1-Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun
fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3.
fıkrasındaki “Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun'un Maliye ve
Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen
belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi
kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de
faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri
içermesinin gerekmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek
şekilde tespiti bakımından, suça konu fatura asılları ya da onaylı
örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması ve
incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi,
sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik
inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a)Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK'nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06.01.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi
2- Kabule göre de;
a)Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK'nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06.01.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder