Taraflar
arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak
verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya
incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında hizmet alımına ilişkin sözleşme olduğunu,
davalı şirketin çalıştırmış olduğu A... isimli işçinin iş akdinin feshedilmesi
üzerine iş mahkemesinde açmış olduğu davada, dava konusu işçilik alacaklarının
üst işveren sıfatıyla kendisinden tahsiline karar verildiğini, başlatılan takip
üzerine ödeme yapmak zorunda kaldığını, oysa ki taraflar arasındaki sözleşme ve
şartnameler gereğince yüklenici şirketin, ihale konusu işin ifası için
çalıştırdığı işçilerin her türlü hak ve alacaklarından nihai olarak sorumlu
olduğunu ileri sürerek, dava dışı işçiye yaptığı ödemenin tahsili için
başlattığı icra takibine vaki haksız itirazın iptaline, % 40 icra inkar
tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının takip dosyasında 5.964,03 TL asıl
alacak üzerinden yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden
devamına, % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya
verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici
nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına
göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer
temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, asıl işveren davacının, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin
açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili
istemine ilişkindir.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü
mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir
bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık
gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu
işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında
kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl
işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan,
iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan
yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü
bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da davacı ile davalı arasında asıl işveren-alt işveren
ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o
işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle,
alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir
teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle
(dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi
alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere
karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku
değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın
taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç
ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir
anlaşma yapabilirler.
İşte müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki
sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme
yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme
hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül
gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide
borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul
edilmelidir. Somut olayda taraflar arasındaki sözleşmenin ayrılmaz parçası olan
Teknik Şartnamenin 21. ve 44. maddelerine göre sorumluluk davalı yükleniciye
aittir. Bu durumda mahkemece taraflara yarı yarıya sorumluluk yüklenemez.
Bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise diğer
işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işveren sorumludur. Başka bir ifade ile
davacı üst işveren, dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatını ancak son
işverenden rücuen tahsilini talep edebilir. Mahkemece hükme esas alınan
bilirkişi raporunda ise işçiye ödenen ihbar tazminatından tüm alt işverenlerin
dönemine isabet eden tutarlarda sorumlu tutularak hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, sözleşme kapsamında işçilik alacaklarından tüm alt
işverenlerin tam sorumlu olduğu, buna göre son işveren olan davalının ihbar
tazminatının tamamından, diğer işçilik alacaklarından ise kendi dönemine isabet
eden miktarlar üzerinden sorumlu olduğu kabul edilerek, gerekirse sorumlu
olduğu miktarların belirlenmesi hususunda yeniden bilirkişi raporu alınmak
suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar göz
ardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı
olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: (1) no’lu bent gereğince davalının tüm, davacının sair temyiz
itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen
hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 305,40 TL kalan
harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren
15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2017 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Sayfalar
- kanunlar
- güncel
- Şirketler
- anonim şti
- limidet şti
- BA/BS
- hisse devri
- tasfiye
- iflas/haciz
- çek
- kurumlar
- gelir vergisi-gerçek
- adi ortaklık
- Sirküler
- fatura
- vergi
- kdv
- ötv
- vuk
- ttk
- m.t.v
- inşaat
- serbest bölge
- özelge
- mesleki
- sgk
- SGK genelgeler
- bağkur
- emeklilik
- memur
- yabancı işçi
- işçi
- İŞKUR
- yurtdışı boçlanma
- gayrimenkul
- tebliğ
- Dernek/Vakıf
- kaçakçılık
- kat mülkiyeti
- Ticaret Odası
- Tacir
- GİB
- Teşvik-destek
- koskep
- AATUHK /6183
- Gümrük bakanlığı/ Dış Ticaret
- Bankalar
- Kefil-kefalet
- İhale
- kooparatif
- Ticari defter
- gider vergileri
- çalışma ve sosyal güvenlik
- ekonomi
- sanayi sicil
- Vergi Davaları Dilekçeler
- muhtasar
- uzlaştırma
- Arabuluculuk
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder