasından itibaren bir ay içerisinde hazırlanacak bir
yazı ile mükelleflerden eksik kalan teminat tutarını otuz gün içerisinde
tamamlamasını ister.
Teminatın tamamlanmaması halinde, istenen teminat tutarı
verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle bu
mükellefler adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Teminat alacağı,
mükelleflerden 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip
ve tahsil edilir.
7. Teminat Tutarının Belirlenmesi
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin on birinci fıkrasında,
madde hükümlerine göre istenecek teminat tutarının; düzenlenmiş olan sahte
belgelerde yer alan tutarların toplamı, faaliyet alanı, mükellefin hukuki
statüsü, faaliyette bulunulan il veya bölge, vergi borcu toplamı, fiilin tekrar
edip etmediği gibi kıstaslar esas alınarak Bakanlıkça belirlenecek usul ve
esaslara göre, vergi dairesi müdürünün yazılı talebine istinaden defterdar
ve/veya vergi dairesi başkanı tarafından tayin edileceği hükme bağlanmıştır.
Söz konusu hükmün Bakanlığa verdiği yetkiye istinaden, 213
sayılı Kanunun 153/A maddesinde yer alan ve her yıl yeniden değerleme oranına
göre belirlenen asgari tutardan (2017 yılı için 90.000 TL) az olmamak üzere,
düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim
Vergisi gibi diğer tüm vergiler dahil toplam tutarın % 10’unun teminat olarak
istenmesi uygun bulunmuştur.
8. 213 Sayılı Kanunun 153/A Maddesinin Birinci Fıkrası
Kapsamına Girenler ile 359 uncu Maddesinde Sayılan Fiilleri İşleyenlerin
Duyurulması
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin on ikinci fıkrasında,
maddenin birinci fıkrasında sayılanlar ile sahte veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı belge kullanılması hariç, söz konusu Kanunun 359 uncu maddesinde
sayılan fiilleri işleyenlerin Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre
duyurulacağı, bu kapsamda yapılan duyuruların vergi mahremiyetinin ihlâli
sayılmayacağı, ayrıca fiil tüzel kişilik veya tüzel kişiliği olmayan teşekkül
bünyesinde işlenmişse bunların da duyurulacağı hükme bağlanmıştır.
Bu yetkiye istinaden 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
birinci fıkrasında sayılanlar ile sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı
belge kullanılması hariç, mezkûr Kanunun 359 uncu maddesinde sayılan fiilleri
işleyenlerin Başkanlık internet vergi dairesinde ilan edilmesi/sorgulanması
uygun bulunmuştur.
Buna göre, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci
fıkrasında sayılanların ilan edilmesinde, bunları söz konusu maddenin birinci
fıkrası kapsamına alan münhasıran sahte belge düzenleme fiili nedeniyle
yapılacak tarhiyatların ve kesilecek cezaların kesinleşmesi gerekmektedir. Aynı
şekilde, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması hariç,
213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinde sayılan fiilleri işleyenlerin ilan
edilmesinde de işlenen bu fiiller nedeniyle yapılacak olan tarhiyatların ve
kesilecek cezaların kesinleşmesi şartı aranacaktır.
9. Teminat Uygulamasına İlişkin Diğer Hususlar
9.1. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
uygulanması bakımından, maddenin yürürlüğe girdiği 11/4/2013 tarihinden sonraki
dönemler için maddenin öngördüğü fiillerin işlendiğini tespit eden vergi
inceleme raporları dikkate alınır. Ancak münhasıran sahte belge düzenlemek
amacıyla mükellefiyet tesis edildiğine ve bu fiile iştirak edildiğine yönelik
tespitler bakımından söz konusu fiillerin işlenmesine 11/4/2013 tarihinden önce
başlanıp bu tarihten sonra devam edilmesi durumunda da madde hükümleri tatbik
edilecektir.
9.2. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesi kapsamında
kesinleşmeden maksat, tarh edilen vergi ile kesilen cezaların idari yargı
mercileri nezdinde dava konusu yapılmaması veya dava konusu edilmesi
neticesinde tüm olağan kanun yollarının tüketilmesiyle uygun bulunmak suretiyle
kesinleşmesidir.
9.3. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
uygulaması ile ilgili olarak vergi dairesince mükelleflere gönderilecek
yazıların mezkûr Kanunun tebligata dair hükümlerine göre tebliğ edilmesi
gerekmektedir.
9.4. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesine göre
teminat istenmesinin işe başlama bildirimine bağlandığı hallerde, bildirimde
belirtilen işe başlama tarihinde geçerli olan; vergi dairesinin ıttılaına girmesine
bağlandığı hallerde ise ıttıla tarihinde geçerli olan teminat tutarı dikkate
alınır. Kanuni tutar olan 75.000 TL, her yıl yeniden değerleme oranında
artırılmakta olup; bu tutar, 2017 yılı için 27/12/2016 tarihli ve 29931 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan 476 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile
90.000 TL olarak belirlenmiştir.
9.5. Vergi incelemesine yetkili olanlar,
münhasıran sahte belge düzenlenmesine ilişkin tespitleri nedeniyle
düzenleyecekleri raporlara, örneği ekli “VUK 153/A Maddesi Kapsamında Takip
Edileceklere İlişkin Bilgi Formu”nu (EK 1) eklerler.
Bu Tebliğ ile getirilmiş olan, vergi incelemesine yetkili
olanlarca düzenlenmesi gereken “VUK 153/A Maddesi Kapsamında Takip Edileceklere
İlişkin Bilgi Formu” muhteviyatında değişiklik yapmaya Başkanlık yetkilidir.
10. Yürürlük
Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
11. Yürütme
Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder