Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar
verilmesini istemiştir.
Mahkeme, istemi kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davalı şirketçe müvekkilinin işten çıkarılmasına gerekçe olarak 05.03.2015 tarihinde yapılan muayene sonucunda müvekkilinin boynunda platin olduğunun tespit edildiğini, iş yerinde işe başlamak için .... Biriminin 04.07.2012 tarihinde müvekkili tarafından alınmış olan raporunda daha önce sağlık probleminin olmadığı ve vücudunun çeşitli yerlerinde olan platinlerin muayene sırasında doktora söylemediği ve iş talep formunda rahatsızlığını gizlediği ve yanlış beyanda bulunduğu iddia edilmiş ise de müvekkilinin davalı iş yerine girmeden önce ciğer, kan değerleri ve solunum testlerine bakıldığı müvekkiline platin olup olmadığının sorulmadığı ayrıca hekimlerin kontrollerinde böyle bir araştırmanında bulunmadığı, müvekkilinin işe girdikten iki ay içerisinde Genel Müdür ....'ya bu durumu bildirdiğini belirterek feshin geçersiz olduğunu ve işe iadesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacının rahatsızlığının olağan rahatsızlık olduğunu düşünmüş ve her hangi bir şekilde davacının işine ve raporlarına müdahale etmediğini, davacının almakta olduğu raporların sayısı ve süresi artması üzerine müvekkili şirketin davacıyı iş yeri hekimine sevk ettiği iş yeri hekimi tarafından 05.03.2015 tarihinde yapılan muayenede davacının boynunda ve kafasında platin olduğu bu sebeple ağır işlerde dolayısıyla müvekkil şirkete ait iş yerine çalışmayacağının tespit edildiğini bu anlamda feshin haklı sebebe dayalı olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davacının işyerine giriş sırasında boynunda platin olduğunu sakladığına dair somut deliller ortaya konulamadığı, yine aynı işte uzun süre çalışan davacının boynundaki platinin işine ne şekilde engel olduğunun ispat edilemediği, bu itibarla iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesi "...işyeri hekimi tarafından 05.03.2015 tarihinde yapılan muayene sonucunda boynunuzda platin olduğu tespit edilmiştir; firmamızda işe başlamak için .... Biriminden 04.07.2012 tarihinde almış olduğunuz raporunuzda, daha önce sağlık problemleriniz olmadığını ve vücudunuzun çeşitli yerlerindeki platinleri muayene sırasında doktorunuza söylemediğiniz ve iş talep tormunda bu rahatsızlığınızı gizlediğiniz ..." gerekçesiyle İş Kanunu 25/IIa. maddesi gereği haklı sebeple feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının 09.07.2012-10.03.2015 tarihleri arasında ağır ve tehlikeli işlerden çelik üretim firması olandavalı işyerinde üretim elemanı olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının 01.07.2013, 20.06.2013, 31.01.2015, 15.01.2015 tarihli sağlık raporları alması üzerine işyeri hekimince muayenesi uygun görülmüş ve 05.03.2015 tarihli muayenede boyun ve kafasında platin olduğu tespit edilmiş, bu işyerinde çalışmasının uygun olmadığı yönünde bilgi verilmiştir.
Yapılan işin nevi ve rahatsızlığın ağırlığı göz önüne alındığında çalışmaya devam etmesinin gerek davacının sağlık şartları gerekse işyeri güvenliği açısından risk oluşturacağı, çalışmanın davalı açısından sürdürülebilirliği bulunmadığından feshin haklı sebep ağırlığında olmasa da 4857 Sayılı İş Kanunu 17. ve 18. maddeleri uyarınca geçerli olduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 Sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
1-)Mahkemenin yukarda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)Davanın REDDİNE,
3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 200,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
SONUÇ : 6-)Peşin alınan temyiz harcının istemi halinde davalıya iadesine, kesin olarak 30.05.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Mahkeme, istemi kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davalı şirketçe müvekkilinin işten çıkarılmasına gerekçe olarak 05.03.2015 tarihinde yapılan muayene sonucunda müvekkilinin boynunda platin olduğunun tespit edildiğini, iş yerinde işe başlamak için .... Biriminin 04.07.2012 tarihinde müvekkili tarafından alınmış olan raporunda daha önce sağlık probleminin olmadığı ve vücudunun çeşitli yerlerinde olan platinlerin muayene sırasında doktora söylemediği ve iş talep formunda rahatsızlığını gizlediği ve yanlış beyanda bulunduğu iddia edilmiş ise de müvekkilinin davalı iş yerine girmeden önce ciğer, kan değerleri ve solunum testlerine bakıldığı müvekkiline platin olup olmadığının sorulmadığı ayrıca hekimlerin kontrollerinde böyle bir araştırmanında bulunmadığı, müvekkilinin işe girdikten iki ay içerisinde Genel Müdür ....'ya bu durumu bildirdiğini belirterek feshin geçersiz olduğunu ve işe iadesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacının rahatsızlığının olağan rahatsızlık olduğunu düşünmüş ve her hangi bir şekilde davacının işine ve raporlarına müdahale etmediğini, davacının almakta olduğu raporların sayısı ve süresi artması üzerine müvekkili şirketin davacıyı iş yeri hekimine sevk ettiği iş yeri hekimi tarafından 05.03.2015 tarihinde yapılan muayenede davacının boynunda ve kafasında platin olduğu bu sebeple ağır işlerde dolayısıyla müvekkil şirkete ait iş yerine çalışmayacağının tespit edildiğini bu anlamda feshin haklı sebebe dayalı olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davacının işyerine giriş sırasında boynunda platin olduğunu sakladığına dair somut deliller ortaya konulamadığı, yine aynı işte uzun süre çalışan davacının boynundaki platinin işine ne şekilde engel olduğunun ispat edilemediği, bu itibarla iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesi "...işyeri hekimi tarafından 05.03.2015 tarihinde yapılan muayene sonucunda boynunuzda platin olduğu tespit edilmiştir; firmamızda işe başlamak için .... Biriminden 04.07.2012 tarihinde almış olduğunuz raporunuzda, daha önce sağlık problemleriniz olmadığını ve vücudunuzun çeşitli yerlerindeki platinleri muayene sırasında doktorunuza söylemediğiniz ve iş talep tormunda bu rahatsızlığınızı gizlediğiniz ..." gerekçesiyle İş Kanunu 25/IIa. maddesi gereği haklı sebeple feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının 09.07.2012-10.03.2015 tarihleri arasında ağır ve tehlikeli işlerden çelik üretim firması olandavalı işyerinde üretim elemanı olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının 01.07.2013, 20.06.2013, 31.01.2015, 15.01.2015 tarihli sağlık raporları alması üzerine işyeri hekimince muayenesi uygun görülmüş ve 05.03.2015 tarihli muayenede boyun ve kafasında platin olduğu tespit edilmiş, bu işyerinde çalışmasının uygun olmadığı yönünde bilgi verilmiştir.
Yapılan işin nevi ve rahatsızlığın ağırlığı göz önüne alındığında çalışmaya devam etmesinin gerek davacının sağlık şartları gerekse işyeri güvenliği açısından risk oluşturacağı, çalışmanın davalı açısından sürdürülebilirliği bulunmadığından feshin haklı sebep ağırlığında olmasa da 4857 Sayılı İş Kanunu 17. ve 18. maddeleri uyarınca geçerli olduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 Sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
1-)Mahkemenin yukarda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)Davanın REDDİNE,
3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 200,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
SONUÇ : 6-)Peşin alınan temyiz harcının istemi halinde davalıya iadesine, kesin olarak 30.05.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
GEREKÇE
4857 Sayılı Kanun'un 25/II. maddesinde, " Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
4857 Sayılı Kanun'un 25/II. maddesinde, " Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin
esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde
bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe
uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b)
İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna
dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren
hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c)
İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin
işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine
sataşması veya 84. maddeye aykırı hareket etmesi.
e) İşçinin, işverenin
güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya
atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin,
işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir
suç işlemesi. g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe
dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir
tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde
yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi istemi veya savsaması yüzünden işin
güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli
altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük
ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması."
hallerinde iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak
feshedilebileceği düzenlenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder