Özet
TTK’nın 730.md'sinin göndermesiyle ÇEKLER hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 636 .md'sine göre kambiyo senetlerinde "MÜTESELSİL BORÇLULUK" esası vardır...Senette imzası olan herkes,HAMİLE karşı MÜTESELSİLEN sorumludur.....
Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı Yıldız vekili tarafından çeklere dayalı olarak borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş, çeklerde lehtar ciranta olan Erkan'ın başvurusu üzerine icra mahkemesince, takip alacaklısının lehtar cirantayı takip yapma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davacı hakkındaki takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.
TTK'nın 700. maddesine göre çekin devri ciro ve teslimle mümkün olup, ciro, keşideci veya çekten dolayı borçlu olanlardan herhangi biri lehine de yapılabilir. Bu kimseler çeki yeniden ciro edebilirler. Aynı Kanun'un 702. maddesine göre cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.
TTK'nın 730. maddesinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 636. maddesine göre kambiyo senetlerinde "müteselsil borçluluk" esası vardır. Senette imzası bulunan herkes, hamile karşı müteselsilen sorumludur (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, Güncelleştirilmiş 12. Baskı, Ankara 2006, Sayfa 70). Keşideciden başlayarak, lehtar ile ciro silsilesindeki her ciranta ve eğer mevcutsa bunların avalistleri kendilerinden sonra gelenlere karşı senedin ödeneceğini garanti etmişlerdir. Bu garanti sözleşmesi anlamında değil bir kambiyo sorumluluğudur. Senet bedeli ödenmezse, sorumluluk zinciri içinde bulunan her şahıs, kendisinin üstünde yer alan kişilerden senet bedeli ile faiz ve komisyon gibi eklerini talep edebilir (Poroy/Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Genişletilmiş 15. Bası, İstanbul 2001, Sayfa 179). Diğer bir anlatımla hamil, müracaat borçlularının borçlan malarında ki sıraya bakmaksızın, her birine veya bunlardan bazılarına, yahut hepsine birden müracaat edebilir.
Açıklanan bu durum karşısında; keşidecinin borçlu olduğu çek leh tan yaptığı ciro ve teslim İle keşideciye borçlu konumuna gelmekle ve takip dayanağı çekler yasal sürelerde bankaya ibraz edildiğine ve ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığına göre yetkili hamil olan alacaklının kendisinden önceki cirantalara müracaat hakkı mevcut olup, lehtar ciranta hakkında da takip yapmasında yasaya bir aykırılık yoktur. Çekin keşideciye ciro edildikten sonra, adı geçenin (K... Endüstriyel Ürünler Gıda İç Dış San. ve Tic. Ltd. Şti.) cirosu ile tedavülü mümkün olup, bu durum çekin kambiyo vasfını etkilemez.
O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
TTK’nın 730.md'sinin göndermesiyle ÇEKLER hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 636 .md'sine göre kambiyo senetlerinde "MÜTESELSİL BORÇLULUK" esası vardır...Senette imzası olan herkes,HAMİLE karşı MÜTESELSİLEN sorumludur.....
Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı Yıldız vekili tarafından çeklere dayalı olarak borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş, çeklerde lehtar ciranta olan Erkan'ın başvurusu üzerine icra mahkemesince, takip alacaklısının lehtar cirantayı takip yapma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davacı hakkındaki takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.
TTK'nın 700. maddesine göre çekin devri ciro ve teslimle mümkün olup, ciro, keşideci veya çekten dolayı borçlu olanlardan herhangi biri lehine de yapılabilir. Bu kimseler çeki yeniden ciro edebilirler. Aynı Kanun'un 702. maddesine göre cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.
TTK'nın 730. maddesinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 636. maddesine göre kambiyo senetlerinde "müteselsil borçluluk" esası vardır. Senette imzası bulunan herkes, hamile karşı müteselsilen sorumludur (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, Güncelleştirilmiş 12. Baskı, Ankara 2006, Sayfa 70). Keşideciden başlayarak, lehtar ile ciro silsilesindeki her ciranta ve eğer mevcutsa bunların avalistleri kendilerinden sonra gelenlere karşı senedin ödeneceğini garanti etmişlerdir. Bu garanti sözleşmesi anlamında değil bir kambiyo sorumluluğudur. Senet bedeli ödenmezse, sorumluluk zinciri içinde bulunan her şahıs, kendisinin üstünde yer alan kişilerden senet bedeli ile faiz ve komisyon gibi eklerini talep edebilir (Poroy/Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Genişletilmiş 15. Bası, İstanbul 2001, Sayfa 179). Diğer bir anlatımla hamil, müracaat borçlularının borçlan malarında ki sıraya bakmaksızın, her birine veya bunlardan bazılarına, yahut hepsine birden müracaat edebilir.
Açıklanan bu durum karşısında; keşidecinin borçlu olduğu çek leh tan yaptığı ciro ve teslim İle keşideciye borçlu konumuna gelmekle ve takip dayanağı çekler yasal sürelerde bankaya ibraz edildiğine ve ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığına göre yetkili hamil olan alacaklının kendisinden önceki cirantalara müracaat hakkı mevcut olup, lehtar ciranta hakkında da takip yapmasında yasaya bir aykırılık yoktur. Çekin keşideciye ciro edildikten sonra, adı geçenin (K... Endüstriyel Ürünler Gıda İç Dış San. ve Tic. Ltd. Şti.) cirosu ile tedavülü mümkün olup, bu durum çekin kambiyo vasfını etkilemez.
O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder