15 Nisan 2017 Cumartesi

KARŞILIKSIZ ÇEK SUÇUNUN KABAHATE DÖNÜŞMESİ

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

03.02.2012 tarih ve 28193 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 31.01.2012 tarih ve 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 3. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ''hukuki ve cezai sorumluluk'' ibaresi '' hukuki sorumluluk ile idari yaptırım'' olarak değiştirilmiş, 6273 sayılı Kanun'un 6. maddesiyle 5941 sayılı Kanuna eklenen geçici 3. maddenin 7. fıkrasıyla da ''Bu kanun hükümlerine göre suç karşılığı uygulanan yaptırımı, idari yaptırıma dönüştürülen fiiller nedeniyle,

a)Soruşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığınca,

b)Kovuşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında mahkemece, idari yaptırım kararı verilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunan dosyalar hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, Yargıtay'ın ilgili dairesinde bulunan dosyalar hakkında ise ilgili dairece, bu kanuna göre işlem yapılmak üzere dava dosyası hükmü veren mahkemeye gönderilir ve bu mahkeme tarafından duruşma yapılmaksızın karar verilir.'' hükmü getirilmiştir.

Yapılan yasal düzenlemeler ile 5941 sayılı Kanun'un 5. maddesinde düzenlenen ''karşılıksız çek keşide etme'' suçu kabahat haline dönüştürülmüştür.

5326 sayılı Kanun'un 27. maddesinin 5. fıkrasına göre; idari yaptırım kararının mahkeme tarafından verilmesi halinde, bu karara karşı ancak itiraz yoluna gidilebilir.

Beraat kararının hangi hallerde verileceği 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinde düzenlenmiştir.
Suç olmaktan çıkarılarak idari yaptırıma tabi tutulan fiillerden dolayı beraat kararı verilmeyecek, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren görevli mahkemeler görülmekte olan davalarda 5941 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi gereğince ya idari yaptırım kararı verecekler ya da idari yaptırım uygulamasına yer olmadığına karar vereceklerdir.

Somut olayda sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 5941 sayılı Kanun'un 5. maddesinde 6273 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik üzerine; ''idari yaptırım'' ya da ''yaptırım uygulanmasına yer olmadığına'' karar verilmesi gerekirken, 6273 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 31.01.2012 tarihinden sonra Yerel Mahkemece verilen karar ile yetkili hamil tarafından açılan dava olmadığı gerekçe yapılarak sanığın beraatine hükmedilmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2006 tarih ve 2006/16 H.D 123 Esas, 2006/127 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere;

Kanunda evvelce suç olarak düzenlenen fiilin kabahate dönüştürüldüğü gözetilmeksizin mahkemece, yetkili hamil tarafından açılan dava olmadığı gerekçesiyle verilen beraat kararının 5271 sayılı CMK'nın 223. maddesi anlamında hüküm sayılmasına imkân yoktur. Zira 5271 sayılı Kanun'un 223. maddesinde anılan hükümler, Türk Ceza Kanunu veya özel ceza kanunlarında ve bu bağlamda karar tarihinde 5941 sayılı Çek Kanununda suç olarak düzenlenen eylemler nedeniyle yapılan yargılama sonucu verilen kararları ifade etmektedir. Bu nedenle eylemin idari yaptırım kararı verilmesini gerektirmediği yönündeki saptamayı ifade eden karar teknik anlamda beraat hükmü sayılmayacağından, CMK'nın 223. maddesinde belirtilen hükümlere yasa yolu açısından bağlanan sonuçların bu karara bağlanmasına yasal imkân bulunmamaktadır.


5326 sayılı Kabahatler Kanun'un 27. maddesine göre belirtilen kararın temyizi kabil kararlardan olmayıp, karara karşı itiraz yasa yoluna başvurulması mümkün bulunduğundan, müşteki vekilinin temyiz dilekçesi itiraz mahiyetinde kabul edilerek, gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder